İsa Mesih’in Ardınca Yürümek Onun İşini Yapmak Demektir—Kısım 2
1 Geçen ay müzakere ettiğimiz gibi, İsa’nın hakiki takipçileri, Onun gibi Tanrı’nın gökteki Krallığını ilan etmelidirler. Başka sözlerle, herkesin bir vaiz olması gereklidir. İsa, bu ilan işini yerine getirirken birçok vaaz yöntemi uyguladı. Onun takipçileri mümkün olduğu kadar aynı yöntemleri uygulamaktadırlar. Öyle ise, bu yöntemleri müzakere edelim.
2 Bunlardan biri, gökteki Krallığın iyi haberini evden eve ilan etmektir. (Mat. 10:5-7; Luka 10:1; Res. İşl. 20:21) Bu yöntem gerçekten çok önemlidir, çünkü hakikati arayan insanlar bu şekilde kolayca bulunabilir. Ayrıca, hakikati reddedenler, Tanrı’nın maksadının ne olduğunu duyacak ve Tanrı’nın hüküm günü geldiğinde, hiçbir bahane haklı olarak ileri sürülemeyecek. Onlar, kendi sorumluluklarını taşımalıdırlar. Bundan başka, İsa’nın takipçileri kan suçundan beri olacaklar—Hez. 2:5; 3:16-19; 33:33; Res. İşl. 20:26.
3 İsa ve ilk şakirtlerinin, evden eve vaaz ederken sahalara göre çalışıp çalışmadıklarını ve notlar tutup tutmadıklarını bilmiyoruz. Mukaddes Kitapta buna dair bir kayıt yok. Fakat Tanrı, düzen Tanrısı olduğu için (I. Kor. 14:33) ve ilk şakirtlerin—bir fırsatta 70 kişi gönderilmişti—muhakkak ayrı sokakları dolaştılar ve ayrı evlerin kapılarını çaldıkları ve değerli insanları bulmaya gayret ederek onları ziyaret etmeye çalıştıkları için makul olarak, bazı tanzimler yaptıklarını düşünebiliriz. Bazen sayılarla ilgilendiklerini Mukaddes Kitap gösteriyor. (Mat. 15:35-38; Res. İşl. 2:41) Bundan dolayı bugün de düzenli şekilde çalışmak, yani bir sahaya göre ve gerekli notları tutmak makul ve önemlidir.
4 Başka bir yöntem de, rastlantılarda şahadet etmektir. Bu konuda gene İsa ve şakirtleri iyi örnek bıraktılar. (Mat. 5:1; Mar. 2:13; Yuh. 4:6-8) Evet İsa her fırsatta, insanların bulundukları her yerde örneğin, bir dağda, deniz kıyısında, kuyu başında, sokaklarda ve havralarda konuştu. Konuşurken, ayrıca onların ilgilendikleri konuları veya günlük olayları ele aldı ve Tanrı’nın gökteki Krallığını etti.—Mat. 6:28-30; 13:47-49; Yuh. 5:35; Luka 15:6.
5 Bundan başka, İsa ve ilk takipçileri, önce yakınlarıyla konuştular, çünkü bu doğal bir davranıştır. Kim, yakınlarının ebedi hayat kazanmalarını, istemez? Herhalde hiç kimse. Mukaddes Kitapta bu konu da çok açık bir kayıt var. (Yuh. 1:35-50) Tabii her zaman bir kişinin yakınının, yani bir kardeş, ana, baba ve arkadaşın hemen hakikati kabul etmesi beklenemez. İsa’nın kardeşleriyle ilgili durum da böyleydi. (Yuh. 7:5) Ayrıca İsa, içinde büyüdüğü Nasıra’daki insanları ikna edemedi. Acaba neden? Çünkü onlar, İsa’yı ancak aralarında büyüyen ve çalışan sıradan biri gibi, yani dülgerin oğlu olarak tanıdılar. Fakat şimdi o, kendini Tanrı’nın Oğlu ve beklenen Mesih olarak takdim ediyordu ve onlar buna şaştılar. İsa, bir Levili veya eğitim görmüş bir din adamı olsaydı, belki onu dinlerlerdi. Fakat durum tamamen farklıydı. Bundan dolayı İsa, orada çok kudretli işler yapmadı. (Mat. 13:54-58) Buna rağmen, bazıları daha sonra hakikati kabul etmiş olabilirler. Hatta, İsa’nın üvey kardeşlerinden bazıları daha sonra hakikate geldiler.—Res. İşl. 1:14.
6 Bugün de durum aynıdır. En yakınımız ve dostumuzla konuştuğumuz zaman, genellikle onlar bizi dinlemiyorlar; hatta bizimle alay bile ediyorlar. Onlar bizi ya bir marangoz, bir terzi, bir memur bir iş adamı veya bir ev kadını olarak tanıyorlar. Ayrıca onlar, eksiklerimizi ve hakkımızda başka şeyler de biliyorlar. Bütün bu etkenler, onların hakikati kabul etmelerini engelliyor. Onlar bir bakıma peşin hükümlüdürler.
7 Fakat vakit geçtikçe ve özellikle başka biri onlarla konuştuğunda, onu dinleyebilir ve hakikate gelebilirler. Gerçekten de birçok kişi başka birinin ağzından hakikati duyduğu zaman, onu kabul etti; çünkü o kimse, onlarla konuşurken, kişiliğine bakma yerine, özellikle habere kulak verip onu dinlerler. Ayrıca kişilik farklılıkları, yetiştirilme tarzı, görünüş veya konuşma biçimi, bir kimseyi olumlu yönden etkileyebilir ve daha önce dinlemeyen ve ilgi duymayan kişi, şimdi tutumunu değiştirilebilir. Bundan dolayı, yakınlarımız, dostlarımız ve tanıdıklarımız bizi dinlemiyorlarsa, başka birini de dinlemeyeceklerini düşünmeyelim. Bu sebepten olumlu düşünerek onların adreslerini toplayalım ve başka müjdecilere verelim; sonra da sorunun çözümünü Yehova’ya bırakalım.—I. Kor. 3:6, 7.
8 Evet, İsa’nın vaaz etme yöntemi çok yararlıdır ve sahamız ise, gerçekten çok büyüktür. Bundan başka, İsa’nın takipçileri olmak istiyorsak, onun işini onun gibi yapmaya çalışalım.