İyi Haberi Takdim Ederken—Bize Adresler Verildiği Zaman
1 Başka bir müjdecinin, bir kitap veya bir “Seri” kitabı verdiği kişileri hemen ziyaret etmek, ek şahadet için mükemmel bir fırsattır. Zaten temel atılmıştır ve ev sahibi bir kitap, bir küçük kitap veya bir ya da birkaç “Seri” kitabı almıştır. Bazıları aldıkları yayınları baştan sona kadar veya hiç okumamış olabilirler, fakat onlar, Yehova’nın gökteki Krallığın getireceği nimetler hakkında ruhi gıda alırlar.
2 Eğer verilen adres cemaatimizin sahasının içindeyse, fakat o kişiyi ziyaret etmek için yeterli vaktimiz yoksa, adresi cemaatimizdeki başka bir kardeşimize ya bizzat verebilir, ya da cemaat kitap tetkiki idarecisine verebiliriz. O da uygun bir kişinin bu ziyareti yapmasını sağlayabilir. Adresini aldığımız veya başkasına verdiğimiz kişinin, belki konuyun misali biri olabileceğini düşünerek, ziyaretini ciddiye almamız gerekir. Zira bir hayat söz konusudur.—Hez. 33:1-6.
3 Neler söyleyebilirsin? Yayın alan kişinin adresi sana verildiyse, yayını okuması için teşvik etmek üzere acaba ona neler söyleyebilirsin? Bu kişiye sadece yeni bir sunmak yerinde bir davranış olabilir mi? Olabilir. Bu, bazı durumlarda zamanla sonuçlar verebilir. Fakat çoğu kez kişinin ilgisi azalmış olabilir. Bu nedenle ilgisini canlandırmak gerekebilir.
4 Bu kişi cemaatimizin veya çok yakın bir cemaatin sahasında ise, belki ilk kez kişiyi tanıyan biriyle ziyaretine gitmek iyi olur. Buna imkân yoksa şöyle diyebilirsin: “Size . . . . kişiden selam getirdim, o gelemedi, fakat size bu yayını getirmemi rica etti.” Sonra da duruma göre sözlerine devam edebilirsin. İçeri buyur ediyorsa, vakti varsa, sohbet konusunu müzakere edip dikkatini bir yayına cekip bir tetkike bile başlayabilirsin. Ancak adresi veren herhangi bir nedenle kendi tarafından gönderildiğimizi söylememizi istemiyorsa, bu belki ona karşı peşin hükümlü olduğundan olabilir, o zaman tıpkı ilk ziyarette davrandığımız gibi davranacağız. Ama kişi hakkında, neler düşündüğü veya nelere inanıp inanmadığı hakkında bilgimiz olacak; böylece dah iyi ve kolay bir şekilde ona yardım edebileceğiz.
5 Önemli olan, olumlu bir zihni tutum göstermektir. Adresini bize veren veya gönderen, kişinin bazı itirazlar olduğunu bildirmişse, asla hemen bu kişiye hükmetme. Zira hüküm veren biz değiliz, bizzat Tanrı ve İsa Mesih hüküm verirler. Evet, İyi Çoban koyunları keçilerden ayırmaktadır, kararı onlar vereceklerdir. (Mat. 25:31-33) Peşin hükümlü olmamak gerektiğini, Kenya’dan alınan bir haber göstermektedir. bir gün, bitkisel ilaçlar satan ve bunu cincilikle birleştiren bir adam bir biraderi dükkanına davet etti. Birader o adamın cincilikle uğraştığını bildiğinden, kükkâna girmek istemedi. Ama sonra girip bir kitap sundu. Adam kitabı istekle kabul edip ücretini verdi ve şunu sordu: “Onu anlamam için bana yardım edebilir misiniz?” Birader, “ben ona iyi haberi vaaz etmek istemedim” dedi. Adam, birader ile yolda üç kez karşılaştı ve yine dükkânına davet etti. “Sonunda davetini kabul ettim ve birlikte on tetkik yaptıktan sonra, adam ispritizmayla ilgili faaliyetine son verdi. Fakat onun hâlâ başka bir problemi vardı, iki karısı vardı. Bunu bire indirdi ve şimdi hem o, hem de karısı dolgun vakitli hizmetçilerdir. Hatta arsasını bile İbadet Salonu inşa etmek üzere teberru ett” dedi. Bu biraderin söylediği gibi: “Bütün bunlar, kendisine vaaz etmek istemediğim bir adamdan geldi.”
6 Daima şunu hatırlayalım: Amacımız, insanlara hakikati öğretip onların Yehova’nın ulu ve kutsal isminin hakkının teyit edilmesine katkıda bulunmalarına yardım etmektir. Tüm dünyada “Dinsel” ve “Bilimsel Seri” kitaplarından başka, bu Tanrısal maksada hizmet eden başka bir yayın yoktur. O halde, okumalarına yardımeder ve bunları birlikte incelersek, bu o kişi için ne muazzam bir nimet olacaktır! O halde ilgi gösterenlerin aderselini değerlendirmek için büyük çaba harcayalım.