Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • nwt Tekrar 1:1-34:12
  • Tekrar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Tekrar
  • Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi (2025)
Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi (2025)
Tekrar

KANUN’UN TEKRARI

1 Musa’nın Ürdün bölgesindeki çölde; Paran, Tofel, Laban, Hatserot ve Di-zahab arasında, Suf önlerindeki düzlüklerde tüm İsrail’e söylediği sözler. 2 (Seir Dağı yolunu kullanarak Horeb’den Kadeş-barnea’ya+ gitmek 11 gün sürer.) 3 Musa, 40. yılın+ 11. ayının 1. gününde Yehova’nın dediği gibi O’nun tüm emirlerini İsrailoğullarına bildirdi. 4 Bir süre önce, Heşbon’da yaşayan Amorilerin kralı Sihon’u+ yenmiş ve Aştarot’ta yaşayan Başan Kralı Og’u+ Edrei’de+ yenilgiye uğratmıştı. 5 Musa Moab topraklarında, Ürdün Irmağı bölgesinde Kanun’u+ açıklamaya başladı. Şunları söyledi:

6 “Tanrımız Yehova Horeb’de bize şöyle demişti: ‘Bu dağlık bölgede yeterince kaldınız.+ 7 Hazırlanıp yola çıkın. Amorilerin+ dağlık bölgesine ve onların Araba’da,+ ortadaki dağlık bölgede, Şefela’da, Necef’te, deniz kıyısında yaşayan+ komşularına doğru, yani Kenan topraklarına doğru yolunuza devam edin. Lübnan’a*+ ve büyük ırmak Fırat’a+ kadar ilerleyin. 8 İşte, bu toprakları size veriyorum. Yehova’nın atalarınıza, İbrahim’e, İshak’a+ ve Yakup’a+ yemin ederek, onlara ve soylarına vermeyi vaat ettiği topraklara+ girip orayı ele geçirin.’

9 O zaman size şöyle dedim: ‘Sizin yükünüzü tek başıma taşıyamam.+ 10 Tanrınız Yehova sizi çoğalttı, artık göğün yıldızları kadar çoksunuz.+ 11 Atalarınızın Tanrısı Yehova, sayınızı bin katına çıkarsın,+ vaat ettiği gibi size nimetler versin,+ 12 fakat ben sizin yükünüzü yalnız başıma nasıl taşırım; tüm sorunlarınızla ve şikâyetlerinizle tek başıma nasıl uğraşırım?+ 13 Kabilelerinizden hikmetli, sağgörülü* ve deneyimli adamlar seçin, onları başınıza atayacağım.’+ 14 Bunun üzerine bana, ‘Dediğin gibi yap, iyi olur’ dediniz. 15 Ben de kabilelerinize önderlik eden hikmetli ve deneyimli kişilere yetkiler verip onları biner, yüzer, ellişer ve onar kişilik grupların başına ve başka görevlere atadım.+

16 O zaman hâkimlerinize şöyle emrettim: ‘Kardeşleriniz arasındaki ya da bir kardeşinizle bir yabancı+ arasındaki davalara bakarken adaletle hüküm verin.+ 17 Hüküm verirken taraf tutmayın.+ Güçlünün davasını nasıl ele alıyorsanız zayıfınkini de öyle ele alın.+ Kimseden korkmayın,+ çünkü hüküm Tanrı’ya aittir.+ Ele almakta zorlandığınız davaları bana getirin, o davalara ben bakacağım.’+ 18 Bütün bunlarla ilgili size o zaman talimatlar verdim.

19 Sonra Horeb’den yola çıktık ve Tanrımız Yehova’nın bize emrettiği gibi Amorilerin+ dağlık bölgesine giderken, sizin de gördüğünüz o büyük ve korkunç çölü+ bir baştan öbür başa geçtik ve sonunda Kadeş-barnea’ya+ geldik. 20 Size dedim ki, ‘Tanrımız Yehova’nın bize vereceği yere, Amorilerin dağlık bölgesine geldiniz. 21 Bakın, Tanrınız Yehova bu toprakları size veriyor. Kalkın, atalarınızın Tanrısı Yehova’nın size söylediği gibi orayı ele geçirin.+ Cesur olun, korkmayın.’

22 Fakat siz hep birlikte yanıma gelip şöyle dediniz: ‘Önümüzden adamlar gönderelim, o topraklar hakkında bilgi toplasınlar ve dönüp bize hangi yoldan gitmemiz gerektiğini, karşımıza ne tür şehirlerin çıkacağını söylesinler.’+ 23 Bu fikir bana da iyi geldi; bunun üzerine, her kabileden bir kişi olmak üzere 12 adam seçtim.+ 24 Onlar yanımızdan ayrılıp dağlık bölgeye çıktılar,+ Eşkol Vadisi’ne dek gidip o topraklarda keşif yaptılar. 25 Diyarın meyvelerinden getirdiler, ayrıca Tanrımız Yehova’nın bize vereceği diyarın güzel olduğunu söylediler.+ 26 Fakat siz oraya gitmek istemediniz, Tanrınız Yehova’nın emrine karşı geldiniz.+ 27 Çadırlarınızda söylenmeye başladınız ve şöyle dediniz: ‘Yehova bizden nefret ediyor. Bizi Mısır’dan Amorilerin eline teslim edip yok etmek için çıkardı. 28 Oraya nasıl gideriz? Halk bizden iri ve uzun boyluymuş, şehirler büyükmüş ve surları göklere yükseliyormuş,+ orada Anakların oğullarını+ da görmüşler. Kardeşlerimiz bunları anlatınca yüreğimize korku düştü.’+

29 Bunun üzerine size şöyle karşılık verdim: ‘Onlardan korkmayın, dehşete kapılmayın.+ 30 Tanrınız Yehova önünüzden gidecek ve sizin uğrunuzda savaşacak.+ O, bunu daha önce Mısır’da yaptı ve siz de tanık oldunuz.+ 31 Buraya gelene dek, çölde yürüdüğünüz yol boyunca Tanrınız Yehova’nın sizi bir babanın oğlunu taşıdığı gibi taşıdığını gördünüz.’ 32 Tüm bunlara rağmen Tanrınız Yehova’ya iman etmediniz.+ 33 Oysa ki O, yolculuğunuz boyunca size konaklayacak bir yer bulmak için önünüzden gitmişti. Hangi yoldan gitmeniz gerektiğini gece ateşle, gündüz bulutla göstermişti.+

34 Yehova söylediklerinizi duydu. Çok kızdı ve şöyle yemin etti:+ 35 ‘Atalarınıza vereceğime yemin ettiğim güzel diyarı Yefunne oğlu Kaleb dışında 36 bu kötü nesilden tek bir adam bile görmeyecek.+ Üzerinde yürüdüğü o toprağı ona ve oğullarına vereceğim, çünkü tüm yüreğiyle Yehova’nın yolundan gitti.+ 37 (Hatta Yehova sizin yüzünüzden bana da kızdı ve şöyle dedi: “Oraya sen de girmeyeceksin.+ 38 Senin hizmetinde bulunan Nun oğlu Yeşu+ girecek.+ Onu güçlendir,*+ çünkü İsrail’in diyarı miras almasını o sağlayacak.”) 39 Oraya, “düşmanın eline geçecek” dediğiniz çocuklarınız,+ henüz iyiyle kötüyü ayıramayan evlatlarınız girecek, yerleşmeleri için diyarı onlara vereceğim.+ 40 Fakat siz şimdi geri dönün ve Kızıldeniz yolundan çöle doğru yola çıkın.’+

41 Bunun üzerine bana dediniz ki, ‘Biz Yehova’ya karşı günah işledik. Şimdi Tanrımız Yehova’nın emrettiği gibi oraya çıkıp savaşacağız!’ Ve dağa çıkıp savaşmayı kolay sandınız, her biriniz silahlarınızı kuşandınız.+ 42 Ancak Yehova bana ‘Onlara şöyle söyle’ dedi, ‘Oraya çıkıp savaşmayın, çünkü Ben yanınızda olmayacağım,+ düşmanlarınıza yenilirsiniz.’ 43 Ben de bu sözleri size ilettim ama dinlemediniz, Yehova’nın emrine karşı geldiniz ve haddinizi aşıp dağa çıkmaya kalktınız. 44 O zaman o dağda oturan Amoriler size arılar gibi saldırıp peşinize düştüler. Sizi Seir’de, Horma’ya dek püskürttüler. 45 Sonra geri döndünüz ve Yehova’nın önünde ağlamaya başladınız, fakat Yehova halinize bakmadı, sizi dinlemedi. 46 Kadeş’te bu yüzden bu kadar uzun süre kaldınız.”

2 “Sonra Yehova’nın bana dediği gibi dönüp Kızıldeniz yolundan çöle doğru gittik,+ uzun süre Seir Dağı civarında dolandık. 2 Sonunda Yehova bana şunları söyledi: 3 ‘Bu dağın yakınlarında yeterince dolandınız. Artık kuzeye doğru gidin. 4 Halka şunu emret: “Seir’de yaşayan+ kardeşleriniz Esavoğullarının+ sınır bölgesinden geçeceksiniz. Onlar sizin yüzünüzden korkuya kapılacaklar,+ çok dikkatli olmalısınız. 5 Onlarla sürtüşmeye girmeyin,* çünkü Seir Dağı’nı mülk olarak Esav’a verdim+ ve size onların ülkesinden bir avuç toprak bile vermeyeceğim. 6 Orada yediğiniz yiyeceğin ve içtiğiniz suyun ücretini ödeyeceksiniz.+ 7 Çünkü Tanrınız Yehova elinizi attığınız her işte size bereket verdi. Siz bu büyük çölde dolaşırken attığınız her adımın farkındaydı. Bu 40 yıl boyunca Tanrınız Yehova sizinleydi. Hiçbir şeyin eksikliğini duymadınız.”’+ 8 Böylece Araba* yoluna, Elat’a ve Etsyon-geber’e+ yaklaşmadan, Seir’de yaşayan kardeşlerimiz Esavoğullarının yanından geçtik.+

Sonra dönüp Moab Çölü yolundan ilerlemeye başladık.+ 9 O zaman Yehova bana ‘Moab’la aranızda çatışma ya da savaş olmasın; çünkü Ar* topraklarını Lût’un soyundan olan Moaboğullarına+ verdim ve onların ülkesinden size toprak vermeyeceğim’ dedi. 10 (Eskiden orada Emler+ yaşıyordu; kalabalık, güçlü ve Anaklar gibi uzun boylu bir halktı. 11 Refaoğulları+ da Anaklara+ benzerdi, Moablılar onlara da Emler derdi. 12 Seir’de ise eskiden Horiler+ yaşıyordu, sonra Esavoğulları orayı ele geçirdi ve Horileri yok edip onların topraklarına yerleşti.+ Tıpkı İsrailoğullarının, Yehova’nın onlara mülk olarak verdiği topraklarda yapacağı gibi.) 13 Sonra Tanrı ‘Hadi kalkın, Zered Vadisi’nden+ geçerek yolunuza devam edin’ dedi. Biz de oradan geçtik. 14 Kadeş-barnea’dan yola çıkıp Zered Vadisi’ni geçmek 38 yıl almıştı. Bu süre içinde Yehova’nın yemin ettiği gibi o nesilden orduya kayıtlı olan tüm erkekler ölüp gitmişti.+ 15 Onlar aramızdan yok olana dek Yehova gücünü* onlara karşı kullandı.+

16 Orduya kayıtlı olan tüm o erkekler ölünce+ 17 Yehova bana şunları söyledi: 18 ‘Bugün Moab topraklarından, yani Ar’dan geçiyorsunuz. 19 Ammon topraklarına yaklaştığınız zaman onlarla çatışmaya ya da sürtüşmeye girmeyin. Çünkü o toprakları mülk olarak Lût’un soyundan olan Ammonoğullarına verdim ve onların ülkesinden size toprak vermeyeceğim.+ 20 Orası da bir zamanlar Refaoğullarının+ memleketi sayılırdı.’ (Eskiden orada Refaoğulları yaşardı ve Ammonoğulları onlara Zamzumlar derdi. 21 Onlar da kalabalık, güçlü ve Anaklar+ gibi uzun boylu bir halktı. Ne var ki, Ammonoğulları onları kovup topraklarına yerleşsin diye Yehova o halkı Ammonoğulları karşısında yenilgiye uğrattı. 22 Şimdi Seir’de yaşayan Esavoğulları+ için de böyle yapmış, Horileri yenilgiye uğratmıştı.+ Bu sayede Esavoğulları onları kovdu ve bugüne dek onların topraklarında yaşadılar. 23 Gazze’ye+ dek uzanan yerleşim yerlerinde yaşayan Avvalıları da Kaftor’dan* gelen Kaftorlular+ yenilgiye uğrattı ve onların yurdunda yaşamaya başladılar.)

24 Sonra Tanrı şöyle dedi: ‘Yola çıkın, Arnon Vadisi’ni+ geçin. Bakın, Heşbon Kralı Amori Sihon’u+ sizin elinize teslim ettim. Onunla savaşıp topraklarını ele geçirmeye başlayın. 25 Bugünden itibaren, haberinizi alan gök altındaki tüm halkları korkuya ve dehşete düşüreceğim; huzurları kaçacak, tir tir titreyecekler.’+

26 O zaman Kedemot Çölü’nden+ Heşbon Kralı Sihon’a haberciler gönderip barışçı bir şekilde şu sözleri ilettim:+ 27 ‘İzin ver topraklarından geçelim. Yalnızca anayoldan yürüyeceğiz, sağa sola sapmayacağız.+ 28 Sadece satın aldığımız yiyeceği yiyeceğiz ve ücretini verdiğimiz suyu içeceğiz, yeter ki yürüyüp geçmemize izin ver. 29 Seir’de yaşayan Esavoğulları ve Ar’da yaşayan Moablılar öyle yaptı. Biz Ürdün’ü geçip Tanrımız Yehova’nın verdiği topraklara girene kadar sen de öyle yap.’ 30 Fakat Heşbon Kralı Sihon topraklarından geçmemize izin vermedi, çünkü Tanrımız Yehova onun inat etmesine+ ve yüreğini katılaştırmasına engel olmadı. Amacı onu elimize teslim etmekti; gerçekten de o bugün bizim elimizde.+

31 Ardından Yehova bana, ‘Bak, Sihon’u ve topraklarını size veriyorum, ülkeyi ele geçirmeye başlayın’ dedi.+ 32 Sihon, tüm ordusuyla gelip savaşmak üzere Yahats’ta karşımıza çıkınca,+ 33 Tanrımız Yehova onu elimize teslim etti. Böylece onu, oğullarını ve tüm ordusunu yenilgiye uğrattık. 34 Tüm şehirleri ele geçirip içindeki erkek, kadın ve çocuklarla birlikte yok ettik, kimseyi sağ bırakmadık.+ 35 Ganimet olarak yalnızca hayvanları ve ele geçirdiğimiz şehirlerdeki malları aldık. 36 Arnon Vadisi kenarındaki Aroer’den+ (vadideki şehir de dahil) Gilead’a dek, surlarını aşamadığımız şehir kalmadı. Tanrımız Yehova hepsini bize verdi.+ 37 Ancak Ammonoğullarının ülkesine,+ Yabbok Vadisi+ kıyılarına, dağlık bölgedeki şehirlere ve Tanrımız Yehova’nın yasakladığı başka hiçbir yere yaklaşmadık.”

3 “Sonra yön değiştirip Başan Yolu’ndan yukarı doğru ilerledik. O zaman Başan Kralı Og, savaşmak için tüm ordusuyla birlikte Edrei’de karşımıza çıktı.+ 2 Yehova bana, ‘Ondan korkma’ dedi, ‘Onu, tüm ordusunu ve topraklarını size vereceğim. Heşbon’da yaşayan Amorilerin kralı Sihon’a yaptığınızın aynısını ona da yapacaksınız.’ 3 Gerçekten de Tanrımız Yehova Başan Kralı Og ve tüm ordusu karşısında bize zafer kazandırdı, onlarla savaşıp hepsini öldürdük. 4 Almadığımız yer kalmadı, tüm şehirlerini fethettik. Başan’daki Og’un ülkesini, yani Argob bölgesini ve oradaki 60 şehri ele geçirdik.+ 5 Bunların yanı sıra, surları olmayan çok sayıda kasabayı da aldık. Ele geçirdiğimiz şehirlerin hepsi yüksek surları ve sürgülü kapıları olan, savunması güçlü yerlerdi. 6 Ancak Heşbon Kralı Sihon’un topraklarında yaptığımız gibi bu şehirleri de erkekleri, kadınları ve çocuklarıyla birlikte yok ettik.+ 7 Tüm hayvanlarını ve mallarını ise ganimet olarak aldık.

8 Böylece Ürdün bölgesindeki iki Amori kralının topraklarını almış olduk;+ Arnon Vadisi’nden Hermon Dağı’na kadar uzanan bölgeyi+ 9 (bu dağa Saydalılar Siryon, Amoriler ise Senir derdi), 10 yayladaki tüm şehirleri, tüm Gilead’ı ve Başan’daki Og’un krallığına ait Saleka ve Edrei+ şehirlerine kadar tüm Başan’ı aldık. 11 Refaoğullarından geriye kalan son kişi Başan Kralı Og’du. Onun cenazesini koydukları tabut sehpası* demirdendi. Boyu normal arşınla dokuz arşın, eni dört arşındı.* O hâlâ Ammonoğullarının Rabba şehrindedir. 12 O zaman ele geçirdiğimiz topraklar şöyleydi: Arnon Vadisi kenarındaki Aroer’den+ başlayarak, Gilead dağlık bölgesinin yarısı. Buradaki şehirleri Rubenoğulları ile Gadoğullarına verdim.+ 13 Ayrıca Gilead’ın geri kalanı ve Og’un ülkesine ait Başan toprakları. Bu toprakları da Manasse kabilesinin yarısına verdim.+ Başan’daki Argob bölgesinin tamamı Refaoğullarının ülkesi olarak bilinirdi.

14 Manasse oğlu Yair,+ Geşurilerin ve Maakalıların+ sınırına kadar tüm Argob bölgesini aldı+ ve Başan’ın bu köylerine kendi adını verdi. Orası bugün hâlâ Havvot-yair*+ diye bilinir. 15 Makir’e Gilead’ı verdim.+ 16 Rubenoğullarına ve Gadoğullarına+ Gilead’dan Arnon Vadisi’nin ortasına kadar olan toprakları ve Ammonoğullarının sınırı olan Yabbok Vadisi’ne kadar olan bölgeyi verdim. 17 Ayrıca Araba’ya, Ürdün Irmağı ve kıyısına, Kinneret’ten* Pisga eteklerinin batısındaki Araba Gölü’ne (Tuz Gölü)* kadar uzanan toprakları da verdim.+

18 O zaman size* şöyle emrettim: ‘Tanrınız Yehova bu toprakları mülk olarak size verdi. Şimdi tüm cesur adamlarınız silahlarını kuşanıp kardeşleriniz İsrailoğullarının önünden karşıya geçsin.+ 19 Size verdiğim şehirlerde yalnızca karılarınız, çocuklarınız ve hayvanlarınız kalsın. (Biliyorum ki çok sayıda hayvanınız var.) 20 Siz ise kardeşleriniz, Yehova’nın Ürdün Irmağı’nın karşısında onlara vereceği topraklara yerleşinceye kadar ve Tanrınız Yehova onları da sizin gibi rahata kavuşturuncaya dek dönmeyeceksiniz. Onlar rahata kavuşunca size mülk olarak verdiğim topraklara dönebilirsiniz.’+

21 Sonra Yeşu’ya,+ ‘Tanrınız Yehova’nın bu iki krala neler yaptığını gözlerinizle gördünüz. Karşıya geçtiğinizde Yehova oradaki tüm krallara da aynısını yapacak’ dedim+ 22 ve şöyle emrettim: ‘Onlardan korkmayın, çünkü sizin için savaşan Tanrınız Yehova’dır.’+

23 Sonra Yehova’ya şöyle yalvardım: 24 ‘Ulu Rab Yehova, Sen kuluna büyüklüğünü ve elinin gücünü+ göstermeye daha yeni başladın. Göklerde ya da yerde, Senin yaptığın gibi görkemli işler yapabilecek başka tanrı var mı?+ 25 Ne olur, izin ver geçeyim, Ürdün Irmağı’nın karşı yakasındaki güzel diyarı, o güzel dağlık bölgeyi ve Lübnan’ı göreyim.’+ 26 Fakat Yehova sizin yüzünüzden bana hâlâ öfkeliydi,+ beni dinlemedi. Yehova ‘Yeter artık! Bana bir daha bundan söz etme’ dedi. 27 ‘Pisga Tepesi’ne çık,+ batıya, kuzeye, güneye ve doğuya doğru bak ve orayı gözlerinle gör, çünkü sen Ürdün Irmağı’nı geçmeyeceksin.+ 28 Yeşu’yu görevlendir,+ onu yüreklendir ve güçlendir, çünkü bu halkın başında karşı tarafa o geçecek,+ göreceğin diyarı miras almalarını da o sağlayacak.’ 29 Bütün bunlar biz Beyt-peor’un karşısındaki vadide konaklarken oldu.”+

4 “Şimdi ey İsrail, size öğrettiğim kurallara ve kanunlara uyun ki yaşayın+ ve atalarınızın Tanrısı Yehova’nın size vereceği diyara girip oraya yerleşin. 2 Tanrınız Yehova’nın size bildirdiğim emirlerine uyun. Bu emirlere bir şey eklemeyin ve onlardan bir şey çıkarmayın.+

3 Peor Baali olayında Yehova’nın ne yaptığını kendi gözlerinizle gördünüz; Baal’e* tapınan herkesi Tanrınız Yehova yok etti.+ 4 Oysa Tanrınız Yehova’ya sıkıca bağlı olan sizler, bugün hepiniz hayattasınız. 5 Bakın, Tanrım Yehova’nın bana emrettiği gibi, yerleşeceğiniz diyarda uymanız gereken kuralları ve kanunları size öğrettim.+ 6 Bunlara dikkatle uyacaksınız,+ çünkü bunları duyan halklar sizin hikmetinizi ve anlayışınızı+ fark edecek. Onlar sizin için ‘Bu büyük millet gerçekten de hikmet ve anlayış sahibi’ diyecekler.+ 7 Tanrımız Yehova her yakarışımızı duymak için bize yakın. Başka hangi büyük milletin kendisine böyle yakın bir tanrısı var?+ 8 Başka hangi büyük milletin bugün size anlattığım Kanun’daki gibi adil kuralları ve hükümleri var?+

9 Ancak dikkatli olun, kendinizi sakının da gözlerinizle gördüklerinizi unutmayın, ömrünüz boyunca onları yüreğinizden çıkarmayın, onları çocuklarınıza ve torunlarınıza da anlatın.+ 10 Horeb’de Tanrınız Yehova’nın önünde durduğunuz o gün, Yehova bana ‘Halkı huzuruma topla da sözlerimi duysunlar,+ hayatta oldukları tüm günleri Tanrı korkusuyla yaşamayı öğrensinler+ ve çocuklarına da öğretsinler’+ demişti.

11 Bunun üzerine siz de yaklaşıp dağın eteğinde durdunuz; dağ yanıyordu, alevleri göğün bağrına kadar yükseliyordu, koyu bir karanlık ve kara bulutlar vardı.+ 12 Yehova ateşin içinden sizinle konuşmaya başladı.+ Sözlerini duyuyor fakat O’nu görmüyordunuz;+ yalnızca ses vardı.+ 13 Uymanızı emrettiği ahdini,*+ On Emri*+ size bildirdi. Sonra da onları iki taş levhaya yazdı.+ 14 O zaman Yehova bana, yaşayacağınız diyarda uymanız gereken kuralları ve kanunları size öğretmemi emretti.

15 Yehova’nın sizinle Horeb’de ateşin ortasından konuştuğu gün bir şekil görmediniz. Bu nedenle kendinize dikkat edin 16 ve herhangi bir şeyin temsili olan bir şekil, bir oyma put yaparak kendinizi alçaltmayın; erkek ya da kadın şeklinde,+ 17 yerde yaşayan bir hayvan şeklinde, gökte uçan bir kuş şeklinde,+ 18 toprağın üzerinde sürünen bir canlı şeklinde veya yeryüzündeki sularda yaşayan bir balık şeklinde bir heykel yapmayın.+ 19 Başınızı kaldırıp göklerin tüm ordusuna; güneşe, aya ve yıldızlara baktığınızda aldanıp da onların önünde eğilmeyin ve onlara kulluk etmeyin.+ Tanrınız Yehova onları gökler altındaki tüm halklar için yarattı. 20 Fakat Tanrınız Yehova sizi seçti. O bugün olduğu gibi özel* halkı olmanız için+ sizi demir fırınından, Mısır’dan çıkardı.

21 Yehova sizin yüzünüzden bana kızdı+ ve Ürdün Irmağı’nı geçip Tanrınız Yehova’nın size miras olarak verdiği güzel diyara girmeyeceğime yemin etti.+ 22 Ben Ürdün Irmağı’nın diğer tarafına geçmeden bu topraklarda öleceğim,+ fakat siz o güzel diyara geçecek ve orada yaşayacaksınız. 23 Dikkat edin de Tanrınız Yehova’nın sizinle yaptığı ahdi unutmayın+ ve Tanrınız Yehova’nın yasakladığı hiçbir şeyin heykelini yapmayın.+ 24 Çünkü Tanrınız Yehova Kendisine tam bağlılık isteyen bir Tanrı’dır,+ O yakıp yok eden bir ateş gibidir.+

25 Eğer o topraklarda uzun zaman oturup çocuklar ve torunlar sahibi olduktan sonra yoldan saparak herhangi bir oyma put+ yapar ve Tanrınız Yehova’nın gözünde kötü olan işlerle O’nu öfkelendirirseniz,+ 26 gökler ve yer tanık olsun ki, Ürdün Irmağı’nı geçip yerleşeceğiniz o diyardan bir çırpıda sökülüp atılacaksınız. Oradaki varlığınız uzun sürmeyecek, çünkü yok olup gideceksiniz.+ 27 Yehova sizi başka halkların arasına dağıtacak+ ve Yehova’nın sizi gönderdiği milletlerin içinde çok azınız sağ kalacak.+ 28 Orada göremeyen, duyamayan, koku alamayan ya da bir şey yiyemeyen tanrılara; insan eliyle yapılmış taştan ve ağaçtan putlara tapınacaksınız.+

29 Eğer o topraklarda Tanrınız Yehova’ya yönelirseniz, bütün yüreğinizle ve bütün benliğinizle* O’nun rehberliğini ararsanız, O da mutlaka size karşılık verecek.+ 30 Gelecekte büyük sıkıntılar yaşadığınızda ve bütün bu söylenenler başınıza geldiğinde Tanrınız Yehova’ya dönecek ve O’nu dinleyeceksiniz.+ 31 Çünkü Tanrınız Yehova merhametli bir Tanrı’dır.+ O sizi terk etmeyecek, yok olmanıza izin vermeyecek ve atalarınıza yemin ederek yaptığı ahdi unutmayacak.+

32 Şimdi bir sorup soruşturun; sizden önceki zamanlarda, Tanrı’nın insanı yaratmasından bugüne dek, yeryüzünün bir ucundan öbür ucuna kadar hiç böyle büyük bir şey olmuş mu? Ya da benzer bir şey duyulmuş mu?+ 33 Sizin gibi, ateşin içinden konuşan Tanrı’nın sesini duyup da sağ kalan başka bir halk olmuş mu?+ 34 Yehova Mısır’da gözünüzün önünde sizin için yaptıklarını başkaları için yapmış mı? Başka bir halkı olağanüstü işlerle, mucizelerle,+ hükümlerle, savaşla,+ güçlü koluyla,+ uzattığı eliyle ve dehşet uyandıran olaylarla+ bir milletin içinden çıkararak Kendi halkı yapmış mı? 35 Bunlar size Yehova’nın gerçek Tanrı olduğunu bilin,+ O’ndan başkasının olmadığını anlayın diye gösterildi.+ 36 O sizi terbiye etmek için göklerden sesini işittirdi, size yeryüzünde büyük ateşini gösterdi ve ateşin ortasından sözlerini duyurdu.+

37 Atalarınızı sevdiği ve onların soyunu seçtiği için,+ yanınızda olup sizi büyük gücüyle Mısır’dan çıkardı. 38 Sizden daha büyük ve daha güçlü milletleri önünüzden kovdu ki, sizi onların topraklarına getirsin ve o yerleri miras olarak size versin. Bunun gerçekleşmeye başladığını görüyorsunuz.+ 39 O halde, şunu iyi anlayın ve yüreğinizden hiç çıkarmayın, yukarıda göklerde ve aşağıda yeryüzünde gerçek Tanrı Yehova’dır.+ Başkası yoktur.+ 40 O’nun bugün size bildirdiğim kurallarına ve emirlerine uyacaksınız ki, sizin ve sizden sonra çocuklarınızın işi hep iyi gitsin ve Tanrınız Yehova’nın size verdiği topraklarda uzun yıllar yaşayın.”+

41 O zaman Musa, Ürdün Irmağı’nın doğu tarafında üç şehir ayırdı.+ 42 Eğer biri nefret beslemediği bir kişiyi kasıt olmadan öldürüp katil olursa,+ hayatta kalmak için bu şehirlerden birine kaçmalıydı.+ 43 Bunlar Rubenoğulları için yayla üzerindeki bozkırda bulunan Betser,+ Gadoğulları için Gilead’daki Ramot+ ve Manasseoğulları için Başan’daki Golan+ şehirleriydi.+

44 Musa İsrailoğullarına Kanun’u+ bildirmeye başladı. 45 Mısır’dan çıktıktan sonra İsrailoğullarına bu hatırlatmaları, kuralları ve kanunları bildirdi.+ 46 O sırada, Ürdün bölgesinde Beyt-peor karşısındaki vadide bulunuyorlardı.+ Musa’nın ve İsrailoğullarının Mısır’dan çıktıktan sonra yenilgiye uğrattıkları Sihon’un, Heşbon’da+ yaşayan Amorilerin kralının ülkesindeydiler.+ 47 Onun ve Başan Kralı Og’un+ ülkesini ele geçirmişlerdi. Amorilerin bu iki kralı Ürdün Irmağı’nın doğu yakasındaydı. 48 Toprakları Arnon Vadisi kenarındaki Aroer’den+ Sion Dağı’na, yani Hermon’a dek uzanıyordu,+ 49 ayrıca Ürdün’ün doğu yakasında, Pisga eteklerindeki Araba Gölü’ne* dek tüm Araba’yı içine alıyordu.+

5 Musa sonra tüm İsrail’i çağırıp onlara şöyle dedi: “Dinle ey İsrail! Bugün size bildireceğim kuralları ve kanunları dinleyin. Onları öğrenmeli ve hepsine dikkatle uymalısınız. 2 Tanrımız Yehova Horeb’de bizimle bir ahit yaptı.+ 3 Yehova bu ahdi atalarımızla değil bizimle, bugün burada hayatta olan hepimizle yaptı. 4 Yehova dağda, ateşin içinden sizinle doğrudan konuştu.+ 5 Ben de Yehova’nın sözlerini size iletmek için Yehova ile aranızda duruyordum.+ Siz ateş yüzünden korkmuştunuz ve dağa çıkmamıştınız.+ O şöyle demişti:

6 ‘Sizi Mısır’dan, köle olduğunuz ülkeden çıkaran Tanrınız Yehova Benim.+ 7 Asla Benden başka tanrınız olmayacak.+

8 Tapınmak amacıyla göklerde, yerde veya sularda olan herhangi bir şeyin oyma heykelini ya da şeklini yapmayacaksınız.+ 9 Onların önünde eğilmeyeceksiniz ve onlara hizmet etmeyeceksiniz.+ Çünkü Ben, Tanrınız Yehova, tam bağlılık isteyen bir Tanrı’yım.+ Benden nefret eden babaların işlediği suçların sonuçlarını oğullarının, torunlarının ve onların çocuklarının yaşamasına engel olmam,+ 10 fakat Beni seven ve emirlerime uyan babaların soyuna, binlerce nesil boyunca vefa* gösteririm.

11 Tanrınız Yehova’nın adını saygısız şekilde ağza almayacaksınız,+ çünkü Yehova, adını saygısız şekilde ağza alan hiç kimseyi cezasız bırakmaz.+

12 Tanrınız Yehova’nın size emrettiği gibi, Sebt* gününün gereğini yapın ve o günü kutsal* görün.+ 13 Altı gün çalışıp bütün işlerinizi yapın.+ 14 Fakat yedinci gün Tanrınız Yehova için Sebt’tir;+ o gün hiçbir iş yapmayacaksınız.+ Siz, oğlunuz, kızınız, erkek ve kadın köleniz, sığırınız, eşeğiniz ya da başka bir hayvanınız ve şehirlerinizde yaşayan yabancı, kimse hiçbir iş yapmayacak.+ Böylece erkek ve kadın köleleriniz de sizin gibi dinlenecek.+ 15 Bir zamanlar Mısır’da köle olduğunuzu ve Tanrınız Yehova’nın elini uzatıp sizi oradan güçlü koluyla nasıl çıkardığını+ her zaman hatırlayacaksınız. Tanrınız Yehova Sebt günü kanununa uymanızı bu yüzden emretti.

16 Tanrınız Yehova’nın size emrettiği gibi, anne babanıza saygılı olun,+ böylece Tanrınız Yehova’nın size verdiği topraklarda ömrünüz uzun olsun ve her işiniz iyi gitsin.+

17 Adam öldürmeyeceksiniz.+

18 Zina yapmayacaksınız.+

19 Hırsızlık yapmayacaksınız.+

20 Komşunuz hakkında yalan şahitlik etmeyeceksiniz.+

21 Komşunuzun karısına göz koymayacaksınız.+ Komşunuzun evine, tarlasına, erkek ya da kadın kölesine, sığırına, eşeğine, ona ait hiçbir şeye göz dikmeyeceksiniz.’+

22 Yehova bu emirleri size, dağda toplanan tüm halka; koyu karanlığın, kara bulutların ve ateşin içinden yüksek sesle bildirdi.+ Bu sözlere başka bir şey eklemedi ve sonra bunları iki taş levhaya yazıp bana verdi.+

23 Ama dağ alev alev yanarken karanlığın içinden gelen sesi duyduğunuzda+ tüm kabile başlarınız ve ihtiyarlarınız* hemen yanıma geldi. 24 Bana halk adına şöyle dediler: ‘Tanrımız Yehova bize ihtişamını ve büyüklüğünü gösterdi, ateşin içinden gelen sesini duyduk.+ Bugün gördük ki, Tanrı bir insanla konuşabilir ve o insan sağ kalabilirmiş.+ 25 Fakat ne diye hayatımızı tehlikeye atalım, bu büyük ateş bizi yok edebilir. Evet, Tanrımız Yehova’nın sesini duymaya devam edersek kesin ölürüz. 26 Ateşin içinden, yaşayan Tanrı’nın sesini duyup da bizim gibi sağ kalan var mı? 27 Tanrımız Yehova’nın söyleyeceklerini dinlemek için oraya sen git. Sonra gelip Tanrımız Yehova ne dediyse hepsini bize anlat. Ne anlatırsan dinleyeceğiz ve onlara uyacağız.’+

28 Yehova söylediklerinizi duydu. Bunun üzerine Yehova bana şöyle dedi: ‘Bu halkın sana söylediklerini duydum, haklılar.+ 29 Keşke her zaman, Benden korkmaya+ ve tüm emirlerime uymaya istekli bir yürekleri olsa.+ O zaman kendilerinin de çocuklarının da işi hep iyi gider.+ 30 Onlara gidip çadırlarına dönmelerini söyle. 31 Sen ise burada, yanımda kal. Onlara öğretmen gereken tüm emirleri, kuralları ve kanunları sana söyleyeyim. Onlara mülk olarak vereceğim topraklarda bunlara uyacaklar.’ 32 Evet sizler, Tanrınız Yehova’nın emirlerine dikkatle uyun,+ O’nun emirlerinden sağa sola sapmayın.+ 33 Her zaman Tanrınız Yehova’nın size emrettiği yoldan gidin,+ böylece yaşayacağınız topraklarda işleriniz iyi gider ve ömrünüz uzun olur.”+

6 “Bunlar Tanrınız Yehova’nın, yerleşeceğiniz topraklara girdiğinizde uygulamanız için size öğretmemi istediği emirler, kurallar ve kanunlardır. 2 Siz, oğullarınız, torunlarınız, hepiniz hayatınız boyunca Tanrınız Yehova’dan korkup size emrettiğim tüm kanunlara ve emirlere uyun+ ki ömrünüz uzun olsun.+ 3 Ey İsrail halkı, bunları dinleyin ve yerine getirin ki işleriniz iyi gitsin ve atalarınızın Tanrısı Yehova’nın vaat ettiği gibi, süt ve bal akan topraklarda gitgide çoğalın.

4 Dinle ey İsrail, Tanrımız Yehova tek Yehova’dır.+ 5 Tanrınız Yehova’yı bütün yüreğinizle, bütün benliğinizle*+ ve bütün gücünüzle seveceksiniz.+ 6 Bugün size bildirdiğim bu emirler sizin yüreğinizde olacak. 7 Onları çocuklarınıza da aşılayacaksınız;*+ evinizde otururken, yolda yürürken, yattığınız ve kalktığınız zaman onlardan söz edeceksiniz.+ 8 Onları hep hatırlamak için elinizin üzerine bir işaret gibi bağlayacaksınız ve başınızda alın bağı gibi olacaklar.+ 9 Onları evlerinizin kapı çerçevelerine, şehirlerinizin kapıları üzerine yazacaksınız.

10 Tanrınız Yehova sizi atalarınıza, İbrahim’e, İshak’a ve Yakup’a vereceğine yemin ettiği topraklara getirdiğinde;+ inşa etmediğiniz büyük ve güzel şehirlere,+ 11 çalışıp kazanmadığınız her tür zenginlikle dolu evlere, kazmadığınız sarnıçlara, dikmediğiniz zeytinliklere ve bağlara sahip olup o topraklarda yiyip doyduğunuzda+ 12 dikkat edin de sizi Mısır’dan, köle olduğunuz ülkeden çıkaran Yehova’yı unutmayın.+ 13 Tanrınız Yehova’dan korkacaksınız,+ O’na kulluk edecek+ ve O’nun adıyla yemin edeceksiniz.+ 14 Başka tanrıların, çevrenizdeki halkların tapındığı tanrıların peşinden gitmeyeceksiniz,+ 15 çünkü sizinle birlikte olan Tanrınız Yehova tam bağlılık isteyen bir Tanrı’dır.+ Yoksa Tanrınız Yehova size öfkelenir+ ve sizi yeryüzünden silip atar.+

16 Massa’da* yaptığınız gibi+ Tanrınız Yehova’yı sınamayacaksınız.+ 17 Tanrınız Yehova’nın size verdiği emirlere, kurallara ve yaptığı hatırlatmalara dikkatle uymalısınız. 18 Her işinizin iyi gitmesi ve Yehova’nın atalarınıza vermeye yemin ettiği+ güzel diyara girip o topraklara sahip olmanız için Yehova’nın gözünde iyi ve doğru olanı yapmalısınız. 19 O zaman Yehova da vaat ettiği gibi tüm düşmanlarınızı önünüzden kovacak.+

20 İleride bir gün çocuklarınız, ‘Tanrımız Yehova’nın size emrettiği bu kuralların, kanunların ve yaptığı hatırlatmaların anlamı nedir?’ diye sorarsa, 21 onlara şöyle diyeceksiniz: ‘Biz Mısır’da Firavun’un kölesi olmuştuk, fakat Yehova bizi güçlü eliyle Mısır’dan çıkardı. 22 Yehova gözümüzün önünde art arda büyük mucizeler ve olağanüstü işler yaparak Mısır’ın,+ Firavun’un ve tüm ev halkının yıkımına yol açtı.+ 23 Ve atalarımıza vermeye yemin ettiği bu toprakları bize vermek için+ oradan çıkmamızı sağladı. 24 Yehova sonra iyiliğimiz için, bugün olduğu gibi hayatta olalım diye tüm bu kurallara uymamızı+ ve Tanrımız Yehova’dan korkmamızı emretti.+ 25 Tanrımız Yehova’nın emrettiği gibi O’nun önünde tüm bu emirlere dikkatle uyarsak, O’nun gözünde doğru kişiler sayılacağız.”+

7 “Tanrınız Yehova sizi yakında yerleşeceğiniz o topraklara götürdüğünde,+ oradaki büyük halkları; Hititleri, Girgaşileri, Amorileri,+ Kenanlıları, Perizzileri, Hivileri ve Yebusileri,+ sizden daha kalabalık ve daha güçlü bu yedi milleti+ önünüzden kovacak.+ 2 Tanrınız Yehova size zafer kazandıracak, onları yenilgiye uğratacak+ ve tamamen yok edeceksiniz.+ Onlarla anlaşma yapmayacak ve onlara acımayacaksınız.+ 3 Evlilik yoluyla onlarla akraba olmayacaksınız. Kızlarınızı onların oğullarına vermeyeceksiniz, onların kızlarını da oğullarınıza almayacaksınız.+ 4 Yoksa çocuklarınızı Tanrı’nın yolunda yürümekten vazgeçirirler ve çocuklarınız başka tanrılara kulluk eder.+ O zaman Yehova öfkelenip sizi hemen yok eder.+

5 Onlara şöyle yapacaksınız: Sunaklarını yıkacak, kutsal direklerini kesecek,+ dikili taşlarını* parçalayacak,+ oyma putlarını da ateşe atıp yakacaksınız.+ 6 Çünkü siz Tanrınız Yehova için kutsal bir halksınız. Tanrınız Yehova, Kendine ait bir halk, O’nun özel* halkı olmanız için yeryüzündeki bütün halklar arasından sizi seçti.+

7 Yehova’nın şefkat gösterip sizi seçmesinin nedeni+ bütün halklar arasında en kalabalık halk olmanız değildi, aslında hepsinden daha küçüktünüz.+ 8 Yehova’nın sizi seçmesinin nedeni sizi sevmesi ve atalarınıza yemin ederek verdiği söze sadık kalmasıydı.+ Yehova sizi güçlü eliyle, köle olduğunuz Mısır’dan ve Firavun’un elinden bu nedenle kurtardı.*+ 9 Şunu iyi biliyorsunuz ki, Tanrınız Yehova gerçek ve güvenilir Tanrı’dır, ahdine sadıktır ve O’nu sevip emirlerine uyanlara sevgisini binlerce nesil boyunca vefayla sürdürür.+ 10 Fakat O’ndan nefret edenlere hak ettikleri karşılığı verip onları yok edecek.+ O’ndan nefret edenlere ceza vermekte gecikmeyecek, onlara karşılığını ödetecek. 11 Bu yüzden bugün size bildirdiğim emirleri, kuralları ve kanunları her zaman yerine getirmeye dikkat etmelisiniz.

12 Siz her zaman bu kanunları dikkate alır, onlara uyar ve onların gereğini yaparsanız, Tanrınız Yehova da atalarınıza yemin ettiği gibi ahdine bağlı kalacak ve size vefa göstermeye devam edecek. 13 O sizi sevecek, size bereket verecek ve çoğalmanızı sağlayacak. Evet, size vereceğine dair atalarınıza yemin ettiği diyarda+ size çok sayıda çocuk verecek;+ ayrıca toprağınızın ürününü, tahılınızı, yeni şarabınızı, zeytinyağınızı ve sürülerinizi bereketli kılacak.+ 14 Tüm halklar içinde en çok siz bereket göreceksiniz.+ Erkeklerinizin, kadınlarınızın, hayvanlarınızın hiçbiri kısır olmayacak.+ 15 Yehova her tür hastalığı sizden uzak tutacak. Mısır’dan bildiğiniz ağır hastalıkların hiçbirini sizin başınıza getirmeyecek,+ onları sizden nefret edenlerin başına getirecek. 16 Tanrınız Yehova’nın elinize teslim edeceği tüm halkları yok edeceksiniz.+ Onlara acımayacaksınız+ ve tanrılarına kulluk etmeyeceksiniz,+ yoksa bu yıkımınıza yol açar.*+

17 İçinizden ‘Bu milletler bizden daha kalabalık, onları nasıl kovarız?’ diye geçirseniz bile+ 18 onlardan korkmayın.+ Tanrınız Yehova’nın Firavun’a ve tüm Mısır’a yaptıklarını hatırlayın;+ 19 gözlerinizle gördüğünüz ağır hükümleri, Tanrınız Yehova’nın sizi oradan çıkarmak için yaptığı olağanüstü işleri, mucizeleri,+ uzattığı elini ve güçlü kolunu aklınızdan çıkarmayın.+ Tanrınız Yehova korktuğunuz bütün halklara aynı şeyi yapacak.+ 20 Tanrınız Yehova, geriye kalanlar ve sizden kaçıp gizlenenler de yok olana kadar hepsini korku içinde yaşatacak.+ 21 Onlar yüzünden dehşete kapılmayın, çünkü Tanrınız Yehova, yüce ve heybetli Tanrı+ sizinle.+

22 Tanrınız Yehova bu milletleri sizin karşınızdan azar azar kovacak.+ Etrafınızda yaban hayvanları çoğalıp size zarar vermesin diye onların hepsini hemen yok etmenize izin vermeyecek. 23 Tanrınız Yehova o milletler karşısında sizi üstün kılacak ve hepsi yok olup gidene dek onları ardı ardına bozguna uğratacak.+ 24 Krallarını elinize teslim edecek+ ve siz onların adını yeryüzünden* sileceksiniz.+ Hepsini ortadan kaldırana dek+ karşınızda kimse duramayacak.+ 25 Tanrılarının oyma heykellerini ateşe atıp yakacaksınız.+ Üzerlerindeki gümüşe ve altına göz dikip onları almayacaksınız,+ yoksa size tuzak olurlar, çünkü bu Tanrınız Yehova için iğrençtir.+ 26 Tanrı için iğrenç olan hiçbir şeyi evinize sokmayacaksınız, yoksa onlar gibi siz de yok edilirsiniz. Yok edilecek bu şeylerden tamamen nefret etmeli ve kesinlikle tiksinmelisiniz.”

8 “Bugün size bildirdiğim her emre uymaya dikkat ederseniz yaşarsınız,+ çocuklar sahibi olursunuz ve Yehova’nın atalarınıza vermeye yemin ettiği+ topraklara girip oraya yerleşirsiniz. 2 Tanrınız Yehova’nın size çölde 40 yıl boyunca yürüttüğü o uzun yolu hatırlayın.+ Bunu size alçakgönüllülüğü öğretmek ve sizi sınayarak yüreğinizde ne olduğunu görüp emirlerine uyup uymayacağınızı anlamak için yaptı.+ 3 İnsanın yalnız ekmekle yaşamadığını, Yehova’nın ağzından çıkan her sözle yaşadığını anlamanız için+ sizi aç bıraktı,+ sizi daha önce görmediğiniz ve atalarınızın da bilmediği manla* besledi+ ve size alçakgönüllü olmayı öğretti. 4 Bu 40 yıl boyunca üzerinizdeki giysiler eskimedi, ayaklarınız şişmedi.+ 5 Aslında iyi biliyorsunuz ki, bir babanın oğlunu terbiye ettiği gibi Tanrınız Yehova da sizi terbiye ediyordu.+

6 Tanrınız Yehova’nın emirlerine uymak için O’ndan korkun ve O’nun yolunda yürüyün. 7 Çünkü Tanrınız Yehova sizi güzel bir diyara götürüyor.+ Orası akarsular diyarıdır, dağlarındaki ve ovalarındaki pınarlardan, kaynaklarından sular akar. 8 Orası buğday, arpa, asma, incir ve nar diyarı,+ zeytinyağı ve bal diyarıdır.+ 9 Orada kıtlık çekmeyeceksiniz, hiçbir eksiğiniz olmayacak. Öyle bir diyar ki, kayalarında demir var ve dağlarından bakır çıkaracaksınız.

10 Orada yiyip doyduğunuz zaman, Tanrınız Yehova’ya size verdiği bu güzel diyar için şükretmeyi unutmayın.+ 11 Dikkat edin de, Tanrınız Yehova’yı unutarak bugün size bildirdiğim emirlere, kararlara, kanunlara itaatsizlik etmeyin. 12 Yiyip doyduğunuzda, güzel evler yapıp içinde oturduğunuzda,+ 13 hayvanlarınız, altınınız, gümüşünüz çoğaldığında ve her şeye bol bol sahip olduğunuzda 14 yüreğinizin kibirlenmesine izin vermeyin+ ve sizi köle olduğunuz Mısır’dan çıkaran Tanrınız Yehova’yı unutmayın.+ 15 O sizi zehirli yılanların ve akreplerin gezdiği, kuraklıktan toprakları çatlamış büyük ve korkunç çölde yürüttü.+ Sizin için sert* kayadan su çıkardı.+ 16 Çölde sizi atalarınızın bilmediği manla besledi.+ Bunları, gelecekte de yarar görün diye,+ size alçakgönüllülüğü öğretmek+ ve sizi sınamak için yaptı. 17 Olur da içinizden ‘Bu serveti kendi kuvvetimizle ve bileğimizin gücüyle kazandık’ diye geçirirseniz,+ 18 servet edinmeniz için size güç verenin Tanrınız Yehova olduğunu hatırlayın.+ O bugüne kadar, atalarınıza yemin ederek yaptığı ahdi yerine getirmek için bunu yaptı.+

19 Bugün sizi açıkça uyarıyorum! Eğer Tanrınız Yehova’yı unutur, başka tanrıların peşinden gider, onlara kulluk edip önlerinde eğilirseniz, kesinlikle yok olacaksınız.+ 20 Tanrınız Yehova’nın sözünü dinlemediğiniz için, Yehova’nın yok ettiği milletler gibi siz de yok olacaksınız.”+

9 “Dinle ey İsrail, bugün sizden daha büyük ve daha güçlü milletlerin yaşadığı,+ göklere yükselen surlarıyla büyük şehirlerin olduğu+ toprakları ele geçirmek üzere Ürdün Irmağı’nı geçiyorsunuz.+ 2 Orada uzun boylu ve güçlü bir halk var. Onları tanıyorsunuz, haklarında ‘Anakoğullarının+ karşısında kim durabilir?’ dendiğini duydunuz. 3 Fakat emin olun ki, karşı tarafa geçerken Tanrınız Yehova sizin önünüzden gidecek.+ O yakıp yok eden bir ateş gibidir,+ onları ortadan kaldıracak. Gözünüzün önünde hepsine boyun eğdirecek, siz de Yehova’nın dediği gibi topraklarını kısa zamanda ele geçirip onları yok edeceksiniz.+

4 Tanrınız Yehova onları sizin önünüzden kovduğunda, yüreğinizden ‘Yehova bizi buraya getirdi ve bu toprakları bize verecek, çünkü biz doğru bir halkız’ diye geçirmeyin.+ Aslında Yehova bu milletleri kendi kötülüklerinden ötürü kovuyor.+ 5 Evet, Tanrınız Yehova topraklarını size vermek için onları önünüzden kovuyor; ama Yehova bunu siz doğru ve iyi bir yüreğe sahip olduğunuz için değil, o milletler kötü olduğu için+ ve atalarınıza, İbrahim’e,+ İshak’a+ ve Yakup’a ettiği yemini yerine getirmek için yapıyor.+ 6 Öyleyse, Tanrınız Yehova’nın size bu güzel diyarı doğru bir halk olduğunuz için vermediğini aklınızda tutun, siz dik başlısınız.+

7 Tanrınız Yehova’yı çölde nasıl öfkelendirdiğinizi asla unutmayın.+ Hatırlayın, Mısır’dan çıktığınız günden buraya gelene dek Yehova’ya hep isyan ettiniz.+ 8 Horeb’de bile Yehova’yı öfkelendirdiniz ve Yehova öyle kızdı ki sizi neredeyse yok edecekti.+ 9 Ben taş levhaları, Yehova’nın sizinle yaptığı ahdin+ levhalarını almak için dağa çıkmış,+ 40 gün 40 gece orada kalmıştım,+ ne yemek yemiş ne su içmiştim. 10 O zaman Yehova bana iki taş levhayı verdi, üzerlerindeki yazıyı Kendi parmağıyla yazmıştı. Horeb’de toplandığınız gün Yehova’nın ateşin içinden size söylediği her şey o levhalara yazılmıştı.+ 11 Evet, 40 gün 40 gecenin sonunda Yehova bana iki taş levhayı, ahit levhalarını verdi. 12 Sonra Yehova bana şöyle dedi: ‘Kalk, derhal aşağıya in, çünkü Mısır’dan çıkardığın halk rezilce bir şey yaptı.+ Gitmelerini emrettiğim yoldan çok çabuk saptılar. Kendilerine bir put* yaptılar.’+ 13 Ardından Yehova bana şöyle dedi: ‘Bu halkın nasıl bir halk olduğunu görüyorum, onlar dik başlı!+ 14 Bırak da onları yok edeyim, adlarını yeryüzünden* sileyim ve senin soyundan, daha büyük ve daha güçlü bir halk meydana getireyim.’+

15 Bunun üzerine dağdan indim, o sırada dağ alevler içinde yanıyordu.+ Ahit levhalarının ikisi de elimdeydi.+ 16 Sonra ne yaptığınızı gördüm; Tanrınız Yehova’ya karşı günah işlemiştiniz! Kendinize metalden bir buzağı heykeli yapmıştınız. Yehova’nın gitmenizi emrettiği yoldan çok çabuk sapmıştınız.+ 17 O zaman iki levhayı tutup yere fırlattım, gözlerinizin önünde parçaladım.+ 18 Ve daha önceki gibi 40 gün 40 gece Yehova’nın önünde defalarca yere kapandım. Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptığınız, işlediğiniz tüm günahlarla O’nu öfkelendirdiğiniz için ne yemek yedim, ne de su içtim.+ 19 Çünkü Yehova’nın size olan büyük öfkesinden korkmuştum;+ öyle öfkeliydi ki sizi yok etmeye hazırdı. Fakat Yehova beni yine dinledi.+

20 Yehova Harun’a da onu yok edecek kadar öfkeliydi;+ bu nedenle Harun için de yakardım. 21 Günah işleyip yaptığınız buzağıyı+ aldım, onu ateşte yaktım ve parçalayıp toz haline gelinceye kadar ezdim. Tozunu da dağdan akan dereye döktüm.+

22 Sonra Tabera’da,+ Massa’da+ ve Kibrot-hattaava’da+ Yehova’yı yine öfkelendirdiniz. 23 Ardından Yehova sizi Kadeş-barnea’dan+ gönderip ‘Gidin, o toprakları alın, orayı size vereceğim’ dedi, ama siz Tanrınız Yehova’nın emrine tekrar karşı geldiniz,+ O’na iman etmediniz+ ve sözünü dinlemediniz. 24 Sizi tanıdığım günden beri Yehova’ya hep isyan ediyorsunuz.

25 İşte bu yüzden 40 gün 40 gece+ Yehova’nın önünde defalarca yere kapandım çünkü Yehova sizi yok edeceğini söylemişti. 26 Yehova’ya şöyle yakardım: ‘Ey Ulu Rab Yehova halkını yok etme. Bu halk Sana ait;+ onları büyüklüğünü göstererek kurtardın* ve güçlü elinle Mısır’dan çıkardın.+ 27 Kulların İbrahim, İshak ve Yakup’u hatırla.+ Bu halkın dik başlılığına, kötülüğüne ve günahına bakma.+ 28 Yoksa bizi içinden çıkardığın ülkenin insanları, “Yehova onları vaat ettiği topraklara götüremedi. Onlardan nefret ettiği için, çölde ölsünler diye buradan çıkardı” diyebilir.+ 29 Ama bu halk hâlâ Senin halkın, büyük gücünle, elini uzatıp kurtardığın halkın.’”+

10 “O zaman Yehova bana, ‘Kendine öncekiler gibi iki taş levha yont+ ve dağa yanıma çık’ dedi. ‘Ayrıca ağaçtan bir sandık yapacaksın. 2 Kırdığın önceki levhalarda yazılı olan sözleri bu levhalara da yazacağım, sen de onları sandığa koyacaksın.’ 3 Bunun üzerine akasya ağacından bir sandık yaptım, öncekiler gibi iki taş levha yonttum ve elimde levhalarla dağa çıktım.+ 4 O zaman Yehova önceki levhalara yazdıklarını,+ dağın eteğinde toplandığınız gün+ size ateşin içinden bildirdiği+ On Emri bu levhalara da yazdı.+ Sonra Yehova onları bana verdi. 5 Levhaları alınca dağdan indim,+ Yehova’nın emrettiği gibi onları kalacakları yere, yaptığım sandığa koydum.

6 Sonra İsrailoğulları Beerot Bene-yaakan’dan Mosera’ya doğru yola koyuldular. Harun orada öldü ve gömüldü.+ Onun yerine oğlu Eleazar kâhin* oldu.+ 7 Oradan ayrılıp Gudgoda’ya, Gudgoda’dan da akarsular bölgesi Yotbata’ya gittiler.+

8 Yehova o zaman Levi kabilesini ayırdı.+ Onları bugün de yaptıkları gibi Yehova’nın Ahit Sandığı’nı*+ taşımaları, Yehova’nın huzurunda hizmet etmeleri ve O’nun adıyla hayırdua etmeleri için görevlendirdi.+ 9 Bu yüzden Levi kabilesine, kardeşleri arasında bir pay ve miras verilmedi. Tanrınız Yehova’nın söylediği gibi, onların mirası Yehova’dır.+ 10 Ben ilk seferde olduğu gibi dağda 40 gün 40 gece kaldım,+ Yehova beni o zaman da dinledi.+ Yehova sizi yok etmek istemedi. 11 Yehova bana şöyle dedi: ‘Halkın başına geç ve yola çıkmaya hazırlan, onlara vermek için atalarına yemin ettiğim topraklara+ girip orayı ele geçirsinler.’

12 Öyleyse ey İsrail, Tanrınız Yehova sizden ne istiyor?+ Tanrınız Yehova’nın sizden tek isteği O’ndan korkmanız,+ O’nun yolunda yürümeniz,+ O’nu sevmeniz, bütün yüreğinizle ve bütün benliğinizle* Tanrınız Yehova’ya kulluk etmeniz,+ 13 Yehova’nın sizin iyiliğiniz için verdiği, bugün bildirdiğim tüm emirlere ve kanunlara uymanızdır.+ 14 Bakın, gökler, göklerin göğü, yeryüzü ve üzerindeki her şey Tanrınız Yehova’ya aittir.+ 15 Ama Yehova yalnızca sizin atalarınızı Kendine yaklaştırıp sevgisini ifade etti ve tüm halklar arasından onların soyunu, sizi seçti.+ İşte siz bugün O’na aitsiniz. 16 Şimdi yüreklerinizi temizleyin*+ ve artık dik başlılığı bırakın.+ 17 Çünkü Tanrınız Yehova tanrılar Tanrısı+ ve rabler Rabbidir. Taraf tutmayan,+ rüşvet almayan, yüce, kudretli ve heybetli Tanrı’dır. 18 Yetim ve dullar için adaleti yerine getirir,+ aranızdaki yabancıları sever,+ onlara yiyecekleri yemeği, giyecekleri giysiyi verir. 19 Siz de aranızda yaşayan yabancıları sevmelisiniz, çünkü kendiniz de Mısır’da yabancıydınız.+

20 Tanrınız Yehova’dan korkacaksınız, O’na kulluk edecek+ ve O’na sıkıca bağlanacaksınız. Yemin ettiğinizde O’nun adıyla yemin edeceksiniz. 21 Yüceltmeniz gereken O’dur.+ O sizin Tanrınızdır, gözlerinizle gördüğünüz, hayranlık uyandıran tüm bu büyük işleri sizin için gerçekleştiren O’dur.+ 22 Atalarınız Mısır’a gittiklerinde 70 kişiydiler,+ şimdi ise Tanrınız Yehova sayesinde gökteki yıldızlar kadar çoksunuz.”+

11 “Tanrınız Yehova’yı sevecek,+ her zaman O’na karşı yükümlülüğünüzü yerine getirecek, kanunlarına, kararlarına ve emirlerine uyacaksınız. 2 Unutmayın ki ben şimdi çocuklarınıza değil sizlere hitap ediyorum. Tanrınız Yehova’nın verdiği cezaları+ görenler onlar değildi. O’nun büyüklüğüne,+ güçlü koluna+ ve uzattığı eline onlar tanık olmadı. 3 Çocuklarınız Mısır’da gerçekleşen olağanüstü işleri, Firavun’un ve tüm ülkesinin başına gelenleri,+ 4 Yehova’nın Mısır ordusuna, Firavun’un atlarına ve savaş arabalarına ne yaptığını, peşinize düştüklerinde onları Kızıldeniz’de sulara gömüp nasıl tamamen yok ettiğini görmediler.+ 5 Siz buraya gelene dek çölde sizin için* yaptıklarını ya da 6 Ruben kabilesinden Eliab’ın oğulları Datan ve Abiram’a ne yaptığını; tüm İsrail halkının gözü önünde yerin yarılıp onları, ailelerini, çadırlarını ve yanlarındaki tüm insanları ve hayvanları nasıl yuttuğunu da görmediler.+ 7 Yehova’nın yaptığı bütün büyük işleri kendi gözleriyle görenler sizdiniz.

8 Bugün size bildirdiğim tüm emirlere uyun; böylece güçlü olacaksınız, karşı taraftaki o topraklara girip orayı alacaksınız 9 ve Yehova’nın atalarınıza ve onların soyuna vermeye yemin ettiği topraklarda,+ süt ve bal akan topraklarda+ uzun ömürlü olacaksınız.+

10 Yerleşeceğiniz topraklar, geride bıraktığınız Mısır toprakları gibi değil. Orada tohum eker, sonra sebze bahçesi sular gibi zahmetle* sulardınız. 11 Yakında, karşı tarafa geçince alacağınız topraklar ise dağlar ve ovalar diyarıdır.+ Göklerin yağmurunu içen,+ 12 Tanrınız Yehova’nın ilgisini eksik etmediği bir diyardır. Yılın başından sonuna dek Tanrınız Yehova’nın gözleri hep onun üzerindedir.

13 Eğer Tanrınız Yehova’yı sevmek, bütün yüreğinizle ve bütün benliğinizle*+ Tanrınıza kulluk etmek üzere bugün size bildirdiğim emirlere tam olarak itaat ederseniz, 14 O* topraklarınıza yağmuru, sonbahar ve ilkbahar yağmurunu vaktinde verecek, siz de tahılınızı toplayacaksınız, yeni şarap ve zeytinyağı yapacaksınız.+ 15 Tarlanızda hayvanlarınız için yeşil ot çıkacak, sizin de bol bol yiyeceğiniz olacak.+ 16 Kendinize dikkat edin de yüreğiniz aldanmasın, yoldan saparak başka tanrılara tapınmayın ve onların önünde eğilmeyin.+ 17 Yoksa Yehova size çok öfkelenir ve yağmur yağmasın diye gökleri kapatır.+ O zaman toprak ürün vermez, siz de Yehova’nın verdiği bu güzel diyarda çabucak yok olup gidersiniz.+

18 Tanrı’nın* bu sözlerini bütün yüreğinizle ve zihninizle benimseyeceksiniz, onları bir işaret gibi elinizin üzerine bağlayacaksınız, başınızda alın bağı gibi olacaklar.+ 19 Onları çocuklarınıza da öğreteceksiniz. Evinizde otururken, yolda yürürken, yattığınız ve kalktığınız zaman onlar hakkında konuşacaksınız.+ 20 Onları evlerinizin kapı çerçevelerine, şehirlerinizin kapıları üzerine yazacaksınız. 21 Böyle yaparsanız Yehova’nın atalarınıza vermeye yemin ettiği topraklarda+ sizin ve çocuklarınızın ömrü uzun olur;+ gökler yeryüzü üzerinde durduğu sürece siz de o diyarda yaşarsınız.

22 Eğer size bildirdiğim bu emirlere tam olarak uyar, onları yerine getirir, Tanrınız Yehova’yı sever,+ O’nun yolunda yürür ve O’na sıkıca bağlanırsanız+ 23 Yehova bu milletlerin hepsini önünüzden kovacak.+ Siz de kendinizden daha güçlü ve daha büyük milletlerin topraklarına sahip olacaksınız.+ 24 Ayak bastığınız her yer sizin olacak.+ Sınırınız çölden Lübnan’a, Fırat Irmağı’ndan batıdaki denize* uzanacak.+ 25 Karşınızda kimse duramayacak.+ Tanrınız Yehova, size vaat ettiği gibi, ayak basacağınız o topraklarda yaşayan tüm milletleri karşınızda korkuya ve dehşete düşürecek.+

26 İşte, bugün sizin önünüze bereketi ve laneti koyuyorum:+ 27 Tanrınız Yehova’nın verdiği, bugün size bildirdiğim emirlere itaat ederseniz bunun sonucu bereket olacak,+ 28 Tanrınız Yehova’nın emirlerine itaat etmez, bugün gitmenizi emrettiğim yoldan sapar ve tanımadığınız tanrıların peşinden giderseniz, sonucu lanet olacak.+

29 Tanrınız Yehova sizi yaşayacağınız topraklara getirdiği zaman bereketleri Gerizim Dağı’nda, lanetleri Ebal Dağı’nda bildireceksiniz.+ 30 Bunlar Ürdün’ün karşı tarafında, batıdaki Araba’da yaşayan Kenanlıların topraklarında bulunan iki dağdır, karşılarında Gilgal, yanlarında da More’deki büyük ağaçlar var.+ 31 Tanrınız Yehova’nın size vereceği diyarı almak için Ürdün Irmağı’nı geçmek üzeresiniz.+ Oraya yerleştiğinizde 32 bugün size anlattığım tüm kurallara ve kanunlara uymaya dikkat etmelisiniz.”+

12 “Atalarınızın Tanrısı Yehova’nın sahip olmanız için size vereceği o topraklarda yaşadığınız sürece şu kurallara ve kanunlara uymaya dikkat edeceksiniz: 2 Topraklarını ele geçireceğiniz milletlerin yüksek dağlarda, tepelerde veya gür yapraklı ağaçların altında yaptıkları ve kendi tanrılarına tapınmak için kullandıkları her yeri yok edeceksiniz.+ 3 Sunaklarını yıkacak, dikili taşlarını parçalayacak,+ kutsal direklerini yakacak, tanrılarının oyma heykellerini kesip devireceksiniz,+ böylece adlarını o yerlerden silip atacaksınız.+

4 Siz Tanrınız Yehova’ya onlar gibi tapınmayacaksınız.+ 5 Tanrınız Yehova’ya ibadet etmek için O’nun tüm kabilelerinizin toprakları içinde Kendi ismini taşıması için seçeceği yere, O’nun meskenine gideceksiniz.+ 6 Yakılan sunularınızı,+ kurbanlarınızı, ondalıklarınızı,+ adak sunularınızı,* gönüllü sunularınızı,+ sürülerinizdeki ilk doğanları+ ve diğer bağışlarınızı+ oraya getireceksiniz. 7 Sunularınızı ev halkınızla birlikte Tanrınız Yehova’nın huzurunda yiyeceksiniz+ ve Tanrınız Yehova size bereket verdiği için, orada yaptığınız her işten sevinç duyacaksınız.+

8 O zaman şimdi burada yaptığımız gibi yapmayacaksınız, bugün herkes kendi gözünde doğru olanı yapıyor; 9 çünkü henüz rahata ereceğiniz diyara,+ Tanrınız Yehova’nın size miras olarak vereceği topraklara girmediniz. 10 Ürdün Irmağı’nın karşı tarafına geçip+ Tanrınız Yehova’nın size mülk olarak vereceği diyara yerleştiğinizde, O sizi çevrenizdeki tüm düşmanlardan kurtarıp rahata kavuşturacak ve orada güvenlik içinde yaşayacaksınız.+ 11 Size emrettiğim her şeyi; yakılan sunularınızı, kurbanlarınızı, ondalıklarınızı,+ Yehova’ya vereceğiniz tüm adak sunularınızı ve diğer bağışlarınızı Tanrınız Yehova’nın Kendi ismini taşıması için seçeceği yere getireceksiniz.+ 12 Orada oğullarınızla, kızlarınızla, erkek ve kadın kölelerinizle, topraktan pay almadıkları için şehirlerinizde yaşayan Levioğullarıyla+ birlikte Tanrınız Yehova’nın huzurunda büyük bir sevinç yaşayacaksınız.+ 13 Yakılan sunuları sakın başka bir yerde sunmayın.+ 14 Onları yalnızca Yehova’nın topraklarınız içinde seçeceği yerde sunacaksınız, size emrettiğim her şeyi orada yapacaksınız.+

15 Fakat ne zaman et yemek isterseniz, Tanrınız Yehova’nın size verdiği berekete göre, tüm şehirlerinizde hayvan kesip etini yiyebilirsiniz.+ Ceylan ya da geyik eti gibi onları da, temiz* durumda olsun ya da olmasın herkes yiyebilir. 16 Ancak kanlarını yemeyeceksiniz,+ onu su gibi yere dökeceksiniz.+ 17 Tahılın, yeni şarabın, zeytinyağının ondalığını, sürülerinizdeki ilk doğan hayvanları,+ adak sunularını, gönüllü sunuları ya da diğer bağışlarınızı şehirlerinizde yemeyeceksiniz. 18 Onları Tanrınız Yehova’nın huzurunda, Tanrınız Yehova’nın seçeceği yerde,+ oğullarınızla, kızlarınızla, erkek ve kadın kölelerinizle ve şehirlerinizdeki Levioğullarıyla birlikte yiyeceksiniz. Tanrınız Yehova’nın huzurunda yaptığınız her işten ötürü sevinç içinde olacaksınız. 19 O topraklarda yaşadığınız sürece sakın Levioğullarını ihmal etmeyin.+

20 Tanrınız Yehova size vaat ettiği gibi+ topraklarınızı genişletince,+ canınız çekip de ‘Et yemek istiyoruz’ dediğiniz zaman, her istediğinizde et yiyebilirsiniz.+ 21 Tanrınız Yehova’nın Kendi ismini taşıması için seçtiği yer+ uzaksa, canınız çektiğinde Yehova’nın size verdiği küçükbaş ya da büyükbaş hayvanlardan alıp size emrettiğim gibi kesecek ve şehirlerinizde yiyeceksiniz. 22 Onları ceylan ya da geyik eti yediğiniz gibi yiyebilirsiniz;+ temiz durumda olsun ya da olmasın herkes onlardan yiyebilir. 23 Ancak kan yememeye kesin kararlı olun,+ çünkü kan candır+ ve etle birlikte canı yemeyeceksiniz. 24 Kan yemeyeceksiniz, onu su gibi toprağa dökeceksiniz.+ 25 Onu yemeyin, böylece sizin ve sizden sonra çocuklarınızın işi hep iyi gider, çünkü Yehova’nın gözünde doğru olanı yapmış olursunuz. 26 Yehova’nın seçeceği yere gideceğiniz zaman yanınızda sadece size ait kutsal şeyleri ve adak sunularınızı getireceksiniz. 27 Yakılan sunularınızı Tanrınız Yehova’nın sunağı üzerinde eti ve kanıyla sunacaksınız.+ Diğer kurbanlarınızın kanını Tanrınız Yehova’nın sunağına dökeceksiniz,+ ama onların etini yiyebilirsiniz.

28 Size emrettiğim bütün bu sözlere uymaya dikkat edin; böylece Tanrınız Yehova’nın gözünde iyi ve doğru olanı yapmış olacaksınız, sizin de sizden sonra çocuklarınızın da işi hep iyi gidecek.

29 Tanrınız Yehova topraklarını ele geçireceğiniz milletleri yok edecek+ ve siz orada yaşamaya başlayacaksınız. 30 Ama bunlar olduktan sonra sakın tuzağa düşüp ‘Acaba tanrılarına nasıl tapınıyorlardı? Biz de aynısını yapalım’ diyerek tanrıları hakkında soru sormayın.+ 31 Siz Tanrınız Yehova’ya onlar gibi tapınmayacaksınız, çünkü onların, tanrıları için yaptığı bütün iğrenç şeylerden Yehova nefret ediyor; onlar oğullarını ve kızlarını bile tanrılarına kurban olarak ateşte yakıyor.+ 32 Size verdiğim emirlerin hepsine dikkatle uyacaksınız.+ Onlara hiçbir şey eklemeyecek, onlardan hiçbir şey çıkarmayacaksınız.”+

13 “Diyelim ki aranızdan bir peygamber ya da rüyaya yatan bir falcı+ çıkıp size bir alamet ya da geleceğe dair bir işaret bildirdi. 2 Söyledikleri gerçekleşse bile, tanımadığınız ilahları kastederek size ‘Başka tanrılara tapınalım, onlara kulluk edelim’ derse 3 onu dinlemeyeceksiniz. Çünkü Tanrınız Yehova Kendisini bütün yüreğinizle ve bütün benliğinizle* sevip sevmediğinizi görmek istiyor+ ve bu nedenle Tanrınız Yehova sizi sınıyor.+ 4 Tanrınız Yehova’yı rehber alacak, O’ndan korkacak, O’nun emirlerine uyacak, O’nun sözünü dinleyeceksiniz. O’na kulluk edecek ve O’na sımsıkı bağlanacaksınız.+ 5 O peygamber ya da falcı ise sizi köle olduğunuz Mısır’dan kurtaran Tanrınız Yehova’ya karşı kışkırttığı ve Tanrınız Yehova’nın gitmenizi emrettiği yoldan saptırmak istediği için öldürülecek.+ Aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız.+

6 Diyelim ki öz kardeşiniz, oğlunuz ya da kızınız, sevgili karınız ya da can dostunuz sizi gizlice ayartmaya kalktı. ‘Gidip başka tanrılara kulluk edelim’+ diyerek sizin de atalarınızın da tanımadığı tanrılara, 7 uzak ya da yakın çevrenizde yaşayan halkların ya da dünyanın herhangi bir yerindeki halkların tanrılarına tapınmanız için aklınızı çelmeye çalıştı. 8 Siz ona uymayacaksınız ya da sözünü dinlemeyeceksiniz.+ Yüreğiniz yumuşamayacak, ona merhamet etmeyecek ya da onu korumaya çalışmayacaksınız, 9 onu mutlaka öldüreceksiniz.+ Onu taşlamak için elini ilk kaldıran siz olacaksınız, sonra da tüm halk aynı şeyi yapacak.+ 10 Onu taşlayarak öldüreceksiniz.+ Çünkü o sizi, Mısır’dan, köle olduğunuz ülkeden kurtaran Tanrınız Yehova’nın yolundan saptırmaya kalkıştı. 11 O zaman bütün İsrail bunu duyup korkacak, böylece kimse bir daha böyle kötü bir şey yapmayacak.+

12 Diyelim ki Tanrınız Yehova’nın size oturmanız için vereceği şehirlerin birinde 13 bazı alçaklar çıktı ve şehir halkının aklını çelmeye çalıştı. Onlara “Gidip başka tanrılara tapınalım” diyerek tanımadıkları tanrılara kulluk etmelerini söylediler. 14 Bunu duyunca konuyu araştıracak, inceleyecek, iyice soruşturacaksınız.+ Bunun gerçek olduğu kesinse, şehirde böyle iğrenç bir iş yapılıyorsa, 15 o şehrin halkını mutlaka kılıçtan geçireceksiniz.+ Şehri ve içindeki her şeyi yok edeceksiniz, içindeki hayvanları da kılıçtan geçirip yok edeceksiniz.+ 16 Şehirde ganimet olacak ne varsa hepsini meydanın ortasına toplayacaksınız ve şehri yakacaksınız. Toplanan ganimet Tanrınız Yehova için yakılan sunu gibi olacak. Orası sonsuza dek bir enkaz yığını olarak kalacak, asla yeniden inşa edilmeyecek. 17 Yok edilmesi kararlaştırılmış hiçbir şeye el uzatmayın+ ki Yehova’nın büyük öfkesi yatışsın, size merhamet ve şefkat gösterip atalarınıza yemin ettiği gibi sizi büyük bir halk yapsın.+ 18 Çünkü Tanrınız Yehova’nın verdiği, bugün size bildirdiğim bütün emirlere uyarak ve böylece Tanrınız Yehova’nın gözünde doğru olanı yaparak O’na itaat etmelisiniz.”+

14 “Siz Tanrınız Yehova’nın çocuklarısınız. Ölen biri için bedeninizde yara açmayacak+ ya da kaşlarınızı* yolmayacaksınız.+ 2 Çünkü siz Tanrınız Yehova için kutsal bir halksınız,+ Yehova yeryüzündeki tüm halklar arasından sizi Kendine ait bir halk, Kendi özel* halkı olmanız için seçti.+

3 İğrenç sayılan hiçbir şeyi yemeyeceksiniz.+ 4 Yiyebileceğiniz hayvan türleri şunlardır:+ sığır, koyun, keçi, 5 geyik, ceylan, karaca, yaban keçisi, antilop, yaban koyunu ve dağ koyunu. 6 Geviş getiren ve toynakları tamamen ayrık olan her çift toynaklı hayvanı yiyebilirsiniz. 7 Ancak sadece geviş getiren ya da sadece çift toynaklı olan şu hayvanları yemeyeceksiniz: deve, tavşan, kaya damanı.* Bunlar sizin için temiz değildir, çünkü geviş getirirler fakat çift toynaklı değillerdir.+ 8 Domuz da sizin için temiz değildir, çünkü çift toynaklıdır fakat geviş getirmez. Bu hayvanların etini yemeyeceksiniz ve ölüsüne dokunmayacaksınız.

9 Suda yaşayan canlılar arasından tüm pullu ve yüzgeçli olanları yiyebilirsiniz.+ 10 Fakat pulsuz ve yüzgeçsiz olanlardan hiçbirini yemeyeceksiniz. Bunlar sizin için temiz değildir.

11 Temiz sayılan her kuşu yiyebilirsiniz. 12 Yememeniz gerekenler ise şunlardır: kartal, balıkkartalı, kara akbaba,+ 13 kızıl çaylak, kara çaylak ve diğer çaylak türleri, 14 bütün karga* türleri, 15 devekuşu, baykuş, martı, bütün doğan türleri, 16 kukumav, orman baykuşu, kuğu, 17 pelikan, akbaba, karabatak, 18 leylek, bütün balıkçıl türleri, ibibik ve yarasa. 19 Ayrıca kanatlı böceklerin hiçbiri sizin için temiz değildir. Onları yemeyeceksiniz. 20 Uçan canlılardan temiz sayılanları yiyebilirsiniz.

21 Ölü bulunmuş bir hayvanın etini şehirlerinizde yaşayan yabancılara verebilirsiniz, onlar yiyebilir ya da dışarıdan bir yabancıya da satabilirsiniz ama siz yemeyeceksiniz,+ çünkü Tanrınız Yehova için kutsal bir halksınız.

Oğlağı annesinin sütünde pişirmeyeceksiniz.+

22 Her yıl tarlanıza ektiğiniz tohumdan yetişen tüm ürünün onda birini* vereceksiniz.+ 23 Tahılın, yeni şarabın, zeytinyağının onda birini, sürülerinizdeki ilk doğanları Tanrınız Yehova’nın önünde, Yehova’nın Kendi adını taşıması için seçeceği yerde yiyeceksiniz.+ Böylece her zaman Tanrı korkusuna* sahip olmayı öğreneceksiniz.+

24 Eğer Tanrınız Yehova’nın Kendi ismini taşıması için seçtiği yer+ size çok uzaksa ve bu uzun yolculukta yanınıza almanız gerekenler, Tanrınız Yehova sizi bereketli kıldığı için, taşıyamayacağınız kadar çoksa 25 hepsini satıp paraya çevirebilirsiniz. Tanrınız Yehova’nın seçtiği yere yanınızda bu parayla gidebilir ve 26 onu canınızın istediği şeye harcayabilirsiniz; sığır, koyun, keçi, içki, şarap ve canınız ne çekerse alabilirsiniz. Siz ve ev halkınız onları orada, Tanrınız Yehova’nın önünde yiyecek ve sevinç içinde olacaksınız.+ 27 Ayrıca şehirlerinizde yaşayan Levioğullarını ihmal etmeyeceksiniz,+ çünkü onlar sizin gibi topraktan pay ve miras almadılar.+

28 Her üç yılın sonunda o yılki ürünün tüm ondalığını getirip şehirlerinizde bir yere koyacaksınız.+ 29 Şehirlerinizde yaşayan yabancılar, dul ve yetimler, sizin aranızda payı ve mirası olmayan Levioğulları gelecek, doya doya yiyecekler.+ Böyle yaparsanız Tanrınız Yehova da el attığınız her işte size bereket verecek.”+

15 “Her yedi yılda bir, borç affı yapılacak.+ 2 Borç affı şöyle olacak: Her alacaklı, komşusunun kendisine olan borcunu silecek. Komşusundan veya kardeşinden artık borcunu ödemesini talep etmeyecek, çünkü Yehova’nın onuruna borç affı ilan edilecek.+ 3 Yabancıdan borcunu ödemesini talep edebilirsiniz.+ Fakat kardeşinizin size olan borcu her neyse sileceksiniz. 4 Diğer yandan Tanrınız Yehova’nın size miras olarak verdiği diyarda Yehova’dan bereket göreceğiniz için+ aslında içinizden kimse yoksul düşmemeli, 5 yeter ki Tanrınız Yehova’ya tam olarak itaat edin ve bugün size bildirdiğim tüm bu emirlere dikkatle uyun.+ 6 Çünkü Tanrınız Yehova söz verdiği gibi size bereket verecek. Pek çok millete borç vereceksiniz fakat siz borç almayacaksınız;+ pek çok millet üzerinde hâkimiyet kuracaksınız, ama siz hiçbirinin hâkimiyeti altına girmeyeceksiniz.+

7 Eğer Tanrınız Yehova’nın size vereceği diyardaki şehirlerin birinde, aranızda yaşayan kardeşiniz yoksul düşerse, ona merhametsiz davranmayacaksınız, yoksul kardeşinize karşı eli sıkı olmayacaksınız.+ 8 Ona eli açık davranacak,+ ihtiyacı olan her neyse ona ödünç vereceksiniz. 9 Sakın içinizden ‘Yedinci yıl, yani af yılı yakın’+ diye çirkin bir düşünce geçirip, yoksul kardeşinize cömertlik göstermekten ve yardım eli uzatmaktan geri durmayın. Kardeşiniz Yehova’ya dua edip sizden yakınırsa günah işlemiş olursunuz.+ 10 Neye ihtiyacı varsa ona isteksizce değil cömertçe vereceksiniz.+ Çünkü bu sayede, giriştiğiniz her işte, yaptığınız her şeyde Tanrınız Yehova’dan bereket göreceksiniz.+ 11 Aranızda her zaman yoksullar olacaktır.+ Size bu yüzden ‘Memleketinizde yoksul ve sıkıntı içinde olan kardeşlerinize karşı eliniz açık olsun’+ diye emrediyorum.

12 Eğer bir kardeşiniz, İbrani bir erkek ya da kadın, size satılmış ve altı yıl hizmet etmişse, yedinci yıl onu özgür bırakacaksınız.+ 13 Ve onu özgür bıraktığınızda eli boş göndermeyeceksiniz. 14 Ona sahip olduğunuz koyunlardan, keçilerden, tahıldan, şarap ve zeytinyağından cömertçe vereceksiniz. Tanrınız Yehova’nın size bereket verdiği gibi siz de ona vereceksiniz. 15 Bir zamanlar Mısır’da köle olduğunuzu ve Tanrınız Yehova’nın sizi oradan bedelle kurtardığını unutmayın. Bu yüzden bugün size bu emri veriyorum.

16 Fakat o kardeşiniz, sizi ve ev halkınızı sevdiği, halinden memnun olduğu için, ‘Yanınızdan gitmeyeceğim’ derse,+ 17 elinize bir biz* alacak, kulağını kapıya dayayıp deleceksiniz ve o hayatı boyunca sizin köleniz olarak kalacak. Hizmetinizdeki köle kız için de aynı şeyi yapacaksınız. 18 Onun özgür kalıp yanınızdan gitmesi size zor gelmesin, çünkü altı yıl boyunca size yaptığı hizmet bir işçinin ücretinin iki katı değerindedir ve Tanrınız Yehova her işte size bereket vermiştir.

19 Hayvanlarınız arasından ilk erkek yavruları Tanrınız Yehova’ya ayıracaksınız.+ Büyükbaş hayvanlarınızdan ilk erkek yavruları çalıştırmayacak, küçükbaş hayvanlarınızdan ilk erkek yavruları kırkmayacaksınız. 20 Siz ve ev halkınız onları Yehova’nın seçeceği yerde Tanrınız Yehova’nın huzurunda yiyeceksiniz.+ Her yıl böyle yapacaksınız. 21 Fakat hayvan kusurluysa; topalsa, körse ya da başka ciddi bir kusuru varsa, onu Tanrınız Yehova’ya kurban etmeyeceksiniz.+ 22 Onu kendi şehrinizde yiyeceksiniz, ceylan ya da geyik yer gibi, temiz durumda olan da olmayan da ondan yiyebilir.+ 23 Ancak kanını yemeyeceksiniz,+ onu su gibi yere dökeceksiniz.”+

16 “Abib* ayının gereğini yaparak Tanrınız Yehova onuruna Fısıh’ı* kutlayacaksınız,+ çünkü Tanrınız Yehova Abib ayında, geceleyin sizi Mısır’dan çıkardı.+ 2 Tanrınız Yehova için Fısıh kurbanını+ küçükbaş ve büyükbaş hayvanlarınızdan keseceksiniz.+ Bunu Yehova’nın Kendi adını taşıması için seçeceği yerde yapacaksınız.+ 3 Kurban etiyle birlikte mayalı hiçbir şey yemeyeceksiniz.+ Tıpkı Mısır’dan aceleyle çıktığınızda+ yaptığınız gibi mayasız ekmek, sıkıntı ekmeği yiyeceksiniz. Yedi gün böyle yapacaksınız. Böylece Mısır’dan çıktığınız günü ömrünüz boyunca hatırlayacaksınız.+ 4 Yedi gün boyunca, yaşadığınız toprakların hiçbir yerinde ekşi hamur bulunmayacak.+ İlk günün akşamı kestiğiniz kurbanın eti de o gece bitecek, sabaha hiç bırakmayacaksınız.+ 5 Fısıh kurbanını Tanrınız Yehova’nın size vereceği herhangi bir şehirde kesemezsiniz, 6 onu Tanrınız Yehova’nın Kendi ismini taşıması için seçeceği yerde keseceksiniz. Bunu akşam güneş batar batmaz,+ Mısır’dan çıktığınız tarihte, aynı gün yapacaksınız. 7 Etini de Tanrınız Yehova’nın seçtiği yerde+ pişirip yiyeceksiniz,+ sabah çadırlarınıza dönebilirsiniz. 8 Altı gün mayasız ekmek yiyeceksiniz, yedinci gün Tanrınız Yehova onuruna özel bir toplantı olacak, o gün çalışmayacaksınız.+

9 Ekine ilk orak vurduğunuz zamandan başlayarak yedi hafta sayacaksınız.+ 10 Sonra, Tanrınız Yehova’nın size verdiği bereket ölçüsünde, kendi elinizle gönüllü sunular getirecek+ ve Tanrınız Yehova’nın onuruna Haftalar Bayramı’nı* kutlayacaksınız.+ 11 Siz, oğullarınız, kızlarınız, erkek ve kadın köleleriniz, şehirlerinizdeki Levioğulları, aranızda yaşayan yabancılar, yetim ve dullar, hepiniz Tanrınız Yehova’nın Kendi ismini taşıması için seçeceği yerde, Tanrınız Yehova’nın önünde sevinç içinde olacaksınız.+ 12 Bir zamanlar Mısır’da köle olduğunuzu hatırlayacak+ ve bu kurallara uyup onların gereğini yapacaksınız.

13 Harmanınızın,* zeytininizin ve üzümünüzün ürününü aldıktan sonra, yedi gün Çardaklar Bayramı’nı* kutlayacaksınız.+ 14 Siz, oğlunuz, kızınız, erkek ve kadın köleniz; şehirlerinizde yaşayan Levioğulları, yabancılar, yetim ve dullar, hepiniz bayramınız boyunca sevinç içinde olacaksınız.+ 15 Yehova’nın seçtiği yerde Tanrınız Yehova’nın onuruna yedi gün bayram kutlayacaksınız,+ çünkü Tanrınız Yehova aldığınız üründe, el attığınız her işte size bereket verecek+ ve sevinçli olacaksınız.+

16 Aranızdaki bütün erkekler yılda üç kez; Mayasız Ekmek Bayramı’nda,*+ Haftalar Bayramı’nda+ ve Çardaklar Bayramı’nda+ Tanrınız Yehova’nın önüne, O’nun seçtiği yere gelecekler. Hiçbiri Yehova’nın önüne eli boş gelmeyecek. 17 Tanrınız Yehova size bol bol bereket verdi, bu nedenle her biriniz aldığı bereket karşılığında O’na cömertçe hediye getireceksiniz.+

18 Tanrınız Yehova’nın kabilelerinize vereceği tüm şehirlerin kapılarına hâkimler+ ve görevliler koyacaksınız; herkesi adaletle yargılayacaklar. 19 Adaleti saptırmayacak,+ taraf tutmayacak,+ rüşvet almayacaksınız; çünkü rüşvet hikmetlinin gözünü kör eder+ ve doğru kişinin sözünü değiştirmesine neden olur. 20 Adaletin, hep adaletin peşinde olun+ ki yaşayın ve Tanrınız Yehova’nın size vereceği toprakların sahibi olun.

21 Tanrınız Yehova için yapacağınız sunağın yanına kutsal direk+ olarak herhangi bir ağaç dikmeyeceksiniz.

22 Kendinize dikili taş da dikmeyeceksiniz,+ bu Tanrınız Yehova’nın nefret ettiği bir şeydir.”

17 “Tanrınız Yehova’ya kurban olarak kusuru veya herhangi bir sakatlığı olan büyükbaş ya da küçükbaş hayvan sunmayacaksınız,+ çünkü bu şekilde Tanrınız Yehova’nın gözünde iğrenç bir şey yapmış olursunuz.

2 Diyelim ki, Tanrınız Yehova’nın size vereceği şehirlerden birinde bir erkek ya da kadın, Tanrınız Yehova’nın gözünde kötü olanı yaparak O’nun ahdini çiğnedi+ 3 ve yoldan çıkıp başka tanrılara tapındı. Bu tanrıların, güneşin, ayın ya da göklerin tüm ordusunun önünde eğilerek+ Benim emretmediğim bir şey yaptı.+ 4 Bu durum sizin kulağınıza gelirse ya da size bildirilirse konuyu iyice araştıracaksınız. İsrail’de gerçekten bu iğrenç şeyin yapıldığı kesinleşirse,+ 5 bu kötü şeyi yapan erkeği ya da kadını şehrin kapılarından dışarı çıkaracaksınız. Erkek ya da kadın olsun, böyle birini taşlayarak öldüreceksiniz.+ 6 Öldürülecek olan kişi iki ya da üç şahidin tanıklığıyla+ öldürülecek. Tek şahidin sözüyle öldürülmeyecek.+ 7 Elini kaldırıp taş atacak ilk kişiler şahitler olacak, sonra da tüm halk aynısını yapacak. Aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız.+

8 Eğer şehrinizde hüküm verilecek bir mesele varsa, örneğin bir olayda kan dökülmüşse,+ adli bir dava ortaya çıkmışsa, şiddet kullanılarak suç işlenmişse ya da başka bir ciddi anlaşmazlık varsa ve mesele sizin üstesinden gelemeyeceğiniz kadar zorsa Tanrınız Yehova’nın seçeceği yere gideceksiniz.+ 9 Levioğullarından kâhinlere ve o sırada görev yapan hâkime+ gidip danışacaksınız, onlar da verilen kararı size bildirecek.+ 10 Yehova’nın seçtiği yerde verilen kararın gereğini yapacaksınız. Onların tüm talimatlarına uymaya dikkat edeceksiniz. 11 Gösterdikleri kanuna ve verdikleri karara uyacaksınız.+ Size bildirdikleri karardan sağa sola sapmayacaksınız.+ 12 Biri küstahça davranıp, Tanrınız Yehova’ya hizmet eden kâhini ya da hâkimi dinlemezse ölecek;+ İsrail’den kötülüğü kaldıracaksınız.+ 13 Herkes bunu duyup korkacak, bir daha kimse küstahlık etmeyecek.+

14 Tanrınız Yehova’nın size vereceği topraklara girip orada yaşamaya başladıktan sonra ‘Biz de çevremizdeki tüm milletler gibi kendimize bir kral seçelim’ derseniz,+ 15 kral yapacağınız kişi mutlaka Tanrınız Yehova’nın seçeceği kişi olacak.+ Bir yabancıyı, kardeşiniz olmayan birini seçemezsiniz. Kardeşleriniz arasından birini kral yapacaksınız. 16 Seçilen krala gelince, atlarının sayısını artırmayacak,+ atlarını artırmak için Mısır’a adam göndermeyecek,+ çünkü Yehova size ‘Bir daha bu yoldan geçip Mısır’a dönmeyeceksiniz’ dedi. 17 Aldığı kadınların sayısını da artırmayacak ki yüreği doğru yoldan sapmasın.+ Kral altınını ve gümüşünü de çoğaltmayacak.+ 18 Krallık tahtına oturduğunda, kâhinlerin elindeki Kanun’u kitap* halinde yazarak kendisine bir kopya hazırlayacak.+

19 Kanun hep yanında olacak, ömrü boyunca her gün onu okuyacak+ ki Tanrısı Yehova’dan korkmayı öğrensin, bu Kanun’daki tüm sözlere ve kurallara uyarak hepsini yerine getirsin.+ 20 Böylece kardeşlerine karşı yüreği kibirlenmez ve emredilenden sağa sola sapmaz. O zaman, İsrail’de kendisinin ve oğullarının krallığı uzun ömürlü olur.”

18 “Levioğullarından kâhinler, hatta Levi kabilesinden hiç kimse İsrailoğullarıyla birlikte pay ya da miras almayacak. Yehova’ya ateşte yakılarak verilen sunulardan, O’nun payından yiyecekler.+ 2 Kardeşleri arasında mirasları olmayacak. Yehova’nın Levioğullarına söylediği gibi onların mirası Kendisi olacak.

3 Kâhinin halktan alacağı pay şudur: Kim büyükbaş ya da küçükbaş hayvan kurban ederse onun kolunu, çenesini ve işkembesini kâhine verecek. 4 Elde ettiğiniz ilk tahılı, yeni şarabı, zeytinyağını ve sürüden kırktığınız ilk yünü kâhine vereceksiniz.+ 5 Daima Yehova’nın temsilcisi olarak hizmet etmeleri için Tanrınız Yehova tüm kabileleriniz arasından Levioğullarını seçti.+

6 Eğer Levioğullarından biri, yaşadığı İsrail şehrinden+ çıkıp Yehova’nın seçtiği yere gitmek isterse,+ 7 orada Yehova’nın önünde hizmet eden kardeşleri Levioğulları gibi Tanrısı Yehova’nın temsilcisi olarak halka hizmet edebilir.+ 8 Atasından kalan malların satışından eline para geçse de, diğer Levioğullarıyla eşit miktarda yiyecek alacak.+

9 Tanrınız Yehova’nın size vereceği diyara girdiğiniz zaman, o milletlerin iğrenç işlerini öğrenip onlara uymayın.+ 10 Aranızda oğlunu ya da kızını ateşte yakan*+ kimse olmayacak, kehanette bulunan,+ büyücü,+ falcı+ ya da sihirbaz,+ 11 insana büyü yapan, medyuma+ veya falcıya+ başvuran ya da ölülere danışan+ bulunmayacak. 12 Çünkü bunları yapan herkes Yehova için iğrençtir. Tanrınız Yehova o milletleri, bu iğrenç şeyleri yaptıkları için sizin önünüzden kovuyor. 13 Siz Tanrınız Yehova’nın önünde lekesiz olacaksınız.+

14 Topraklarını ele geçireceğiniz milletler büyücüleri+ ve kehanette bulunanları+ dinler, fakat Tanrınız Yehova hiçbir zaman sizin bunları yapmanıza izin vermedi. 15 Tanrınız Yehova size kardeşleriniz arasından benim gibi bir peygamber çıkaracak, onu dinlemelisiniz.+ 16 Bunu yapacak, çünkü Horeb’de cemaatin* toplandığı gün+ Tanrınız Yehova’dan şunu istemiştiniz: ‘Tanrımız Yehova’nın sesini bir daha duymayalım, bu büyük ateşi tekrar görmeyelim çünkü ölmek istemiyoruz.’+ 17 O zaman Yehova bana şöyle demişti: ‘Dediklerinde haklılar. 18 Onlara kardeşleri arasından senin gibi bir peygamber çıkaracağım+ ve sözlerimi onun ağzından bildireceğim,+ emredeceğim her şeyi halka o anlatacak.+ 19 Hatta bu peygamberin Benim adımla bildirdiği sözleri dinlemeyen kişiden Ben hesap soracağım.+

20 Ancak, bir peygamber haddini aşıp ona emretmediğim bir sözü Benim adımla söylemeye kalkarsa ya da başka tanrıların adıyla konuşursa, o peygamber öldürülecek.+ 21 “Bir sözü Yehova’nın bildirmediğini nereden anlayacağız?” diye düşünebilirsiniz; 22 şunu bilin ki Yehova’nın adıyla konuşan peygamberin söylediği doğru çıkmaz ya da gerçekleşmezse o söz Yehova’dan değildir. Peygamber bunu yaparak haddini aşmıştır. Ondan korkmayacaksınız.’”

19 “Tanrınız Yehova’nın size vereceği diyarda yaşayan milletleri Tanrınız Yehova yok ettiğinde, onların topraklarını ele geçirip şehirlerine ve evlerine yerleştiğinizde,+ 2 Tanrınız Yehova’nın size verdiği diyarın iç kesimlerinde üç şehir ayıracaksınız.+ 3 Tanrınız Yehova’nın mülk olarak size vereceği diyarı üç kısma bölecek, her kısımdan birer şehir seçip onlara giden yolları düzelteceksiniz. Böylece adam öldüren kişiler bu şehirlerden birine kaçabilecek.

4 Şu durumlarda, adam öldüren biri canını kurtarmak için bu şehirlere kaçabilir: Önceden nefret beslemediği birine kasıt olmadan vurup ölümüne yol açarsa,+ 5 örneğin odun toplamak için komşusuyla ormana gider, baltayı ağaca vurmak için elini kaldırdığında baltanın demiri sapından fırlayıp komşusuna isabet ederse ve komşusu ölürse, onu öldüren kişi canını kurtarmak için bu şehirlerden birine kaçacak.+ 6 Eğer şehirler çok uzak olsaydı, öç alacak*+ kişi içindeki öfkeyle peşine düştüğünde onu yakalar, vurup öldürürdü. Oysa önceden nefret beslemediği birini öldüren kişi ölümü hak etmemiştir.+ 7 Size bu yüzden ‘Kendinize üç şehir ayırın’ diye emrediyorum.

8 Tanrınız Yehova atalarınıza yemin ettiği gibi topraklarınızı genişlettiğinde+ ve atalarınıza söz verdiği gibi tüm diyarı size verdiğinde,+ 9 (Tanrınız Yehova’yı sevmek ve hep O’nun yolunda yürümek üzere bugün size bildirdiğim tüm emirlere sadakatle uyarsanız bunu yapacaktır)+ kendinize ayırdığınız üç şehre üç şehir daha ekleyeceksiniz.+ 10 Böylece Tanrınız Yehova’nın size miras olarak vereceği diyarda masum kanı dökülmez+ ve dökülen kandan siz sorumlu olmazsınız.+

11 Fakat diyelim ki, bir adam komşusuna karşı nefret besledi,+ pusuya yatıp ona saldırdı ve ona vurup ölümcül şekilde yaraladı ve komşusu öldü. Böyle biri bu şehirlerden birine kaçarsa, 12 kendi şehrinin ihtiyarları onu oradan getirtip öç alacak kişinin eline teslim edecek ve katil öldürülecek.+ 13 Ona acımayacaksınız, İsrail’i masum kanı dökme suçundan arındıracaksınız+ ki iyilik bulasınız.

14 Tanrınız Yehova’nın vereceği topraklarda payınıza düşen mirası aldığınız zaman komşunuzla aranızdaki sınırın,+ atalarınızın koyduğu sınırın yerini değiştirmeyeceksiniz.

15 Hangi suç ya da günah olursa olsun kimseye tek kişinin şahitliğiyle hüküm verilmeyecek.+ İddianın doğru olup olmadığı iki ya da üç şahidin tanıklığıyla kesinleşecek.+ 16 Bir şahit kötü niyetle biri aleyhinde tanıklık ederse ve o kişiyi kanuna karşı gelmekle suçlarsa,+ 17 davadaki her iki taraf da Yehova’nın huzuruna, o günlerde görevli olan kâhinlerin ve hâkimlerin önüne çıkacak.+ 18 Hâkimler iyi bir araştırma yapacak,+ eğer kişi yalancı şahitlik edip kardeşine karşı sahte bir suçlamada bulunmuşsa 19 kardeşi için aklından geçirdiği ceza kendisine verilecek.+ Kötülüğü aranızdan kaldıracaksınız.+ 20 Başkaları da bunu duyup korkacak, böylece aranızdan kimse bir daha böyle kötü bir şey yapmayacak.+ 21 Ona acımayacaksınız:+ cana can, göze göz, dişe diş, ele el, ayağa ayak.”+

20 “Düşmanlarınızla savaşmaya gittiğinizde karşınızda atları, savaş arabaları ve askerleri sizden daha çok olan bir ordu görürseniz onlardan korkmayın. Çünkü sizi Mısır’dan çıkaran Tanrınız Yehova sizinle birlikte.+ 2 Savaşa gireceğiniz zaman kâhin halkla konuşmak için onların yanına gidecek.+ 3 Şöyle diyecek: ‘Dinle ey İsrail, düşmanlarınızla savaşa girmek üzeresiniz. Cesaretinizi kaybetmeyin, korkmayın ve onlar yüzünden dehşete kapılmayın. 4 Çünkü düşmanlarınızla savaşıp sizi kurtarmak için Tanrınız Yehova da sizinle birlikte geliyor.’+

5 Önderler de halka şöyle diyecekler: ‘Aranızda yeni bir ev yapıp da içinde oturmamış olan var mı? Varsa evine dönsün, olur da savaşta ölürse evine başkası yerleşir. 6 Bir bağ kurup da meyvesini toplamamış olan var mı? Bırakın evine dönsün, olur da savaşta ölürse meyvesini başkası toplar. 7 Bir kızla nişanlanıp da henüz evlenmemiş biri var mı? Bırakın evine dönsün,+ olur da savaşta ölürse nişanlısını başkası alır.’ 8 Onlar halka şunları da söyleyecek: ‘Korkup cesaretini kaybeden biri var mı?+ Evine dönsün ki kardeşlerinin de yüreğine korku düşürmesin.’+ 9 Önderler halka söyleyeceklerini bitirdikten sonra onların başına ordu komutanları atayacaklar.

10 Savaşmak üzere bir şehre yaklaştığınızda barış koşullarını da bildireceksiniz.+ 11 Eğer şehir size barışçı bir cevap verir ve kapılarını açarsa, o zaman içindeki tüm halk köleniz olacak ve size hizmet edecekler.+ 12 Ancak şehir sizinle barış yapmaz, savaşa girerse onu kuşatmalısınız. 13 Tanrınız Yehova onu mutlaka size verecek ve siz oradaki tüm erkekleri kılıçtan geçireceksiniz. 14 Ancak kadınları, çocukları, hayvanları ve şehirde olan her şeyi, tüm ganimeti alacaksınız.+ Tanrınız Yehova’nın size verdiği, düşmanlarınıza ait olan her şeyi yağmalayacaksınız.+

15 Yakınınızdaki milletlere ait olmayan, çok uzaktaki şehirlerin tümüne böyle yapacaksınız. 16 Tanrınız Yehova’nın size miras olarak vereceği topraklardaki şehirlerde ise kimseyi sağ bırakmayacaksınız.+ 17 Tanrınız Yehova’nın size emrettiği gibi onların hepsini, Hititleri, Amorileri, Kenanlıları, Perizzileri, Hivileri ve Yebusileri yok etmelisiniz.+ 18 Yoksa kendi tanrıları için yaptıkları tüm iğrenç işleri size de öğretirler ve Tanrınız Yehova’ya karşı günah işlemenize yol açarlar.+

19 Bir şehri ele geçirmek üzere savaşırken kuşatma uzun sürerse, balta vurup ağaçlarını kesmeyeceksiniz. Meyvelerinden yiyebilirsiniz ama ağaçları kesmeyeceksiniz,+ insana saldırır gibi ağaçlara saldırmayacaksınız. 20 Yalnızca meyve ağacı olmadığını bildiğiniz ağaçları kesebilirsiniz. Sizinle savaşan şehri alana kadar bu ağaçları kesip kuşatma için kullanabilirsiniz.”

21 “Tanrınız Yehova’nın size vereceği diyarda, kırda bir ceset bulunursa ve onu kimin öldürdüğü bilinmiyorsa, 2 ihtiyarlarınız ve hâkimleriniz+ cesedin bulunduğu yere gidecek ve çevresindeki şehirlere olan uzaklığını ölçecekler. 3 Cesede en yakın şehrin ihtiyarları hiç çalıştırılmamış, hiç boyunduruk* takılmamış genç bir inek alacak. 4 Onu içinden dere geçen, hiç sürülmemiş ve ekilmemiş bir vadiye götürecekler ve o vadide genç ineğin boynunu kıracaklar.+

5 Ve oraya Levioğullarından kâhinler gelecek; çünkü Tanrınız Yehova Kendisine hizmet etmeleri+ ve Yehova adıyla hayırdua etmeleri için onları seçti.+ Şiddet içeren olaylarla ilgili tüm meseleleri onlar sonuca bağlayacak.+ 6 Cesede en yakın şehrin tüm ihtiyarları, vadide boynu kırılan genç ineğin üzerinde ellerini yıkayacaklar+ 7 ve şöyle diyecekler: ‘O kanı bizim ellerimiz dökmedi ve ne olup bittiğini görmedik. 8 Bu günahı, bedel ödeyerek kurtardığın halkın İsrail’e+ yükleme ey Yehova, dökülen bu masum kanının suçu halkının üstüne kalmasın.’+ O zaman İsrail halkı dökülen kan yüzünden suçlu sayılmayacak. 9 Bu şekilde Yehova’nın gözünde doğru olanı yaptığınız için, dökülen masum kanıyla ilgili suçu aranızdan kaldırmış olacaksınız.

10 Bir savaşta Tanrınız Yehova düşmanlarınızı sizin için yenilgiye uğrattığında, onları tutsak aldığınız zaman+ 11 içinizden biri tutsakların arasında güzel bir kadın görüp onu beğenir ve eş olarak almak isterse, 12 onu evine getirebilir. O zaman kadın saçını tıraş edip tırnaklarını kesecek, 13 tutsaklık giysisini üzerinden çıkaracak ve adamın evinde yaşayacak. Anne babasının ardından bir ay ağlayacak,+ adam sonra onunla birlikte olabilir. Artık adam onun kocası, kadın da adamın karısı olacak. 14 Eğer adam ondan hoşnut olmazsa, kadının arzu ettiği yere gitmesine izin verecek.+ Ama onu asla parayla satmayacak ya da ona sert davranmayacak, çünkü onu zaten küçük düşürmüştür.

15 Diyelim ki bir adamın iki karısı oldu ve birini diğerinden daha çok sevdi. İkisinden de oğulları olursa ve ilk doğan oğlu sevmediği karısındansa,+ 16 oğullarına miras vereceği zaman, sevdiği kadından olan oğlunu ilk oğul sayamaz ve sevmediği kadından olan oğlunun, yani ilk oğlunun hakkını yiyemez. 17 Sevmediği kadından olan oğluna sahip olduğu her şeyden iki pay vererek onun ilk oğulluk hakkını tanıyacak. Çünkü o, gücünün* ilk meyvesidir. İlk oğul olmanın getirdiği hak ona aittir.+

18 Bir adamın inatçı ve asi bir oğlu varsa, anne babasına itaat etmiyor,+ kendisini terbiye etmeye çalıştıkları halde onları dinlemiyorsa,+ 19 anne babası onu şehir kapısındaki ihtiyarlara götürecek 20 ve şehrin ihtiyarlarına şöyle diyecekler: ‘Bizim bu oğlumuz inatçı ve asi, sözümüzü dinlemiyor. Obur+ ve içkici.’+ 21 O zaman şehrin tüm adamları onu taşlayarak öldürecek. Böylece aranızdan kötülüğü kaldıracaksınız, tüm İsrail bunu duyacak ve korkacak.+

22 Bir adam ölüm cezasını gerektiren bir günah işlediği için öldürülürse+ ve cesedini direğe asarsanız,+ 23 ceset bütün gece direkte kalmayacak.+ Asılan biri Tanrı tarafından lanetlenmiştir.+ Bu yüzden onu mutlaka o gün gömeceksiniz ve Tanrınız Yehova’nın size miras olarak vereceği toprağı kirletmeyeceksiniz.”+

22 “Kardeşinizin sığırını ya da koyununu yolunu kaybetmiş görürseniz geçip gitmeyeceksiniz.+ Onu mutlaka kardeşinize götüreceksiniz. 2 Fakat hayvanın sahibini tanımıyorsanız ya da yakınlarda yaşamıyorsa, hayvanı kendi evinize getireceksiniz. Kardeşiniz onu aramaya gelene kadar hayvan yanınızda kalacak. Sonra onu kardeşinize geri vereceksiniz.+ 3 Kardeşinizin kaybettiği her ne ise; eşek olsun, giysi olsun, onun kaybettiği bir şeyi bulduğunuzda böyle yapacaksınız. Öylece bırakıp gitmeyeceksiniz.

4 Kardeşinizin eşeğini ya da sığırını yolda düşmüş görürseniz yanından geçip gitmeyeceksiniz. Onu ayağa kaldırması için mutlaka kardeşinize yardım edeceksiniz.+

5 Kadın erkek giysisi giymeyecek, erkek de kadın giysisi giymeyecek. Çünkü bu şeyleri yapan, Tanrınız Yehova için iğrençtir.

6 Yolda giderken, ağaçta ya da yerde bir kuş yuvası görürseniz, içinde yavrular ya da yumurtalar varsa ve anne kuş üzerlerine oturmuşsa, anneyi yavrularla birlikte almayacaksınız.+ 7 Anne kuşu mutlaka salacaksınız, ancak yavruları alabilirsiniz. Böyle yapın ki işiniz iyi gitsin ve ömrünüz uzun olsun.

8 Yeni bir ev inşa ederseniz, damına korkuluk yapacaksınız.+ Yoksa biri oradan düşebilir ve dökülen kandan siz ve aileniz sorumlu olursunuz.

9 Bağınızda üzüm dışında bir ürün yetiştirmeyeceksiniz,*+ yoksa yetiştirdiğiniz tüm ürüne ve bağınızın meyvesine kutsal mekân için el konur.

10 Tarlayı sürmek için sığırla eşeği birlikte sabana koşmayacaksınız.+

11 Yün ve keten karıştırılarak dokunmuş kumaştan giysi giymeyeceksiniz.+

12 Giysinizin üzerine sarındığınız örtünün dört köşesine püskül yapacaksınız.+

13 Bir adam bir kadın alır, ilişkiye girdikten sonra ondan nefret etmeye başlarsa,* 14 onu rezilce şeylerle suçlayıp adını karalar ve ‘Bu kadını aldım ve onunla ilişkiye girdim ama bekâretinin kanıtını görmedim’ derse, 15 kızın anne babası kızlarının bekâret kanıtını alıp şehir kapısındaki ihtiyarlara getirecek. 16 Kızın babası ihtiyarlara şöyle diyecek: ‘Ben kızımı bu adama verdim, o ise kızımdan nefret ediyor. 17 “Kızınızın bekâretine dair kanıt yok” diyerek onu rezilce şeylerle suçluyor. Oysa işte, kızımın bekâretinin kanıtı bu.’ Sonra çarşafı şehrin ihtiyarlarının önüne serecekler. 18 Şehrin ihtiyarları+ adamı cezalandıracak.+ 19 Sonra ondan 100 şekel* gümüş alıp kızın babasına verecekler, çünkü bakire bir İsrail kızının adını karaladı.+ Ve kadın onun karısı olarak kalacak. Adam ömrü boyunca onu boşayamayacak.

20 Ancak iddia doğruysa ve kızın bekâretine dair kanıt yoksa, 21 kızı babasının evinin önüne çıkaracaklar ve şehrin adamları onu taşlayarak öldürecek. Çünkü babasının evinde ahlaksızlık* yaparak+ İsrail’de rezilce davranmıştır.+ Böylece aranızdaki kötülüğü ortadan kaldıracaksınız.+

22 Eğer bir adam bir başkasının karısıyla yatarken yakalanırsa, hem kadın hem de kadınla yatan adam, ikisi de öldürülecek.+ Böylece İsrail’den kötülüğü kaldıracaksınız.

23 Bakire bir kız nişanlıysa ve şehirdeyken bir adam karşısına çıkar ve onunla yatarsa, 24 her ikisini de şehir kapısından dışarı çıkaracak ve taşlayarak öldüreceksiniz. Kız şehirde oldukları halde bağırmadığı için ölecek, adam da komşusunun karısını* alçalttığı için ölecek.+ Böylece aranızdan kötülüğü kaldıracaksınız.

25 Ancak, adam nişanlı kızla şehrin dışında karşılaşmış, zor kullanıp onunla yatmışsa, o zaman yalnızca adam ölecek, 26 kıza bir şey yapmayacaksınız. Kız ölümü gerektiren bir günah işlememiştir, bu bir adamın komşusuna saldırıp onu öldürmesiyle aynı şeydir.+ 27 Çünkü adam onunla şehrin dışında karşılaşmış ve nişanlı kız bağırmıştı ama onu kurtaracak kimse yoktu.

28 Bir adam nişanlı olmayan bir bakire kızla karşılaşır, kızı tutup onunla yatarsa ve ikisinin bu yaptığı anlaşılırsa,+ 29 adam kızın babasına 50 şekel* gümüş verecek ve kız onun karısı olacak,+ çünkü kızı küçük düşürmüştür. Adam ömrü boyunca onu boşayamayacak.

30 Kimse babasının karısını almayacak, yoksa babasının namusunu lekelemiş olur.”+

23 “Erbezi ezilerek ya da erkeklik organı kesilerek hadım edilmiş biri Yehova’nın cemaatine giremez.+

2 Gayri meşru bir çocuk Yehova’nın cemaatine giremez.+ Aradan on nesil bile geçse onun soyundan hiç kimse hiçbir zaman Yehova’nın cemaatine giremez.

3 Ammonlulardan ya da Moablılardan kimse Yehova’nın cemaatine giremez.+ Aradan on nesil bile geçse onların soyundan hiç kimse hiçbir zaman Yehova’nın cemaatine giremez. 4 Çünkü Mısır’dan çıktığınızda yolda+ size ekmek ve su verip yardım etmediler ve sizi lanetlemesi için Mezopotamya’nın Petor şehrinden Beor oğlu Balam’ı tuttular.+ 5 Ancak Tanrınız Yehova Balam’ı dinlemeyi reddetti.+ Bunun yerine Tanrınız Yehova laneti sizin için berekete çevirdi;+ çünkü Tanrınız Yehova sizi sevdi.+ 6 Ömrünüz boyunca, hiçbir zaman onların iyiliği ve refahı için çalışmayacaksınız.+

7 Edomludan nefret etmeyeceksiniz, çünkü onlarla kardeşsiniz.+

Mısırlıdan nefret etmeyeceksiniz, çünkü bir zamanlar onların ülkesinde yabancı olarak yaşadınız.+ 8 Onlardan doğacak üçüncü nesil Yehova’nın cemaatine girebilir.

9 Düşmanlarınızla savaşmak üzere ordugâh kurduğunuzda her türlü kötü* şeyden uzak durmalısınız.+ 10 Bir adam gece boşaldığı için kirli* duruma gelirse,+ ordugâhın dışına çıkacak ve orada kalacak. 11 Akşamüzeri yıkanacak, güneş batınca ordugâha dönebilir.+ 12 Ayrıca, ordugâhın dışında özel bir yer belirlenecek, tuvalet ihtiyacınızı orada gidereceksiniz. 13 Aletleriniz arasında bir de kazık bulunacak; dışarıda çömelip tuvaletinizi yaptığınız zaman onunla toprakta bir çukur kazacaksınız ve dışkınızı örteceksiniz. 14 Çünkü Tanrınız Yehova sizi kurtarmak ve düşmanlarınızı sizin elinize teslim etmek için ordugâhınızın içinde dolaşıyor;+ ordugâhınız kutsal olmalı+ ki sizde uygunsuz bir şey görmesin ve sizden ayrılmasın.

15 Bir köle efendisinden kaçıp sizin yanınıza gelirse onu efendisine teslim etmeyeceksiniz. 16 Şehirlerinizin içinde nereyi isterse orada, sizinle birlikte oturabilir. Ona kötü davranmayacaksınız.+

17 İsrail kızlarından ya da İsrail erkeklerinden hiçbiri tapınak fahişesi olmayacak.+ 18 Bir adağı yerine getirmek için, fuhuş yapan bir erkeğe* ya da kadına ödenen ücreti Tanrınız Yehova’nın evine getirmeyeceksiniz, çünkü bunlar Tanrınız Yehova için iğrençtir.

19 Bir kardeşinize ister para, ister yiyecek, isterse de faiz alınabilecek başka bir şey vermiş olun, ondan faiz almayacaksınız.+ 20 Yabancılardan faiz alabilirsiniz,+ ancak kardeşlerinizden almayacaksınız.+ Böylece size ait olacak o diyarda giriştiğiniz her işte Tanrınız Yehova’dan bereket görürsünüz.+

21 Tanrınız Yehova’ya bir adak adarsanız,+ onu yerine getirmekte gecikmeyin.+ Tanrınız Yehova onu mutlaka sizden isteyecektir. Adağınızı geciktirirseniz günah işlemiş olursunuz.+ 22 Fakat adak adamaktan kaçınırsanız günah işlemiş olmazsınız.+ 23 Ağzınızdan çıkan sözü tutacaksınız;+ kendi ağzınızla gönüllü sunu olarak Tanrınız Yehova’ya ne adadıysanız, onu söylediğiniz gibi yapacaksınız.+

24 Komşunuzun bağına girdiğinizde canınızın çektiği kadar üzüm yiyebilirsiniz ancak torbaya koymayacaksınız.+

25 Komşunuzun tarlasına girdiğiniz zaman, olgun başakları elinizle koparabilirsiniz; ancak ekine orak sallamayacaksınız.”+

24 “Bir adam bir kadınla evlenir fakat sonradan onun hakkında utanç verici bir gerçeği öğrenirse ve artık ondan hoşnut olmazsa, bir boşanma belgesi yazacak,+ belgeyi eline verip onu evden gönderecek.+ 2 Kadın evden ayrıldıktan sonra gidip başka bir adamın karısı olabilir.+ 3 Eğer evlendiği ikinci adam ondan nefret eder* ve onu yazdığı boşanma belgesiyle birlikte evden gönderirse ya da evlendiği ikinci adam ölürse, 4 kadını evden göndermiş olan ilk kocası artık kendisi için kirli olan bu kadını tekrar alamaz, çünkü bu Yehova’nın gözünde iğrenç bir şeydir. Tanrınız Yehova’nın size miras olarak verdiği diyarı günahla kirletmeyeceksiniz.

5 Bir adam yeni evliyse orduya katılmamalı ya da kendisine başka bir görev verilmemeli. Bir yıl her şeyden muaf tutularak evinde kalmalı ve eşini mutlu etmeli.+

6 Kimse verdiği borca karşılık birinin el değirmenini ya da üst değirmen taşını alıkoyamaz;+ böyle yaparsa onun canını rehin almış olur.

7 Eğer birinin İsrailoğullarından bir kardeşini kaçırdığı, ona kötü davrandığı ve başkasına sattığı ortaya çıkarsa,+ adam kaçıran mutlaka öldürülecek.+ Aranızdan kötülüğü kaldırmalısınız.+

8 Aranızda cüzam* hastalığı görülürse Levioğullarından kâhinlerin size verecekleri talimatlara uymaya dikkat edin.+ Onlara emrettiğim şeyleri tam olarak yapmaya dikkat edin. 9 Mısır’dan çıktığınız zaman yolda Tanrınız Yehova’nın Miryam’a ne yaptığını hatırlayın.+

10 Komşunuza herhangi bir şey ödünç verdiğinizde,+ karşılığında rehin olarak gösterdiği eşyayı almak için onun evine girmeyeceksiniz. 11 Dışarıda duracaksınız ve sizden borç alan adam rehin vereceği şeyi dışarıya, size getirecek. 12 Eğer adam muhtaç durumdaysa, rehin olarak verdiği örtüsü sizdeyken+ başınızı yastığa koymayacaksınız. 13 Rehin olarak aldığınız örtüyü güneş batar batmaz mutlaka geri vereceksiniz, adam yatağına örtüsüyle yatacak+ ve size hayırdua edecek. Böylece Tanrınız Yehova’nın önünde doğru davranmış olacaksınız.

14 İster kardeşiniz, isterse de memleketinizdeki bir şehirde yaşayan yabancı olsun, yoksul ve sıkıntıda olan günlük işçinin hakkını yemeyeceksiniz.+ 15 Ücretini ona aynı gün,+ güneş batmadan vereceksiniz, çünkü ihtiyacı vardır ve ücretini almaya can atıyordur. Yoksa Yehova’ya sizden yakınarak feryat eder ve siz günaha girmiş olursunuz.+

16 Babalar çocukları yüzünden öldürülmeyecek, çocuklar da babaları yüzünden öldürülmeyecek.+ Bir kişi sadece kendi günahı yüzünden öldürülecek.+

17 Aranızda yaşayan yabancı ya da yetim için hüküm verirken adaletten sapmayacaksınız,+ dul kadının giysisini rehin almayacaksınız.+ 18 Bir zamanlar Mısır’da köle olduğunuzu ve Tanrınız Yehova’nın sizi oradan bedelle kurtardığını unutmayın.+ Size bu emri bu yüzden veriyorum.

19 Tarlanızda ekininizi biçtiğinizde yerde bir demet unutursanız onu almak için geri dönmeyeceksiniz. O demeti aranızda yaşayan yabancı, dul ve yetim için bırakacaksınız+ ki yaptığınız her işte Tanrınız Yehova’dan bereket göresiniz.+

20 Zeytin ağaçlarını dövüp meyvesini aldıktan sonra dallarda kalanı toplamak için geri dönmeyeceksiniz. Bunlar aranızda yaşayan yabancıya, dul ve yetime kalacak.+

21 Bağbozumu yaptıktan sonra kalan üzümleri toplamak için geri dönmeyeceksiniz. Bunlar aranızda yaşayan yabancıya, dul ve yetime kalacak. 22 Bir zamanlar Mısır’da köle olduğunuzu unutmayın. Size bu emri bu yüzden veriyorum.”

25 “İki taraf bir anlaşmazlık yaşadığında meseleyi hâkimlerin önüne getirebilirler.+ Hâkimler onları yargılayıp doğru davrananın masum ve kötülük yapanın suçlu olduğunu ilan edecek.+ 2 Eğer suçlu dövülmeyi hak etmişse,+ hâkim onu yere yatırtacak ve önünde ona sopa attıracak. Sopa sayısı yaptığı kötülüğe göre belirlenecek. 3 Hâkim ona sopayla 40 kez vurdurabilir,+ daha fazla vurduramaz. Eğer ona daha fazla vurulursa, kardeşiniz sizin gözünüzde küçük düşer.

4 Harman döven öküzün* ağzını bağlamayacaksınız.+

5 Eğer erkek kardeşler aynı yerde oturuyorsa ve içlerinden biri oğlu olmadan ölürse, ölenin karısı aile dışından biriyle evlenmeyecek. Kayınbiraderi onunla evlenerek kayınbiraderlik görevini yerine getirecek.+ 6 Kadının doğuracağı ilk çocuk, ölen kocasının adını taşıyacak,+ böylece ölenin adı İsrail’den silinmeyecek.+

7 Eğer adam kardeşinin dul kalan karısını almak istemezse, o zaman kadın şehir kapısındaki ihtiyarların yanına gidecek ve şöyle diyecek: ‘Kayınbiraderim kardeşinin adını İsrail’de sürdürmek istemiyor. Kayınbiraderlik görevini yerine getirmek için benimle evlenmeyi kabul etmedi.’ 8 Şehrin ihtiyarları adamı çağırıp onunla konuşacaklar. Adam kararından vazgeçmeyip ‘Onu almak istemiyorum’ derse, 9 kardeşinin dul karısı ihtiyarların gözü önünde onun yanına gelecek, adamın çarığını ayağından çekip çıkaracak+ ve yüzüne tükürecek. Ona ‘Kardeşinin soyunu sürdürmek istemeyen adama böyle yapılır’ diyecek. 10 Bundan sonra İsrail’de onun ailesinden söz edilirken ‘Çarığı çıkarılanın ailesi’ denecek.

11 Eğer iki adam kavgaya tutuşur ve adamlardan birinin karısı, kocasını diğer adamdan korumak için araya girip elini uzatır ve adamı edep yerinden tutarsa 12 kadının elini keseceksiniz. Ona acımayacaksınız.

13 Torbanızda tartı için biri büyük biri küçük, iki farklı ağırlık olmayacak.+ 14 Evinizde biri büyük biri küçük iki farklı ölçü kabı bulunmayacak.+ 15 Elinizdeki tartı ağırlığı ve ölçü kabı tam ve doğru olacak ki, Tanrınız Yehova’nın size vereceği topraklarda ömrünüz uzun olsun.+ 16 Çünkü böyle hileli işler yapan herkes Tanrınız Yehova için iğrençtir.+

17 Mısır’dan çıktığınız zaman Amalekoğullarının yolda size ne yaptığını unutmayın.+ 18 Siz yorgun ve bitkin bir haldeyken yolunuza çıktılar ve arkada kalanlara saldırdılar. Tanrı’dan korkmadılar. 19 Tanrınız Yehova’nın size miras olarak vereceği topraklarda, Tanrınız Yehova sizi çevrenizdeki tüm düşmanlarınızdan kurtarıp rahata kavuşturunca,+ Amalek adını yeryüzünden* sileceksiniz.+ Bunu yapmayı unutmayacaksınız.”

26 “Tanrınız Yehova’nın size miras olarak vereceği topraklara girdiğiniz ve oraya yerleştiğiniz zaman, 2 Tanrınız Yehova’nın size verdiği diyarın toprağından elde ettiğiniz tüm ilk ürünlerden alacak, onları bir sepete koyup Tanrınız Yehova’nın Kendi adını taşıması için seçtiği yere gideceksiniz.+ 3 Ve o sırada görevli olan kâhine gidip şöyle diyeceksiniz: ‘Yehova’nın bize vereceğine dair atalarımıza yemin ettiği diyara geldim; bunu bugün Tanrımız Yehova’nın önünde bildiriyorum.’+

4 Sonra kâhin elinizdeki sepeti alacak ve onu Tanrınız Yehova’nın sunağının önüne koyacak. 5 Ardından Tanrınız Yehova’nın önünde şu sözleri söyleyeceksiniz: ‘Atamız göçebe* bir Aramlıydı;*+ çok az bir nüfusla+ Mısır’a gitti+ ve Mısır’da bir yabancı olarak yaşadı. Ama soyu orada büyük, güçlü ve kalabalık bir millet haline geldi.+ 6 Mısırlılar bize kötü davrandılar, eziyet ettiler ve köle olarak ağır koşullarda çalıştırdılar.+ 7 Bu yüzden atalarımızın Tanrısı Yehova’ya feryat etmeye başladık ve Yehova sesimizi duydu, çektiğimiz eziyeti, sıkıntıyı ve üzerimizdeki baskıyı gördü.+ 8 Sonunda Yehova güçlü koluyla, uzattığı eliyle,+ dehşet uyandıran olaylarla, yaptığı olağanüstü işlerle ve mucizelerle bizi Mısır’dan çıkardı.+ 9 Sonra bizi buraya getirdi ve bu diyarı, süt ve bal akan bu toprakları bize verdi.+ 10 Şimdi ben de Yehova’nın bana verdiği topraktan aldığım ilk ürünlerden getirdim.’+

Sonra sepeti Tanrınız Yehova’nın önüne koyacak ve Tanrınız Yehova’nın önünde eğileceksiniz. 11 Aranızda yaşayan yabancılar ve Levioğulları da dahil hepiniz, Tanrınız Yehova’nın size ve ev halkınıza yaptığı iyilikten ötürü sevinç içinde olacaksınız.+

12 Ondalık yılı olan üçüncü yılda, ondalığınızın tümünü ayırıp+ Levioğullarına, aranızda yaşayan yabancılara, dul ve yetimlere vereceksiniz; şehirlerinizde doya doya yiyecekler.+ 13 Ardından Tanrınız Yehova’nın önünde şunları söyleyeceksiniz: ‘Kutsal olarak ayırdığım hiçbir şeyi evimde bırakmadım; bize emrettiğin gibi onu Levioğullarına, aramızda yaşayan yabancılara, dul ve yetimlere verdim.+ Emirlerini göz ardı etmedim ya da çiğnemedim. 14 Yas tutarken ondan yemedim, kirli durumdayken ona dokunmadım, onu bir ölü için kullanmadım. Tanrım Yehova’nın sözünü dinledim ve verdiği tüm emirlere uydum. 15 Ne olur kutsal mekânından, göklerden aşağı bak, atalarımıza yemin ettiğin gibi+ bize verdiğin süt ve bal akan topraklara+ ve halkın İsrail’e bereketini ver.’+

16 Bugün Tanrınız Yehova bu kuralları ve kanunları yerine getirmenizi emrediyor. Bütün yüreğinizle+ ve bütün benliğinizle* onlara uyup gereğini yapacaksınız. 17 Bugün Yehova size şunu bildirdi: O’nun yolunda yürüdüğünüz, kurallarına,+ emirlerine,+ kararlarına uyduğunuz+ ve sözünü dinlediğiniz sürece O sizin Tanrınız olacak. 18 Buna karşılık siz de bugün Yehova’ya, Kendisinin vaat ettiği gibi O’na ait bir halk, O’nun özel halkı+ olacağınızı bildirdiniz ve tüm emirlerine uyacağınızı söylediniz. 19 Tanrınız Yehova, O’nun kutsal halkı+ olduğunuz sürece, vaat ettiği gibi sizi yarattığı tüm halklardan üstün kılacak,+ size övgü, şan ve onur getirecek.”

27 Sonra Musa yanında İsrail ihtiyarlarıyla birlikte halka şu emirleri bildirdi: “Bugün size verdiğim emirlerin hepsine uyun. 2 Ürdün Irmağı’ndan karşıya, Tanrınız Yehova’nın size vereceği diyara geçtiğiniz zaman, büyük taşlar dikip üzerlerini alçıyla* kaplayacaksınız.+ 3 Atalarınızın Tanrısı Yehova’nın vaat ettiği gibi Tanrınız Yehova’nın size vereceği diyara, süt ve bal akan topraklara+ girebilmek için karşı tarafa geçtiğinizde Kanun’un tüm sözlerini o taşların üzerine yazacaksınız. 4 Ürdün Irmağı’ndan geçtiğiniz zaman, bugün emrettiğim gibi o taşları Ebal Dağı’na+ dikecek ve üzerini alçıyla kaplayacaksınız. 5 Orada ayrıca Tanrınız Yehova’ya taştan bir sunak yapacaksınız. Taşlara demir alet vurmayacaksınız.+ 6 Tanrınız Yehova’nın sunağını yontulmamış, bütün taşlardan yapacaksınız ve üzerinde Tanrınız Yehova’ya yakılan sunular sunacaksınız. 7 Paylaşma kurbanlarınızı*+ orada sunacak ve orada yiyeceksiniz.+ Tanrınız Yehova’nın önünde sevinç içinde olacaksınız.+ 8 Kanun’un tüm sözlerini taşların üzerine okunaklı şekilde yazacaksınız.”+

9 Ardından Musa ile Levioğullarından kâhinler tüm İsrail’e şunları söyledi: “Sessiz olun ve dinleyin ey İsrail. Siz bugün Tanrınız Yehova’nın halkı oldunuz.+ 10 Tanrınız Yehova’nın sözünü dinlemeli ve bugün size bildirdiğim emirlerine, kurallarına uymalısınız.”+

11 O gün Musa halka şunları emretti: 12 “Ürdün Irmağı’ndan geçtiğiniz zaman halka nimetleri bildirmek üzere Gerizim Dağı’nda+ duracak olan kabileler şunlardır: Şimeon, Levi, Yahuda, İssakar, Yusuf ve Benyamin. 13 Lanetleri bildirmek üzere Ebal Dağı’nda+ duracak kabileler ise şunlardır: Ruben, Gad, Aşer, Zebulun, Dan ve Naftali. 14 Levioğulları tüm İsrailoğullarına seslenip yüksek sesle şöyle diyecekler:+

15 ‘Bir zanaat ustasının eliyle şekil verdiği bir oyma putu+ ya da döküm heykeli+ saklayan veya Yehova için iğrenç olan+ böyle bir şeyi yapan lanetli olsun.’ (Ve bütün halk ‘Amin!’* diye karşılık verecek.)

16 ‘Annesini ya da babasını aşağılayan lanetli olsun.’+ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

17 ‘Komşusuyla arasındaki sınırın yerini değiştiren lanetli olsun.’+ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

18 ‘Kör birinin yolunu kaybetmesine sebep olan lanetli olsun.’+ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

19 ‘Yabancı, yetim ve dul+ aleyhinde adaleti saptıran lanetli olsun.’+ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

20 ‘Babasının karısıyla cinsel ilişkiye girip babasının namusunu lekeleyen lanetli olsun.’+ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

21 ‘Bir hayvanla cinsel ilişkiye giren lanetli olsun.’+ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

22 ‘Kendi kız kardeşiyle, babasının kızıyla ya da annesinin kızıyla cinsel ilişkiye giren lanetli olsun.’+ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

23 ‘Karısının annesiyle cinsel ilişkiye giren lanetli olsun.’+ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

24 ‘Pusuda bekleyip komşusunu öldüren lanetli olsun.’+ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

25 ‘Masum birini öldürmek için para alan lanetli olsun.’+ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)

26 ‘Bu Kanun’da söylenenleri uygulamayan lanetli olsun.’+ (Ve bütün halk ‘Amin!’ diyecek.)”

28 “Bugün size bildirdiğim tüm emirlere uymaya dikkat eder ve her zaman Tanrınız Yehova’yı dinlerseniz, Tanrınız Yehova da sizi yeryüzündeki tüm milletlerden üstün kılacak.+ 2 Tanrınız Yehova’nın sözünü dinlemeye devam ettiğiniz için şu nimetlerin hepsi peşinizden gelip size erişecek:+

3 Şehirde bereket görecek, tarlada bereket göreceksiniz.+

4 Çocuklarınız,+ toprağınızın ürünü, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarınızın yavruları bereketli olacak.+

5 Sepetiniz+ ve hamur tekneniz bereketli olacak.+

6 İçeride ya da dışarıda, yaptığınız her işte bereket göreceksiniz.

7 Yehova size saldıran düşmanlarınızı karşınızda yenilgiye uğratacak.+ Onlar size bir yoldan saldıracak, ama yedi ayrı yoldan kaçacaklar.+ 8 Yaptığınız her işte Yehova’nın bereketini göreceksiniz, ambarlarınız dolacak.+ Tanrınız Yehova’nın size vereceği diyarda nimetler alacaksınız. 9 Tanrınız Yehova’nın emirlerine bağlı kaldığınız ve O’nun yolunda yürüdüğünüz için Yehova da size yemin ettiği gibi,+ kutsal halkı olmanızı sağlayacak.+ 10 Yeryüzünün tüm halkları Yehova’nın adıyla anıldığınızı görecek+ ve sizden korkacak.+

11 Yehova’nın size vereceğine dair atalarınıza yemin ettiği diyarda+ yaşarken Yehova çocuklarınızı, hayvanlarınızın yavrularını ve toprağınızın ürününü bol bol çoğaltacak.+ 12 Yehova toprağınıza yağmuru vaktinde yağdırmak ve elinizin tüm emeğini bereketli kılmak için değerli ambarını, gökleri size açacak.+ Siz birçok millete borç verecek ama borç almayacaksınız.+ 13 Bugün size uymanızı ve yerine getirmenizi emrettiğim, Tanrınız Yehova’nın emirlerine devamlı itaat ettiğiniz takdirde, Yehova sizi kuyruk değil baş yapacak; aşağıda değil hep en yukarıda olacaksınız.+ 14 Bugün size bildirdiğim bu emirlerin hiçbirinden ayrılmayın, sağa sola sapmayın.+ Başka tanrıların peşinden gidip onlara kulluk etmeyin.+

15 Tanrınız Yehova’nın bugün size bildirdiğim tüm emirlerine ve kanunlarına uymaya dikkat etmez ve O’nu dinlemezseniz, şu lanetlerin hepsi peşinizden gelip size erişecek:+

16 Şehirde lanetli olacak, tarlada lanetli olacaksınız.+

17 Sepetiniz+ ve hamur tekneniz lanetli olacak.+

18 Çocuklarınız,+ toprağınızın ürünü, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarınızın yavruları lanetli olacak.+

19 İçeride ya da dışarıda, yaptığınız her işte lanetli olacaksınız.

20 Kötü şeyler yapıp O’nu* bıraktığınız için, siz mahvolup hızla yok olana dek, Yehova her işinizi lanetleyecek, sizi cezalandıracak ve şaşkına çevirecek.+ 21 Yaşamak üzere gittiğiniz diyarda salgın hastalıklar yakanıza yapışacak ve Yehova bu şekilde kökünüzü kurutacak.+ 22 Yehova sizi veremle, ateşli+ ve iltihaplı hastalıklarla, yüksek ateşle, kılıçla,+ yakıcı sıcakla ve küfle cezalandıracak;+ siz yok olana dek bunlar peşinizi bırakmayacak. 23 Başınızın üzerindeki gök bakır, ayağınızın altındaki yer demir olacak.+ 24 Siz yok olup gidene dek Yehova memleketinizin üzerine gökten yağmur yerine toz toprak yağdıracak. 25 Yehova sizi düşmanlarınız karşısında yenilgiye uğratacak.+ Onlara bir yoldan saldıracak, ama yedi ayrı yoldan kaçacaksınız. Tüm yeryüzünün krallıkları ne hale düştüğünüzü görüp korkacak.+ 26 Cesediniz göklerin tüm kuşlarına, yerin her hayvanına yiyecek olacak. Onları korkutup kaçıran kimse olmayacak.+

27 Yehova sizi Mısır çıbanıyla, basurla, deri hastalıklarıyla ve döküntüyle* cezalandıracak, iyileşemeyeceksiniz. 28 Yehova sizi delilikle, körlükle+ ve sersemlikle cezalandıracak. 29 Kör biri karanlıkta nasıl el yordamıyla dolaşırsa siz de gün ortasında öyle dolaşacaksınız,+ hiçbir işinizde başarılı olamayacaksınız, sürekli kandırılacak ve soyulacaksınız, sizi kurtaran çıkmayacak.+ 30 Nişanlanacaksınız ama nişanlandığınız kız tecavüze uğrayacak. Evler yapacaksınız ama içinde oturamayacaksınız.+ Bağlar kuracaksınız ama meyvesini yiyemeyeceksiniz.+ 31 İneğiniz gözünüzün önünde kesilecek ama ondan bir parça bile yiyemeyeceksiniz. Eşeğiniz göz göre göre elinizden alınacak ve geri gelmeyecek. Koyununuz düşmanlarınıza verilecek ve yardımınıza gelen olmayacak. 32 Oğullarınız ve kızlarınız gözünüzün önünde başka bir halka verilecek;+ hep onların özlemiyle yaşayacaksınız ama elinizden bir şey gelmeyecek. 33 Toprağınızın ürününü ve tüm mahsulünüzü tanımadığınız bir halk yiyecek;+ sürekli kandırılacak ve ezileceksiniz. 34 Gördükleriniz karşısında deliye döneceksiniz.

35 Yehova dizlerinizde, bacaklarınızda, tepeden tırnağa her yerinizde acı veren ve iyileşmeyen çıbanlar çıkaracak. 36 Yehova hem sizi hem de başa getirdiğiniz kralı, sizin de atalarınızın da tanımadığı bir halkın topraklarına götürecek.+ Orada ağaçtan ve taştan tanrılara kulluk edeceksiniz.+ 37 Yehova’nın sizi aralarına gönderdiği halklar düştüğünüz durumu görünce korkuya kapılacaklar. Siz ise dile düşecek, alaya alınacaksınız.+

38 Tarlaya ekmek için çok tohum götüreceksiniz, ama az ürün biçeceksiniz,+ çünkü onları çekirgeler yiyecek. 39 Bağlar kuracak ama ürün toplayamayacaksınız ve şarabını içemeyeceksiniz,+ çünkü onları kurtlar yiyip bitirecek. 40 Bütün topraklarınızda zeytin ağaçları olacak ama yağını sürünemeyeceksiniz, çünkü ağaçlar zeytinlerini dökecek. 41 Oğullarınız ve kızlarınız olacak ama sizinle kalmayacaklar, çünkü tutsak alınıp götürülecekler.+ 42 Tüm ağaçlarınızı ve toprağınızın ürününü böcek sürüleri istila edecek. 43 Aranızda yaşayan yabancı, karşınızda güçlendikçe güçlenecek, siz ise gücünüzü gittikçe kaybedeceksiniz. 44 Siz ona değil, o size borç verecek.+ Siz kuyruk olacaksınız, o baş olacak.+

45 Tanrınız Yehova’nın size bildirdiği emirlere ve kanunlara uymayıp O’nu dinlemediğiniz için+ bütün bu lanetler mutlaka başınıza gelecek.+ Siz yok olup gidene dek, bu lanetler peşinizde olacak ve size erişecekler.+ 46 Sizden ve soyunuzdan ayrılmayacaklar ve çağlar boyu herkese bir işaret ve uyarı olacaklar.+ 47 Her yönden bollukta yaşadığınız halde Tanrınız Yehova’ya mutlu bir yürekle ve sevinçle kulluk etmezseniz bunlar olacak.+ 48 Yehova’nın üzerinize göndereceği düşmanlarınıza aç,+ susuz, üstsüz başsız, her şeyden yoksun bir halde kulluk edeceksiniz.+ Düşmanlarınız siz yok olup gidene dek boynunuza demir boyunduruk vuracak.

49 Yehova uzaktaki, dünyanın öbür ucundaki bir milleti,+ avının üzerine atılan bir kartal gibi+ üzerinize salacak. O millet dilini anlamadığınız,+ 50 yaşlıya saygı duymayan ve gence insaf etmeyen acımasız bir millet olacak.+ 51 Hayvanlarınızın yavrularını, toprağınızın ürününü siz yok olup gidene dek onlar yiyecek. Tahılınızın, yeni şarabınızın, zeytinyağınızın, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlarınızın yavrularının hepsini elinizden alacaklar, siz yok olana kadar böyle yapacaklar.+ 52 Ülkenizin her yerinde tüm şehirlerinizi kuşatacaklar, güvendiğiniz yüksek ve sağlam surlar yıkılana dek şehirlerinizde kısılı kalacaksınız. Evet, Tanrınız Yehova’nın size verdiği diyarda, tüm şehirlerinizde kuşatma altına alınacaksınız.+ 53 Sizi çepçevre saran düşmanınızın yol açtığı sıkıntı ve darlık yüzünden, Tanrınız Yehova’nın size verdiği, rahminizin meyvesi olan oğullarınızın ve kızlarınızın etini yiyeceksiniz.+

54 Aranızdaki en hassas, en duyarlı adam bile kardeşine, sevdiği karısına ve sağ kalan çocuklarına acımayacak, 55 onlara bir parça bile vermeden kendi çocuklarının etini yiyecek. Çünkü kuşatmanın şiddeti ve düşmanın şehirlerinizde yaşattığı sıkıntı yüzünden yiyecek hiçbir şey kalmayacak.+ 56 Aranızdaki en hassas, duyarlı kadın; narinliğinden+ bir kez olsun çıplak ayakla yere basmamış kadın üstüne titrediği kocasına, oğluna, kızına acımayacak; 57 kuşatmanın şiddeti ve düşmanın şehirlerinizde yaşattığı sıkıntı yüzünden hiçbir şey bulunmadığından, doğuracağı çocukları ve doğumdan sonra kendi bedeninden çıkanları bile gizlice yiyecek.

58 Bu kitaba yazılan Kanun’da+ emredilmiş her şeye dikkatle uymaz ve Tanrınız Yehova’nın+ yüce ve heybetli isminden+ korkmazsanız 59 Yehova da sizin ve soyunuzun başına şiddetli, büyük ve sonu gelmez belalar,+ geçmek bilmeyen ağır hastalıklar getirecek. 60 Mısır’ın korktuğunuz tüm hastalıklarını size yeniden verecek, onlardan kurtulamayacaksınız. 61 Hatta Yehova siz yok olup gidene dek, bu Kanun kitabında yazılı olmayan hastalık ve belaları da başınıza getirecek. 62 Tanrınız Yehova’nın sözünü dinlemediğiniz için göklerin yıldızları kadar çoğalmışken+ bir avuç kalacaksınız.+

63 Yehova size iyilik etmekten ve sizi çoğaltmaktan nasıl sevinç duyduysa, sizi yok etmek ve ortadan kaldırmak da Yehova’ya öyle sevinç verecek. Yaşayacağınız o topraklardan sökülüp atılacaksınız.

64 Yehova sizi dünyanın bir ucundan öbür ucuna dek tüm halklar arasına dağıtacak,+ orada sizin de atalarınızın da bilmediği, ağaçtan ve taştan tanrılara kulluk etmek zorunda kalacaksınız.+ 65 O milletler arasında yaşarken huzur nedir bilmeyeceksiniz,+ rahat edecek bir yer bulamayacaksınız. Yehova orada size korkuyla çarpan bir yürek,+ feri sönmüş gözler verecek, umudunuz tükenecek.+ 66 Can korkusuyla yaşayacak, gece gündüz korku içinde olacaksınız, hayatınız güvende olmayacak. 67 Yüreğinizi saran korkudan ve gözünüzle gördüğünüz şeylerden ötürü, sabahleyin ‘Keşke akşam olsa!’, akşamleyin de ‘Keşke sabah olsa!’ diyeceksiniz. 68 Yehova sizi ‘Bir daha görmeyeceksiniz’ dediğim Mısır’a gemilerle geri götürecek. Orada kadın erkek hepiniz düşmanlarınıza köle olmak için kendinizi mecburen satılığa çıkaracaksınız ama sizi alan olmayacak.”

29 Bu sözler Horeb’de yaptığı ahde+ ek olarak, Yehova’nın Musa’ya İsrailoğullarıyla Moab topraklarında yapmasını emrettiği ahdin sözleridir.

2 O zaman Musa tüm İsrail halkını çağırdı ve şöyle dedi: “Yehova’nın Mısır’da gözünüzün önünde Firavun’a, tüm hizmetkârlarına ve ülkesine yaptığı her şeyi,+ 3 verdiği ağır cezaları, gerçekleştirdiği olağanüstü işleri ve görkemli mucizeleri gördünüz.+ 4 Ancak Yehova bugüne dek size gören gözler, duyan kulaklar ve anlayışlı bir yürek vermedi.+ 5 ‘Çölde size yol gösterdiğim 40 yıl boyunca+ ne üzerinizdeki giysiler ne de ayağınızdaki çarıklar eskidi.+ 6 Ekmek yemediniz, şarap ya da başka bir içki içmediniz. Bütün bunlar Benim Tanrınız Yehova olduğumu anlamanız içindi.’ 7 Sonunda bu yere geldiniz. Heşbon Kralı Sihon+ ve Başan Kralı Og+ bizimle savaşmak üzere karşımıza çıktı fakat onları yendik.+ 8 Sonra onların topraklarını alıp Rubenoğullarına, Gadoğullarına ve Manasse kabilesinin yarısına miras olarak verdik.+ 9 Bu nedenle sizler bu ahdin sözlerine göre davranın ve onlara uyun, böylece yapacağınız her işte başarılı olacaksınız.+

10 Sizler, bugün Tanrınız Yehova’nın önünde bulunan herkes; kabile başlarınız, ihtiyarlarınız, görevlileriniz, tüm İsrail erkekleri, 11 çocuklarınız, karılarınız+ ve konak yerinde sizinle yaşayıp odununuzu kesen, suyunuzu çeken ve başka işlerde çalışan tüm yabancılar!+ 12 Hepiniz Tanrınız Yehova’yla ahit yapmak üzere ant etmek için buradasınız. Tanrınız Yehova bugün bu ahdi sizinle yapıyor.+ 13 Böylece O, size söz verdiği ve atalarınıza, İbrahim’e,+ İshak’a+ ve Yakup’a+ vaat ettiği gibi Tanrınız olacak+ ve sizin de Kendi halkı olmanızı sağlayacak.+

14 Şimdi, ant ederek onaylanan bu ahdi sadece sizinle değil, 15 bugün burada bizimle birlikte Tanrımız Yehova’nın önünde duranlarla ve gelecek nesillerle* de yapıyorum. 16 (Mısır’da nasıl yaşadığımızı, sonra da yolculuk boyunca farklı milletlerin+ arasından nasıl geçtiğimizi iyi biliyorsunuz. 17 Onların tiksindirici şeylerini ve ağaçtan, taştan, gümüşten ve altından iğrenç putlarını* gördünüz.)+ 18 Dikkat edin de bugün aranızda o milletlerin tanrılarına kulluk etmek için yüreği Tanrımız Yehova’dan uzaklaşan bir erkek, bir kadın, bir aile ya da bir kabile bulunmasın,+ yani aranızda meyvesi zehirli bir bitkinin ve pelinotunun* kökü olmasın.+

19 Biri bu antta söylenenleri duyup da etrafındakilerin yıkımına yol açacağını bile bile ‘İnadına yüreğimin dilediği yolda gideceğim ama bana bir şey olmayacak’ diyerek böbürlenirse, 20 Yehova onu bağışlamak istemeyecek;+ Yehova büyük öfkesini o adama gösterecek ve bu kitapta yazılı bütün lanetler onun başına gelecek.+ Yehova onun adını gökler altından silip atacak. 21 Yehova o adamı alıp tüm İsrail kabilelerinden ayıracak ve Kanun kitabında yazılı olan ahdin tüm lanetleriyle onu yıkıma uğratacak.

22 Çocuklarınızdan sonraki nesiller ve uzak memleketlerden gelen yabancılar, diyarın başına gelen belaları ve Yehova’nın oraya verdiği hastalıkları, 23 tüm diyarın Yehova’nın öfkesiyle ve gazabıyla yerle bir ettiği Sodom, Gomorra,+ Adma ve Tseboyim+ gibi tuz, kükürt ve yangın yüzünden tohum ekilmeyen, filiz vermeyen, üzerinde ot bitmeyen bir yer haline geldiğini görecekler. 24 Onlar ve tüm milletler ‘Yehova bu diyara neden bunu yaptı?+ Öfkesi neden böyle büyük ve yakıcı?’ diye soracaklar. 25 O zaman şöyle diyecekler: ‘Çünkü atalarının Tanrısı Yehova’nın onları Mısır’dan çıkardığı zaman yaptığı ahde+ bağlı kalmadılar.+ 26 Gidip başka tanrılara, O’nun tapınmalarını yasakladığı, tanımadıkları tanrılara kulluk ettiler, onların önünde eğildiler.+ 27 O zaman Yehova bu diyara çok öfkelendi ve kitapta yazılı bütün lanetleri onun başına getirdi.+ 28 Bu nedenle Yehova öfkeyle, hiddetle ve büyük gazapla onları topraklarından söküp+ başka bir diyara gönderdi ve bugün hâlâ oradalar.’+

29 Gizli şeyler Tanrımız Yehova’ya aittir,+ açıklanmış olan şeyler ise, bu Kanun’da söylenenlerin hepsine uyalım diye sonsuza dek bize ve çocuklarımıza ait olacaktır.”+

30 “Önünüze koyduğum nimetler ve lanetlerle ilgili bütün bu sözler gerçekleştiğinde+ ve Tanrınız Yehova’nın sizi dağıttığı milletlerin+ içinde yaşarken bunlar aklınıza geldiğinde,+ 2 hem siz hem de çocuklarınız Tanrınız Yehova’ya dönüp+ bugün size emrettiğim her şeye bütün yüreğinizle ve bütün benliğinizle*+ uyarak O’nun sözünü dinlediğinizde, 3 Tanrınız Yehova tutsaklarınızı geri getirecek,+ size merhamet edecek.+ Tanrınız Yehova aralarına dağıldığınız tüm halklar arasından sizi yine toplayacak.+ 4 Halkınız, yerin öbür ucuna kadar dağılmış olsa bile Tanrınız Yehova sizi oradan toplayacak ve geri getirecek.+ 5 Tanrınız Yehova atalarınızın sahip olduğu topraklara sizi geri getirecek ve orası sizin olacak. O size iyilik edecek, sizi atalarınızdan da fazla çoğaltacak.+ 6 Tanrınız Yehova hem sizin hem de çocuklarınızın yüreğini temizleyecek.*+ Böylece Tanrınız Yehova’yı bütün yüreğinizle, bütün benliğinizle seveceksiniz ve yaşayacaksınız.+ 7 O zaman Tanrınız Yehova tüm bu lanetleri düşmanlarınızın başına, sizden nefret edenlerin ve size zulmedenlerin başına getirecek.+

8 Siz yine Yehova’nın sözünü dinleyecek ve bugün size bildirdiğim tüm emirlere uyacaksınız. 9 Tanrınız Yehova elinizi attığınız her işte sizi çok başarılı kılacak,+ çocuklarınızı, hayvanlarınızın yavrularını, toprağınızın ürününü bol bol artıracak; çünkü Yehova atalarınıza iyilikler yapmaktan sevinç duyduğu gibi size de iyilikler yapmaktan sevinç duyacak.+ 10 Çünkü o zaman Tanrınız Yehova’nın sözünü dinleyeceksiniz, bu Kanun kitabında yazılı kanunlarına, emirlerine uyacaksınız ve bütün yüreğinizle, bütün benliğinizle Tanrınız Yehova’ya döneceksiniz.+

11 Bugün size bildirdiğim bu emir uyamayacağınız kadar zor ya da erişemeyeceğiniz kadar uzak değildir.+ 12 O göklerde değil ki, ‘Kim bizim için göklere çıkıp onu alacak, bize duyuracak da ona uyacağız?’ diyesiniz.+ 13 Ya da denizin öte yakasında değil ki, ‘Kim bizim için denizi aşıp onu alacak, bize duyuracak da ona uyacağız?’ diyesiniz. 14 Fakat ona uygun davranmanız için bu söz+ size çok yakındır, sizin ağzınızda ve yüreğinizdedir.+

15 Bakın, bugün sizin önünüze hayatla iyiliği ve ölümle kötülüğü koyuyorum.+ 16 Eğer Tanrınız Yehova’yı sevip,+ O’nun yolunda yürüyüp, emirlerine, kanunlarına ve kararlarına uyarak Tanrınız Yehova’nın bugün size bildirdiğim emirlerini dinlerseniz, o zaman hayatta kalacak+ ve çoğalacaksınız, yaşayacağınız diyarda Tanrınız Yehova size bereket verecek.+

17 Fakat yüreğiniz yoldan saparsa+ ve itaat etmezseniz, aldanıp başka tanrılar önünde eğilir, onlara kulluk ederseniz,+ 18 size bugünden söylüyorum, mutlaka yok olacaksınız.+ Ürdün Irmağı’nı geçip yerleşeceğiniz o topraklarda ömrünüz uzun olmayacak. 19 Gökler ve yer bugün karşınızda tanık olsun ki, sizin önünüze hayatı ve ölümü, nimetleri ve lanetleri koyuyorum;+ siz de çocuklarınız da+ sağ kalmak için hayatı seçin.+ 20 Öyleyse Tanrınız Yehova’yı sevin,+ sözünü dinleyin ve O’na sıkıca bağlanın+ çünkü size hayat veren O’dur. Yehova’nın sayesinde, O’nun size vereceğine dair atalarınıza, İbrahim’e, İshak’a ve Yakup’a yemin ettiği yerde+ uzun yıllar yaşayacaksınız.”

31 Sonra Musa gidip tüm İsrail’e seslendi 2 ve halka şunları söyledi: “Şu anda 120 yaşındayım.+ Artık size önderlik edemem, çünkü Yehova bana ‘Ürdün Irmağı’nı geçmeyeceksin’ dedi.+ 3 Ama Tanrınız Yehova oraya sizin önünüzden geçecek ve o milletleri sizin önünüzden Kendisi yok edecek. Ve siz o topraklardan onları atacaksınız.+ Yehova’nın dediği gibi, oraya geçerken size Yeşu önderlik edecek.+ 4 Yehova, Amori kralları Sihon+ ile Og’u+ ve ülkelerini yok ettiğinde+ onlara yaptıklarının aynısını bu milletlere de yapacak. 5 Yehova onları sizin için yenilgiye uğratacak ve size ne emrettiysem onlara öyle yapacaksınız.+ 6 Cesur ve güçlü olun.+ Onların karşısında korkmayın ve dehşete kapılmayın,+ çünkü Tanrınız Yehova sizinle geliyor. O sizi terk etmeyecek ve yüzüstü bırakmayacak.”+

7 Sonra Musa Yeşu’yu çağırdı ve tüm İsrail’in gözü önünde şunları söyledi: “Cesur ve güçlü ol,+ çünkü bu halkı Yehova’nın atalarınıza yeminle vaat ettiği diyara sen götüreceksin ve orayı onlara miras olarak sen vereceksin.+ 8 Yehova senin önünden gidecek ve hep seninle birlikte olacak.+ Seni terk etmeyecek, yüzüstü bırakmayacak. Korkma ve dehşete kapılma.”+

9 Ve Musa Kanun’u yazdı,+ onu Yehova’nın Ahit Sandığı’nı taşıyan Levioğullarından kâhinlere ve tüm İsrail ihtiyarlarına verdi. 10 Musa onlara şu emirleri bildirdi: “Her yedi yılda bir, borç affı yılının belirlenmiş vaktinde,+ Çardaklar Bayramı+ sırasında 11 tüm İsrail Tanrınız Yehova’nın önünde bulunmak üzere+ O’nun seçeceği yere geldiğinde, Kanun’u tüm İsrail’in önünde, onların duyması için okuyacaksınız.+ 12 Halkı, erkekleri, kadınları, çocukları, şehirlerinizde yaşayan yabancıları toplayacaksınız+ ki dinlesinler, Tanrınız Yehova’yı tanıyıp O’ndan korksunlar ve Kanun’da söylenenlerin tümünü yapmaya dikkat etsinler. 13 Onların Kanun’u bilmeyen çocukları da dinleyecek+ ve Ürdün Irmağı’nı geçip ele geçireceğiniz topraklar üzerinde+ yaşadığınız sürece Tanrınız Yehova’dan korkmayı öğrenecekler.”

14 Bundan sonra Yehova Musa’ya şöyle dedi: “Öleceğin zaman yaklaşıyor.+ Şimdi Yeşu’yu çağır, birlikte Toplanma Çadırı’na* gelin de onu görevlendireyim.”+ Bunun üzerine Musa ile Yeşu Toplanma Çadırı’na gitti. 15 O zaman Yehova Çadırda bulut sütunu içinde belirdi ve bulut sütunu Çadırın girişinde durdu.+

16 Yehova Musa’ya şunları söyledi: “Sen yakında öleceksin. Bu halk ise gideceği diyarda, oradaki yabancı tanrılara tapınıp Bana ihanet edecek;*+ Beni bırakacak,+ onlarla yaptığım ahdi bozacaklar.+ 17 Bunu yaptıkları zaman çok öfkeleneceğim;+ bu halkı terk edip+ onlardan yüz çevireceğim,+ böylece başkalarına yem olacaklar. Başlarına birçok felaket ve sıkıntı geldikten sonra+ ‘Bütün bu felaketler Tanrımız aramızda olmadığı için başımıza geldi’ diyecekler.+ 18 Fakat Ben, başka tanrılara yönelerek yaptıkları kötülükler yüzünden o gün onlara dönüp bakmayacağım.+

19 Şimdi kendiniz için bu ilahiyi yazın+ ve onu İsrailoğullarına öğretin.+ Bu ilahiyi öğrensinler ki onlara Benim uyarılarımı hatırlatsın.+ 20 Onları atalarına yeminle vaat ettiğim+ süt ve bal akan topraklara getirdiğimde,+ orada yiyip doyduklarında ve rahata erdiklerinde*+ başka tanrılara yönelip onlara kulluk edecekler, Bana saygısızca davranacaklar ve ahdimi bozacaklar.+ 21 Başlarına onca felaket ve sıkıntı geldiğinde+ bu ilahi karşılarında konuşan bir tanık gibi olacak (torunları da bu ilahiyi unutmamalı), çünkü Ben onları yeminle vaat ettiğim diyara getirmeden önce bile nasıl bir tutum geliştirdiklerinin çok iyi farkındayım.”+

22 Böylece Musa bu ilahiyi o gün yazdı ve İsrailoğullarına öğretti.

23 Tanrı Nun oğlu Yeşu’yu görevlendirip+ ona şu sözleri söyledi: “Cesur ve güçlü ol,+ çünkü İsrailoğullarına yeminle vaat ettiğim diyara onları sen götüreceksin,+ Ben de hep seninle olacağım.”

24 Musa Kanun’un tüm sözlerini sonuna kadar kitaba yazıp bitirince+ 25 Yehova’nın Ahit Sandığı’nı taşıyan Levioğullarına şu emirleri verdi: 26 “Bu Kanun kitabını alın,+ Tanrınız Yehova’nın Ahit Sandığı’nın yanına koyun,+ o karşınızda bir tanık olarak duracak. 27 Çünkü siz İsrailoğullarının ne kadar asi+ ve dik başlı+ olduğunuzu iyi bilirim. Ben yanınızdayken bile Yehova’ya asilik ettiğinize göre, ben öldükten sonra kim bilir daha ne kadar asilik edeceksiniz. 28 Kabilelerinizin tüm ihtiyarlarını ve görevlileri yanıma toplayın ki söyleyeceklerimi duysunlar ve gökler ve yer karşılarında tanık olsun.+ 29 Biliyorum ki, ben öldükten sonra kötü şeyler yapacak+ ve size emrettiğim yoldan sapacaksınız. Yehova’nın gözünde kötü olanı yapacak+ ve ellerinizin işleriyle O’nu öfkelendireceksiniz. Bu yüzden sonunda başınıza felaket gelecek.”

30 Ardından Musa bu ilahinin sözlerini başından sonuna kadar tüm İsrail cemaatine okudu:+

32 “Ey gökler, kulak verin de konuşayım;

Yeryüzü de ağzımdan çıkan sözleri duysun.

 2 Öğrettiklerim yağmur gibi damla damla akacak,

Sözlerim de çiy gibi düşecek,

Çayırlara çiseleyen yağmur gibi,

Bitkiler üzerine inen bereketli yağmurlar gibi.

 3 Size Yehova’nın ismini bildireceğim,+

Siz de Tanrımızın büyüklüğünü anlatın!+

 4 O kayadır, işleri kusursuzdur,+

Çünkü her yolu adildir.+

Sadakat Tanrısıdır,+ hiç haksızlık etmez;+

Dürüst ve doğru olan O’dur.+

 5 Onlar ise kötülük yaptılar,+

O’nun çocukları değiller, kusur kendilerinde.+

Onlar yoldan çıkmış, bozuk bir nesil!+

 6 Ey hikmetsiz ve akılsız halk,+

Yehova’ya böyle mi davranılır?+

O sizi var eden, hayata getiren,

Sizi bir halk yapan Babanız değil mi?+

 7 Eski günleri hatırla,

Nesiller öncesini düşün;

Babana sor, sana anlatır,+

Yaşlıların sana söyler.

 8 Yüceler Yücesi, milletlere miraslarını verirken,+

Âdemoğullarını birbirinden ayırırken,+

İsrailoğullarının sayısına göre+

Halkların sınırlarını belirledi.+

 9 Çünkü Yehova’nın payı Kendi halkıdır;+

O’nun mirası Yakup’tur.+

10 Onu çorak bir diyarda buldu;+

Issız, uğuldayan bir çölde.+

Kol kanat gerip onunla ilgilendi,+

Onu gözünün bebeği gibi korudu.+

11 Uçsunlar diye yavrularını dürten,

Yuvasının üzerinde kanat çırpan,

Kanatlarını açıp yavrularını alan,

Onları taşıyan bir kartal gibi+

12 Yalnızca Yehova ona yol gösterdi,+

Yanında yabancı bir tanrı yoktu.+

13 Dünyanın yüksek yerlerini ona verdi,+

Böylece tarlaların ürününden yedi.+

Onu sarp kayalıklardan aldığı balla,

Çakmaktaşından çıkardığı yağla besledi.

14 Ona ineklerin tereyağını,

Koyunların ve keçilerin sütünü,

Besili kuzularla birlikte,

Başan’ın koçlarını ve erkek keçileri,

Buğdayın en iyisini,+

Ve üzümün kanından* şarap verdi.

15 Yeşurun* beslenip yağlanınca asi olup çifte attı.

(Sen Yeşurun, şişmanladın, ağırlaştın, irileştin.)+

Kendisini yaratan Tanrı’ya sırt çevirdi,+

Onu kurtaran kayayı hor gördü.

16 Yabancı tanrılarla O’nu kızdırdılar,+

İğrenç şeylerle O’nu öfkelendirdiler.+

17 Tanrı yerine cinlere,+

Önceden bilmedikleri tanrılara,

Son zamanlarda çıkmış yeni tanrılara,

Atalarınızın tanımadığı tanrılara kurban sundular.

18 (Sana hayat veren kayayı unuttun,+

Seni dünyaya getiren+ Tanrını aklından çıkardın.)

19 Yehova bunu görünce onları reddetti,+

Çünkü oğulları ve kızları O’nu kızdırdı.

20 Bu yüzden dedi ki,

‘Onlardan yüz çevireceğim,+

Ve sonları ne olacak göreceğim.

Çünkü onlar yoldan çıkmış bir nesil,+

Sadakat nedir bilmeyen çocuklar.+

21 Tanrı olmayan şeylerle Beni kızdırdılar,*+

İşe yaramaz putlarıyla+ Beni öfkelendirdiler,

Ben de bir halk olmayanlarla onları kıskandıracağım,+

Akılsız bir milletle onları öfkelendireceğim.+

22 Çünkü öfkem bir ateş başlattı,+

Mezarın* derinliklerine kadar yakacak,+

Yeryüzünü tüm ürünüyle birlikte yutacak,

Dağların temellerini alevler saracak.

23 Başlarına daha çok bela getireceğim,

Oklarımın hepsiyle onları vuracağım.

24 Açlıktan bitkin düşecek,+

Yüksek ateşle eriyip gidecekler

Ve korkunç bir yıkıma uğrayacaklar.+

Üzerlerine yırtıcı hayvanları,+

Topraktaki zehirli sürüngenleri yollayacağım.

25 Delikanlılar ve genç kızlar,

Ak saçlılar ve emzikteki çocuklar+

İçeride dehşet içinde olacaklar+

Dışarıda kılıca kurban gidecekler.+

26 Şöyle diyebilirdim:

“Onları uzak diyarlara dağıtacağım,

Kimse onları hatırlamayacak.”

27 Ancak düşmanın vereceği tepkiyi düşündüm,+

Onlar yanlış bir sonuca varıp+ şöyle diyeceklerdi:

“Bütün bunları yapan Yehova değil,

Biz kendi gücümüzle zafer kazandık.”+

28 İsrail düşünceden yoksun* bir millet,

Aralarında anlayışa yer yok.+

29 Keşke hikmetli olsalardı!+

O zaman etraflıca düşünürlerdi;+

Kendilerini bekleyen sonu hesaba katarlardı.+

30 Eğer Yehova onları düşmanlarına teslim etmemiş

Kayaları onları terk etmemiş olsaydı,+

Tek bir kişi 1.000 kişiyi nasıl kovalayabilir,

İki kişi 10.000 kişiyi nasıl kaçırabilirdi?+

31 Çünkü düşmanlarının kayası İsrail’in kayası gibi değil,+

Bunu onlar bile anladı.+

32 Onların asması Sodom asmasından,

Gomorra topraklarındandır.+

Üzümleri zehirli,

Salkımları acıdır.+

33 Şarapları yılanların zehri,

Kobraların korkunç zehridir.

34 Bunlar Bende saklı değil mi,

Ambarımda mühürlü durmuyor mu?+

35 Öç almak Bana aittir, cezalandırmak da,+

Zamanı gelince ayakları kayacak.+

Çünkü felaket günü yakın,

Başlarına gelecek şeyler hızla yaklaşıyor.’

36 Çünkü Yehova halkını yargılayacak,+

Güçlerinin tükendiğini,

Sadece yardıma muhtaç ve zayıf olanların kaldığını görünce,

Kullarına acıyacak.+

37 Şöyle diyecek: ‘Hani nerede tanrıları,+

Sığındıkları kayaları nerede?

38 Kurbanlarının yağını* yiyen,

Sunu olarak döktükleri şarapları içenler nerede?+

Kalkıp size yardım etsinler.

Sığınağınız olsunlar.

39 Artık bunu anlayın, Ben, Ben O’yum,+

Benim dışımda bir tanrı yok.+

Öldüren de Benim, hayat veren de.+

Yaralayan da Benim,+ iyileştirecek olan da.+

Kimse kimseyi elimden kurtaramaz.+

40 Çünkü elimi göğe kaldırır,

Ebedi varlığım üzerine ant içerim;+

41 Parıldayan kılıcımı bileyip,

Hüküm vermeye hazır olduğumda,+

Düşmanlarımdan öç alacağım,+

Benden nefret edenlere cezalarını vereceğim.

42 Oklarımı kanla sarhoş edeceğim,

Katledilenlerin ve tutsakların kanıyla.

Kılıcım da düşmanın önderlerinin başlarını,

Etlerini yiyecek.’

43 Siz ey milletler, O’nun halkıyla sevinin,+

Çünkü O, kullarının kanının öcünü alacak,+

Düşmanlarından intikam alacak,+

Halkının toprakları için kefaret* verecek.”*

44 Musa geldi, Nun oğlu Hoşea*+ ile birlikte bu ilahinin tüm sözlerini halkın duyacağı şekilde söylediler.+ 45 Musa tüm İsrail’e bunları söyledikten sonra şöyle dedi: 46 “Bugün sizlere uyarı olarak bildirdiğim tüm bu sözleri yürekten benimseyin+ ki çocuklarınıza da Kanun’daki tüm sözleri uygulamayı emredebilesiniz.+ 47 Çünkü bu sizin için değersiz bir söz değildir; sizin hayatınızdır.+ Ürdün Irmağı’ndan geçip ele geçireceğiniz topraklarda bu sözler sayesinde ömrünüz uzun olacak.”

48 Aynı gün Yehova Musa’yla konuştu ve şöyle dedi: 49 “Abarim’deki dağa,+ Moab diyarında, Eriha’yı karşıdan gören Nebo Dağı’na+ çık, İsrailoğullarına mülk olarak vereceğim Kenan diyarına bak.+ 50 Abin Harun nasıl Hor Dağı’nda atalarına katıldıysa,*+ sen de çıkacağın dağda atalarına katılacaksın 51 çünkü ikiniz de Tsin Çölü’nde, Kadeş’teki Meriba suları+ yanındayken İsrailoğullarının ortasında Bana sadakatsizlik ettiniz. İsrailoğullarının önünde Beni yüceltmediniz.*+ 52 İsrailoğullarına vereceğim o diyarı uzaktan göreceksin, fakat oraya girmeyeceksin.”+

33 Tanrı’nın hizmetkârı* Musa ölmeden önce İsrailoğulları için hayırdua edip+ 2 şu sözleri söyledi:

“Yehova Sina’dan geldi,+

Onların üzerine ışığını Seir’den saçtı.

Görkem içinde Paran’ın dağlarından parladı,+

Yanında on binlerce kutsal meleği,+

Sağ yanında savaşçıları vardı.+

 3 O halkını sevdi,+

Tüm kutsal kişiler O’nun elinde.+

Hepsi ayaklarının dibinde oturuyordu,+

Ve sözlerini dinlemeye başladılar.+

 4 (Musa bize bir emir, bir kanun verdi,+

Bu kanun Yakup cemaatine aittir.)+

 5 Halkın önderleri toplandığında,+

İsrail’in tüm kabileleri de yanlarındayken,+

Tanrı Yeşurun’da* kral oldu.+

 6 Ruben yaşasın, ölmesin,+

Erkeklerinin sayısı azalmasın.”+

 7 Sonra Yahuda için şöyle hayırdua etti:+

“Ey Yehova, Yahuda’nın sesini işit,+

Onu halkına geri getir.

O kendisine ait olanı kolunun gücüyle savundu;

Düşmanları karşısında Sen ona yardımcı ol.”+

 8 Levi için şöyle dedi:+

“Urim ve Tummim’in*+ Sana sadık olan adamdadır,+

Sen onu Massa’da sınadın.+

Meriba suları yanında onunla mücadele ettin,+

 9 O adam ki, babası ve annesi için ‘Onlara bakmadım’ dedi.

Kardeşlerini de kabul etmedi,+

Ve oğullarını tanımadı.

Çünkü Senin sözünü tutuyor,

Ahdine bağlı kalıyor.+

10 Yakup’a Senin emirlerini,+

İsrail’e Kanununu onlar öğretsin.+

Senin için güzel kokulu buhur,*+

Ve sunağında yakılan sunu sunsunlar.+

11 Onun gücünü kuvvetini artır, ey Yehova,

Elinden çıkan işten memnun olduğunu göster,

Ona karşı ayaklananların bacaklarını* kır,

Ondan nefret edenler bir daha doğrulamasınlar.”

12 Benyamin için şöyle dedi:+

“Yehova’nın sevdiği, onun* yanında güvenlik içinde yaşasın,

Ona gün boyu kol kanat gererken

Omuzları arasında otursun.”

13 Yusuf için şöyle dedi:+

“Onun toprakları Yehova’dan bereket görsün;+

Gökten gelen değerli nimetlerle,

Çiyle ve derinlerdeki pınarlarla,+

14 Güneşin büyüttüğü değerli ürünlerle,

Her ay yetişen değerli mahsulle,+

15 Çağlardır var olan* dağların en değerli şeyleriyle,+

Devirlerdir duran tepelerin değerli şeyleriyle,

16 Yeryüzünün değerli şeyleri ve tüm zenginliğiyle,+

Ve çalının içinden görünenin onayıyla bereket görsün.+

O bereket kardeşlerinin arasından seçilip ayrılanın,

Yusuf’un başı üzerinde olsun.+

17 O, boğanın ilk yavrusu gibi görkemli.

Boynuzları yaban sığırınınki gibi,

Onlarla halkları yerlerinden sürecek,

Hepsini birden yeryüzünün uçlarına gönderecek.

Onlar Efraim’in on binleri,+

Ve Manasse’nin binleri.”

18 Zebulun için şöyle dedi:+

“Ey Zebulun, her dışarı gidişinde sevinç duy,

İssakar, sen de kendi çadırlarında sevin.+

19 Onlar halkları dağa çağıracak.

Orada doğruluğa* yaraşan kurbanlar kesecekler.

Çünkü denizlerin muazzam zenginliğiyle,

Kumlardaki gizli hazinelerle beslenecekler.”

20 Gad için şöyle dedi:+

“Gad’ın sınırlarını genişleten nimetler görsün.+

Orada bir aslan gibi oturuyor,

Kolu da, başı da parçalamaya hazır.

21 İlk parçayı kendine alacak,+

Kanun’u verenin ayırdığı payı o alacak.+

Halkın önderleri bir araya gelecek.

O, İsrail için Yehova’nın adaletini

Ve kararlarını uygulayacak.”

22 Dan için şöyle dedi:+

“Dan bir aslan yavrusudur.+

Başan’dan fırlayıp çıkacak.”+

23 Naftali için şöyle dedi:+

“Naftali Yehova’nın bereketiyle dolmuş,

Onayıyla doymuştur.

Batı ve güney senin mülkün olsun.”

24 Aşer için şöyle dedi:+

“Aşer oğullarla bereket gördü.

O kardeşlerinin onayını kazansın,

Ayağını zeytinyağına daldırsın.

25 Senin kapı sürgülerin demir ve bakırdır,+

Ömrün boyunca güvende olacaksın.

26 Yeşurun’un+ Tanrısının eşi benzeri yoktur.+

O sana yardım etmek için gökleri aşar,

İhtişam içinde bulutlara biner.+

27 Tanrı devirlerdir bir sığınaktır,+

Seni gücü tükenmeyen kollarıyla taşır.+

Önünden düşmanı kovacak,+

‘Onları yok et!’ diyecek.+

28 Gökleri çiy damlatan,+

Tahıl ve yeni şarap memleketinde+

İsrail güvenlik içinde yaşayacak,

Yakup’un pınarını kimse rahatsız etmeyecek.

29 Ne mutlu sana ey İsrail!+

Yehova’nın sağladığı kurtuluşu yaşamış+

Senin gibi bir halk var mı?+

O senin kalkanın+

Ve haşmetli kılıcındır.

Düşmanların korkup önünde eğilecek,+

Ve sen sırtlarına* çıkıp onları ezeceksin.”

34 Sonra Musa Moab düzlüklerinden Nebo Dağı’na,+ Eriha’ya+ bakan Pisga Tepesi’ne çıktı.+ Yehova oradan kendisine tüm diyarı; Gilead’dan Dan’a+ kadar olan toprakları, 2 tüm Naftali’yi, Efraim ve Manasse topraklarını, batıdaki denize* kadar uzanan tüm Yahuda topraklarını,+ 3 Necef’i+ ve hurma ağaçları şehri Eriha’nın bulunduğu ovayı içine alacak şekilde Tsoar’a+ dek tüm Ürdün+ bölgesini gösterdi.

4 Ve Yehova ona şunları söyledi: “İbrahim’e, İshak’a ve Yakup’a, ‘Senin soyuna vereceğim’+ diye yemin ettiğim diyar burası. Orayı kendi gözlerinle görmene izin verdim ama oraya geçmeyeceksin.”+

5 Sonra Yehova’nın kulu Musa, tam Yehova’nın söylediği gibi orada, Moab topraklarında öldü.+ 6 O* Musa’yı Moab’da, Beyt-peor karşısındaki vadiye gömdü, bugüne dek kimse onun mezarının yerini bilmez.+ 7 Musa öldüğünde 120 yaşındaydı,+ gözleri zayıflamamış, gücü kuvveti tükenmemişti. 8 İsrailoğulları Moab düzlüklerinde Musa’nın arkasından 30 gün ağladılar.+ Sonra Musa için ağlayıp yas tuttukları günler bitti.

9 Nun oğlu Yeşu ruhun verdiği hikmetle doluydu, çünkü Musa onun üzerine elini koymuştu.*+ İsrailoğulları Yehova’nın Musa’ya verdiği emre uygun olarak Yeşu’yu dinlemeye başladılar.+ 10 Fakat İsrail’de bir daha Yehova’nın Musa gibi yakından* tanıdığı+ başka bir peygamber çıkmadı.+ 11 Musa, Yehova’nın istediği tüm olağanüstü işleri ve mucizeleri Mısır’da Firavun’a, tüm hizmetkârlarına ve ülkesine karşı gerçekleştirdi.+ 12 Ayrıca bütün İsrail’in gözü önünde güçlü ve görkemli işler yaptı.+

Anlaşılan Lübnan’ın sıradağları kastediliyor.

Sözlük kısmındaki “hikmet” ve “sağgörü” maddelerine bakın.

Alternatif çeviri: “Tanrı onu güçlendirdi.”

Ya da “Onları kışkırtmayın.”

Ya da “çöl düzlüğü.”

Anlaşılan Moab kastediliyor.

Orijinal dilde: “elini.”

Girit.

Ya da “lahit.”

Yani, boyu 4 m ve eni 1,8 m. Ek B14’e bakın.

Anlamı, “Yair’in çadır köyleri.”

Celile Gölü’nün eski adı.

Lût Gölü (Ölü Deniz).

Burada Musa Gadoğulları, Rubenoğulları ve Manasse kabilesinin yarısına hitap ediyor.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “On Sözü.”

Ya da “değerli.”

Orijinal dilde: “canınızla.”

Tuz Gölü ya da Lût Gölü (Ölü Deniz) olarak da bilinir.

Ya da “vefalı sevgi.” Sözlük kısmındaki “vefa” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “canınızla.” Sözlük kısmındaki “nefeş; psykhe” maddesine bakın.

Ya da “tekrar tekrar söyleyeceksiniz.”

Anlamı, “sınama, deneme.”

Sözlük kısmındaki “kutsal direk” ve “dikili taş” maddelerine bakın.

Ya da “değerli.”

Orijinal dilde: “bedelle kurtardı.”

Ya da “sizin için bir tuzak olur.”

Orijinal dilde: “gökler altından.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “çakmaktaşı.”

Ya da “metalden bir put.”

Orijinal dilde: “gökler altından.”

Ya da “bedelle kurtardın.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmındaki “Ahit Sandığı” maddesine bakın.

Orijinal dilde: “canınızla.”

Orijinal dilde: “sünnet edin.”

Ya da “size.”

Orijinal dilde: “ayaklarınızla.” Su değirmeni çevirerek, kanal açarak ya da başka bir şekilde ayak gücünü kullanarak yapılan sulama kastediliyor.

Orijinal dilde: “canınızla.”

Orijinal dilde: “Ben.” Tanrı’ya atfen kullanılıyor.

Orijinal dilde: “Benim.”

Akdeniz (Büyük Deniz).

Sözlük kısmındaki “yakılan sunu”, “ondalık” ve “adak sunusu” maddelerine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “canınızla.”

Orijinal dilde: “gözlerinizin arasını.”

Ya da “değerli.”

Kayalık yerlerde yaşayan, tavşana benzer bir hayvan.

Ya da “kuzgun.”

Ya da “ondalığını.”

Sözlük kısmındaki “Tanrı korkusu” maddesine bakın.

Küçük delikler açmak için kullanılan bir alet.

Mart-nisan aylarına denk gelir. Ek B15’e bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Hasat Bayramı ya da Pentekost olarak da bilinir. Sözlük kısmındaki “Pentekost” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmındaki “Çardaklar Bayramı” maddesine bakın.

Sözlük kısmındaki “Mayasız Ekmek Bayramı” maddesine bakın.

Ya da “tomar.”

Orijinal dilde: “ateşten geçiren.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “kan güden.”

Sözlük kısmına bakın.

Yani, üreme gücünün.

Orijinal dilde: “Bağınıza iki farklı tohum ekmeyeceksiniz.”

Ya da “onu kabul etmek istemezse.”

“100 şekel” 1,14 kg. Ek B14’e bakın.

Ya da “fahişelik.”

İbrani geleneklerine göre nişanlı çiftlere evli gözüyle bakılırdı.

“50 şekel” 570 g.

Ya da “kirletici.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “köpeğe.”

Ya da “onu istemez.”

Cüzam olarak çevrilen İbranice kelime geniş bir anlama sahiptir ve çeşitli bulaşıcı deri hastalıklarına atfediyor olabilir. Ayrıca, giysileri ya da evleri etkileyen cüzam ile bir tür küf kastediliyor olabilir.

Orijinal dilde: “boğanın.”

Orijinal dilde: “gökler altından.”

Alternatif çeviri: “ölümle burun buruna yaşamış.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “canınızla.”

Ya da “kireçle.”

Sözlük kısmındaki “paylaşma kurbanı” maddesine bakın.

Ya da “Öyle olsun!”

Orijinal dilde: “Beni.”

Ya da “egzamayla.”

Orijinal dilde: “bugün yanımızda olmayanlarla.”

“İğrenç putlar” olarak çevrilen İbranice ifade “dışkı” sözcüğüyle bağlantılı olabilir. Bu bir aşağılama ifadesi olarak kullanılıyor.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “canınızla.”

Orijinal dilde: “sünnet edecek.”

Sözlük kısmındaki “Toplanma Çadırı” maddesine bakın.

Ya da “tapınıp fahişelik yapacak.” Burada bu ifade mecazi olarak kullanılıyor. Sözlük kısmındaki “fahişe” maddesine bakın.

Orijinal dilde: “şişmanladıklarında.”

Ya da “suyundan.”

Anlamı, “doğru olan.” İsrail’e onur vermek için kullanılan bir ifade.

Ya da “kıskandırdılar.”

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “kulakları öğüde kapalı.”

Ya da “en iyilerini.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “topraklarını arındıracak.”

Yeşu’nun asıl ismi. Hoşea, “Yah tarafından korundu; Yah korudu” anlamına gelen Hoşaya isminin kısaltılmış halidir.

Bu, İbranicede ölüm için kullanılan şiirsel bir ifadedir.

Ya da “kutsallığıma saygı göstermediniz.”

Orijinal dilde: “Tanrı adamı.”

Anlamı, “doğru olan.” İsrail’e onur vermek için kullanılan bir ifade.

Sözlük kısmındaki “Urim ve Tummim” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “bellerini.”

Alternatif çeviri: “O’nun.”

Alternatif çeviri: “Doğudaki.”

Sözlük kısmına bakın.

Alternatif çeviri: “yüksek yerlerine.”

Akdeniz (Büyük Deniz).

Anlaşılan Tanrı kastediliyor.

Sözlük kısmındaki “ellerini koymak” maddesine bakın.

Orijinal dilde: “yüz yüze.”

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş