Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 4/91 s. 15-17
  • Gece Yaşamına Uygun Yaratılan Baykuşlar

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Gece Yaşamına Uygun Yaratılan Baykuşlar
  • Uyanış!—1991
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Kulaklar Gözün Görevini Yapınca
  • Susturuculu Kanatlar
  • Baykuş Tüyü
    Uyanış!—2009
  • Baykuşun Kanadı
    Tasarım Ürünü mü?
  • “Ormanın En Güzel Sakini”
    Uyanış!—2000
  • Dünyaya Bakış
    Uyanış!—2004
Daha Fazla
Uyanış!—1991
g 4/91 s. 15-17

Gece Yaşamına Uygun Yaratılan Baykuşlar

DÜNYANIN—hemen hemen—her yerinde baykuşlara rastlamak mümkündür. Antarktika dışında her kıtada yaşarlar. Serçeden kartala kadar değişen büyüklüklerde olurlar. En küçükleri cinbaykuşları ve cücebaykuşlardır. Ayrıca, Avrasya’daki puhukuşları, büyük gri baykuşlar, Amerikan puhukuşları ve Arktik bölgelerde, dikkati çekecek kadar güzel olan karbaykuşu da vardır. Yaklaşık 140 farklı baykuş türü kırsal alanlar, çayırlar, bozkırlar çöller, bataklıklar, derin ormanlar, yağmur ormanları ve arktik tunduralar gibi değişik yerlerde yaşarlar. Beslendikleri yiyecekler de yaşadıkları yerler gibi çeşitlidir: solucanlar, haşereler, kurbağalar, kemirgenler, küçük kuşlar ve balıklar.

Büyük kafası, her ikisi de fincan tabağı şeklinde yayılmış tüylerden oluşan dairelerin içinden dik dik bakarak önündekini süzen sarı ya da turuncu gözleri ile baykuş beyin pek bilgiç bir görünüşü vardır. Bu nedenle, bu kuşun, Bilgelik Simgesi olarak görülmesine hiç şaşmamak gerekir. Baykuşa bu bilgiç görünümü veren şeylerden biri de sabit bir şekilde hep ileriye bakan büyük gözleridir. Baykuşun bu sabit dik bakışları, herhangi bir şekilde derin düşünme gücüne sahip olmasından kaynaklanmaz—baykuşun gözleri, onları çevirmesini veya döndürmesini engelleyecek şekilde göz çukurunun içinde sabitleştirilmiştir. Buna rağmen eski çağlarda bile baykuşların bilge olduğuna inanılırdı—baykuş Yunanlı bilgelik tanrıçası Pallas Atena’nın kutsal kuşuydu.

Tüm baykuşlar bu bilgiç görünüşe sahip değildir. Amerikan puhukuşunda var olan etkileyici hava ne küçük cinbaykuşunda, ne de tavşan baykuşunda vardır. Cinbaykuşları çöl bölgelerinde, ağaçkakanların dev saguaros ağaçlarında bıraktığı deliklerde yaşarlar. Küçük kuşlar olmalarına rağmen, çıkardıkları sesler oldukça yüksektir, erkek ve dişi düet yaparak şakıdıklarında—buna şakımak denirse—çıkan sesler, köpek yavrularının boğuk havlama ve ulumalarına benzer.

Kukumavlar çayır köpeklerinin ya da yer sincaplarının deliklerinde yaşarlar ve bu kuşların, sık sık toprak yığınlarının üzerinde aşağı yukarı hareket ettiklerini ya da çit direklerine tünediklerini görmek mümkündür. Yuvalarında kendilerini tehdit altında hisseden yavru kuşlar, çıngıraklı yılanın uyarı ıslığını taklit eden şiddetli vızıltılar çıkarırlar. Bu sesler, istenmeyen ziyaretçilerin yuvaya girmekten çekinmelerine sebep olur.

Birçokları baykuşların gün ışığında iyi göremediğini düşünürler. Ayrıca baykuşların gözlerinin karanlıkta çok iyi gördüğü inancı da yaygındır. Ancak bu iki kanı da yanlıştır. Baykuşların çok kuvvetli bir görme yeteneği vardır. Gün boyunca görme duyuları mükemmeldir, gece boyunca da gayet iyi görürler. Gece baykuşlarının—zaten çoğu öyledir—en hafif ışıkta bile görmelerini mümkün kılan şey, içlerinde çok sayıda çubukların bulunduğu retinalarıdır. Bu tür bir çevrede baykuşların gözleri, zayıf ışık demetlerini, bizim gözlerimizden yüz kat daha iyi bir şekilde toplar. Ancak baykuşların gözleri tam karanlıkta büyük bir ihtimalle hiçbir şey görmez. Bir araştırmacı, yerde çevreye dağılmış ölü farelerin bulunduğu kapkaranlık bir odaya baykuşları salıverdi. Bu baykuşlar bir tek fare bile bulamadılar.

Kulaklar Gözün Görevini Yapınca

Bununla beraber, bir peçeli baykuş, (sayfa 15) zeminine yaprakların konulduğu ve canlı farelerin onların arasında hışırtılar çıkararak dolaştığı, tamamen karanlık bir odaya salıverildiğinde, kuşun tüm fareleri yakaladığı görüldü. Aynı başarıyı diğer gece baykuşları da gösterebilir; ancak elbette ki bu konuda uzman olan peçeli baykuştur. Tam karanlıkta kulakları gözün görevini yapar. Peçeli baykuşlar, şimdiye kadar incelenmiş herhangi bir kara hayvanınkinden daha kusursuz bir yön tayin edici işitme duyusuna sahiptir.

Çok hafif bir ses duymak istediğimizde, kulağımızı bu sesin kaynağına doğru çevirir ve hatta ses dalgalarını toplamak ve onları kulak deliğimize doğru yönlendirmek üzere elimizi çanak biçiminde açarak, kulağımızın arkasına götürürüz. Peçeli baykuşun yüzü bunu kendiliğinden yapabilecek şekilde tasarlanmıştır ve bizim algılayamadığımız en hafif sesi bile kolaylıkla duyabilir. World Book’s Science Year 1983 bu konuda şunları anlatır: “Peçeli baykuşun sese karşı büyük duyarlılığı, yüzündeki peçenin ses dalgalarını toplama özelliğinden kaynaklanmaktadır. Bu peçe, yüzün etrafında yürek şeklinde bir hat çizen, tüyden yapılmış sert ve yoğun bir yakalıktır . . . . Kulağın arkasına götürülen el gibi, peçenin geniş yüzeyi de ses dalgalarını toplar ve onları kulak deliklerine doğru yönlendirir.”

Peçeli baykuşun işitme duyusunun özellikleri sadece peçesi ile sınırlanmaz. Ses dalgalarını kuşun kulak deliğine doğru yönlendiren başka ‛çanak biçiminde açılmış bir el’ de vardır. Science Year 1983 bunu şöyle tarif eder: “Peçeli baykuşun kulak deliğinin üzerindeki pembe çıkıntı, yapısal olarak insanın dış kulağına benzemektedir. Kulak çıkıntısının dışındaki tüyler ve kulağın arkasındaki peçe, ses dalgalarını kulak deliğine yönlendirmek üzere kulak ardına konan çanak biçiminde açılmış bir elin görevini yapar.”

Fakat bu kulak çıkıntısı, sadece yüzdeki peçenin ses toplama gücünü artıran diğer bir ‛çanak biçiminde açılmış bir el’ değildir. Bu çıkıntı, peçe ile uyumlu olarak, peçeli baykuşun yön tayin edici işitme yeteneklerine tamamen yeni bir boyut kazandırmak amacıyla tasarlanmıştır. Peçeli baykuşun kulak delikleri, simetrik olarak kafatasına yerleştirilmiştir, sağ ve sol kulak delikleri, kafatasında birbirinin tam karşıtı yönlerinde bulunurlar. Fakat dış kulak yapıları simetrik değildir. Bu kuşun hem sağ kulak çıkıntısı, hem de dış kulağı, sol kulağa göre daha aşağıda olup, yukarıya doğru dönüktür; oysa sol kulak çıkıntısı ile sol ve sol dış kulağı, sağ kulağa göre daha yukarıda bulunup, aşağı doğru dönüktür. Böylece kulak çıkıntısı ve dış kulağı yukarı doğru dönük olan sağ kulak, yukarıdan gelen seslere, kulak çıkıntısı ve dış kulağı aşağı doğru dönük olan sol kulak ise aşağıdan gelen seslere daha duyarlıdır. Eğer ses sağ kulaktan daha şiddetli duyuluyor ise, bu sesin kaynağının yukarıda olduğunu ve eğer ses sol kulaktan daha kuvvetli duyuluyor ise, sesin kaynağının aşağıda olduğunu bilir.

Benzer şekilde, eğer ses dalgası yatay ise ve sol kulaktan önce sağ kulaktan duyulmuş ise, kuş, sesin sağ taraftan geldiğini hemen algılar ve eğer ses dalgası önce sol kulaktan duyuluyor ise, kuş, sesin sol taraftan geldiğini anlar. Bu baykuşun kafası küçüktür; bu nedenle de sesin bir kulağa erişmesi ile diğer kulağa varması arasındaki zaman farkı pek azdır ve mikrosaniyeler ile ölçülür (bir mikrosaniye, saniyenin milyonda biridir). Baykuşun yönünü belirleyerek, sese cevap vermesi anında gerçekleşir—saniyenin yüzde biri gibi bir sürede baykuş yüzünü sesin kaynağına doğru döndürür. Baykuşun, saniyenin çok küçük bir bölümü içinde, yani anında algılama kapasitesi, sesin kaynağını belirlemesi açısından çok önemlidir.

Daha önce de belirtildiği gibi, baykuşların gözleri gerçekte sabittir. Ancak bu bir yapı hatası değildir. Baykuşların boyunları o kadar esnektir ki, bazıları kafalarını 270 derecelik bir açı oluşturacak şekilde çevirebilirler; bu da direkt olarak arkalarını bile görebilmelerini mümkün kılar. Bundan başka, baykuşun gözlerinin sabit oluşu, onun için bir avantajdır. Bunun nedeni de, baykuşun her ses duyuşunda ve kafasını bu sesin kaynağına doğru çevirişinde, gözlerinin otomatik olarak bu doğrultuyu hedefleyebilmesidir. Sesi duyduktan sonra, saniyenin yüzde biri gibi kısa bir süre içinde de sesin kaynağını görür.

Susturuculu Kanatlar

Uçuş esnasında çoğu kuşun tüyleri, havada kanat çırparken ses çıkarır. Bu, baykuşun tüyleri için geçerli değildir; bu tüyler, özellikle sessiz bir uçuş için tasarlanmıştır. Baykuşun tüyleri yumuşak ve incedir, sanki kadifeyi andırır, bu nedenle de hava bu tüylere sürtünürken herhangi bir ses çıkarmaz. Çoğu kuşta bulunan ve uçuş esnasında kanat çırparken havayı dövermiş gibi sesler çıkaran düz, sert uçlu kanat tüyleri baykuşta yoktur. Baykuşun, birbirinden farklı uzunlukta olan tüylerindeki kıllar, havanın hiçbir ses çıkarmadan üzerlerinden kayarmışçasına geçmesini sağlayan yumuşak bir kâkül gibi dökülür.

Buna rağmen, sessizliğe olan bu düşkünlük, baykuşların baykuşça bir sohbete başlamasıyla son bulur—ulumalar, şakımalar, ıslıklar, gaga sesleri ve uçuş esnasında çıkan kanat çırpma sesleri. Bazı araştırmacılar, bu sesleri, baykuş şarkıları olarak nitelerler ve nitekim bu seslerden bazıları, baykuşların kulaklarına, birbirlerine kur yapıp eşleşen çiftlerden biri kendileri olduğu sürece, şarkı gibi gelir.

Baykuşlar, esas olarak bu amaç için yaratılmamış olsalar bile, bugün, haşere ve kemirgenler ile mücadelede çok yararlıdırlar. Tarlaları, ürünü yiyen, sıçan, fare ve diğer zararlı hayvanlardan arındırdığından dolayı, peçeli baykuş, özellikle çiftçilerin dostu olarak bilinir. Bazı yerlerde baykuşlar, çiftlik binalarına girişlerini kolaylaştıran özel “baykuş kapıları” sayesinde çiftliklere girmek üzere cesaretlendirilmektedir. Malezya’da hurma ağacı yetiştirenler, peçeli baykuşlar için kutudan özel yuvalar hazırlar—bunu, sadece kuşlara iyilik olsun diye yapmazlar. O yuvada yaşayan bir çift baykuş, yılda mahsulü yiyecek olan 3.000 fareden tarlasını arındırmakla çiftçiye kira bedelini ödemiş olur. Buna ek olarak peçeli baykuşlar çevreye ayrı bir güzellik katarlar. Peçeli baykuş, tüm dünyaya dağılmış olan kuş türlerinin arasında en güzellerinden biridir ve doğada en ilgi çekici yürek biçimindeki yüze sahiptir.

Baykuşun, en hafif ışığa bile duyarlı kocaman sarı gözlerini, herhangi bir yönden gelen en ufak bir fısıltı sesini bile duyan kulaklarını, havada sessizce kayan kanatlarını zihninizde canlandırdığınızda, gece yaşamı için bu kadar mükemmel bir şekilde yaratılmış olan bu gece baykuşlarına hayran olmamak elde değil.

[Sayfa 16, 17’deki resimler]

Solda ve yukarıda: Kukumav ya da Amerikan puhu kuşu ve yavrusu

Sağda: Tavşan baykuşu

En sağda: Cinbaykuşu

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş