Mikrofonla Konuşmak

¹ Elektriğin Tanrı’nın olağanüstü bir hediyesi olduğunu fark ediyor musun? Elektrik ve Tanrı’nın insana verdiği buluş yeteneğine sahip zihin ile yapıcı güç olmasaydı, acaba ne olurdu? O zaman birçok yönlerden faydalanmayacaktık. Meselâ, büyük bir dinleyici kalabalığına hitap etmek istediğimizde bu isteğimiz engellenecekti. Elektrikle işleyen amplifikatörler olmasaydı, biz halka konuşmak için eskiden yapılan ağızdan ağıza konuşma yöntemine baş vurmak, yani tek bir konuşmacının konuşmasını belirli aralıkta duran konuşmacıların cümle cümle tekrarlamasıyle bir kalabalığa hitap etmek zorunda kalacaktık, ki bu çok yavaş olacak ve zaman kaybına yol açacaktı. Bu yöntemi, Musa ve eski devirlerdeki diğer konuşmacılar kullanmış olmalıdırlar.

² Oysa, bizler şimdi amplifikatörlere sahibiz. Bir radyo veya mikrofondan bir konuşma dinlediğimizde, bu bize o kadar normal gelir ki, onun üzerinde belki hiç düşünmeyiz. Aslında, bir mikrofonla konuşmak her ne kadar basit ise de, büyük bir kalabalığa başarıyle hitap edebilmek için birçok temel kurala uymayı gerektirir. O halde acaba bu kurallar nelerdir?

³ Her şeyden önce, bir konuşmacı, bağırmasının gereksiz olduğunu, bunun yerine sanki birkaç kişiyle bir sohbette konuşuyormuş gibi normalden biraz fazla bir ses tonu ile konuşabileceğini unutmamalıdır, çünkü ses kuvveti amplifikatörle yükseltilir. Konuşmacının sadece coşkun ifadelerde bulunması gerekir. Ses cihazlarıyle ilgilenen bu takdirde sesin kuvvetini istenen dereceye ayarlayacaktır. Konuşmacının mikrofonun içine bağırması, dinleyiciler için tatsız bir durumdur, hatta onların sinirlerini bile bozabilir. Bu nedenle konuşmacı ses tonunu bozmaması için mikrofona fazla yaklaşmamalı ve bağırmamalıdır.

⁴ Başka bir talep doğrudan doğruya mikrofona doğru konuşmaktır. Bu, konuşmacının dinleyicilerin oturdukları çeşitli yerlere hitap etmek çabasıyle dikkati o yerlere yöneltmek üzere başını bir yandan öte yana çevirmekten veya kaldırıp indirmekten kaçınması demektir. Başı çevirmek, sesin mikrofondan uzaklaşıp ses kuvvetinin dalgalanmasına neden olur. Konuşmacının ne zaman başını çevireceğini bilmediğinden, amplifikatörden sorumlu birader bu dalgalanmayı derhal düzeltemez. Tabiî, eğer konuşmacı mikrofona çok yakın değilse, başını hafifçe çevirebilir. Böyle bir durumda ilgili birader sese genellikle daha fazla kuvvet verebilir. Aynı zamanda iyi bir mikrofon, böyle küçük değişiklikleri kendiliğinden dengeleyebilir ve ses kuvvetinde hiç bir büyük dalgalanma olmaz. Tecrübeli konuşmacılar, dinleyicilerin oturduğu belirli bir yere hitap edecekleri zaman, mikrofonun bir tarafına doğru hafifçe dönerek sonra başlarını mikrofona çevirip onun içine konuşurlar. Bunu tarif edecek olursak, konuşmacı solundaki dinleyicilere hitap etmek istediğinde hafifçe sağa doğru dönüp sonra mikrofonun içine konuşabilir. Tabiî, bunu sadece tecrübeli konuşmacılar yapabilir.

⁵ Uyulması gereken diğer önemli bir kural da, ses kuvvetini mikrofona olan uzaklığı uygun bir şekilde ayarlamaksızın aniden değiştirmekten kaçınmaktır. Bazen konu özel bir şekilde üzerinde kuvvetle durmayı gerektirir. Bu durumda konuşmacı mikrofondan biraz uzaklaşarak veya çok alçak bir ses tonuyle konuşuyorsa, ona biraz yaklaşarak kendini ilk önce ona göre ayarlar. Bu şekilde hareket edecek olursan, ses kuvvetini ayarlayan biradere yardımcı olabilir ve aynı zamanda sohbet tarzını muhafaza ederek istediğin etkiyi bırakabilirsin. Bunu yapmak ses tonuna farklılıklar ve nüans verir.

⁶ Son olarak kesinlikle kaçınılması gereken bir hareket, mikrofonun önünde öksürmek, aksırmak veya boğazı temizlemektir. Eğer bu hareketlerde bulunmak gerekirse, konuşmacı mikrofondan öteye dönmeli ve bir eliyle ağızını kapatıp gerekirse diğer eliyle de mikrofonun önündeki notları tutmalıdır. Aynı zamanda tariflerde bulunmak üzere çok fazla jest yapmaktan da kaçınmalıdır, zira mikrofona vurabilir ve çok rahatsız edici bir sesin çıkmasına, hatta mikrofonun zarar görmesine sebep olabilir. Mikrofonun açılıp açılmadığını anlamak üzere hiç kimse onun içine üflememeli veya onun arkasına vurmamalıdır. Bu kontrol, alçak sesle bazı kelimeleri söylemekle yapılabilir. Konuşmacı aynı zamanda mikrofonu bizzat ayarlamaktan da kaçınacaktır. Onu görevli birader ayarlamalıdır. Tabiî, mikrofonu konuşmacıya göre önceden ayarlamak üzere tetikte durmalıdır. Aynı şekilde ayarlanırken herhangi bir sesin çıkmasından kaçınmak üzere yine amplifikatörden sorumlu birader mikrofonu kapayacaktır.

⁷ Mikrofonla konuşmak her ne kadar bir konuşmacıyı jestler ve diğer hareketlerde bulunmak yönünde biraz kısıtlıyorsa da, ister birader ister hemşire olalım, hepimiz, bu birkaç kuralı öğrenip uygulamak suretiyle bu mükemmel teknik aletten en iyi şekilde yararlanabiliriz. Aynı zamanda bu şekilde Yehova’ya şeref vermek ve bizi dinleyenlere fayda sağlamak üzere konuşma yeteneğimizi de geliştirebiliriz.