Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 4/90 s. 7-9
  • Denizler—Onları Kim Kurtarabilir?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Denizler—Onları Kim Kurtarabilir?
  • Uyanış!—1990 (Bilimsel Seri 33-34)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Suçlanması Gereken Tanrı Mıdır?
  • Denizler—Değerli Bir Kaynak mı, Yoksa Küresel Bir Lağım mı?
    Uyanış!—1990 (Bilimsel Seri 33-34)
  • Okyanuslar
    Uyanış!—2023
  • İnsanlar Dünya’yı Yok Edecek mi?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2014
  • İçindekiler
    Uyanış!—2023
Daha Fazla
Uyanış!—1990 (Bilimsel Seri 33-34)
g 4/90 s. 7-9

Denizler—Onları Kim Kurtarabilir?

İKİ yıl önce bir sonbahar günü, dokuz erkek ve dört kadın, hepsi birlikte, New York’taki bir köprüden aşağı atladılar. 20 metre kadar düştükten sonra, dağcılık iplerine asılı olarak havada hareketsiz kaldılar ve bu şekilde beklemeye başladılar. Niyetleri neydi? Sulu çamur yüklü bir mavnanın, bu yükünü okyanusa boşaltmak üzere geçişini engellemek. Sonuç başarısızdı; mavna, protestocuların etrafını dönerek geçti ve her zamanki gibi, sulu çamurumsu çöplerini okyanusa boşalttı. Protestocular, bu gösterinin sonunda tutuklandılar.

Birçok kişi de inatla, fakat yasal yollarla, denizlerin ölümünü engellemeye çalışmaktadır. Bu konuda çok sayıda anlaşmalar var ve kanunlar da artmaktadır. Plastik çöplerin denizlere dökülmesini yasaklayan yasalar yürürlüğe konmuştur. Tankerlerin yağlı atıklarını denize boşaltmaları yasaklanmıştır. Bazı nehirler ve kıyı şeritleri başarıyla temizlenebilmiştir.

Ancak genelde zaferler az, başarısızlıklar ise, çoktur. Çevre koruyucuları, çöplerin denizlere dökülmesi daha ucuz olduğu sürece, makalenin başında bahsedilen sulu çamur mavnasının göstericilerden kaçtığı gibi, yasalardan da kaçabilenler olacağından korkmaktadır. Üzücüdür ki, bu gibi durumlarda genellikle sorun para ve kâr güdüsüdür. Çevreyi korumak ise, az kâr bırakmakta, fakat çok pahalıya mal olmaktadır.

Suçlanması Gereken Tanrı Mıdır?

Bununla birlikte Time Dergisi, çevre kirlenmesi sorununu, yılın adamını seçmekten vazgeçecek kadar acil görmüştür. Yılın adamı yerine derginin Ocak 1989 sayısında, bu sorunlarla kuşatılmış Dünyamız “Yılın Gezegeni” olarak adlandırılmıştı. İlginç olarak da, çevre kirliliği krizi ile ilgili makalelerde zaman zaman alaycı görüşlerle Mukaddes Kitabın söylediklerine değinilmektedir.

Time dergisindeki makale de, Vaiz 1:4 ayeti ile başlıyor: “Bir nesil gidiyor, ve bir nesil geliyor; fakat dünya ebediyen duruyor.” Makalenin yazarı ise, “Hayır, ebediyen değil” diyerek şöyle devam etmektedir: “Sonunda dünya, herhalde bir 4 ya da 5 milyar yıl kadar daha dayanacaktır.” Aynı yazara göre, ilk insan çiftine verilen ‘dünyayı tabi kılma’ emri, “tabiatı istediği gibi kullanmaya bir davet olarak yorumlanabilir. Böylece, teknolojinin gelişmesine yol açtığı düşünülen Hıristiyanlığın yayılması, aynı zamanda tabiatın kayıtsızca kullanılmasının tohumlarını da atmış olabilir.” Life dergisi ise, Mukaddes Kitaptaki ‘halimlerin dünyayı miras alacağı’ vaadini, gülünç ve hatalı tahminler listesine sokacak kadar ileri gitmiştir.

Tüm bu tür ifadelerde ortak temel bir düşünce vardır: Bu temel düşünceye göre, ya Tanrı yoktur ya da Mukaddes Kitabı ilham etmemiştir veya Kendi yaratıklarını yönlendirerek vaatlerini yerine getirecek hikmet ve kudrete sahip değildir. Siz ne düşünüyorsunuz? Delillere dayanmaksızın bunu kabul etmek, bir ölçüde kibir ve gurur belirtisi değil midir? Bir okyanusun fırtınalı halindeki heybet uyandıran gücü ve güzelliğini görmüş olan herkes, gezegenimizi yaratmış olan Şahsiyet’in gerçekten kudretli olduğuna birinci derecede tanıktır. Onun hikmeti ise, denizlerde ve onlarda kaynayan hayatta açıkça görülmektedir.

Tanrı’nın ‛dünyayı tabi kılın’ emri, onu harap etmek için bir ruhsat olmayıp aksine, dünyaya bakıp toprağı ekmek ve ürünlerini yetiştirme sorumluluğu içeren bir vekilharçlık görevinin verilmesidir. Eğer ‛dünyayı tabi kılın’ emriyle Tanrı, dünyanın bugün hızla içine düştüğü kirlenme batağını kastetmiş olsaydı, o zaman Âdem ile Havva’ya örnek olmak amacıyla Aden’deki Cennet bahçesini neden vermiştir? Neden Tanrı adama “ona bak ve onu koru” diyerek bu örnek bahçenin sınırlarını, bahçe dışındaki “diken ve çalı”yı tabi kılıp imar ederek genişletmesini söylemiştir?—Tekvin 2:15; 3:18.

Aslında Mukaddes Kitap, uzun yıllar önce, sadece bugünkü harap edici nesil için geçerli olabilecek dikkate değer bir peygamberlikte bulunmuştu; buna göre Yehova, “yeri harap edenleri harap” edecektir. (Vahiy 1:18) Mukaddes Kitap peygamberliği, bu vaktin yakın olduğuna işaret etmektedir.

Buna rağmen bazı kişiler, kirlenme için Tanrı’yı suçluyor ve bu durumdan kurtulmak için tek ümit olarak da, insanlara güveniyorlar. Oysa durum muhakeme edildiğinde, bunun tersi ortaya çıkmaktadır—yani insanın suçlaması gereken kendisidir ve sorunun çözümü de, kendisinin çok ötesindedir. Tanrı’yı suçlamak yeni bir olay değildir. Süleymanın Meselleri 19:3, insanların bu dar görüşünü çok önceden ortaya koymuştur: “Bazı insanlar kendi akılsız davranışları ile kendilerine zarar verirler ve sonra Rabbi suçlarlar.”—Today’s English Version.

Yaklaşık altı bin yıl önce Aden bahcesinde verilen vekilharçlık görevi geçersiz değildir. Bugün, Yaratıcı’ya saygısı olan herkes, düşüncesizce çevreyi kirletmek yerine, işlerine dikkat ederek bunu gösterebilir. Hepimiz denizlerin temiz kalmasına yardım edebiliriz. (Aşağıdaki yazıya bakınız.) Ancak maalesef, bu dünya sistemi öyle kurulmuştur ki, dünyanın ve denizlerinin kirletilmesine hiçbir katkıda bulunmak istemeyen kişi, dünyadan uzak tam bir münzevi hayatı yaşamak zorundadır. İsa’yı takip edenlerin böyle bir seçeneği bulunmamaktadır; onların aleni hizmetleri buna izin vermez.—Matta 28:19, 20.

Böylece denizlerin kirletilmesine engel olmanın son çaresi bizim değil, Tanrı’nın elindedir. O’nun vaatleri, insanların başarısızlıklarıyla tam bir tezat teşkil etmektedir; Tanrı, vaatlerini yerine getirmekte hiç başarısızlığa uğramamıştır. İşte, bu nedenle Mukaddes Kitaptaki şu sözler bizim için çok teselli edici olabilir: “Sen, yalnız sen RABSİN (Yehova’sın); gökleri, göklerin göklerini, ve bütün ordularını, yeri ve onun üzerinde olan bütün şeyleri, denizleri ve onlarda olan bütün şeyleri sen yarattın, ve onların hepsini korursun.”—Nehemya 9:6.

Yakın bir gelecekte dünya ve denizlerin kalıcı güzelliği yeniden sağlanacaktır. Evet, “derin ve koyu mavi okyanus” ebediyen canlı bir şekilde dalgalanacak. Yaratıcı, bunun gerçekleşmesini sağlayacaktır.

[Sayfa 9’daki çerçeve]

SİZ NELER YAPABİLİRSİNİZ

Denizlere nasıl saygıyla davranabilirsiniz:

◼ Sandalla dolaşırken ve balık avlarken, şu basit kurala uyun: Beraberinizde ne getirdinizse, aynen geri götürün. Bu, özellikle plastik malzemeler için geçerlidir. Mümkün olduğu kadar misina kaybetmemeye çalışın. Motorun yağını, denizde değil, karada boşaltın.

◼ Sahilde de yukarıdaki kural geçerlidir. Beraberinizde getirdiğiniz plastik malzemeleri devamlı kontrol edin—örneğin, sandviç torbalarını, içecek kutularının ambalajlarını, plastik çatal, bıçak ve kaşıkları ve güneş yağı şişeleri gibi şeyleri. İyi tutturulmadıkları takdirde bu malzemelerden bazılarının kolayca uçabileceğini unutmayın. Plajdan ayrılmadan önce, etrafınızı dikkatle kontrol edin ve çöplerinizi beraberinizde götürün.

◼ Piknik yaptığınızda, nehir ve göllerde balık avlarken ya da sandalla dolaşırken veya göl ve nehir kıyılarında da aynı usullere uyun. Bir nehri kirletmenin zaten yanlış bir davranış olduğunu unutmayın. Ayrıca nehre attığınız çöpler, daha sonra denizlere de zarar vermeye devam edecektir.

◼ Çöplerle ilgili tüm mahalli kanun ve kurallara uyun.

◼ Çamaşır ve bulaşıklarınızı yıkarken, gerekenden fazla deterjan kullanmayın.

◼ Hava gibi, su da hayat için gerekli temel unsurlardan biridir. Ona saygı duyun ve onu kirletmeyin.

[Sayfa 8’deki resim]

“Buraya kadar gelebilirsin, ve öteye geçmiyeceksin.”—Eyub 38:11.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş