Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • km 4/84 s. 2-3
  • Bölünmüş Bir Dünyada Birleşmiş Olmak

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Bölünmüş Bir Dünyada Birleşmiş Olmak
  • Krallık Hizmetimiz—1984
Krallık Hizmetimiz—1984
km 4/84 s. 2-3

Bölünmüş Bir Dünyada Birleşmiş Olmak

1 Bölünmüş bir dünyada yaşadığımıza dair hiç şüphe yok. İnsanlar bugün ırk, dil, millet ve din yüzünden ayrılmış durumdadırlar. Hatta aynı milletlerden olanlar bile, birkaç siyasal görüş, eğitim ve toplum standart yüzünden bölünmüş durumdadırlar. Bu tür bölünmelerin sonuçları açıkça bellidir: Sıcak ve soğuk savaşlar, ihtilaller, açlık ve mutsuzluğa yol açan daha pek çok durum. Ne Birleşmiş Milletler Teşkilatı, ne de dünyanın büyük dinleri bu ayrılığı yenebildi. İnsanları birleştirmek üzere bizzat insanın harcadığı tüm çabalar başarısızlıkla sonuçlandı. Buna karşın- farklı ülkelerde yaşayan, farklı ırklara mensup olup farklı diller konuştukları halde, birleşmiş durumda olan bir insan topluluğu da var. Bu topluluk, Yehova’nın Şahitleri’nin dinsel topluluğudur. Bu insanların birlik içinde yayamaları acaba nasıl sağlanmıştır? Acaba hangi etkenler bu birliği koruyor? Bu birliğe dayanan hangi sonuca varmalıyız? Bu duruma bir göz atalım.

2 İlk olarak hepsi hepsi Yehova’ya tapınıyor, neyin iyi ve neyin kötü olduğuna dair standart koyma hakkının sadece O’na ait olduğunu kabul ediyorlar. (Vahiy 14:6, 7; Tekv. 2:16, 17) Gerçekten evrende, sadeve tek hakiki Tanrı vardır! Mezmur yazarı Davud’un kabul ettiği gibi ‘O’nun gibisi yoktur.’ (Mezm. 86:8-10) Evet, O “yüksek ve yükselmiş” olandır. (İş. 57:15) Sadece bu tek hakiki Tanrı’ya tapınmanın koyduğu standartları kabul etmek birliği oluşturur. O, Yaratıcı olduğuna göre, koyduğu standartlar, herhangi ortamda yaşayan her tür insan için de geçerlidir. Bu nedenle hakiki tapınma, sadece bazı öğretileri kabul etmek veya ibadet toplantılarında hazır bulunmak meselesi değildir; bu, Yehova ile yakın, kişisel bir ilişkiye sahip olmak anlamına gelir. Ona dua etmek ve her şeyde O’nun rehberliğini aramak demektir.—Fil. 4:6; Sül. Mes. 3:5, 6; Mezm. 86:11.

3 İkinci olarak dünyanın neresinde olursa olsunlar, onların tümü, Mukaddes Kitabı, Tanrı’nın Sözü ve rehberleri olarak kabul ediyorlar. Mukaddes Kitabı Tanrı’nın ilham edilmiş sözü olarak kabul etmek, onu okuyup tetkik etmek ve günlük yaşamında onun nasihatini uygulamak anlamına gelir. Baka sözlerle, İsa Mesih’in yaptığ gibi onlar, vicdanlı bir şekilde Tanrı’nın iradesini yapmaya çalışıyorlar.—Yuh. 8:29; II. Tim. 3:16, 17.

4 Onları birleştiren üçüncü etken ise, aynı ruhi beslenme programından yararlanmalarıdır. Onlar “sadik ve basiretli köle”yi, ruhi gıdayı uygun vaktinde sağlamak üzere Yehova’nın kullandığı vasıta olarak kabul ediyorlar. (Mat. 24:45-47) Onlar, bu kölenin, gökteki Krallığın ruhla mesh edilmiş mirasçılarından oluştuğunu ve bu mirasçıların günlerimizde sadeve Yehova’nın Şahitleri arasında bulundukları kanatini besliyorlar. Böylece Bu kölenin Yönetim Kurulu vasıtasıyla hazırladığı ruhi gıdayı çok takdir ediyorlar.

5 Dördüncü birleştirici etken de, liderleri olarak, hiçbir insanı değil, ancak Yehova’nın bütün insanların kendisine tapınması için vasıta kıldığı İsa Mesih’i kabul ediyorlar. (Mat. 23:8, 10) Bütün insanlar günah içinde ve ölüm mahkûmiyeti altında doğduklarına göre, Tanrı ile tekrar barışmanın tek yolu, İsa’nın kurbanlığıdır. Farklı sözlerle bizi Tanrı’ya götüren tek yol İsa’dan geçer.—Rom. 3:23; Yuh. 14:6.

6 Birliğin beşinci etkenine gelince, nerede yaşarlarsa yaşasınlar, onlar, insanlığın tek ümidi olarak Tanrı’nın gökteki Krallığına bakıyorlar. (Mat. 6:9,10; Dan. 2:44) Hıristiyan âleminin ve başka dinlerin ruhanileri siyasete ve bu dünyanın yaptığı savaşlara karışırken, Yehova’nın Şahitleri tamamen tarafsızdırlar. Onlar, mızraklarını zaten bağcı bıcaklarına dönüştürdüler; böylece komşularıyla cismani silahlarla savaşmazlar. (Mika 4:3) Sadece, Tanrı’nın gökteki Krallığının yeryüzüne ebedi barışı getirebileceğine inanırlar.

7 Birliklerinin altıncı etkeni, tapınma dolu yaşamlarında Tanrı’nın mukaddes ruhunun meyvelerini meydana getirmeleridir. (Gal. 5:22, 23) İsa’nın söylediği gibi: “Eğer birbirinize sevginiz olursa, benim şakirtlerim olduğunuzu bütün insanlar bununla bilecekler.” (Yuh. 13:35) Böylece dünyanın neresinde yaşarlarsa yaşasınlar, Tanrı’nın çocuklarından oluşan tek büyük bir ailesidirler.

8 Ve birleştirici yedinci nokta ise, onlar Yehova’nın Şahitleri olarak Tanrı’nın gökteki Krallığının iyi haberini va’zetme sorumluluğu altında oldukalrını hissetmeleridir. (Mat. 24:14) Bunu yapmak üzere birlik içinde çalışıyorlar, zira hepsinin amacı aynı ve ayrıa Tanı’nın iş arkadaşları oluyorlar.—I. Kor. 3:6-9.

9 Yehova’nın Şahitleri bölünmüş bir dünyada gerçekten birleşmiş durumda olduklarına göre, doğru yolda olduklarını kanıtlıyorlar. İnsanlar bu gerçeği kabul etsinler veya etmesinler, şu prensip daima geçerlidir: “İyi ağaç kötü meyva vermez; çürük ağaç da iyi meyva vermez.” (Mat. 7:18) Bu nedenledir ki geliştirdikleri iyi meyve, yani birlik, herhangi bir şüpheye yer bırakmaksızın kimlerin hakikate sahip olduklarının kesin kanıtıdır.

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş