İyi Haberi Evden Eve Duyurmanın Sevinci
İyi haberi evden eve duyurduğumuzda önemli ölçüde başarı elde ederiz. Çoğu ev sahibi evde olmasa da hizmetimizin bu değerli yönünden çok doyum alıyoruz. Zamanla birçok kişiyle yapıcı sohbetler yapıyoruz ve iyi haberi gittikçe daha çok insana ulaştırıyoruz. Ayrıca Yehova’nın yüreğini sevindiriyoruz (Sül. 27:11). Hedefimiz, her sahayı evden eve giderek en azından yılda bir kez taramaktır. Ayrıca Elçi Pavlus gibi kendimizi sahamızdaki insanlara karşı “borçlu” hissediyoruz ve ‘iyi haberi bildirmeyi çok istiyoruz’ (Rom. 1:14, 15).
Bir sahayı daha hızlı tarayabilmemizi mümkün kılan birkaç yol var. Örneğin, bunu başarmanın bir yolu sohbeti uzatmadan kısaca dergiyi sunmaktır. O yüzden uzun süredir taranmamış sahalarda iyi haberi duyurmak için yaz ve sonbahar mevsimlerindeki güzel havalardan tam olarak yararlanalım. Müjdecilerin tüm gün halka yönelik hizmete katılabilmeleri için arabalı gruplar düzenlenebilir. Çoğu büyük şehirde, bazı sahalar uzun zamandır taranmıyor. Bu da ülkemizde her yıl yüzbinlerce insanın iyi haberi duyma fırsatından mahrum olduğu anlamına gelir. Böyle sahalarda büyük bir ihtiyaç var. Acaba bazı müjdecilerin böyle yerlere taşınmaları mümkün mü?
Ziyaretimizle ev sahibine, ‘sonsuz yaşama karşı doğru tutuma sahip olduğunu’ ve ‘iman etmek istediğini’ göstermesi için bir fırsat vermiş oluruz (Elçi. 13:48). Bu nedenle olabildiğince çok sahayı düzenli olarak taramaya çalışarak evden eve hizmetinden sevinç almaya devam edelim.