Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 1/82 s. 11-15
  • “Anneciğim Bunu Bana Alsana”

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • “Anneciğim Bunu Bana Alsana”
  • Uyanış!—1982 (Bilimsel Seri 1-4)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Zihne Şekil Vermeğe Çalışanlar
  • Etkin Şekilde Eğitmek
  • Gerçek Kanaatkârlık
  • Çocuklarınızı Yehova’yı Sevmek Üzere Yetiştirin
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
  • Ailenizi Ruhen Güçlü Kılın
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2001
  • Anne Babalar, Çocuklarınızın Yehova’yı Sevmesine Yardım Edin
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2022
  • Çocuklarımız Değerli Bir Mirastır
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2005
Daha Fazla
Uyanış!—1982 (Bilimsel Seri 1-4)
g 1/82 s. 11-15

“Anneciğim Bunu Bana Alsana”

ÇOCUKLARA PARAYI AKILLI BİR ŞEKİLDE KULLANMAYI ÖĞRETMEK

“Anneciğim bana bunu alsana!” Bu sözleri ne kadar sık duymuşuzdur! Çocukken herhalde biz de annelerimize böyle söyledik. Annemiz bazen “Peki” bazen de “Olmaz” derdi. O, zaman zaman bunun nedenini açıklamaya vakit buldu, fakat genellikle bazı şeyleri satın aldığını, fakat bazı şeyleri almadığını görmekle yetindik.

Çocukların çoğu bu şekilde, yani gördükleri örneğe göre parayı kullanmayı öğrenirler. Gerçekten, yapılan bazı anketlere göre, birçok ana-baba çocuklarına parayı akıllı bir şekilde kullanmayı planlı bir şekilde öğretmiyor.

Çocuklarınıza neleri ne zaman alacağını, fiyatları birbirleriyle nasıl karşılaştıracağını, bir malın kalitesini nasıl tespit edebileceğini ve çağdaş materyalizmden nasıl uzak kalacağını gerçekten öğrettiğinizi düşünebilirsiniz. Ama kendinize şunu sormanız iyi olabilir: “Bunu yapmak üzere son defa ne zaman bilinçli bir çabada bulundum?” Bu sizin sandığınızdan çok daha önce olmuş olabilir.

Bu yönde geçmişte çaba harcadınızsa da harcamadınızsa da, bu makalede gösterilen prensipler ve tavsiyeler sizin için değerli olabilir. Bu, gerçekten önemlidir, çünkü çocuklarınıza, sizin onların takip etmelerini istediğiniz prensiplerden farklı prensipleri öğretmek için bilinçli çabalar harcayan kişiler vardır. Bu kişiler hayatlarını, başkalarını nasıl kandıracaklarını öğrenmekle geçirmişlerdir ve onların maddi şeylerin önemiyle ilgili fikirleri bizimkinden farklı olabilir. Onlar kimlerdir? Buna bizzat kendileri cevap versin.

Zihne Şekil Vermeğe Çalışanlar

Birkaç yıl önce çocuklara hitap eden bir reklam firması tüccar ve reklamcılara şunları söyleyen bir ilanda bulundu: “Hevesli zihinlere sizin ürünlerinizi istemeleri için şekil verilebilir! . . . . Burada ürünleriniz için geniş bir piyasa vardır. Bu çocuklara sizin markanızla bir şeyler satın, onlar ana-babalarına başka hiçbir şey almamaları için ısrar edeceklerdir. Uzak görüşlü birçok reklamcı hevesli zihinlere şekil vermekle . . . . bugün kendilerine kazanç sağlamakta . . . . ve yarın için zemin hazırlamaktadırlar.”

Çok küçük yaştan itibaren çocuklar daha fazla maddi şeyler istemelerinin sağlanması için reklamcılığın hedefi oluyorlar. Çok hünerli kişiler içinden çocuğunuzun hissettiği ihtiyaçlara hitap etmek ve ürünleri için bir “talep” yaratmak amacıyla araştırmalarda bulunuyor.

Çocuklar için düşünülen ürünlerin reklamını yapmakta televizyonun kullanıldığı memleketlerde, TV, küçükleri kandırmak için başlıca araçtır. Onlar henüz okuyacak yaşa gelmeden önce bile bunun etkisi görülür. Vance Packard, The Hidden Persuaders adlı kitabında imalatçıların dikkatini televizyonun olağanüstü yatkınlığına çeken bir reklamı iktibas etti. Bu reklamda şöyle deniliyordu: “Dört yaşındaki çocukların zihninde belirli bir markanın farkında olma alışkanlığı yerin başka neresinde bu kadar sabitleşmiştir? . . . . Küçük seyircilere böylesine yaklaşıp onların ergin olup tam bağımsız alıcı düzeyine erişecekleri zamana kadar onlara her yıl ürünlerini satmaya devam edebilen imalatçı için bunun değeri ne kadar büyüktür?”

Amerika Birleşik Devletlerindeki üç profesör beş ilâ on iki yaş arasındaki çocuklarla ilgili bir anket yaptı, onların haftada ortalama olarak 400, yılda 20.000 televizyon reklamına maruz kaldıklarını buldu! Bu profesörler şu yorumda bulundular: “Çocukların özellikle çok küçüklerin bile TV reklamına geniş çapta maruz kaldıkları gerçeğinin ışığı altında, onların ‘kandırılmak’ veya aldatılmaktan kaçınma yeteneği halen büyük ilgi toplayan bir meseledir.”

Bu profesörler ana okulu çocuklarının yüzde 56’sının ‘TV’de reklamların neden çıktığını’ çok az farkettiklerini ve yarısının “reklamların daima gerçeği söylediğini” düşündüklerini saptadılar. Bu çocuklar çok küçüktür, ama reklamcılar onlara erişmek için büyük miktarda para sarf ederler, çünkü ömür boyunca atılmayacak alışkanlıkların çocuklukta şekillenmekte olduğuna inanırlar.

Söz konusu profesörler bu beş yaşındaki çocukların annelerinin sadece yarısının onlarla TV reklamları hakkında konuştuklarını saptadılar. Şu yorumda bulundular: “Ana okulu çağında birçok çocuğa annelerinin TV reklamlarının amacını anlamayı öğretme fırsatını kaçırdıkları görüldü. Böyle bir anlayış, çocukların etkili tüketiciler olarak hareket etmeye başlamalarına yardım edebilir.” Bununla beraber, küçük çocukların bile reklamları “süzgeçten” geçirebilecekleri ve bu yeteneğin “ana okulu yaşındaki çocuklara bile” öğretilebileceğini gördüler.a

Bu çok defa yapılmamıştır. Yirmi yaşından küçük kızlar için olan Seventeen adlı bir Amerikan dergisinin yönetmeninin, genç okuyucularının “reklamlarla ilgili henüz şüpheci ve alaycı bir tutum takınmadıkları”ndan dolayı iyi bir piyasa olduklarını söylediği belirtildi.

Bu konuda insiyatif kullanmanız iyidir. Çocuklarınızla reklamlar hakkında konuşun. Bunların büyük çapta bilgi verebileceklerini, ama onların açık amacının, insanların para sarf etmelerini sağlamak olduğunu belirtin. Tüccarlar sizin yeni teknik buluşları ve son moda gibi aslında ihtiyacınız olmayan ürünleri arzulamanızı sağlayabilirlerse, kazançlarını artırabilirler. Böylelikle israf edilen paralardan daha önemli husus bundan öğrenebileceği materyalist görüş açısı, yani, bir şeyler satın almakla mutlu olunacağına dair düşüncedir.

Etkin Şekilde Eğitmek

Çocuklarınıza parayla ilgili doğru tutumu ve parayı akıllı bir şekilde kullanmayı nasıl öğretebilirsiniz? Bunun bir yönü alış veriş yaparken onları yanınıza almanız ve satın aldıklarınız hakkında konuşmanızdır. Teşvik görürlerse, küçükler fiyatları bilmeyi oyun haline getirecekler. Onlar, size başka bir dükkânda fiyatın daha düşük olduğunu hatırlattıkça yanınızda yürüyen bir bilgisayar bulunduğunu düşüneceksiniz.

İkinci adım kalite hakkında bir şeyler öğretmektir. Şunu sorabilirsiniz: “Bu kazağın neden bu kadar ucuz olduğunu düşünüyorsun?” “Bu daha pahalı olmaya değer mi?” “O kırmızı olan ne kadar dayanır dersin?” Çocuk bu şekilde masrafları değerlendirmeyi ve kaliteye hükmetmeyi öğrenir; bu yetenekler yıllar geçtikçe ona çok yarar sağlayacaktır.

Gençler, kalitesiz çıkan ürünlerle ilgili sizin kadar tecrübeleri olmadığından, iyi yapılmış ürünlerle kalitesiz olanlar arasında karar vermeyi çok güç buluyorlar. Bundan dolayı siz bir ürünü bir başkasına neden tercih ettiğinizi belirtir ve bir şeyin uzun ömürlü ve başka bir şeyin böyle olmadığını açıklarsanız, onlara bir hizmette bulunmuş olursunuz.

Bu şekilde onlara pek çok şey öğretebilirsiniz. Yeni bir araba almak üzere olan bir baba küçük kızına dönüp hangi rengi tercih ettiğini sordu. Kız: “Siyah” diye cevap verdi. Babası şöyle dedi: “Siyah tozları hemen gösterir, onu yıkamak ister misin?” Küçük kız: “Hayır, belki daha açık bir renk seçmeliyiz” diye cevap verdi. Daha sonra, onlara yakın bir yerde duran bir kadın şöyle dedi: “Hayret, bir çocuk renk seçiyor!” Oysa rengi çocuk seçmemişti. Babası fırsattan istifade ederek kızına seçim yapmakla ilgili bir şeyler öğretmişti. Ana-babalar çocuklarına bir şey öğretmek için vakit ayırsalardı, onların birçok kararı ne kadar daha akıllı olacaktı!

Bir şeyi satın almaya gücünüzün yetip yetmediğini kararlaştırmak hakkında ne söylenebilir? Gönlünüzü çeken bir elbise veya alet görürseniz, her halde yiyecek, kira veya ipotek ve bu ay başka ihtiyaçlar için harcanması gereken paralardan biraz tasarruf edip edemeyeceğinizi düşünürsünüz. Çocuğunuz ise sizin bu değişik etkenleri tarttığınızı bilemez. Bir mağazadan geçerken neden ona hangi noktaları düşündüğünüzü ve neden öyle bir karara vardığınızı açıklamayasınız? Çocuğunuz, bu zorunlulukları bilmez ve dolayısıyla parasını nasıl kullanacağı konusunda hiç düşünmeden hemen harekete geçebilir, oysa şimdi bile böyle kararların nasıl verildiğini bilmesi onun yararınadır.

Siz herhalde reklamı yapılan bir ürünün almaya değip değmediğine çok çabuk karar verirsiniz. Böyle bir kararı nasıl verdiğinizi çocuğunuza neden açıklamayasınız? Bu vakit alır, ama bu, şimdi çocuğunuzun tutumunda ve büyüdüğü zaman yeteneklerinde yararını gösterebilir.

Sevgiyle verilen öğretimin ve bırakılan iyi bir örneğin eleştiriden çok daha etkili olabileceğini unutmayın. Çocuğunuza nasıl karar vermesi gerektiğini gösterin; onun vereceği kararlarla mutlu olursunuz

Gerçek Kanaatkârlık

Başka çok önemli bir mesele çocukların, hayatın sırf bazı şeylere sahip olmak demek olmadığını fark etmeleridir. Acaba onlar, imalatçılar, reklamcılar, tezgâhtarlar ve hatta arkadaşları tarafından, mutluluğun, satın aldıkları şeylerden ileri geleceğine mi ikna edilecekler?

Geçmiş nesillerde insanlar bizzat kendi elleriyle yaptıkları şeylerden dolayı tatmin olurlardı. Bir erkek mükemmel bir marangoz olabilirdi. Bir kadın, şahane kekler pişirir veya çok güzel kilimler dokuyabilirdi. Bir çocuk, bir radyo yapabilir veya ödül kazanacak bir buzağı yetiştirebilirdi.

Bugün, ellerimizde daha az şeyler yapabiliyoruz. Sahip olduğumuz şeylerin çoğu bir makine tarafından yapılıyor. İmalatçılar ve satıcılar bunu bilirler ve sizi meydana gelen boş vakti iyi bir tüketici olmakla doldurmaya teşvik ederler. Onlar iyi bir kişilik veya dürüst bir karakter geliştirmekle değil, satın aldığın şeylerle “insan” olabileceğin fikrini verirler.

Supershopper adlı kitaplarında David ve Marymae Klein şunları söylüyorlar: “Birçok gencin yeni bir plak, elektro gitar, rüzgâr sörfü veya bir telsiz satın almak bakımından oturdukları apartmanda veya mensup oldukları grupta birinci olmak suretiyle göze çarpmak istemeleri, hayret verici değildir. Bütün bunlar üretmek değil, tüketmek demektir. Ve daha da büyük sayıdaki gençler bu şeylerden gerçekten hoşlandıklarından değil, ‘diğer çocuklar bunlara sahip olduğundan’ onları kapışıyorlar. Bu, onlara belirli bir eşitlik duygusu veriyor, ama bu duygu korkunç pahalı olabilir, çünkü diğerlerine ayak uydurmak, devamlı satın almaya bağlıdır.”

Gençlerin “ne kadar çok şeye sahip olursam, o kadar mutluyum” fikrinin mutlu bir hayat için geçerli bir temel olmadığını görmelerine nasıl yardım edilebilir?

Bu büyük ölçüde ana-babanın tutumuna bağlıdır. Bir anne veya baba olarak siz kişisel ve ruhsal gelişmeden çok maddi şeylerle mi ilgileniyorsunuz? Çocuklarınızın sahip oldukları şeylerden değil, kişiliklerinden ötürü önemli olduklarını fark etmelerine yardım ediyor musunuz? Onların kendilerini mallarının gösterisini yapmaya mecbur hissetmektense kendileri hakkında iyi bir hisse sahip olmalarını sağlıyor musunuz?

Yehova’nın Şahitlerinin çocuklarının bu konuda belirli bir avantajı vardır. Cemaat toplantılarında cevap vermek üzere teşvik görürler. Cemaat önünde konuşmalar vermeyi öğrenecekleri Konuşma Yeteneğini Geliştirme Toplantısına katılabilirler. Bazıları ibadet Salonunda ve çevresinde iş yapmaya gönüllü olurlar. Hepsi Tanrı’nın gelmekte olan yeni sisteminin iyi haberinin yayılmasına katkıda bulunabilirler. Böyle çocuklar hayatta gerçek bir hedefe sahip olurlar.

Mukaddes Kitabın prensiplerinin uygulandığı evlerde bulunan çocuklar ana-babalarının sevgisiden emindirler. Başkalarının, onları olmaya çalıştıkları tür kişilikten, yani sevgilerini gösteren ve iyi olanı yapmaya gayret eden insanlar olduklarından dolayı takdir ettiklerini biliyorlar. Böyle çocukların hayatta, eldeki mallardan ötürü geçici olarak sahip olunan yüzeysel önemli olma duygusundan çok, elde edilen başarılardan ileri gelen gerçek sevinç ve tatmin duymaları için bir temel vardır.

Çok sevdiğimiz ve kendi hayatlarına şekil verirken bizim bıraktığımız örneğe bakan çocuklarımızın önüne gerçek değeri olan böyle şeyleri koymak önemlidir.

[Dipnotlar]

a “How Children Learn To Buy (Çocuklar Satın Almayı Nasıl Öğrenirler) Scott Ward, Daniel B. Wackman ve Ellen Wartella tarafından yazılmıştır.

[Sayfa 14’teki pasaj]

Çocuğu gideceği yola göre yetiştir, Yaşlı olunca da ondan ayrılmaz.—Sül. Mes. 22:6.

[Sayfa 15’teki çerçeve]

BÜYÜMÜŞ ÇOCUKLARI ŞIMARTMAMAK

Küçük çocuklara her istediklerini vermek, onları gerçekten şımartabilir ve bencil yapabilir. İleri yaştaki “çocuklarına” her istediklerini vermeye devam eden yaşlanmış ana-babalar, onların kendilerini saygı ve sevgi gösterilmesi gereken kişiler olarak görmek yerine, bir hediye kaynağı olarak görmelerine yol açabilirler.

Bu gerçek, bir kadının hayal kırıklığına uğramasına yol açtı. O, kendisi ve kocasının “yıllar boyu her fırsatta çocuğumuza verdik de verdik ve onların bizim için para harcamamalarını rica ettik” diye yazdı. Ama ana-baba büyümüş kızına pahalı bir heykel verdikleri zaman onun “zahmet etmeyin canım, nasıl olsa günün birinde bütün bu şeyler benim olacak, o zaman bunları satacağım” demesiyle şok geçirdiler. Anne şöyle dert yandı: “Bunun beni ne kadar incittiğini size anlatamam.” Artık büyümüş olan hem kızı, hem de oğlu, kendisi ve kocası öldüğü zaman onlara ne kadar miras kalacağını ona sordukları zaman daha da incitilmiş oldu. Acı ile şöyle dedi: “Kendi oğul ve kızımızdan böyle sözleri duyacağımızı hiç düşünmezdim.”

Ana-babalarından maddi yönden çok fazla şeyler alarak büyümüş çocuklar, sadece şımartılmış olmakla kalmaz, aynı zamanda ana-babalarına bir şeyler vermek veya onlar için bir şeyler yapmaktan nasıl sevinç duyabileceklerine dair değerli bir ders almaları da engellenmiş olabilir. Çocuklarına pek fazla şeyler vermeyen ana-babalar daha sonraları beklenmedik bir hediyede bulundukları zaman, bunun daha çok takdirle karşılandığını sık sık görürler. Böylece ana–babalarını verebilecekleri şeyler yüzünden değil, kişi olarak ne oldukları açısından daha çok takdir edeceklerdir.

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş