YEREMYA
1 Benyamin topraklarında bulunan Anatot+ şehrindeki kâhinlerden,* Hilkiya’nın oğlu Yeremya’nın* sözleri. 2 Yahuda Kralı Amon+ oğlu Yoşiya’nın+ krallığının 13. yılında Yeremya’ya Yehova’dan bir söz geldi. 3 Ayrıca Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in+ zamanından başlayarak, Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Tsedekiya’nın+ 11. yılının sonuna kadar, Yeruşalim halkı 5. ayda sürgüne gidene dek Tanrı’dan sözler gelmeye devam etti.+
4 Yehova’dan bana şu söz geldi:
5 “Seni ana rahminde biçimlendirmeden önce tanıdım*+
Ve seni doğmadan önce kutsal* bir görev için ayırdım,+
Milletler için peygamber yaptım.”
6 Ama ben şöyle dedim: “Ah Ulu Rab Yehova!
Ben daha çocuğum,+ nasıl konuşacağımı bilmiyorum.”+
7 Bunun üzerine Yehova bana şöyle dedi:
9 Sonra Yehova elini uzatıp ağzıma dokundu.+ Yehova bana şöyle dedi: “Sözlerimi ağzına koydum.+ 10 Bugün sana, milletleri ve krallıkları uyarman için yetki veriyorum. Sana kökünden sökme ve devirme, yok etme ve yıkma, inşa etme ve dikme yetkisi veriyorum.”+
11 Bana tekrar Yehova’dan bir söz geldi. “Ne görüyorsun Yeremya?” diye sordu. “Bir badem* dalı görüyorum” dedim.
12 Yehova şöyle dedi: “Doğru görüyorsun, çünkü Ben sözümü yerine getirmek için uyanık* durumdayım.”
13 Bana ikinci kez Yehova’dan bir söz geldi. “Ne görüyorsun?” diye sordu. Ben de “Kaynayan* bir kazan görüyorum, ağzı kuzeyden güneye doğru eğik” dedim. 14 O zaman Yehova bana şöyle dedi:
“Ülkede yaşayan herkesin üzerine
Kuzeyden felaket kopup gelecek.+
15 Çünkü ‘Ben kuzeydeki krallıkların bütün kabilelerini çağırıyorum’ diyor Yehova,+
‘Gelecekler ve her biri Yeruşalim kapılarında+ tahtını kuracak.
Dört bir yandan tüm surlarına
Ve bütün Yahuda şehirlerine saldıracaklar.+
16 Halkıma, bütün kötülüklerinden dolayı hükümlerimi bildireceğim,
Çünkü Beni terk ettiler,+
Başka tanrılara sunu dumanı sunuyor+
Ve kendi elleriyle yaptıklarının önünde eğiliyorlar.’+
17 Sen ise harekete geçmek için hazır ol,
Kalk, emrettiğim her şeyi onlara söyle.
Onlar yüzünden dehşete kapılma+ ki,
Onların önünde seni Ben dehşete düşürmeyeyim.
18 Bugün seni bütün memleketin karşısında surlu bir şehir, demir bir sütun ve tunç* bir duvar yaptım,+
Böylece Yahuda krallarının ve önderlerinin,
Kâhinlerinin ve halkının karşısında dimdik durabileceksin.+
19 Emin ol seninle savaşacaklar,
Ama yenemeyecekler.
Çünkü ‘Seni korumak için Ben senin yanındayım’+ diyor Yehova.”
2 Yehova’dan bana şu söz geldi: 2 “Git ve Yeruşalim’e şunu duyur: ‘Yehova diyor ki,
Nişanlıyken gösterdiğin sevgiyi,+
Çölde, ekilmemiş topraklarda+
Peşimden gelişini çok iyi hatırlıyorum.
3 İsrail Yehova için kutsaldı,+ hasadının ilk ürünüydü.”’
‘Kim onu yutmaya kalksa suçlu olurdu,
Başına felaket gelirdi’ diyor Yehova.”+
4 Siz Yakup’un soyu ve İsrail halkının tüm aşiretleri,
Yehova’nın sözüne kulak verin.
5 Yehova şöyle diyor:
“Atalarınız Bende ne kusur buldu da+
Benden bu kadar uzaklaştı?
Neden değersiz putların peşinden gidip+ kendileri de değersiz oldular?+
6 Onlar ‘Yehova’dan yardım isteyelim’* demediler,
‘Bizi Mısır’dan çıkaran,+
Çölde bize yol gösteren,+
Bizi bozkırlar ve çukurlarla dolu topraklardan,
Kurak+ ve karanlık bir diyardan,
Kimsenin geçmediği ve yaşamadığı yerlerden geçiren Tanrı’dan yardım isteyelim’ demediler.
7 Sonra sizi, meyvesini ve güzel ürünlerini yemeniz için
Meyve bahçeleriyle dolu bir diyara getirdim.+
Ama siz gelip bu memleketi, Benim topraklarımı kirlettiniz,
Mülkümü iğrenç hale getirdiniz.+
8 Kâhinler ‘Yehova’dan yardım isteyelim’ demedi,+
Kanun’u* öğretenler Beni tanımadı,
Peygamberler Baal* adına peygamberlik yaptılar+
Ve işe yaramaz tanrıların peşinden gittiler.
10 Denizi geçip Kittim+ kıyılarına* gidin ve bakın.
Evet, Kedar’a+ da haberci gönderin ve iyice düşünün,
Böyle bir şey hiç olmuş mu bakın.
11 Kendi tanrıları yerine gerçek olmayan tanrıları tercih eden bir millet hiç olmuş mu?
Ama Benim halkım yüce Tanrısı yerine işe yaramayanları tercih etti.’+
12 Yehova şöyle diyor: ‘Siz gökler, bunu görüp hayretten donakalın,
Dehşetten tir tir titreyin.
13 Çünkü halkım iki kötü şey yaptı:
Hayat suyunun kaynağını, Beni bıraktı+
Ve kendine sarnıçlar,*
Su tutmayan çatlak sarnıçlar kazdı.’
14 ‘İsrail hizmetçi mi? Ya da efendisinin evinde doğmuş bir köle mi?
O halde neden tutsak alınıp götürüldü?
Ülkesini dehşet verici bir duruma düşürdüler.
Şehirlerini ateşe verdiler, orada oturan kimse kalmadı.
16 Nof*+ ve Tahpenes+ halkı senin tepeni didikliyor.
17 Tanrın Yehova yolda sana rehberlik ederken
O’nu bırakıp bütün bunları başına kendin getirmedin mi?+
18 Peki şimdi neden Mısır yolundan gitmek istiyorsun?+
Şihor’un* suyundan mı içeceksin?
Neden Asur yolundan gitmek istiyorsun?+
Irmağın* suyundan mı içeceksin?
19 Yaptığın kötülüklerden ders al,
Sadakatsizliğin seni terbiye etsin.
Tanrın Yehova’yı bırakmanın
Ne denli kötü ve acı bir şey olduğunu gör de anla.+
Benden hiç korkmadın’+ diyor Orduların* Hâkimi, Ulu Rab Yehova.
Fakat “Sana kulluk etmeyeceğim” dedin,
Her yüksek tepede ve gür yapraklı her ağacın altında+
21 Ben seni en iyi cins tohumdan, seçme kırmızı üzüm veren bir asma olarak dikmiştim.+
Nasıl oldu da gözlerimin önünde yabani bir asmanın yoz dallarına dönüştün?’+
22 ‘Çamaşır sodasıyla yıkasan ve bol bol kül suyu* kullansan bile
Suçun bir leke gibi gözümün önünde duracak’,+ Ulu Rab Yehova’nın sözü.
23 Nasıl oluyor da ‘Kendimi kirletmedim,
Baallerin peşinden gitmedim’ diyebiliyorsun?
Vadide izlediğin yola bak,
Yaptıklarını düşün.
Amaçsızca, oradan oraya hızla koşan,
Genç bir dişi deve gibisin.
24 Kızıştığında rüzgârı koklayan,
Çöle alışık bir yaban eşeğisin.
Çiftleşme zamanında kim onu tutabilir?
O dönem geldiğinde, onu arayanlar bulur,
Hiçbirinin yorulması gerekmez.
25 Dikkat et de koşarken yalınayak kalma,
Susuzluktan boğazın kurumasın.
Ama sen dedin ki, ‘Boşuna uğraşma!+
26 Hırsız yakalandığında nasıl utanırsa,
Kralları ve önderleriyle,
Kâhinleri ve peygamberleriyle birlikte
İsrail halkı da öyle utanç içinde.+
Bana ise yüzlerini değil, sırtlarını dönüyorlar.+
Ama başlarına felaket geldiğinde,
‘Gel bizi kurtar!’ diyecekler.+
28 Kendine yaptığın tanrıların hani nerede?+
Başına felaket geldiğinde, yapabiliyorlarsa onlar gelip seni kurtarsın,
Çünkü şehirlerin kadar çok tanrın var, ey Yahuda.+
29 ‘Neden Benden davacı oluyorsunuz?
Neden hepiniz Bana başkaldırdınız?’+ diyor Yehova.
Kendi kılıcınız, gözü dönmüş bir aslan gibi,
Kendi peygamberlerinizi yiyip yok etti.+
31 Siz, bu neslin insanları, Yehova’nın sözünü iyi düşünün.
Ben İsrail için bir çöl
Ya da kapkaranlık bir diyar gibi mi oldum?
Benim bu halkım neden ‘Biz dilediğimiz yere gideriz.
Artık Sana dönmeyeceğiz’ diyor?+
32 Bir kız süslerini,
Bir gelin göğsüne sardığı kuşağı unutabilir mi?
Oysa Kendi halkım Beni yıllar önce unuttu.+
33 Ey kadın, aşk peşinde koşmayı nasıl da beceriyorsun!
Kötü işlerde usta oldun.+
34 Eteklerin bile masum fakirlerin kanıyla lekelenmiş.+
Onları hırsızlık yapmak için senin evine girerken görmedim,
Yine de senin eteklerinde kanları var.+
35 Ama sen ‘Ben suçsuzum,
Tanrı’nın öfkesi mutlaka geçmiştir’ diyorsun.
İşte bu nedenle, ‘Ben günah işlemedim’ dediğin için
Seni cezalandıracağım.
36 Neden dengesiz* davranışlarını bu kadar hafife alıyorsun?
37 Oradan utanç içinde* çıkacaksın,+
Çünkü senin güvendiklerini Yehova reddetti,
Onların sana bir yardımı olmayacak.”
3 İnsanlar şöyle sorar: “Bir adam karısından ayrılırsa, kadın da onu bırakıp başka bir adamın karısı olursa, eski kocası bir daha ona dönebilir mi?”
Bu ülke tamamen kirlenmiş* durumda değil mi?+
Yehova şöyle diyor “Sen de sayısız sevgilinle fahişelik yaptın,+
Şimdi Bana dönebilir misin?
2 Başını kaldır da çıplak tepelere bak.
Sana tecavüz etmedikleri bir yer kaldı mı?
Çölde yaşayan bir göçebe* gibi,
Sen de yol kenarlarında oturup onları bekledin.
Diyarı fahişeliğinle ve kötülüğünle kirletip duruyorsun.+
4 Şimdiyse Bana ‘Baba’ diye seslenip şöyle diyorsun:
‘Sen gençliğimden beri benim dostumsun.+
5 Sonsuza dek kızgın mı kalacaksın?
Kinin hiç bitmeyecek mi?’
Böyle diyorsun,
Ama elinden gelen her kötülüğü yapmaya devam ediyorsun.”+
6 Kral Yoşiya’nın+ zamanında Yehova bana şunları dedi: “‘Sadakatsiz İsrail’in yaptığını gördün mü? Fahişelik yapmak için her yüksek dağa çıktı ve gür yapraklı her ağacın altına girdi.+ 7 Tüm bunları yapmasına rağmen ona hep “Bana dön” dedim+ ama dönmedi. Yahuda ise gözünü hain kız kardeşinden ayırmadı.+ 8 Bunun üzerine, sadakatsiz İsrail’e zina yaptığı için+ boşanma belgesi+ verip onu gönderdim. Ama hain kız kardeşi Yahuda yine de korkmadı, o da gidip fahişelik yaptı.+ 9 Yaptığı fahişeliği hafife aldı ve memleketi kirletip durdu, taşlarla ve ağaçlarla zina yaptı.+ 10 Tüm bunlara rağmen, hain kız kardeşi Yahuda Bana bütün yüreğiyle dönmedi, sadece dönüyormuş gibi yaptı’, Yehova’nın sözü.”
11 Sonra Yehova bana şunları da dedi: “Sadakatsiz İsrail, hain Yahuda’dan daha doğru* olduğunu gösterdi.+ 12 Git ve şu sözleri kuzeye duyur:+
‘Ey döneklik eden İsrail, Bana dön’ diyor Yehova.+ ‘Size öfkeyle bakmayacağım,+ çünkü Ben vefalıyım’, Yehova’nın sözü. ‘Sonsuza dek kızgın kalmayacağım. 13 Yeter ki suçunu kabul et, çünkü Tanrın Yehova’ya başkaldırdın. Gür yapraklı her ağacın altında kendini yabancılara* veriyor ve Benim sözümü dinlemiyorsun’ diyor Yehova.”
14 “Ey dönek oğullar, Bana dönün”, Yehova’nın sözü. “Çünkü sizi efendiniz* olarak sahiplenen yalnızca Benim. Şehirlerden ve kabilelerden sizi birer ikişer alıp Sion’a* getireceğim.+ 15 Ve size gönlüme göre çobanlar* vereceğim.+ Onlar sizi bilgi ve anlayışla besleyecek. 16 O günlerde memlekette çoğalıp verimli olacaksınız” diyor Yehova.+ “Artık kimse Yehova’nın Ahit Sandığı’ndan* bahsetmeyecek. Onu bir daha yüreğinden geçiren, hatırlayan, özleyen ya da yenisini yapan olmayacak. 17 O zaman Yeruşalim’e Yehova’nın tahtı denecek.+ Yehova’nın adını yüceltmek için bütün milletler Yeruşalim’e toplanacak.+ Onlar artık kötü yüreklerinin inadını sürdürmeyecekler.”
18 “O günlerde Yahuda halkıyla İsrail halkı yan yana yürüyecek.+ Onlar kuzeydeki topraklardan birlikte çıkıp, atalarınıza miras olarak verdiğim topraklara gelecek.+ 19 Geçmişte şöyle düşünmüştüm: ‘Seni oğlum saymak ve o güzel toprakları, tüm milletlerinkinden daha güzel olan o mirası sana vermek Beni ne kadar mutlu etti!’+ Ayrıca Bana ‘Baba’ diyeceğini, peşimden ayrılmayacağını sanmıştım. 20 ‘Oysa sen eşini* haince terk eden bir kadın gibi Bana ihanet ettin, ey İsrail,’+ Yehova’nın sözü.”
21 İsrail halkının ağlayış ve yakarış sesleri,
Çıplak tepelerde duyuluyor.
Çünkü onlar yoldan saptılar,
Tanrıları Yehova’yı unuttular.+
“İşte buradayız! Sana geldik,
Çünkü Sen bizim Tanrımızsın, ey Yehova.+
23 Tepelerdeki ve dağlardaki gürültülü kutlamalarla kendimizi kandırdık.+
İsrail’in kurtuluşu Tanrımız Yehova’da.+
24 Ama o rezil şey* atalarımızın emeğini,
Koyunlarını ve sığırlarını,
Kızlarını ve oğullarını,
Gençliğimizden beri yiyip yok etti.+
25 Utanç içinde yatalım
Ve rezillik üstümüzü örtsün,
Çünkü gençliğimizden bu yana,+
Biz de atalarımız da Tanrımız Yehova’ya karşı günah işledik,+
Tanrımız Yehova’nın sözünü dinlemedik.”
4 Yehova diyor ki:
“Geri dön ey İsrail.
Eğer Bana dönersen,
Eğer iğrenç putlarını gözümün önünden kaldırırsan,
Bir kaçak gibi oradan oraya dolaşmazsın.+
2 Ve eğer ‘Yehova’nın varlığı üzerine!’ diye yemin ederken,
Dürüst, adil ve doğru davranırsan,
Milletler O’ndan nimetler alır
Ve O’nunla övünürler.”+
3 Çünkü Yehova, Yahuda ve Yeruşalim halkına şöyle diyor:
“Ekilebilir araziyi sürün
Ve tohumunuzu dikenler arasına ekmeyin.+
4 Ey Yahuda halkı ve Yeruşalim’de yaşayanlar,
Yehova’yı memnun etmek için kendinizi arındırın,*
Yoksa kötülükleriniz yüzünden öfkem alevlenir
Ve kimsenin söndüremeyeceği bir ateş olur.”+
5 Yahuda’da anlatın ve Yeruşalim’de bildirin.
Bağırın, ülkenin her yerinde boru* çalın.+
Haykırarak şöyle deyin:
“Toplanalım ve surlu şehirlere kaçalım.+
6 Sion’a doğru bir işaret sancağı dikin.
Öylece durmayın, bir yere sığının”,
Çünkü Ben kuzeyden bir felaket,+ evet büyük bir yıkım getiriyorum.
Senin topraklarını korkunç bir hale getirmek için yerinden ayrıldı.
Şehirlerin yıkılıp harabe olacak, içlerinde oturan kalmayacak.+
Göğsünüze vura vura ağlayın ve ağıt yakın,
Çünkü Yehova alev alev yanan öfkesini üzerimizden çekmedi.
Kâhinler dehşete düşecek,
Peygamberler hayretler içinde kalacak.”+
10 O zaman “Ah Ulu Rab Yehova!” dedim, “Düşman boğazımıza kılıç dayamışken, Sen ‘Barış gelecek’ diyerek+ bu halkı ve Yeruşalim’i kesinlikle kandırdın.”+
11 O zaman bu halka ve Yeruşalim’e şöyle denecek:
“Çölün çıplak tepelerinden halkıma* doğru kavurucu bir rüzgâr esecek,
Bu rüzgâr harman* savurmak için,
Tahılı temizlemek için esmeyecek.
12 Tüm şiddetiyle esen bu rüzgâr oralardan Benim emrimle geliyor.
Şimdi Ben halkıma hükümlerimi bildireceğim.
Atları kartallardan daha hızlı.+
Vay halimize, mahvolduk biz!
14 Ey Yeruşalim, kurtulabilmek için yüreğini kötülükten arındır.+
Kötü düşünceler beslemeye daha ne kadar devam edeceksin?
15 Çünkü bir ses, Dan’la ilgili bir haber bildiriyor+
Ve Efraim dağlarında olacak felaketi duyuruyor.
16 Bu haberi milletlere duyurun,
Yeruşalim’e ilan edin.”
“Gözcüler* uzak bir ülkeden geliyorlar,
Yahuda şehirlerine karşı savaş naraları atacaklar.
17 Tarlada nöbet tutanlar gibiler, Yeruşalim’i her taraftan kuşatıyorlar,+
Çünkü o şehir Bana başkaldırdı”,+ Yehova’nın sözü.
18 “Kendi tuttuğun yolun, yaptığın işlerin karşılığını alacaksın.+
Başına gelecek felaket ne kadar acı,
Yüreğinin içine kadar işliyor.”
19 Ah içim yanıyor, içim yanıyor!*
Yüreğim kan ağlıyor.
Kalbim küt küt atıyor.
20 Felaket üzerine felaket haberi veriliyor,
Tüm ülke yerle bir edildi.
Çadırlarım ansızın yok edildi,
Çadır bezlerim bir anda mahvoldu.+
22 “Halkım aptal gibi davranıyor.+
Beni umursamıyor.
Akılsız oğullar, onlarda anlayıştan eser yok.
Akılları ancak kötülüğe çalışır,
İyilik nedir bilmezler.”
23 Ülkelerine baktım, ıssız ve boştu.+
Göğe baktım, artık ışıkları yoktu.+
Bütün bunlar Yehova’nın işi,
Hepsi O’nun alev alev yanan öfkesi nedeniyle oldu.
Çünkü Ben söyledim, Ben karar verdim,
Fikrimi değiştirmeyeceğim, kararımdan dönmeyeceğim.+
Çalılıklara giriyor,
Kayalıklara tırmanıyorlar.+
Her bir şehir terk edildi,
İçinde yaşayan kalmadı.”
30 İşte harap edildin, şimdi ne yapacaksın?
Kırmızılar giymeye,
Altın takılarla süslenmeye,
Sürme çekerek gözlerini iri göstermeye alışmıştın.
Ama güzelleşmek için yaptıkların boşuna,+
Çünkü senin için yanıp tutuşanlar şimdi seni reddediyor,
Canını almaya çalışıyorlar.+
31 Hasta kadının iniltisi,
İlk doğumunu yapan kadının feryadı gibi bir ses duydum,
Bu ses, nefesi kesilen Sion’un sesi.
Bu kız ellerini açmış,+
“Vay halime, bu katiller yüzünden canımdan bezdim!” diye feryat ediyor.
5 Yeruşalim sokaklarını dolanın.
Gözünüzü dört açıp etrafa bakın.
Eğer bulursanız,
Ben de bu şehri bağışlarım.
3 Ey Yehova, gözlerin sadık olanları aramıyor mu?+
Onları vurdun ama bana mısın demediler.
Onları harap ettin ama yola gelmediler.+
4 Bense kendi kendime “Belli ki bunlar cahil insanlar” dedim.
“Akılsızlık ediyorlar, çünkü Yehova’nın yolunu,
Tanrılarının kanununu bilmiyorlar.
5 Gidip önde gelenlerle konuşayım,
Yehova’nın yolunu, Tanrılarının kanununu,+
Onlar mutlaka biliyordur” dedim.
“Ne var ki, onların hepsi boyunduruğu kırmış,
Dizginleri koparmışlardı.”
6 İşte bu yüzden ormandaki aslan onlara saldırıyor,
Bozkırdaki kurt onları perişan ediyor,
Şehirlerinin dışında pusuda bekleyen leopar,
Oradan çıkanı paramparça ediyor.
Çünkü onların suçu çok,
Sadakatsizlikleri de sayısız.+
7 Bu yaptıklarını nasıl bağışlarım?
Oğulların Beni terk etti,
Gerçek olmayan tanrıların adıyla yemin ediyorlar.+
Ben onların ihtiyaçlarıyla ilgilendim,
Onlarsa durmadan zina yaptı
Ve akın akın bir fahişenin evine gittiler.
9 “Bütün bunların hesabını sormaz mıyım?” diyor Yehova.
“Böyle bir milletten öç almaz mıyım?”+
Taze dallarını koparıp atın,
Çünkü onlar Yehova’ya ait değil.
11 İsrail halkı ve Yahuda halkı
Bana tam anlamıyla ihanet etti” diyor Yehova.+
12 “Beni, Yehova’yı inkâr ettiler.
Asla belaya uğramayız,
Ne kılıç ne de kıtlık görürüz’ diyorlar.+
13 Peygamberler boş laf ediyor,
Tanrı’nın sözü onların yüreğinde değil.
Onlar da sözleri gibi bir hiç olacak!”
14 İşte bu nedenle Orduların Hâkimi Yehova Tanrı şöyle diyor:
“Mademki bu adamlar böyle söylüyor,
Ben de sözümü senin* ağzında ateş,+
Bu halkı da odun haline getiriyorum,
Ateş onları yakıp yok edecek.”+
Uzun zamandan beri var olan,
Çok eski bir milleti,
Dilini bilmediğin,
Ne konuştuğunu anlamadığın bir ulusu.+
16 Onların hepsi birer savaşçı,
Ok kılıfları açık birer mezar gibi.
17 Onlar senin hasadını, ekmeğini yiyip bitirecekler.+
Oğullarını, kızlarını öldürecekler.
Koyunlarını, sığırlarını silip süpürecekler.
Asmalarını, incir ağaçlarını talan edecekler.
Güvendiğin surlu şehirlerini kılıçla yok edecekler.”
18 “Ama o günler geldiğinde bile sizi tamamen yok etmeyeceğim” diyor Yehova.+ 19 “‘Tanrımız Yehova bütün bunları bize neden yaptı?’ diye sorduklarında sen onlara şöyle diyeceksin: ‘Tanrınızı bırakıp kendi ülkenizde yabancı bir tanrıya kulluk ettiniz, bu yüzden sizin olmayan bir ülkede yabancılara kulluk edeceksiniz.’”+
20 Yakup’un soyuna şunu bildirin,
Yahuda’da şunu ilan edin:
21 “Anlayıştan yoksun ve akılsız halk,+ dinle:
22 ‘Benden korkmuyor musunuz?’ Yehova’nın sözü.
‘Benim karşımda titremeniz gerekmez mi?
Denize kumlarla sınır çeken,
Öteye geçmemesi için kalıcı bir yasa koyan Benim.
Denizin dalgaları kabarsa da bu sınırı aşamazlar,
Gürleseler de üstünden geçemezler.+
23 Ne var ki, bu halkın yüreği inatçı ve isyankâr.
Beni bırakmış kendi bildikleri yolda yürüyorlar.+
24 Onlar hiç şöyle düşünmüyor:
“Mevsiminde yağmuru,
Sonbahar ve ilkbahar yağmurlarını yağdıran,
Hasat için belirlediği haftaları bizim yararımıza koruyan+
Tanrımız Yehova’dan korkalım.”
26 Çünkü halkımın içinde kötü insanlar var.
Onlar pusuya yatan kuş avcıları gibi avlarını dikkatle gözetliyor.
Ölüm tuzağı kuruyorlar.
İnsan avlıyorlar.
Bu sayede güçlendiler ve zengin oldular.
28 Yağ bağladılar, ciltleri parlıyor.
İyice kötülüğe batmışlar.
Kendi işleri yolunda gitsin diye,
Yetimin davasına bakmıyorlar,+
Yoksulu adaletten mahrum bırakıyorlar.’”+
29 “Bütün bunların hesabını sormaz mıyım?” diyor Yehova,
“Böyle bir milletten öç almaz mıyım?
30 Ülkede dehşet verici, korkunç bir şey yaşanıyor:
Ve Benim halkım bundan hoşlanıyor.+
Peki son geldiğinde ne yapacaksınız?”
6 Ey Benyaminoğulları, Yeruşalim’den kaçın, bir yere sığının.
Beyt-hakkerem’de ateşle işaret verin!
Çünkü kuzeyden bir felaket, büyük bir yıkım beliriyor.+
2 Sion güzel ve narin bir kadını andırıyor.+
3 Çobanlar sürüleriyle gelecek
Ve çadırlarını onun çevresinde kuracaklar,+
Her biri sürüsünü otlatacak.+
“Vay halimize, çünkü gün batıyor,
Akşamın gölgeleri gitgide uzuyor!”
6 Çünkü Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor:
“Ağaç kesip Yeruşalim’e karşı kuşatma rampası kurun.+
O hesap vermesi gereken bir şehir,
İçinde zorbalıktan başka bir şey yok.+
7 Nasıl sarnıç bir soğuk su kaynağıysa,
O şehir de kötülük kaynağı.
Şiddet ve yıkım sesleri oradan eksik olmuyor,+
Gözümün önünde hep hastalık ve felaket var.
8 Uyarıma kulak ver, ey Yeruşalim.
9 Orduların Hâkimi Yehova diyor ki,
“İsrail’den geriye kalanların hepsi,
Asmada kalan son üzümler toplanır gibi toplanacak.
Üzüm toplayan biri gibi, elini tekrar asma dallarına uzat.”
10 “Kimlerle konuşayım, kimleri uyarayım?
Söylediklerimi kim dinleyecek?
Yehova’nın sözü onlar için hor görülecek bir şey oldu,+
Ondan hiç zevk almıyorlar.
“Sokaktaki çocuğa da,
Bir araya gelmiş delikanlılara da öfkemi bildir.+
Hepsi; adam ve karısı da,
İhtiyar ve ömrünün sonuna gelmiş olan da yakalanacak.+
12 Evleri de, tarlaları da, karıları da başkalarına verilecek.+
Çünkü elimi ülke halkına karşı kaldıracağım”, Yehova’nın sözü.
13 “Çünkü gencinden yaşlısına hepsi haksız kazanç elde ediyor,+
Peygamberinden kâhinine hepsi sahtekârlık yapıyor.+
14 Barış olmadığı halde,
‘Barış var! Barış var!’ diyerek,+
Halkımın yarasını* üstünkörü iyileştirmeye çalışıyorlar.
15 Yaptıkları iğrençliklerden utanç duyuyorlar mı?
Hayır, hiç utanmıyorlar!
Hatta utanmak nedir bilmiyorlar bile!+
Bu yüzden, yere yığılmış olanların arasına onlar da düşecek.
Onları cezalandırdığımda tökezleyecekler” diyor Yehova.
16 Yehova şöyle söylüyor:
“Kavşaklarda durup bakın.
Ama onlar “O yolda yürümeyeceğiz” diyorlar.+
17 “Ben ‘Boru sesine kulak verin!’+ diyen gözcüler atadım”,+
Ama onlar “Kulak vermeyeceğiz” dediler.+
18 “Bu yüzden dinleyin ey milletler!
Ey halk, onların başına neler geleceğini sen de öğren.
19 Ey dünyadaki bütün halklar dinleyin!
Bu halkın başına bir felaket getiriyorum,+
Böylece kötü düşüncelerinin sonucunu görecekler,
Çünkü söylediklerime kulak vermediler,
Kanunumu* da reddettiler.”
21 Bu nedenle Yehova
“Bu halkın yoluna taşlar koyuyorum” diyor,
“Onlara takılıp tökezleyecekler,
Babalar da oğullar da,
Komşu da arkadaşı da.
Ve hep birlikte yok olacaklar.”+
22 Yehova şöyle söylüyor:
“Bakın, kuzey ülkesinden bir halk geliyor,
Dünyanın en uzak yerlerinden büyük bir millet ayağa kalkıyor.+
23 Yayı ve mızrağı ellerine alacaklar.
Onlar zalim bir millet, kimseye acımayacaklar.
Sesleri deniz gibi gürleyecek.
Atlarına binmişler,+
Tek vücut olmuş, sana karşı savaş düzeni alıyorlar, ey Sion.”
24 Bu haberi aldık,
Elimiz ayağımız tutmaz oldu,+
Bizi keder sardı,
Doğuran kadın gibi acılar içindeyiz.+
Onları dikkatle izle ve tuttukları yolları incele.
Tunç* gibi, demir gibi sertler,
Yoldan tamamen sapmışlar.
29 Körükler sıcaktan alev alıyor.
Ama onların ateşinden geriye yalnızca kurşun kalıyor.
7 Yehova’dan Yeremya’ya gelen söz: 2 “Yehova’nın mabedinin kapısında durup şu sözü duyur: ‘Ey Yahuda halkı, ey siz Yehova’nın önünde eğilmek için bu kapılardan girenler, hepiniz Yehova’nın sözüne kulak verin. 3 Göklerin* Hâkimi, İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: “Yolunuzu ve davranışlarınızı düzeltin ki burada yaşamanıza izin vereyim.+ 4 Aldatıcı sözlere güvenip ‘Bu Yehova’nın mabedi, Yehova’nın mabedi, Yehova’nın mabedi!’ demeyin.+ 5 Yolunuzu ve davranışlarınızı gerçekten düzeltir; iki komşu arasında gerçekten adaleti sağlar;+ 6 aranızda yaşayan yabancıyı, yetimi ve dulu ezmez;+ burada masum kanı dökmez ve başka tanrıların peşinden gidip başınıza bela getirmezseniz+ 7 Ben de sizin burada, atalarınıza verdiğim bu topraklarda sonsuza dek* yaşamanıza izin veririm.”’”
8 “Ama siz aldatıcı sözlere güveniyorsunuz,+ oysa onların size kesinlikle hiçbir yararı olmayacak. 9 Siz hırsızlık yapıyor,+ adam öldürüyor, zina yapıyor, yalan yere yemin ediyor,+ Baal’e kurban* sunuyor+ ve daha önce tanımadığınız ilahların peşinden gidiyorsunuz. 10 Bütün bu iğrençlikleri yaptığınız halde, nasıl oluyor da adımı taşıyan bu eve gelip huzurumda duruyor ve ‘Kurtulacağız’ diyorsunuz? 11 Adımı taşıyan bu evi artık soyguncu yuvası olarak mı görüyorsunuz?+ Tüm yaptıklarınızın farkındayım” Yehova’nın sözü.
12 “‘Şimdi kalkıp adımı verdiğim ilk yere,+ Şilo’daki+ kutsal mekânıma gidin de, halkım İsrail’in kötülüğü yüzünden oraya ne yaptığımı görün.+ 13 Buna rağmen siz bütün bunları yapmayı sürdürdünüz’ diyor Yehova. ‘Size tekrar tekrar söylediysem de* dinlemediniz.+ Size seslenip durduğum halde karşılık vermediniz.+ 14 Ben de, adımı taşıyan,+ güvendiğiniz bu mabede,+ size ve atalarınıza verdiğim bu yere, Şilo’ya yaptığımın aynısını yapacağım.+ 15 Kardeşlerinize, bütün Efraim soyuna yaptığım gibi, sizi de gözümün önünden kovacağım.’+
16 Sana gelince, bu halk için dua etme, onlar için yalvarıp yakarma,+ çünkü seni dinlemeyeceğim.+ 17 Yahuda şehirlerinde ve Yeruşalim sokaklarında neler yaptıklarını görmüyor musun? 18 Oğullar odun topluyor, babalar ateşi yakıyor, anneler Gökler Kraliçesi’ne* pide sunmak için hamuru yoğuruyor.+ Beni öfkelendirmek için başka tanrılar onuruna içecek sunusu* döküyorlar.+ 19 ‘Peki ama zarar verdikleri* Ben miyim?’ Yehova’nın sözü. ‘Asıl kendilerine zarar verip utanç verici duruma düşmüyorlar mı?’+ 20 İşte bu yüzden Ulu Rab Yehova şöyle diyor: ‘Bakın! Öfkemi ve gazabımı bu ülkenin, insanların, hayvanların, kırdaki ağaçların ve toprağın ürünü üzerine yağdıracağım.+ Öfkem sönmeyecek bir ateş olacak.’+
21 Göklerin Hâkimi, İsrail’in Tanrısı Yehova diyor ki, ‘Hadi, yakılan sunularınızı diğer kurbanlarınıza ekleyin ve eti kendiniz yiyin.+ 22 Çünkü atalarınızı Mısır’dan çıkardığım gün, yakılan sunular ve kurbanlar hakkında onlarla konuşmadım, bu konuda bir emir de vermedim.+ 23 Ama onlara şu emri verdim: “Sözümü dinleyin, o zaman Ben sizin Tanrınız olacağım, siz de Benim halkım olacaksınız.+ Size emrettiğim yolda yürüyün, o zaman işiniz iyi gidecek.”’+ 24 Ama dinlemediler ve kulak asmadılar,+ bunun yerine kendi kararlarına göre hareket edip kötü yüreklerinin inadını sürdürdüler+ ve ileri değil geri gittiler. 25 Atalarınızın Mısır’dan çıktığı günden bugüne dek hep böyle oldu.+ Bu yüzden size bütün peygamber kullarımı gönderdim. Onları size her gün, tekrar tekrar gönderdim.+ 26 Ama kimse Beni dinlemek istemedi, kimse kulak asmadı.+ Bunun yerine dik başlılık ettiler ve atalarından daha büyük kötülükler yaptılar!
27 Bütün bu sözleri onlara söyleyeceksin+ ama dinlemeyecekler, onlara sesleneceksin ama karşılık vermeyecekler. 28 Onlara şöyle diyeceksin: ‘Bu millet, Tanrısı Yehova’nın sözünü dinlemeyen, terbiyeyi kabul etmeyen bir halk. Sadakat kalmamış, ağza bile alınmaz olmuş.’+
29 Kesilmemiş saçını* kesip at ve çıplak tepeler üzerinde ağıt yak, çünkü Yehova Kendisini öfkelendiren bu nesli reddetti, onu terk edecek. 30 ‘Yahuda halkı gözümde kötü olanı yaptı’ diyor Yehova. ‘Adımı taşıyan evi kirletmek için oraya iğrenç putlarını koydular.+ 31 Oğullarını ve kızlarını ateşte yakmak+ için Hinnomoğlu Vadisi’ndeki+ Tofet’te yüksek yerler* yaptılar. Ben böyle bir şey emretmedim, aklımdan* bile geçirmedim.’+
32 Yehova şöyle diyor: ‘Bu nedenle, öyle günler geliyor ki, artık oraya Tofet ya da Hinnomoğlu Vadisi değil, Katliam Vadisi denecek. Hiç yer kalmayıncaya kadar Tofet’te ölü gömecekler.+ 33 Bu halkın cesetleri göklerin kuşlarına, yerin hayvanlarına yiyecek olacak ve onları korkutup kaçıran kimse olmayacak.+ 34 Ben Yahuda şehirlerindeki ve Yeruşalim sokaklarındaki neşe ve sevinç sesini, gelin ve damat sesini keseceğim+ çünkü ülke harabeye dönecek.’”+
8 Yehova diyor ki, “O zaman Yahuda krallarının ve önderlerinin kemikleri, kâhinlerin kemikleri, peygamberlerin kemikleri ve Yeruşalim halkının kemikleri mezarlarından çıkarılacak. 2 Onları, sevip tapındıkları, peşinden gittikleri, başvurdukları ve önünde eğildikleri güneşin, ayın ve gökteki tüm yıldızların* önüne serecekler.+ Bu kemikler toplanmayacak ve gömülmeyecek, toprağın üzerinde gübre olacaklar.”+
3 “Bu kötü milletten hayatta kalanlar, onları dağıttığım yerlerde yaşamaktansa ölümü yeğleyecek”, Orduların Hâkimi Yehova’nın sözü.
4 “Ve sen onlara şöyle diyeceksin: ‘Yehova diyor ki,
“İnsan düşünce kalkmaz mı?
Biri geri dönünce öbürü de dönmez mi?
5 Neden bu Yeruşalim halkı sadakatsizlikten vazgeçmiyor?
Yalana sımsıkı sarılmış,
Geri dönmeyi reddediyorlar.+
6 Ben kulak verip dinledim, ama doğruyu söylemiyorlardı.
Biri bile yaptığı kötülükten tövbe etmiyor ya da ‘Ben ne yaptım!’ demiyordu.+
Savaşa dört nala koşan bir at gibi, herkes dönüp dolaşıp yine çoğunluğun gittiği yola koşuyor.
7 Göklerdeki leylek bile mevsimini iyi bilir,
Benim halkım ise gün gelip Yehova’nın onları yargılayacağını anlamaz.”’+
8 ‘Yazıcıların* yalancı kalemi+ yalanı iş edinmişken,
Siz nasıl oluyor da “Biz hikmetliyiz,* Yehova’nın kanunu* bizde” diyebiliyorsunuz?
Dehşete düşecek ve kıskıvrak yakalanacaklar.
Yehova’nın sözünü reddettiler,
Onlarda hikmet ne arar?
Çünkü gencinden yaşlısına hepsi haksız kazanç elde ediyor,+
Peygamberinden kâhinine hepsi sahtekârlık yapıyor.+
12 Yaptıkları iğrençliklerden utanç duyuyorlar mı?
Hayır, hiç utanmıyorlar!
Hatta utanmak nedir bilmiyorlar bile!+
Bu yüzden, yere yığılmış olanların arasına onlar da düşecek.
Onları cezalandırdığımda tökezleyecekler’+ diyor Yehova.
13 Yehova şunları söylüyor: ‘Onları toplayıp yok edeceğim.
Asmada üzüm, incir ağacında incir kalmayacak ve yaprakları da kuruyacak.
Onlara verdiklerim ellerinden kayıp gidecek.’”
14 “Neden burada oturuyoruz?
Toplanıp surlu şehirlere girelim,+ oralarda ölelim.
Çünkü Tanrımız Yehova bizi yok edecek,
Bize içmemiz için zehirli su verdi,+
Çünkü Yehova’ya karşı günah işledik.
16 Düşman atlarının soluması Dan topraklarından işitiliyor.
Aygırlarının kişnemesi bütün ülkeyi titretiyor.
Memlekete giriyor,
İçindeki her şeyi,
Şehri de halkını da yiyip yutuyorlar.”
17 “Aranıza yılanlar,
Büyünün işlemediği zehirli yılanlar gönderiyorum,
Sizi sokacaklar, kaçamayacaksınız” diyor Yehova.
18 Kederime çare yok,
Yüreğim acı içinde.
19 Uzak bir memleketten halkımın feryadı duyuluyor:
“Yehova Sion’da değil mi?
Kral orada değil mi?”
“Oyma putlarıyla, değersiz yabancı tanrılarıyla,
Beni neden öfkelendirdiler?”
20 “Hasat zamanı geçti, yaz sona erdi,
Ama bizi kurtaran olmadı!”
22 Gilead’da hiç merhem yok mu?+
Orada hiç hekim yok mu?+
Neden kimse halkımı iyileştirmedi?+
O zaman, öldürülen halkım için
Gece gündüz ağlardım.
2 Keşke yolcular gibi çölde konaklayacak bir yerim olsaydı!
“Kötülükten kötülüğe koşuyor,
Bana hiç aldırış etmiyorlar”+ Yehova’nın sözü.
4 “Herkes komşusuna karşı tetikte olsun,
Kardeşinize bile güvenmeyin.
5 Herkes komşusunu aldatıyor,
Doğruyu söyleyen kalmamış.
Dillerine yalan söylemeyi öğretmişler.+
Kötü işler yapmaktan yorgun düşüyorlar.
6 Sen bu hilekârlığın ortasında oturuyorsun.
Hilekârlıklarıyla Beni tanımayı reddettiler” Yehova’nın sözü.
Halkıma başka nasıl davranayım?
8 Dilleri aldatıcı sözler söyleyen öldürücü bir ok.
Komşularıyla dost gibi konuşuyor,
Ama içlerinden pusu kuruyorlar.”
9 “Bütün bunların hesabını sormaz mıyım?” Yehova’nın sözü.
“Böyle bir milletten öç almaz mıyım?+
10 Dağlar için ağlayıp yas tutacağım
Ve bozkırdaki otlaklar için ağıt yakacağım,
Çünkü öylesine yanıp kül oldular ki oralardan hiçbir insan geçmiyor,
Sürülerin sesi de duyulmaz oldu.
Göklerin kuşları ve yerin hayvanları kaçıp gitti.+
11 Ben Yeruşalim’i taş yığını+ ve çakal yuvası haline getireceğim,+
Yahuda şehirlerini harabeye çevireceğim, içlerinde kimse oturmayacak.+
12 Kim bu olanları anlayabilecek kadar hikmetli?
Evet, olanları başkalarına anlatabilsin diye Yehova’nın konuştuğu adam kim?
Ülke neden mahvoldu?
Neden kimsenin geçmediği, kavrulmuş bir çöle döndü?”
13 Sonra Yehova şöyle cevap verdi: “Çünkü kendilerine verdiğim kanunu* bıraktılar, ona göre davranmadılar ve sözümü dinlemediler. 14 Bunun yerine inatla kendi yüreklerinin sesini dinlediler,+ atalarının onlara öğrettiği gibi Baal putlarının peşinden gittiler.+ 15 Bu yüzden İsrail’in Tanrısı, Göklerin Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Bakın, Ben bu halka pelinotu* yediriyorum ve onlara zehirli su da içireceğim.+ 16 Onları, kendilerinin de atalarının da tanımadığı milletler arasına dağıtacağım+ ve hepsini yok edinceye kadar peşlerine kılıç salacağım.’+
17 Göklerin Hâkimi Yehova diyor ki,
‘Akıllıca hareket edin,
Ağıt yakan kadınları çağırın,+
Bu işte becerikli kadınlara haber gönderin de gelsinler,
18 Acele etsinler, bizim için ağıt yaksınlar.
Gözlerimizden yaşlar boşalsın,
Kirpiklerimizden damla damla yaşlar aksın.+
19 Çünkü Sion’dan şu ağıt duyuluyor:+
“Nasıl da mahvettiler bizi!
Ne büyük utanç içindeyiz!
Çünkü topraklarımızı terk etmek zorunda kaldık
Ve evlerimizi yerle bir ettiler.”+
20 Ey kadınlar, Yehova’nın sözünü dinleyin,
O’nun ağzından çıkan söze kulaklarınızı açın.
Kızlarınıza bu ağıtı,
Birbirinize bu acıklı ezgiyi öğretin.+
21 Çünkü ölüm, sokaklardan çocukları,
Meydanlardan delikanlıları alıp götürmek için+
Pencerelerimize tırmanıp içeri sızdı,
Kalelerimize girdi.’
22 Onlara de ki, ‘Yehova şöyle söylüyor:
“İnsan cesetleri gübre gibi,
Orakçının biçip ardında bıraktığı sıra sıra ekinler gibi
Toprağın üzerine serilecek
Ve onları toplayan olmayacak.”’”+
23 Yehova şöyle diyor:
24 “Ancak övünen, Benim hakkımda bilgi ve anlayış sahibi olmakla,+
Dünyaya vefa,* adalet ve doğrulukla davranan Tanrı’nın,
Ben Yehova olduğumu bilmekle övünsün,+
Çünkü Ben bunlardan hoşlanırım”+ Yehova’nın sözü.
25 Yehova diyor ki, “Sünnet edildiği halde aslında sünnetsiz olan herkesten hesap soracağım günler işte geliyor!+ 26 Mısır’dan,+ Yahuda’dan,+ Edom’dan,+ Ammonlulardan,+ Moab’dan+ ve şakaklarındaki saçları kesen* tüm çöl halkından hesap soracağım.+ Çünkü bütün bu milletlerin ve İsrail’in yüreği sünnetsiz.”*+
10 Yehova’nın senin aleyhinde söylediği sözleri dinle, ey İsrail. 2 Yehova diyor ki,
“Milletlerin âdetlerini benimsemeyin,+
Gökteki işaretleri görünce korkuya kapılmayın,
Çünkü bunları görünce milletler korkuya kapılır.+
3 Halkların âdetleri boştur.
Ormandan ağaç keserler
Ve zanaat ustası ona aletle şekil verir.+
5 Bu putlar salatalık bostanındaki korkuluk gibidir, konuşamazlar.+
Onları bir başkası taşır, çünkü yürüyemezler.+
Onlardan korkmayın, çünkü size zarar veremezler,
Bir iyilikleri de dokunmaz.”+
6 Ey Yehova, Senin gibisi yok.+
Sen yücesin, ismin de kudretli ve yüce.
7 Ey milletlerin Kralı,+ Senden kim korkmaz!
Çünkü Sen buna layıksın,
Milletlerin bütün bilgeleri arasında
Ve bütün krallıklarında Senin gibisi yok.+
8 Hepsi hem akılsız hem de budala.+
Bir ağaç parçasının vereceği akıl boştur.+
9 Tarşiş’ten+ gümüş levhalar, Ufaz’dan altın getirilir,
Zanaat ustası ve metal işçisi onları elleriyle işler.
Üzerlerine mavi iplikten, erguvani* yünden giysi geçirilir.
Hepsi de usta elinden çıkar.
10 Oysa Yehova gerçek Tanrı’dır.
Yaşayan Tanrı’dır+ ve sonsuza dek Kral’dır.+
Öfkesinden yeryüzü sarsılacak+
Ve gazabına hiçbir millet dayanamayacak.
12 Gücüyle yeryüzünü yapan,
Hikmetiyle verimli toprağı güçlendiren,+
Anlayışıyla gökleri geren O’dur.+
14 Herkes akılsızca ve bilgisizce davranıyor.
Her metal işçisi yaptığı oyma put yüzünden utanç duyacak,+
Çünkü döküm heykeller bir aldatmaca,
Hesap günü geldiğinde yok olacaklar.
İsrail O’nun mülkü, değneğidir.*+
O’nun ismi Göklerin Hâkimi Yehova’dır.+
18 Çünkü Yehova diyor ki,
“İşte, bu defa o topraklarda yaşayanları fırlatıp atıyorum,+
Onları sıkıntıya sokacağım.”
19 Aldığım darbeden* ötürü vay halime!+
Yaram şifa bulmaz.
Dedim ki, “Bu benim hastalığım, ona dayanmalıyım.
20 Çadırım yerle bir edildi, bütün ipleri koptu.+
Evlatlarım beni terk etti, artık yoklar.+
Çadırımı gerecek, çadır bezimi kaldıracak kimse yok.
Bu yüzden anlayışla davranmadılar
Ve tüm sürüleri dağıldı.”+
22 Dinle! Bir haber var! Geliyor!
Kuzey ülkesinden büyük bir gürültü duyuluyor,+
Yahuda şehirlerini ıssız topraklara çevirecek,
Orayı çakal yuvası haline getirecek.+
23 Ey Yehova, biliyorum ki, kendi yolunu belirlemek insana düşmez.
İnsan kendi adımlarına yön veremez.+
Çünkü Yakup’u yiyip yuttular,+
Evet onu yiyip yuttular, neredeyse tamamen yok ettiler+
Ve onun yurdunu ıssız bıraktılar.+
11 Yeremya’ya Yehova’dan şu söz geldi: 2 “Ey bütün halk, sizinle yaptığım ahitteki* sözleri dinleyin!
Sen,* Yahuda halkına ve Yeruşalim’de oturanlara o sözleri söyle 3 ve onlara de ki, ‘İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: “Bu ahitteki sözlere uymayan lanetli olsun.+ 4 Ben bu emirleri atalarınıza, onları Mısır’dan, o demir fırınından çıkardığım+ gün vermiştim.+ Şöyle demiştim: ‘Sözümü dinleyin, size emrettiğim her şeyi yapın, o zaman siz Benim halkım olacaksınız, Ben de sizin Tanrınız olacağım.+ 5 Böylece atalarınıza süt ve bal akan toprakları vermek için ettiğim yemini tutacağım,+ tıpkı bugün olduğu gibi.’”’”
Bunun üzerine ben “Amin, ey Yehova” diye karşılık verdim.
6 Sonra Yehova bana şunları söyledi: “Yahuda şehirlerinde ve Yeruşalim sokaklarında şu sözlerin hepsini duyur: ‘Bu ahitteki emirleri dinleyin ve onları yerine getirin. 7 Çünkü atalarınızı Mısır’dan çıkardığım günden bugüne dek defalarca* onlara tembihte bulundum, onları “Sözümü dinleyin” diye uyardım.+ 8 Ama dinlemediler ve önemsemediler, tersine her biri inatla kendi kötü yüreğinin sesini dinledi.+ Bu yüzden Ben de uymalarını emrettiğim, ama uymayı reddettikleri bu ahitteki tüm cezaları başlarına getirdim.’”
9 Sonra Yehova bana dedi ki, “Yahuda halkının ve Yeruşalim’de yaşayanların arasında hainlik tasarlayanlar var. 10 Onlar, sözümü dinlemek istemeyen atalarının işlediği suçlara geri döndüler.+ Ataları gibi başka tanrıların peşinden gidip onlara kulluk ettiler.+ İsrail ve Yahuda halkı atalarıyla yaptığım ahdi bozdu.+ 11 Bu yüzden Yehova diyor ki, ‘Başlarına kaçamayacakları bir felaket getiriyorum.+ Beni yardıma çağıracaklar ama onları dinlemeyeceğim.+ 12 O zaman Yahuda şehirleri ve Yeruşalim halkı gidip kurban* sundukları tanrılardan yardım isteyecekler,+ ama başlarına felaket geldiğinde bu ilahlar onları kesinlikle kurtaramayacak. 13 Şehirlerin kadar çok tanrın var, ey Yahuda. Yeruşalim’de kaç sokağın varsa şu rezil şey* için kurduğun o kadar çok sunak var. Bu sunakların üzerinde Baal’e kurban sunuyorsun.’+
14 Sana gelince, bu halk için dua etme. Onlar için Bana yalvarıp yakarma,+ çünkü başlarına felaket geldiğinde Bana feryat edecekler ama dinlemeyeceğim.
15 Mademki aralarından bu kadar çok kişi kötülüğün peşinde,
O halde sevgili halkımın Benim evimde olmaya ne hakkı var?
Başına* gelecek felaketi, sunduğun kurban etiyle savuşturabilecek misin?
O zaman sevinçten coşabilecek misin?
16 Bir zamanlar Yehova sana ‘Meyvesi iyi, yemyeşil, güzel zeytin ağacı’ derdi.
Ama O büyük bir gürültüyle bu ağacı tutuşturdu
Ve onun dallarını kırdılar.
17 Seni toprağa diken+ Göklerin Hâkimi Yehova, İsrail ve Yahuda’nın yaptığı kötülükten dolayı senin başına felaket geleceğini söyledi, çünkü Baal’e kurbanlar sunarak Beni öfkelendirdiler.”+
18 Ey Yehova, onların neler yaptığını bileyim diye bana söyledin,
Yaptıklarını bana o zaman gösterdin.
19 Bense kesilmeye götürülen uysal bir kuzu gibiydim.
Bana karşı yaptıkları şu planı bilmiyordum:+
“Ağacı meyveleriyle birlikte mahvedelim,
Adı bir daha anılmasın diye
Onu yaşayanlar diyarından kesip atalım.”
20 Ne var ki Göklerin Hâkimi Yehova adaletle yargılar,
Ey Tanrım, ne olur onlardan öç aldığını göreyim,
Çünkü davamı Sana sundum.
21 İşte bu nedenle, Yehova Anatot+ halkı hakkında; evet bana “Ölmek istemiyorsan Yehova adına peygamberlik yapma” diyen+ ve canımı almak isteyen o halk hakkında şöyle diyor: 22 “Onlardan hesap soracağım!” Göklerin Hâkimi Yehova’nın sözü: “Delikanlılar kılıçtan geçirilecek,+ o halkın oğulları ve kızları açlıktan ölecek.+ 23 Geriye küçük bir azınlık bile kalmayacak, çünkü onlardan hesap soracağım yıl Anatot+ halkının başına felaket getireceğim.”
12 Ey Yehova Sen doğru bir Tanrı’sın,+
Sana şikâyette bulunduğumda,
Adalet hakkında Seninle konuştuğumda,
Sen hep adil davrandın.
Ama neden kötülerin işi iyi gidiyor?+
Neden hainlik edenler hep tasasız?
2 Sen onları toprağa diktin, onlar da kök saldı.
Büyüyüp meyve verdiler.
Sen hep onların dilindesin ama yüreklerinden* çok uzaksın.+
3 Öte yandan Sen beni iyi tanıyorsun Yehova,+ beni görüyorsun,
Yüreğimi araştırdın ve Sana bağlı olduğumu gördün.+
Kesimlik koyun gibi seçip ayır onları,
Ölüm günü için bir kenara ayır.
İçinde yaşayanların kötülüğü yüzünden,
Hayvanlar ve kuşlar yok olup gitti.
Çünkü “O başımıza neler geleceğini görmüyor” dediler.
Kendini barış diyarında güvende hissediyor olabilirsin,
Peki Ürdün Irmağı boyunca uzanan sık çalılar arasında ne yapacaksın?
6 Çünkü öz kardeşlerin ve yakın akrabaların bile sana ihanet etti.+
Sana bağırıp çağırdılar.
Yüzüne güzel sözler söyleseler de onlara kanma.
7 Evimi terk ettim,+ Kendi halkımı bıraktım,+
Çok sevdiğim halkımı düşmanlarının eline teslim ettim.+
8 Halkım Benim için ormandaki aslan gibi oldu.
Karşıma geçip Bana kükredi.
Bu yüzden ondan nefret ettim.
9 Halkım Benim gözümde rengârenk* bir yırtıcı kuş gibi.
Başka yırtıcı kuşlar etrafını sarmış ona saldırıyor.+
Ey bütün yaban hayvanları gelin,
Onu yemek için bir araya toplanın.+
Benim payım olan o güzel toprağı ıssız bir çöle çevirdiler.
11 Orası harabeye döndü.
Mahvoldu,* karşımda ıssız duruyor.+
Bütün ülke ıssızlaşmış,
Ama aldıran yok.+
12 Çölde ayak basılan bütün yollar düşmanlarla dolu,
Yehova’nın kılıcı ülkeyi bir uçtan bir uca kırıp geçiriyor.+
Hiç kimseye huzur yok.
13 Buğday ekmişlerdi, ama diken biçtiler.+
Tükenircesine çalışmışlardı, ama hiçbir yararı olmadı.
Yehova’nın alev alev yanan öfkesi yüzünden,
Ürünlerinden utanacaklar.”
14 “Ben Yehova, halkım İsrail’e miras olarak verdiğim mülke el uzatan bütün kötü komşularım hakkında şunları diyorum:+ ‘Onları topraklarından söküp atıyorum+ ve Yahuda halkını da aralarından sökeceğim. 15 Ama onları yerlerinden söküp attıktan sonra yine merhamet edeceğim ve her birini ülkesine, mirası olan topraklara geri getireceğim.’”
16 “Onlar halkıma Baal adıyla yemin etmeyi öğrettikleri gibi bu kez de kendileri halkımın yolunda yürümeyi öğrenir ve ‘Yehova’nın varlığı üzerine!’ diye adımla yemin ederlerse, halkımın arasında yer edinecekler. 17 Öte yandan o milletlerden biri söz dinlemezse Ben onu da söküp atacağım. Onu yerinden söküp yok edeceğim”, Yehova’nın sözü.+
13 Yehova bana şöyle dedi: “Gidip kendine keten bir kuşak satın al, onu beline bağla ve sakın suya sokma.” 2 Ben de Yehova’nın söylediği gibi kuşağı alıp belime bağladım. 3 Ve Yehova benimle ikinci kez konuştu: 4 “Satın alıp beline bağladığın kuşağı al, kalkıp Fırat Irmağı’na git ve onu orada, kayalar arasında bir yarığa sakla.” 5 Yehova’nın emrettiği gibi gidip kuşağı Fırat kıyısında bir yere sakladım.
6 Aradan çok günler geçtikten sonra Yehova bana “Kalk, Fırat’a git, saklamanı emrettiğim kuşağı oradan al” dedi. 7 Ben de kalkıp Fırat’a gittim, kuşağı gizlediğim yerden kazarak çıkardım. Kuşak mahvolmuştu, artık hiçbir işe yaramazdı.
8 O zaman Yehova bana şöyle dedi: 9 “Yehova diyor ki, ‘Yahuda’nın gururunu, Yeruşalim’in o büyük kibrini de işte böyle mahvedeceğim.+ 10 Sözümü dinlemeyi reddedip+ inatla yüreklerinin sesini dinleyen+ ve başka tanrıların peşinden giden, onlara kulluk edip önlerinde yere kapanan bu kötü halk, artık hiçbir işe yaramayan bu kuşak gibi olacak. 11 Çünkü kuşak bele sıkıca bağlandığı gibi, Ben de tüm İsrail ve Yahuda halkını Kendime sıkıca bağlamıştım’, Yehova’nın sözü. ‘Onlar Benim halkım,+ şanım,+ övünç ve gurur kaynağım olsunlar diye bunu yapmıştım. Ne var ki Bana itaat etmediler.’+
12 Onlara şunu da söyleyeceksin: ‘İsrail’in Tanrısı Yehova, “Büyük küplere şarap doldurulur” diyor.’ Onlar da sana ‘Büyük küplere şarap doldurulduğunu biz sanki bilmiyor muyuz?’ diyecek. 13 O zaman onlara diyeceksin ki, ‘Yehova şöyle diyor: “İşte Ben bu ülkede yaşayan herkesi, onlar sarhoş oluncaya kadar şarapla dolduracağım.+ Evet, Davut’un tahtında oturan kralları, kâhinleri, peygamberleri ve Yeruşalim’deki herkesi şarapla dolduracağım. 14 Onları birbirlerine çarpıp parçalayacağım, babalara da oğullara da aynısını yapacağım,” Yehova’nın sözü.+ “Merhamet göstermeyeceğim, içim sızlamayacak ve acımayacağım. Onları yok etmekten Beni hiçbir şey alıkoymayacak.”’+
15 Dinleyin, dikkat kesilin.
Kibirlenmeyin, çünkü Yehova konuşuyor.
16 O etrafı karartmadan
Ve akşam karanlığında dağlar üzerinde ayaklarınız tökezlemeden önce,
Tanrınız Yehova’yı yüceltin.
17 Eğer dinlemezseniz,
Sizin gururunuz yüzünden gizli gizli ağlayacağım.
18 Kral’a ve Ana Kraliçe’ye+ şöyle söyle:
‘Yerinizden kalkıp alçak bir yere oturun,
Çünkü güzel tacınız başınızdan düşecek.’
19 Güneydeki şehirler kapalı,* kapılarını açacak kimse yok.
Tüm Yahuda halkı sürgüne götürüldü, hepsi sürgün edildi.+
20 Başını kaldırıp kuzeyden gelenlere bak.+
Sana verilen sürü, o güzel koyunların nerede?+
Doğum yapan kadın gibi sancılar tutmayacak mı seni?+
22 ‘Bunlar neden başıma geldi?’ diye yüreğinden geçirirsen,+
Bil ki, suçlarının çokluğu yüzünden eteklerin yukarı kaldırıldı+
Ve topukların hırpalandı.
23 Bir Kuşi,* derisinin rengini, bir leopar beneklerini değiştirebilir mi?+
Kötülük yapmayı öğrenmiş sizlerin de iyi olanı yapması işte o kadar zor.
24 Bu yüzden, sizi çöl rüzgârıyla savrulan saman gibi dağıtacağım.+
25 Senin payına düşen, senin için ölçüp ayırdığım hisse budur” Yehova’nın sözü,
26 Ben de senin eteklerini yüzüne dek kaldıracağım,
Ayıbın görülecek,+
27 Yaptığın zinalar,+ şehvetli kişnemelerin
Ve iğrenç fahişeliğin ortaya çıkacak.
Tepelerde, kırlarda yaptığın
Mide bulandıran davranışları gördüm.+
Vay haline, ey Yeruşalim!
Daha ne kadar böyle kirli* kalacaksın?”+
14 Yehova’nın kuraklıkla+ ilgili Yeremya’ya söylediği sözler:
2 Yahuda yas tutuyor,+ kapıları harap olmuş.
Keder içinde yere çökmüşler,
Yeruşalim’den bir feryat yükseliyor.
3 Efendiler hizmetkârlarını su almaya gönderiyor.
Onlar sarnıçlara gidiyor, ama su bulamıyorlar.
Boş kaplarla geri dönüyorlar.
Utanç ve düş kırıklığı içinde
Başlarını örtüyorlar.
4 Ülkeye yağmur yağmadığından toprak çatlamış,+
Bu yüzden çiftçiler hüsrana uğramış, başlarını örtüyorlar.
5 Kırdaki hayvan bile yeni doğurduğu yavrusunu terk ediyor,
Çünkü yeşil ot yok.
6 Yaban eşekleri çıplak tepelerde öylece duruyor.
Güç bela nefes alıyor, çakal gibi soluyorlar,
Gözleri yorgun düşmüş, çünkü etrafa bakıp duruyorlar ama yeşillik yok.+
Defalarca sadakatsizlik yaptık,+
Sana karşı günah işledik.
8 Ey Sen, İsrail’in umudu, sıkıntılı zamanında kurtarıcısı,+
Neden memlekette yaşayan bir yabancı gibi,
Sadece geceyi geçirmek için uğrayan bir yolcu gibisin?
9 Neden şaşkınlıktan donakalmış bir adama,
Kimseyi kurtaramayan bir yiğide döndün?
Bizi bırakma.
10 Yehova bu halk hakkında şöyle diyor: “Orada burada dolaşmayı severler, bir yerde durmazlar.+ Yehova bu yüzden onlardan hoşnut değil.+ Artık suçlarını anacak ve günahları için onlardan hesap soracak.”+
11 Sonra Yehova bana “Bu halkın iyiliği için Bana yalvarma” dedi.+ 12 “Oruç* tuttuklarında yakarışlarını dinlemiyorum,+ yakılan sunular ve tahıl sunuları* getirdiklerinde onlardan memnun kalmıyorum.+ Kılıçla, kıtlıkla ve salgınla* onları yok edeceğim.”+
13 Bunun üzerine, “Ah Ulu Rab Yehova!” dedim. “Burada peygamberler onlara ‘Kılıç görmeyeceksiniz, kıtlık olmayacak, Ben burada size gerçek barışı sağlayacağım’ diyorlar.”+
14 O zaman Yehova bana şöyle dedi: “Peygamberler Benim adımla yalanlar söylüyor.+ Onları Ben göndermedim, onlarla ne konuştum ne de bir emir verdim.+ Size anlattıkları şeyler uydurma görüntüler,* boş kehanetler ve yüreklerinden çıkan düzenbazlıklar.+ 15 İşte bu yüzden Ben Yehova, Ben göndermediğim halde adımı kullanarak peygamberlik sözleri* bildiren ve bu ülkede kılıç veya kıtlık olmayacağını söyleyen peygamberler hakkında şunları diyorum: ‘O peygamberlerin sonu kılıçla ve kıtlıkla gelecek.+ 16 Onların bu sözleri bildirdiği halk kıtlık ve kılıç yüzünden ölecek, cesetleri de Yeruşalim sokaklarına atılacak. Onları gömen olmayacak,+ ne onları, ne karılarını, ne oğullarını, ne de kızlarını. Hak ettikleri felaketi başlarına getireceğim.’+
17 Sen onlara şunları söyleyeceksin:
‘Gözlerimden gece gündüz hiç durmadan yaşlar boşalsın,+
Çünkü el değmemiş bir kız gibi olan halkım,
Korkunç bir darbe aldı ve ağır şekilde yaralandı.+
Şehre girsem,
Kıtlığın neden olduğu hastalıkları.+
Peygamberler de kâhinler de bilmedikleri topraklara gidiyorlar.’”+
19 Sen Yahuda’yı tamamen mi reddettin? Sion’dan tiksindin mi?+
Neden bize böyle vurdun? Yaralarımız iyileşecek gibi değil.+
Barış umduk, ama iyi bir şey yok,
İyileşme vaktimiz gelecek diye umduk ama sadece dehşet var!+
20 Ey Yehova, kötülük yaptığımızı,
Atalarımızın suç işlediğini kabul ediyoruz,
Sana karşı günah işledik.+
Aramızdaki ahdi unutma, onu bozma.+
22 Milletlerin değersiz putlarından herhangi biri yağmur yağdırabilir mi?
Gökler bile kendiliğinden bunu yapabilir mi?
Ey Tanrımız Yehova, bunları yapan sadece Sen değil misin?+
Sana umut bağladık,
Çünkü bütün bunları sadece Sen yaptın.
15 Bunun üzerine Yehova bana şöyle dedi: “Musa ve Samuel karşımda olsaydı bile+ bu halka merhamet etmezdim. Gözümün önünden uzaklaşıp gitsinler. 2 Sana ‘Nereye gidelim?’ diye sorarlarsa onlara şunu söyle: ‘Yehova diyor ki,
“Salgın hastalıkla ölecek olan salgına,
Kılıçla ölecek olan kılıca,+
Kıtlıkla ölecek olan kıtlığa,
Sürgüne gidecek olan da sürgüne!”’+
3 ‘Başlarına dört bela göndereceğim’+ diyor Yehova. ‘Öldürmek için kılıcı, cesetleri sürükleyip götürmek için köpekleri, yiyip yok etmek için göklerin kuşlarını ve yerin vahşi hayvanlarını göndereceğim.+ 4 Yahuda Kralı, Hizkiya oğlu Manasse’nin Yeruşalim’de yaptıklarından dolayı+ onları öyle bir hale getireceğim ki dünyanın bütün krallıkları dehşete kapılacak.+
5 Kim sana merhamet edecek ey Yeruşalim?
Seni kim anlayacak,
Kim durup halini hatırını soracak?’
6 ‘Sen Beni terk ettin’, Yehova’nın sözü.+
‘Bana sırtını dönmekten vazgeçmedin.*+
Elimi kaldırıp seni yok edeceğim.+
Merhamet etmekten usandım.
7 Ülke kapılarında onları yabayla* savurup atacağım.
Hepsini çocuklarından yoksun bırakacağım.+
Halkımı yok edeceğim,
Çünkü gittiği yoldan dönmeyi reddetti.+
8 Halkımın dul kadınları gözümün önünde denizin kumundan çok olacak.
Üzerlerine güpegündüz bir katil getireceğim, annelerin de, delikanlıların da üzerine.
Onları ansızın dehşete ve kargaşaya düşüreceğim.
9 Yedi çocuk doğuran kadın güçten düştü,
Nefes almakta bile zorlanıyor.
Gün ortasında güneşi battı,
Aşağılandı, utanca boğuldu.
Ve Ben onlardan geriye kalan bir avuç insanı
Düşmanlarının kılıcına teslim edeceğim’ Yehova’nın sözü.”+
Oysa ki ne bir şey ödünç verdim, ne de ödünç aldım.
Yine de hepsi bana lanet okuyor.
11 Yehova dedi ki, “Sana iyiliğin için elbette yardımcı olacağım,
Felaket sırasında,
Sıkıntı vaktinde düşmanla arana gireceğim.
12 Demiri, kuzeyin demirini kim kırabilir?
Tuncu* kim parçalayabilir?
13 Ülkenin her yanında işlediğin onca günahtan ötürü,
Hazinelerini ve servetini hiçbir karşılık almadan ganimet olarak vereceğim.+
Çünkü öfkem yangın gibi alevlendi,
Size ateş püskürüyorum.”+
Öfken gecikmesin ki canımdan olmayayım.
Bil ki bu hakarete Senin uğruna katlanıyorum.+
16 Sözlerin bana geldi, onları yuttum+
Ve sözün benim için sevinç oldu, yüreğimi neşelendirdi,
Çünkü Senin adını taşıyorum, ey Göklerin Hâkimi Yehova Tanrı.
17 Eğlenceye dalanların arasında oturup sevinçten coşmam.+
18 Çektiğim acı neden dinmiyor?
Aldığım yara neden ümitsiz, şifa bulmuyor?
Sen benim için güvenilmez, aldatıcı bir su kaynağı gibi mi olacaksın?
19 Yehova da şöyle dedi:
“Eğer Bana dönersen sana yine iyiliğimi gösteririm,
Önümde hizmet etmeyi sürdürürsün.
Değerliyi değersizden ayırırsan
Benim ağzım gibi* olursun.
Onlar senin tarafına geçmek zorunda kalır,
Ama sen onların tarafına geçmezsin.”
20 “Ben seni bu halkın karşısında sağlam, tunç* bir sura çeviriyorum.+
Emin ol seninle savaşacaklar,
Ama yenemeyecekler.+
Çünkü seni korumak ve kurtarmak için Ben senin yanındayım” diyor Yehova.
21 “Seni kötülerin elinden alacağım,
Ve zorbaların avcundan bedelle kurtaracağım.”
16 Yehova benimle tekrar konuştu ve şöyle dedi: 2 “Bu topraklarda sakın evlenme ve çocuk sahibi olma. 3 Çünkü burada doğan çocuklar, onları doğuran anneler ve hayata gelmelerini sağlayan babalar hakkında Yehova şöyle diyor: 4 ‘Sonları ölümcül hastalıklarla gelecek+ ama kimse onlar için yas tutmayacak ya da onları gömmeyecek, toprağın üzerinde gübre gibi olacaklar.+ Kılıçla ve kıtlıkla ölecekler,+ cesetleri de göklerin kuşlarına ve yerin vahşi hayvanlarına yem olacak.’
5 Bu yüzden Yehova diyor ki,
‘Cenaze yemeği verilen eve girme,
Yas tutmaya, onlarla derttaş olmaya gitme.’+
‘Çünkü Ben bu halkın üzerinden barışımı geri çekiyorum’, Yehova’nın sözü,
‘Vefamı ve merhametimi de.+
6 Bu ülkede herkes ölecek, büyüğü de küçüğü de.
Onlar gömülmeyecekler,
Kimse onlar için yas tutmayacak,
Kimse bedeninde yara açmayacak ya da saçını kazımayacak.*
7 Ölenin arkasından yas tutanı avutmak için
Ona yemek getiren olmayacak.
Babasını ya da annesini kaybeden hiç kimseye teselli kadehi verilmeyecek.
8 Sen hiçbir ziyafet evine girip oturma,
Onlarla yiyip içme.’
9 Çünkü İsrail’in Tanrısı, Göklerin Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Ben sizin döneminizde, bu topraklarda gözünüzün önünde neşe ve sevinç sesini, gelin ve damat sesini keseceğim.’+
10 Sen bu halka bütün bunları söylediğinde, sana ‘Yehova neden başımıza bu büyük felaketin geleceğini söyledi? Tanrımız Yehova’ya karşı ne suç ettik, ne günah işledik?’ diye soracaklar.+ 11 Sen de onlara şöyle karşılık vereceksin: ‘“Çünkü atalarınız Beni bıraktı”+ Yehova’nın sözü. “Başka tanrıların peşinden gidip onlara kulluk ettiler ve önlerinde eğildiler.+ Beni terk ettiler ve kanunlarıma uymadılar.+ 12 Sizler ise atalarınızdan da beter davranıyorsunuz,+ her biriniz sözümü dinlemek yerine inatla kendi kötü yüreğinin sesini dinliyor.+ 13 Ben de sizi bu topraklardan, sizin de atalarınızın da bilmediği başka topraklara savurup atacağım.+ Orada gece gündüz başka ilahlara kulluk etmek zorunda kalacaksınız,+ çünkü size acımayacağım.”’
14 ‘Öyle günler geliyor ki’ diyor Yehova, ‘Artık “İsrail halkını Mısır’dan çıkaran Yehova’nın varlığı üzerine!” denmeyecek.+ 15 Bunun yerine “İsrail halkını kuzey ülkesinden ve dağıtıldığı diğer tüm ülkelerden çıkaran Yehova’nın varlığı üzerine!” denecek. Ve Ben onları atalarına verdiğim topraklara geri getireceğim.’+
16 ‘Bak, bir sürü balıkçı çağırıyorum’, Yehova’nın sözü,
‘Halkımı yakalayacaklar.
Sonra bir sürü avcı çağıracağım,
Her dağda, her tepede, kaya kovuklarında
Onları avlayacaklar.
17 Çünkü ne yaparlarsa yapsınlar onları görüyorum.
Benden gizlenemezler,
Suçları da gözümden kaçmıyor.
18 Önce, işledikleri suçların ve günahların karşılığını onlara tam olarak vereceğim,+
Çünkü ülkemi rezil putlarının cansız heykelleriyle kirlettiler,*
Benim topraklarımı iğrenç şeyleriyle doldurdular.’”+
19 Ey Yehova, Sen benim gücüm, hisarımsın,
Sıkıntılı günde kaçacak yerimsin,+
Dünyanın dört bucağından milletler Sana gelecek
Ve şöyle diyecekler: “Atalarımız, düpedüz sahte
Ve hiçbir yararı olmayan boş şeyleri miras almış.”+
20 İnsan kendine tanrı yapabilir mi?
Yapsa da onlar gerçek tanrı olur mu?+
21 “Bu nedenle bu defa gücümü ve büyüklüğümü onlara göstereceğim,
Evet, onlara göstereceğim
Ve adımın Yehova olduğunu hepsi öğrenecek.”
17 “Yahuda’nın günahı demir kalemle yazılmış.
Yüreklerinin levhasına ve sunaklarının boynuzlarına* elmas uçla oyulmuş.
2 Bir yandan da oğulları,
Gür yapraklı ağaçların yanı başına,
Yüksek tepelere,+
3 Şehirden uzaktaki dağlara diktikleri kutsal direkleri*+ ve sunakları düşünüyorlar.
Senin varını yoğunu, tüm hazinelerini ganimet olarak vereceğim.+
Evet, ülkenin her yerinde işlenen günahlar yüzünden
Yüksek yerlerini yağma ettireceğim.+
4 Ve sen, Benim miras olarak verdiğim topraklardan kendiliğinden ayrılacaksın.+
Bu ateş hep yanacak.”
5 Yehova diyor ki,
“Etten kemikten insanlara güvenen,+
İnsan gücüne bel bağlayan+
Ve yüreği Yehova’dan uzaklaşan adam* lanetli olsun.
6 Böyle biri çölde tek başına duran bir ağaç gibi olacak.
İyilik geldiğinde onu tadamayacak,
Bozkırdaki susuzluktan kavrulan yerlerde,
Kimsenin yaşayamadığı bir tuz diyarında oturacak.
8 O adam, su kıyısına dikilen,
Akarsuya doğru kök salan bir ağaca benzeyecek.
Kavurucu sıcaktan etkilenmeyecek,
Yaprakları her zaman gür olacak.+
Kurak yılda kaygılanmayacak,
Ürün vermeyi bırakmayacak.
9 Yürek en büyük haindir,* ondan her şey beklenir.*+
Onu kim anlayabilir?
10 Ben Yehova, herkese izlediği yola,
Yaptıklarının sonucuna göre karşılık vermek için+
İnsanın yüreğini araştırır,+
En derindeki düşüncelerini* incelerim.
11 Kendi yumurtlamadığı yumurtaları bir araya toplayan keklik nasılsa,
Haksız yoldan servet toplayan da öyledir.+
Ömrünün yarısında serveti onu bırakıp gider,
Sonunda ne kadar akılsız olduğu anlaşılır.”
13 Ey Yehova, İsrail’in umudu!
Seni terk edenlerin hepsi utandırılacak.
Sana* isyan edenler toprağa yazılan yazı gibi yok olacak,+
Çünkü hayat suyunun kaynağı olan Seni, Yehova’yı bıraktılar.+
14 Ey Yehova bana şifa ver ki iyileşeyim.
Beni koru ki kurtulayım,+
Çünkü yücelttiğim Sensin.
15 Görüyorsun, bana şöyle diyorlar:
“Yehova’nın sözüne ne oldu?+
Gerçekleşsin de görelim!”
16 Bense bir çoban olarak Senin peşinden gitmekten vazgeçmedim,
O felaket gününün gelmesini istemedim.
Dudaklarımdan dökülen her şeyi iyi biliyorsun,
Hepsi Senin önünde söylendi.
17 Beni dehşete düşürme.
Felaket gününde sığınağım Sensin.
Onları dehşete düşür,
Ama beni düşürme.
Onlara felaket gününü yaşat,+
Ezip tamamen yok et onları.
19 Yehova bana şöyle dedi: “Yahuda krallarının girip çıkmak için kullandığı halk kapısına ve Yeruşalim’in diğer tüm kapılarına gidip orada dur.+ 20 Ve şunları söyle: ‘Ey sizler, bu kapılardan girenler, Yahuda kralları, Yahuda halkı ve Yeruşalim’de oturanlar, Yehova’nın sözüne kulak verin. 21 Yehova şöyle diyor: “Dikkat edin de Sebt* günü herhangi bir yük taşımayın ya da yükünüzü Yeruşalim kapılarından içeri sokmayın.+ 22 Sebt günü evinizden yük çıkarmayın, hatta hiçbir iş yapmayın.+ Sebt gününün kutsallığını bozmayın, atalarınıza verdiğim bu emri unutmayın.+ 23 Ama onlar Beni dinlemedi, kulak asmadı; itaat etmeyi ve terbiyeyi inatla reddettiler.”+
24 Yehova şöyle diyor: “Ama eğer sözüme sıkıca bağlı kalır, Sebt günü bu şehrin kapılarından yük sokmazsanız ve hiçbir iş yapmayarak Sebt gününün kutsallığını korursanız,+ 25 o zaman Davut’un tahtında oturan+ krallarla önderler, arabalara ve atlara binip bu şehrin kapılarından girecekler. Krallar ve önderlerle birlikte Yahuda ve Yeruşalim halkı da kapılardan girecek.+ Ve bu şehirde her zaman yaşayanlar olacak. 26 Yahuda şehirlerinden, Yeruşalim çevresinden, Benyamin topraklarından,+ alçaktaki bölgeden,+ dağlık bölgeden ve güneyden* gelenler Yehova’nın mabedine yakılan sunu,+ kurban,+ tahıl sunusu,+ akgünlük ve şükran kurbanı getirecek.+
27 Ama siz sözümü dinlemez, Sebt gününün kutsallığını bozar, o gün yük taşır ve Yeruşalim kapılarından içeri sokarsanız, Ben de onun kapılarını ateşe vereceğim. Bu ateş Yeruşalim’in kalelerini yakıp yok edecek+ ve söndürülmeyecek.”’”+
18 Yehova’dan Yeremya’ya şu söz geldi: 2 “Kalk, çömlekçinin evine in,+ orada sözlerimi sana bildireceğim.”
3 Ben de çömlekçinin evine indim. Çömlekçi çarkın başında çalışıyordu. 4 Ama balçıktan yaptığı kap elinde bozuldu. Bunun üzerine çömlekçi onu yeniden şekillendirdi ve tıpkı istediği gibi başka bir kap yaptı.
5 Sonra bana Yehova’dan şu söz geldi: 6 “‘Ey İsrail halkı, bu çömlekçinin yaptığını Ben size yapamaz mıyım?’ Yehova’nın sözü. ‘İşte, balçık nasıl çömlekçinin elindeyse siz de Benim elimdesiniz, ey İsrail.+ 7 Ben bir milleti ya da krallığı kökünden sökmekten, yıkıp yok etmekten bahsettiğimde,+ 8 o millet kınadığım kötülükleri bırakırsa, Ben de başlarına getirmeyi düşündüğüm felaketten vazgeçerim.+ 9 Öte yandan bir milletin ya da krallığın kurulup büyüyeceğini söylediğimde, 10 o millet gözümde kötü olanı yapar ve sözümü dinlemezse Ben de ona yapmayı düşündüğüm iyilikten vazgeçerim.’
11 Şimdi lütfen Yahuda halkına ve Yeruşalim’de oturanlara de ki, ‘Yehova şunları söylüyor: Sizin için bir felaket hazırlıyorum, bir ceza tasarlıyorum. Lütfen kötü yollarınızdan dönün; yollarınızı ve davranışlarınızı düzeltin.’”+
12 Onlar ise “Boşuna uğraşma.+ Biz istediğimiz yolda yürüyeceğiz, her birimiz inatla kendi kötü yüreğinin sesini dinleyecek”+ dediler.
13 Bu yüzden Yehova şöyle diyor:
“Lütfen milletler arasında kendiniz sorup soruşturun.
Böylesini kim duymuş?
El değmemiş bir kız gibi olan İsrail ne korkunç bir şey yaptı!+
14 Lübnan’ın karları, yamaçlarındaki kayalardan hiç kalkar mı?
Uzaklardan akıp gelen soğuk sular hiç kurur mu?
Değersiz putlara kurban* sunuyorlar.+
Eski yollarda yürüyenleri tökezletiyorlar,+
Onları yoldan çıkarıp engebeli patikalara saptırıyorlar.
Oradan kim geçerse dehşet içinde bakakalacak
Ve küçümseyerek başını sallayacak.+
17 Doğu rüzgârı gibi düşmanlarının önünde onları dağıtacağım.
Felaket gününde onlara yüzümü değil, sırtımı döneceğim.”+
18 Onlar da şöyle dedi: “Gelin, Yeremya’ya karşı bir plan yapalım,+ çünkü kâhinlerimizin dilinden kanun,* bilgelerin dilinden öğüt, peygamberlerin dilinden söz hiçbir zaman eksik olmayacak. Gelin, onun aleyhinde konuşalım* ve sözlerine kulak vermeyelim.”
19 Yehova, ne olur beni dinle
Ve bana karşı koyanların dediklerini duy.
20 İyiliğe kötülükle mi karşılık verilir?
Onlar canımı almak için kuyumu kazıyor.+
Onlara duyduğun öfkeyi yatıştırmak için
Senin önünde durup haklarında nasıl iyi sözler söylediğimi an.
Karıları çocuksuz ve dul kalsın.+
Kocaları ölümcül bir salgına yenik düşsün,
Delikanlıları savaşta kılıçla yere serilsin.+
22 Sen yağmacıları ansızın üzerlerine getirdiğinde
Evlerinden feryatlar işitilsin.
Çünkü beni ele geçirmek için kuyumu kazdılar,
Ayağım takılsın diye tuzaklar kurdular.+
İşledikleri suçların üstünü örtme
Ve onların günahını gözünün önünden silme.
19 Yehova şunu dedi: “Git, bir çömlekçiden çömlek satın al.+ Halkın ve kâhinlerin ileri gelenlerinden bazılarını da yanına alıp 2 Kırık Çömlekler Kapısı önündeki Hinnomoğlu Vadisi’ne+ çık. Sana söyleyeceklerimi orada bildir. 3 Onlara de ki, ‘Ey Yahuda kralları ve Yeruşalim’de oturanlar, Yehova’nın sözlerini dinleyin. İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor:
“Ben buraya bir felaket getiriyorum, bunu kim duyarsa şaşakalacak.* 4 Çünkü Beni terk ettiler+ ve burayı tanınmaz hale getirdiler.+ Burada kendilerinin de, atalarının da, Yahuda krallarının da önceden tanımadığı tanrılara kurban sunuyorlar. Burayı masumların kanıyla doldurdular.+ 5 Baal için yüksek yerler yapıp kendi evlatlarını orada yakılan sunu olarak ateşte yaktılar.+ Oysa Ben böyle bir şey ne emrettim ne de söyledim, aklımdan* bile geçirmedim.”’+
6 ‘Yehova şöyle diyor: “Bu nedenle, öyle günler geliyor ki artık buraya Tofet ya da Hinnomoğlu Vadisi değil, Katliam Vadisi+ denecek. 7 Ben burada Yahuda’nın ve Yeruşalim’in planlarını bozacağım. Onları canlarına kastedenlerin eliyle, düşmanlarının önünde kılıçla yere sereceğim. Cesetlerini, yesinler diye göğün kuşlarına ve yerin hayvanlarına vereceğim.+ 8 Bu şehri dehşet uyandıran ve alay edilip ıslık çalınan bir yer haline getireceğim. Buradan kim geçerse dehşet içinde bakakalacak ve şehrin başına gelen belalar yüzünden küçümseyerek ıslık çalacak.+ 9 Onlara oğullarının ve kızlarının etini yedireceğim. Her biri komşusunun etini yiyecek, çünkü kuşatma sırasında onları köşeye sıkıştıran düşmanları ve canlarına kastedenler yüzünden çaresiz kalacaklar.”’+
10 Sonra yanındaki adamların gözü önünde elindeki çömleği kır 11 ve onlara şunu söyle: ‘Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, “Ben bu halkı ve bu şehri işte böyle kıracağım, tıpkı çömlekçi kabını onarılmaz şekilde kıran biri gibi. Hiç yer kalmayıncaya kadar Tofet’te ölü gömecekler.”’+
12 ‘Bu şehir Tofet gibi olsun diye buraya ve içinde yaşayanlara aynen böyle yapacağım’, Yehova’nın sözü. 13 ‘Yeruşalim’deki evler ve Yahuda krallarının evleri Tofet gibi kirli* olacak.+ Çünkü o evlerin damında göklerin tüm ordusuna* kurban sundular+ ve başka tanrılara içecek sunusu döktüler.’”+
14 Sözlerini bildirmesi için Yehova’nın Tofet’e gönderdiği Yeremya oradan döndü ve Yehova’nın mabedinin avlusunda durup tüm halka şunları söyledi: 15 “İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Ben bu şehir ve çevresinde oturulan her yer hakkında söylediğim tüm belaları onların başına getiriyorum, çünkü Bana itaat etmeyi inatla reddettiler.’”+
20 Yehova’nın mabedindeki başgörevli, İmmer oğlu Kâhin Paşhur, Yeremya’nın bildirdiği bu sözleri duydu. 2 Bunun üzerine Yeremya Peygamber’i dövüp Yehova’nın mabedinin Yukarı Benyamin Kapısı’nda tomruğa* vurdu.+ 3 Ertesi gün Paşhur onu tomruktan çıkarınca Yeremya ona şöyle dedi:
“Yehova senin ismini değiştirdi, ismin artık Paşhur* değil, ‘Etrafta Dehşet Uyandıran.’+ 4 Yehova şöyle diyor: ‘Ben seni öyle bir hale getireceğim ki, hem sen hem de dostların dehşet içinde kalacaksınız. Onlar, gözlerinin önünde düşman kılıcıyla yere serilecek.+ Tüm Yahuda’yı Babil Kralı’nın eline teslim edeceğim. O da halkı Babil’e sürgüne götürecek ve kılıçla öldürecek.+ 5 Bu şehrin tüm zenginliğini, varını yoğunu, tüm değerli şeylerini ve Yahuda krallarının bütün hazinelerini düşmanlarının eline teslim edeceğim.+ Onları yağma edecek ve alıp Babil’e götürecekler.+ 6 Sana ve evindekilere gelince ey Paşhur, siz sürgüne gideceksiniz. Babil’e gidip orada öleceksin, tüm dostlarınla birlikte orada gömüleceksin. Çünkü onlara bildirdiğin sözler yalandı.’”+
7 Ah Yehova, beni kandırdın, ben de kandım.
Gücünü kullanıp beni alt ettin.+
Gün boyu alay konusu oldum,
Herkes benimle eğleniyor.+
8 Çünkü her ağzımı açtığımda,
“Zorbalık ve yıkım!” diye feryat etmeye mecburum.
Yehova’nın sözü yüzünden bütün gün aşağılanıyor,
Alaya alınıyorum.+
Ama sözü yüreğimde alev alev yanan,
Kemiklerimin içine kapatılmış bir ateş gibi oldu,
Onu içimde tutmaktan yoruldum,
Dayanacak gücüm kalmadı.+
“Onu suçlayın, suçlayalım onu!” diyorlardı.
Benim için iyi dileklerde bulunan herkes
Tökezleyip düşmemi bekliyordu.+
“Belki akılsızca bir hata yapar da
Onu yener ve öcümüzü alırız” diyorlardı.
11 Oysa Yehova korku salan bir savaşçı gibi her zaman benimle.+
Bu yüzden bana eziyet edenler tökezleyecek, beni alt edemeyecekler.+
Başarısızlığa uğrayıp büyük bir utanca düşecekler.
İçine düştükleri rezillikten asla kurtulamayacaklar
Ve bu asla unutulmayacak.+
12 Fakat sen, ey Göklerin Hâkimi Yehova, doğru insanı incelersin,
13 Yehova’ya ilahi söyleyin! Yehova’yı yüceltin!
Çünkü yoksulun canını kötülerin elinden kurtardı.
14 Doğduğum güne lanet olsun!
Annemin beni doğurduğu gün olmaz olsun!+
15 Babama “Bir oğlun oldu, oğlun!” diye müjde getirip
Onu sevinçten havalara uçuran adama lanet olsun!
16 O adam Yehova’nın hiç acımadan yıktığı şehirler gibi olsun.
Sabahleyin çığlıklar, öğle vakti savaş naraları duysun.
17 Neden beni annemin karnındayken öldürmedi?
O zaman annem hiç doğum yapmaz,
Benim mezarım olurdu.+
21 Kral Tsedekiya,+ Yeremya’ya, Malkiya oğlu Paşhur’u+ ve Maaseya oğlu Kâhin Tsefanya’yı+ gönderdiğinde, Yeremya’ya Yehova’dan bir söz geldi. 2 Onlar Yeremya’ya şöyle demişti: “Lütfen bizim için Yehova’ya danış, çünkü Babil Kralı Nabukadnezar* bize savaş açtı.+ Yehova belki bizim için o olağanüstü işlerinden birini yapar da Nabukadnezar geri çekilir.”+
3 Yeremya onlara “Tsedekiya’ya deyin ki” dedi, 4 “İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: ‘İşte bakın, surların dışında çevrenizi kuşatan Babil Kralı’yla ve Kaldelilerle savaşırken kullandığınız silahları size çeviriyorum.+ Onları bu şehrin ortasına toplayacağım. 5 Elimi size karşı kaldırıp güçlü kolumla, öfkeyle, gazapla ve büyük bir hiddetle+ sizinle bizzat Ben savaşacağım.+ 6 Bu şehirde yaşayanları, evet insanı da hayvanı da vuracağım. Büyük bir salgınla ölecekler.’”+
7 “Yehova şöyle diyor: ‘Sonra Yahuda Kralı Tsedekiya’yı, hizmetkârlarını ve bu şehrin halkını, yani salgından, kılıçtan ve kıtlıktan kurtulanları Babil Kralı Nabukadnezar’ın eline, düşmanlarının eline, canlarına kastedenlerin eline teslim edeceğim.+ O hepsini kılıçtan geçirecek. Onlara acımayacak; ne merhamet edecek, ne de insafa gelecek.’”+
8 “Ve sen bu halka şunu diyeceksin: ‘Yehova diyor ki, “İşte, hayat yolunu da ölüm yolunu da önünüze koyuyorum. 9 Bu şehirde kalanlar kılıç, kıtlık ya da salgın hastalık yüzünden ölecek. Oysa kim dışarı çıkıp, şehri kuşatan Kaldelilere teslim olursa hayatta kalacak ve canı kendisine ganimet olacak.”*+
10 “Çünkü Ben bu şehirden yüz çevirdim, ona iyilik değil, bela getireceğim”,+ Yehova’nın sözü. “Onu Babil Kralı’nın eline teslim edeceğim,+ o da şehri ateşe verecek.”’+
11 ‘Yahuda Kralı’nın ev halkından olan sizlere gelince, Yehova’nın sözüne kulak verin. 12 Ey Davut hanedanı, Yehova şunu diyor:
“Her gün adaletle hüküm verin,
Mağduru dolandırıcının elinden kurtarın,+
Yoksa kötülükleriniz+ yüzünden öfkem alevlenir+
Ve kimsenin söndüremeyeceği bir ateş olur.”
13 “Ben sana karşıyım ey vadide oturan,
Ey düzlükteki kaya” diyor Yehova.
“‘Kim üzerimize saldıracak?
Kim yaşadığımız yeri işgal edecek?’ diyenler,
14 Ben size yaptıklarınızın hesabını soracağım”+ Yehova’nın sözü.
“Ormanınızı ateşe vereceğim
Ve o ateş, etrafında ne varsa yakıp yok edecek.”’”+
22 Yehova şöyle diyor: “Yahuda Kralı’nın sarayına git ve mesajımı ona ilet. 2 Şöyle de: ‘Ey Davut’un tahtında oturan Yahuda Kralı, bu kapılardan giren hizmetkârların, halkın ve sen, Yehova’nın sözüne kulak verin. 3 Yehova şunları diyor: “Adaletin ve doğruluğun gereğini yapın. Mağduru dolandırıcının elinden kurtarın. Aranızdaki hiçbir yabancıya, yetime ve dula kötü davranmayın.+ Burada masum kanı dökmeyin.+ 4 Eğer bu söylenenlere titizlikle uyarsanız, o zaman Davut’un tahtında oturan+ krallar, atlarla ve arabalarla bu sarayın kapılarından girer, hem de hizmetkârları ve halklarıyla birlikte.”’+
5 Yehova şöyle diyor: ‘Fakat bu sözlere uymazsanız, varlığım üzerine yemin ederim ki bu saray harabeye döner.’+
6 Çünkü Yehova, Yahuda Kralı’nın sarayı hakkında şunları diyor:
‘Sen Benim için Gilead gibi,
Lübnan dağlarının doruğu gibisin.
Ama Ben seni çöle döndüreceğim,
Şehirlerinin birinde bile oturan olmayacak.+
Senin en gözde sedir ağaçlarını kesip ateşe atacaklar.+
8 Ve birçok milletten insan bu şehrin yanından geçerken birbirlerine, “Yehova bu büyük şehre acaba neden böyle yapmış?” diye soracak.+ 9 Ve şöyle bir cevap alacaklar: “Çünkü Tanrıları Yehova’yla yaptıkları ahde bağlı kalmadılar ve başka tanrıların önünde eğilip onlara kulluk ettiler.”’+
10 Ölen için ağlamayın,
Onun için yas tutmayın.
Asıl sürgüne giden için gözyaşı dökün,
Çünkü doğduğu topraklara bir daha dönmeyecek, orayı artık görmeyecek.
11 Babası Yoşiya’nın yerine Yahuda Kralı olan+ ve sonra buradan giden Yoşiya oğlu Şallum*+ hakkında Yehova şöyle diyor: ‘Bir daha buraya dönmeyecek. 12 Sürgüne götürüldüğü yerde ölecek ve bu ülkeyi bir daha görmeyecek.’+
13 Evini haksızlıkla, üst kattaki odalarını adaletsizlikle yapanın,
Kendi halkından olanı karşılıksız çalıştıranın,
Ücretini vermeyi reddedenin vay haline!+
14 ‘Kendime büyük bir ev, üst katına da geniş odalar yapacağım.
Pencereler açtıracağım,
Odalarının duvarlarını sedir ağacıyla kaplayıp
Kırmızıya boyayacağım’ diyenin vay haline!
15 Sen, herkesten daha çok sedir ağacı kullandın diye
Saltanatını sürdüreceğini mi sanıyorsun?
Baban da yiyip içti, ama o adaletin ve doğruluğun gereğini yaptı,+
Bu yüzden işi iyi gitti.
16 Mağdurun ve yoksulun davasında onları savundu,
Bu sayede halk rahata kavuştu.
‘Beni tanımak bu değil mi?’ diyor Yehova.
17 ‘Oysa senin gözlerin de yüreğin de
Hep haksız kazanç elde etmenin,
Masum kanı dökmenin,
Dolandırmanın ve gasp etmenin peşinde.’
18 Bu nedenle, Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim+ hakkında Yehova şunu diyor:
‘Birbirlerine “Ah kardeşim!” “Vah kardeşim!” diyerek
Onun için yas tutmayacaklar.
“Ah Kralım! Vah vah, yazık oldu itibarına!” diyerek
Onun için ağlamayacaklar.
20 Lübnan’a çık da feryat et,
Başan’da bağır ve Abarim’den+ haykır,
Çünkü bütün tutkulu âşıkların darmadağın edildi.+
21 Kendini güvende hissettiğin günlerde seninle konuşmuştum.
Ama sen ‘Sözünü dinlemeyeceğim’ dedin.+
Gençliğinden beri hep böyle davrandın,
Sözümü dinlemedin.+
O zaman, başına gelen onca felaket yüzünden utanacak ve aşağılanacaksın.
Sedir ağaçları+ arasında yuva kuran,
Doğuran bir kadın gibi sancın tuttuğunda ve ağrı çektiğinde,
Nasıl da inim inim inleyeceksin!”+
24 “‘Ey Yahuda Kralı Yehoyakim+ oğlu Konya’*+ Yehova’nın sözü, ‘Varlığım üzerine yemin ederim ki, sağ elimde mühür yüzüğü olsaydın bile seni çıkarıp atardım! 25 Seni canına kastedenlerin eline teslim edeceğim, evet korktuğun insanların, Babil Kralı Nabukadnezar’ın,* Kaldelilerin eline teslim edileceksin.+ 26 Seni ve seni doğuran anneni, doğup büyümediğiniz yabancı bir ülkeye fırlatıp atacağım ve orada öleceksiniz. 27 Dönmeye can attığınız ülkeye dönemeyeceksiniz.+
28 Konya denilen bu adam hor görülen kırık bir çömlek parçası mı?
Kimsenin istemediği bir kap mı?
Soyuyla birlikte
Bilmediği bir ülkeye neden atıldı?’+
29 Yer,* ey yer! Yehova’nın sözüne kulak ver, ey yer!
23 “Otlağımdaki koyunları yok eden ve onları dağıtan çobanların* vay haline!” Yehova’nın sözü.+
2 İsrail’in Tanrısı Yehova, halkının çobanlarına karşı şunları diyor: “Koyunlarımı dağıttınız ve bunu yapmayı sürdürüyorsunuz, onlarla ilgilenmiyorsunuz.”+
“Ama yaptığınız kötülükler yüzünden Ben sizinle yakından ilgileneceğim”, Yehova’nın sözü.
3 “Ve koyunlarımdan geriye kalanları, onları dağıtmış olduğum ülkelerin hepsinden toplayıp otlaklarına+ geri getireceğim+ ve çoğalıp sayıca artacaklar.+ 4 Başlarına onlarla gerçekten ilgilenecek çobanlar koyacağım.+ Artık korkmayacak, dehşete kapılmayacaklar ve hiçbiri kaybolmayacak” diyor Yehova.
5 “İşte! Davut’un soyundan, doğruluktan ayrılmayan bir filiz* çıkaracağım günler geliyor”,+ Yehova’nın sözü. “Bir kral ülkede saltanat sürecek,+ anlayışla davranacak, adaletin ve doğruluğun gereğini yapacak.+ 6 Onun döneminde Yahuda kurtulacak,+ İsrail güvenlik içinde yaşayacak.+ Ve o, ‘Doğruluğumuz Yehova’dan Gelir’+ adıyla anılacak.”
7 “Bu nedenle, öyle günler geliyor ki” diyor Yehova, “Artık ‘İsrail halkını Mısır’dan çıkaran Yehova’nın varlığı üzerine!’ denmeyecek.+ 8 Bunun yerine, ‘İsrail halkının soyunu kuzey ülkesinden ve dağıtıldığı diğer tüm ülkelerden çıkaran Yehova’nın varlığı üzerine!’ denecek. Ve onlar kendi topraklarında yaşayacaklar.”+
9 Peygamberlere gelince,
Onlar yüzünden yüreğim yaralı
Ve bütün kemiklerimi bir titreme aldı.
Yehova’dan ve kutsal sözlerinden ötürü sarhoş gibiyim,
Şaraba yenik düşen bir adama döndüm.
10 Çünkü ülke zina yapanlarla* dolu.+
Onların tuttuğu yol kötü,
Güçlerini kötüye kullanıyorlar.
11 “Peygamber de kâhin de kirlenmiş.*+
Benim evimde bile ne kötülükler yaptıklarını gördüm”+ Yehova’nın sözü.
Çünkü hesap verecekleri yıl geldiğinde,
Başlarına felaket getireceğim” diyor Yehova.
13 “Samiriye’deki+ peygamberlerde iğrenç bir şey görüyorum.
Baal adına peygamberlik yapıyor
Ve halkım İsrail’i yoldan saptırıyorlar.
14 Yeruşalim’deki peygamberlerde de korkunç şeyler görüyorum.
Zina yapıyorlar,+ hayatları yalan dolan.+
Kötülük edenlere destek çıkıyor,
Kendileri de kötülüklerinden dönmüyorlar.
15 Bu nedenle, Göklerin Hâkimi Yehova peygamberler hakkında şöyle diyor:
“İşte, onlara pelinotu yediriyorum
Ve zehirli su içiriyorum.+
Çünkü Tanrı’ya isyan bütün ülkeye Yeruşalim peygamberlerinden yayıldı.”
Onlar sizi kandırıyor.*
İnatçı yüreklerinin sesini dinleyenlere de
‘Başınıza hiçbir felaket gelmeyecek’ diyorlar.+
18 Yehova’nın sözünü duymak ve anlamak için,
Kim O’na yakın olanların arasında bulunuyor?
Kim O’nun sözünü duymak için kulak kesiliyor?
19 İşte, Yehova’nın öfke fırtınası kopuyor!
Bir kasırga gibi kötülerin başında patlayacak ve döne döne onları yutacak.+
20 Yüreğinden geçeni yapıp amacını gerçekleştirinceye dek
Yehova’nın öfkesi dinmeyecek.
Son günler geldiğinde bunu açıkça anlayacaksınız.
21 O peygamberleri Ben göndermedim, kendileri koştu.
Onlarla Ben konuşmadım, kendi kendilerine peygamberlik yaptılar.+
22 Eğer Bana yakın olanların arasında dursalardı,
Halkıma Benim sözlerimi duyururlardı,
Onları kötü yollarından çevirir, kötü işlerinden vazgeçirirlerdi.”+
23 “Ben yakındayken Tanrı’yım da, uzaktayken Tanrı değil miyim?” diyor Yehova.
24 “Benim göremeyeceğim bir yer var mı ki insan oraya gizlenebilsin?”+ diyor Yehova.
“Gökleri ve yeri kaplayan Ben değil miyim?”+ diyor Yehova.
25 “Benim adımla yalan sözler bildiren peygamberlerin ‘Bir rüya gördüm! Bir rüya!’ dediklerini duydum.+ 26 Peygamberlerin yüreği daha ne kadar yalan sözler bildirmenin peşinde olacak? Onlar kendi yalancı yüreklerinin peygamberi.+ 27 Ataları nasıl Baal yüzünden Benim adımı unuttuysa,+ onlar da birbirlerine rüyalarını anlatarak halkıma Benim adımı unutturmak istiyor. 28 Anlatacak rüyası olan peygamber rüyasını anlatsın, ama Benim sözüm kimdeyse, sözümü doğru şekilde bildirsin.”
“Saman buğdayla boy ölçüşebilir mi?” diyor Yehova.
29 “Benim sözüm ateş gibi değil mi?”+ diyor Yehova. “Kayalıkları parçalayan balyoz gibi değil mi?”+
30 “Bu yüzden Ben peygamberlere karşıyım” diyor Yehova, “Sözlerimi birilerinden çalıp çarpıtan peygamberlere.”+
31 “Evet, peygamberlere karşıyım” diyor Yehova, “‘O’nun sözü!’ diyerek kendi sözlerini bildirenlere.”+
32 “Uydurma rüyalar anlatan peygamberlere karşıyım” diyor Yehova, “Kibirli sözleri ve yalanlarıyla halkımı yoldan saptıranlara karşıyım.”+
“Onları Ben göndermedim, bunu yapmalarını Ben emretmedim. Bu yüzden halka hiçbir yararları olmayacak”+ diyor Yehova.
33 “Ve bu halktan biri, bir peygamber ya da kâhin sana ‘Yehova’nın yükü* nedir?’ diye sorunca onlara şöyle diyeceksin: ‘“Yük olan sizsiniz! Bu yüzden sizi üzerimden atacağım”+ Yehova’nın sözü.’ 34 ‘İşte Yehova’nın yükü!’ diyen peygambere, kâhine ya da halktan birine gelince, Ben o adamdan da evindekilerden de hesap soracağım. 35 Her biriniz arkadaşına ve kardeşine, ‘Yehova ne cevap verdi? Yehova ne dedi?’ diye soruyor. 36 Ama artık konuşurken ‘Yehova’nın yükü’ demeyin, çünkü her birinize kendi sözü yük oluyor. Siz yaşayan Tanrı’nın, Göklerin Hâkimi Yehova’nın, Tanrımızın sözlerini değiştirdiniz.
37 Peygambere de ki, ‘Yehova sana ne cevap verdi? Yehova sana ne dedi? 38 Ve hâlâ, “Yehova’nın yükü!” diyorsanız, Yehova da size şunu diyor: “Madem sizi ‘Yehova’nın yükü demeyin’ diye uyardığım halde ‘Bu sözler Yehova’nın yükü’ diyorsunuz, 39 Ben de sizi kaldırıp huzurumdan atacağım, hem sizi hem de size ve atalarınıza verdiğim şehri. 40 Ve size sonsuza dek sürecek bir utanç yaşatacağım, bu rezillik hiçbir zaman unutulmayacak.”’”+
24 Babil Kralı Nabukadnezar,* Yahuda Kralı Yehoyakim+ oğlu Yekonya’yı,*+ Yahuda önderlerini, zanaat ustalarını ve metal işçilerini* Yeruşalim’den Babil’e sürgüne götürdükten sonra,+ Yehova bana bir görüntü gösterdi. Yehova’nın mabedinin önünde iki sepet incir duruyordu. 2 Sepetlerden birinin içindeki incirler çok iyiydi, yılın ilk incirleri gibiydi, diğerinin içindekilerse çok kötüydü, yenmeyecek haldeydiler.
3 Yehova bana “Ne görüyorsun Yeremya?” diye sordu. Ben de “İncirler” dedim, “İyileri çok iyi, kötüleriyse çok kötü, yenmeyecek haldeler.”+
4 O zaman bana Yehova’dan şu söz geldi: 5 “İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: ‘Buradan Kaldelilerin ülkesine gönderdiğim Yahuda sürgünleri Benim için bu iyi incirler gibi iyi olacak. 6 Onlara iyilik etmek için gözümü üzerlerinden ayırmayacağım ve onları bu ülkeye geri getireceğim.+ Onları ayağa kaldıracak, yıkmayacağım; onları topraklarına dikecek, yerlerinden sökmeyeceğim.+ 7 Yüreklerinde öyle bir istek uyandıracağım ki Beni tanıyacak ve Benim Yehova olduğumu anlayacaklar.+ Bütün yürekleriyle Bana geri döndükleri için+ onlar Benim halkım olacak, Ben de onların Tanrısı olacağım.’+
8 Yenmeyecek haldeki kötü incirler+ hakkında ise Yehova şöyle diyor: ‘Yahuda Kralı Tsedekiya,+ yanındaki önderler, Yeruşalim halkından bu ülkede kalanlar ve Mısır’a yerleşenler Benim için o incirler gibi olacak.+ 9 Başlarına öyle bir felaket getireceğim ki, yeryüzünün bütün krallıkları dehşete düşecek.+ Onları sürmüş olduğum her yerde+ utanç içinde kalacak, dillere düşecek, alaya alınacaklar ve onlara lanetler okunacak.+ 10 Onlara ve atalarına verdiğim topraklarda sonları gelinceye dek üzerlerine kılıç,+ kıtlık ve salgın göndereceğim.’”+
25 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in+ 4. yılında (Babil Kralı Nabukadnezar’ın* ilk yılı), Yeremya’ya tüm Yahuda halkı hakkında Tanrı’dan bir söz geldi. 2 Yeremya Peygamber tüm Yahuda halkı ve Yeruşalim’de oturanlar hakkında* şöyle dedi:
3 “Yahuda Kralı Amon oğlu Yoşiya’nın 13. yılından+ bugüne dek geçen bu 23 yıl boyunca bana Yehova’nın sözü geldi. Ben de bu sözleri size tekrar tekrar* söyledim ama dinlemediniz.+ 4 Yehova size tüm peygamber kullarını gönderdi, hatta bunu defalarca yaptı ama siz ne dinlediniz ne de söylenenlere kulak astınız.+ 5 Onlar size şöyle dediler: ‘Lütfen hepiniz kötü yollarınızdan dönün, kötü davranışlarınızı bırakın.+ Bunu yaparsanız, Yehova’nın atalarınıza ve size çok önceden verdiği topraklarda uzun süre oturmaya devam edeceksiniz. 6 Başka tanrıların peşinden gitmeyin, onlara kulluk edip önlerinde eğilmeyin, ellerinizin işleriyle Beni öfkelendirmeyin, yoksa başınıza felaket getiririm.’
7 ‘Ama Bana kulak asmadınız’, Yehova’nın sözü. ‘Tersine, ellerinizin işleriyle Beni öfkelendirerek başınıza felaket getirdiniz.’+
8 İşte bu yüzden Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Mademki sözlerimi dinlemediniz, 9 Ben de kuzeydeki bütün kabileleri çağırıyorum’+ Yehova’nın sözü, ‘Babil Kralı kulum Nabukadnezar’ı getiriyorum.+ Onları bu ülkenin, içinde yaşayanların+ ve çevresindeki tüm milletlerin üzerine getireceğim.+ Bu insanları yok edeceğim, ülkeleri hep harap halde kalacak. Onları görenler dehşete düşecek ve alay edip ıslık çalacaklar. 10 O topraklardaki neşe ve sevinç sesini,+ gelin ve damat sesini keseceğim;+ orada el değirmeni sesi ve kandil ışığı artık olmayacak. 11 Bütün ülke dehşet uyandıran bir harabeye dönecek ve bu milletler Babil Kralı’na 70 yıl kulluk edecek.’+
12 ‘Fakat 70 yıl dolunca+ Ben Babil Kralı’ndan ve o milletten suçlarının hesabını soracağım’+ diyor Yehova. ‘Kalde ülkesini ıssız bir harabeye çevireceğim ve hep öyle kalacak.+ 13 Orası hakkında söylediğim bütün sözleri, Yeremya Peygamber’in bu kitapta bütün milletler aleyhinde yazdığı her şeyi o ülkenin başına getireceğim. 14 Birçok ülke ve büyük krallar+ onları köle edecek;+ davranışlarının ve kendi elleriyle yaptıklarının karşılığını onlara ödeteceğim.’”+
15 İsrail’in Tanrısı Yehova bana şunu dedi: “Elimden bu gazap şarabı kâsesini al ve seni gönderdiğim tüm milletlere bunu içir. 16 İçecekler, yalpalayacaklar ve aralarına gönderdiğim kılıç yüzünden akıllarını yitirecekler.”+
17 Bunun üzerine, Yehova’nın elinden kâseyi aldım ve Yehova’nın beni gönderdiği tüm milletlere,+ 18 önce Yeruşalim’e,+ Yahuda şehirlerine, krallarına ve önderlerine onu içirdim. Bunu yaptım ki, bugün olduğu gibi, harabeye dönsünler, dehşet uyandıran, alay edilip ıslık çalınacak bir hale gelsinler ve onlara lanetler okunsun.+ 19 Sonra da Mısır’ın kralı olan Firavun’a, hizmetkârlarına, yöneticilerine, tüm halkına+ 20 ve aralarında yaşayan çeşitli halklara; Uts diyarının tüm krallarına; Filisti topraklarının tüm krallarına,+ yani Aşkelon’un,+ Gazze’nin, Ekron’un ve Aşdod halkından geriye kalanların krallarına; 21 Edom’a,+ Moab’a+ ve Ammonlulara;+ 22 tüm Sur krallarına, tüm Sayda krallarına+ ve denizdeki adaların* krallarına; 23 Dedan’a,+ Tema’ya, Buz’a ve şakaklarındaki saçları kesen herkese;+ 24 tüm Arap krallarına+ ve farklı uluslardan oluşan çöl halklarının tüm krallarına; 25 tüm Zimri krallarına, tüm Elam+ krallarına ve tüm Med krallarına;+ 26 birer birer uzak ve yakındaki tüm kuzey krallarına ve dünyadaki diğer tüm krallıklara içirdim. Hepsinden sonra da Şeşak*+ Kralı içecek.
27 “Onlara şöyle diyeceksin: ‘İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova diyor ki “Sarhoş olup kusuncaya kadar için, yere düşün ve bir daha ayağa kalkmayın,+ çünkü Ben üzerinize kılıç gönderiyorum.”’ 28 Ve elinden kâseyi alıp içmeyi reddederlerse, onlara şunu söyle: ‘Orduların Hâkimi Yehova diyor ki “İçmek zorundasınız! 29 Çünkü mademki Ben felaket getirmeye Kendi adımı taşıyan şehirden başlıyorum,+ siz hiç cezasız kalır mısınız?”’+
‘Cezasız kalmayacaksınız, çünkü Ben yeryüzündeki herkesin üzerine kılıç gönderiyorum’, Orduların Hâkimi Yehova’nın sözü.
30 Onlara bütün bu sözleri bildireceksin ve şöyle diyeceksin:
‘Yücelerden Yehova kükreyecek,
Kutsal mekânından sesini duyuracak.
Meskenine gür bir sesle kükreyecek.
Teknede* üzüm çiğneyenler gibi sevinçle haykırarak,
Yeryüzünde yaşayan herkese karşı zafer şarkıları söyleyecek.’
31 ‘Dünyanın dört bir yanında büyük bir ses yankılanacak,
Çünkü Yehova’nın milletlerle davası var.
O, tüm insanlarla davasını bizzat görecek+
Ve kötüleri kılıçtan geçirecek’ Yehova’nın sözü.
32 Orduların Hâkimi Yehova diyor ki,
‘İşte, milletten millete bir felaket yayılıyor+
Ve dünyanın en uzak yerlerinden büyük bir kasırga kopuyor.+
33 O gün dünyanın bir ucundan diğer ucuna kadar her yerde Yehova’nın öldürdüğü insanlar olacak. Onlar için yas tutulmayacak, onları toplayıp gömen de olmayacak. Toprağın üzerinde gübre olacaklar.’
34 Ey çobanlar, haykırıp feryat edin!
Ey sürünün önde giden koyunları, toprakta debelenip durun,
Çünkü boğazlanacağınız ve dağıtılacağınız zaman geldi,
Devrilip paramparça olan değerli bir kap gibi olacaksınız!
35 Çobanların kaçacak yeri olmayacak,
Sürünün önde giden koyunları da kurtulamayacak.
36 Dinleyin! Çobanlar feryat ediyor,
Sürünün önde giden koyunları ağlıyor,
Çünkü Yehova onların otlaklarını harap ediyor.
37 Yehova’nın alev alev yanan öfkesi yüzünden,
Huzur içinde yaşanan yerlerde hayat kalmadı.
38 O, genç bir aslan gibi+ ininden çıktı,
Alev alev yanan öfkesi ve kılıcın gaddarlığı yüzünden
Ülkeleri dehşet verici bir hale geldi.”
26 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in+ saltanatının başlangıcında Yehova’dan gelen söz: 2 “Yehova şöyle diyor: ‘Yehova’nın mabedinin avlusunda dur ve tüm Yahuda şehirlerinden Yehova’nın mabedinde ibadet etmeye gelenler hakkında* ne söylemeni emrettiysem onlara bildir. Tek bir söz bile atlama. 3 Belki dinlerler de her biri kötü yolundan döner. Ben de yaptıkları kötülükler yüzünden başlarına getirmeyi düşündüğüm felaketten vazgeçerim.+ 4 Onlara de ki, “Yehova şöyle diyor: ‘Eğer Beni dinlemez ve size verdiğim kanuna* uygun davranmazsanız, 5 tekrar tekrar* gönderdiğim halde dinlemediğiniz peygamber kullarıma yine kulak asmazsanız,+ 6 Ben de bu mabede Şilo’da yaptığımı yaparım+ ve bu şehri yeryüzündeki tüm milletler arasında lanet edilen bir yer haline getiririm.’”’”+
7 Kâhinler, peygamberler ve tüm halk Yeremya’nın, Yehova’nın mabedinde söylediği bu sözleri duydu.+ 8 Yeremya, Yehova’nın halka söylemesini emrettiği her şeyi söyleyince kâhinler, peygamberler ve tüm halk onu yakalayıp “Öleceksin!” dediler. 9 “Neden Yehova’nın adını kullanarak ‘Bu mabet Şilo’daki gibi olacak, bu şehir de harap olacak ve içinde oturan kalmayacak’ diyorsun?” Bunun üzerine bütün halk Yehova’nın mabedinde Yeremya’nın etrafına toplandı.
10 Sonra bu sözler Yahuda önderlerinin kulağına gitti. Saraydan çıkıp Yehova’nın mabedine geldiler ve Yehova’nın mabedindeki yeni kapının girişinde oturdular.+ 11 Kâhinler ve peygamberler, önderlere ve tüm halka “Bu adam ölüm cezasını hak etti,+ çünkü sizin de kendi kulaklarınızla duyduğunuz gibi bu şehrin başına bir felaket geleceğini bildiriyor” dediler.+
12 Bunun üzerine Yeremya bütün önderlere ve halka “Bu mabet ve şehir aleyhinde duyduğunuz bütün bu sözleri bildirmem için beni Yehova gönderdi”+ dedi. 13 “O halde artık yolunuzu ve davranışlarınızı düzeltip Tanrınız Yehova’nın sözünü dinleyin ki, Yehova da başınıza getireceğini söylediği felaketten vazgeçsin.+ 14 Bana gelince, işte elinizdeyim. Size göre iyi ve doğru olan neyse bana onu yapın. 15 Ama şuna emin olun ki, eğer beni öldürürseniz, hem siz hem de bu şehir ve içindekiler masum kanı dökmekten suçlu olursunuz. Çünkü bu sözleri kulaklarınızla duymanız için beni size gerçekten Yehova gönderdi.”
16 O zaman önderlerle halk, kâhinlere ve peygamberlere “Bu adam ölüm cezasını hak etmiyor, çünkü bizimle Tanrımız Yehova adına konuştu” dediler.
17 Ayrıca ülkenin ihtiyarlarından* bazıları ayağa kalkıp orada toplanan herkese şunları dedi: 18 “Yahuda Kralı Hizkiya’nın+ zamanında Moreşetli Mika+ Peygamber tüm Yahuda halkına şöyle söylemişti: ‘Göklerin Hâkimi Yehova diyor ki,
“Sion tarla gibi sürülecek,
Yeruşalim taş yığınına dönecek+
Ve mabedin bulunduğu dağ, ormanlık bir tepe gibi olacak.”’+
19 O zaman Yahuda Kralı Hizkiya ve Yahuda’da yaşayanlar onu öldürmüş müydü? Hizkiya Yehova’dan korkup Yehova’nın merhametini dilememiş miydi? Böylece Yehova başlarına getireceğini söylediği felaketten vazgeçmemiş miydi?+ Ama şimdi biz başımıza büyük bir felaket getirmek üzereyiz.
20 Yehova adına konuşan bir peygamber daha vardı, Kiryat-yearimli+ Şemaya oğlu Uriya. O da Yeremya’nın dediklerini söylüyor, bu şehre ve bu ülkeye verilen hükmü bildiriyordu. 21 Kral Yehoyakim’le+ tüm yiğit askerleri ve önderleri onun söylediklerini duydu ve Kral onu öldürmek istedi.+ Uriya bunu haber alır almaz korkup Mısır’a kaçtı. 22 Bunun üzerine Kral Yehoyakim, Akbor oğlu Elnatan’ı+ yanında başka adamlarla Mısır’a gönderdi. 23 Onlar Uriya’yı Mısır’dan alıp Kral Yehoyakim’e getirdiler. Kral onu kılıçla öldürdü+ ve cesedini halk mezarlığına attı.”
24 Şafan+ oğlu Ahikam+ da Yeremya’ya arka çıktı, bu sayede Yeremya halkın eline düşüp öldürülmedi.+
27 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in* saltanatının başlangıcında, Yehova’dan Yeremya’ya gelen söz: 2 “Yehova bana dedi ki, ‘Boyunduruklara kayışlar bağla ve onları boynuna geçir. 3 Sonra bunları Yahuda Kralı Tsedekiya’nın yanına Yeruşalim’e gelen habercilere vererek Edom+ Kralı’na, Moab+ Kralı’na, Ammon+ Kralı’na, Sur+ Kralı’na ve Sayda+ Kralı’na gönder. 4 Efendilerine şunu bildirmelerini emret:
“Efendilerinize söyleyin, İsrail’in Tanrısı, Göklerin Hâkimi Yehova şöyle diyor: 5 ‘Elimi uzatıp yeryüzünü de üzerindeki insanları ve hayvanları da büyük gücümle Ben yarattım; onu kime istersem veririm.+ 6 Ve şimdi bütün bu ülkeleri Babil Kralı kulum Nabukadnezar’a+ veriyorum, yaban hayvanları bile ona boyun eğecek. 7 Sıra onun ülkesine gelinceye kadar+ tüm milletler ona, oğluna ve torununa kulluk edecek. Sıra ona gelince de birçok millet ve birçok büyük kral onu köle edecek.’+
8 ‘Eğer bir millet ya da krallık Babil Kralı Nabukadnezar’a kulluk etmez ve Babil Kralı’nın boyunduruğu altına girmezse Ben onu kılıçla,+ kıtlıkla ve salgınla cezalandıracağım’ Yehova’nın sözü. ‘Ben Babil Kralı’nın eliyle o milletin kökünü kurutana dek bu böyle sürecek.’
9 ‘Bu yüzden aranızdaki peygamberleri, falcıları, rüya yorumcularını, sihirbazları ve büyücüleri dinlemeyin, çünkü onlar “Babil Kralı’na kulluk etmeyeceksiniz” diyor. 10 Topraklarınızdan uzaklara götürülmeniz için size yalanlar duyuruyor, sizi dağıtayım ve yok olup gidesiniz diye bunu yapıyorlar.’
11 ‘Babil Kralı’nın boyunduruğu altına girip ona kulluk eden milleti ise kendi topraklarında bırakacağım’, Yehova’nın sözü. ‘Topraklarını işleyecek ve orada yaşayacaklar.’”’”
12 Aynı şekilde Yahuda Kralı Tsedekiya’ya+ da şunları bildirdim: “Babil Kralı’nın boyunduruğu altına girip ona ve halkına kulluk edin ki yaşayasınız.+ 13 Yehova Babil Kralı’na kulluk etmeyen her milletin kılıçla,+ kıtlıkla+ ve salgınla öleceğini+ söyledi; neden senin ve halkının da sonu böyle olsun? 14 Size ‘Babil Kralı’na kulluk etmeyeceksiniz’ diyen peygamberlerin dediklerini dinlemeyin,+ çünkü size bildirdikleri sözler yalan.+
15 ‘Onları Ben göndermedim’ diyor Yehova. ‘Onlar Benim adımla yalanlar söylüyorlar. Bu gidişle sizi dağıtacağım ve sonuçta sizler de, o peygamberleriniz de yok olup gideceksiniz.’”+
16 Kâhinlere ve bu halka dedim ki, “Yehova şöyle diyor: ‘“Göreceksiniz, Yehova’nın mabedinin takımları çok yakında Babil’den geri getirilecek”+ diyen peygamberlerin sözlerini dinlemeyin. Çünkü size yalanlar söylüyorlar.+ 17 Onları dinlemeyin. Babil Kralı’na kulluk edin ve yaşayın.+ Neden bu şehir harabeye dönsün? 18 Eğer onlar peygamberse ve Yehova’nın sözü onlardaysa, lütfen Göklerin Hâkimi Yehova’ya yalvarsınlar da, Yehova’nın mabedinde, Yahuda Kralı’nın sarayında ve Yeruşalim’de kalan takımlar Babil’e götürülmesin.’
19 Çünkü Göklerin Hâkimi Yehova, sütunlar,+ havuz,*+ arabalar+ ve bu şehirde kalan takımlar hakkında sözünü bildirdi; 20 evet, Babil Kralı Nabukadnezar’ın, Yahuda Kralı Yehoyakim oğlu Yekonya’yı tüm Yahuda ve Yeruşalim soylularıyla birlikte Yeruşalim’den Babil’e sürgüne götürürken yanına almadığı o eşyalar hakkında sözünü bildirdi.+ 21 Yehova’nın mabedinde, Yahuda Kralı’nın sarayında ve Yeruşalim’de kalan takımlar hakkında İsrail’in Tanrısı Göklerin Hâkimi Yehova şöyle diyor: 22 ‘Babil’e götürülecekler+ ve onlarla tekrar ilgileneceğim güne dek orada kalacaklar’ Yehova’nın sözü. ‘O zaman onları geri getirip yeniden buraya yerleştireceğim.’”+
28 Aynı yıl, Yahuda Kralı Tsedekiya’nın+ saltanatının başlangıcında, 4. yılın 5. ayında Gibeonlu+ Azzur oğlu Hananya Peygamber Yehova’nın mabedinde, kâhinlerin ve tüm halkın önünde bana şunları söyledi: 2 “İsrail’in Tanrısı Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Babil Kralı’nın boyunduruğunu+ kıracağım. 3 Babil Kralı Nabukadnezar’ın buradan alıp Babil’e götürdüğü, Yehova’nın mabedine ait tüm takımları iki yıl içinde buraya geri getireceğim.’+ 4 ‘Yahuda Kralı Yehoyakim+ oğlu Yekonya’yı+ ve Yahuda’dan Babil’e götürülen bütün sürgünleri+ buraya geri getireceğim’, Yehova’nın sözü. ‘Çünkü Babil Kralı’nın boyunduruğunu kıracağım.’”
5 Bunun üzerine Yeremya Peygamber, Yehova’nın mabedindeki kâhinlerin ve tüm halkın önünde Hananya Peygamber’e cevap verdi. 6 Yeremya Peygamber “Amin!” dedi, “Yehova böyle yapsın! Yehova senin bildirdiğin sözleri yerine getirsin; sürgündeki halkı da Yehova’nın mabedine ait takımları da Babil’den buraya geri getirsin. 7 Yalnız, şimdi sana ve halka söyleyeceklerime lütfen kulak ver. 8 Senden ve benden çok daha önce yaşamış peygamberler birçok ülkenin ve büyük krallığın başına savaş, felaket ve salgın geleceğini bildirirlerdi. 9 Ancak bir peygamber barış geleceğini bildiriyorsa, onun gerçekten Yehova’nın gönderdiği peygamber olduğunun anlaşılması için sözlerinin yerine gelmesi gerekir.”
10 Bunun üzerine Hananya Peygamber, Yeremya Peygamber’in boynundan boyunduruğu çıkarıp kırdı.+ 11 Sonra da halkın önünde şunları söyledi: “Yehova diyor ki, ‘Babil Kralı Nabukadnezar’ın tüm milletlerin boynuna taktığı boyunduruğu 2 yıl içinde tıpkı bunun gibi kıracağım.’”+ Ve Yeremya Peygamber oradan ayrılıp gitti.
12 Hananya Peygamber, Yeremya Peygamber’in boynundan boyunduruğu çıkarıp kırdıktan sonra Yehova’dan Yeremya’ya şu söz geldi: 13 “Git Hananya’ya şunu söyle, ‘Yehova diyor ki, “Tahta boyunduruğu+ kırdın, ama onun yerine demir boyunduruk yapacaksın.” 14 İsrail’in Tanrısı Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, “Babil Kralı Nabukadnezar’a kulluk etmeleri için bütün bu milletlerin boynuna demir boyunduruk takacağım, evet ona kulluk etmek zorunda kalacaklar.+ Yaban hayvanlarını bile onun hâkimiyetine vereceğim.”’”+
15 Sonra Yeremya Peygamber, Hananya Peygamber’e+ şöyle dedi: “Rica ederim dinle Hananya, seni Yehova göndermedi. Ama sen kalkıp bu halkı bir yalana inandırdın.+ 16 Bu yüzden Yehova diyor ki, ‘İşte, seni yeryüzünden siliyorum. Bu yıl öleceksin, çünkü halkı Yehova’ya isyan etmesi için kışkırttın.’”+
17 Ve Hananya Peygamber o yılın 7. ayında öldü.
29 Yeremya Peygamber’in Yeruşalim’den gönderdiği mektup. O bu mektubu sürgünler arasında kalan ihtiyarlara, kâhinlere, peygamberlere ve tüm halka, evet Nabukadnezar’ın Yeruşalim’den Babil’e sürdüğü herkese yazmıştı. 2 Bu mektup Kral Yekonya+ ve Ana Kraliçe,+ saray memurları, Yahuda ve Yeruşalim önderleri, zanaat ustaları ve metal işçileri* Yeruşalim’den sürüldükten sonra yazıldı.+ 3 Yeremya mektubu Babil’e, Şafan+ oğlu Elasa ve Hilkiya oğlu Gemarya eliyle yolladı; Yahuda Kralı Tsedekiya+ onları Babil Kralı Nabukadnezar’a göndermişti. Mektupta şunlar yazılıydı:
4 “İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova Yeruşalim’den Babil’e sürgüne gönderdiği herkese şöyle diyor: 5 ‘Evler yapıp içinde oturun, bahçeler kurup meyvesini yiyin. 6 Evlenin, oğullar ve kızlar babası olun; oğullarınıza kız alın ve kızlarınızı evlendirin ki, onların da oğulları ve kızları olsun. Orada çoğalın, sayınız azalmasın. 7 Ayrıca sizi sürdüğüm şehrin iyiliği* için uğraşın ve bunun için Bana, Yehova’ya yakarın, çünkü o şehrin iyiliği sizin de iyiliğinize olur.+ 8 İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: “Aranızdaki peygamberlerin ve falcıların sizi kandırmasına izin vermeyin,+ gördükleri rüyalara kulak asmayın. 9 Çünkü ‘size Benim adımla bildirdikleri yalan. Onları Ben göndermedim’+ Yehova’nın sözü.”’
10 Yehova şöyle diyor: ‘Babil’de 70 yıl dolunca sizinle ilgileneceğim,+ sizi buraya geri getirerek vaadimi gerçekleştireceğim.’+
11 ‘Çünkü sizin için neler düşündüğümü Ben iyi biliyorum’, Yehova’nın sözü, ‘Amacım size umut vermek ve iyi bir gelecek sağlamak,+ felaket değil barış ve huzur getirmek.+ 12 O zaman Bana seslenecek, gelip yakaracaksınız, Ben de sizi dinleyeceğim.’+
13 ‘Beni arayacak ve bulacaksınız,+ çünkü tüm yüreğinizle Bana yöneleceksiniz.+ 14 Kendimi size bulduracağım’,+ Yehova’nın sözü. ‘Ve tutsak olan sizleri bir araya getireceğim; sizi dağıtmış olduğum her yerden, gönderdiğim bütün milletlerden toplayacağım’+ Yehova’nın sözü. ‘Ve sizi nereden sürdümse oraya geri getireceğim.’+
15 Siz ise ‘Yehova bizim için Babil’de peygamberler çıkardı’ dediniz.
16 Yehova, Davut’un tahtında oturan Kral’a+ ve bu şehirde yaşayan halka, sizinle sürgüne gitmeyen kardeşlerinize şöyle diyor: 17 ‘Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, “İşte, onların üzerine kılıç, kıtlık ve salgın gönderiyorum.+ Onları çürük ve yenmeyecek kadar bozuk incirlere benzeteceğim.”’+
18 ‘Kılıçla, kıtlıkla ve salgınla peşlerine düşeceğim;+ yeryüzündeki tüm krallıklar onları görüp dehşete kapılacak;+ onları aralarına dağıtacağım tüm milletler bu halka lanet okuyacak, hallerine şaşıracak, alay edip ıslık çalacaklar+ ve Ben onları milletler arasında bir yüzkarası yapacağım.+ 19 Çünkü tekrar tekrar* gönderdiğim peygamber kullarım aracılığıyla bildirdiğim sözlere kulak asmadılar’ diyor Yehova.+
‘Evet Beni dinlemediniz’+ Yehova’nın sözü.
20 Bu yüzden, Yeruşalim’den Babil’e gönderdiğim siz tüm sürgünler, Yehova’nın sözüne kulak verin. 21 Ben İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova, size Benim adımla yalanlar söyleyen+ Kolaya oğlu Ahab ve Maaseya oğlu Tsedekiya hakkında şunları diyorum: ‘İşte, onları Babil Kralı Nabukadnezar’ın* eline teslim ediyorum. O, gözünüzün önünde onları öldürecek. 22 Onların başına gelenler, Babil’deki tüm Yahuda sürgünlerinin ağzında bir lanet sözü olacak; şöyle diyecekler: “Yehova seni Babil Kralı’nın ateşe attırıp yaktırdığı Tsedekiya ve Ahab gibi etsin!” 23 Çünkü onlar İsrail’de rezilce davrandılar,+ komşularının karılarıyla zina yaptılar ve Benim adımla, kendilerine emretmediğim yalan sözler bildirdiler.+
“Bunları bilen de, bunlara tanık olan da Benim”+ diyor Yehova.’
24 Ve Nehelamlı Şemaya’ya+ şöyle diyeceksin: 25 ‘İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, “Sen, Yeruşalim’deki halka, Maaseya oğlu Kâhin Tsefanya’ya+ ve tüm kâhinlere kendi adına mektuplar gönderip şunları dedin: 26 ‘Yehova seni, Yehova’nın mabedinin gözetmeni olman için Yehoyada yerine kâhin yaptı ve aklını kaçırıp peygamber gibi davranan her adamı tomruğa ve boyunduruğa* vurma sorumluluğunu sana verdi.+ 27 O halde neden karşınızda peygambermiş gibi davranan+ Anatotlu Yeremya’yı+ azarlamadın? 28 Çünkü o Babil’de olan bizlere bile haber gönderip şunu dedi: “Sürgün uzun sürecek! Evler yapıp içinde oturun, bahçeler kurup meyvesini yiyin…”’”’”+
29 Kâhin Tsefanya+ bu mektubu Yeremya Peygamber’in önünde okudu. 30 O zaman Yeremya’ya Yehova’dan şu söz geldi: 31 “Sürgünlerin hepsine haber gönderip şunları de: ‘Yehova, Nehelamlı Şemaya hakkında şöyle diyor: “Şemaya size Bendenmiş gibi sözler bildirip, sizi yalanlara inandırmaya çalıştı.+ 32 Bundan dolayı Yehova şöyle diyor: ‘Ben de Nehelamlı Şemaya’dan ve soyundan hesap soracağım. Onun bu halk arasında yaşayan kimsesi kalmayacak ve halkıma yapacağım iyiliği o görmeyecek’ Yehova’nın sözü. ‘Çünkü halkı Bana, Yehova’ya isyan etmesi için kışkırttı.’”’”
30 Yehova’dan Yeremya’ya gelen söz: 2 “İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: ‘Sana söylediğim bütün sözleri bir kitaba yaz. 3 Çünkü “Halkım İsrail’den ve Yahuda’dan tutsak götürülenleri bir araya toplayacağım günler geliyor”+ Yehova’nın sözü. “Onları atalarına verdiğim topraklara geri getireceğim, orası yeniden onların olacak” diyor Yehova.’”+
4 Yehova’nın İsrail’e ve Yahuda’ya söylediği sözler:
5 Yehova diyor ki,
“Titreyenlerin sesini işittik.
Yalnızca dehşet var, barıştan eser yok.
6 Lütfen sorun, bir erkek hiç doğurur mu?
Neden hepsinin yüzü solmuş?
7 Ah o gün, ne korkunç bir gün!+
Eşi benzeri yok,
Yakup için sıkıntı vakti.
Yine de o sıkıntıdan kurtulacak.”
8 “Ve o gün”, Orduların Hâkimi Yehova’nın sözü, “Onun boynundaki boyunduruğu kıracağım, kayışlarını koparacağım ve yabancılar artık onu* köle edemeyecek. 9 Halkım Bana, Tanrısı Yehova’ya ve başına kral olarak atayacağım Davut’a kulluk edecek.”+
10 “Sen kulum Yakup, korkma!” Yehova’nın sözü.
“Ey İsrail, dehşete kapılma!+
Çünkü seni uzak topraklardan,
Soyunu tutsak olduğu ülkeden kurtaracağım.+
Yakup geri dönecek, huzur ve güven içinde yaşayacak,
Onu korkutan olmayacak.”+
11 “Çünkü seni kurtarmak için Ben seninleyim” diyor Yehova,
“Seni aralarına dağıttığım tüm milletleri tamamen yok edeceğim.+
Ancak seni tamamen yok etmeyeceğim.+
Gerektiği ölçüde terbiye edecek,
Kesinlikle cezasız bırakmayacağım.”+
12 Çünkü Yehova şöyle diyor:
“Yaran iyileşmez bir yara.+
Derdinin şifası yok.
14 Sana tutkun âşıklarının hepsi seni unuttu.+
Artık peşinden koşmuyorlar.
Çünkü suçunun büyüklüğü ve günahlarının çokluğu yüzünden,+
Ben sana düşmanın indirdiği darbeyi indirdim,+
Zalimin verdiği cezayı verdim.
15 Yarandan ötürü feryat etmeye yüzün var mı?
Çektiğin acıyı dindirecek hiçbir şey yok.
Suçunun büyüklüğü ve günahlarının çokluğu yüzünden+
Sana bunu yaptım.
Seni talan edenler talan edilecek,
Seni yağmalayanların hepsini yağmacıların eline vereceğim.”+
17 “Seni iyileştireceğim, yaralarına şifa vereceğim”+ diyor Yehova.
“Sana bir kenara atılmış gözüyle baksalar da,
‘Kimsenin arayıp sormadığı Sion’ deseler de+ bunu yapacağım.”
18 Yehova şöyle diyor:
“Yakup’un çadırlarından tutsak edilenleri bir araya getireceğim,+
Onun çadırlarına merhamet edeceğim.
Şehir kendi tepesi üzerinde yeniden yapılacak,+
Hisar da kendi yerine kurulacak.
19 Oralardan şükran sesleri ve kahkahalar yükselecek.+
Sayılarını çoğaltacağım, bir avuç kalmayacaklar.+
Ben onu ezen herkesten hesap soracağım.+
21 Önderi kendi halkından biri olacak,
Hükümdarı kendi içinden çıkacak.
Onu Kendime yaklaştıracağım ve Bana yaklaşacak.”
“Yoksa kim Bana yaklaşmaya kalkabilir?” Yehova’nın sözü.
22 “Siz Benim halkım olacaksınız,+ Ben de sizin Tanrınız olacağım.”+
23 İşte, Yehova’nın öfke fırtınası kopuyor!+
Bir kasırga gibi kötülerin başında patlayacak ve döne döne onları yutacak.
24 Yüreğinden geçeni yapıp amacını gerçekleştirinceye dek+
Yehova’nın alev alev yanan öfkesi dinmeyecek.
Son günler geldiğinde bunu anlayacaksınız.+
31 “O zaman” Yehova’nın sözü, “Ben İsrail’deki bütün ailelerin Tanrısı olacağım, onlar da Benim halkım olacak.”+
2 Yehova şöyle diyor:
“İsrail rahat bulacağı yere giderken,
Kılıçtan kurtulan halk çölde Tanrı’dan iyilik gördü.”
3 Yehova uzaktan bana görünüp şunu dedi:
“Seni sonsuz bir sevgiyle sevdim.
Bundan dolayı vefayla seni Kendime çektim.*+
4 Seni yeniden inşa edeceğim, yeniden kurulacaksın.+
5 Samiriye dağlarında yine bağlar kuracaksın.+
Bağ kuranlar emek verecek ve meyvesini yiyecek.+
6 Çünkü gün gelecek, Efraim’in dağlarındaki gözcüler,
‘Kalkın, Tanrımız Yehova’ya, Sion’a çıkalım’ diye bağıracak.”+
7 Çünkü Yehova şöyle diyor:
“Yakup’a sevinçle seslenin,
Milletlere egemen olduğunuz için sevinçle bağırın.+
Bunu ilan edin, Tanrı’yı yüceltin ve şöyle deyin:
‘Ey Yehova, halkını, İsrail’in geri kalanını kurtar.’+
8 İşte, Ben onları kuzey ülkesinden geri getiriyorum.+
Dünyanın en uzak yerlerinden bir araya topluyorum.+
Kör, topal,+ hamile kadın ve doğum sancısı çeken de onlarla olacak.
Büyük bir topluluk halinde hep beraber buraya dönecekler.+
Merhamet dilediklerinde onlara yol göstereceğim.
Çünkü Ben İsrail’e bir babayım, Efraim Benim ilk oğlum.”+
“İsrail’i dağıtan onu toplayacak.
Sürüsünü koruyan çoban gibi gözü üzerinde olacak.+
12 Ve onlar gelip Sion’un tepesinde sevinçle haykıracaklar,+
Yehova’nın iyilikleri karşısında yüzleri parlayacak,
O’nun verdiği tahıl, yeni şarap+ ve yağdan,
Koyun ve sığır yavrularından dolayı sevinçten coşacaklar.+
Ben onların yasını sevince döndüreceğim.+
Onları teselli edeceğim, kederlerinin yerini neşe alacak.+
Rahel oğullarının* arkasından ağlıyor.+
Oğulları için teselli edilmek istemiyor,
Çünkü onlar artık yok.’”+
16 Yehova diyor ki,
“‘Artık ağlayıp sızlama ve gözyaşı dökme,
Çünkü yaptıklarının bir ödülü var’, Yehova’nın sözü.
‘Onlar düşman topraklarından geri gelecek.’+
17 ‘Senin geleceğin için umut var’+ diyor Yehova.
‘Oğulların kendi topraklarına geri dönecek.’”+
18 “Efraim’in ağlayıp inlediğini duydum:
‘Eğitilmemiş bir buzağıyı terbiye eder gibi
Beni düzelttin, ben de ders aldım.
Beni geri getir, dönmeye hazırım,
Çünkü Sen benim Tanrım Yehova’sın.
19 Yolumdan döndüm ve büyük pişmanlık duydum.+
Aklım başıma gelince kederle dizimi dövdüm,
Çünkü gençliğimdeki suçlarım yüzünden
Utandım, küçük düştüm.’”+
20 “Efraim benim için değerli bir oğul, sevgili çocuğum değil mi?+
Onu ne kadar kınasam da hâlâ düşünüyorum.
Bu nedenle, onun haline içim* parçalanıyor.+
Ona mutlaka merhamet edeceğim” Yehova’nın sözü.+
Dikkatin anayolda olsun, gitmen gereken yoldan gözünü ayırma.+
Geri gel, el değmemiş kız,
Kendi şehirlerine geri dön ey İsrail.
22 Daha ne kadar bir o yana bir bu yana savrulacaksın, ey sadakatsiz kız?
Çünkü Yehova dünyada yeni bir şey yarattı:
Bir kadın bir erkeğin peşinden koşacak.”
23 İsrail’in Tanrısı, Göklerin Hâkimi Yehova şöyle diyor: “Tutsak halkını toplayıp geri getirdiğimde Yahuda topraklarında ve onun şehirlerinde yine şu söz söylenecek: ‘Ey doğruluğun yurdu,+ ey kutsal dağ,+ Yehova seninle olsun!’ 24 Yahuda ile şehirlerinin halkı, çiftçiler ve sürü güdenler hep birlikte orada oturacak.+ 25 Çünkü Ben yorulanı güçlendireceğim, zayıf düşeni doyuracağım.”+
26 Sonra tatlı uykumdan uyanıp gözlerimi açtım.
27 “İşte, o günler geliyor” Yehova’nın sözü, “Ben İsrail’e ve Yahuda’ya insan tohumu* ve hayvan tohumu ekeceğim.”+
28 “Ve kökünden sökmek, devirmek, yıkmak, harap etmek ve bozmak için nasıl gözümü onlara diktiysem,+ ayağa kaldırmak ve toprağa dikmek için de gözüm üzerlerinde olacak”+ diyor Yehova. 29 “O günlerde artık ‘Babalar koruk* yedi, ama oğulların dişi kamaştı’ denmeyecek.+ 30 Bunun yerine herkes kendi suçu yüzünden ölecek. Koruk yiyenin kendi dişi kamaşacak.”
31 “İşte öyle günler geliyor ki” diyor Yehova, “Ben İsrail halkıyla ve Yahuda halkıyla yeni bir ahit* yapacağım.+ 32 Bu ahit, atalarını ellerinden tutup Mısır’dan çıkardığım gün onlarla yaptığım ahit+ gibi olmayacak. ‘Onların tek efendisi* Ben olduğum halde o ahdi bozdular’+ diyor Yehova.”
33 “O günlerden sonra İsrail halkıyla yapacağım ahit şöyle olacak: Kanunumu içlerine koyup+ yüreklerine yazacağım.+ Ben onların Tanrısı olacağım, onlar da Benim halkım olacak”+ Yehova’nın sözü.
34 “Artık hiçbiri komşusuna, hiçbiri kardeşine ‘Yehova’yı tanı’ demeyecek,+ çünkü en küçüğünden en büyüğüne kadar hepsi Beni tanıyor olacak”+ diyor Yehova. “Çünkü suçlarını bağışlayacağım, günahlarını artık aklıma getirmeyeceğim.”+
35 Gündüzü aydınlatsın diye güneşi veren,
Geceyi aydınlatsınlar diye ay ve yıldızlar için yasalar koyan,
Denizi kudurtan ve dalgaları coşturan Yehova,
Adı Göklerin Hâkimi Yehova+ olan diyor ki:
36 “‘Kurduğum bu düzen bir gün bozulursa’ Yehova’nın sözü,
‘İsrail soyu ancak o zaman Benim önümde bir millet olmaktan çıkar.’”+
37 Yehova şöyle diyor: “‘Yukarıda gökler ölçülebilirse, aşağıda yeryüzünün temelleri keşfedilebilirse, Ben de ancak o zaman tüm İsrail soyunu yaptıklarından ötürü reddederim’ Yehova’nın sözü.”+
38 “İşte o günler geliyor” diyor Yehova, “Bu şehir Hananel Kulesi’nden+ Köşe Kapısı’na+ kadar Yehova için yeniden inşa edilecek.+ 39 Ve ölçü ipi+ dümdüz Gareb Tepesi’ne doğru uzatılacak, oradan da Goa’ya doğru dönecek. 40 Cesetlerin ve küllerin* atıldığı vadinin her yeri, Kidron Vadisi’ne+ kadar bütün tarlalar,* doğuya doğru At Kapısı+ köşesine kadar uzanan kısım Yehova için kutsal olacak.+ Bir daha asla yerinden sökülmeyecek ya da yıkılmayacak.”
32 Yahuda Kralı Tsedekiya’nın 10. yılında, (Nabukadnezar’ın* 18. yılıydı)+ Yeremya’ya Yehova’dan bir söz geldi. 2 O sırada Babil Kralı’nın ordusu Yeruşalim’i kuşatmıştı. Yeremya Peygamber de Yahuda Kralı’nın sarayındaki Muhafız Avlusu’nda+ tutuluyordu. 3 Çünkü Yahuda Kralı Tsedekiya şunları söyleyerek onu tutuklatmıştı:+ “Neden böyle sözler bildiriyorsun? Diyorsun ki ‘Yehova şunları söylüyor: “Ben bu şehri Babil Kralı’na vereceğim ve o, şehri ele geçirecek.+ 4 Yahuda Kralı Tsedekiya Kaldelilerin elinden kurtulamayacak, kesinlikle Babil Kralı’nın eline verilecek, onunla yüz yüze konuşacak ve onu kendi gözleriyle görecek.”+ 5 Yehova diyor ki “Tsedekiya Babil’e götürülecek ve Ben onunla ilgileninceye kadar orada kalacak. Kaldelilerle ne kadar savaşırsanız savaşın onları yenemeyeceksiniz.”’”+
6 Yeremya şöyle dedi: “Bana Yehova’dan şu söz geldi: 7 ‘Amcan Şallum’un oğlu Hanamel sana gelip “Anatot’taki+ tarlamı satın al, çünkü onu geri alma hakkı+ öncelikle senin” diyecek.’”
8 Tam Yehova’nın dediği gibi, amcamın oğlu Hanamel, Muhafız Avlusu’na yanıma geldi ve bana şöyle dedi: “Benyamin topraklarında Anatot’ta bulunan tarlamı lütfen satın al, çünkü onu almak senin hakkın, onu geri alma yetkisine sen sahipsin. Onu satın al” dedi. O zaman bunun Yehova’nın sözünden ötürü olduğunu anladım.
9 Böylece amcamın oğlu Hanamel’den Anatot’taki tarlayı satın aldım. Yedi şekel* ve on parça gümüş tartıp+ ona bedelini ödedim. 10 Sonra satış belgesini hazırlayıp+ mühürledim, tanıkları çağırdım+ ve gümüşleri terazide tarttım. 11 Hem emir ve yasalara göre mühürlenmiş olan satış belgesini, hem de mühürsüz olanı aldım 12 ve belgeleri amcamın oğlu Hanamel’in, onu imzalayan tanıkların ve Muhafız Avlusu’nda+ oturan bütün Yahudilerin önünde Mahseya oğlu, Neriya+ oğlu Baruk’a+ teslim ettim.
13 Onların önünde Baruk’a şu talimatı verdim: 14 “İsrail’in Tanrısı, Göklerin Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Bu belgeleri, hem mühürlü satış belgesini hem de mühürsüz olanı al ve uzun süre bozulmadan kalsınlar diye bir çömleğin içine koy.’ 15 Çünkü İsrail’in Tanrısı, Göklerin Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Bu ülkede yine evler, tarlalar ve bağlar satın alınacak.’”+
16 Satış belgesini Neriya oğlu Baruk’a verdikten sonra Yehova’ya dua edip şunları dedim: 17 “Ah Ulu Rab Yehova! Elini uzatıp büyük gücünle gökleri ve yeri Sen yarattın.+ Senin için hiçbir şey imkânsız değil. 18 Binlerce insana vefa gösteren fakat babaların suçunun karşılığını onların ardından oğullarına* veren Sensin.+ Sen, ismi Göklerin Hâkimi Yehova olan yüce ve kudretli Tanrı’sın. 19 Amaçların* yücedir, işlerin görkemlidir.+ Herkese yürüdüğü yola ve yaptıklarına göre karşılık vermek için+ insanların her yaptığını izlersin.+ 20 Mısır’da, bugün hâlâ bilinen olağanüstü işler, mucizeler yaptın ve böylece bugün olduğu gibi ismini İsrail’de ve tüm insanlar arasında duyurdun.+ 21 Olağanüstü işlerle, mucizelerle, uzattığın elinle, güçlü kolunla ve dehşet uyandıran işlerinle halkın İsrail’i Mısır’dan çıkardın.+
22 Sonra, atalarına yemin ettiğin gibi,+ süt ve bal akan bu memleketi+ onlara verdin. 23 Bu topraklara girip burayı ele geçirdiler ama Senin sözünü dinlemediler, kanunlarına uymadılar. Yapmalarını emrettiğin hiçbir şeyi yapmadılar. Bu yüzden Sen de onların başına bütün bu felaketleri getirdin.+ 24 İşte, şehri ele geçirmek için geliyor+ ve kuşatma rampaları kuruyorlar. Bu şehir kılıç,+ kıtlık ve salgın yüzünden,+ onunla savaşan Kaldelilerin eline düşecek. Gördüğün gibi, dediklerinin hepsi yerine geliyor. 25 Ulu Rab Yehova, şehir Kaldelilerin eline verilecek olsa da Sen bana ‘Tanıklar getir ve kendine tarla satın al’ dedin.”
26 Bunun üzerine, Yeremya’ya Yehova’dan şu söz geldi: 27 “Ben bütün insanların Tanrısı Yehova’yım. Benim için imkânsız bir şey var mı? 28 Bu yüzden Yehova diyor ki, ‘Ben bu şehri Kaldelilerin eline, Babil Kralı Nabukadnezar’ın eline veriyorum; burayı ele geçirecek.+ 29 Ve bu şehre saldıran Kaldeliler şehre girip onu ateşe verecek.+ Bu halkın Beni öfkelendirmek için damlarında Baal’e kurban sundukları ve başka ilahlara içecek sunusu döktükleri evlerle+ birlikte şehri yakıp yerle bir edecekler.’
30 ‘Çünkü İsrail ve Yahuda halkı gençliklerinden beri gözümde hep kötü olanı yapıyorlar.+ İsrailoğulları elleriyle yaptıkları putlarla Beni öfkelendiriyor’ Yehova’nın sözü. 31 ‘Çünkü bu şehir, kurulduğu günden bugüne dek, onu gözümün önünden kaldırıp atayım diye+ Bende sadece kızgınlık ve öfke yarattı.+ 32 İsrail ve Yahuda halkının yaptığı tüm kötülükler buna neden oldu. Kralları,+ önderleri,+ kâhinleri, peygamberleri,+ Yahuda halkı ve Yeruşalim’de oturanlar, tüm halk Beni öfkelendirdi. 33 Bana yüzlerini değil sırtlarını döndüler.+ Tekrar tekrar* onları eğitmeye çalıştığım halde, hiçbiri verdiğim terbiyeye kulak asmadı.+ 34 Adımı taşıyan mabedi kirletmek için iğrenç putlarını oraya koydular.+ 35 Üstelik oğullarını ve kızlarını ateşte yakarak* Molek’e* kurban etmek için+ Hinnomoğlu Vadisi’nde+ Baal’e yüksek yerler yaptılar. Ben böyle bir şey emretmedim;+ Yahuda’yı günaha sokacak böyle iğrenç bir şeyi istemeyi aklımdan* bile geçirmedim.’
36 Siz bu şehrin kılıç, kıtlık ve salgın yüzünden Babil Kralı’nın eline verileceğini söylüyorsunuz. Fakat İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: 37 ‘Onları kızgınlıkla, öfkeyle ve gazapla aralarına dağıttığım tüm ülkelerden toplayıp bu şehre geri getireceğim+ ve burada güven içinde yaşayacaklar.+ 38 Onlar Benim halkım olacak, Ben de onların Tanrısı olacağım.+ 39 Hem onların hem de onlardan sonra çocuklarının iyiliği için, Benden her zaman korksunlar diye+ onlara tek yürek vereceğim+ ve önlerine tek yol koyacağım. 40 Ve onlarla sonsuz bir ahit yapacağım,+ öyle ki onlara iyilik etmekten vazgeçmeyeceğim.+ Benden uzaklaşmasınlar diye yüreklerine Tanrı korkusu koyacağım.+ 41 Onlara iyilik etmekten büyük sevinç duyacağım.+ Bütün yüreğimle ve bütün gücümle* onları bu topraklara dikeceğim, orada kalıcı olacaklar.’”+
42 “Çünkü Yehova diyor ki, ‘Bu halkın başına nasıl bütün o büyük felaketleri getirdiysem, onlara vaat ettiğim bütün iyilikleri de yapacağım.+ 43 Siz bu ülke hakkında “İnsanın da hayvanın da yaşamadığı ıssız topraklar, Kaldelilerin eline verilmiş bir yer” deseniz de burada yeniden tarlalar satın alınacak.’”+
44 “‘Benyamin topraklarında, Yeruşalim çevresinde, Yahuda şehirlerinde,+ dağlık bölgedeki şehirlerde, alçak bölgedeki şehirlerde+ ve güneydeki şehirlerde tarlalar satın alınacak, satış belgeleri hazırlanıp mühürlenecek ve tanıklar çağrılacak.+ Çünkü o halkın tutsaklarını geri getireceğim’+ Yehova’nın sözü.”
33 Yeremya hâlâ Muhafız Avlusu’nda tutulurken+ Yehova’nın sözü ona ikinci kez geldi: 2 “Yeryüzünü yaratan Yehova, onu şekillendirip yerine sağlamca yerleştiren Yehova, ismi Yehova olan diyor ki, 3 ‘Bana yakar, sana cevap vereyim. Bilmediğin, büyük ve anlaşılması zor şeyleri sana anlatayım.’”+
4 “İsrail’in Tanrısı Yehova, kuşatma rampaları ve kılıç yüzünden+ yıkılan bu şehrin evleri ve Yahuda krallarının evleri hakkında, 5 ayrıca Kaldelilerle savaşmaya gelen, burayı öfke ve gazapla yere serdiğim cesetleriyle dolduran ve kötülükleriyle bu şehirden yüz çevirmeme neden olanlar hakkında şunları diyor: 6 ‘Bu şehri iyileştireceğim, sağlığına kavuşturacağım;+ halka şifa vereceğim, onlara bol bol barış ve güvenlik* sağlayacağım.+ 7 Yahuda ve İsrail’den tutsak götürülenleri geri getireceğim,+ onları ayağa kaldırıp önceki durumlarına kavuşturacağım.+ 8 Onları Bana karşı işledikleri tüm günahlardan arındıracağım,+ Bana karşı işledikleri suç ve günahları, isyanlarını tamamen bağışlayacağım.+ 9 Bu halka yaptığım tüm iyilikleri duyan bütün milletlerin önünde bu şehrin adı Benim için sevinç, onur ve övgü kaynağı olacak.+ Onlar bu şehre yaptığım iyilikleri ve sağladığım barışı görünce+ korkudan titreyecekler.’”+
10 “Yehova diyor ki, ‘İnsanın da hayvanın da yaşamadığı ıssız topraklar diyeceğiniz bu yerde, evet insanın da hayvanın da yaşamadığı ıssız Yeruşalim sokaklarında ve Yahuda şehirlerinde tekrar sesler duyulacak. 11 Sevinç ve neşe sesi,+ damat ve gelin sesi, “Göklerin Hâkimi Yehova’ya şükürler sunun, çünkü Yehova iyidir,+ vefası sonsuzdur”+ diyenlerin sesi duyulacak.’
‘Onlar Yehova’nın mabedine şükran sunuları getirecekler,+ çünkü Ben bu ülkeden alınan tutsakları geri getireceğim ve her şey önceki gibi olacak’ Yehova’nın sözü.”
12 “Göklerin Hâkimi Yehova diyor ki, ‘İnsanın da hayvanın da yaşamadığı bu ıssız yerde ve buradaki tüm şehirlerde yine çobanların sürülerini yatırdığı otlaklar olacak.’+
13 ‘Dağlık bölgedeki şehirlerde, düzlükteki şehirlerde, güneydeki şehirlerde, Benyamin topraklarında, Yeruşalim çevresinde+ ve Yahuda şehirlerinde+ yine çobanın eli altından tek tek sayılarak geçen sürüler olacak’ diyor Yehova.”
14 “‘İsrail ve Yahuda halkı hakkındaki güzel vaadimi yerine getireceğim günler geliyor’, Yehova’nın sözü.+ 15 ‘O zaman, Davut’un soyundan* doğruluktan ayrılmayan bir filiz* çıkaracağım.+ Ülkede adaletin ve doğruluğun gereğini o yapacak.+ 16 O günlerde Yahuda kurtulacak,+ Yeruşalim güvenlik içinde yaşayacak.+ Ve o, “Doğruluğumuz Yehova’dan Gelir” adıyla anılacak.’”+
17 “Çünkü Yehova şöyle diyor: ‘İsrail tahtında Davut’un soyundan bir erkek hiç eksik olmayacak.+ 18 Ayrıca önümde Levi soyundan kâhinler de eksik olmayacak; Benim için daima tahıl sunusu yakacak, yakılan sunu ve kurbanlar sunacaklar.’”
19 Yeremya’ya yine Yehova’dan bir söz geldi: 20 “Yehova diyor ki, ‘Geceyle ve gündüzle yaptığım ahdi bozup gece ve gündüzün vaktini değiştirebilseydiniz,+ 21 kulum Davut’la yaptığım ahit de ancak o zaman bozulurdu+ ve onun, tahtına geçip kral olarak hüküm sürecek bir oğlu olmazdı.+ Hizmetkârlarım Levi soyundan kâhinlerle yaptığım ahit+ de ancak o zaman bozulurdu. 22 Gökteki yıldızlar* ve denizin kumu nasıl sayılamayacak kadar çoksa, Ben de kulum Davut’un soyunu ve hizmetimdeki Levioğullarını öyle çoğaltacağım.’”
23 Yehova Yeremya’yla tekrar konuşup ona şöyle dedi: 24 “Bu halkın ne dediğini duymuyor musun? ‘Yehova seçtiği bu iki kabileyi reddedecek’ diyorlar. Onlar halkımı küçümsüyor, onu artık bir millet olarak görmüyorlar.
25 Yehova diyor ki, ‘Gece ve gündüzle ahit yapan,+ göğün ve yerin yasalarını koyan Bensem,+ yemin ederim ki 26 Yakup’un ve kulum Davut’un soyunu asla reddetmeyeceğim ve Davut’un soyundan kralları İbrahim’in, İshak’ın, Yakup’un soyunun başına geçireceğim. Ben onlardan tutsak alınanları bir araya toplayacağım+ ve onlara merhamet edeceğim.’”+
34 Babil Kralı Nabukadnezar,* ordusu ve yeryüzünde egemenliği altında olan bütün krallıklar ve halklar Yeruşalim’le ve çevresindeki tüm şehirlerle savaşırken+ Yeremya’ya Yehova’dan şu söz geldi:
2 “İsrail’in Tanrısı Yehova şöyle diyor: ‘Git ve Yahuda Kralı Tsedekiya’yla+ konuşup ona de ki, “Yehova şunu söylüyor: ‘İşte, Ben bu şehri Babil Kralı’nın eline veriyorum. O burayı ateşe verecek.+ 3 Ve sen onun elinden kurtulamayacaksın. Kesinlikle yakalanıp onun eline teslim edileceksin.+ Babil Kralı’nı kendi gözlerinle görecek, onunla yüz yüze konuşacaksın ve Babil’e gideceksin.’+ 4 Ey Yahuda Kralı Tsedekiya, Yehova’nın sözüne kulak ver, ‘Yine de Yehova senin hakkında şöyle diyor: “Kılıçla ölmeyeceksin. 5 Huzur içinde öleceksin.+ Ataların için, senden önceki krallar için yapıldığı gibi sen de ateş yakılarak yapılan bir törenle gömüleceksin. Ve senin için, ‘Vah Efendimiz!’ diyerek ağıt yakacaklar, ‘Çünkü bunu Ben söylüyorum’ Yehova’nın sözü.”’”’”
6 Sonra Yeremya Peygamber bütün bu sözleri Yeruşalim’de Yahuda Kralı Tsedekiya’ya bildirdi. 7 O sırada Babil Kralı’nın ordusu Yeruşalim’le ve Yahuda’nın henüz ele geçirilmemiş şehirleri+ Lakiş+ ve Azeka’yla+ savaşıyordu. Çünkü Yahuda’nın surlu şehirlerinden geriye sadece bunlar kalmıştı.
8 Kral Tsedekiya kölelere özgürlük ilan etmeleri için+ Yeruşalim halkıyla bir ahit yaptıktan sonra Yeremya’ya Yehova’dan bir söz geldi. 9 Bu ahde göre herkes, erkek ve kadın İbrani kölelerini özgür bırakacak, Yahudi kardeşlerinden hiçbirini yanında köle olarak tutmayacaktı. 10 Bütün önderler ve halk bu karara uydu. Ahdi kabul ettiler; erkek ve kadın kölelerini serbest bırakacak, onları artık köle olarak kullanmayacaklardı. Böylece karara uyup onları gönderdiler. 11 Ama sonra, özgür bıraktıkları erkek ve kadın köleleri geri getirdiler ve onları tekrar zorla köle ettiler. 12 Bunun üzerine, Yeremya’ya Yehova’dan bir söz geldi. Yehova şöyle dedi:
13 “İsrail’in Tanrısı Yehova diyor ki, ‘Atalarınızı Mısır’dan, köle oldukları ülkeden çıkardığım gün+ onlarla bir ahit yapmıştım.+ 14 Onlara, “Herkes kendisine satılan ve altı yıl hizmet eden İbrani kardeşini yedi yılın sonunda serbest bırakacak, özgürce ayrılmasına izin verecek” demiştim.+ Ama atalarınız Beni dinlemedi, sözüme kulak asmadı. 15 Sizlerse kısa süre önce bu tutumunuzu değiştirmiş, kardeşleriniz için özgürlük ilan ederek gözümde doğru olanı yapmıştınız. Ayrıca adımı taşıyan evde, önümde bir ahit de yapmıştınız. 16 Ama sonra bundan vazgeçip adıma saygısızlık ettiniz;+ istedikleri şekilde özgür bıraktığınız erkek ve kadın kölelerinizi geri getirdiniz ve onları tekrar zorla köle ettiniz.’
17 Bu yüzden Yehova diyor ki, ‘Sözümü dinlemediniz ve hiçbiriniz kardeşini, komşusunu özgür bırakmadı.+ Madem öyle, şimdi Ben sizin için özgürlük ilan ediyorum’ Yehova’nın sözü. ‘Kılıcı, salgını ve kıtlığı üzerinize salıveriyorum.+ Dünyanın tüm krallıkları size bakıp dehşete kapılacak.+ 18 Buzağıyı ikiye kesip parçaları arasından geçerek*+ önümde yaptıkları ahde uymayıp onu çiğneyenleri düşmanlarının eline vereceğim. 19 Evet, buzağının parçaları arasından geçen Yahuda önderlerini, Yeruşalim önderlerini, saray memurlarını, kâhinleri ve tüm ülke halkını 20 düşmanlarının eline, canlarına kastedenlerin eline teslim edeceğim. Cesetleri gökteki kuşlara ve yerdeki yaban hayvanlarına yem olacak.+ 21 Ben Yahuda Kralı Tsedekiya’yı ve yanındaki önderleri düşmanlarının eline, canlarına kastedenlerin eline, şehrinizden geri çekilen+ Babil Kralı’nın ordusunun eline vereceğim.’+
22 ‘Ben emredeceğim’ diyor Yehova, ‘Ve onları buraya geri getireceğim. Bu şehirle savaşacak, onu ele geçirecek ve ateşe verecekler.+ Ve Ben Yahuda şehirlerini kimsenin yaşamadığı ıssız bir yere çevireceğim.’”+
35 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in+ döneminde Yehova’dan Yeremya’ya şu söz geldi: 2 “Rekaboğullarına+ git, onlarla konuş ve onları Yehova’nın evine, yemek odalarından* birine getir ve içmeleri için şarap ver.”
3 Bunun üzerine Habatsinya oğlu Yeremya oğlu Yaazanya’yı, kardeşlerini, bütün oğullarını ve Rekaboğullarından herkesi yanıma aldım. 4 Onları Yehova’nın mabedine götürdüm ve Tanrı’nın hizmetkârı* İgdalya oğlu Hanan’ın oğullarının yemek odasına soktum. Bu oda, kapı bekçisi Şallum oğlu Maaseya’nın yemek odasının üstünde bulunan, önderlere ait yemek odasının bitişiğindeydi. 5 Rekaboğullarının önüne şarap dolu kâseler ve kadehler koyup onlara “Şarap için” dedim.
6 Ama onlar şunları söyledi: “Biz şarap içmeyiz, çünkü atamız Rekab oğlu Yehonadab*+ bize şu emri verdi: ‘Siz de oğullarınız da asla şarap içmeyeceksiniz. 7 Ev yapmayacak, tohum ekmeyecek, üzüm bağı kurmayacak veya satın almayacaksınız. Yabancı olarak oturduğunuz bu topraklarda uzun süre yaşayabilmek için hep çadırlarda oturacaksınız.’ 8 Bizler de, atamız Rekab oğlu Yehonadab’ın her emrine hâlâ uyar, asla şarap içmeyiz. Ne biz içeriz ne de karılarımız, oğullarımız ve kızlarımız içer. 9 İçinde yaşayalım diye evler yapmayız, bağımız, tarlamız ya da tohumumuz yoktur. 10 Çadırlarda yaşarız ve atamız Yehonadab’ın bize verdiği her emre uyarız. 11 Ancak Babil Kralı Nabukadnezar* bu topraklara saldırınca+ ‘Gelin, Kalde ve Aram* ordusundan kurtulmak için Yeruşalim’e girelim’ dedik, şimdi Yeruşalim’de yaşıyoruz.”
12 Ve Yeremya’ya Yehova’dan şu söz geldi: 13 “İsrail’in Tanrısı, Göklerin Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Git Yahuda halkına ve Yeruşalim’de oturanlara şunları söyle: “Sözümü dinleyin diye sizi sürekli uyarmadım mı?”+ diyor Yehova. 14 “Rekab oğlu Yehonadab, kendi soyuna şarap içmemelerini emretmişti. Onlar da sözünü dinlediler, bugün hâlâ şarap içmiyorlar, böylece atalarının emrine uyuyorlar.+ Ama Ben size tekrar tekrar* söylediğim halde sözümü dinlemiyorsunuz.+ 15 Size peygamber kullarımı defalarca gönderdim. Onları tekrar tekrar gönderip+ şöyle dedim: ‘Lütfen herkes kötü yolundan dönsün+ ve doğru olanı yapsın. Başka tanrıların peşinden gidip onlara kulluk etmeyin. Sözümü dinlerseniz atalarınıza verdiğim topraklarda hep yaşarsınız.’+ Ancak siz Beni dinlemediniz ve Bana kulak asmadınız. 16 Rekab oğlu Yehonadab’ın soyundan gelenler atalarının kendilerine verdiği emri yerine getirdi,+ fakat bu halk Beni dinlemedi.”’”
17 “Bu yüzden İsrail’in Tanrısı, Göklerin Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘İşte, daha önce uyardığım gibi bütün o felaketleri Yahuda’nın ve Yeruşalim’de oturanların başına getiriyorum.+ Çünkü onlara söyledim ama dinlemediler, onlara seslenip durdum ama cevap vermediler.’”+
18 Bunun üzerine Yeremya Rekaboğullarına şöyle dedi: “İsrail’in Tanrısı, Göklerin Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Mademki atanız Yehonadab’ın emrini yerine getirdiniz ve onun bütün emirlerine uymaya devam edip size ne emrettiyse tam olarak yaptınız, 19 İsrail’in Tanrısı, Göklerin Hâkimi Yehova diyor ki, “Önümde her zaman Rekab oğlu Yehonadab’ın soyundan hizmet eden biri olacak.”’”
36 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in+ 4. yılında Yeremya’ya Yehova’dan şu söz geldi: 2 “Bir tomar* al ve Yoşiya’nın zamanında seninle konuşmaya başladığım ilk günden bugüne dek+ İsrail, Yahuda+ ve bütün milletler+ aleyhinde ne söylediysem o tomara yaz. 3 Belki Yahuda halkından olanlar başlarına getirmeyi düşündüğüm bütün felaketleri duyunca kötü yollarından döner, Ben de suçlarını ve günahlarını bağışlarım.”+
4 Bunun üzerine Yeremya, Neriya oğlu Baruk’u+ çağırdı ve Yehova’nın söylemiş olduğu her şeyi ona söyledi, Baruk da bunları tomara yazdı.+ 5 Yeremya sonra Baruk’a şu emri verdi: “Şimdi buraya kapatılmış haldeyim ve Yehova’nın mabedine giremiyorum. 6 Bu yüzden oraya senin girmen ve sana yazdırdığım Yehova’nın sözlerini tomardan yüksek sesle okuman lazım. Onları Yehova’nın mabedine toplanmış halkın önünde oruç günü oku. Böylece kendi şehirlerinden gelen tüm Yahuda halkı okuduklarını duyacak. 7 Belki o zaman Yehova’dan merhamet dilerler, O da yakarışlarını işitir ve her biri kötü yollarından döner. Çünkü Yehova bu halka çok öfkeli ve kızgın.”
8 Neriya oğlu Baruk, Yeremya Peygamber’in emrettiği her şeyi yaptı; Yehova’nın sözlerini Yehova’nın mabedinde yüksek sesle tomardan okudu.+
9 Ve Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in+ 5. yılının 9. ayında, Yeruşalim halkının hepsi ve Yahuda şehirlerinden Yeruşalim’e gelen herkes Yehova’nın önünde oruç ilan etti.+ 10 Sonra Baruk Yeremya’nın sözlerini Yehova’nın mabedinde, Yazıcı* Şafan+ oğlu Gemarya’nın+ odasında* herkesin önünde tomardan yüksek sesle okudu. Oda yukarı avluda, Yehova’nın mabedindeki yeni kapının girişindeydi.+
11 Şafan oğlu Gemarya oğlu Mikaya tomardan okunan Yehova’nın bütün sözlerini duydu. 12 Bunun üzerine saraya gidip Yazman’ın odasına girdi. Bütün yöneticiler orada oturuyordu: Yazman Elişama,+ Şemaya oğlu Delaya, Akbor+ oğlu Elnatan,+ Şafan oğlu Gemarya, Hananya oğlu Tsedekiya ve tüm diğer yöneticiler. 13 Mikaya, Baruk’un halka tomardan okuduğu tüm sözleri onlara bildirdi.
14 Bunun üzerine bütün yöneticiler Kuşi oğlu Şelemya oğlu Netanya oğlu Yehudi’yi Baruk’a gönderip “Halkın önünde okuduğun tomarı alıp buraya gel” dediler. Neriya oğlu Baruk da tomarı alıp onların yanına gitti. 15 “Lütfen otur, onu bize yüksek sesle oku” dediler ve Baruk tomarı onlara okudu.
16 Onlar bütün bu sözleri duyunca dehşet içinde birbirlerine baktılar ve Baruk’a “Bu sözleri mutlaka Kral’a bildirmeliyiz” dediler. 17 “Lütfen bize söyle, bütün bunları nasıl yazdın? Bunları o mu sana yazdırdı?” diye sordular. 18 Baruk “Evet hepsini o bana söyledi, ben de mürekkeple tomara yazdım” dedi. 19 Yöneticiler Baruk’a “Git gizlen, sen de Yeremya da saklanın, kimse nerede olduğunuzu bilmesin” dediler.+
20 Sonra tomarı Yazman Elişama’nın odasına bıraktılar ve avluya, Kral’ın yanına gittiler. Duydukları her şeyi Kral’a anlattılar.
21 O zaman Kral tomarı getirmesi için Yehudi’yi+ gönderdi. Yehudi, tomarı Yazman Elişama’nın odasından alıp getirdi ve Kral’la yanında duran tüm yöneticilerin önünde okumaya başladı. 22 9. aydı.* Kral kışlık evinde oturuyordu, önünde* ateş yanıyordu. 23 Yehudi üç dört sütun okuyunca, Kral yazıcı bıçağıyla o kısmı kesip ateşe atıyordu; sonunda bütün tomar ateşte yanıp kül oldu. 24 Tüm bu sözleri duyan Kral ve hizmetkârları ne korktular ne de üzülüp giysilerini yırttılar. 25 Elnatan,+ Delaya+ ve Gemarya+ Kral’a tomarı yakmaması için yalvardılarsa da o dinlemedi. 26 Üstelik Kral, Yazman Baruk’u ve Yeremya Peygamber’i yakalayıp getirmeleri için kral oğlu* Yerahmeel’e, Azriel oğlu Seraya’ya ve Abdeel oğlu Şelemya’ya emir verdi. Fakat Yehova onları gizlemişti.+
27 Kral, Yeremya’nın Baruk’a yazdırdığı sözlerin bulunduğu tomarı+ yaktıktan sonra Yeremya’ya tekrar Yehova’dan bir söz geldi: 28 “Şimdi başka bir tomar al ve Yahuda Kralı Yehoyakim’in yaktığı ilk tomardaki+ sözlerin hepsini ona yaz. 29 Ve Yahuda Kralı Yehoyakim’e şunları bildir: ‘Yehova diyor ki, “Sen bu tomarı yaktın ve dedin ki ‘Tomara neden “Babil Kralı gelip bu ülkeyi harap edecek, insanları da hayvanları da yok edip orayı ıssız bırakacak”+ diye yazdın?’ 30 Bu yüzden, ey Yahuda Kralı Yehoyakim, Yehova senin hakkında diyor ki, ‘Onun soyundan Davut’un tahtında oturacak kimse olmayacak+ ve cesedi dışarıda, gündüzün sıcağında, gecenin ayazında kalacak.+ 31 Ondan, çocuklarından ve hizmetkârlarından işledikleri suçların hesabını soracağım. Bildirdiğim halde kulak asmadıkları+ bütün o felaketleri onların, Yeruşalim’de oturanların ve Yahuda halkının başına getireceğim.’”’”+
32 Böylece Yeremya başka bir tomar alıp Neriya oğlu Yazman Baruk’a verdi.+ Baruk, Yahuda Kralı Yehoyakim’in ateşe atıp yaktığı tomardaki+ bütün sözleri Yeremya’nın ağzından o tomara yazdı. Ve o sözlere, bunlar gibi daha birçok söz de eklendi.
37 Yoşiya oğlu Kral Tsedekiya,+ Yehoyakim oğlu Konya’nın*+ yerine saltanat sürmeye başladı; Babil Kralı Nabukadnezar* onu Yahuda’ya kral yapmıştı.+ 2 Ama Yehova’nın Yeremya Peygamber aracılığıyla söylediği sözlere ne Tsedekiya, ne hizmetkârları, ne de memleket halkı kulak astı.
3 Ve Kral Tsedekiya, Şelemya oğlu Yehukal+ ile Kâhin Maaseya oğlu Tsefanya’yı+ Yeremya Peygamber’e gönderip “Ne olur, Tanrımız Yehova’ya bizim için yakar” dedi. 4 Yeremya henüz hapishaneye atılmadığı için+ halkın arasında serbestçe dolaşıyordu. 5 Bu arada Firavun’un ordusu Mısır’dan yola çıkmıştı.+ Yeruşalim’i kuşatan Kaldeliler onların gelmekte olduğunu duyunca Yeruşalim’den çekildi.+ 6 O zaman Yeremya Peygamber’e Yehova’dan şu söz geldi: 7 “İsrail’in Tanrısı Yehova diyor ki, ‘Sizi Bana danışmak için gönderen Yahuda Kralı’na şöyle deyin: “Size yardıma gelen Firavun’un ordusu kendi ülkesine, Mısır’a dönmek zorunda kalacak.+ 8 Ve Kaldeliler geri gelecek, bu şehirle savaşacak, şehri ele geçirip ateşe verecekler.”+ 9 Yehova diyor ki, “‘Kaldeliler şehrimize bir daha gelmeyecek’ diyerek kendinizi kandırmayın, çünkü gelecekler. 10 Üzerinize saldıran bütün Kalde ordusunu yere serseniz ve geride sadece yaralılar kalsa bile, o adamlar kalkıp çadırlarından çıkacak ve bu şehri ateşe verecekler.”’”+
11 Kalde ordusu, Firavun’un ordusu yüzünden Yeruşalim’den çekilince,+ 12 Yeremya, Benyamin topraklarına+ gitmek ve orada halkının arasındaki payını almak için Yeruşalim’den çıkıp yola koyuldu. 13 Fakat Benyamin Kapısı’na geldiğinde, muhafızların başı olan Hananya oğlu Şelemya oğlu İriya adındaki görevli, Yeremya Peygamber’i yakalayıp “Sen Kaldelilerin tarafına geçiyorsun!” dedi. 14 Fakat Yeremya “Bu doğru değil! Kaldelilerin tarafına geçmiyorum” cevabını verdi. İriya, Yeremya’yı dinlemedi, onu tutuklayıp yöneticilerin önüne götürdü. 15 Yöneticiler Yeremya’ya çok öfkelendi+ ve onu dövüp Yazman Yehonatan’ın evine* hapsettiler,+ çünkü orası hapishaneye çevrilmişti. 16 Böylece Yeremya zindandaki* hücrelerden birine kapatıldı ve orada günlerce kaldı.
17 Sonra Kral Tsedekiya Yeremya’yı oradan getirtti ve sarayında gizlice sorguya çekti.+ “Yehova’dan gelen bir söz var mı?” diye sordu. Yeremya “Var!” dedi, “Babil Kralı’nın eline düşeceksin!”+
18 Yeremya Kral Tsedekiya’ya şunları da söyledi: “Sana, hizmetkârlarına ve bu halka karşı ne suç işledim de beni hapishaneye attınız? 19 ‘Babil Kralı size de bu ülkeye de saldırmayacak’ diyen peygamberleriniz hani nerede?+ 20 Şimdi lütfen dinle efendim Kral. Ne olur dileğimi kabul et de beni Yazman Yehonatan’ın evine geri gönderme,+ yoksa orada ölürüm.”+ 21 Bunun üzerine Kral Tsedekiya, Yeremya’nın Muhafız Avlusu’na kapatılmasını emretti.+ Şehirde ekmek tamamen tükenene dek+ ona Fırıncılar Sokağı’ndan her gün bir somun ekmek verildi.+ Ve Yeremya Muhafız Avlusu’nda kaldı.
38 Mattan oğlu Şefatya, Paşhur oğlu Gedalya, Şelemya oğlu Yukal+ ve Malkiya oğlu Paşhur,+ Yeremya’nın halka söylediği şu sözleri duydular: 2 “Yehova şöyle diyor: ‘Bu şehirde kalanlar kılıç, kıtlık ve salgın yüzünden ölecek.+ Ama Kaldelilere gidip teslim olan sağ kalacak ve canı kendisine ganimet olacak,* yaşayacak.’+ 3 Yehova diyor ki, ‘Bu şehir kesinlikle Babil Kralı’nın ordusunun eline verilecek, o burayı ele geçirecek.’”+
4 Yöneticiler Kral’a şöyle dedi: “Ne olur emret de bu adam öldürülsün,+ çünkü söylediği sözlerle, şehirde kalan askerlerin ve tüm halkın moralini bozuyor.* Bu adam halkın iyiliğini değil kötülüğünü istiyor.” 5 Bunun üzerine Kral Tsedekiya “İşte onu sizin elinize veriyorum” dedi. “Kral’ın sizi engellemek için yapabileceği bir şey yok.”
6 Böylece Yeremya’yı alıp kral oğlu* Malkiya’nın Muhafız Avlusu’ndaki+ sarnıcına* attılar. Onu oraya halatlarla sarkıtarak indirdiler. Sarnıçta su yoktu, sadece çamur vardı ve Yeremya çamura battı.
7 Saray görevlisi Habeş* Ebed-melek+ Yeremya’nın sarnıca atıldığını duydu. O sırada Kral, Benyamin Kapısı’nda+ oturuyordu. 8 Ebed-melek saraydan çıkıp Kral’la konuşmaya gitti. 9 “Efendim Kral, bu adamların Yeremya Peygamber’e yaptığı şey büyük kötülük! Onu sarnıca attılar. Orada kıtlık yüzünden ölecek, çünkü şehirde ekmek kalmadı” dedi.+
10 Bunun üzerine Kral, Habeş Ebed-melek’e “Buradan yanına 30 adam al ve Yeremya Peygamber’i ölmeden sarnıçtan çıkar” emrini verdi. 11 Bunun üzerine Ebed-melek yanına adamları alıp saraya gitti. Hazine dairesinin+ altındaki odaya girip oradan paçavralar ve eski giysiler aldı, onları halatlarla sarnıcın içine, Yeremya’ya sarkıttı. 12 Sonra Habeş Ebed-melek Yeremya’ya “Bu paçavraları ve eski giysileri koltukaltlarına koyup halatları kolunun altından geçir” dedi. Yeremya da denileni yaptı. 13 Yeremya’yı halatlarla yukarı çekip sarnıçtan çıkardılar ve o, Muhafız Avlusu’nda kalmaya devam etti.+
14 Kral Tsedekiya Yeremya Peygamber’i yanına, Yehova’nın mabedinin üçüncü girişine getirtti ve “Sana bir sorum var. Benden bir şey gizleme” dedi. 15 Yeremya da Tsedekiya’ya “Sana söylersem beni kesin öldürürsün. Sana öğüt versem de beni dinlemezsin ki” dedi. 16 Bunun üzerine Kral Tsedekiya gizlice Yeremya’yla konuşup şöyle söyledi: “Bize bu canı veren Yehova’nın varlığı üzerine yemin ederim ki seni öldürmeyeceğim ve canına kasteden o adamların eline teslim etmeyeceğim.”
17 Yeremya Tsedekiya’ya şu karşılığı verdi: “İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Eğer sen gidip Babil Kralı’nın önde gelen adamlarına teslim olursan canını kurtarırsın, bu şehir ateşe verilmez ve sen de evindekiler de hayatta kalırsınız.+ 18 Ama gidip Babil Kralı’nın adamlarına teslim olmazsan, bu şehir Kaldelilerin eline düşer, onu ateşe verirler,+ sen de ellerinden kurtulamazsın.’”+
19 Kral Tsedekiya Yeremya’ya “Kaldelilerin tarafına geçen Yahudilerden korkuyorum. Onların eline teslim edilirsem bana eziyet edebilirler” dedi. 20 Yeremya ise ona şöyle karşılık verdi: “Onların eline teslim edilmeyeceksin. Lütfen Yehova’nın dediğini, sana ilettiğim sözü dinle. Dinlersen senin için iyi olur, sağ kalırsın. 21 Ama teslim olmayı reddedersen ne olacağını Yehova bana gösterdi: 22 İşte, Yahuda Kralı’nın sarayında kalan bütün kadınlar Babil Kralı’nın yöneticilerine+ götürülüyor. O kadınlar diyor ki:
‘Güvendiğin adamlar seni kandırdı ve sana üstün geldiler.+
Senin ayaklarını çamura sapladılar.
Kendileri ise seni bırakıp kaçtılar.’
23 Bütün karılarını ve oğullarını Kaldelilere götürecekler. Sen de onların elinden kurtulamayacak, Babil Kralı’nın eline düşeceksin+ ve senin yüzünden bu şehir ateşe verilecek.”+
24 O zaman Tsedekiya Yeremya’ya “Bunları kimse duymasın, yoksa ölürsün” dedi. 25 “Yöneticiler seninle konuştuğumu duyup da yanına gelir, ‘Kral’a ne dediğini lütfen bize anlat. Bizden bir şey saklama, seni öldürmeyiz.+ Kral ne dedi?’ derlerse, 26 onlara şöyle dersin: ‘Kral’a “Beni Yehonatan’ın evine geri gönderme yoksa orada ölürüm” diye yalvardım.’”+
27 Derken bütün yöneticiler Yeremya’nın yanına gelip onu sorguladılar. Yeremya onlara Kral’ın kendisine söylemesini emrettiği sözleri söyledi. Yöneticiler de ona başka bir şey demediler çünkü konuşulanlar kimsenin kulağına gitmemişti. 28 Yeruşalim’in alındığı güne kadar Yeremya Muhafız Avlusu’nda kaldı.+ Yeruşalim ele geçirildiğinde+ hâlâ oradaydı.
39 Yahuda Kralı Tsedekiya’nın 9. yılının 10. ayında Babil Kralı Nabukadnezar* bütün ordusuyla Yeruşalim önlerine gelip şehri kuşattı.+
2 Tsedekiya’nın 11. yılında, 4. ayın 9’unda şehrin surlarında gedik açtılar.+ 3 Ve Babil Kralı’nın önde gelen bütün adamları, Samgar* Nergal-şaretser, Rabsaris* Nebo-sarsekim,* Rabmag* Nergal-şaretser ve Babil Kralı’nın önde gelen diğer tüm adamları şehre girip Orta Kapı’da oturdular.+
4 Yahuda Kralı Tsedekiya ve tüm askerler onları görünce kaçmaya başladı.+ Kral bahçesi yolunu takip ederek çift surun arasındaki kapıdan geçtiler ve geceleyin şehirden çıkıp Araba* yolundan devam ettiler.+ 5 Fakat Kalde ordusu peşlerine düştü ve Tsedekiya’yı Eriha düzlüklerinde ele geçirdi.+ Onu yakalayıp Hamat+ topraklarındaki Ribla’da bulunan Babil Kralı Nabukadnezar’a götürdüler+ ve Kral orada onun hakkındaki hükmünü verdi. 6 Babil Kralı, Ribla’da Tsedekiya’nın oğullarını onun gözü önünde katletti. Yahuda’nın bütün soylularını da öldürttü.+ 7 Tsedekiya’nın gözlerini kör ettirdikten sonra onu Babil’e götürmek+ için tunç* zincire vurdurdu.
8 Ardından Kaldeliler Kral’ın sarayını ve halkın oturduğu evleri ateşe verdiler+ ve Yeruşalim surlarını yıktılar.+ 9 Başmuhafız Nebuzaradan+ şehirde kalanları, kendi tarafına geçenleri ve halkın geri kalanını Babil’e sürgüne götürdü.
10 Halkın en yoksullarından bazılarını, hiçbir malı olmayanları ise Yahuda’da bıraktı. O gün onlara işlemeleri için bağlar ve tarlalar* da verdi.+
11 Babil Kralı Nabukadnezar, Başmuhafız Nebuzaradan’a Yeremya hakkında şu emirleri verdi: 12 “Git onu bul ve onunla ilgilen, kılına bile dokunma, senden ne isterse yap.”+
13 Böylece Başmuhafız Nebuzaradan, Rabsaris Nebuşazban, Rabmag Nergal-şaretser ve Babil Kralı’nın tüm ileri gelen memurları adam gönderip 14 Yeremya’yı Muhafız Avlusu’ndan aldırdılar.+ Onu evine götürmesi için Şafan+ oğlu Ahikam+ oğlu Gedalya’ya+ teslim ettiler. Böylece Yeremya halkın arasında yaşamaya devam etti.
15 Yeremya Muhafız Avlusu’nda+ tutulurken ona Yehova’nın şu sözü gelmişti: 16 “Git, Habeş Ebed-melek’e+ de ki, ‘İsrail’in Tanrısı, Göklerin Hâkimi Yehova şöyle diyor: “Bu şehrin başına iyilik değil felaket getireceğimi söylemiştim. İşte şimdi sözümü gerçekleştiriyorum, o gün bunları kendi gözlerinle göreceksin.”’
17 ‘Ama o gün seni kurtaracağım’ diyor Yehova, ‘Korktuğun adamların eline teslim edilmeyeceksin.’
18 ‘Kaçıp kurtulmanı Ben sağlayacağım, kılıçla öldürülmeyeceksin. Canın sana ganimet olacak,*+ çünkü Bana güvendin’+ Yehova’nın sözü.”
40 Başmuhafız Nebuzaradan+ Yeremya’yı Rama’da+ serbest bıraktıktan sonra Yeremya’ya Yehova’nın sözleri gelmeye devam etti. Nebuzaradan onu Yeruşalim ve Yahuda’dan Babil’e sürülenlerle birlikte bilekleri zincirli olarak Rama’ya götürmüştü. 2 Yeremya’yı bir kenara çekip “Tanrın Yehova buranın böyle bir felakete uğrayacağını söylemişti” dedi. 3 “İşte Yehova ne dediyse yaptı, çünkü Yehova’ya karşı günah işlediniz ve O’nun sözünü dinlemediniz. Bu yüzden de başınıza bunlar geldi.+ 4 Şimdi, bileğindeki zincirleri çözüp seni serbest bırakıyorum. Benimle Babil’e gelmek istiyorsan gel, seninle ilgilenirim. Ama benimle Babil’e gelmek istemiyorsan, gelme. İşte, bütün ülke önünde. İstediğin yere git.”+
5 Yeremya dönüp dönmemeye henüz karar vermemişti ki, Nebuzaradan ona şöyle dedi: “Babil Kralı’nın Yahuda şehirlerinin yönetimine atadığı Şafan+ oğlu Ahikam+ oğlu Gedalya’nın+ yanına dön, onunla birlikte halkın arasında yaşa ya da istediğin başka bir yere git.”
Başmuhafız sonra yiyecek ve hediye vererek Yeremya’yı gönderdi. 6 Böylece Yeremya Mitspa’ya+ Ahikam oğlu Gedalya’nın yanına gitti ve ülkede bırakılan halkın arasında onunla birlikte yaşamaya başladı.
7 Bir süre sonra, adamlarıyla birlikte kırlarda kalan tüm ordu komutanları, Babil Kralı’nın Ahikam oğlu Gedalya’yı ülkenin yönetimine atadığını duydular. Onu Babil’e sürülmeyen yoksul erkeklerin, kadınların ve çocukların başına getirdiğini öğrendiler.+ 8 Bunun üzerine Mitspa’ya Gedalya’nın yanına geldiler.+ Gelenler Netanya oğlu İsmail,+ Kareahoğulları Yohanan+ ve Yonatan, Tanhumet oğlu Seraya, Netofalı Efayoğulları, Maakalı oğlu Yezanya+ ve onların adamlarıydı. 9 Şafan oğlu Ahikam oğlu Gedalya onlara ve adamlarına yemin edip şunları söyledi: “Kaldelilere kulluk etmekten korkmayın. Bu topraklarda yaşayın ve Babil Kralı’na kulluk edin, bu sizin iyiliğinize olur.+ 10 Ben, yanımıza gelecek Kaldelilerin karşısında sizi temsil etmek için burada, Mitspa’da kalacağım. Ama siz şarap ve zeytinyağı yapın, yaz meyveleri toplayın ve bunları kaplarınıza doldurup sahiplendiğiniz şehirlere yerleşin.”+
11 Moab’da, Ammon topraklarında, Edom’da ve diğer ülkelerde yaşayan Yahudilerin hepsi, Babil Kralı’nın halkın bir kısmının Yahuda’da kalmasına izin verdiğini ve başlarına Şafan oğlu Ahikam oğlu Gedalya’yı atadığını duydu. 12 Bu nedenle Yahudilerin hepsi dağılmış oldukları yerlerden geri dönmeye başladı. Yahuda’ya, Mitspa’da bulunan Gedalya’nın yanına geldiler. Bol bol yaz meyvesi topladılar ve çok miktarda şarap yaptılar.
13 Kareah oğlu Yohanan ve kırlardaki tüm ordu komutanları Mitspa’ya Gedalya’nın yanına geldi. 14 Ona “Ammon+ Kralı Baalis’in seni öldürmek için Netanya oğlu İsmail’i gönderdiğini bilmiyor musun?” dediler.+ Ancak Ahikam oğlu Gedalya onlara inanmadı.
15 Ve Kareah oğlu Yohanan Mitspa’da Gedalya’ya gizlice şunu dedi: “Ben şimdi kimseye belli etmeden gidip Netanya oğlu İsmail’i öldüreyim. Neden o seni öldürsün de etrafına toplanan Yahudiler dağılsın ve Yahuda’da geriye kalan halk yok olsun?” 16 Fakat Ahikam oğlu Gedalya,+ Kareah oğlu Yohanan’a “Sakın yapma! İsmail hakkında söylediklerin yalan” diye karşılık verdi.
41 7. ayda, kraliyet soyundan gelen ve kralın ileri gelen memurlarından biri olan Elişama oğlu Netanya oğlu İsmail+ Mitspa’ya Ahikam oğlu Gedalya’nın yanına geldi. Yanında 10 adam daha vardı.+ Mitspa’da hep birlikte yemek yiyorlardı. 2 Bu sırada Netanya oğlu İsmail ve yanındaki 10 adam yerlerinden kalkıp Şafan oğlu Ahikam oğlu Gedalya’yı kılıçla öldürdüler. Böylece İsmail, Babil Kralı’nın ülkenin başına atadığı kişiyi öldürmüş oldu. 3 İsmail ayrıca Mitspa’da Gedalya’nın yanındaki bütün Yahudileri ve oradaki Kalde askerlerini de öldürdü.
4 Gedalya’nın öldürülmesinin ikinci günü, henüz bundan kimsenin haberi yokken, 5 Şekem’den,+ Şilo’dan+ ve Samiriye’den+ 80 adam geldi. Sakallarını tıraş etmiş, giysilerini yırtmış, bedenlerinde yaralar açmışlardı+ ve ellerinde Yehova’nın mabedine getirdikleri tahıl sunuları ve akgünlük+ vardı. 6 Netanya oğlu İsmail Mitspa’dan onları karşılamaya çıktı, ağlaya ağlaya yürüyordu. Karşılaştıklarında onlara “Ahikam oğlu Gedalya’nın yanına gelin” dedi. 7 Ama şehre girdiklerinde, Netanya oğlu İsmail ve adamları onları öldürüp sarnıca attı.
8 Fakat onların arasından on adam İsmail’e “Bizi öldürme, kırda sakladığımız buğdayımız, arpamız, zeytinyağımız ve balımız var” dedi. Bunun üzerine İsmail vazgeçip onları kardeşleriyle birlikte öldürmedi. 9 İsmail, öldürdüğü tüm adamların cesetlerini büyük bir sarnıca attı. Kral Asa’nın İsrail Kralı Baaşa’yla savaşırken yaptırdığı+ bu sarnıcı Netanya oğlu İsmail cesetlerle doldurdu.
10 İsmail sonra Mitspa’da kalanların hepsini tutsak aldı.+ Onlar arasında Mitspa’da kalmış olan ve Başmuhafız Nebuzaradan’ın Ahikam oğlu Gedalya’nın gözetimine verdiği halk+ ve kral kızları vardı. Netanya oğlu İsmail onları tutsak alıp Ammonluların tarafına geçmek için yola çıktı.+
11 Kareah oğlu Yohanan+ ve beraberindeki ordu komutanları, Netanya oğlu İsmail’in yaptığı bütün kötülükleri duydular. 12 Bunun üzerine bütün adamlarını toplayıp Netanya oğlu İsmail’le savaşmaya gittiler ve onu Gibeon’daki büyük su kaynaklarının* yakınında buldular.
13 İsmail’in yanındaki halk, Kareah oğlu Yohanan’la beraberindeki ordu komutanlarını görünce sevindi. 14 Ve İsmail’in Mitspa’dan tutsak aldığı insanlar+ Kareah oğlu Yohanan’la birlikte geri döndüler. 15 Netanya oğlu İsmail ise sekiz adamıyla Yohanan’dan kaçıp Ammonlulara gitti.
16 Kareah oğlu Yohanan’la yanındaki ordu komutanları, Netanya oğlu İsmail’den kurtardıkları insanları yanlarına aldılar; İsmail onları Ahikam oğlu Gedalya’yı öldürdükten+ sonra Mitspa’dan tutsak almıştı. Yohanan askerleri, erkekleri, kadınları, çocukları ve saray memurlarını Gibeon’dan geri getirdi. 17 Yola çıktılar ve Beytlehem+ yakınlarında, Kimham’daki konaklama yerinde durdular. Niyetleri Mısır’a gitmekti,+ 18 çünkü Kaldelilerden kaçıyorlardı. Netanya oğlu İsmail Babil Kralı’nın ülkenin başına atadığı Ahikam oğlu Gedalya’yı öldürdüğü için Kaldelilerden korkmuşlardı.+
42 Bütün ordu komutanları, Kareah oğlu Yohanan,+ Hoşaya oğlu Yezanya ve küçüğünden büyüğüne bütün halk, 2 Yeremya Peygamber’in yanına gelip ona şöyle dediler: “Senden bir ricamız var, lütfen bizim için, geride kalan bu halk için Tanrın Yehova’ya yakar. Çünkü gördüğün gibi onca insandan geriye çok azımız kaldı.+ 3 Tanrın Yehova gitmemiz gereken yolu ve ne yapmamız gerektiğini bize söylesin.”
4 Yeremya Peygamber onlara şöyle karşılık verdi: “Peki, istediğinizi yapıp Tanrınız Yehova’ya yakaracağım ve Yehova’nın vereceği cevabı size olduğu gibi bildireceğim. Sizden tek bir söz bile saklamayacağım.”
5 Onlar da Yeremya’ya “Tanrın Yehova’nın senin aracılığınla bize söyleyeceklerini tam olarak yerine getirmezsek Yehova, gerçek ve güvenilir şahit olarak hakkımızda gerekeni yapsın” dediler. 6 “Danışman için seni gönderdiğimiz Tanrımız Yehova’nın sözü bizim için iyi de olsa kötü de olsa O’nu dinleyeceğiz. Tanrımız Yehova’nın sözünü dinleyeceğiz ki iyilik görelim.”
7 On gün sonra Yeremya’ya Yehova’dan bir söz geldi. 8 Bunun üzerine Yeremya, Kareah oğlu Yohanan’ı, onun yanındaki bütün ordu komutanlarını ve küçüğünden büyüğüne bütün halkı çağırdı.+ 9 Onlara şöyle dedi: “Yakarışlarınızı bildirmem için beni gönderdiğiniz İsrail’in Tanrısı Yehova diyor ki, 10 ‘Bu ülkede oturmaya devam ederseniz Ben de başınıza getirdiğim felaketten dolayı üzüntü duyarım ve sizi yıkmak yerine ayağa kaldırırım, sizi yerinizden sökmek yerine oraya dikerim.+ 11 Korktuğunuz o Babil Kralı’ndan artık korkmayın.’+
‘Ondan korkmayın’ diyor Yehova, ‘Çünkü sizi korumak ve onun elinden kurtarmak için Ben sizinleyim. 12 Ben size merhamet edeceğim,+ o da size merhamet edecek ve sizi kendi topraklarınıza geri gönderecek.
13 Fakat eğer Tanrınız Yehova’nın sözünü dinlemeyip “Bu ülkede kalmayacağız!” derseniz, 14 “Biz Mısır’a gideceğiz,+ orada savaş yüzü görmeyeceğiz ve boru sesleri duymayacağız, ekmeğe muhtaç olmayacağız, evet, orada yaşayacağız” derseniz, 15 Yehova’nın da size diyecekleri var, ey Yahuda’dan geriye kalanlar. İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, “Eğer Mısır’a gitmekte kesin kararlıysanız ve gidip oraya yerleşirseniz, 16 korktuğunuz kılıç Mısır’da size yetişecek, sizi dehşete düşüren kıtlık peşinizden Mısır’a gelecek ve orada öleceksiniz.+ 17 Mısır’a gidip orada oturmaya kararlı olan herkes kılıç, kıtlık ya da salgın yüzünden ölecek. Hiçbiri başlarına getireceğim felaketten kaçıp kurtulamayacak, kimse sağ kalmayacak.”’
18 Bu yüzden İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Yeruşalim halkına öfkemi ve gazabımı yağdırdığım gibi,+ Mısır’a giderseniz size de gazabımı yağdıracağım. Beddua edilen, dehşet uyandıran bir duruma düşeceksiniz, lanetli ve yüzkarası olacaksınız.+ Ve burayı bir daha asla görmeyeceksiniz.’
19 Ey Yahuda’dan geriye kalanlar, Yehova size sözünü bildirdi. Mısır’a gitmeyin. Şunu iyi bilin ki, bugün sizi uyardım 20 ve bu suçun hayatınıza mal olacağını söyledim. Çünkü siz beni Tanrınız Yehova’ya gönderdiniz ve dediniz ki ‘Tanrımız Yehova’ya bizim için yakar ve Tanrımız Yehova’nın söylediği her şeyi bize bildir. O ne derse yapacağız.’+ 21 Bugün size bu sözleri bildiriyorum, ama siz Tanrınız Yehova’nın sözünü dinlemeyeceksiniz, size söylememi istediklerinden hiçbirini yapmayacaksınız.+ 22 Dolayısıyla şunu iyi bilin ki, gidip yerleşmeye can attığınız o memlekette kılıç, kıtlık ya da salgın yüzünden öleceksiniz.”+
43 Yehova her bir sözünü halka bildirmesi için Yeremya’yı göndermişti ve Yeremya, Tanrıları Yehova’nın bütün söylediklerini onlara bildirdi. 2 Bunun üzerine Hoşaya oğlu Azarya, Kareah oğlu Yohanan+ ve bütün küstah adamlar Yeremya’ya şöyle dediler: “Yalan söylüyorsun! Tanrımız Yehova seni ‘Mısır’a gidip yerleşmeyin’ demen için göndermedi. 3 Seni bize karşı Neriya oğlu Baruk+ kışkırtıyor. Amacı bizi Kaldelilerin eline düşürüp öldürtmek ya da Babil’e sürdürtmek.”+
4 Böylece Kareah oğlu Yohanan, tüm ordu komutanları ve halk, Yahuda topraklarında kalmalarını söyleyen Yehova’yı dinlemediler. 5 Kareah oğlu Yohanan’la ordu komutanları, Yahuda halkından geriye kalanları, yani dağılmış oldukları milletler arasından Yahuda’ya dönüp oraya yerleşen tüm halkı+ yanlarına aldılar. 6 Erkekleri, kadınları, çocukları, kral kızlarını ve Başmuhafız Nebuzaradan’ın Şafan+ oğlu Ahikam+ oğlu Gedalya’nın+ yanında bıraktığı herkesi,+ ayrıca Yeremya Peygamber’le Neriya oğlu Baruk’u da alıp yola çıktılar. 7 Yehova’nın sözünü dinlemeyip Mısır topraklarına girdiler ve Tahpanhes’e kadar gittiler.+
8 Tahpanhes’te Yeremya’ya Yehova’dan şu söz geldi: 9 “Eline büyük taşlar al ve onları Tahpanhes’te Yahudi erkeklerinin gözü önünde Firavun’un sarayının girişindeki tuğla döşemenin harcı içine sakla. 10 Sonra onlara de ki, ‘İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: “İşte Ben Babil Kralı kulum Nabukadnezar’ı* çağırıp buraya getiriyorum.+ Sakladığım bu taşların üzerine onun tahtını yerleştireceğim. O, kraliyet çadırını bunların üzerine kuracak.+ 11 Ve gelip Mısır’a saldıracak.+ Salgınla ölecek olanlar salgınla, kılıçla ölecek olanlar kılıçla yere serilecek, tutsak alınacak olanlar da tutsak alınacak.+ 12 Ve Ben Mısır tanrılarının tapınaklarını ateşe vereceğim.+ Babil Kralı onları yakacak ve oradakileri tutsak alıp götürecek. Çoban nasıl giysisini üzerine alırsa o da Mısır topraklarını öyle alacak, sonra kılına bile zarar gelmeden* oradan çıkıp gidecek. 13 Mısır’daki Beyt-şemeş’in* dikili taşlarını* parçalayacak ve Mısır tanrılarının tapınaklarını ateşe verecek.”’”
44 Mısır’ın Migdol,+ Tahpanhes,+ Nof*+ şehirlerinde ve Patros+ bölgesinde yaşayan tüm Yahudiler+ hakkında Yeremya’ya gelen söz: 2 “İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Yeruşalim’in ve tüm Yahuda şehirlerinin başına getirdiğim felaketlerin+ hepsini gördünüz. Şimdi harap durumdalar, oralarda oturan kimse yok.+ 3 Bütün bunlar Beni öfkelendirmek için yaptığınız kötü şeyler yüzünden oldu.+ Sizin de atalarınızın da daha önce tanımadığı başka tanrılara kurbanlar sundunuz ve onlara kulluk ettiniz.+ 4 Size peygamber kullarımı defalarca gönderdim, onları tekrar tekrar* göndererek, “Nefret ettiğim bu iğrenç şeyi lütfen yapmayın” dedim.+ 5 Ama dinlemediniz, kulak asmadınız, başka tanrılara kurban sunmayı ve kötülük yapmayı bırakmadınız.+ 6 Bu yüzden öfkemi ve gazabımı üzerinize yağdırıp Yahuda şehirlerini ve Yeruşalim sokaklarını ateşe verdim, böylece onlar bugün olduğu gibi ıssız birer harabe haline geldi.’+
7 Ve şimdi İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Neden kendi başınıza böyle büyük bir felaket getiriyorsunuz? Yahuda’daki tüm erkekler, kadınlar, çocuklar, bebekler yok olsun da sizden geriye kimse kalmasın mı istiyorsunuz? 8 Gidip yerleştiğiniz Mısır’da başka tanrılara kurbanlar sunarak neden Beni öfkelendiriyorsunuz? Yok olup gideceksiniz ve yeryüzündeki bütün milletler arasında lanet edilen bir halk, bir yüzkarası olacaksınız.+ 9 Atalarınızın, Yahuda krallarının ve karılarının+ kötü işlerini,+ kendinizin ve karılarınızın kötü işlerini,+ evet Yahuda topraklarında ve Yeruşalim sokaklarında neler yapıldığını unuttunuz mu? 10 Bugüne kadar hiç alçakgönüllülük göstermediniz,* Benden hiç korkmadınız.+ Size ve atalarınıza verdiğim kanun ve emirlere uymadınız.’+
11 Bu yüzden İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, ‘Başınıza felaket getirmeye ve bütün Yahuda’yı yok etmeye kararlıyım. 12 Yahuda’da hayatta kalıp Mısır’a gitmeye karar veren ve oraya yerleşenler elime düşecek, Mısır’da+ hepsinin sonu gelecek. Küçüğünden büyüğüne kadar hepsi kılıçla yere serilecek ve kıtlıktan ölecek. Sonları kılıçla ve kıtlıkla gelecek. Beddua edilen, dehşet uyandıran bir duruma düşecekler, lanetli bir halk ve yüzkarası olacaklar.+ 13 Yeruşalim’i nasıl kılıçla, kıtlıkla ve salgınla cezalandırdımsa, Mısır’da oturanları da öyle cezalandıracağım.+ 14 Yahuda’da hayatta kalıp Mısır’a yerleşenler kaçamayacak ya da sağ kalıp Yahuda’ya geri dönemeyecek. Yahuda’ya dönüp tekrar orada yaşama özlemi çekseler de, kaçıp kurtulan birkaç kişi dışında kimse oraya dönemeyecek.’”
15 Karılarının başka tanrılara kurban sunduğunu bilen tüm erkekler ve onların eşlerinden oluşan büyük bir topluluk, ayrıca Mısır topraklarında,+ Patros’ta yaşayan halk+ Yeremya’ya şu karşılığı verdi: 16 “Bize Yehova’nın adıyla söylediğin sözleri dinlemeyeceğiz. 17 Aksine, ağzımızdan ne çıktıysa onu yapacağız, Gökler Kraliçesi’ne* kurban sunacağız ve ona içecek sunusu dökeceğiz.+ Tıpkı kendimizin, atalarımızın, krallarımızın ve önderlerimizin Yahuda şehirlerinde, Yeruşalim sokaklarında yaptığı gibi. O zamanlar ekmeğe doyuyor, bolluk içinde yaşıyor ve felaket yüzü görmüyorduk. 18 Oysa Gökler Kraliçesi’ne kurban sunmayı ve içecek sunusu dökmeyi bıraktığımızdan beri her şeyden yoksunuz, kılıç ve kıtlık bizi yok ediyor.”
19 Kadınlar da şöyle dedi: “Bizler Gökler Kraliçesi’ne kurban sunarken ve içecek sunusu dökerken, ona benzeyen sunu pideleri pişirmek ve içecek sunusu sunmak için kocalarımıza sormadık mı sanıyorsun?”
20 Bunun üzerine Yeremya kendisine bunları söyleyen herkese, erkeklere, karılarına ve bütün halka şu karşılığı verdi: 21 “Sizlerin, atalarınızın, krallarınızın, önderlerinizin ve memleket halkının Yahuda şehirlerinde, Yeruşalim sokaklarında sunduğu kurbanları+ Yehova unutmadı, bunlar dikkatinden kaçmadı. 22 Ve sonunda Yehova yaptığınız kötü işlere ve iğrençliklere artık dayanamadı. Böylece ülkeniz, işte bugün olduğu gibi, harap, kimsenin oturmadığı, lanetler okunan ve dehşet uyandıran bir yer haline geldi.+ 23 Bu kurbanları sunduğunuz, Yehova’nın sözünü dinlemediğiniz, hatırlatmalarına, kanun ve emirlerine uymayıp Yehova’ya karşı günah işlediğiniz için bugün yaşadığınız bu felaket başınıza geldi.”+
24 Yeremya sözlerine devam edip bütün halka ve kadınlara şöyle dedi: “Mısır’da yaşayan Yahuda halkı, Yehova’nın sözüne kulak verin. 25 İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Ey sizler ve karılarınız, kendi ağzınızla söylediklerinizi ellerinizle yerine getirdiniz, çünkü şöyle demiştiniz: “Gökler Kraliçesi’ne kurban sunmak ve içecek sunusu dökmek için adadığımız adakları kesinlikle yerine getireceğiz.”+ Ey kadınlar, adaklarınızı kesinlikle yerine getireceksiniz ve verdiğiniz sözleri tutacaksınız.’
26 Bu yüzden Mısır topraklarında yaşayan bütün Yahuda halkı, Yehova’nın sözüne kulak verin: ‘Yehova şöyle diyor: “Kendi yüce adım üzerine yemin ediyorum ki, Mısır’da yaşayan Yahudalılardan hiçbiri bundan böyle yemin ederken ‘Ulu Rab Yehova’nın varlığı üzerine’ diyerek adımı anamayacak.+ 27 İşte, iyilik değil, felaket getirmek için gözümü onlara diktim.+ Mısır’daki Yahudalıların sonu kılıç ve kıtlıkla gelecek, sonunda hepsi ortadan kalkacak.+ 28 Çok az kişi kılıçtan kurtulup Mısır’dan Yahuda’ya dönecek.+ Yahuda’da hayatta kalıp Mısır’a yerleşenlerin tümü, kendi sözlerinin mi Benim sözümün mü doğru çıktığını o zaman görecek.”’
29 Yehova diyor ki, ‘Sizi burada cezalandıracağıma dair bir işaret veriyorum, böylece başınıza felaket geleceğini bildiren sözlerimin kesinlikle gerçekleşeceğini anlayacaksınız: 30 “Yahuda Kralı Tsedekiya’yı, canına kasteden düşmanı Babil Kralı Nabukadnezar’ın* eline verdiğim gibi,+ şimdi de Mısır Kralı’nı, Firavun Hofra’yı düşmanlarının, canına kastedenlerin eline veriyorum” diyor Yehova.’”
45 Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in 4. yılıydı.+ Neriya oğlu Baruk’un+ Yeremya Peygamber’in söylediklerini tomara yazdığı+ günlerde Yeremya ona şunları dedi:
2 “Baruk, İsrail’in Tanrısı Yehova senin hakkında şöyle diyor: 3 ‘Sen “Vay halime! Çünkü Yehova acıma acı kattı. Ağlayıp inlemekten tükendim, rahat yüzü görmedim” diyorsun.’
4 Tanrı dedi ki ‘Yeremya, Baruk’a söyle, “Yehova şöyle diyor: ‘Kurduğumu yıkacağım, ektiğimi sökeceğim ve bunu tüm ülkede yapacağım.+ 5 Ama sen, kendin için büyük şeyler peşindesin.* Bunların peşine düşme.’
‘Çünkü Ben yakında bütün insanların başına felaket getireceğim’+ diyor Yehova, ‘Nereye gidersen git, canını sana ganimet olarak bağışlayacağım.’”’”*+
46 Yehova’dan Yeremya Peygamber’e milletler hakkında gelen söz:+ 2 Mısır için:+ Yahuda Kralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in+ 4. yılında, Babil Kralı Nabukadnezar’ın* Karkamış’ta, Fırat kıyısında yenilgiye uğrattığı Firavun Neko’nun+ ordusuyla ilgili bildiri:
3 “Küçük ve büyük kalkanlarınızı hazırlayın,
Savaş alanına doğru ilerleyin.
4 Ey atlılar, atları hazırlayın ve atlarınıza binin.
Yerlerinizi alın, miğferlerinizi takın.
Mızraklarınızı bileyin, zırhlarınızı kuşanın.
5 ‘Neden onları dehşet içinde görüyorum?
Geri çekiliyorlar, savaşçıları bozguna uğramış.
Panik içindeler, askerleri arkalarına bile bakmadan kaçıyor.
Her yanı dehşet sarmış’ diyor Yehova.
6 ‘Çevik olan kaçamıyor, savaşçılar kurtulamıyor.
Kuzeyde, Fırat Irmağı kıyısında düşüp yere serildiler.’+
7 Kim bu Nil Irmağı gibi kabaran,
Irmak suları gibi çalkalanan?
‘Yükselip yeryüzünü kaplayacağım.
O şehri ve içinde yaşayanları yok edeceğim’ diyor.
9 Şaha kalkın ey atlar!
Savaş arabalarını delicesine sürün ey askerler!
Kuş ve Put halklarının kalkan taşıyan savaşçıları+ ilerlesin,
10 O gün Orduların Hâkimi Ulu Rab Yehova’nın günü, düşmanlarından öç alacağı gün. Kılıç, doyana dek yalayıp yutacak ve kanlarını kana kana içecek, çünkü Orduların Hâkimi Ulu Rab Yehova’nın kuzey ülkesinde, Fırat Irmağı kıyısında hazırladığı bir kurban var.+
İlaçlarını çoğaltman boşuna,
Çünkü senin derdinin şifası yok.+
Bir savaşçının ayağı diğerininkine takıldı,
Her ikisi de yere yığıldı.”
13 Yehova Yeremya Peygamber’e, Babil Kralı Nabukadnezar’ın Mısır’a saldırmak üzere gelişiyle ilgili+ şunları söyledi:
14 “Mısır’da bildirin, Migdol’da+ duyurun,
Nof’ta* ve Tahpanhes’te+ bildirip deyin ki,
‘Yerlerinizi alın, hazırlanın,
Çünkü kılıç sizi her yandan yiyip yutacak.
15 Güçlü adamlarınız neden ortadan kayboldu?
Ayakta kalamadılar,
Çünkü Yehova onları yere yıktı.
16 Çok kişi tökezleyip yere yığılıyor.
Birbirlerine diyorlar ki,
“Kalkın da halkımızın yanına, yurdumuza dönelim,
Çünkü kılıç bize karşı çok zalim.”’
18 Adı Orduların Hâkimi Yehova olan Kral şöyle diyor:
‘Varlığım üzerine yemin ederim ki,
Dağlar arasında Tabor,+ deniz kıyısında Karmel+ nasılsa,
Onun* buraya gelişi de öyle olacak.
19 Ey Mısır halkı,
Sürgüne gitmek için bohçanı hazırla.
20 Mısır çok güzel genç bir inek,
Ama kuzeyden üzerine atsinekleri üşüşecek.
21 Onun kiralık askerleri bile besili buzağılar gibi.
Ama onlar da geri çekilip birlikte kaçtı,
Ayakta kalamadılar.+
Çünkü felaket günü üzerlerine çöktü,
Hesap verme zamanları geldi.’
22 ‘Güçlü düşman ordusu,
Odun kesmeye gidenler gibi baltalarla peşinden geldiği için,
Mısır sürünerek kaçan bir yılan gibi tıslıyor.
23 İçinden geçilmeyecek kadar sık olsa da onun ormanını kesecekler’ diyor Yehova.
‘Çünkü onlar çekirgelerden daha kalabalık, sayılamayacak kadar çoklar.
24 Mısır halkı utandırılacak.
Kuzey halkının eline verilecek.’+
25 İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, ‘İşte şimdi, No* şehrinin+ tanrısı Amon’dan,+ Firavun’dan, Mısır’dan, ilahlarından,+ krallarından, evet Firavun ve ona güvenen herkesten hesap soracağım.’+
26 ‘Ve onları canlarına kastedenlerin eline, Babil Kralı Nabukadnezar’ın ve adamlarının eline vereceğim.+ Ama daha sonra, yine eski günlerdeki gibi Mısır’da oturulacak’ diyor Yehova.+
27 ‘Sen ise kulum Yakup, korkma!
Ey İsrail, dehşete kapılma!+
Çünkü seni uzak topraklardan,
Soyunu tutsak olduğu ülkeden kurtaracağım.+
Yakup geri dönecek, huzur ve güven içinde yaşayacak,
Onu korkutan olmayacak.+
28 Bu yüzden, korkma ey kulum Yakup. Çünkü Ben seninleyim’ diyor Yehova.
‘Seni aralarına dağıttığım tüm milletleri tamamen yok edeceğim.+
Ancak seni tamamen yok etmeyeceğim.+
Gerektiği ölçüde terbiye edeceğim,+
Fakat kesinlikle cezasız bırakmayacağım.’”
47 Firavun Gazze’yi yenilgiye uğratmadan önce, Yehova’nın Yeremya Peygamber’e Filistiler hakkında söylediği söz:+ 2 Yehova diyor ki,
“Bak! Sular kuzeyden geliyor.
Sel gibi akacaklar.
Ülkeyi ve içindeki her şeyi,
Şehri ve halkını sular basacak.
İnsanlar feryat edecek,
Ülkede yaşayan herkes acıyla haykıracak.
3 Atların ayaklarını yere vuruşu,
Savaş arabalarının takırtısı,
Tekerleklerinin gürültüsü yüzünden,
Babaların elleri ayakları tutmaz olacak,
Arkada kalan evlatlarına dönüp bakmayacaklar bile.
4 Çünkü bütün Filistilerin yok edileceği gün geliyor,+
Sur+ ve Sayda’nın+ sağ kalan tüm müttefikleri ortadan kaldırılacak.
Aşkelon susturulacak.+
Ey siz, onların ovalarından geriye kalanlar,
Ne zamana kadar bedeninizde yaralar açacaksınız?+
Sesin hiç kesilmeyecek mi?
Yeniden kınına gir.
Artık durup dinlen, sesin çıkmasın.
7 Yehova emir vermişken
O kılıç nasıl sessiz kalabilir?
Tanrı onu Aşkelon’a ve deniz kıyısına saldırsın,+
Onlarla savaşsın diye görevlendirdi.”
48 İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova Moab+ hakkında şöyle diyor:
“Nebo’nun+ vay haline, çünkü yerle bir edildi!
Kiryataim+ utandırıldı ve ele geçirildi.
Güvenli* sığınak utandırıldı ve sarsıldı.+
2 Moab artık övülmüyor.
Onun sonunu getirmeyi Heşbon’da+ planladılar,
Dediler ki ‘Gelin, bu milleti ortadan kaldıralım.’
Ey Madmen, senin de sesin kesilsin,
Çünkü kılıç senin peşinde.
4 Moab yıkıldı.
Yavruları feryat ediyor.
5 Halk Luhit yokuşundan ağlaya ağlaya çıkıyor.
Horonaim’den inen yolda felaket yüzünden acı feryatlar kopuyor.+
6 Kaçın, canınızı kurtarın!
Bozkırdaki ardıç ağacı gibi olun.
7 Kendi başarılarına ve hazinelerine güvendiğin için
Sen de ele geçirileceksin ey Moab!
Ve tanrın Kemoş+ sürgüne gidecek,
Rahipleri ve ona hizmet eden önderler de.
9 Moab halkı için işaret koyun,
Çünkü şehirleri yıkılırken kaçacaklar,
O şehirler dehşet uyandıran bir hale gelecek,
İçlerinde oturan kalmayacak.+
10 Yehova’nın verdiği işi yaparken gevşek davranana lanet olsun!
Kılıcını kandan esirgeyene lanet olsun!
11 Moablılar gençliklerinden bu yana hiç çalkalanmadılar,
Tortusu dibe çökmüş şarap gibiler.
Kaptan kaba boşaltılmadılar,
Yerlerinden sürülmediler.
Bu yüzden tatları olduğu gibi kaldı,
Kokuları değişmedi.
12 ‘İşte bu nedenle, onları kaplarından boşaltmak için adamlar göndereceğim günler geliyor’ diyor Yehova. ‘Onları ters çevirip boşaltacaklar ve küplerini paramparça edecekler. 13 Ve İsrail halkı Beytel’de güvendiği sahte tanrılardan nasıl utandıysa,+ Moablılar da tanrıları Kemoş’tan öyle utanacak.
14 “Biz savaşa hazır güçlü kuvvetli askerleriz” demeye nasıl cüret edersiniz?’+
15 ‘Moab yok oldu,
Şehirleri istila edildi,+
En yiğit delikanlıları katledildi’,+
İsmi Orduların Hâkimi Yehova olan Kral+ böyle diyor.
Şöyle deyin:
‘Güçlü asa, görkemli değnek nasıl da kırıldı!’
Görkemli konumundan in,
Susuzluktan kurumuş halde* otur,
Çünkü Moab’ın peşindeki düşman senin üzerine geliyor,
Kalelerini yerle bir edecek.+
19 Ey Aroer+ halkı, yol kenarında durup bakın.
Kaçan bir adam veya kadın gördüğünüzde,
‘Ne oldu?’ diye sorun.
20 Moab utandırıldı ve dehşete kapıldı.
Ağlayıp feryat et.
Moab’ın yok edildiğini Arnon’da+ duyur.
21 Düzlükteki şehirlere;+ Holon, Yahats,+ Mefaat,+ 22 Dibon,+ Nebo,+ Beyt-diblataim, 23 Kiryataim,+ Beyt-gamul, Beyt-meon,+ 24 Keriyot+ ve Botsra’ya, Moab’ın uzak yakın bütün şehirlerine hüküm geldi.
26 ‘Onu sarhoş edin,+ çünkü Yehova’ya karşı büyüklendi.+
Moab kendi kusmuğu içinde yuvarlanıyor,
Herkese alay konusu oldu.
27 İsrail de sana alay konusu olmadı mı?+
Hırsızlar arasında mı yakalandı da onu küçümseyerek başını sallıyorsun
Ve aleyhinde konuşuyorsun?
28 Ey Moab’da oturanlar, şehirlerinizi terk edip sarp kayalıklarda yaşayın,
Vadi yamaçlarına yuva yapan bir güvercin gibi olun.’”
29 “Moab’ın ne kadar gururlu olduğunu duyduk,
O tam bir küstah!
Gururunu, kibrini, küstahlığını, yüreğinin büyüklendiğini işittik.”+
30 “‘Onun öfkesinin ne büyük olduğunu biliyorum’ Yehova’nın sözü,
‘Ama böbürlenmesi boşa çıkacak,
Hiçbir şey yapamayacak.
31 Bu nedenle Moab için ağlayacağım,
Bütün Moab için feryat edeceğim
Ve Kir-heres halkı için ağıt yakacağım.+
Dal budak salan filizlerin sulara ulaştı,
Suları aşıp Yazer’e vardı.
Düşman senin yaz meyvelerini ve üzüm hasadını yok etti.+
Üzüm teknesinden akan şarabı kestim.
Kimse sevinç çığlıklarıyla üzüm ezmeyecek.
Çığlık atacaklar, ama sevinç çığlıkları değil.’”+
34 “‘Heşbon’dan+ yükselen feryatlar Eleale’den+ duyuluyor.
Oradan yükselen sesler Yahats’a+ erişiyor.
Tsoar’dan yükselen çığlıklar Horonaim’den,+ Eglat-şelişiya’dan duyuluyor.
Nimrim suları bile tamamen kuruyacak.+
35 Ben Moab’da yüksek yere sunu götürenleri
Ve ilahlarına kurban sunanları yok edeceğim’ diyor Yehova.
36 ‘Bu yüzden yüreğim Moab için ney* gibi inleyecek,+
Yüreğim Kir-heres halkı için ney gibi inleyecek.
Çünkü topladığı servet yok olacak.
38 “‘Moab’ın bütün damlarından ve bütün meydanlarından
Sadece feryatlar duyuluyor.
Çünkü Ben Moab’ı işe yaramaz bir kap gibi kırdım’ Yehova’nın sözü.
39 ‘Moab nasıl da dehşete düştü! İnleyin!
Nasıl da utanç içinde dönüp gitti!
Moab alay konusu oldu,
Çevresindeki herkes onu görünce dehşete kapıldı.’”
40 “Çünkü Yehova şöyle diyor:
41 Şehirler alınacak,
Onun kaleleri ele geçirilecek.
O gün Moab askerlerinin yüreği,
Doğum yapan bir kadınınki gibi olacak.’”
43 Ey Moab halkı,
Dehşet, çukur ve tuzak senin önünde’ diyor Yehova.
44 ‘Dehşetten kaçan çukura düşecek,
Çukurdan çıkan tuzağa yakalanacak.’
‘Çünkü belirlediğim yıl geldiğinde Moab’ı cezalandıracağım’ Yehova’nın sözü.
45 ‘Kaçıp Heşbon’un gölgesine sığınanlar çaresiz kalacak.
Çünkü Heşbon’dan ateş, Sihon’dan alevler çıkacak+
Ve Moab’ın alnını, kargaşa içindeki savaşçıların kafasını yakıp yok edecek.’+
46 ‘Vay haline, ey Moab!
Kemoş’un halkı+ yok oldu,
Çünkü senin oğulların tutsak alındı
Ve kızların sürgün edildi.+
47 Fakat Ben son günler geldiğinde, Moab’dan tutsak alınanları bir araya toplayacağım’ diyor Yehova.
‘Moab’ın hükmü burada bitiyor.’”+
49 Ammonlular+ hakkında Yehova şöyle diyor:
“İsrail’in hiç oğlu yok mu?
Hiç mirasçısı yok mu?
Öyleyse Gad’ı neden Malkam*+ sahiplendi?+
İsrail şehirlerinde neden onun halkı oturuyor?”
2 “‘İşte bu yüzden’, Yehova’nın sözü,
‘Ammonluların Rabba şehrine+ savaş çağrıları* duyuracağım günler geliyor.
Orası bir yıkıntı tepesi olacak,
O şehre bağlı* kasabalar ateşe verilecek.’
‘Ve İsrail kendisini yerinden edenlerin toprağını ele geçirecek’+ diyor Yehova.
3 ‘Ağlayıp inle ey Heşbon, çünkü Ay şehri yok edildi!
Feryat edin ey Rabba’ya bağlı kasabalar.
Yas örtüsüne sarının.
İnleyin ve ağılların taş duvarları arasında koşuşturun.
Çünkü tanrı Malkam sürgüne gidecek,
Rahipleri ve ona hizmet eden önderler de.+
4 Ey hazinelerine güvenen,
“Bana kim saldırabilir?” diyen sadakatsiz kız,
Vadilerinle, sulak ovanla neden övünüp duruyorsun?’”
5 “‘İşte Ben senin üzerine tüm çevrenden dehşet getiriyorum’,
Orduların Hâkimi Ulu Rab Yehova’nın sözü.
‘Dört bir yana dağılacaksınız
Ve kaçanları toplayan olmayacak.’”
6 “‘Ama sonra Ammonlulardan tutsak alınanları Ben toplayacağım’ diyor Yehova.”
7 Orduların Hâkimi Yehova Edom hakkında şöyle diyor:
“Teman’da bilgelik tükendi mi?+
Anlayış sahibi kişilerde iyi öğüt kalmadı mı?
Onların bilgeliği kokuştu mu?
8 Kaçın! Geri çekilin!
Ey Dedan’da yaşayanlar,+ saklanmak için derin vadilere inin!
Çünkü Esav’dan hesap sorma zamanı geldiğinde,
Başına felaket getireceğim.
9 Eğer sana üzüm toplayanlar gelseydi,
Geride birkaç salkım bırakmazlar mıydı?
Eğer gece vakti hırsızlar gelseydi,
Sadece istedikleri kadarını yağmalamazlar mıydı?+
10 Oysa Ben Esav’ı çırılçıplak bırakacağım.
Gizleneceği yerleri ortaya çıkaracağım ki saklanamasın.
11 Yetim kalan çocuklarını bırak,
Onları Ben yaşatırım.
Dul kadınların da Bana güvenecek.”
12 Çünkü Yehova şöyle diyor: “O gazap kâsesinden içmeye mahkûm edilmeyenler bile ondan içmek zorundayken, sen nasıl cezasız kalırsın? Cezasız bırakılmayacaksın, ondan içmek zorundasın.”+
13 “Çünkü varlığım üzerine yemin ederim ki” diyor Yehova, “Botsra dehşet uyandıran bir hale gelecek,+ lanetli ve yüzkarası olacak, harabeye dönecek. Tüm şehirleri daima bir yıkıntı olacak.”+
14 Yehova’dan duyduğum bir haber var,
Milletlere bir elçi gönderildi,
Diyor ki, “Toplanın ve onun üzerine yürüyün,
Savaşa hazırlanın.”+
15 “Çünkü işte, Ben seni milletler arasında önemsiz bir millet yapıyorum,
İnsanlar arasında hor görüleceksin.+
16 Kayalar arasında oturan,
En yüksek tepeyi elinde tutan sen,
Yarattığın dehşet,
Yüreğindeki kibir seni aldattı.
Kartal gibi yuvanı yükseklere yapsan da
Ben seni oradan indireceğim” Yehova’nın sözü.
17 “Ve Edom dehşet uyandıran bir hale gelecek.+ Oradan geçen herkes, uğradığı belalar yüzünden ona dehşet içinde bakacak ve şaşkınlıkla ıslık çalacak. 18 Sodom ve Gomorra’yla komşu kentleri yıkıldığında olduğu gibi,+ orada da hiç kimse oturmayacak ve oraya kimse yerleşmeyecek”+ diyor Yehova.
19 “İşte biri geliyor, Ürdün Irmağı kıyısındaki sık çalılar arasından bir aslan gibi çıkıp güvenli otlaklara saldıracak.+ Ben onları* bir anda yurtlarından kaçıracağım ve seçtiğimi o ülkenin başına geçireceğim. Benim gibi kim var? Kim Bana meydan okuyabilir? Hangi çoban karşımda durabilir?+ 20 Bu nedenle, Yehova’nın Edom aleyhinde verdiği kararı ve Teman’da oturanlar için neler düşündüğünü dinleyin:+
Kendi yaptıkları yüzünden yurtları harabeye çevrilecek.+
Sürünün küçükleri sürüklenerek götürülecek.
21 Onların yıkılışının gürültüsünden yeryüzü sarsılacak.
Feryatlar kopacak!
Sesler ta Kızıldeniz’den+ bile duyulacak.
22 Yükselip avının üzerine hücum eden bir kartal gibi+
Düşman da kanatlarını açıp Botsra’nın üzerine atılacak.+
O gün Edom askerlerinin yüreği,
Doğum yapan bir kadınınki gibi olacak.”
“Hamat+ ve Arpad utandı,
Çünkü kötü bir haber aldılar.
Korkudan dizlerinin bağı çözüldü.
Deniz öyle kaygılı ki bir türlü durulmuyor.
24 Şam cesaretini yitirdi.
Kaçmak için döndü ama panik onu ele geçirdi.
Doğuran bir kadın gibi ağrı ve sancı içindeydi.
25 Bir zamanlar övülen o sevinçli şehrin halkı,
Nasıl oldu da onu terk etmedi?
26 Çünkü onun delikanlıları meydanlarında yere serilecek,
Bütün askerleri o gün yok olacak” diyor Orduların Hâkimi Yehova.
28 Babil Kralı Nabukadnezar’ın* fethettiği Kedar’la+ ve Hatsor’daki krallıklarla ilgili Yehova şöyle diyor:
“Kalkın, Kedar’a gidin,
Doğuda yaşayanları mahvedin.
29 Onların çadırları ve sürüleri ele geçirilecek,
Çadır bezleri, tüm eşyaları,
Develeri alınıp götürülecek.
Onlara ‘Her yanı dehşet sarmış!’ diye bağıracaklar.”
30 “Ey Hatsor halkı, kaçıp uzaklara gidin!
Saklanmak için derin vadilere inin” Yehova’nın sözü.
“Çünkü Babil Kralı Nabukadnezar size karşı bir plan kurdu,
Sizin için bir kötülük düşünüyor.”
31 “Kalkın, o milletin üzerine yürüyün!
Onlar huzur ve güven içindeler” diyor Yehova.
“Onların ne kapıları var ne de sürgüleri. Herkesten uzakta yaşıyorlar.
32 Develeri çalınacak,
Sürü sürü hayvanları yağma edilecek.
Şakaklarındaki saçları kesenleri+ rüzgârın estiği her yöne dağıtacağım.
Üzerlerine dört bir yandan felaket getireceğim” diyor Yehova.
33 “Hatsor çakal yuvası olacak,
Hep ıssız kalacak.
Orada hiç kimse oturmayacak
Ve oraya kimse yerleşmeyecek.”
34 Yahuda Kralı Tsedekiya’nın saltanatının başlangıcında,+ Elam+ hakkında Yehova’dan Yeremya Peygamber’e gelen söz: 35 “Orduların Hâkimi Yehova diyor ki, ‘İşte, Elam’ın yayını,+ gücünün kaynağını kırıyorum. 36 Ben Elam’ın üzerine göklerin dört bir yanından dört rüzgâr estireceğim ve o halkı bütün bu rüzgârların önüne katıp savuracağım. Elam’dan dağılanların gitmediği bir ulus kalmayacak.’”
37 “Elamlıları düşmanlarının, canlarına kastedenlerin önünde darmadağın edeceğim. Onlara ateş püskürüp başlarına felaket getireceğim” Yehova’nın sözü. “Ve onları tamamen ortadan kaldırıncaya dek peşlerine kılıç salacağım.”
38 “Tahtımı Elam’da+ kuracağım, oradaki kralı da önderleri de yok edeceğim” diyor Yehova.
39 “Ama son günler geldiğinde, Elam’dan tutsak edilenleri bir araya toplayacağım” Yehova’nın sözü.
50 Kaldelilerin ülkesi Babil hakkında+ Yehova’nın Yeremya Peygamber aracılığıyla söylediği söz:
2 “Milletler arasında bildirin, duyurun.
İşaret sancağı dikin ve duyurun.
Hiçbir şey gizlemeyin!
Deyin ki, ‘Babil ele geçirildi,+ tanrı Bel* utandırıldı.+
Tanrı Merodak dehşete düştü.
Babil’in ilahları utandırıldı.
İğrenç putları* dehşete düştü.’
3 Çünkü kuzeyden bir millet onun üzerine yürüdü,+
Topraklarını dehşet uyandıran bir yer haline getirdi,
Orada artık kimse oturmuyor.
İnsan da hayvan da oradan kaçıp gitti.”
4 “O zaman İsrail ve Yahuda halkı birlikte gelecek”+ diyor Yehova. “Ağlaya ağlaya yürüyerek gelecekler+ ve birlikte Tanrıları Yehova’ya yönelecekler.+ 5 Sion’a giden yolu soracak ve yüzlerini oraya çevirecekler.+ ‘Gelin, unutulmayacak sonsuz bir ahitle+ Yehova’ya bağlanalım’ diyecekler. 6 Halkım kayıp bir koyun sürüsü gibi.+ Kendi çobanları onları yoldan saptırdı.+ Onları dağlara götürdüler, dağ tepe dolaştırdılar. Koyunlar yattıkları yeri unuttu. 7 Düşmanları onları bulunca yiyip yuttu+ ve şöyle dediler: ‘Suç bizde değil onlarda, çünkü onlar Yehova’ya, doğruluğun kaynağı* ve atalarının umudu olan Yehova’ya karşı suç işlediler.’”
8 “Babil’den kaçın,
Kaldelilerin ülkesinden çıkın,+
Sürünün önünden giden erkek keçiler, koçlar gibi olun.
9 Çünkü işte Ben, büyük milletlerden oluşan bir topluluğu
Kuzeydeki topraklardan kaldırıp Babil’in üzerine getiriyorum.+
Savaş düzeni alıp onun karşısına çıkacaklar
Ve Babil ele geçirilecek.
Onların okları bir savaşçınınki gibidir,
İnsanı çocuklarından eder.+
Hedefi şaşırmazlar.
Onu yağmalayanların hepsi tıka basa doyacak”+ Yehova’nın sözü.
Çimenler üstündeki genç bir inek gibi sıçrıyor,*
Atlar gibi kişniyordunuz.
Sizi doğuran düş kırıklığına uğradı.
İşte o, milletlerin en küçüğü,
Susuz bir bozkır, bir çöl.+
Babil’in uğradığı belalar yüzünden,
Oradan her geçen ona dehşet içinde bakacak
Ve şaşkınlıkla ıslık çalacak.+
14 Ey yay çekenler,
Savaş düzeni alıp Babil’i çevreleyin.
15 Dört bir yandan ona savaş naraları atın.
İşte, o teslim oldu.
Sütunları yıkıldı, surları yerle bir oldu.+
Çünkü bu Yehova’nın öcüdür.+
Siz de o şehirden öç alın.
Ne yaptıysa aynısını ona yapın.+
Kılıcın gaddarlığı yüzünden her biri kendi halkına dönecek,
Her biri kendi memleketine kaçacak.+
17 İsrail halkı, dağılmış koyunlar gibi.+ Onları aslanlar dağıttı.+ Önce Asur Kralı onları yedi,+ sonra da Babil Kralı Nabukadnezar* kemiklerini kemirdi.+ 18 Bu yüzden İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor: ‘Asur Kralı’ndan hesap sorduğum gibi+ şimdi de Babil Kralı’ndan ve ülkesinden hesap soracağım. 19 Ve İsrail’i kendi otlağına geri getireceğim.+ Karmel’de ve Başan’da otlayacak,+ Efraim+ ve Gilead’ın+ dağlarında karnı doyacak.’”
20 “O zaman İsrail’in suçu aranacak ama bulunmayacak” Yehova’nın sözü,
“Yahuda’nın günahı da bulunmayacak,
Çünkü Ben hayatta bıraktıklarımı bağışlayacağım.”+
21 “Merataim ülkesinin ve Pekod halkının üzerine yürü.+
Hepsini katlet, tümüyle yok et” diyor Yehova,
“Sana emrettiğim her şeyi yap.
22 Ülkede savaş sesleri var,
Büyük bir felaket kopuyor.
23 Bütün dünyanın balyozu nasıl da kırılıp paramparça oldu!+
Babil milletler arasında nasıl da dehşet uyandıran bir duruma düştü!+
24 Ben sana tuzak kurdum ve sen bu tuzağa düştün ey Babil,
Farkına bile varmadın.
Bulunup yakalandın,+
Çünkü karşısına dikildiğin Yehova’ydı.
25 Yehova ambarını açtı
Ve gazabını yağdıracak silahları çıkardı.+
Çünkü Orduların Hâkimi Ulu Rab Yehova’nın,
Kaldelilerin ülkesinde yapacağı bir iş var.
26 Çok uzaklardan gelip oraya saldır.+
Onun tahıl ambarlarını aç.+
Tahıl yığar gibi onu yığ.
Tamamen yok et.+
Geriye tek bir kişi bile kalmasın.
Vay hallerine onların, çünkü yargılanacakları gün,
Hesap verme zamanları geldi!
28 Babil’den kaçıp kurtulanların sesi duyuluyor,
Tanrımız Yehova’nın öç aldığını,
Mabedinin öcünü aldığını+ Sion’da bildiriyorlar.
Tüm çevresine ordugâh kurun, kimse kaçamasın.
Yaptıklarını ona ödetin.+
Ne yaptıysa aynısını ona yapın.+
Çünkü o İsrail’in Kutsalı’na,
Yehova’ya küstahlık etti.+
30 Bu yüzden, onun delikanlıları meydanlarında yere serilecek,+
Bütün askerleri o gün yok olacak” diyor Yehova.
31 “Ben senin karşındayım+ ey asi!”+ Orduların Hâkimi Ulu Rab Yehova’nın sözü.
“Senin yargılanacağın gün,
Hesap verme zamanın mutlaka gelecek.
Ve Ben senin şehirlerini ateşe vereceğim,
O ateş çevrendeki her şeyi yakıp yok edecek.”
33 Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor:
“İsrail ve Yahuda halkı eziyet çekiyor.
34 Ama onların Kurtarıcısı* güçlüdür.+
Adı Orduların Hâkimi Yehova’dır.+
O davalarına mutlaka bakacak.+
35 “Kaldelilere karşı kılıç geliyor!” diyor Yehova.
“Babil halkına, önderlerine ve bilgelerine karşı kılıç geliyor!+
36 Boş konuşanlara* karşı kılıç çekildi! Onlar aptalca davranacak.
Savaşçılarına karşı kılıç çekildi! Onlar dehşete kapılacak.+
37 Atlarına ve savaş arabalarına karşı,
Aralarındaki çeşitli halklara karşı kılıç geliyor!
Onlar korku içindeki bir kadın gibi olacak.+
Hazinelerine karşı kılıç geliyor! Servetleri yağma edilecek.+
38 Suları yok olacak, kuruyacak.+
Çünkü orası oyma putlar ülkesidir,+
Gördükleri korkunç görüntüler yüzünden deli gibi davranıyorlar.
39 Bu nedenle, orada çöl hayvanları ve uluyan hayvanlar yaşayacak,
Orası devekuşlarının barınağı olacak.+
O topraklarda bir daha asla oturulmayacak,
Nesiller boyu yaşanmaz bir yer olacak.”+
40 “Sodom ve Gomorra’yla komşu kentlerini+ yıktığımda olduğu gibi,+ orada da hiç kimse oturmayacak ve oraya kimse yerleşmeyecek” diyor Yehova.+
41 “Bakın, kuzeyden bir halk geliyor,
Dünyanın en uzak yerlerinden,+
Büyük bir millet ve büyük krallar+ ayağa kalkmış geliyor.
42 Yay ve mızrak kullanıyorlar.+
Zalim ve merhametsizler.+
Atlarını sürerken çıkardıkları ses,
Gürleyen bir deniz gibi.+
Tek vücut olup sana karşı savaş düzeni almışlar, ey Babil halkı.+
Doğuran bir kadın gibi ağrısı tuttu,
Sancı içinde kıvranıyor.
44 İşte biri geliyor, Ürdün Irmağı kıyısındaki sık çalılar arasından bir aslan gibi çıkıp güvenli otlaklara saldıracak. Ben onları* bir anda yurtlarından kaçıracağım ve seçtiğimi o ülkenin başına geçireceğim.+ Benim gibi kim var? Kim Bana meydan okuyabilir? Hangi çoban karşımda durabilir?+ 45 Bu nedenle, Yehova’nın Babil aleyhinde verdiği kararı,+ Kaldelilerin ülkesi için neler düşündüğünü dinleyin:
Kendi yaptıkları yüzünden yurtları harabeye çevrilecek.+
Sürünün küçükleri sürüklenerek götürülecek.
46 Babil ele geçirildiğinde gürültüden yeryüzü sarsılacak,
Öyle bir feryat kopacak ki, milletler arasında duyulacak.”+
51 Yehova şöyle diyor:
Felaket gününde dört bir yandan üzerine saldıracaklar.+
3 Okçu yayını germesin.
Zırhlı askerlerin hiçbiri yerinden kalkmasın.
Delikanlılarına hiç acımayın.+
Bütün ordusunu yok edin.
5 Çünkü İsrail ve Yahuda, Tanrıları Orduların Hâkimi Yehova tarafından terk edilip dul bırakılmadı.+
Oysa onların* ülkesi İsrail’in Kutsalı’nın gözünde suçlarla dolu.
Onun suçları yüzünden yok olup gitmeyin.
Çünkü Yehova’nın öç alma vakti geldi.
Yaptıklarını ona ödetecek.+
7 Babil Yehova’nın elinde altın bir kâseydi,
Bütün dünyayı sarhoş etti.
8 Babil ansızın düşüp parçalandı.+
Onun için feryat edin!+
Sızıları için merhem alın, belki iyileşir.”
9 “Babil’i iyileştirmeye çalıştık, ama iyileşmesi mümkün değildi.
Onu terk edin, hepimiz kendi ülkemize dönelim.+
Çünkü suçları göğe erişti,
Bulutlara dek yükseldi.+
10 Yehova bizim için adaleti yerine getirdi.+
Gelin, Tanrımız Yehova’nın ne yaptığını Sion’da anlatalım.”+
11 “Okları bileyin,+ yuvarlak kalkanları elinize alın.*
Yehova Med krallarını harekete geçirdi,+
Çünkü niyeti Babil’i yıkmak.
Bu Yehova’nın öcü, mabedi için alacağı öç.
12 Babil surlarına saldırmak için sancakla işaret verin.+
Savunmayı güçlendirin, gözcüler yerlerine geçsin.
Pusuya yatanlar hazır olsun.
Çünkü Yehova bir savaş planı yaptı,
Babil’de yaşayanlar hakkında söylediklerini gerçekleştirecek.”+
13 “Ey sen, çok sular üzerinde oturan+
Ve büyük hazinelere sahip olan kadın,+
Senin sonun geldi, haksız kazancın sınıra dayandı.+
14 Orduların Hâkimi Yehova varlığı üzerine yemin edip şöyle dedi:
‘Seni çekirge sürüsü kadar çok adamla dolduracağım,
Sana karşı zafer çığlıkları atacaklar.’+
15 Gücüyle yeryüzünü yapan,
Hikmetiyle verimli toprağı güçlendiren,+
Anlayışıyla gökleri geren O’dur.+
17 Herkes akılsızca ve bilgisizce davranıyor.
Her metal işçisi yaptığı oyma put yüzünden utanç duyacak,+
Çünkü döküm heykeller bir aldatmaca,
Hesap günü geldiğinde yok olacaklar.
Kendi halkının da değneğidir.*+
O’nun ismi Orduların Hâkimi Yehova’dır.”+
20 “Sen Benim savaş silahım, topuzumsun,*
Seninle milletleri ezip parçalayacağım,
Seninle krallıkları darmadağın edeceğim.
21 Seninle atları da binicilerini de paramparça edeceğim.
Seninle savaş arabalarını da sürücülerini de paramparça edeceğim.
22 Seninle erkekleri de kadınları da paramparça edeceğim.
Seninle yaşlıları da gençleri de paramparça edeceğim.
Seninle delikanlıları da genç kızları da paramparça edeceğim.
23 Seninle çobanları da sürülerini de paramparça edeceğim.
Seninle çiftçileri de tarla süren hayvanlarını da paramparça edeceğim.
Seninle valileri de yetkilileri de paramparça edeceğim.
24 Babil’e ve bütün Kalde halkına,
Sion’da gözünüzün önünde yaptıkları tüm kötülükleri ödeteceğim”+ diyor Yehova.
“Elimi uzatıp seni kayalıklardan aşağı yuvarlayacağım,
Yanmış bir dağa çevireceğim seni.”
26 “Kimse senden köşe taşı* ya da temel taşı almayacak,
Çünkü sonsuza dek ıssız kalacaksın”+ diyor Yehova.
27 “Ülkede sancakla işaret verin.+
Milletler arasında boru çalın.
Onunla savaşacak milletleri görevlendirin.*
Ararat,+ Minni ve Aşkenaz krallıklarını+ ona karşı toplayın.
Ona karşı asker toplamak için birini görevlendirin.
Üzerine yavru çekirge sürüsü kadar çok at gönderin.
28 Onunla savaşacak milletleri görevlendirin.
Med+ ülkesinin kralları, valileri, bütün yetkilileri
Ve hâkim oldukları tüm ülkeler onunla savaşa hazırlansın.
29 Dünya sarsılacak ve titreyecek,
Çünkü Yehova Babil’e karşı düşüncesini gerçekleştirecek
Ve o toprakları kimsenin yaşamadığı, dehşet uyandıran bir yer haline çevirecek.+
30 Babil askerleri savaşmayı bıraktı.
Hisarlarında öylece oturuyorlar.
Güçleri tükendi.+
Kadın gibi oldular.+
Evleri ateşe verildi.
Kapı sürgüleri kırıldı.+
31 Haberci üzerine haberci,
Ulak üzerine ulak koşup geliyor,
Babil Kralı’na, şehrin her bir kısmının fethedildiğini bildiriyorlar,+
32 Irmakların geçiş yerlerinin ele geçirildiğini,+
Papirüs* teknelerin ateşe verildiğini,
Askerlerin dehşete kapıldığını haber veriyorlar.”
33 Çünkü İsrail’in Tanrısı, Orduların Hâkimi Yehova şöyle diyor:
“Babil adeta bir harman yeri.
Şimdi onu harman yeri gibi çiğneme zamanı.
Onun hasat vakti çok yakın.”
Beni bir kap gibi sıyırıp bir kenara bıraktı.
Dev bir yılan gibi yuttu,+
Güzel şeylerimle karnını doyurdu.
Beni bir leke gibi çıkarıp attı.
35 Sion halkı diyor ki, ‘Bana ve bedenime yapılan eziyetin aynısı Babil’e de yapılsın!’+
Yeruşalim diyor ki, ‘Dökülen kanımın hesabı Kaldelilerden sorulsun.’”
36 Bu yüzden Yehova şöyle diyor:
Onun sularını kurutacağım,
Kuyularını susuz bırakacağım.+
37 Ve Babil taş yığınına,+ çakal yuvasına dönecek,+
Dehşet uyandıran ve alay edilip ıslık çalınan bir yer olacak,
Orada kimse oturmayacak.+
38 Hep birden genç aslanlar gibi kükreyecek,
Aslan yavruları gibi bağrışacaklar.”
Sonra da sonu gelmez bir uykuya dalacak
Ve uyanmayacaklar”+ diyor Yehova.
40 “Onları kuzular gibi,
Keçiler ve koçlar gibi boğazlanmaya götüreceğim.”
Babil milletler arasında nasıl da dehşet uyandıran bir yer haline geldi!
42 Babil deniz suları altında kaldı.
Peş peşe gelen dalgalar üstünü örttü.
43 Şehirleri dehşet uyandıran bir hale geldi,
Kurak topraklara ve çöle döndü.
Orada kimse yaşamayacak
Ve kimse oradan geçmeyecek.+
Artık milletler ona akmayacak
Ve Babil’in surları düşecek.+
Yehova’nın alev alev yanan öfkesinden+ kaçıp canınızı kurtarın!+
46 Ülkede duyulacak haberden korkmayın, cesaretinizi kaybetmeyin.
Bir yıl bir haber gelecek,
Ertesi yıl başka bir haber;
Ülkede şiddetin patlak verdiği,
Hükümdarın hükümdara başkaldırdığı haberi duyulacak.
47 İşte bu yüzden Babil’in oyma putlarını yok edeceğim günler geliyor.
Bütün ülke utandırılacak,
Katledilenlerin hepsi ülkenin ortasında serilip kalacak.+
48 Gökler, yer ve içlerindekiler,
Babil’in başına gelenlerden dolayı sevinçle haykıracak,+
Çünkü kuzeyden onu yok edecek düşmanlar gelecek”+ Yehova’nın sözü.
49 “Babil sadece İsrail halkından olanları katletmekle kalmadı,+
Babil’de tüm dünyadan insanlar da katledildi.
50 Kılıçtan kurtulan sizler, durmayın, kaçmaya devam edin!+
Siz uzaktakiler, Yehova’yı hatırlayın,
Yeruşalim’i aklınızdan çıkarmayın.”+
51 “Aşağılayıcı sözler işittik, utandık.
Yüzümüzü utanç kapladı,
Çünkü yabancılar Yehova’nın mabedinin kutsal yerlerine girdi.”+
52 “İşte bu yüzden” diyor Yehova,
“Onun oyma putlarını yok edeceğim günler geliyor,
Ülkesinin her yerinde yaralılar inleyecek.”+
Heybetli kalelerini güçlendirse de,
Ben onu yok edecek düşmanlar göndereceğim”+ Yehova’nın sözü.
55 Çünkü Yehova Babil’i yok ediyor,
Tanrı o gürültülü Babil’i susturacak,
Düşmanlarının sesi gümbürdeyen dalgalar gibi olacak.
Çıkardıkları sesi duymayan kalmayacak.
56 Çünkü Babil’i yok edecek düşman geliyor,+
Onun savaşçıları tutsak edilecek,+
Yayları parçalanacak,
Çünkü Yehova yapılanların karşılığını veren bir Tanrı’dır.+
Yapılanları mutlaka ödetecektir.+
57 Ve Ben onun önderlerini, bilgelerini,
Valilerini, yetkililerini ve savaşçılarını sarhoş edeceğim.+
Sonra da sonu gelmez bir uykuya dalacak
Ve uyanmayacaklar”,+
İsmi Orduların Hâkimi Yehova olan Kral böyle diyor.
58 Orduların Hâkimi Yehova diyor ki,
“Babil’in surları çok geniş olsa da tamamen yıkılacak,+
Kapıları çok yüksek olsa da, ateşe verilecek.
Halklar boşuna uğraşacak,
Milletler de kendilerini yorduklarıyla kalacaklar,
Tek yaptıkları ateşi beslemek olacak.”+
59 Yahuda Kralı Tsedekiya’nın saltanatının 4. yılında, Mahseya oğlu, Neriya+ oğlu Seraya, Tsedekiya’yla birlikte Babil’e giderken Yeremya Peygamber, Seraya’ya bir emir verdi. Seraya Kral’ın ihtiyaçlarını karşılamakla görevliydi.* 60 Yeremya Babil’in başına gelecek tüm felaketi, Babil hakkındaki bütün bu sözleri bir kitaba yazdı. 61 Seraya’ya şunları söyledi: “Babil’e varıp orayı görünce bütün bu sözleri yüksek sesle oku. 62 Sonra da şöyle de: ‘Ey Yehova, Sen buranın yok olacağını, içinde insan da hayvan da yaşamayacağını ve sonsuza dek ıssız kalacağını söyledin.’+ 63 Bu kitabı okumayı bitirince, ona bir taş bağlayıp Fırat’ın ortasına at. 64 Sonra şunları söyle: ‘Babil de böyle batacak ve başına getirdiğim felaketten ötürü bir daha asla yukarı çıkamayacak.+ Onlar bitip tükenecek.’”+
Yeremya’nın sözleri burada son buluyor.
52 Tsedekiya+ kral olduğunda 21 yaşındaydı ve Yeruşalim’de 11 yıl saltanat sürdü. Annesi, Libnalı Yeremya’nın kızı Hamutal’dı.+ 2 Yehoyakim+ gibi Tsedekiya da Yehova’nın gözünde kötü olanı yaptı. 3 Yeruşalim ve Yahuda’da yaşanan feci olaylar Yehova’nın öfkesinden dolayı oldu. Sonunda Tanrı onları gözünün önünden silip attı.+ Ve Tsedekiya Babil Kralı’na isyan etti.+ 4 Tsedekiya’nın saltanatının 9. yılında, 10. ayın 10. günü, Babil Kralı Nabukadnezar* bütün ordusuyla Yeruşalim’e geldi. Şehrin karşısına ordugâh kurdular ve çevresine kuşatma duvarı yaptılar.+ 5 Kral Tsedekiya’nın 11. yılına dek şehir kuşatma altında kaldı.
6 4. ayın 9. günü+ şehirde kıtlık çok şiddetlenmişti, memleket halkı yiyecek bir şey bulamıyordu.+ 7 En sonunda, şehrin surlarında gedik açıldı ve tüm askerler kaçmaya başladı. Kaldeliler şehri her taraftan kuşatmışken, onlar geceleyin kral bahçesinin yanındaki çift surun arasındaki kapıdan geçip şehirden kaçtılar ve Araba* yolundan devam ettiler.+ 8 Ama Kalde ordusu Tsedekiya’nın peşine düştü ve Eriha düzlüklerinde ona yetişti.+ Tsedekiya’nın tüm birlikleri onu bırakıp dağıldı. 9 Sonra onu yakalayıp Hamat topraklarındaki Ribla’da bulunan Babil Kralı’na götürdüler ve Kral onun hakkındaki hükmünü verdi. 10 Tsedekiya’nın gözü önünde oğullarını katletti ve tüm Yahuda önderlerini orada, Ribla’da öldürttü. 11 Sonra Tsedekiya’nın gözlerini kör etti,+ onu tunç* zincire vurup Babil’e götürdü ve öldüğü güne kadar hapiste tuttu.
12 Babil Kralı Nabukadnezar’ın 19. yılında, 5. ayın 10. günü, Babil Kralı’nın hizmetindeki Başmuhafız Nebuzaradan Yeruşalim’e girdi.+ 13 Yehova’nın evini, kral evini ve Yeruşalim’deki tüm evleri yaktı,+ tüm büyük yapıları da ateşe verdi. 14 Başmuhafız’ın beraberindeki Kalde ordusu, Yeruşalim’i çevreleyen surları yıktı.+
15 Başmuhafız Nebuzaradan halkın fakir kesiminden bazılarını ve şehirde kalanları sürgüne götürdü. Babil Kralı’nın tarafına geçenleri ve yetenekli zanaat ustalarının geri kalanını da yanına aldı.+ 16 Nebuzaradan halkın en yoksullarından bazılarını ise bağlarda ve tarlalarda çalıştırmak için orada bıraktı.+
17 Kaldeliler Yehova’nın mabedinin bakır sütunlarını,+ Yehova’nın mabedindeki arabalarla+ bakır havuzu+ parçaladılar ve bu bakırın hepsini Babil’e götürdüler.+ 18 Mabette hizmet ederken kullanılan kovaları, kürekleri, fitil makaslarını, leğenleri,+ tasları+ ve tüm bakır takımları da aldılar. 19 Başmuhafız saf altın ve gümüşten kazanları,+ kor kaplarını, leğenleri, kovaları, şamdanları,+ tasları ve sunu leğenlerini aldı.+ 20 Kral Süleyman’ın Yehova’nın mabedi için yaptırmış olduğu iki sütuna, arabalara, havuza ve altındaki 12 bakır boğaya+ gelince, tüm bu malzemelerde kullanılan bakır tartılamayacak kadar çoktu.
21 Her sütunun yüksekliği 18 arşın, çevresi ölçü ipiyle 12 arşındı,+ kalınlığı ise dört parmaktı* ve içi boştu. 22 Sütun başlığı bakırdandı ve yüksekliği 5 arşındı.*+ Etrafını saran nar ve ağ motifleri bakırdan yapılmıştı. Diğer sütun da, nar motifleri de bunun tıpatıp aynısıydı. 23 Yanlarda 96 nar motifi vardı, ağın çevresinde toplam 100 nar motifi bulunuyordu.+
24 Başmuhafız ayrıca Yüksek Kâhin Seraya’yı,+ ikinci kâhin Tsefanya’yı+ ve üç kapı bekçisini de alıp götürdü.+ 25 Ayrıca askerlerin başına atanan bir saray memurunu, Kral’ın şehirdeki yedi yakın adamını, ülke halkından asker kaydeden ve ordu komutanının yazmanı olan görevliyi ve memleket halkından hâlâ şehirde bulunan 60 adamı da oradan alıp götürdü. 26 Başmuhafız Nebuzaradan bu kişileri yanına alıp Ribla’da bulunan Babil Kralı’na getirdi. 27 Babil Kralı, Hamat topraklarındaki Ribla’da onları öldürdü.+ Böylece Yahuda halkı memleketinden sürülmüş oldu.+
28 Nabukadnezar’ın sürgüne götürdüğü kişiler şunlardır: 7. yılında 3.023 Yahudi.+
29 Nabukadnezar’ın 18. yılında,+ Yeruşalim’den 832 kişi sürgüne götürüldü.
30 Nabukadnezar’ın 23. yılında, Başmuhafız Nebuzaradan 745 Yahudiyi sürgüne götürdü.+
Sürgüne götürülenlerin toplam sayısı 4.600’dü.
31 Sonra Yahuda Kralı Yehoyakin’in+ sürgündeki 37. yılında Evil-merodak Babil kralı oldu. Evil-merodak o yıl, 12. ayın 25. günü, Yahuda Kralı Yehoyakin’i hapishaneden çıkarıp serbest bıraktı.+ 32 Ona iyi davrandı ve onu Babil’de yanında bulunan diğer krallardan daha yüksek bir konuma getirdi.* 33 Böylece Yehoyakin hapishane giysilerini üzerinden çıkardı ve ömrü boyunca hep Kral’ın sofrasında yemek yedi. 34 Hayatı boyunca, ölümüne kadar, Babil Kralı ona her gün yiyecek sağladı.
Sözlük kısmına bakın.
Olası anlamı, “Yehova yüceltir.”
Ya da “seçtim.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “uyanan.”
Burada İbranicede bir kelime oyunu var; badem ağacı (11. ayet) ve uyanık sözcükleri aynı kökten gelir.
Orijinal dilde: “Ateşi körüklenen.”
Ya da “bakır.”
Ya da “vefanı.” Sözlük kısmındaki “vefa” maddesine bakın.
Orijinal dilde: “Yehova nerede?”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “adalarına.”
Özellikle yağmur sularını biriktirmeye yarayan yeraltı su deposu.
Ya da “Memfis.”
Nil Irmağı’nın bir kolu.
Fırat Irmağı.
Ya da “Göklerin.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “sabun.”
Ya da “yabancı tanrılara.”
Ya da “istikrarsız.”
Orijinal dilde: “ellerin başının üzerinde.”
Sözlük kısmındaki “kirli” maddesine bakın.
Orijinal dilde: “Arap.”
Orijinal dilde: “Alnın.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “yabancı milletlerin tanrılarına.”
Alternatif çeviri: “kocanız.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmındaki “Ahit Sandığı” maddesine bakın.
Ya da “dostunu.”
Ya da “rezil tanrı.”
Orijinal dilde: “sünnet edin.”
Orijinal dilde: “sünnet edin.”
Orijinal dilde: “boynuz.” Sözlük kısmındaki “boynuz” maddesine bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “halkım kızına.” Bu kişileştirme, acıma ve şefkat ifadesi olabilir.
Sözlük kısmına bakın.
Ne zaman saldırılacağına karar verilmesi için şehri gözleyenler kastediliyor.
Orijinal dilde: “Bağırsaklarım, bağırsaklarım!”
Alternatif çeviri: “Savaş naralarını.”
Alternatif çeviri: “O aslında yok.”
Yeremya’nın.
Ya da “Savaş için kendinizi arındırın.”
Orijinal dilde: “sünnetsiz.”
Ya da “hastalığını.”
Ya da “Rehberliğimi.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmındaki “yakılan sunu” maddesine bakın.
Yeremya’yı.
Ya da “bakır.”
Ya da “Orduların.”
Ya da “ezelden ebede kadar.”
Ya da “sunu dumanı.”
Orijinal dilde: “Erken kalkıp konuştuysam da.”
İsrail halkının tapındığı bir tanrıça. Bir bereket ve doğurganlık tanrıçası olabilir.
Sözlük kısmındaki “içecek sunusu” maddesine bakın.
Ya da “öfkelendirdikleri.”
Ya da “Adağını temsil eden saçını.”
Sözlük kısmındaki “Hinnom Vadisi” ve “yüksek yer” maddelerine bakın.
Orijinal dilde: “yüreğimden.”
Orijinal dilde: “ordunun.”
Alternatif çeviri: “turna.”
Ya da “dönüş.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “rehberliği.”
Orijinal dilde: “Halkım kızının.” Bu kişileştirme, acıma ve şefkat ifadesi olabilir.
Ya da “hastalığını.”
Orijinal dilde: “zina yapıyor.”
Ya da “rehberliği.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “vefalı sevgi.” Sözlük kısmındaki “vefa” maddesine bakın.
Bunun putperest bir âdet olduğu anlaşılıyor.
Ya da “inatçı.”
Morun bir tonu.
Bu ayet Aramice yazılmıştır.
Ya da “su buharı.”
Alternatif çeviri: “bent kapakları yapar.”
Ya da “nefes.”
Orijinal dilde: “Yakup’un Payı.”
Orijinal dilde: “O’nun mirası olan değnektir.”
Yeruşalim kastediliyor.
Ya da “Hastalığımdan.”
Sözlük kısmına bakın.
Anlaşılan Yeremya’ya hitap ediliyor.
Orijinal dilde: “erken kalkıp.”
Ya da “sunu dumanı.”
Ya da “rezil tanrı.”
Burada Yahuda’ya hitap ediliyor.
Ya da “en derindeki duygularını.” Orijinal dilde: “böbreklerini.”
Ya da “en derindeki düşüncelerinden.” Orijinal dilde: “böbreklerinden.”
Ya da “alacalı.”
Alternatif çeviri: “Yas tutuyor.”
Ya da “kuşatma altında.”
Sözlük kısmındaki “Habeş” maddesine bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmındaki “tahıl sunusu” maddesine bakın.
Ya da “hastalıkla.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmındaki “peygamberlik sözü” maddesine bakın.
Alternatif çeviri: “Durmadan geri gittin.”
Büyük bir çatal biçiminde tahtadan tarım aracı.
Ya da “Bakırı.”
Ya da “Elin üzerimde olduğundan.”
Ya da “hüküm sözleriyle.”
Ya da “sözcüm.”
Ya da “bakır.”
Anlaşılan, sadakatsiz İsrail milletinin uyguladığı putperest yas âdetleri.
Sözlük kısmındaki “kirli” maddesine bakın.
Sözlük kısmındaki “sunağın boynuzları” maddesine bakın.
Sözlük kısmındaki “kutsal direk” maddesine bakın.
Ya da “güçlü adam.”
Ya da “güçlü adam.”
Ya da “aldatıcıdır.”
Alternatif çeviri: “durumu ümitsizdir.”
Ya da “En derindeki duygularını.” Orijinal dilde: “Böbreklerini.”
Orijinal dilde: “Bana.” Anlaşılan Yehova’ya atfediyor.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “Necef’ten.”
Ya da “sunu dumanı.”
Ya da “rehberlik.”
Orijinal dilde: “ona dilimizle vuralım.”
Orijinal dilde: “kulağı çınlayacak.”
Orijinal dilde: “yüreğimden.”
Sözlük kısmına bakın.
Gökcisimleri kastediliyor.
Sözlük kısmına bakın.
Olası anlamı, “etrafta kalan.”
Ya da “en derindeki duygularını.” Orijinal dilde: “böbreklerini.”
Orijinal dilde: “Nabukadrezar”; ismin farklı bir yazımı.
Ya da “canını kurtaracak.”
Diğer adı Yehoahaz.
Diğer adları Yehoyakin ve Yekonya.
Orijinal dilde: “Nabukadrezar’ın”; ismin farklı bir yazımı.
Ya da “Ülke.”
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “mirasçı.”
Ya da “Tanrı’ya sadakatsizlik edenlerle.”
Ya da “Tanrı’ya isyan etmiş.”
Ya da “boş yere umutlandırıyor.”
Ya da “bir yük gibi olan mesajı.” İbranice kelime iki anlama gelir: “ağır bir tanrısal bildiri” ya da “yük olan bir şey.”
Orijinal dilde: “Nabukadrezar”; ismin farklı bir yazımı.
Diğer adları Yehoyakin ve Konya.
Alternatif çeviri: “istihkâm duvarı ustalarını.”
Orijinal dilde: “Nabukadrezar’ın”; ismin farklı bir yazımı.
Ya da “oturanlara.”
Orijinal dilde: “erken kalkıp.”
Orijinal dilde: “adanın.” Ya da “ve kıyı bölgesinin.”
Anlaşılan Babil için kullanılan şifreli bir isim.
Sözlük kısmındaki “üzüm teknesi” maddesine bakın.
Ya da “gelenlere.”
Ya da “rehberliğe.”
Orijinal dilde: “erken kalkıp.”
Sözlük kısmına bakın.
Bazı eski elyazmalarında “Tsedekiya’nın.”
Yani, mabetteki bakır havuz.
Alternatif çeviri: “istihkâm duvarı ustaları.”
Ya da “barışı.”
Orijinal dilde: “erken kalkıp.”
Orijinal dilde: “Nabukadrezar’ın”; ismin farklı bir yazımı.
Ya da “demir boyun zincirine.”
Ya da “belinde.”
Ya da “onları.”
Alternatif çeviri: “onurlandıracağım.”
Ya da “sana vefa göstermeye devam ettim.”
Ya da “gülüp oynayanlara katılacaksın.”
Ya da “Vadilere.”
Ya da “çocuklarının.”
Orijinal dilde: “bağırsaklarım.”
Ya da “soyu.”
Olgunlaşmamış üzüm.
Sözlük kısmına bakın.
Alternatif çeviri: “kocası.”
Ya da “yağlı küllerin”, yani kurban yağlarıyla karışmış küller.
Ya da “taraçalar.”
Orijinal dilde: “Nabukadrezar’ın”; ismin farklı bir yazımı.
“7 şekel” 79,8 g. Ek B14’e bakın.
Orijinal dilde: “oğullarının kucağına.”
Ya da “Öğüdün.”
Orijinal dilde: “Erken kalkıp.”
Orijinal dilde: “ateşten geçiren.”
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “yüreğimden.”
Orijinal dilde: “canımla.”
Orijinal dilde: “hakikat.”
Orijinal dilde: “Davut için.”
Ya da “mirasçı.”
Orijinal dilde: “ordu.”
Orijinal dilde: “Nabukadrezar”; ismin farklı bir yazımı.
Bir ahdi geçerli kılmak için uygulanan eski bir âdet.
Ya da “odalardan.”
Orijinal dilde: “Tanrı adamı.”
Orijinal dilde: “Yonadab.” Yehonadab isminin kısa hali.
Orijinal dilde: “Nabukadrezar”; ismin farklı bir yazımı.
Ya da “Suriye.” Sözlük kısmındaki “Aram” maddesine bakın.
Orijinal dilde: “erken kalkıp.”
Sözlük kısmına bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Ya da “yemek odasında.”
Kasım ayının ikinci yarısı ve aralık ayının ilk yarısı. Ek B15’e bakın.
Ya da “önündeki mangalda.”
Kraliyet ailesinin bir üyesi olabilir.
Diğer adları Yehoyakin ve Yekonya.
Orijinal dilde: “Nabukadrezar”; ismin farklı bir yazımı.
Orijinal dilde: “evindeki pranga odasına.”
Orijinal dilde: “sarnıçlı evdeki.”
Ya da “canını kurtaracak.”
Orijinal dilde: “elini zayıflatıyor.”
Kraliyet ailesinin bir üyesi olabilir.
Özellikle yağmur sularını biriktirmeye yarayan yeraltı su deposu.
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “Nabukadrezar”; ismin farklı bir yazımı.
Bir ünvan olduğu anlaşılıyor.
Ya da “saray başmemuru; başhizmetkâr.”
İbranice metindeki kelimeler farklı tarzda bölündüğünde: “Nergal-şaretser, Samgar-nebo, Sarsekim, Rabsaris.”
Ya da “başbüyücü (astrolog).”
Ya da “çöl düzlüğü.”
Ya da “bakır.”
Alternatif çeviri: “zorunlu işler.”
Ya da “Canını kurtaracaksın.”
Alternatif çeviri: “büyük havuzun.”
Orijinal dilde: “Nabukadrezar’ı”; ismin farklı bir yazımı.
Orijinal dilde: “barış içinde.”
Ya da “Güneş Evi’nin (Tapınağı’nın).” Antik Heliopolis şehri.
Sözlük kısmındaki “dikili taş” maddesine bakın.
Ya da “Memfis.”
Orijinal dilde: “erken kalkıp.”
Ya da “eziklik duymadınız.”
İsrail halkının tapındığı bir tanrıça. Bir bereket ve doğurganlık tanrıçası olabilir.
Orijinal dilde: “Nabukadrezar’ın”; ismin farklı bir yazımı.
Ya da “büyük beklentiler içindesin.”
Ya da “canını kurtarmanı sağlayacağım.”
Orijinal dilde: “Nabukadrezar’ın”; ismin farklı bir yazımı.
“Mısır kızı” şiirsel bir ifadedir ve genellikle Mısır ülkesine ya da halkına atfeder.
Ya da “Memfis’te.”
Yani, Mısır’ı fethedenin.
Alternatif çeviri: “Issız kalacak.”
Teb.
Girit.
Yas ve utanç nedeniyle saçlarını kazımaları kastediliyor.
Ya da “Yükseklerdeki.”
Ya da “Yayla.”
Alternatif çeviri: “Kuru toprak üzerinde.”
Orijinal dilde: “boynuzu.”
Orijinal dildeki ifadeyle, cenazelerde ağıt yakılırken çalınan bir tür üflemeli çalgı kastediliyor.
Sözlük kısmına bakın.
Alternatif çeviri: “savaş naraları.”
Ya da “Çevresindeki.”
Orijinal dilde: “onu.” Muhtemelen Edom halkı kastediliyor.
Orijinal dilde: “Nabukadrezar’ın”; ismin farklı bir yazımı.
Sözlük kısmındaki “Merodak” maddesine bakın.
“İğrenç putlar” olarak çevrilen İbranice ifade “dışkı” sözcüğüyle bağlantılı olabilir. Bu bir aşağılama ifadesi olarak kullanılıyor.
Orijinal dilde: “yurdu.”
Ya da “yeri eşeliyor.”
Orijinal dilde: “Nabukadrezar”; ismin farklı bir yazımı.
Ya da “onları bedelle kurtaran.”
Ya da “Sahte peygamberlere.”
Muhtemelen Babil halkı kastediliyor.
Anlaşılan Kalde için kullanılan şifreli bir isim.
Sözlük kısmına bakın.
Yani, Kaldelilerin.
Alternatif çeviri: “ok kılıflarını doldurun.”
Ya da “su buharı.”
Alternatif çeviri: “bent kapakları yapar.”
Ya da “nefes.”
Orijinal dilde: “Yakup’un Payı.”
Alternatif çeviri: “değneğini biçimlendiren O’dur.”
Ucu top biçiminde eski bir silah.
Sözlük kısmındaki “köşe taşı” maddesine bakın.
Orijinal dilde: “kutsayın.” Sözlük kısmındaki “kutsamak” maddesine bakın.
Sözlük kısmına bakın.
Orijinal dilde: “Nabukadrezar”; ismin farklı bir yazımı.
Burada Yeremya Yeruşalim ve Yahuda adına konuşuyor.
Ya da “Arzuları.”
Anlaşılan Babil için kullanılan şifreli bir isim.
Ya da “Seraya başlevazımcıydı.”
Orijinal dilde: “Nabukadrezar”; ismin farklı bir yazımı.
Ya da “çöl düzlüğü.”
Ya da “bakır.”
“18 arşın” yaklaşık 8 m; “12 arşın” yaklaşık 5 m; “4 parmak” yaklaşık 7 cm. Ek B14’e bakın.
“5 arşın” yaklaşık 2,5 m.
Orijinal dilde: “daha yüksek bir taht verdi.”