Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • nwt Özdeyişler 1:1-31:31
  • Özdeyişler

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Özdeyişler
  • Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi (2025)
Kutsal Kitap Yeni Dünya Çevirisi (2025)
Özdeyişler

ÖZDEYİŞLER

1 İsrail Kralı,+ Davut oğlu+ Süleyman’ın+ özdeyişleri:

 2 Bu sözler sayesinde insan hikmet* kazanır+ ve eğitim alır,

Hikmetli sözleri anlayabilir,

 3 Anlayış sahibi olmayı,

Doğru* yargılarda bulunmayı,+

Doğru+ ve ilkeli* olmayı öğreten terbiyeyi alır,+

 4 Tecrübesizler akıllıca davranır,+

Gençler bilgi edinir ve düşünmeyi öğrenir.+

 5 Hikmetli kişi dinler ve daha çok şey öğrenir,+

Anlayış sahibi kişi doğru rehberliğe ulaşır,+

 6 Bu sayede özdeyişleri ve anlaşılması zor sözleri,*

Hikmetlilerin deyişlerini ve bilmecelerini anlar.+

 7 Bilgi Yehova korkusuyla* başlar.+

Hikmeti ve terbiyeyi sadece akılsızlar küçümser.+

 8 Oğlum, babanın verdiği terbiyeyi dikkate al,+

Annenin öğrettiklerinden* sapma.+

 9 Onlar senin başında göz alıcı bir taç,+

Boynunda güzel bir gerdanlıktır.+

10 Oğlum, günahkârlar aklını çelmeye çalışırsa onlara uyma.+

11 Belki sana diyecekler ki,

“Bizimle gel,

Kan dökmek için pusuya yatalım.

Sırf eğlence için suçsuzlara pusu kuralım.

12 Mezar* olup onları diri diri kapalım,

Ölüm çukuru gibi bütün bütün yutalım.

13 Tüm servetlerine el koyalım,

Evlerimizi ganimetle dolduralım.

14 Sen de bize katıl,

Çaldıklarımızı aramızda bölüşelim.”*

15 Oğlum, sen onların gittiği yoldan gitme,

O yola sakın ayak basma,+

16 Çünkü onlar kötülüğe koşa koşa gider,

Kan dökmeye can atarlar.+

17 Elbette bir kuşun gözü önünde ağ sermek işe yaramaz,

18 Bu yüzden onlar kan dökmek için pusuya yatar,

Can almak için pusu kurarlar.

19 Haksız kazanç peşine düşenlerin tuttuğu yol böyledir,

Böyle bir kazanç insanı canından eder.+

20 Gerçek hikmet+ sokakta haykırıyor,+

Meydanlarda sesini duyuruyor,+

21 İşlek sokakların başında bağırıyor,

Şehir kapılarında şöyle diyor:+

22 “Ey cahiller, daha ne zamana kadar cahilliği seveceksiniz?

Ey alaycılar, ne zamana kadar alay etmekten zevk alacaksınız?

Ey akılsızlar, ne zamana kadar bilgiden nefret edeceksiniz?+

23 Ben yanlışınızı gösterdiğimde yolunuzdan dönün.+

O zaman size ruhumu* akıtacağım,

Sözlerimi anlamanızı sağlayacağım.+

24 Size seslendiğim halde beni reddedip durdunuz,

Yardım eli uzattığım halde kimse aldırmadı,+

25 Tüm öğütlerimi göz ardı ettiniz,

Yanlışınızı gösterdiğimde kabul etmediniz,

26 Bu yüzden ben de felakete uğradığınızda güleceğim,

Korktuğunuz başınıza geldiğinde alay edeceğim;+

27 Korktuğunuz o dehşet, fırtına gibi bastırdığında,

Felaket kasırga gibi patladığında,

Sıkıntı ve dertler kapınıza dayandığında size güleceğim.

28 O zaman bana seslenip duracaklar, fakat cevap vermeyeceğim,

Beni her yerde arayacaklar, fakat bulamayacaklar,+

29 Çünkü bilgiden nefret ettiler,+

Yehova’dan korkmayı seçmediler.+

30 Öğüdüme sırt çevirdiler,

Yanlışlarını gösterdiğimde umursamadılar.

31 Bu yüzden, yaptıklarının sonuçlarına katlanacaklar,+

Kendi planlarında* boğulacaklar.*

32 Tecrübesizleri kendi asilikleri öldürecek,

Akılsızları kendi kayıtsızlıkları yok edecek.

33 Beni dinleyen ise güvende olacak,+

Felaket korkusu duymadan, huzur içinde yaşayacak.”+

2 Oğlum, sözlerimi kabul edersen,

Emirlerime bir hazine gibi değer verirsen,*+

 2 Bu amaçla hikmeti can kulağıyla dinler,+

Ayırt etmeyi öğrenmeye gönül verirsen,+

 3 Dahası, anlayış kazanmak için yakarır,+

Ayırt edici olabilmek için yalvarırsan,+

 4 Ve tüm bunları gümüş arar gibi arar,+

Define araştırır gibi araştırırsan,+

 5 İşte o zaman Yehova korkusunu* anlar,+

Tanrı hakkında bilgi edinirsin.+

 6 Çünkü hikmet Yehova’dan gelir,+

O’nun sözleri bilgi ve ayırt etme yeteneği kazandırır.

 7 O, hikmetini doğru kişiler için saklar,

O’na bağlı kalanlara* kalkan olur.+

 8 Gözü adalet yolunda yürüyenlerin üzerindedir,

Vefalı kullarının yolunu gözetir.+

 9 Evet bunları yaparsan, doğru, adil ve dürüst olan nedir kavrarsın,

Gitmen gereken doğru yolu anlarsın.+

10 Hikmeti sevip benimsediğinde+

Ve bilgi sana zevk verdiğinde,+

11 Düşünme yeteneği sana bekçilik eder,+

Ayırt etme becerisi seni korur.

12 Bunlar seni kötülerin yoluna girmekten,

Ahlaksızca konuşanlardan uzak tutar;+

13 Doğru yoldan ayrılıp,

Karanlık yollarda yürüyenlerden,+

14 Haksızlık etmekten hoşlanan,

Kötü ve yoz işlerden zevk alanlardan,

15 Çarpık bir yol tutturan,

Hayatları yalandan ibaret olanlardan korur.

16 Hikmet seni yoldan çıkmış kadından,

Ahlaksız* kadının tatlı* sözlerinden korur,+

17 O kadın ki gençliğini paylaştığı can dostunu* bırakmış,+

Tanrısıyla ahdini* unutmuştur.

18 Onun evine giren ölüme gider,

O eve giden yol, ölüm tutsaklarının yanına iner.+

19 Onunla birlikte olanların hiçbiri geri gelmez,

Hayat yollarına bir daha dönemez.+

20 Öyleyse sen iyilerin yolunda yürü

Ve doğruların yolundan ayrılma.+

21 Çünkü dünyada sadece doğru insanlar yaşayacak,

Orada ancak lekesiz* insanlar kalacak.+

22 Kötülere gelince, onlar yeryüzünden silinecek,+

Hainler dünyadan sökülüp atılacak.+

3 Oğlum, öğrettiklerimi* unutma,

Emirlerime yürekten uy,

 2 Çünkü bunlar ömrüne ömür katacak,

Uzun ve huzur dolu bir yaşamın olacak.+

 3 Vefa* ve sadakati* hiç bırakma.+

Bağla onları boynuna,

Yaz onları yürek levhana.+

 4 O zaman Tanrı’nın ve insanların takdirini kazanacak,

Anlayış sahibi biri olarak tanınacaksın.+

 5 Bütün yüreğinle Yehova’ya güven,+

Kendi aklına güvenme.+

 6 Yürüdüğün her yolda O’nu dikkate al,+

O da senin yollarını düzeltir.+

 7 Kendi hikmetine güvenme,+

Yehova’dan kork ve kötülüğü reddet.

 8 Böylece bedenin şifa bulur,

Kemiklerine can gelir.

 9 Değerli şeylerinle+ ve toprağının ilk ürünüyle,*+

Yehova’yı yücelt,

10 O zaman ambarların ağzına kadar dolar,+

Üzüm teknelerin* yeni şarapla dolup taşar.

11 Oğlum, Yehova’nın verdiği terbiyeyi reddetme,+

Sana yanlışını gösterdiğinde öfkelenme,+

12 Çünkü bir baba nasıl sevdiği evladına yanlışını gösterirse,+

Yehova da sevdiklerine öyle yapar.+

13 Hikmeti bulan adam+

Ve ayırt etmeyi öğrenen insan mutludur.

14 Hikmet kazanmak gümüş kazanmaktan iyidir,

Hikmeti olan altını olandan zengindir.+

15 Hikmet mercanlardan* değerlidir,

Hayatta istediğin hiçbir şey onunla boy ölçüşemez.

16 Onun sağ elinde uzun ömür,

Sol elinde servet ve itibar var.

17 Onun yolunda yürümek güzeldir,

Bütün yolları huzur* getirir.+

18 Ona sarılanlar için hayat ağacıdır,

Onu sımsıkı tutanlar mutlu olur.+

19 Yehova hikmetiyle yerin temelini attı,+

Anlayışıyla gökleri yerine yerleştirdi.+

20 Bilgisiyle derin sular yarıldı,

Bulutlu göklerden çiy damladı.+

21 Oğlum, gözünü bunlardan* ayırma.

Kazandığın hikmeti ve düşünme yeteneğini koru,

22 Onlar sana hayat verir,

Boynunda bir süs olur;

23 O zaman yürüdüğün yolda güvende olursun,

Asla tökezlemezsin.*+

24 Yattığın zaman korku duymaz,+

Uzanıp tatlı bir uykuya dalarsın.+

25 Ansızın çöken dehşetten,

Kötülerin üzerine gelen fırtınadan+ korkmazsın.+

26 Çünkü senin güvencen Yehova’dır,+

O, ayağını kapana kısılmaktan korur.+

27 Elinden geldiği sürece,+

İhtiyacı olandan iyiliğini esirgeme.+

28 Komşuna bugün verebilecekken,

“Şimdi git, sonra gel, yarın veririm” deme.

29 Komşun yanında güven içinde yaşarken,

Onun kuyusunu kazma.+

30 Biri sana hiçbir kötülük etmediyse,+

Onunla yok yere tartışma.+

31 Şiddet kullanan adama özenme,+

Onun yolundan gitme,

32 Çünkü Yehova hilekâr kişiden iğrenir,+

Doğru insanların ise dostu olur.+

33 Yehova’nın laneti kötülerin evi üzerindedir,+

Doğruların yuvasına ise bereket* verir.+

34 Alaycılarla alay eder,+

Yumuşak başlılar ise O’nun onayını kazanır.+

35 Hikmetliler onurlandırılır,

Akılsızlar ise rezillikle gurur duyar.+

4 Evlatlarım, baba terbiyesine kulak verin,+

Anlayış kazanmak için dikkatle dinleyin,

 2 Çünkü size değerli bir eğitim vereceğim;

Öğrettiklerime* sırt çevirmeyin.+

 3 Ben babamın hayırlı evladı,+

Annemin bir tanesiydim.+

 4 Babam beni eğitip şunları söyledi:

“Söylediklerime yürekten uy,+

Emirlerimi uygula ki ömrün uzasın.+

 5 Hikmet kazan, anlayış kazan.+

Sözlerimi unutma ve onlardan sapma.

 6 Hikmeti bırakma, o da seni korur.

Sev onu, o da seni kollar.

 7 Hikmet en önemlisidir,+ bu yüzden hikmet kazan,

Başka ne kazanmış olursan ol, yanı sıra anlayış da kazan.+

 8 Hikmete çok değer ver, seni yüceltir.+

Ona sarıldığın için seni onurlandırır.+

 9 Başına şık bir çelenk koyar,

Sana güzellik tacı takar.”

10 Dinle oğlum, söylediklerimi kabul et,

O zaman ömrün uzun olur.+

11 Seni hikmet yolunda eğiteceğim,+

Doğruluğun izinden yürüteceğim.+

12 Yürürken ayakların engele takılmayacak,

Koşarken tökezlemeyeceksin.

13 Terbiyeye sımsıkı sarıl, bırakma onu.+

Ondan öğrendiklerini unutma, o senin için hayat demektir.+

14 Kötülerin yoluna adım atma,

Zalimlerin yolunda yürüme.+

15 O yola girme, uzak dur,+

Yolunu değiştir, oradan geçip git.+

16 Çünkü onlar kötülük yapmazlarsa gözlerine uyku girmez,

Birilerinin hayatını mahvetmezlerse uykuları kaçar.

17 Kötülük onların ekmeğidir,

Şiddet ise onlar için şarap gibidir.

18 Oysa doğruların yolu parlak sabah ışığına benzer,

Gitgide parlayıp tam aydınlığa erişir.+

19 Kötülerin yolu karanlıktır;

Neden tökezlediklerini bilmezler.

20 Oğlum, sözlerime dikkat et,

Söylediklerime kulak ver.

21 Onları gözünün önünden ayırma,

Yüreğinin derinlerinde sakla.+

22 Çünkü bu sözleri anlayanlar hayata kavuşur,+

Tüm bedenleri şifa bulur.

23 Her şeyden çok yüreğini koru,+

Çünkü o sana hayat verir.*

24 Hileli sözleri ağzına alma,+

Dilinle kimseyi aldatma.

25 Gözlerin dümdüz ileri baksın,

Bakışların önündeki yoldan hiç ayrılmasın.+

26 Yürüyeceğin yolu düzleştir,*+

O zaman bütün yolların sağlam olur.

27 Sağa sola sapma.+

Ayağın kötülükten uzak olsun.

5 Evladım, hikmetli sözlerime dikkat et.

Ayırt etmeyi öğrenmek için beni can kulağıyla dinle,+

 2 Böylece sağlıklı düşünürsün,

Dudakların da hakikatten şaşmaz.+

 3 Yoldan çıkmış* kadının ağzından bal damlar,+

Dili yağdan yumuşaktır.+

 4 Ama aslında pelinotu gibi acıdır,+

İki tarafı keskin kılıç gibidir.+

 5 O kadının ayakları ölüm çukuruna iner,

Adımları dosdoğru mezara* gider.

 6 Hayat yolu hakkında hiç düşünmez.

Dolanır durur, ama nereye gittiğini bilmez.

 7 Öyleyse oğlum,* dinle beni,

Sözümden çıkma.

 8 O kadından uzak dur,

Evinin kapısına yaklaşma ki,+

 9 İtibarın başkasının eline geçmesin,+

Biçtiğin ürün acı dolu yıllar olmasın,+

10 Senin servetini* yabancılar yiyip bitirmesin,+

Zahmetle edindiklerin başkasının evine gitmesin.

11 Yoksa gücün tükendiğinde ve bedenin mahvolduğunda,

Ömrünün sonu geldiğinde inim inim inlersin,+

12 Dersin ki “Terbiyeden nasıl da nefret ettim,

Yanlışım gösterildiğinde içimden nasıl da küçümsedim!

13 Bana yol gösterenlerin sesini dinlemedim,

Öğretmenlerime kulak vermedim.

14 Herkesin* gözü önünde,

Yıkımın eşiğine geldim.”+

15 Kendi sarnıcından,

Kendi kuyundan çıkan suyu iç.+

16 Pınarlarından sular dışarılara mı akıp gitsin,

Akarsuların şehrin meydanlarını mı sulasın?+

17 Onlar yalnızca senin için olsun,

Başkalarıyla paylaşman için değil.+

18 Pınarın bereketli olsun,

Gençliğini paylaştığın karınla mutlu ol.+

19 O sevecen bir geyik, zarif bir dağ keçisi gibi.+

Her zaman onun memeleri seni doyursun,*

Hep onun aşkının esiri ol.+

20 Oğlum, neden yoldan çıkmış bir kadının esiri olasın?

Ahlaksız kadını neden kollarına alasın?+

21 Çünkü insanın yürüdüğü yollar Yehova’nın gözü önündedir,

Onun tüm adımlarını dikkatle gözler.+

22 Kötü adam kendi suçu yüzünden tuzağa düşer,

Kendi günahının ipleri* onu kıskıvrak yakalar.+

23 Terbiyeyi kabul etmediği için canından olur,

Akılsızlıkları öyle çoktur ki, kaybolur gider.

6 Oğlum, eğer komşuna kefil olduysan,+

Yabancıyla el sıkışıp anlaştıysan,+

 2 Verdiğin sözle kapana kısılıp,

Ağzından dökülen sözlerle tuzağa düştüysen,+

 3 Komşunun elindesin demektir.

Oğlum, kendini kurtarmak için şöyle yap:

Gururu bırak, hemen komşuna git, yalvar yakar.+

 4 Bunu yapana kadar gözüne uyku girmesin,

Sakın kırpma gözünü.

 5 Bir ceylan gibi kaç avcının elinden,

Bir kuş gibi kurtul kuş avcısının elinden.

 6 Ey tembel,+ git karıncaya bak,

Neler yaptığını gözlemle ve hikmet kazan.

 7 Başında bir komutan, görevli ya da yönetici olmadığı halde,

 8 Yiyeceğini yazdan hazır eder,+

Hasat vaktinde erzağını toplar.

 9 Daha ne kadar öylece yatacaksın, ey tembel?

Ne zaman uykudan uyanıp kalkacaksın?

10 Biraz uyuyayım, biraz kestireyim,

Kollarımı kavuşturup biraz dinleneyim derken,+

11 Yoksulluk bir haydut gibi,

Yokluk, eli silahlı bir hırsız gibi üstüne çullanır.+

12 İşe yaramaz kötü adam, aldatıcı sözler söyleyerek ortalıkta dolaşır;+

13 Kaşını gözünü oynatır,+ ayağıyla işaret yapar, parmaklarıyla bir şeyler anlatır.

14 Bozuk yüreğiyle her zaman kötülük peşindedir,+

Durmadan insanların arasını bozar.+

15 Bu yüzden üzerine ansızın felaket gelecek,

Aniden yıkıma uğrayacak ve bir daha toparlanamayacak.+

16 Yehova’nın nefret ettiği altı şey var,

Evet, tiksindiği yedi şey var:

17 Kibirle bakan gözler,+

Yalancı dil,+ masum kanı döken eller,+

18 Haince planlar kuran yürek,+

Kötülüğe koşa koşa giden ayaklar,

19 Her solukta yalan söyleyen yalancı şahit+

Ve kardeşleri birbirine düşüren insan.+

20 Oğlum, babanın kurallarına uy,

Annenin öğrettiklerinden* sapma.+

21 Hiç unutmamak için bunları yüreğine bağla,

Boynunda taşı.

22 Yürürken sana yol gösterirler,

Yatarken başucunda nöbet tutarlar,

Uyandığında seninle konuşurlar.*

23 Çünkü emir bir kandil,*+

Kanun bir ışıktır+

Ve yanlışı düzelten terbiye hayata giden yoldur.+

24 Seni kötü kadından,+

Ahlaksız kadının baştan çıkarıcı sözlerinden bunlar korur.+

25 Onun güzelliğine kapılma,+

Çekici gözleri aklını başından almasın.

26 Çünkü fahişeyle birlikte olanın elinde kala kala bir ekmek kalır,+

Başka birinin karısı ise adamı değerli canından eder.

27 Bir adam koynuna ateş alır da giysisi yanmaz mı?+

28 Ya da korlar üzerinde yürür de ayakları kavrulmaz mı?

29 Başkasının karısıyla ilişkiye giren de böyle olur,

Evli bir kadına dokunan cezasız kalmaz.+

30 Aç karnını doyurmak için çalan bir hırsızı,

İnsanlar ayıplamaz,

31 Yine de yakalandığında çaldığının yedi katını öder,

Evinde değerli nesi varsa kaybeder.+

32 Bir kadınla zina yapan akılsızdır,

Kendi kendini mahveder.+

33 Saygınlığını kaybeder, utancı silinmez,+

Bu yaptığı onu yaralamaktan başka işe yaramaz.+

34 Çünkü kıskançlık bir kocayı çileden çıkarır,

Öç alırken adamın gözünün yaşına bakmaz,+

35 Yaptığını telafi etmek için ne verirsen ver kabul etmez,

İstediğin kadar büyük bir hediye ver, öfkesi dinmez.

7 Oğlum, sözümü dinle,

Emirlerime bir hazine gibi değer ver.*+

 2 Onlara uy ki ömrün uzun olsun,+

Verdiğim eğitimi* de gözbebeğin gibi koru.

 3 Onları parmaklarına bağla,

Yürek levhana yaz.+

 4 Hikmete “Kız kardeşimsin”,

Anlayışa “Akrabamsın” de,

 5 Onlar da seni yoldan çıkmış kadından,+

Ahlaksız kadından ve onun tatlı* sözlerinden korurlar.+

 6 Ben evimin penceresinden,

Kafesli pencerenin arkasından aşağıya bakıyordum,

 7 Tecrübesiz* gençleri izliyordum,

Aralarındaki akılsız bir genç dikkatimi çekti.+

 8 O kadının yaşadığı sokağın köşesinden geçiyordu,

Sonra onun evinin olduğu tarafa doğru yürüdü.

 9 Akşam olmuştu, ortalık alacakaranlıktı,+

Akşam karanlığı çökmek üzereydi.

10 Sonra bir kadının onu karşıladığını gördüm;

Fahişe gibi giyinmiş,+ yüreğinde kurnazlık olan bir kadın.

11 Yaygaracı ve dik başlı,+

Hiç evinde oturmaz.

12 Bir bakmışsın sokakta, bir bakmışsın meydanlarda.

Her köşe başında pusuya yatar.+

13 O kadın genci tuttu ve öptü.

Hiç utanmadan şunları söyledi:

14 “Paylaşma kurbanları* sunmaya gittim.+

Bugün gidip adaklarımı yerine getirdim.

15 Onun için seni karşılamaya çıktım,

Seni aradım ve işte buldum!

16 Yatağıma Mısır keteninden,

Rengârenk güzel örtüler serdim,+

17 Mür,* öd* ve tarçın serptim.+

18 Gel, sabaha kadar aşkı kana kana içelim,

Aşkı tutkuyla yaşayalım.

19 Nasılsa kocam evde değil,

Uzun bir yolculuğa çıktı.

20 Yanına para kesesini de aldı,

Ayın on dördüne* kadar eve dönmeyecek.”

21 Kadın, genci kandırmak için çok dil döktü,+

Tatlı tatlı konuşup onu baştan çıkardı.

22 Delikanlı kesime giden sığır gibi,

Akılsızlığı yüzünden zincire* vurulacak bir adam gibi,

Hemen onun ardından gitti.+

23 Karaciğerini ok deşinceye kadar,

Tuzağa koşan kuş gibi kadının peşinden koştu

Ve bunun kendi canına mal olacağını bilemedi.+

24 Şimdi oğlum,* beni dinle,

Ağzımdan çıkan sözlere dikkat et.

25 O kadının yolundan gitmeyi gönlünden geçirme,

Ona kapılıp arkasından gitme.+

26 Çünkü onun katlettiği sayısız insan var,+

Öldürdüğü kişiler öyle çok ki!+

27 Onun evi mezara* gider,

Ölülerin yattığı odalara iner.

8 Hikmet sesleniyor,

Anlayış* sesini duyuruyor,+

 2 Yol üstündeki tepelerde,+

Kavşaklarda duruyor.

 3 Kente giren kapıların ağzında,

Şehrin girişlerinde,

Durmadan şöyle bağırıyor:+

 4 “Ey insanlar, size sesleniyorum,

Bu sözlerim hepiniz için.

 5 Siz tecrübesizler, düşünerek hareket etmeyi* öğrenin;+

Siz akılsızlar, anlayış kazanın.

 6 Dinleyin, çünkü söylediklerim önemli,

Dudaklarımdan dökülen sözler doğru,

 7 Yumuşak bir sesle hakikati anlatıyorum,

Kötü sözden nefret ediyorum.

 8 Ağzımdan çıkan her söz doğrudur,

Çarpıtılmış, hileli bir söz söylemem.

 9 Tüm söylediklerim ayırt etmeyi bilen için açıktır,

Bilgi sahibi olan bunların doğru olduğunu anlar.

10 Gümüş yerine benden terbiye alın,

Saf altın yerine de bilgiyi.+

11 Çünkü hikmet mercanlardan* daha değerlidir,

İnsana zevk veren hiçbir şey onunla boy ölçüşemez.

12 Ben hikmetim, ayırt edici davranırım,

Bilgi de düşünme yeteneği de bendedir.+

13 Yehova korkusu kötüden nefret etmektir.+

Büyüklenmekten, gururdan,+ kötü yoldan ve yalan* sözden nefret ederim.+

14 Öğütlerim iyidir, verdiğim akıl işe yarar,+

Anlayış+ ve güç+ benimdir.

15 Krallar benim sayemde saltanat sürer,

Yöneticiler sayemde adil hükümler verir.+

16 Önderler sayemde hüküm sürer,

Yetkililer sayemde adaletle yargılar.

17 Beni seveni ben de severim,

Arayan beni bulur.+

18 Servet ve saygınlık benim yanımdadır,

Kalıcı zenginlik* ve doğruluk da.

19 Meyvem altından, hatta saf altından daha iyidir,

Ürünüm de saf gümüşten daha değerlidir.+

20 Ben doğruluk yolunda yürürüm,

Adalet yolundan şaşmam,

21 Beni sevenlere zengin bir miras bırakırım,

Ambarlarını doldururum.

22 Yehova yaratma işinin en başında beni var etti,+

Çağlar önceki ilk eseri bendim.+

23 Dünya var olmadan çok önce, en başta,+

Çağlar öncesinde yüce bir konuma getirilmiştim.+

24 Henüz derin sular yokken+ doğmuştum,*

Çağlayan pınarlar yokken.

25 Dağlar yerine yerleştirilmeden,

Tepeler yaratılmadan önce doğmuştum.

26 O henüz dünyayı, kırları,

Yerin ilk toprağını yapmamıştı.

27 Gökleri hazırladığında+ ben oradaydım,

Suların üzerine ufuk çizgisini* çizdiğinde,+

28 Bulutları gökteki yerlerine koyduğunda,*

Derin suların kaynaklarını oluşturduğunda,

29 Sular emrettiğinden öteye geçmesin diye

Denizin sınırını belirlediğinde+

Ve yerin temellerini attığında,

30 Usta olarak O’nun yanında çalışıyordum,+

Varlığımla her gün O’na sevinç veriyordum,+

Huzurunda her zaman mutluydum.+

31 Yaşam için hazırladığı yeryüzü beni mutlu ediyor,

İnsanlar bana sevinç veriyordu.

32 Bu nedenle evlatlarım, şimdi beni dinleyin,

Çünkü benim yolumdan gidenler mutludur.

33 Terbiyeye kulak verin+ de hikmet kazanın,

Onu asla göz ardı etmeyin.

34 Beni dinleyen insan mutludur.

O her gün erkenden kapıma gelir,*

Kapımın eşiğinde bekler.

35 Çünkü beni bulan hayat bulur,+

Yehova’nın onayını kazanır.

36 Beni görmezden gelen ise kendine kötülük eder,

Benden nefret eden ölümü sever.”+

9 Gerçek hikmet evini inşa etti,

Evi için yedi sütun yonttu.

 2 Sofraya gelecek eti güzelce hazırladı,*

Şarabına baharat kattı

Ve sofrasını kurdu.

 3 Davetini duyursunlar diye hizmetçi kızlarını gönderdi,

Onlar şehrin en yüksek yerlerinden şöyle seslendi:+

 4 “Tecrübesiz olan kim varsa buraya gelsin.”

Hikmet, sağduyudan* yoksun olanlara şöyle diyor:

 5 “Gelin, ekmeğimden yiyin,

Baharatlı şarabımdan için.

 6 Cahilliği* bırakın da yaşayın,+

Anlayış size yol göstersin.”+

 7 Alaycıyı düzeltmeye kalkışan küçük düşer,+

Kötü insana yanlışını gösteren acı çeker.

 8 Alaycıya yanlışını gösterme, yoksa senden nefret eder.+

Hikmetli kişiye yanlışını göster, seni sever.+

 9 Hikmetli kişiyle bilgini paylaş, daha da hikmetli olur.+

Doğru kişiye öğret, bilgisine bilgi katar.

10 Hikmet Yehova korkusuyla başlar,+

Kutsal* Tanrı’yı tanımak+ anlayış kazandırır.

11 Benim sayemde uzun yaşar,+

Ömrüne ömür katarsın.

12 Eğer hikmetli olursan sen yarar görürsün,

Alaycı olursan da zararını sen çekersin.

13 Aptal kadın gürültücüdür.+

O cahildir, hiçbir şeyden anlamaz.

14 Şehrin yüksek bir yerinde,

Evinin kapısında oturur,+

15 Oradan gelip geçenlere,

Kendi yoluna gidenlere şöyle seslenir:

16 “Tecrübesiz olan kim varsa buraya gelsin.”

Sağduyudan yoksun olanlara da,+

17 “Çalınmış su tatlıdır,

Gizlice yenen yemek de lezzetlidir” der.+

18 Ama onlar bilmez ki, ölümün tutsakları oradadır,

O kadının konukları mezarın* derinlerindedir.+

10 Süleyman’ın özdeyişleri.+

Akıllı oğul babasına sevinç verir,+

Akılsız oğul ise annesine dert olur.

 2 Kötülükle elde edilen hazine hiçbir işe yaramaz,

Oysa doğruluk ölümden kurtarır.+

 3 Yehova doğru insanı aç bırakmaz,+

Kötüleri ise canlarının çektiğinden mahrum bırakır.

 4 Tembelin eli yoksul eder,+

Çalışkanın eli ise zengin eder.+

 5 Yaz gelince ürünü toplayan oğul hikmetlidir,

Hasat zamanı uyuyakalan oğul ise yüzkarasıdır.+

 6 Doğru insan nimetler alır,+

Kötünün ağzı ise zorbalığını gizler.

 7 Doğru insanın adı hayırduayla anılır,+

Kötülerin adı ise silinir gider.+

 8 Hikmetli insan öğüt* kabul eder,+

Akılsızca konuşan ise yıkıma uğrar.+

 9 Doğruluk yolundan ayrılmayan güvende olur,+

Dolambaçlı yollara sapan ise yaptığını saklayamaz.+

10 Sinsice göz kırpan acıya yol açar,+

Akılsızca konuşan yıkıma uğrar.+

11 Doğru insanın ağzı hayat kaynağıdır,+

Kötünün ağzı ise zorbalığını gizler.+

12 Nefret kavga doğurur,

Oysa sevgi bütün suçları örter.*+

13 Ayırt etmeyi bilen insanın dilinde hikmet bulunur,+

Sağduyudan yoksun olan ise sopa yer.+

14 Hikmetliler bilgiye değer verir,*+

Akılsızın dili ise yıkıma davetiye çıkarır.+

15 Zenginin serveti onun surlu şehridir.

Fakirin yoksulluğu onun yıkımıdır.+

16 Doğru insanın yaptıkları hayata götürür,

Kötü insanın kazancıysa günaha götürür.+

17 Terbiyeye kulak veren, başkalarına hayat yolu olur,*

Düzeltilmeyi reddeden ise başkalarını yoldan saptırır.

18 Nefretini gizleyen yalan söyler,+

İftiralar atan* akılsızdır.

19 Çok sözde hata eksik olmaz,+

Dilini tutan ise sağgörülü* davranmış olur.+

20 Doğru insanın sözleri saf gümüş gibidir,+

Kötünün yüreği ise beş para etmez.

21 Doğru insanın sözleri çok kişiyi besler,*+

Akılsızlar ise anlayış kıtlığından ölür.+

22 İnsanı asıl zengin eden Yehova’nın bereketidir,*+

O bereketinin yanında keder* de vermez.

23 Utanç verici davranışlar akılsıza oyun gibi gelir,

Oysa ayırt edici insan hikmet sahibidir.+

24 Kötünün korktuğu başına gelir,

Fakat doğruların dileği gerçekleşir.+

25 Fırtına geçip gittiğinde kötüden eser kalmaz,+

Oysa doğru adamın temeli asla sarsılmaz.+

26 Dişler için sirke, gözler için duman neyse,

İşvereni için de tembel adam öyledir.

27 Yehova korkusu ömrü uzatır,+

Kötüler ise kısa ömürlüdür.+

28 Doğruların ümidi* sevinç verir,+

Oysa kötülerin ümidi boşa çıkar.+

29 Yehova’nın işleri* temiz insan için korunaktır,+

Kötülük edenler içinse yıkım demektir.+

30 Doğru insanı hiçbir şey tökezletmeyecek,+

Kötüler ise artık yeryüzünde barınmayacak.+

31 Doğru kişinin dudaklarından hikmet dökülür,

Yalancı* dil ise koparılacaktır.

32 Doğruların dili yerinde sözler söylemeyi bilir,

Kötülerin ağzı ise kötülük saçar.

11 Yehova hileli teraziden iğrenir,

Doğru ağırlık ise O’nu hoşnut eder.+

 2 Haddini bilmezliğin ardından utanç gelir,+

Haddini bilenlere ise hikmet eşlik eder.+

 3 Tanrı’ya bağlılıkları doğrulara rehber olur,+

Hainlerin hileli yolları ise onları yıkıma götürür.+

 4 Tanrı’nın öfke gününde servet işe yaramaz,+

Oysa doğruluk ölümden kurtarır.+

 5 Temiz insanın doğruluğu onun yolunu düzleştirir,

Kötü insan ise kendi kötülüğüne takılıp düşer.+

 6 Dürüst* insanı doğru olanı yapması kurtarır,+

Hainler ise kendi arzuları yüzünden tuzağa düşer.+

 7 Kötü adam ölünce ümidi yok olur,

Gücüne güvenip kurduğu hayaller de suya düşer.+

 8 Doğru kişi sıkıntıdan kurtulur,

Onun yerine kötü kişi sıkıntıya düşer.+

 9 Doğru yoldan sapanın* sözleri insanı yerle bir eder,

Bilgi ise doğruları kurtarır.+

10 Doğruların iyiliğinden ötürü şehir bayram eder,

Kötüler yok olunca sevinç çığlıkları yükselir.+

11 Doğruların tattığı bereketle* şehir kalkınır,+

Kötülerin diliyle ise harap olur.+

12 Sağduyudan yoksun olan, komşusunu küçümser,

Fakat ayırt edici insan sessiz kalır.+

13 İftiracı ortalıkta dolaşıp sırları ortaya döker,+

Güvenilir insan ise sır saklamayı bilir.*

14 Doğru* rehberliğe sahip olmayan toplum çöker,

Danışmanların çokluğu ise başarı* getirir.+

15 Yabancıya kefil olan mutlaka zarar görür,+

Ama el sıkışmaktan kaçınan güvende olur.

16 Zarif kadın saygınlık kazanır,+

Merhametsiz adamların ise tek kazancı servettir.

17 İyiliksever* sonuçta kendine iyilik eder,+

Gaddar ise kendi başını belaya sokar.*+

18 Kötü adamın kazancı aldatıcıdır,+

Doğruluk ekenin aldığı ödül ise gerçektir.+

19 Doğruluktan şaşmayan hayat yolundadır,+

Kötülük peşinde olan ise ölüm yolundadır.

20 Yehova yüreği yozlaşmış olanlardan iğrenir,+

Fakat temiz bir yaşam sürenler O’na sevinç verir.+

21 Emin ol, kötüler cezasız kalmaz,+

Doğruların çocukları ise kurtulur.

22 Sağduyuya sırt çeviren kadının güzelliği,

Domuzun burnundaki altın halka gibidir.

23 Doğruların arzuları iyilik getirir,+

Kötülerin umutlarıysa öfke doğurur.

24 Cömertçe veren* daha fazlasını alır,+

Vermesi gerekeni vermeyen ise sonunda yoksul düşer.+

25 Cömert insan bolluk içinde yaşar,+

Başkasını ferahlatan kendisi de ferahlar.*+

26 Tahılı elinde tutana halk lanet yağdırır,

Tahılı satışa çıkaran ise hayırdua alır.

27 İyilik peşinde koşan iyilik görür,+

Kötülük peşinde olan ise kötülük bulur.+

28 Servetine güvenen yıkılır,+

Doğrular ise bir ağaç gibi yeşerir.+

29 Ailesinin başına bela açanın* eli boş kalır*+

Ve akılsız, hikmetlinin kulu olur.

30 Doğru insanın işleri hayat ağacı gibidir,+

Başkalarını iyiye yönlendiren* hikmetlidir.+

31 Dünyada doğru insan bile yaptığının karşılığını alıyorsa,

Kötü ve günahkâr insan karşılığını hiç almaz mı?+

12 Terbiyeyi seven öğrenmeyi sever,+

Düzeltilmekten nefret eden ise akılsızdır.+

 2 İyi insan Yehova’nın onayını kazanır,

Kötülük planlayanı ise Tanrı reddeder.+

 3 Kimse kötülükle kendini güvenceye alamaz,+

Oysa doğru insanların kökü sapasağlamdır.

 4 Becerikli* kadın kocasına saygınlık kazandırır,*+

Utanç veren kadın ise kocasının iliğini kemiğini kurutur.+

 5 Doğruların düşünceleri adalet yansıtır,

Kötülerin rehberliği ise aldatıcıdır.

 6 Kötülerin sözleri ölümcül bir tuzaktır,+

Fakat doğruların ağzı tehlikeden kurtarır.+

 7 Kötüler yıkılınca onlardan eser kalmaz,

Doğruların evi ise hep ayakta kalır.+

 8 Ağzını sağgörüyle açan övülür,+

Yüreği yozlaşmış olan ise küçük görülür.+

 9 Fazla itibar görmeyen ve tek hizmetkârı olan insan,

Büyüklük taslarken ekmeğe muhtaç olandan iyidir.+

10 Doğru insan hayvanlarına iyi bakar,+

Fakat kötülerin merhameti bile zalimdir.

11 Toprağını işleyenin bol bol yiyeceği olur,+

Boş şeyler peşinde koşan ise sağduyudan yoksundur.

12 Kötü kişi diğer kötülerin avladıklarını kıskanır,

Oysa doğruların kökü sağlamdır ve meyve verir.

13 Kötü adam günahkâr sözleriyle tuzağa düşer,+

Doğrular ise sıkıntıyı atlatır.

14 İnsan, dilinin meyvesiyle iyiliğe doyar,+

Elinin emeği sayesinde de ödüllendirilir.

15 Yürüdüğü yol akılsızın gözünde doğrudur,+

Hikmetli kişi ise öğüt dinler.+

16 Akılsız sinirlendiğini hemen* belli eder,+

Akıllı ise aşağılamayı görmezden gelir.*

17 Güvenilir şahit doğruyu söyler,

Yalancı şahit ise aldatıcı şekilde konuşur.

18 Düşüncesiz sözler kılıç gibi saplanır,

Hikmetlilerin dili ise ilaç gibidir.+

19 Doğruyu söyleyen dudaklar sonsuza dek kalır,+

Yalancı dilin ömrü ise bir anlıktır.+

20 Kötülük planlayanın yüreğinde hile vardır,

Barıştan yana olanlar ise sevinçlidir.+

21 Doğru insana hiç zarar gelmez,+

Kötülerin ise başı beladan kurtulmaz.+

22 Yehova yalancı dilden iğrenir,+

Dürüst kişiler ise O’na sevinç verir.

23 Akıllı adam bildiklerini saklı tutar,

Oysa akılsız aptallığını ortaya döker.+

24 Çalışkanın eli onu yetki sahibi eder,+

Tembelin eli ise onu köle eder.+

25 Yüreğindeki kaygı insanın içini karartır,+

İyi söz ise yüreği sevindirir.+

26 Doğru kişi kendisine yeşil çayırlar arar,

Oysa kötülerin attığı adımlar onları yoldan çıkarır.

27 Tembel, avının peşine düşmez,+

Çalışkanlık ise insan için büyük servettir.

28 Doğruluk yolu hayata götürür,+

O yolda ölüm yoktur.

13 Hikmetli evlat babasının terbiyesini kabul eder,+

Alaycı ise azarlamaya* kulak asmaz.+

 2 Dilinin meyvesi insana iyi şeyler tattırır,+

Oysa hainlerin canı şiddet ister.

 3 Dilini tutan* canını korur,+

Gevezelik edense yıkıma uğrar.+

 4 Tembelin canı çeker ama eli boş kalır,+

Çalışkan ise iyice doyar.+

 5 Doğru insan yalandan nefret eder,+

Kötüler ise yaptıklarıyla utanç ve leke getirir.

 6 Doğruluk masum insanı korur,+

Kötülük ise günahkârı tepetaklak eder.

 7 Kimi hiçbir şeyi yokken kendini zengin gösterir,+

Kimi de büyük serveti varken kendini yoksul gösterir.

 8 Zengin adam canına karşılık servetiyle fidye* öder,+

Yoksul ise tehdit bile edilmez.*+

 9 Doğruların ışığı parıl parıl parlar,*+

Kötülerin kandili ise söner.+

10 Haddini bilmezlikten yalnızca kavga çıkar,+

Hikmet ise başkalarına danışanlarda bulunur.+

11 Çabuk* kazanılan servet eriyip gider,+

Azar azar* toplayanın serveti ise giderek çoğalır.

12 Ertelenen beklenti* yüreği hasta eder,+

Arzunun gerçekleşmesi ise hayat ağacıdır.+

13 Rehberliği* küçümseyen bedelini öder,+

Emirlere itaat eden ise ödüllendirilir.+

14 Hikmetlinin öğrettikleri* yaşam kaynağıdır,+

İnsanı ölüm tuzaklarından uzaklaştırır.

15 Derin anlayış takdir kazandırır,

Hainlerin yolu ise zorludur.

16 Akıllı kişi bilgiyle hareket eder,+

Akılsız ise aptallığını ortaya döker.+

17 Güvenilmez haberci bela getirir,*+

Sadık elçi ise ilaç gibidir.+

18 Terbiyeye aldırmayanın sonu yokluk ve utançtır,

Yanlışı düzeltildiğinde kabul eden ise onurlandırılır.+

19 İnsan dileğinin gerçekleşmesinden zevk alır,+

Fakat akılsız, kötülüğü bırakmaktan nefret eder.+

20 Hikmetliyle birlikte yürüyen hikmetli olur,+

Akılsıza yoldaşlık eden ise zarar görür.+

21 Felaket günahkârların peşindedir,+

Oysa doğrular nimetlerle ödüllendirilir.+

22 İyi biri torunlarına miras bırakır,

Günahkârın serveti ise doğru insan için saklanır.+

23 Yoksulun sürülmüş tarlası bol ürün verir,

Ancak adaletsizlik yüzünden yok olup gittiği de olur.*

24 Terbiyeyi* esirgeyen çocuğundan nefret ediyor demektir,+

Oysa çocuğunu seven terbiyeyi ihmal etmez.*+

25 Doğru insan doyasıya yer,+

Kötünün ise karnı aç kalır.+

14 Hikmetli kadın yuvasını güçlendirir,+

Akılsız kadın ise evini kendi elleriyle yıkar.

 2 Doğruluk yolundan ayrılmayan Yehova’dan korkar,

Hileli yollarda giden ise O’nu küçümser.

 3 Akılsızın kibirli sözleri sopa gibidir,

Hikmetlilerin dudakları ise onları korur.

 4 Sığır yoksa yemlik temizdir,

Fakat öküzün* kuvvetiyle ürün bol olur.

 5 Güvenilir şahit yalan söylemez,

Yalancı şahit ise her solukta yalan söyler.+

 6 Alaycı kişi hikmeti arasa da bulamaz,

Oysa bilgi, anlayışlı insanın elinin altındadır.+

 7 Akılsızdan uzak dur,

Çünkü onun dilinde bilgi bulamazsın.+

 8 Akıllı olan, nasıl bir yolda olduğunu hikmetiyle anlar,

Akılsız ise aptallığı yüzünden kendi kendini* aldatır.+

 9 Akılsızlar suçu alaya alır,*+

Fakat dürüstlerin gönlü barıştan yanadır.*

10 İnsanın yüreği kendi acısını bilir,

Sevincini de başkası paylaşamaz.

11 Kötülerin evi yerle bir edilir,+

Dürüstlerin çadırı ise sağlam* olur.

12 Yol var ki insana doğru görünür,+

Fakat sonu ölümdür.+

13 Gülerken bile yürek sızlayabilir,

Sevincin sonu bazen kederdir.

14 Yüreği yoldan sapan, yaptıklarının sonuçlarını biçer,+

İyi insan da yaptıklarının ödülünü alır.+

15 Saf* insan her söylenene inanır,

Akıllı kişi ise her adımını düşünerek atar.+

16 Hikmetli kişi tedbirlidir ve kötülüğe sırt çevirir,

Akılsız ise umursamazdır* ve kendine fazla güvenir.

17 Çabuk öfkelenen akılsızca davranır,+

Enine boyuna düşünenden* de nefret edilir.

18 Saf insan akılsızca davranır,

Akıllı ise bilgiyle taçlandırılır.+

19 Kötüler iyilerin önünde diz çökecek,

Doğruların kapısında eğilecek.

20 Yoksuldan komşuları bile nefret eder,+

Oysa zenginin dostu çok olur.+

21 Komşusunu hor gören günah işler,

Yoksula merhamet gösteren ise mutludur.+

22 Kötülük planlayanlar yolunu kaybeder,

İyilik yapmak isteyenler ise sadakat ve vefa görür.+

23 Her çaba bir yarar getirir,

Sadece konuşansa yoksulluğa düşer.+

24 Hikmetlinin tacı onun servetidir,

Oysa akılsızın eline aptallığından başka bir şey geçmez.+

25 Gerçeği söyleyen şahit hayatlar kurtarır,

Hilekâr ise her solukta yalan söyler.

26 Yehova’dan korkan O’na güçlü bir güven duyar,+

Bu korku evlatlarına da sığınak olur.+

27 Yehova korkusu hayat pınarıdır,

İnsanı ölüm tuzaklarından uzaklaştırır.

28 Halkının büyüklüğü kralı yüceltir,+

Yöneteceği kimse olmayan hükümdar ise bir hiçtir.

29 Çabuk öfkelenmeyen derin bir anlayışa sahiptir,+

Sabırsız kişi ise akılsızlığını ortaya döker.+

30 Huzurlu yürek bedene can* verir,

Kıskançlık ise iliği kemiği kurutur.+

31 Düşkünü sömürmek, Yaratıcısına hakaret etmektir,+

Yoksula merhamet etmek ise O’nu yüceltir.+

32 Kötü insanı kendi kötülüğü yere yıkar,

Oysa doğru insanı Tanrı’ya bağlılığı korur.+

33 Hikmet, anlayışlı adamın yüreğinde sessizce oturur,+

Akılsızlar arasında ise kendini belli etmeden duramaz.

34 Doğruluk bir milleti yüceltir,+

Günah ise halk için utançtır.

35 Hikmetli davranan hizmetkâr kralı memnun eder,+

Fakat yüz kızartıcı işler yapan onu öfkelendirir.+

15 Yumuşak cevap öfkeyi yatıştırır,+

Sert* söz ise öfkeyi alevlendirir.+

 2 Hikmetlilerin dili bilgiyi iyi kullanır,+

Akılsızların ağzı ise aptallık saçar.

 3 Yehova’nın gözleri her yerdedir,

İyileri de kötüleri de izler.+

 4 Yumuşak* dil hayat ağacıdır,+

Çarpıtılmış sözler ise hüsrana yol açar.*

 5 Akılsız kişi babasının verdiği terbiyeyi küçümser,+

Akıllı olan ise yanlışı düzeltildiğinde kabul eder.+

 6 Doğru insanın evinde hazine çoktur,

Kötünün kazancı* ise başını derde sokar.+

 7 Hikmetlinin dudakları bilgi dağıtır,+

Fakat akılsızın yüreği buna yanaşmaz.+

 8 Yehova kötülerin kurbanından iğrenir,+

Doğruların duası ise O’na zevk verir.+

 9 Kötünün gittiği yol Yehova için iğrençtir,+

Fakat O doğruluk peşinde olanı sever.+

10 Yoldan çıkana terbiye kötü* gelir,+

Ama düzeltilmekten nefret eden ölüme gider.+

11 Mezar* ve kara toprak* bile Yehova’nın gözü önündeyse,+

O, insanın yüreğini çok daha iyi görmez mi?+

12 Alaycı kişi yanlışını göstereni sevmez,+

Hikmetlilere danışmaz.+

13 Sevinçli yürek yüzü neşelendirir,

Yürek acısı ise ruhu ezer.+

14 Anlayışı olan bilgi arar,+

Akılsızın ağzı ise aptallıkla beslenir.*+

15 Dertli* insanın her günü kötüdür,+

Fakat neşeli* yürek sürekli ziyafettedir.+

16 Az malı olup Yehova korkusuna sahip olmak,+

Çok malı olup huzursuz yaşamaktan iyidir.+

17 Sevginin olduğu yerde yenen sebze yemeği,+

Nefretin olduğu yerde yenen besili sığırdan iyidir.+

18 Hemen parlayan insan tartışmayı alevlendirir,+

Çabuk öfkelenmeyen ise kavgayı yatıştırır.+

19 Tembelin yolu dikenlerle kaplıdır,*+

Doğru insanınki ise dümdüz bir anayol gibidir.+

20 Hikmetli evlat babasına sevinç verir,+

Akılsız çocuk ise annesini küçük görür.+

21 Sağduyudan yoksun kişi akılsızlıktan keyif alır,+

Ayırt etmeyi bilen ise doğru yolda ilerler.+

22 Kimseye danışılmazsa* planlar suya düşer,

Çok kişiye danışılması ise başarı getirir.+

23 Doğru bir cevap vermek insanı sevindirir,+

Yeri geldiğinde söylenen söz ne güzeldir!+

24 Yaşam yolu, anlayış sahibi olanı yukarı çıkarır,+

Böylece o, mezara* inen yola girmez.+

25 Yehova kibirlilerin evini yıkar,+

Dul kadının ise toprağının sınırını korur.+

26 Kötünün planları Yehova için iğrençtir,+

Güzel sözler ise O’nun gözünde hoştur.*+

27 Haksız kazanç sağlayan kendi ailesinin başına bela açar,*+

Rüşvetten nefret eden ise hayatta kalır.+

28 Doğruların yüreği vereceği cevabı iyice tartar,*+

Fakat kötülerin ağzı kötülük saçar.

29 Yehova kötülerden uzaktır,

Fakat doğruların duasını dinler.+

30 Gözlerin ışıltısı yüreği sevindirir,

İyi haber de kemiklere can verir.+

31 Yanlışın düzeltilmesi hayat kurtarır,

Düzeltilmeyi kabul edenin yeri hikmetlilerin yanıdır.+

32 Terbiyeyi reddeden kendi canını hiçe sayar,+

Oysa yanlışı gösterildiğinde kulak veren anlayış kazanır.+

33 Yehova korkusu hikmeti öğretir,+

Alçakgönüllülüğün ardından saygınlık* gelir.+

16 İnsan konuşmadan önce yüreğini hazırlar,*

Ama sonuçta vereceği cevap* Yehova’dandır.+

 2 Gittiği her yol insana doğru* görünür,+

Fakat niyetleri inceleyen Yehova’dır.+

 3 Yaptığın her işi Yehova’nın ellerine bırak,+

O zaman planların başarıya ulaşır.

 4 Yehova her şeyi amacı için kullanır,

Felaket günü yok olacak kötüleri bile.+

 5 Yüreği gururlu olan herkes Yehova için iğrençtir,+

Emin ol, onlar cezasız kalmaz.

 6 Vefa ve sadakat suça kefaret* edip onu örter,+

İnsan Yehova korkusuyla kötülükten yüz çevirir.+

 7 Yehova insanın gittiği yoldan hoşnutsa,

Düşmanlarını bile onunla barıştırır.+

 8 Doğrulukla elde edilen az şey,+

Haksızlıkla elde edilen çok kazançtan iyidir.+

 9 İnsan gideceği yolu yüreğinde planlasa da,

Onun adımlarını yönlendiren Yehova’dır.+

10 Kralın dilinde Tanrı’nın kararı olmalı,+

O, adalete asla ihanet etmemeli.+

11 Doğru terazi Yehova’dandır,

Torbadaki doğru ağırlıklar O’nun eseridir.+

12 Kötülük krallar için iğrençtir,+

Çünkü taht doğrulukla sağlamlaştırılır.+

13 Kralları hoşnut eden, doğruluktan ayrılmayan dudaklardır,

Onlar dürüst konuşanı sever.+

14 Kralın öfkesi ölüm habercisidir,+

Fakat hikmetli adam onu yatıştırır.*+

15 Kralın yüzündeki ışıltıda hayat vardır,

İyiliği de ilkbahardaki yağmur bulutu gibidir.+

16 Hikmet edinmek altından çok daha iyidir!+

Anlayış kazanmak da gümüşten üstündür.+

17 Doğruların izlediği yol kötülükten geçmez.

Yoluna dikkat eden canını korur.+

18 Gururun ardından yıkım,

Kibrin ardından düşüş gelir.+

19 Alçakgönüllülerle birlikte alçakgönüllü olmak,+

Kibirlilerle ganimet paylaşmaktan iyidir.

20 İşlerini anlayışla yapan başarıya ulaşır,

Yehova’ya güvenen de mutludur.

21 Yüreğinde hikmet olana anlayışlı denir,+

Tatlı dil de ikna gücünü artırır.+

22 Anlayış sahibi olmak insan için bir hayat pınarıdır,

Akılsızların cezasını ise kendi akılsızlıkları verir.

23 Hikmetli insan sözlerini dikkatle seçer+

Ve dilinin ikna gücünü artırır.

24 Hoş sözler petek balı gibidir,

İnsana tatlı gelir, kemiklere şifadır.+

25 Yol var ki, insana doğru görünür,

Fakat sonu ölümdür.+

26 İşçi boğaz derdine düştüğünden çalışır didinir,

Guruldayan karnı onu kamçılar durur.+

27 İşe yaramaz adam hata arayıp bulur,*+

Sözleri kasıp kavuran alev gibidir.+

28 Belalı* adam tartışma yaratır,+

İftiracı da yakın dostları ayırır.+

29 Şiddete düşkün adam komşusunu da ayartır,

Onu yanlış yola sürükler.

30 Kötülük için plan yaparken göz kırpar,

Planını gerçekleştirirken dudaklarını mühürler.

31 Doğruluk yolunda+ ağaran saçlar güzellik* tacıdır.+

32 Çabuk öfkelenmeyen adam+ güçlü bir savaşçıdan,

Öfkesine* hâkim olan da şehir fethedenden üstündür.+

33 Kura* kucağa atılır,+

Ama onunla alınan her karar Yehova’dan gelir.+

17 Huzur içinde yenen bir lokma kuru ekmek,+

Kavgası eksik olmayan ziyafet evinden* iyidir.+

 2 Anlayış sahibi hizmetkâr, utanç veren oğula efendi olur,

Bir evlat gibi mirastan pay alır.

 3 Gümüşü pota,* altını da fırın arıtır,+

Yürekleri inceleyen ise Yehova’dır.+

 4 Kötü adam kırıcı konuşmaları dinlemeyi sever,

Yalancı da fesat dile kulak kesilir.+

 5 Yoksulu alaya almak Yaratıcısına hakaret etmektir,+

Başkasının felaketine sevinen cezasız kalmaz.+

 6 Yaşlıların tacı torunlarıdır,

Çocukların itibarı da anne babalarıdır.

 7 Doğru söz* akılsızın ağzına nasıl yakışmazsa,+

Yalan da bir önderin* ağzına yakışmaz.+

 8 Hediye, verenin elinde değerli* bir taş gibidir,+

Onunla nereye gitse başarılı olur.+

 9 Suçu bağışlayan,* sevgi kazanmak ister,+

İşi diline dolayan ise yakın dostları ayırır.+

10 Anlayışlı adamı bir kere azarlamak,+

Akılsıza yüz kere vurmaktan daha etkili olur.+

11 Kötü adamın aklı fikri asiliktedir,

Onu cezalandırmaya da acımasız bir haberci gönderilir.+

12 Aptallığı üstünde olan bir akılsızla karşılaşmaktansa,

Yavrularından edilmiş bir ayıyla karşılaşmak daha iyidir.+

13 Biri iyiliğe kötülükle karşılık verirse,

Evinden kötülük eksik olmaz.+

14 Kavga başlatmak baraj kapağını açmak gibidir,

Kavga patlak vermeden oradan uzaklaş.+

15 Kötü insanı aklayan da doğru insanı suçlayan da,+

Yehova’nın gözünde iğrençtir.

16 Hikmet edinmeyi istemedikten sonra,*

Akılsızın hikmet edinecek imkânı olsa neye yarar?+

17 Gerçek dost her zaman sevgi gösterir,+

O, sıkıntılı günler için doğmuş kardeştir.+

18 Sağduyudan yoksun kişi,

Komşusunun gözü önünde el sıkışıp kefil olur.+

19 Sürtüşmeyi seven mutlaka suç işler.+

Giriş kapısını yüksek yapan belaya davetiye çıkarır.+

20 Yüreği yozlaşmış olan başarıya ulaşmaz,+

Aldatıcı konuşan da yıkıma uğrar.

21 Akılsızın babası hüsrana uğrar,

Aptalın babasının da yüzü gülmez.+

22 Sevinçli yürek ilaç gibidir,+

Dertli yürek* ise yaşam gücünü emer.*+

23 Kötü adam gizlice rüşvet alır,

Böylece adaleti saptırır.+

24 Ayırt etmeyi bilen kişi hikmeti gözünün önünden ayırmaz,

Akılsızın gözü ise dünyanın dört bir yanında dolanıp durur.+

25 Akılsız evlat babasına keder verir,

Onu dünyaya getirene de yürek acısıdır.+

26 Doğru insanı cezalandırmak yanlıştır,

Saygın insanı kırbaçlamak da haksızlıktır.

27 Bilgili kişi dilini tutar,+

Ayırt etmeyi bilen sakin kalır.+

28 Akılsız bile sustuğunda hikmetli sayılır,

Çenesini tutan da akıllı görülür.

18 Kendini soyutlayan bencil arzularının peşine düşer,

Hikmete sırt çevirir.*

 2 Akılsız hiçbir şeyi anlamak istemez,

Bunun yerine kendi yüreğindekileri ortaya döker.+

 3 Kötü adamla birlikte nefret gelir,

Rezil davranışların olduğu yerde utanç da olur.+

 4 İnsanın dilinden dökülen sözler derin sulardır,+

Ağzından çıkan hikmet coşkun bir akarsudur.

 5 Kötüyü kayırmak da,+

Doğru insana haksızlık etmek de iyi değildir.+

 6 Akılsızın dili kavga çıkarır,+

Ağzı da dayağı davet eder.+

 7 Akılsız kendi ağzıyla yıkımına yol açar,+

Diliyle canını tehlikeye atar.

 8 İftiracının sözleri lezzetli lokmalar gibidir,+

İştahla yutulup hemen mideye iner.+

 9 İşinde tembel olan,

Felaket getirenin kardeşidir.+

10 Yehova ismi güçlü kuledir,+

Doğru insan onun içine koşar ve korunur.*+

11 Zenginin serveti onun surlu şehridir,

Hayalinde onu koruyan bir duvar gibidir.+

12 Gururun ardından yıkım,+

Alçakgönüllülüğün ardından saygınlık* gelir.+

13 Gerçekleri dinlemeden cevap vermek akılsızlık ve utançtır.+

14 Güçlü bir insan* hastalığına katlanabilir,+

Oysa umutsuzluğun* yükünü kim taşıyabilir?+

15 Anlayış sahibi insanın yüreği bilgi edinir,+

Hikmetlinin kulağı bilginin peşindedir.

16 İnsanın hediyesi yolunu açar,+

Onu büyük adamların önüne çıkarır.

17 Davasında ilk konuşan haklı görünür,+

Sonra karşı taraf çıkıp onu etraflıca sorgular.+

18 Kura sayesinde tartışmalar sona erer,+

Güçlü taraflar arasında bir seçim yapılır.*

19 Gücenmiş kardeş surlu şehirden daha zor kazanılır,+

Öyle tartışmalar vardır ki, insanları sürgülü kale kapıları gibi ayırır.+

20 İnsan, dilinin meyvesiyle midesini doldurur,+

Dudaklarından ne dökülürse onun sonucunu yaşar.

21 Ölüm ve hayat dilin elindedir,+

Dilini kullanmayı seven meyvesini yer.*+

22 İyi eş bulan adam hazine bulur,+

Yehova’dan iyilik* görür.+

23 Yoksul yalvararak konuşur,

Zengin ise sert şekilde karşılık verir.

24 Öyle arkadaşlar vardır ki, birbirini hırpalamaya hazırdır,+

Öyle dost vardır ki, kardeşten daha vefalıdır.*+

19 Yoksul ama Tanrı’ya bağlı* olmak,+

Akılsız ve yalancı olmaktan iyidir.+

 2 İnsanın bilgisiz olması iyi değildir,+

Aceleyle adım atan günah işler.

 3 Kendi akılsızlığı insanı yoldan saptırır,

Sonra da içinden Yehova’ya öfkelenir.

 4 Zenginlik, dostların sayısını artırır,

Yoksul adamı ise dostu bile bırakır.+

 5 Yalancı şahit cezasız kalmaz,+

Her solukta yalan söyleyen de kaçıp kurtulamaz.+

 6 Soylunun gözüne girmeye çalışan çoktur,

Hediyeler verenle herkes dost olur.

 7 Yoksuldan bütün kardeşleri nefret ediyorsa,+

Dostları ondan daha da uzak durmaz mı?+

Peşlerinden koşup yalvarsa da hiçbiri onu dinlemez.

 8 Sağduyu edinen kendi canını sever.+

Ayırt edici olmaya özen gösteren başarılı olur.+

 9 Yalancı şahit cezasız kalmaz,

Her solukta yalan söyleyen de yok olur.+

10 Akılsıza gösterişli bir yaşam nasıl yakışmazsa,

Hizmetkâra da yöneticilere hükmetmek yakışmaz.+

11 Anlayış sahibi olan öfkesini dizginler,+

Kusuru görmezden gelmek kişinin güzelliğidir.+

12 Kralın öfkesi aslanın kükremesi gibi,+

İyiliği ise otların üzerindeki çiy gibidir.

13 Akılsız evlat babasının başına beladır,+

Kavgacı* kadın da durmadan akan bir çatı gibidir.+

14 Ev ve servet insana atalardan miras kalır,

Sağgörülü kadın ise Yehova’dandır.+

15 Tembel insana derin bir uyku çöker,

Uyuşuk insan da aç kalır.+

16 Emre uyan canını korur,+

Gittiği yolu önemsemeyen hayatından olur.+

17 Yoksula iyilik eden Yehova’ya ödünç vermiştir+

Ve karşılığını* O’ndan alır.+

18 Hâlâ ümit varken çocuğunu terbiye et,+

Onun ölümünden sen sorumlu olma.*+

19 Çabuk öfkelenen cezasını çekmelidir,

Onu kurtarırsan bunu hep yapman gerekir.+

20 Öğüt dinle ve terbiyeyi kabul et ki,+

İleride hikmetli olasın.+

21 İnsanın yüreğinde pek çok plan vardır,

Fakat hiç değişmeyecek olan Yehova’nın amacıdır.*+

22 İnsanı aranan biri yapan vefasıdır,+

Yoksul olmak yalancı olmaktan iyidir.

23 Yehova korkusu yaşama götürür,+

O’ndan korkan rahat uyur ve zarar görmez.+

24 Tembel elini tabağa daldırır,

Ama ağzına götürmeye üşenir.+

25 Alaycıyı döv,+ tecrübesiz kişi ders alsın,+

Anlayışlı insanı düzelt, bilgisini artırsın.+

26 Babasına kötü davranan ve annesini kovan evlat,

Bir utanç ve yüzkarasıdır.+

27 Oğlum, terbiyeyi dinlemekten vazgeçersen,

Bilgi yolundan saparsın.

28 Yalancı tanık adaletle alay eder,+

Kötü adam için fesatlık, yemek içmek gibidir.+

29 Alaycılar için hüküm,+

Akılsızların sırtı için sopa hazırdır.+

20 Şarap alaycıdır,+ içki içen olay çıkarır,+

Bunlarla yoldan sapan hikmetli değildir.+

 2 Kralın saçtığı dehşet, aslanın kükremesi gibidir,+

Onu kızdıran kendi canını tehlikeye atar.+

 3 Kavgadan kaçınmak onurlu bir davranıştır,+

Akılsız ise kavgaya girer.+

 4 Tembel kış geldi diye tarla sürmez,

Hasat zamanı eli boş kalınca da dilenir.*+

 5 İnsanın yüreğindeki düşünceler* derin bir kuyudaki sular gibidir,

Ama ayırt edici kişi onları çekip çıkarır.

 6 Vefasından söz edip duran çoktur,

Oysa gerçekten sadık birini kim bulabilir?

 7 Doğru kişi Tanrı’ya bağlı kalır.+

Onun çocukları mutlu olur.+

 8 Kral hükmetmek için tahtına oturduğunda,+

Gözleriyle tüm kötülükleri görür.*+

 9 Kim “Yüreğimi temizledim,+

Günahımdan arındım” diyebilir?+

10 Yanıltıcı ölçek ve hileli ağırlık,*

Her ikisi de Yehova için iğrençtir.+

11 Bir çocuk bile yaptıklarıyla tanınır,

Davranışları masum ve doğru mu, yoksa değil mi görülür.+

12 Duyan kulak ve gören göz,

Her ikisini de yapan Yehova’dır.+

13 Uykuyu sevme yoksa fakir olursun.+

Uyanık dur ki ekmeğe doyasın.+

14 Satın alırken “Bu mal kötü, çok kötü!” diyen,

Sonra gidip yaptığı pazarlıkla övünür.+

15 Bol bol mercanın* ve altının olabilir,

Ama bilgi dökülen dudaklar daha değerlidir.+

16 Tanımadığı birine kefil olanın giysisini al,+

Yabancı bir kadına* kefil olandan da rehin al.+

17 Sahtekârlıkla kazanılan ekmek insana tatlı gelir,

Fakat sonra ağzına çakıl dolmuş gibi olur.+

18 Başkalarına danışmak planları başarıya ulaştırır,+

Savaşa giderken de doğru* bir rehberlik gerekir.+

19 İftiracı ortalıkta dolaşıp sırları ortaya döker,+

Bu yüzden dedikoduyu sevenle arkadaşlık etme.

20 Biri annesine ya da babasına lanet ederse,

Karanlık çökünce kandilinin ışığı söndürülecek.+

21 Açgözlülükle elde edilen mirastan,

Sonunda hiçbir hayır gelmez.+

22 “Bu kötülüğü ona ödeteceğim!” deme,+

Yehova’ya umut bağla,+ O da seni kurtarır.+

23 Hileli* ağırlık Yehova için iğrençtir,

Yanıltıcı terazi iyi değildir.

24 İnsanın adımlarına yön veren Yehova’dır,+

Yoksa insan hangi yoldan gideceğini nasıl bilebilir?*

25 Aceleyle adakta bulunup+ kararını sonra düşünen,

Kendi kendini çıkmaza sokar.+

26 Düven,* buğdayı kabuğundan nasıl ayırırsa,+

Hikmetli kral da kötüleri öyle ayırır.+

27 İnsanın sözleri* Yehova’nın kandili gibidir,

Yüreğinin derinliklerine ışık tutar.

28 Vefa ve sadakat kralı korur,+

Vefa, tahtını elinde tutmasını sağlar.+

29 Gençlerin gücü onların görkemidir,+

Yaşlıların ağarmış saçları onların ihtişamıdır.+

30 Ceza* kötülüğü bıraktırır,*+

Terbiye* yüreği arındırır.

21 Kralın yüreği Yehova’nın elindedir,+

Su yolu gibi dilediği tarafa yönlendirir.+

 2 Gittiği her yol insana doğru görünür,+

Fakat yürekleri* inceleyen Yehova’dır.+

 3 İnsanın doğru ve adil olanı yapması,

Yehova’yı kurbandan daha çok memnun eder.+

 4 Kötülerin yol gösteren kandili,

Kibirli bakışları ve küstah yürekleridir;

Ve bunlar günahtır.+

 5 Çalışkanların planları mutlaka başarıya ulaşır,*+

Aceleciler ise mutlaka yoksulluğa düşer.+

 6 Yalan dolanla elde edilen hazine,

Kaybolup giden buhar gibidir ve ölümcül bir tuzaktır.*+

 7 Kötüleri kendi zorbalıkları yok edecek,+

Çünkü onlar adil davranmayı reddeder.

 8 Suç işleyen adamın yolu dolambaçlıdır,

Temiz insanın işleri ise doğrudur.+

 9 Bir dam köşesinde yaşamak,

Kavgacı* kadınla aynı evde oturmaktan iyidir.+

10 Kötü adam kötülük yapmaya can atar,+

Komşusuna hiç iyilik etmez.+

11 Alaycı cezalandırılınca tecrübesiz kişi hikmet kazanır,

Hikmetli kişi anlayış kazanınca ne yapacağını bilir.*+

12 Adil Tanrı kötünün evini gözler,

Onun başına felaket getirir.+

13 Kim ezilen insanın feryadına kulak tıkarsa,

Kendisi de feryat ettiğinde cevap alamayacak.+

14 Gizlice verilen hediye öfkeyi,+

El altından verilen rüşvet hiddeti yatıştırır.

15 Adil davranmak doğru kişi için sevinçtir,+

Kötülük yapanlar için ise iğrençtir.

16 Anlayışın rehberliğinden ayrılan,

Ölümün tutsakları arasında yerini alacak.+

17 Keyfine* düşkün insan beş parasız kalır,+

Şaraba ve zeytinyağına düşkün olan zengin olmaz.

18 Kötü kişi doğru insanın fidyesi olur,

Hainler de dürüstlerin yerine sıkıntı çeker.+

19 Kavgacı ve huysuz kadınla yaşamaktansa,

Çölde oturmak daha iyidir.+

20 Hikmetlinin evinde hazine ve zeytinyağı bulunur,+

Akılsız ise elinde ne varsa yiyip bitirir.+

21 Doğru ve vefalı davranmaya çalışan,

Hayata, doğruluğa ve saygınlığa kavuşur.+

22 Hikmetli adam yiğit savaşçıların şehrini fetheder*

Ve askerlerin çok güvendiği güçlerini alt eder.+

23 Dilini tutanın başı belaya girmez.+

24 Sonucu düşünmeden haddini aşana,

Haddini bilmez ve kendini beğenmiş küstah denir.+

25 Tembelin arzusu onu ölüme götürür,

Çünkü çalışmayı reddeder.+

26 O bütün gün açgözlülükle daha fazlasını ister,

Oysa doğru kişi hiçbir şeyi esirgemeden verir.+

27 Kötünün sunduğu kurban iğrençtir,+

Hele bir de bunu kötü niyetle yapıyorsa!*

28 Yalancı şahit yok olup gider,+

Dinlemesini bilen ise doğru tanıklık eder.*

29 Kötü adam kendinden emin gözükür,+

Fakat asıl doğru insan gittiği yoldan emindir.*+

30 Yehova’nın karşısında durabilecek hikmet, anlayış ya da öğüt yoktur.+

31 At savaş günü için hazırlanır,+

Fakat kurtuluş Yehova’dan gelir.+

22 İyi ad* büyük servete tercih edilmelidir,+

Saygınlık gümüş ve altından daha iyidir.

 2 Zenginle yoksulun ortak noktası şudur:

İkisini de Yehova yaratmıştır.+

 3 Akıllı kişi tehlikeyi görüp saklanır,

Tecrübesiz ise yoluna devam eder ve sonuçlarına katlanır.*

 4 Alçakgönüllülüğün ve Yehova korkusunun sonucu,

Bereket,* itibar ve yaşamdır.+

 5 Yoldan sapmış adamın önünde dikenler ve tuzaklar vardır,

Ama canına değer veren bunlardan uzak durur.+

 6 Çocuğa gitmesi gereken yolu öğret,+

Yaşlanınca bile ondan ayrılmaz.+

 7 Zengin adam yoksulu yönetir,

Borç alan da verenin kölesi olur.+

 8 Haksızlık eken felaket biçer,+

Öfke değneği kırılır gider.+

 9 Cömert insan bereket* görür,

Çünkü yiyeceğini yoksulla paylaşır.+

10 Alaycıyı kov, kavga biter,

Tartışmalar* da son bulur, hakaretler de.

11 Temiz kalpli ve tatlı dilli insan,

Kralın dostluğunu kazanır.+

12 Yehova’nın gözleri bilgiyi korur,

Fakat O, hainin sözlerini boşa çıkarır.+

13 Tembel “Dışarıda aslan var!” der,

“Şehir meydanında canımdan olurum.”+

14 Yoldan çıkmış* kadının ağzı derin bir çukurdur,+

Yehova’nın reddettiği kişi oraya düşer.

15 Akılsızlık çocuğun doğasında vardır,+

Fakat ciddi bir terbiye* onu çocuktan uzaklaştırır.+

16 Servetini çoğaltmak için yoksulun hakkını yiyenin+

Ve zengine hediyeler verenin sonu yoksulluk olur.

17 Hikmetlilerin sözlerine kulak ver ve onları dinle ki,+

Öğrettiklerimi yürekten benimseyesin,+

18 Çünkü onları yüreğinde tutarsan mutlu olursun,+

Böylece dilinden hiç düşmezler.+

19 Yehova’ya güvenmen için,

Bugün sana bilgi veriyorum.

20 Sana daha önce de yazdım,

Öğütler ve bilgiler verdim.

21 Güvenilir ve doğru sözleri öğrenmen için bunu yaptım ki,

Seni gönderene doğru bilgi götürebilesin.

22 Yoksulu yoksul olduğu için soyma,+

Garibanı şehir kapısında* ezme,+

23 Çünkü onların hakkını Yehova arayacak,+

Onlara haksızlık edenleri canlarından edecek.

24 Öfkeli insanla arkadaşlık etme,

Çabuk parlayan adamla dostluk kurma,

25 Yoksa sen de onun yollarını öğrenirsin

Ve kendine tuzak kurmuş olursun.+

26 Borca kefil olanların,

El sıkışıp anlaşanların arasında olma.+

27 Ödeyecek bir şeyin yoksa,

Yatağını altından çekip alırlar.

28 Atalarının eskiden koyduğu sınırın yerini değiştirme.+

29 İşinde usta birini gördün mü?

O sıradan insanların değil,

Kralların önünde duracak.+

23 Kralla yemeğe oturduğunda,

Önüne konulana çok dikkat et;

 2 Midene düşkünsen,

Bıçak koy boğazına.

 3 Onun lezzetli yiyeceklerine için gitmesin,

Çünkü o yemek seni aldatır.

 4 Zengin olmak için didinip durma.+

Dur ve aklını kullan.*

 5 Servete göz dikersin ama bir bakarsın orada yok,+

Çünkü er geç kartal gibi kanatlanıp uçar.+

 6 Cimri* adamın yemeğini yeme,

Onun lezzetli yiyeceklerine için gitmesin.

 7 Çünkü yediğinin hesabını tutar.

Sana “Buyur ye iç” der, oysa bu sadece laftadır.

 8 Yediğin lokmalar mideni bulandırır,*

İltifatların da boşa gider.

 9 Akılsıza laf anlatmaya çalışma,+

Çünkü senin sözlerindeki hikmeti küçümser.+

10 Eskiden konmuş sınırın yerini değiştirme,+

Yetimlerin tarlasına girme.

11 Çünkü onların Savunucusu* güçlüdür,

Sana karşı davalarını O savunur.+

12 Terbiyeye yüreğini ver,

Bilgiye de kulağını aç.

13 Çocuktan terbiyeyi esirgeme,+

Sopa atmak* onu öldürmez.

14 Bunu yap ki,

Mezara* girmekten kurtulsun.

15 Oğlum, senin yüreğin hikmet edinirse,

Benim yüreğim sevinir.+

16 Dudaklarından doğru sözler dökülürse,

İçten bir sevinç duyarım.*

17 Yüreğin günahkârları kıskanmasın,+

Tersine gün boyu Yehova’dan kork.+

18 Çünkü o zaman bir geleceğin olur+

Ve umudun boşa çıkmaz.

19 Oğlum, dinle de hikmetli ol

Ve yüreğini doğru yola yönelt.

20 Çok şarap içenlerin,+

Tıka basa et yiyenlerin arasında olma.+

21 Çünkü obur ve içkici insan yoksul düşer,+

Uyuşukluk da insana paçavra giydirir.

22 Hayata gelmeni sağlayan babanı dinle,

Sırf yaşlandı diye anneni küçümseme.+

23 Hakikati satın al* ve onu asla satma,+

Hikmeti, terbiyeyi ve anlayışı da.+

24 Doğru insanın babası elbette sevinir

Ve hikmetli evladın babası mutlu olur.

25 Annen ve baban sevinç duyar,

Seni doğuran mutlu olur.

26 Oğlum, dikkatini* bana ver,

Benim yolumdan gitmek sana zevk versin.+

27 Çünkü fahişe derin bir çukurdur,

Ahlaksız kadın da dar bir kuyu.+

28 Tıpkı bir soyguncu gibi pusuya yatar,+

Hainlik eden erkekleri artırdıkça artırır.

29 Derdinden inleyen kim? Kendini yiyip bitiren kim?

Etrafıyla tartışan kim? Söylenen kim?

Hiç uğruna yara bere alan kim? Gözleri kızaran* kim?

30 Şarabın başından bir türlü kalkmayanlar,+

Sert* şarap aramaya gidenler* değil mi?

31 Şarabın kızıl rengine, kadehte ışıldamasına,

Boğazından aşağı süzülüvermesine bakma,

32 Çünkü sonunda yılan gibi ısırır,

Engerek gibi zehrini salar.

33 Gözlerin garip şeyler görür,

Yüreğinden hiç olmayacak sözler dökülür.+

34 Denizin ortasında yatan,

Gemi direğinin tepesinde sallanan* bir adam gibi olursun.

35 “Beni dövdüler ama acı hissetmedim,

Bana vurdular ama anlamadım” dersin.

“Bir ayılsam da yine içsem.”+

24 Kötülere özenme,

Onlarla arkadaşlık yapmaya can atma,+

 2 Onların aklı fikri şiddette,

Dillerinde de hep kötülük planları var.

 3 Ev* hikmetle kurulur,+

Ayırt etme yeteneğiyle sağlamlaştırılır.

 4 Bilgi sayesinde,

Odaları her tür güzel ve değerli hazineyle dolar.+

 5 Hikmetli kişi güçlüdür,+

İnsan bilgiyle gücüne güç katar.

 6 Savaşırken doğru* rehberliğe başvur,+

Danışmanların çokluğu zafer* getirir.+

 7 Akılsız gerçek hikmete ulaşamaz,+

Şehir kapısında* söyleyecek sözü olmaz.

 8 Kötülük tasarlayana entrikacı denir.+

 9 Akılsızca planlar yapmak günahtır,

Alaycı biri insanlara itici gelir.+

10 Sıkıntılı günde cesaretin kırılırsa,

Gücün de kalmaz.

11 Ölüme götürülmekte olanları kurtar,

Sürüklenerek ölüme gidenlere yardım et.+

12 “Biz bunu bilmiyorduk” dersen,

Yürekleri* inceleyen Tanrı anlamaz mı?+

Evet, seni izleyen ne düşündüğünü bilir,

Ve her insana yaptıklarının karşılığını verir.+

13 Oğlum, bal ye, iyidir,

Petek balının tadına doyum olmaz.

14 Bil ki, hikmet de senin için iyidir.*+

Onu bulursan bir geleceğin olur,

Ve umudun boşa çıkmaz.+

15 Doğru insanın evinin yakınlarında kötü niyetle pusu kurma,

Onun yuvasını yok etme.

16 Çünkü doğru insan yedi kere düşse de kalkar,+

Kötü insan ise felakete uğrayınca yıkılır.+

17 Düşmanın düştüğünde mutlu olma,

Tökezledi diye yüreğin sevinmesin.+

18 Yoksa Yehova bunu görür ve hiç memnun olmaz,

O zaman ona olan öfkesi geçer.+

19 Kötülük yapanlar yüzünden canını sıkma,*

Kötülere özenme.

20 Çünkü kötülerin geleceği yok,+

Hepsinin ışığı söndürülecek.+

21 Oğlum, Yehova’dan ve kraldan kork.+

Asilerle arkadaşlık etme,+

22 Çünkü felaketleri ansızın gelir.+

Onların* asileri nasıl yıkıma uğratacağını kim bilir?+

23 Şu sözler de hikmetlilerin sözleridir:*

Yargıda taraf tutmak iyi değildir.+

24 Kötüye “Sen doğru birisin” diyeni halklar lanetler,+

Milletler kınar.

25 Ona yanlışını gösterenlerin ise işi iyi gider,+

Onlar güzel nimetler tadar.+

26 Dürüst cevap vereni yanaklarından öperler.*+

27 Dışarıda işini düzene sok, tarlanı hazırla,

Ondan sonra evini yap.*

28 Geçerli bir nedenin yokken komşun aleyhinde tanıklık etme.+

Dilini başkalarını aldatmak için kullanma.+

29 “Bana yaptığını ben de ona yapacağım,

Yaptığını ödeteceğim” deme.+

30 Tembelin tarlasının,+

Sağduyudan yoksun adamın bağının yanından geçtim.

31 Gördüm ki, her yanı ot basmış,

Toprağı ısırganlar kaplamış,

Taş duvarları da yıkılmış.+

32 Buna şahit olunca durup düşündüm,

Gördüklerimden şu dersi çıkardım:

33 Biraz uyuyayım, biraz kestireyim,

Kollarımı kavuşturup biraz dinleneyim derken,

34 Yoksulluk bir haydut gibi,

Yokluk, eli silahlı bir hırsız gibi üstüne çullanır.+

25 Bunlar da Süleyman’ın özdeyişleridir+ ve Yahuda Kralı Hizkiya’nın+ adamları tarafından derlenip kaydedilmiştir:

 2 Tanrı’nın yüceliği bir konuyu sır olarak tutmasında,+

Kralların yüceliği ise bir konuyu iyice araştırmalarındadır.

 3 Göklerin yüksekliğini ve yerin derinliğini ölçemediğin gibi,

Kralların yüreğindekileri de bilemezsin.

 4 Gümüşü cürufundan* ayır,

Tümüyle saf hale gelir,+

 5 Kralın huzurundan kötü adamı uzaklaştır,

Tahtı doğrulukla güçlenir.+

 6 Kralın önünde kendini yüceltme,+

Ve gidip büyük adamların arasında oturma,+

 7 Çünkü bir soylunun önünde kralın seni küçük düşürmesindense,+

“Gel yakınıma otur” demesi daha iyidir.

 8 Dava açmak için acele etme,

Sonra komşun seni utandırırsa ne yaparsın?+

 9 Davanı doğrudan komşunla görüş,+

Ama yaptığın özel konuşmaları* ortaya dökme,+

10 Yoksa bunu duyan seni utandırır,

Ve geri alınamayacak yıkıcı sözler* yaymış olursun.

11 Yerinde söylenen söz,

Oymalı gümüş kâseler* içindeki altın elmalar gibidir.+

12 Altın küpe ve saf altından bir takı nasılsa,

Dinleyen kişi için de yanlışını gösteren hikmetli insan öyledir.+

13 Hasat sıcağında kar serinliği nasılsa,

Sadık elçi de kendisini gönderen için öyledir,

Efendisini ferahlatır.+

14 Yağmur getirmeyen bulut ve rüzgâr nasılsa,

Vermeyeceği hediyeyle övünen de öyledir.+

15 Komutan sabırla ikna edilir,

Yumuşak dil kemiği kırabilir.+

16 Bal bulursan sadece ihtiyacın kadar ye,

Çok yeme ki kusmayasın.+

17 Komşunun evine ayağını seyrek bas ki,

Senden bıkmasın ve nefret etmesin.

18 Komşusu aleyhinde yalan şahitlik eden,+

Kılıç, topuz ya da sivri bir ok gibidir.

19 Sıkıntılı günde güvenilmez* adama bel bağlamak,

Kırık dişe ya da topal ayağa bel bağlamak gibidir.

20 Yüreği kederli olana şarkı söyleyen biri,

Soğuk günde üstündeki giysiyi çıkaran,

Ya da sodaya* sirke katan adama benzer.+

21 Düşmanın* açsa, ekmek ver yesin,

Susamışsa, su ver içsin,+

22 Böylece onun yüreğini yumuşatırsın,*+

Yehova da seni ödüllendirir.

23 Kuzey rüzgârı sağanak getirir,

Dedikoducu dil de kızgın bakışları üzerine çeker.+

24 Bir dam köşesinde yaşamak,

Kavgacı* kadınla aynı evde oturmaktan iyidir.+

25 Yorgun insan için soğuk su neyse,

Uzak ülkeden gelen iyi haber de öyledir.+

26 Bulanık bir pınar ve kirli bir kuyu neyse,

Kötünün karşısında pes eden* doğru kişi de öyledir.

27 Çok fazla bal yemek iyi değildir,+

İtibar peşinde koşmak da öyle.+

28 Öfkesine* hâkim olamayan kişi,

Yıkılmış, duvarsız şehir gibidir.+

26 Yaza kar, hasat vaktine yağmur nasıl yakışmazsa,

Akılsıza da itibar yakışmaz.+

 2 Kuşların kaçmasının, kırlangıçların uçuşmasının bir nedeni olduğu gibi,

Lanet de nedensiz gelmez.*

 3 Kırbaç at için, dizgin eşek için,+

Sopa da akılsızın sırtı içindir.+

 4 Akılsıza akılsız biri gibi cevap verme,

Yoksa onun seviyesine inersin.

 5 Akılsıza akılsızlığına uygun cevap ver,

Yoksa kendini akıllı zanneder.+

 6 İşleri akılsıza emanet edenin,

Kendi ayağını sakatlayan

Ve kendine zarar veren birinden farkı yoktur.

 7 Akılsızın ağzından çıkan özlü söz,

Felçli birinin tutmayan ayakları gibidir.+

 8 Akılsıza itibar etmek,

Taşı sapana bağlamak gibidir.+

 9 Sarhoşun elinde tuttuğu dikenli çalı nasılsa,

Akılsızın ağzındaki özlü söz de öyledir.

10 Akılsızı ya da yoldan geçeni işe alan,

Önüne geleni yaralayan okçu gibidir.

11 Aptalca davranışlarını tekrarlayan akılsız,

Kusmuğuna geri dönen köpek gibidir.+

12 Kendini akıllı sanan birini gördün mü?+

Ondan çok akılsızdan umut vardır.

13 Tembel, “Yolda aslan var!” der,

“Şehir meydanında aslan dolaşıyor.”+

14 Kapı kendi menteşelerinde,*

Tembel de yatağında dönüp durur.+

15 Tembel elini tabağa daldırır,

Ama ağzına götürmeye hali yoktur.+

16 Tembel kendini, akıllıca cevap veren yedi kişiden daha hikmetli görür.

17 Yolda kendisini ilgilendirmeyen kavgaya öfkelenen,*

Köpeği kulaklarından tutan birine benzer.+

18 Ölüm saçan mızraklar ve ateşli oklar fırlatan çılgın nasılsa,

19 Komşusunu aldatıp “Şaka yaptım” diyen adam da öyledir.+

20 Odun yoksa ateş söner,

İftiracı yoksa tartışma biter.+

21 Kömür nasıl koru, odun da ateşi beslerse,

Kavgacı adam da tartışmayı öyle alevlendirir.+

22 İftiracının sözleri lezzetli lokmalar gibidir,

İştahla yutulup hemen mideye iner.+

23 Kötü yürekten çıkan şefkatli sözler,

Çömlek parçasını kaplayan gümüş sır gibidir.+

24 İçi nefret dolu kişi sözleriyle bunu gizler,

Oysa yüreğinde hainlik besler.

25 Nazik sözlerine bakıp ona güvenme,

Çünkü yüreğinde yedi iğrenç şey var.*

26 O, nefretini hileyle gizlese de,

Kötülüğü halkın içinde açığa çıkar.

27 Çukur kazan, kazdığı çukura düşer,

Taş, yuvarlayanın üzerine geri gelir.+

28 Yalancı dil, yaraladığı insanlardan nefret eder,

Pohpohlayan ağız yıkıma yol açar.+

27 Yarınla övünme,

Çünkü yarın ne getirir bilmezsin.+

 2 Seni kendi ağzın değil başkası* övsün,

Kendi dudakların değil başkaları yüceltsin.+

 3 Taş ağırdır, kum da ağırdır,

Akılsızın yol açtığı sıkıntı ise ikisinden de ağırdır.+

 4 Öfke zalimdir, hiddet azgın sel gibidir,

Hele ki kıskançlığın karşısında kim durabilir?+

 5 Yanlışın açıkça gösterilmesi,

Belli edilmeyen sevgiden iyidir.+

 6 Dostun açtığı yaralar vefasındandır,+

Ama düşmanın öpücükleri boldur.*

 7 Karnı tok olan, bal peteğini geri çevirir,*

Aç olana ise acı bile tatlı gelir.

 8 Yerinden yurdundan uzak düşen insan,

Yuvasından uzak düşen* kuş gibidir.

 9 Yağ ve buhur yüreğe sevinç verir,

Candan öğütlerle kurulan tatlı dostluk da öyledir.+

10 Kendi arkadaşını da babanın arkadaşını da bırakma,

Sıkıntı yaşadığın gün kardeşinin evine gitme,

Çünkü yakın komşu uzak kardeşten iyidir.+

11 Evladım,* hikmetli ol ve yüreğimi sevindir+ ki,

Bana meydan okuyana cevap vereyim.+

12 Akıllı kişi tehlikeyi görüp saklanır,+

Tecrübesiz ise yoluna devam eder ve sonuçlarına katlanır.*

13 Tanımadığı birine kefil olanın giysisini al,

Yabancı bir kadına* kefil olandan da rehin al.+

14 Sabah sabah bağırarak komşusuna hayırdua edenin sözleri beddua gibi gelir.

15 Kavgacı* kadın yağmurlu günde durmadan akan çatı gibidir.+

16 Onu zapt edebilen rüzgârı da zapt edebilir

Ve akan zeytinyağını sağ eliyle tutabilir.

17 Demir demiri biler,

İnsan da dostunu.+

18 İncir ağacına iyi bakan meyvesini yer,+

Efendisine iyi bakan da onurlandırılır.+

19 Suda yüzünün yansımasını gördüğün gibi,

Bir başkasının yüreğinde de kendi yüreğini görürsün.

20 Mezar* ve kara toprak* nasıl doymak bilmezse,+

İnsanın gözü de öyle doymak bilmez.

21 Pota* gümüşü, fırın altını,+

Övülmek de insanı sınar.

22 Akılsızı havanda tokmakla buğday gibi dövsen bile,

Akılsızlığı onu bırakmaz.

23 Sürünün ne durumda olduğunu iyi bilmelisin.

Koyunlarına iyi bak,*+

24 Çünkü servet kalıcı değildir,+

Taç da nesilden nesle sonsuza dek geçmez.

25 Yeşil otlar kurur gider, yeni çimler çıkar

Ve sürüler için dağlardaki otlar toplanır.

26 Genç koçlar giysilerin içindir,

Erkek keçilerle tarla parası kazanırsın,

27 Dişi keçilerin sütü de hem seni hem de ev halkını beslemeye

Ve hizmetçi kızlarının ihtiyacını karşılamaya yeter.

28 Kötüler, kovalayan yokken kaçar,

Doğrular ise aslan gibi yüreklidir.+

 2 Kanunun çiğnendiği* yerde hükümdar değişir durur,+

Fakat ayırt edici ve bilgili biri ona yardım ederse,

Hükümdarın yönetimi uzun ömürlü olur.+

 3 Düşkünün hakkını yiyen yoksul adam,+

Tüm ürünü silip süpüren yağmur gibidir.

 4 Kanuna sırt çevirenler kötü adama övgüler yağdırır,

Ama kanuna uyanlar onlara öfkelenir.+

 5 Kötüler adaleti anlayamaz,

Yehova’nın rehberliğini arayanlar ise her şeyi anlayabilir.+

 6 Doğruluk yolundan ayrılmayan* yoksul,

Bozuk yollarda giden zenginden iyidir.+

 7 Anlayış sahibi evlat kanuna uyar,

Oburlarla arkadaşlık edense babasına utanç getirir.+

 8 Faizle ve tefecilikle servetini büyüten,+

Aslında onu yoksullara iyilik yapan için biriktirir.+

 9 Kanuna kulak tıkayanın duası bile iğrençtir.+

10 Dürüstleri kötü yola saptıran kendi kazdığı kuyuya düşer,+

Temiz insan ise iyilik bulur.+

11 Zengin kendi gözünde hikmetlidir,+

Fakat ayırt etmeyi bilen yoksul onun içyüzünü bilir.+

12 Doğrular zafer kazandığında halk sevinir,

Fakat kötüler başa geçtiğinde insanlar saklanacak yer arar.+

13 Suçlarını örtbas eden başarılı olamaz,+

Günahını itiraf edip bırakan ise merhamet görür.+

14 Her zaman tetikte olan* mutlu olur,

Dik başlılık edense* felakete uğrar.+

15 Çaresiz bir halkın başındaki kötü hükümdar,

Kükreyen aslana ve saldırgan ayıya benzer.+

16 Bir önder anlayıştan yoksunsa gücünü kötüye kullanır,+

Fakat haksız kazançtan nefret edenin ömrü uzar.+

17 Birini canından edip kan döken,

Mezara kadar kaçacaktır,+

Ona kimse arka çıkmasın.

18 Temiz bir yaşam süren kurtulur,+

Bozuk yollarda yürüyen ise birden düşer.+

19 Toprağını işleyenin ekmeği bol olur,

Boş işler peşinde koşan ise yoksulluğa doyar.+

20 Sadık insan pek çok nimet tadar,+

Zengin olmak için acele eden ise masum kalamaz.+

21 Taraf tutmak iyi değildir,+

Ama insan bir parça ekmek için böyle bir hata yapabilir.

22 Gözünü kıskançlık bürümüş* adam zenginlik peşindedir,

Ama yoksulluğun pençesine düşeceğini bilmez.

23 Birine yanlışını gösteren,+

Sonuçta, onu pohpohlayandan daha çok iyilik görür.+

24 Annesinin babasının malını elinden alıp,

“Yaptığım yanlış değil” diyenin,+

Yıkım getiren adamdan farkı yoktur.+

25 Açgözlü* adam tartışma çıkarır,

Yehova’ya güvenen ise bolluğa kavuşur.+

26 Kendi yüreğine güvenen akılsızdır,+

Hikmet yolunda yürüyen ise kurtulur.+

27 Elindekini yoksulla paylaşanın hiç eksiği olmaz,+

Fakiri görmezden gelene ise çok lanet okunur.

28 Kötüler başa geçtiğinde insanlar saklanacak yer arar,

Yok olduklarında ise doğrular çoğalır.+

29 Yanlışı defalarca gösterildiği halde dik başlılık eden,+

Ansızın yıkıma uğrayacak ve bir daha toparlanamayacak.+

 2 Doğrular çoğalınca halk sevinir,

Oysa kötü biri yönetici olunca halk feryat eder.+

 3 Hikmeti seven adam babasına sevinç verir,+

Fahişelerle arkadaşlık edense servetini yiyip bitirir.+

 4 Adaletli kral ülkesinde istikrar sağlar,+

Rüşvet peşinde olan ise ülkesini mahveder.

 5 Komşusunu pohpohlayan onun yoluna ağ atmış olur.+

 6 Kötünün suçu onu tuzağa düşürür,+

Doğru kişi ise mutlu olur ve sevinçle haykırır.+

 7 Doğru insan yoksulun yasal haklarını gözetir,+

Kötü adam ise bunu hiç umursamaz.+

 8 Kendileriyle övünenler dilleriyle kenti ateşe verir,+

Hikmetliler ise öfkeyi yatıştırır.+

 9 Hikmetli adam akılsızla tartışmaya girerse,

Sonuç sadece bağırış çağırış ve alaycı sözler olur,

Eline başka bir şey geçmez.+

10 Kana susamış adamlar masum* insandan nefret eder+

Ve doğruların canının peşine düşerler.*

11 Akılsız kişi tüm duygularını ortaya döker,+

Hikmetli kişi ise duygularını sakince kontrol altında tutar.+

12 Önder yalanlara kulak verirse,

Hizmetinde her zaman kötüler olur.+

13 Yoksulla zalimin ortak noktası şudur:

İkisinin de gözünün ışığı Yehova’dandır.*

14 Kral yoksullar için adil hüküm verirse,+

Tahtı her zaman sağlam olur.+

15 Terbiye* ve yanlışın gösterilmesi hikmet kazandırır,+

Kendi haline bırakılan çocuk ise annesini utandırır.

16 Kötüler çoğalınca suç da çoğalır,

Fakat doğrular onların düşüşünü görecektir.+

17 Oğlunu terbiye et,

O da sana huzur ve mutluluk verir.+

18 Gökten vahiy gelmezse halk başıboş kalır,+

Fakat kanuna uyanlar mutludur.+

19 Hizmetkâr sözle yola gelmez,

Çünkü anlasa da kulak asmaz.+

20 Konuşmakta acele eden birini gördün mü?+

Ondan çok akılsızdan umut vardır.+

21 Çocukluğundan beri şımartılan hizmetkâr,

Sonunda nankör olur.

22 Öfkeye yatkın adam kavga çıkarır,+

Çabuk hiddetlenen kişinin suçu çok olur.+

23 Kibir insanı alçaltır,+

Alçakgönüllülük ise onur kazandırır.+

24 Hırsıza ortak olan kendi canından nefret ediyor demektir.

Tanıklık çağrısını* duysa da bildiğini anlatmaz.+

25 İnsan korkusu kişiye tuzak olur,+

Fakat Yehova’ya güvenen korunur.+

26 Hükümdarın huzuruna çıkmak* isteyen çoktur,

Fakat adaleti sağlayan Yehova’dır.+

27 Adaletsiz kişi doğrular için iğrençtir,+

Doğruluk yolunda yürüyen de kötü insana iğrenç gelir.+

30 Yake oğlu Agur’un, İtiel ve Ukal’a söylediği önemli sözler:

 2 Ben herkesten daha bilgisizim,+

İnsanın sahip olması gereken anlayış yok bende.

 3 Hikmeti öğrenmedim,

En Kutsal Olan’ın bilgisinden de yoksunum.

 4 Kim göklere çıktı da indi?+

Kim rüzgârı avuçlarına topladı?

Kim suları giysisiyle sarıp sarmaladı?+

Kim yerin dört bir yanına sınır çekti?+

Onun adı ne, ya oğlunun adı ne? Biliyorsan söyle.

 5 Tanrı’nın her sözü saftır.+

O, Kendisine sığınanlara kalkan olur.+

 6 O’nun sözlerine bir şey katma,+

Yoksa seni azarlar ve yalancı çıkarsın.

 7 Tanrım, Senden iki şey diliyorum,

Ölmeden bunları benden esirgeme:

 8 Aldatıcı sözler ve yalan benden uzak olsun.+

Bana ne yoksulluk ne de zenginlik ver.

Sadece payıma düşen yiyeceği ver ki,+

 9 Tokluk içinde “Yehova da kim?” diyerek seni inkâr etmeyeyim,+

Ya da yoksul düşüp çalarak Tanrımın adına leke sürmeyeyim.

10 Efendisine gidip hizmetkârını karalama,

Yoksa sana lanet eder ve suçlu duruma düşersin.+

11 Öyle nesil var ki babasına bela okur,

Annesine hayırdua etmez.+

12 Öyle nesil var ki kendi gözünde tertemizdir,+

Fakat aslında pisliğinden arınmamıştır.

13 Öyle nesil var ki çok gururludur,

Herkese tepeden bakar.+

14 Öyle nesil var ki dişleri kılıç gibi,

Çenesi kasap bıçağı gibidir,

Yeryüzünün düşkünlerini

Ve halkın yoksullarını yiyip yutar.+

15 Sülüklerin “Ver! Ver!” deyip duran iki kızı vardır,

Hiç doymayan üç şey,

Asla “Yeter!” demeyen dört şey vardır:

16 Mezar,*+ kısır rahim,

Susuz kalmış toprak

Ve “Yeter!” demeyen ateş.

17 Babasıyla alay edenin,

Anne sözü dinlemeyi hor görenin+ gözünü,

Vadinin kuzgunları oyacak,

Kartal yavruları yiyecek.+

18 Aklımın almadığı* üç şey,

Bir türlü anlayamadığım dört şey var:

19 Göklerde kartalın yolu,

Kaya üzerinde yılanın yolu,

Açık denizde giden geminin yolu

Ve bir kızla erkeğin yolu.

20 Zina yapan kadının yolu da şudur:

Yemeğini yer ve ağzını siler,

Sonra da “Ben yanlış bir şey yapmadım” der.+

21 Dünyayı sarsan üç şey,

İnsanların dayanamadığı dört şey var:

22 Kölenin kral olması,+

Akılsızın tıka basa doyması,

23 Nefret edilen* kadınla evlenilmesi

Ve bir hizmetçinin hanımının yerine geçmesi.*+

24 Yeryüzünde dört küçük şey var ki,

İçlerinde hikmetle doğarlar:*+

25 Karıncalar güçlü canlılar* değildir,

Ama yiyeceklerini yazdan hazırlarlar,+

26 Kaya damanları*+ da güçlü canlılar değildir,

Ama yuvalarını kayalıklara kurarlar,+

27 Çekirgelerin+ kralı yoktur,

Ama hepsi düzen içinde* ilerler,+

28 Geko*+ her yere ayaklarıyla tutunur

Ve kral saraylarına girer.

29 Görkemli şekilde adım atan üç şey,

Etkileyici şekilde yürüyen dört şey var:

30 Hayvanların en güçlüsü olan

Ve kimsenin karşısında geri çekilmeyen aslan,+

31 Tazı, erkek keçi

Ve ordusunun başındaki kral.

32 Eğer akılsızca davranıp kendini yücelttiysen,+

Ya da bunu yapmayı aklına koyduysan,

Elinle ağzını kapat.+

33 Çünkü süt çalkalandığında nasıl tereyağı çıkarsa,

Burun sıkıldığında nasıl kan çıkarsa,

Öfke alevlendiğinde de kavga çıkar.+

31 Kral Lemuel’in sözleri; bunlar annesinin onu eğitmek için verdiği önemli bilgilerdi.+

 2 Oğlum, bak sana ne diyeceğim,

Rahmimin meyvesi, bak sana ne söyleyeceğim,

Sen benim oğlum, adaklarımın ürünüsün.+

 3 Gücünü kuvvetini kadınlara verme,+

Kralları mahveden yollara girme.+

 4 Krallara yakışmaz ey Lemuel,

Şarap içmek krallara yakışmaz,

“İçkim nerede?” demek önderlere yakışmaz.+

 5 Yoksa içip kanunu unuturlar,

Düşkünlerin hakkını çiğnerler.

 6 İçkiyi ölümü yaklaşanlara,+

Şarabı acı içinde olanlara verin.+

 7 İçsinler ki yoksulluklarını unutsunlar,

Artık dertlerini hatırlamasınlar.

 8 Sen sesi çıkmayanların sesi ol,

Ölümün eşiğinde olanların hakkını savun.+

 9 Sessiz kalma ve adaletle yargıla,

Yoksulun ve düşkünün hakkını savun.+

א [Alef]

10 İyi* bir eş bulmak kolay mı?+

O mercanlardan* daha değerlidir.

ב [Bet]

11 Kocası ona yürekten güvenir

Ve hiçbir şeyden yoksun kalmaz.

ג [Gimel]

12 O, kocasına hiç kötülük etmez,

Ömrü boyunca iyilikle davranır.

ד [Dalet]

13 Yün ve keten alır,

Elleriyle çalışmak ona sevinç verir.+

ה [He]

14 Tüccar gemileri gibidir,+

Yiyeceğini uzaklardan getirir.

ו [Vav]

15 Daha gün doğmadan kalkar,

Ailesine yemek hazırlar,

Evdeki hizmetçi kızlara da paylarına düşeni verir.+

ז [Zayin]

16 Bir tarlayı gözüne kestirir ve satın alır,

Elinin emeğiyle* bir bağ kurar.

ח [Het]

17 Çalışmak için hazırlanır,*+

Kollarını sıvayıp işe girişir.

ט [Tet]

18 İşlerinin kazancını görür,

Işığı gece boyunca sönmez.

י [Yod]

19 İplik yapmak için,

Örekeyi eline alır,

İği* avcunda tutar.+

כ [Kaf]

20 Düşküne elini uzatır,

Yoksula eli açıktır.+

ל [Lamed]

21 Karda kışta ev halkı için kaygılanmaz,

Çünkü evindeki herkesin giysisi çift kattır.

מ [Mem]

22 Yatak örtülerini kendisi yapar.

Giysileri ketenden ve erguvani* yündendir.

נ [Nun]

23 Kocası şehir kapılarında* herkesçe tanınır,+

Orada halkın ihtiyarlarıyla* birlikte oturur.

ס [Sameh]

24 Bu kadın keten giysiler yapıp satar,

Tüccarlar ondan kuşak alır.

ע [Ayin]

25 Güç ve görkemi giysi gibi üzerinde taşır,

Yarınlara güvenle* bakar.

פ [Pe]

26 Ağzından hikmetli sözler dökülür,+

Diline iyilik* yasası hâkimdir.

צ [Tsade]

27 Gözü ev halkının üzerindedir,

Tembellik ekmeği yemez.+

ק [Kof]

28 Oğulları ayağa kalkar,

Ona güzel sözler söyler,

Kocası da ayağa kalkar

Ve onu över.

ר [Reş]

29 Becerikli kadınlar çok,

Ama hiçbiri senin eline su dökemez, der.

ש [Şin]

30 Çekicilik aldatıcı, güzellik geçici* olabilir,+

Fakat Yehova’dan korkan kadın övülmeyi hak eder.+

ת [Tav]

31 Ona emeğinin karşılığı verilsin,+

Yaptıkları ona şehir kapılarında övgü getirsin.+

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Adil.”

Ya da “adaletli.”

Ya da “eğitici hikâyeleri.”

Ya da “Yehova’ya derin saygı duymakla.” Sözlük kısmındaki “Tanrı korkusu” maddesine bakın.

Ya da “kanunundan.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Hepimizin kesesi ortak olsun.”

Tanrı’nın ruhunun verdiği hikmet kastediliyor olabilir.

Ya da “tavsiyelerinde.”

Ya da “planlarına doyacaklar.”

Ya da “saklarsan.”

Sözlük kısmındaki “Tanrı korkusu” maddesine bakın.

Ya da “Doğruluktan ayrılmayanlara.”

Özdeyişler kitabında kullanılan “yoldan çıkmış” ve “ahlaksız” kelimeleri orijinal dilde “yabancı” anlamına geliyor ve anlaşılan, ahlaki açıdan Tanrı’ya yabancılaşmış birine atfediyor.

Ya da “baştan çıkarıcı.”

Ya da “kocasını.”

Kanun ahdindeki zinayla ilgili sözler ya da evlilik andı kastediliyor olabilir.

Ya da “Tanrı’ya bağlılığını koruyan.”

Ya da “kanunumu.”

Ya da “Vefalı sevgi.” Sözlük kısmındaki “vefa” maddesine bakın.

Ya da “hakikati.”

Ya da “kazandıklarının en iyisiyle.”

Sözlük kısmındaki “üzüm teknesi” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “barış.”

Anlaşılan Tanrı’nın önceki ayetlerde bahsedilen nitelikleri kastediliyor.

Ya da “ayağın hiçbir yere çarpmaz.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Kanunuma.”

Ya da “hayatın kaynakları ondan çıkar.”

Alternatif çeviri: “dikkatle düşün.”

Orijinal dilde: “Yabancı.” Anlaşılan, ahlaki açıdan Tanrı’ya yabancılaşmış birine atfediyor.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “oğullarım.”

Ya da “gücünü.”

Orijinal dilde: “Milletin ve cemaatin.”

Ya da “memeleriyle kendinden geç.”

Ya da “kemendi.”

Ya da “kanunundan.”

Ya da “seni eğitirler.”

İçinde yağ ve fitil bulunan aydınlatma aracı.

Ya da “sakla.”

Ya da “Kanunumu.”

Ya da “baştan çıkarıcı.”

Ya da “Saf.”

Sözlük kısmındaki “paylaşma kurbanı” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Yani, öd ağacı.

Orijinal dilde: “Dolunay zamanına.”

Ya da “tomruğa.”

Orijinal dilde: “oğullarım.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Ayırt etme yeteneği.”

Ya da “ayırt edici olmayı.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “kötü.”

Ya da “Miras bırakılan değerler.”

Ya da “adeta doğum sancılarıyla doğmuştum.”

Orijinal dilde: “daire.”

Orijinal dilde: “Bulutları güçlendirdiğinde.”

Ya da “kapımda uyumadan bekler.”

Ya da “Hayvanlar kestirdi.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Cahilleri.”

Sözlük kısmına bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “emirleri.”

Ya da “bağışlar.”

Ya da “bilgi biriktirir.”

Alternatif çeviri: “hayat yolundadır.”

Ya da “Dedikodu yayan.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “çok kişiye rehberlik eder.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “sıkıntı.”

Ya da “beklentisi.”

Orijinal dilde: “yolu.”

Ya da “Fesat.”

Ya da “Doğru.”

Ya da “Tanrı’yı hiçe sayanın.”

Alternatif çeviri: “hayırduasıyla.”

Orijinal dilde: “meseleyi örter.”

Ya da “Hikmetli.”

Ya da “kurtuluş.”

Ya da “Vefalı.”

Ya da “kendini rezil eder.”

Orijinal dilde: “Dağıtan.”

Ya da “Başkasına bol bol su verene bol su verilir.”

Ya da “utanç getirenin.”

Orijinal dilde: “eline geçen rüzgârdır.”

Orijinal dilde: “Canlar kazanan.”

Ya da “Erdemli; faziletli.”

Ya da “kocasının başında bir taç gibidir.”

Ya da “o gün.”

Orijinal dilde: “aşağılamanın üstünü örter.”

Ya da “düzeltmeye.”

Ya da “Söylediklerine dikkat eden.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “azar işitmez.”

Orijinal dilde: “sevinir.”

Ya da “Havadan.”

Orijinal dilde: “Eliyle.”

Ya da “ümit.”

Ya da “Sözü.”

Ya da “kanunu.”

Ya da “habercinin başı belaya girer.”

Yoksul kişiye ya da ürüne atfediyor.

Ya da “Cezayı.” Orijinal dilde: “Sopasını.”

Alternatif çeviri: “zaman kaybetmeden terbiye eder.”

Orijinal dilde: “boğanın.”

Alternatif çeviri: “başkalarını.”

Ya da “telafi etmek istemez.”

Ya da “niyeti iyidir.”

Ya da “refah içinde.”

Ya da “Tecrübesiz.”

Ya da “öfkelidir.”

Ya da “Aklını kullanandan.”

Ya da “şifa.”

Ya da “Acı.”

Ya da “Şifa veren.”

Orijinal dilde: “ruhu ezer.”

Ya da “biçtiği.”

Ya da “katı.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Abaddon.” Sözlük kısmındaki “Abaddon” maddesine bakın.

Ya da “aptallık peşindedir.”

Ya da “Karamsar.”

Ya da “iyi.”

Ya da “dikenli bir çit gibidir.”

Ya da “Baş başa verilip konuşulmazsa.”

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “temizdir.”

Ya da “ailesine utanç getirir.”

Ya da “konuşmadan önce düşünür.”

Ya da “ihtişam.”

Orijinal dilde: “Yüreğindekileri düzenlemek insana aittir.”

Ya da “doğru cevap.”

Orijinal dilde: “temiz.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “ondan uzak durur.”

Ya da “toprağı kazıp kötü şeyi çıkarır.”

Ya da “Entrikacı.”

Ya da “onur.”

Orijinal dilde: “Ruhuna.” Sözlük kısmındaki “ruh” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “kurbanlarla dolu evden.”

İçinde maden eritilen kap.

Ya da “Güzel söz.”

Ya da “soylunun.”

Ya da “itibar kazandıran.”

Orijinal dilde: “örten.”

Ya da “Sağduyudan yoksun olduktan sonra.”

Ya da “Umutsuzluk; Cesaret kırıklığı.” Orijinal dilde: “Ezilmiş ruh.”

Ya da “iliği kemiği kurutur.”

Ya da “Hikmeti küçümser.”

Orijinal dilde: “yükseğe çıkar”, yani ona kimse erişemez, güvende olur.

Ya da “ihtişam.”

Orijinal dilde: “İnsanın ruhu.”

Ya da “cesaret kırıklığının.” Orijinal dilde: “ezilmiş ruhun.”

Orijinal dilde: “Güçlüler ayrılır.”

Ya da “sözlerinin sonuçlarından kaçamaz.”

Ya da “lütuf.”

Ya da “kardeşten de yakındır.”

Ya da “doğruluk yolundan ayrılmayan biri.”

Ya da “Dırdırcı.”

Ya da “ödülünü.”

Ya da “ölümünü isteyecek duruma gelme.”

Ya da “öğüdüdür.”

Alternatif çeviri: “Hasat zamanı bakar ama bir şey bulamaz.”

Ya da “niyetler.”

Ya da “eler.”

Ya da “İki farklı ölçek ve iki farklı ağırlık.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Yabancıya.”

Ya da “hikmetli.”

Ya da “İki farklı.”

Ya da “gittiği yolu nasıl anlayabilir?”

Ekinin sapıyla tanelerini ayırmak için kullanılan, altına keskin taşlar çakılmış kızak biçiminde araç.

Orijinal dilde: “soluğu.”

Orijinal dilde: “Yara bere.”

Ya da “temizler.”

Orijinal dilde: “Dayak.”

Ya da “niyetleri.”

Ya da “yarar sağlar.”

Alternatif çeviri: “ve bu yoldan giden canına susamıştır.”

Ya da “Dırdırcı.”

Ya da “bilgi sahibi olur.”

Ya da “Eğlenceye.”

Ya da “şehrine tırmanır.”

Ya da “Hele bir yandan da rezilce davranıyorsa!”

Orijinal dilde: “sonsuza dek konuşur.”

Ya da “gittiği yolu güvenli yapar.”

Ya da “İyi nam.”

Ya da “cezasını çeker.”

Orijinal dilde: “Zenginlik.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Davalar.”

Orijinal dilde: “Yabancı.” Anlaşılan, ahlaki açıdan Tanrı’ya yabancılaşmış birine atfediyor.

Orijinal dilde: “terbiye değneği.”

Sözlük kısmındaki “şehir kapısı” maddesine bakın.

Alternatif çeviri: “Kendi aklına güvenme.”

Ya da “Gözünü kötülük bürümüş.”

Orijinal dilde: “lokmaları kusarsın.”

Orijinal dilde: “onları bedelle kurtaran.”

Bu ifade düzeltme ya da terbiyeyi simgeliyor olabilir.

Sözlük kısmına bakın.

Orijinal dilde: “Böbreklerim sevinç duyar.”

Ya da “benimse; elde et.”

Orijinal dilde: “yüreğini.”

Ya da “donuklaşan.”

Orijinal dilde: “Karışık.”

Ya da “denemek için toplaşanlar.”

Orijinal dilde: “yatan.”

Ya da “Yuva.”

Ya da “hikmetli.”

Ya da “başarı; kurtuluş.”

Sözlük kısmındaki “şehir kapısı” maddesine bakın.

Ya da “Niyetleri.”

Ya da “sana tatlı gelir.”

Ya da “kızma.”

Yani, Yehova’nın ve kralın.

Ya da “hikmetliler içindir.”

Alternatif çeviri: “Dürüst cevap öpücük gibidir.”

Ya da “yuvanı kur.”

Eritilen metalden ayrıştırılan atık madde.

Ya da “başkalarının sırlarını.”

Ya da “zararlı bir dedikodu.”

Ya da “Gümüş oymalar.”

Alternatif çeviri: “hain.”

Yani, karbonata.

Orijinal dilde: “Senden nefret eden.”

Orijinal dilde: “onun başına kızgın korlar yığarsın.” Muhtemelen metali yumuşatmak için kullanılan kızgın korlara atfediyor.

Ya da “Dırdırcı.”

Ya da “Kötüyle uzlaşan.” Orijinal dilde: “Kötünün karşısında sendeleyen.”

Ya da “Kendine.”

Alternatif çeviri: “Hak edilmeyen lanet de tutmaz.”

Ya da “milinde.”

Alternatif çeviri: “karışan.”

Ya da “Çünkü yüreği tamamen iğrençtir.”

Orijinal dilde: “yabancı.”

Ya da “yapmacıktır; zorlamadır.”

Orijinal dilde: “bal peteğinin üzerine basıp geçer.”

Ya da “kaçıp giden.”

Orijinal dilde: “Oğlum.”

Ya da “cezasını çeker.”

Ya da “Yabancıya.”

Ya da “Dırdırcı.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Abaddon.” Sözlük kısmındaki “Abaddon” maddesine bakın.

İçinde maden eritilen kap.

Ya da “Aklın koyunlarında olsun; Koyunlarına dikkat et.”

Ya da “İsyan çıkan.”

Ya da “Tanrı’ya bağlı.”

Ya da “Tanrı korkusunu elden bırakmayan.”

Orijinal dilde: “Yüreğini katılaştıransa.”

Ya da “Açgözlü.”

Alternatif çeviri: “Küstah.”

Ya da “temiz.”

Alternatif çeviri: “Doğrular ise onun canını gözetir.”

Yani, onlara hayat veren Yehova’dır.

Ya da “Ceza.” Orijinal dilde: “Sopa.”

Ya da “Lanet andını.”

Alternatif çeviri: “gözüne girmek.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Benim için harika olan.”

Ya da “Sevilmeyen.”

Ya da “yerini zorla ele geçirmesi.”

Ya da “İnanılmaz hikmetlidirler.”

Orijinal dilde: “güçlü bir topluluk.”

Kayalık yerlerde yaşayan, tavşana benzer bir hayvan.

Ya da “bölükler halinde.”

Bir tür kertenkele.

Ya da “Erdemli; faziletli.”

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “Kazancıyla.”

Orijinal dilde: “Kuvveti beline sarar.”

Öreke ve iğ, iplik yapmak için kullanılan aletlerdir.

Morun bir tonu.

Sözlük kısmındaki “şehir kapısı” maddesine bakın.

Sözlük kısmına bakın.

Ya da “gülerek.”

Ya da “sevgi; vefa.”

Ya da “boş.”

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş