Bölüm 2
Kötülüğe Neden Bu Kadar Zaman Müsaade Edildi?
71. Kötülüğe neden uzun bir zaman müsaade edildiğine dair kim tatmin edici bir cevap verebilir?
71 Bütün bu sorulara Tanrı’nın Sözü kesin ve tatmin edici cevaplar veriyor. Bize halledilmesi gereken çeşitli davaların mevcut olduğunu bildiriyor. Ayrıca bize, Tanrı’nın, eşsiz hikmeti sayesinde, bütün yaratıkları için en büyük nimetle sonuçlanacak böyle bir hareket tarzını takip ettiğini gösteriyor.
72. Eğer bir kimse bahis konusu sorulara gerçekten bir cevap almak isterse, ne yapmalı?
72 Tanrı’nın kötülüğe neden bu kadar zaman müsaade ettiğini samimiyetle öğrenmek istiyor musunuz? Bu takdirde birbirine bağlı birçok sebebin var olduğunu ve ancak kapsamlı bir açıklamanın tatmin edici olacağını taktir etmelisiniz. Şöhretinizin söz konusu olduğunu ve bir kimsenin, sizden bu konuda bir açıklama istediğini farz edelim. Bu kimsenin, bu konuda açıklama yapmaya başladığınızda sizi dinlemeyip gitmesi doğru bir hareket olur muydu? Tabii ki hayır! Öyleyse Mukaddes Kitabın, Tanrı’nın neden kötülüğe bu kadar zaman müsaade ettiğine dair neler dediğini dikkatle inceleyelim.—Süleymanın Meselleri 18:13.
73, 74. (a) Tanrı isyan eden ilk insan çiftini neden hemen yok etmedi? (b) Fakat başlıca sorumlu olana karşı nasıl bir hüküm bildirdi?
73 Aden’de isyan başladığı zaman, Tanrı derhal harekete geçti. Tekvin’in üçüncü babı Tanrı’nın gecikmeksizin bu davaya dahil olan herkesten hesap sorduğunu ve adil kanununa uygun şekilde hüküm beyan ettiğini gösterir. (Tekvin 3:8-19) Böyle olmakla birlikte Tanrı, Âdem ile Havva’nın ölüm cezasını derhal infaz ettirmedi; o zaman henüz doğmamış olan zürriyetini gelecekte mübareklemek maksadıyla çocuklar meydana getirmelerine müsaade etti. (Tekvin 22:18; Galatyalılar 3:8) Tanrı’ya böyle hareket ettiğinden dolayı ne kadar müteşekkir olmamız gerekir!
74 Tanrı hakkında yalan söylemekle kendi kendini İblis haline getirmiş olan ruhi yaratığa verdiği hükmü bildirirken, Yehova, sembolik bir dille gelecekle ilgili maksadını beyan etti. (Tekvin 3:15) İblis derhal helak edilmeyecekti, Aden’de ortaya atılan davaları, kesinlikle ve daimi olarak halletmek üzere bizzat Tanrı’nın tayin ettiği zamana kadar onun mevcut kalmasına müsaade edilecekti.
75. Hangi davalar bahis konusu oldu?
75 Şayet davanın kapsamı sadece, kudret bakımından kimin daha üstün olduğu olsaydı, dava derhal kolay bir müdahale ile halledilebilirdi. Fakat Şeytan’ın, Tanrı’ya, kudreti hususunda meydan okuduğuna dair herhangi bir delil yoktur. Tekvin’deki kayıt, daha ziyade bunun genel ahlakla ilgili bir dava olduğunu gösteriyor. Şeytan, Tanrı’nın hakikiliği hususunda şüphe uyandırıyordu ve daha sonra Mukaddes Kitapta açıklandığı gibi, Tanrı’nın bütün yaratıklarının O’nun evrensel egemenliğine karşı olan bütünlükleri husunda şüphe uyandırdı. (Tekvin 3:1-5; Eyub 1:7-12) Böyle bir davayı tatmin edici şekilde halletmek için vakit gerekliydi.
76, 77. (a) Tanrı, isyan başladığında kötülüğe ne zamana kadar müsaade edeceğini hemen bildirdi mi? (b) Altı bin yıl, insan için neden uzun bir müddettir? Fakat vakit etkenine hangi açıdan bakmalıyız?
76 Mukaddes Kitabın açıkladığı gibi, Tanrı’nın insanlığa karşı davranışıyla ilgili tarihe bir göz atacak olursak, Tanrı’nın, Aden’de kötülüğe ne kadar zaman müsaade edeceğini kendisine söylemediği halde, bizzat kendisinin belirli bir zaman tayin ettiğini anlayabiliriz. Bunu yüzyıllar sonra mukaddes meleklerinden biri vasıtasıyla peygamberi Daniel’e ulaştırdığı bir mesajda ima etti. Yani, Miladi Tarihten epey zaman önce bu kötü şeyler sisteminin sonuna dair şöyle dedi: “Son ancak muayyen vakitte olacaktır.”—Daniel 11: 27.
77 Sadece takriben yetmiş yıl kadar yaşayan insanlar açısından Âdem’in isyanından günlerimize kadar geçen hemen hemen altı bin yıl çok uzun bir müddet gibi görünebilir, fakat vakti tayin edenin Tanrı olduğunu unutmamak gerekir; böylece bahis konusu olan görüş onun görüşüdür. Mukaddes Kitap, Mezmur 90:4’te Tanrı’nın vakit kavramına dair şöyle diyor: “Çünkü senin gözünde bin yıl geçen dünkü gün, ve bir gece nöbeti gibidir.” Bir yıl, sadece beş yıl yaşamış olan bir çocuk için uzun bir zamandır, fakat altmış yaşlarında olan bir insan için nispeten kısadır. Aynı şekilde ebediyen yaşayan Tanrı için bin yıl bir gün gibidir. Onun açısından kötülüğe müsaadesi henüz altı gün bile sürmedi.
78, 79. (a) Tanrı kötülüğe müsaade etmekle neden insanlığa karşı haksızlık etmiş olmadı? (b) Mukaddes Kitap bunu bize nasıl açıklıyor?
78 Tanrı, muhakkak bize karşı haksızlık yapmadı. Mevcudiyetimizi O’nun tahammülüne borçluyuz, çünkü hepimiz Âdem’in zürriyetiyiz. Kötü durumlarda dahi hayata sımsıkı bağlanıyoruz. Evet, hasta olduğumuz zamanlar dahi bunu yapıyoruz. Tanrı tahammülüne daha önceleri son vermeyip, kötülüğün bugüne kadar devam etmesine müsaade etmekle, bize, sadece kısa bir zaman için nakâmil olarak değil, çok daha uzun bir zaman boyunca yaşama fırsatı veriyor.
79 Bunu takdir etmemize yardım etmek üzere resul Petrus şunları yazdı: “Bazılarının gecikmek zannettikleri gibi Rab vadi hakkında gecikmez, fakat bazılarının halâk olmalarını istemiyerek ancak bütün insanlar tövbeye dönsünler diye, sizin hakkınızda tahammül ediyor ve Rabbimizin sabrını da kurtuluş sayın.” (II. Petrus 3:9, 15) Bu sebepten Tanrı’nın tahammülü bizim için zarar değil bir nimet oldu. Tanrı’nın tahammülü sayesinde başka bir şey de başarıldı ve bu da bizim iyiliğimiz içindir.
80. Mukaddes Kitap, şimdiki sistemin tanrısının kim olduğunu söyler? Bu nasıl oldu?
80 Geçen altı bin yıl boyunca İblis ve Tanrı’dan uzaklaşmış olan insanlar, kötü planlarını uygulamak için bol bol fırsat buldu. Şeytan, Tanrı’nın hükümdarlığına meydan okumak suretiyle kendi kendini rakip bir hükümdar haline getirdi. İnsanları kendisine hizmet etmeye sevk etmekle hükümdarları ve tanrıları oldu. Bu sebepten dolayı Mukaddes Kitap onu “bu dünyanın reisi” ve “bu şeyler sisteminin tanrısı” diye adlandırıyor. (Yuhanna 12:31; II. Korintoslular 4:4) Sadece çok kötü birkaç insan onun kontrolü altına girmekle kalmıyor, daha ziyade Mukaddes Kitabın söylediği gibi, “bütün dünya şerirdedir.” (I. Yuhanna 5:19) Aynı zamanda Şeytan, başka melekleri de isyankâr hareket tarzını takip etmeye sevk etmekle “cinlerin reisi” haline geldi.—Matta 9:34.
81. Eğer Tanrı, Şeytan’ı hemen yok etseydi, insanlar hangi şeyleri anlama fırsatına sahip olamazlardı?
81 Acaba bu isyan başarı ile sonuçlanacak mıydı? Tanrı’yı görmezlikten gelen hükümdarlık, herhangi bir kimse için daimi faydalar sağlayacak mıydı? Gerçi Tanrı, isyanı başlar başlamaz bastırıp yok edebilirdi, fakat bu olayları tatmin edici şekilde halledemezdi. Bundan dolayı Tanrı, Şeytan’a teşkilatını geliştirmesine ve insanın askeri güç, maddi refah ve bilimsel başarı açısından yapabileceği her şeyi yapmasına imkân veren yeterli bir zaman boyunca müsaade etti. Bu şekilde Tanrı, zekâ sahibi olan bütün yaratıklara isyanlarının sonuçlarını görme imkânı verdi.
82, 83. İnsanlığın tarihini tarafsız olarak inceleyen bir kimse, hangi sonuca varacak?
82 Bu isyan nelere yol açtı? İblis’in ve Tanrı’dan uzaklaşmış olan insanların hemen hemen altı bin yıllık hakimiyeti ne gösteriyor? Tanrı’ya karşı isyanın devam ettirilmesi daimi mutluluk getirdi mi?
83 Dürüst bir insan, tarih ve şimdiki dünyanın feci durumu hakkında biraz düşünürse, insanlığın aslında bir ilerleme kaydetmediğinin farkına varır. Her türlü hükümet şekilleri denendi, fakat insan hâlâ kendini güvenlik içinde hissetmiyor ve gerçekten de mutlu değildir. İnsan, günlerimizde ok yerine atom bombalarıyla silahlanırsa ve dünya, şimdi üçüncü bir dünya savaşının eşiğinde bulunursa, buna gerçekten ilerleme denilebilir mi? İnsanlar aya roket gönderirlerse, fakat yeryüzünde sulh içinde yaşamıyorlarsa, bu nasıl bir ilerlemedir? Aileler boşanma ve cürümle parçalanırsa, fakat öte yandan her türlü konforu olan evler inşa edilirse, bu neye yarar? Sokaklardaki ayaktakımı hareketleri, mal mülkü yok etmek, insan öldürmek ve çok yaygın kanunsuzluk sevinilecek şeyler midir? Katiyen! Fakat bunlar Tanrı’yı görmezlikten gelmeye çalışan hükümdarlığın semereleridir.
84. (a) Tanrı’nın kötülüğe bu kadar zaman müsaadesiyle, nihayet hangi şey ispat edildi? (b) Bir kimse hangi iddialarda haklı olarak bulunamaz?
84 Muhakkak Tanrı’nın bu kadar zaman isyana müsaade etmesi ve bundan doğan kötülük bütün sağduyu sahibi insanlara Tanrı’yı gözönünde bulundurmaksızın dünyanın işlerini tatmin edici şekilde yönetmenin imkânsız olduğunu ispat ediyor. Geçmiş olan bu uzun zaman, hem isyankâr insanların, hem de isyankâr meleklerin, feci bir başarısızlığa uğradıklarını ve Şeytan’ın hiç bir yerde yönetmeye hakkı olmadığını ve insanın, Tanrı’yı gözönünde bulundurmaksızın kendini yönetme yeteneğiyle yaratılmadığını kesinlikle ispat eder. Şimdi altı bin yıllık başarısızlıktan ibaret olan kayıt varken, asla ve asla Yaratıcının isyan edenlere, olanakları denemek üzere yeterli vakti vermediği iddia edilemez. Hiç bir zaman herhangi bir kimse: ‘Onlara fırsat verilmedi’ diye haklı bir iddiada bulunamaz. Aynı zamanda hiç kimse: “Ah, keşke daha çok vakitleri olsaydı” diyemez. Çünkü onlara müsaade edilen vakit, girişimlerinin başarısızlığını ispat etmek için yeterli idi. İsyankâr hareket tarzlarının, baştan sonra kadar bir felaket olduğu meydana çıktı. Fakat Tanrı isyan edenlerin yeri harap etmelerine müsaade etmeyecek. Daha ziyade doğru ve dürüst insanların iyiliği için, “yeri harap edenleri harap” edecektir.—Vahiy 11:18.
85, 86. Tanrı böyle hikmetli şekilde hareket etmekle nasıl eşsiz bir emsal karar sağladı? Bu, ebediyet boyunca nasıl geçerli olacak?
85 Tanrı, çok ileri bir öngörüye dayanarak İblis’in ve Yaratıcılarına isyan eden insanların planlarını son haddine kadar götürmelerine bu şekilde müsaade etti. Artık gelecekte herhangi bir zaman, irade özgürlüğüne sahip olan herhangi bir yaratık, seçme özgürlüğünü kötüye kullanıp, Tanrı’nın davranışının doğruluğuna dair şüphe uyandırmaya çalışırsa, iddialarını ve ithamlarını ispat etmesi için Tanrı’nın ona gene vakit vermesi gerekir mi? Acaba Tanrı, kötülüğün bir daha binlerce yıl devam etmesine müsaade edecek mi? Katiyen!
86 Tanrı, kendisine isyan etmiş olan yaratıklara sadece bir sefer için altı bin yıllık zaman baki kalmalarına müsaade etmekle, ebediyet boyunca, evrenin herhangi bir yerinde uygulayabileceği emsal bir karar sağlamış bulunuyor. Yehova Tanrı ile birlik içinde olmayan hiçbir şeyin refah sağlamadığı yeter derecede ispat edilmiş olacak. Tanrı, o zaman kendisine karşı isyan eden herhangi bir yaratığı derhal yok edince, bütün zekâ sahibi yaratıkların önünde tam anlamıyla haklı olacak. Bütün kötüler helak edilecek.—Mezmur 145:20; Romalılar 3:4.
87. Eyub’un birinci babında hangi dava ortaya çıktı?
87 Takriben MÖ on altıncı yüzyılda yaşayan doğulu ata Eyub’un günlerinde, hükümdarlık meselesiyle birlikte insanın, Tanrı’ya karşı bütünlüğünün de dava konusu yapıldığı açıkça ortaya çıktı. Yehova Tanrı, yeryüzünde Eyub gibi kimse bulunmadığını söyledi. İblis ise, buna alay edercesine şöyle cevap verdi: “Eyub Allahtan boşuna mı korkuyor? Onun etrafına, evinin etrafına, ve nesi varsa hepsinin etrafına sen çepçevre çit çevirmedin mi? Ellerinin işini sen bereketledin, ve onun malı memlekette çoğaldı. Fakat şimdi elini uzat da, nesi varsa, hepsine dokun, ve yüzüne karşı sana lânet edecektir.” (Eyub 1:6-12) Evet, Şeytan, Tanrı’nın “dünyada onun gibisi yok” dediği adam da dahil olmak üzere, bütün insanları Tanrı’dan uzaklaştırabileceğini söyleyerek meydan okudu.
88. Sadık insanlar bu davaya karşı nasıl bir tutum takındılar?
88 Şeytan zaten Âdem’den beri bu iddiasını ispat etmek çabasındaydı. Âdem, Tanrı’ya yüz çevirdi, fakat Habil, Hanok ve Nuh gibi imanlı adamlar, Tanrı’ya sadık kaldılar. Tanrı’ya maddi kazanç uğruna değil, sevgi saikiyle hizmet ettiler. Eyub şöyle dedi: “Son soluğumu verinciye kadar kemalimi kendimden ayırmıyacağım, (bütünlüğümü bozmayacağım).” (Eyub 27:5) Oysa gururu ve hırsı yüzünden yanlış şekilde düşünen Şeytan delilikten vazgeçmedi. Kâmil insan olan İsa, yeryüzünde bulunduğu zaman, Şeytan, rüşvet vaat ederek O’nu, Tanrı’ya olan bütünlüğünü bozması anlamına gelen bir tek tapınma fiilinde bulunmaya sevk etmek istedi. (Matta 4:9-11) Askerler tarafından dövülüp, alay edilip sonra da ölmek üzere direğe asıldığı halde, İsa, sadakatini muhafaza etti. İblis, kendi adamlarını kullanarak İsa’yı öldürttü, fakat Tanrı’ya olan bütünlüğünü bozduramadı. (Filipililer 2:8) İsa’nın kâmil bir insan olarak bütünlüğünü muhafaza etmesi, Âdem’in de bunu yapmaya muktedir olduğunu ispat eder.
89. Bugün de Tanrı’ya sadık insanlar var mı? Onlar nasıl hareket ediyorlar?
89 Şeytan, İsa’nın takipçilerine de saldırmaya devam etti. (Luka 22:31) Ta bugüne kadar “Allahın emirlerini tutup kendilerinde İsanın şahadeti olanlarla” cenk etti. (Vahiy 12:17) Bu sadık kimselere “her milletten ve sıptlardan ve kavmlardan ve dillerden, kimsenin saymağa kadir olmadığı büyük kalabalık” katıldı; her ne kadar onlar zorluklarla dolu bir zamanda yaşıyorlarsa da, Yehova Tanrı’ya ve Oğluna yürekten teşekkür edip hamt ediyorlar. (Vahiy 7:9, 10, 14) Bu kalabalığa dahil olanlar, söz konusu genel ahlakla ilgili davanın mahiyetini bilip en güç durumlarda dahi Tanrı’nın yolunun doğru olduğuna, irade özgürlüğüne sahip olan yaratıkların bütünlüklerini muhafaza etmeye muktedir olduklarına ve bunu sevgi saiki ile yaptıklarına dair zaten mevcut olan delillere yenilerini eklemekten zevk duyarlar.
90, 91. Tanrı, bütün kötülüğü kendi tayin ettiği zaman yok edeceğini geçmişte nasıl göstermiştir?
90 Tanrı, insanlığa karşı derin sevgisi sayesinde kötülüğü ortadan kaldıracaktır. Tayin ettiği zaman gelince insanın ve İblis’in isyanına son verecektir. Gelecekte insanlar, Tanrı’nın bunu yaparken gösterdiği kudret ve yaptığı iyilik hakkında konuşacaklar.
91 O vakit, Tanrı’nın gururlu bir hükümdara: “Fakat gerçekten, şu sebepten dolayı, kudretimi sana göstermek uğruna ve ismimin bütün yerde beyan edilmiş olması için seni mevcut bıraktım” diye hitap ettiği zaman eski Mısır’da olan şeyler şimdi dünya çapında olacak. (Çıkış 9:16) Tanrı, gururlu Mısırlıları askeri güçleriyle birlikte tamamen yok ettiği zaman, bu haber geniş çapta ve hatta çok uzaklara yayıldı. Yıllarca sonra Mısır’dan epey uzak olan Eriha şehrinin bir sakini şöyle dedi: “Çünkü Mısırdan çıktığınız zaman RAB (Yehova) önünüzden Kızıl Denizin sularını nasıl kuruttu . . . . işittik . . . . Allahınız RAB (Yehova) yukarıda göklerde ve aşağıda yeryüzünde Allah odur.”—Yeşu 2:9-11.
92, 93. (a) Tanrı bütün kötülüğü yok edeceği zaman, tüm yaratıklar neyi bilecekler? (b) O zaman hangi hakikat ispat edilmiş olacaktır?
92 Tanrı, kötülüğü ezip yok edince bütün “evrende bunlar söylenecek. Ebediyet boyunca hem insanlar hem de melekler Tanrı’nın evreni kötülükten temizlemek için onu seven ve ona hizmet edenlere nasıl nimetler sağladığını anlatacaklar. İblis Şeytan ile cinleri ve yeryüzündeki kötü insanlarla hesap gördüğü zaman, O’nun ismi hem göklerde hem de yeryüzünde ilan edilecektir. O vakit ‘bilecekler ki O Yehova’dır.’—Hezekiel 28:23.
93 O vakit Tanrı’ya isyan etmenin, hiç kimseye iyilik sağlamadığı daimi olarak ispatlanmış olacak. Şeytan’ın takip edilecek bir tanrı olmadığı, fakat bütün devirler boyunca yaşamış yalancıların yalancısı olduğu ispat edilmiş olacak. Bu, insanların ve meleklerin faydası için bütün devirler boyunca bir emsal karar olarak kalacaktır.