İşaya
2 Yoksulların davasını geri çevirmek,
Halkımın mazlumlarını adaletten mahrum bırakmak,+
Dul kadınları yağmalamak,
Yetimleri soymak için böyle yollara başvuranların!+
Yardım almak için kime koşacaksınız?+
Servetinizi* nereye bırakacaksınız?
Bütün bunlar yüzünden O’nun öfkesi dinmiyor,
Eli vurmak için hâlâ havada.+
Öfkemi göstermek için kullanacağım değnek!+
Elindeki sopayla da gazabımı ortaya dökeceğim.
6 Onu yoldan sapmış bir milletin,
Beni öfkelendiren halkın üzerine salacağım,+
Onları bol bol yağmalayıp ganimete doymasını,
Sokaklardaki çamur gibi çiğnemesini emredeceğim.+
7 Ama aslında onun böyle bir niyeti olmayacak,
Böyle bir plan yapmayacak.
Çünkü onun yüreğinde,
Sadece birkaç milleti değil, birçok milleti yok etme arzusu var.
8 Çünkü şöyle diyor:
‘Bana hizmet eden yöneticilerin hepsi aslında kral değil mi?+
9 Kalno+ tıpkı Karkamış+ gibi değil mi?
10 Değersiz tanrılara tapan krallıkları ele geçirmedim mi?
Üstelik onların oyma heykelleri Yeruşalim ve Samiriye’dekinden kat kat fazlaydı.+
11 Samiriye’ye ve değersiz tanrılarına ne yaptıysam,
Aynısını Yeruşalim’e ve putlarına da yapmaz mıyım?’+
12 Ben Yehova, Sion Dağı’nda ve Yeruşalim’de tüm yapacaklarımı bitirdiğimde, küstah yüreği ve tepeden bakan kibirli gözleri+ yüzünden Asur Kralı’nı cezalandıracağım. 13 Çünkü o şöyle diyor:
‘Bunu bileğimin gücüyle,
Zekâmla yapacağım, çünkü akıllıyım.
Milletlerin sınırlarını ortadan kaldıracağım,+
Hazinelerini yağmalayacağım,+
Bir yiğit gibi halkları dize getireceğim.+
14 Kuş yuvasına elimi sokar gibi
Milletlerin servetine el atacağım,
Terk edilen yumurtaları toplar gibi
Tüm yeryüzündekileri toplayacağım.
Kanat çırpan, ağzını açan ya da bağrışan olmayacak.’”
15 Bir balta kendini oduncudan üstün görebilir mi?
Testere kendisini kullanana büyüklenebilir mi?
Sopa+ onu kaldıranı tutup sallayabilir mi?
Değnek kendisini tutanı yukarı kaldırabilir mi?
16 Bu yüzden Orduların Hâkimi Rab Yehova,
Onun güçlü kuvvetli adamlarını bir deri bir kemik bırakacak,+
Büyük bir ateş yakıp onun ihtişamını küle çevirecek.+
17 İsrail’in ışığı+ bir ateş,+
İsrail’in Kutsalı bir alev olacak
Ve onun yabani otlarını ve dikenli çalılarını bir günde yakıp yok edecek.
18 Ormanının ve meyve bahçesinin görkemini tamamen söndürecek,
Hasta bir adamın eriyip gitmesi gibi onun görkemi de yok olacak.+
19 Ormanında kalan ağaçlar,
Bir çocuğun sayıp yazabileceği kadar az olacak.
20 O gün İsrail’in sağ kalanları
Ve Yakup’un soyundan hayatta kalanlar,
Artık onları vurana güvenmeyecek.+
Bunun yerine İsrail’in Kutsalı Yehova’ya güvenip O’na sadık kalacaklar.
22 Evet, ey İsrail,
Senin halkın denizin kumu gibi çok olsa da,
Onlardan yalnızca bir azınlık dönecek.+
24 Bu nedenle, Orduların Hâkimi Ulu Rab Yehova şöyle diyor: “Ey Sion’da oturan halkım, Mısır’ın yaptığı gibi+ sana sopayla vuran,+ değneğini kaldıran Asur’dan korkma. 25 Çünkü çok yakında gazabım sona erecek; öfkemi ona yönlendirip sonunu getireceğim.+ 26 Ben Orduların Hâkimi Yehova, ona kamçıyla vuracağım,+ tıpkı Midyan’ı Oreb kayasında yendiğim zamanki gibi.+ Ve Mısır’a yaptığım gibi değneğimi yine denizin üzerinde havaya kaldıracağım.+
30 Ey Gallim halkı, çığlık çığlığa bağır!
Ey Layşa kulak ver!
Ah zavallı Anatot+ halkı!
31 Madmena halkı kaçtı.
Gebim’de yaşayanlar sığınacak yer aradı.
32 O, daha gün bitmeden Nob’da+ duracak.
Sion kentinin dağına,
Yeruşalim tepesine yumruğunu gösterecek.
33 Bakın! Orduların Hâkimi Rab Yehova korkunç bir gürültüyle dalları kesiyor,+
En uzun ağaçları kesip atıyor,
Yüksek olanları alçaltıyor.
34 Ormanın sık ağaçlıklarını baltayla yere indiriyor,
Lübnan güçlü birinin elinde yerle bir olacak.