İbadetlerimize Karşı Doğru Zihni Tutum Göstermek
1 Mezmur 133:1 ayetinde şunları okuyoruz: “İşte kardeşlerin birleşmiş olarak oturması ne iyidir; ve ne hoştur.” Bu durum gerçekten ibadetlerimiz için de geçerlidir. Çünkü orada erkek kadın, genç ve yaşlı, evet tüm kardeşler, bir aile olarak barış ve düzenli şekilde oturup, Tanrı’nın Sözünü dinlemek, “sadık ve basiretli köle”nin sağladığı ruhi gıdayı almak ve Yehova’ya tapınmak için bir arada bulunuyorlar. Bundan başka, tüm kardeşler, sadece sözleriyle değil, aynı zamanda hareketleri ve giyiniş tarzlarıyla da Tanrı için şahadet ediyorlar. Böyle olduğunu, misafir ve gözlemci olarak ibadetlerimize katılan bir kişi açıkça şöyle ifade etti: “Yehova Şahitlerinin Şişli cemaati, bakımlı ve modern giyinmişler, sanki ibadete değil de bir düğüne, davete gelmiş gibiydiler. Herkes birbirini sevecenlikle karşılıyor, hal hatır soruyordu, bize de çok nazik davrandılar.” (Bilinmeyen, No:103, s. 2453-54) Aslında böyle olması doğaldır ve bizim de bu durum gayet normaldir.
2 Evet, iyi ve etkili bir şahadet vermek istiyorsak, sadece tuzla terbiye edilmiş sözlerimize değil, hareketlerimize de dikkat etmeliyiz; çünkü özellikle İbadet Salonunda bulunduğumuz zaman, Yehova ve İsa Mesih’in önünde toplandığımızı bilmeliyiz. Bunun için Pavlus, İsa’nın takipçilerine giyinişle ilgili olarak şunları söyledi: “Aynı suretle kadınlar saç örgüleri ve altın yahut inciler veyahut çok pahalı libasla değil, sade kıyafette, hicap ve vekar ile ve (takva sahibi olduğunu iddia eden kadınlara yakışır surette) iyi işlerle kendilerini tezyin etsinler.” (I. Tim. 2:9, 10) Bu öğüt her ne kadar hemşirelerinimizi ilgilendiriyorsa da, biraderlerimiz için de ne kadar geçerli olduğunu kabul etmeliyiz. Bu nedenle sadece kürsüde ibadetleri idare edenler değil, ibadete katılan tüm erkeklerin de temiz bir elbise giymesi ve kravat takması gerekmektedir. Spor, eğlence veya iş kıyafetiyle ibadete gelmekten herkes muhakkak kaçınmalıdır.
3 Giyiniş ve hareket tarzı hakkında bunlar söylendiyse, acaba İbadet Salonunun durumu hakkında ne söylenmeli? Salon her zaman bakımlı, temiz olmalı uygun şekilde ısıtılmış, havalandırılmış ve aydınlatılmış olmalı. Böyle olmasını sağlamak için, herkes kendi payına düşeni yapabilir. Nasıl? Salona girmeden önce ayakkabılarımızı temizlemek, kağıt veya başka şeyleri yere atmamak ve yerde görülen bu tür şeyleri çöp sepetlerine atmak, çocukların ayakkabılarıyla sandalyelerin üzerine çıkmalarına, bisküvi veya benzeri şeyleri yemelerine izin vermemekle. Ayrıca herkes sırasına göre İbadet Salonunun haftalık temizleme işine de katılmalıdır.
4 Şüphesiz daha başka şeyler de yapılabilir. Örneğin, söz konusu misafirlerin müşahade ettiği gibi, “herkes birbirini sevecenlikle karşılıyor hal hatır soruyordu.” Bu tutum, ancak ne zaman gerçekleşebilir? Herkes, ibadetin başlama saatinden önce, mümkün olduğu kadar erken geldiğinde. Özellikle ihtiyarların en az 15 dakika önce Salon’da bulunmaları çok yararlıdır, çünkü böylece onlar birçok kardeşle bina edici sohbetler yapabilir veya başka sorunları çözebilirler. Ayrıca, salonu erken açmak, kapı önünde kalabalığın birikmesini ve böylece dikkati çekilmesini engelleyecektir.
5 Anlaşıldığı gibi, hepimiz gerçekten çok şeyler yapabiliriz ve arasıra hatırlatmak çok faydalıdır; çünkü nakamil olduğumuz, genellikle çok meşgul olduğumuz ve bizden hızlı hareket etmeyi talep eden bir dünyada yaşadığımız için, bu şeyleri bazen kolayca unutabiliriz. Fakat Tanrı’ya tapınma, ibadetlerimize ve İbadet Salonlarımıza karşı doğru bir zihni tutum koruduğumuz takdirde, her zaman Yehova’ya şeref vereceğiz ve böylece şimdiye kadar hakikati kabul etmemiş olanların belki de hakikati kabul etmelerine neden olabileceğiz.