Vahiy’de Sözü Geçen “Büyük Kalabalık” Armagedon’dan Sonra Nerede Yehova’ya Hizmet Edecek?
1 Yehova, M.S. 1935 yılında, Vahiy 7:9-17’de sözü geçen “büyük kalabalık”ın yeryüzünde yaşayacak insanlardan oluştuğunu ve ona ait olanların burada yeryüzünde ebediyen yaşamak üzere Armagedon’da sağ kalacaklarını kavmine açıklayınca Tanrı’nın kavmi sevinçle coştu. O yıldan beri bu “büyük kalabalık”ın sayısı iki milyonu aşmış ve her geçen yıl ona daha da çok kişi katılmıştır. Fakat Mukaddes Yazılara göre onların Tanrı’ya gökte değil, burada yeryüzünde hizmet etme ümitlerinin esası nedir?
2 Mukaddes Kitabı okuyan bazı kimseler Vahiy’in 7. bap 15. ayetinde: “... onun mabedinde gündüz ve gece ona hizmet ediyorlar” sözlerini okuyunca bu büyük kalabalığın da göğe gideceği sonucuna varabilirler. Bazı tercümeler burada: “Makdisinde” diyor. Fakat “mabet”, “makdis” veya bazen de “çadır” olarak tercüme edilen sözcük sadece mabedin Mukaddes Yerine veya En Mukaddes Yerine mi atfetmektedir?
3 Mabet veya makdis olarak tercüme edilen kelime Yunanca naos’dur, ve bu kelimenin kullanıldığı birkaç ayetten onun sadece mabedin iç tarafındaki Kutsal yerleri değil, fakat mabetle birlikte birkaç farklı avluyu içine alan mabet sahasının tümünü kastettiği anlaşılmaktadır. Örneğin, Yuhanna 2:19-21’de şunları okuyoruz: “İsa cevap verip onlara dedi: bu mabedi (naos’u) yıkın, üç günde ben onu ayağa kaldırırım. İmdi Yahudiler dediler: Bu mabet (naos) kırk altı yılda yapıldı; sen onu üç günde mi ayağa kaldıracaksın? Halbuki İsa beden mabedi (naos) için söyliyordu.” Aynı zamanda Yahuda’nın, İsa’yı ele verdikten sonra yaptıkları hakkında Mukaddes Kitap şöyle diyor: “Yahuda gümüşleri mabedin (naos’un) içine atıp gitti.” (Mat. 27:5) İşaya 66:6’da da şunları okuyoruz: “Şehirden bir gürültü; mabetten (Yunanca Septuaginta tercümesine göre: naostan) bir ses; düşmanlarına karşılığı ödiyen RABBİN sesi.” Bu ayetlerin tümünden mabet ifadesinin, sarrafların ve tüccarların ticaret yaptıkları tüm avluları da dahil olmak üzere yapının tümünü kastettiği anlaşılmaktadır. Yahuda İskariyot, Levili bir kâhin değildi, bu yüzden mabedin iç kısımlarına giremezdi. Mabet M. S. 70 yılında harap edilince sadece Mukaddes Yer ve En Mukaddes Yer değil, yapının tümü harap edildi.—Mat. 24:1, 2.
4 Gerçi naos sözcüğü bazen özel sınırlı bir anlamda mabedin iç kısmına atfedebilir, zira İsa Mesih birinci yüzyıldaki Filadelfiya cemaatine hitap ettiğinde şöyle dedi: “Galip olanı Allahımın maksdisinde (naosunda) direk edeceğim, ve artık dışarı çıkmıyacak; ve onun üzerine Allahımın ismini, ve Allahımın şehrinin, Allahımdan gökten inen yeni Yeruşalimin ismini ve benim yeni isimimi yazacağım.”—Vah. 3:12.
5 Burada, büyük kalabalığın mabette “direk” yapılacağı söylenmiyor. Direk yapılanlar sadece 144.000 ruhi İsraillidir. Ayrıca Tanrı’nın, İsa’nın ve Yeni Yeruşalim’in ismi büyük kalabalığına ait olanların değil, sadece 144.000 kişinin üzerinde yazılıyor. Bundan başka Sion dağı üzerinde büyük kalabalık değil, fakat sadece “Allaha ve Kuzuya turfanda olmak üzere insanlar arasından satın alın”an 144.000 kişi durur.—Vah. 14:1-5.
6 144.000 kişi ve “büyük kalabalık” arasındaki diğer büyük bir fark sadece ruhi İsrailli olanların “Allahımızın kulları” sıfatıyla “alınları üzerine . . . mühürlen”miş olmalarıdır. (Vah. 7:1-4) 144.000 kişi bu “mühür” sayesinde kurtuluyor, oysa “büyük kalabalık” “büyük sıkıntıdan” “Kurtarış, taht üzerinde oturan Allahımıza ve Kuzuya mahsustur” diye yüksek sesle bağırmaktadır. (Vah. 7:9, 10) İsa’nın fidyesinin sağladığı yararları kabul ettiklerinden onlara atfen “kaftanlarını yıkadılar, ve onları Kuzunun kanında beyaz ettiler” denilmektedir. (Vah. 7:14) Onlar “Allahımızın” mühürlenmiş 144.000 kuluyla yakın işbirliği yapıp çalışırlar.
7 “Büyük kalabalık”ın geçtiği büyük sıkıntı, zulüm veya baskının, ya da büyük kalabalığın bir temizlenmesinin, veya Tanrı’nın onlara karşı bir gazap ya da memnuniyetsizliğinin ifadesi değildir, o, bu kötü şeyler sisteminin sonunda gelen sıkıntıdır. (Yunanca: thlipsis) O, Armagedon’la zirvesine ulaşıp bu kötü şeyler sisteminin başına harabiyet getiren dünya ıstırabıdır. (Mat. 24:21; Dan. 12:1; Mar. 13:19) Tanrı’nın 144.000 kulu mühürleninceye kadar geri tutulan sembolik yeldir. Böylece büyük kalabalığın bu büyük sıkıntıdan gelmesi, onun bu sıkıntı sırasında sağ kalması anlamına gelir.
8 Bütün bu gerçekler, büyük kalabalığın, Armagedon’dan sonra gökte değil, yeni yerin temelini teşkil edecek yerde yaşayacak olanlardan oluşan bir topluluk olduğunu gösterir. (II. Pet. 3:13) Bu topluluğun, ruhi mabet düzenlemesinde, burada yeryüzünde, mabedin avlusuyla tasvir edilen yerde ebediyen hizmet etme imtiyazı olacaktır.