Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 7/92 s. 27-30
  • Radon—Sizin Eviniz İçin De Bir Tehlike Mi?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Radon—Sizin Eviniz İçin De Bir Tehlike Mi?
  • Uyanış!—1992
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Radon Nedir?
  • Sorunun Kaynağı
  • Tehlike Ne Kadar Büyüktür?
  • Ya Sizin Eviniz?
  • Atomik Radyasyon Ne Kadar Tehlikelidir?
    Uyanış!—1983 (Bilimsel Seri 5-8)
  • “Evren’in Yapı Taşları”
    Sizinle İlgilenen Bir Yaratıcı Var mı?
  • Depremler Önceden Tahmin Edilebilir Mi?
    Uyanış!—1983 (Bilimsel Seri 5-8)
Uyanış!—1992
g 7/92 s. 27-30

Radon—Sizin Eviniz İçin De Bir Tehlike Mi?

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİNİN doğusundaki Limerick nükleer enerji santralinde çalışan bir mühendis, enerji alanına girmeden bile, kendisinin radyasyon denetleyici alarm sistemini çalıştırdığını fark etti. Fakat bu mühendisin nükleer santral içindeki radyasyonu almadığı belli olunca, evi teste tabi tutuldu ve üzerindeki radyasyonun evinden geldiği anlaşıldı.

Çifte by-pass ameliyatından yeni iyileşen ve Yehova’nın 68 yaşındaki dolgun vakitle hizmet eden bir şahidi, kan yapıcı ilâçlar almasına rağmen anemi (kansızlık) rahatsızlığını yenmekte güçlük çekiyordu. Doktorun sorduğu sorulardan biri şuydu: “Acaba hiç radyasyona maruz kaldınız mı?”

“Evet,” diye cevap verdi. “20 yaşlarındayken teknisyen olarak bir santralde çalıştım ve orada radona maruz kaldım.”

Doktor da, “Sizin sorununuz bu olabilir,” sonucuna vardı.

Hem nükleer enerji santralindeki mühendis hem de kansızlık çeken bu adam, gözle görünmez bir tehlikeye, yani radona maruz kalmışlardı.

“Radon mu?” diye sorabilirsiniz. “Bu nedir? Acaba bu, benim evimde de bir tehlike oluşturabilir mi?”

Radon Nedir?

Kokusuz ve renksiz bir gaz olan radon, asal ya da ideal gaz olarak bilinen altı kimyasal elementten biridir. Fakat radon, radyoaktif olması açısından diğer beş asal gazdan farklıdır. Radyoaktif bir eleman olan radyumun bozunması sonucu oluşur.

Radyoaktif elemanlar çeşitli ışınlar ya da tanecikler yayar ve bozunma sürecinde, bu elemanlar başka maddelere dönüşürler. Radyoaktif bir metal olan uranyum, sonuçta bu yolla radyuma dönüşür. Metalik radyumun bir atomu radyasyon yaydığı zaman, bir radon atomuna dönüşür. Radon ise daha sonra bozunarak radyoaktif bozunma ürünleri oluşturur.

Radyoaktif bir maddenin bozunma hızı yarılanma süresi—ya da yarı ömrü—ile ifade edilir. Radonun yarı ömrü dört günden biraz azdır. Bu, yaklaşık dört gün içinde, başlangıçtaki radon miktarının yarısının başka maddelere dönüşmüş olacağı anlamına gelir. Buna karşın radyumun yarı ömrü 1.660 yıl, uranyumunki ise 4.500.000.000 yıldır. Bu yüzden, çok daha fazla bir yarılanma süresine sahip olduğu için uranyum doğada radyumdan boldur.

Sorunun Kaynağı

Herhangi bir uranyum cevherinde, mutlaka bir miktar radyumla birlikte az miktarda radon da bulunur. Sorunun kaynağı evlere kadar girebilen bu radyoaktif gazdır.

Kayalarda ve toprakta bulunan uranyumun miktarı, yere göre büyük değişiklikler gösterir. Bu demektir ki, belirli yerlerde önemli miktarda radon topraktan yavaşça sızabilir. Eğer radon açık havaya çıkarsa, kısa sürede kaybolur. Fakat eğer bu gaz bir evin altındaysa, orada hapsolunabilir ve pis su borularıyla, lağım çukurlarıyla ve duvar veya yerdeki çatlaklar yoluyla evin tabanından içeri yavaş yavaş sızabilir.

Radon ayrıca yeraltı sularında da bulunur ve bu yüzden, su boruları vasıtasıyla da evlere girebilir. Risk, suyu içmekten çok, bulaşık yıkarken, banyo yaparken veya yemek pişirirken açığa çıkan gazı yutmaktan kaynaklanmaktadır.

Girişte sözü edilen, Limerick nükleer enerji santralinde çalışan mühendisin başından geçenler, olası tehlikelerin boyutunu gösteriyor. Bu evin temelinin, uranyum taşıyan bir kaya çıkıntısı üzerine kurulduğu ortaya çıktı. Oturma odasındaki radyoaktivite 3.200 pikoküri olarak ölçüldü. Oysa EPA (Çevre Koruma Ajansı), bir litre havada 4 pikoküri’nin üstünde ölçüm veren evlerde önlem alınarak, radon düzeyinin düşürülmesini tavsiye etmektedir.a

Bir tahmine göre, bu ailenin bu evde yaşadıkları bir yıl içinde aldıkları radyasyon, 260.000 göğüs röntgeni çektirmekle alabilecekleri radyasyona eşittir! Böylece onların akciğer kanserine yakalanma ihtimali büyük oranda artmış oldu. Bu aile akıllıca davranıp durum düzeltilene kadar, başka bir yere taşındı. Evin hanımı şöyle yakındı: “Sigara içmiyorum, ayrıca hamileyken içkiye dokunmadım bile. Fakat gelin görün ki, bebeklerimi radyoaktif bir bulutun içinde yaşasınlar diye doğuruyorum.”

Yüksek radyasyon düzeyleri, Danimarka, Fransa, Yunanistan, İtalya, Hollanda, İsveç, İngiltere ve Almanya’da da saptandı. Uranyum madenlerinde çalışan ve radona maruz kalan birçok maden işçisi akciğer kanserinden öldü. The New York Times gazetesinin bir yazarı, “[Radonun] bir zamanlar her iş günü bozunma ürünlerinden büyük miktarlarda yutan uranyum madencilerinin yarısını öldüren akciğer kanserine neden olduğundan kimsenin kuşkusu yoktur,” diye iddia etti.

Tehlike Ne Kadar Büyüktür?

Nefes alırken ciğerlere çekilen radonun çoğu bozunmadan dışarı verildiği için, sağlık açısından fazla büyük bir tehlike oluşturmaz. Fakat radonun bozunmasıyla oluşan radyoaktif ürünler tehlikeli olabilir. Bu ürünler kimyasal olarak aktiftirler ve akciğerlerde kalabilen minik toz parçacıklarına yapışabilirler. Böylece radyasyon, akciğer dokusunu etkileyebilir. Kaliforniya Üniversitesi’nin Lawrence Berkeley Laboratuvarında üst düzeyde bir bilim adamı olan Dr. Anthony Nero, Jr. şunları dedi: “[Radonun bozunmasıyla ortaya çıkan radyoaktif ürünler]in yarılanma ömürleri kısa olduğu için, bunlar akciğerde bir kez birikirlerse büyük ihtimalle [orada] bozunacaklardır.”

Evlerde radona maruz kalmanın tehlikeleri ancak geçmiş birkaç yılda araştırılmaya başlandı, bu yüzden maruz kalınan radon düzeyiyle ilgili tehlike sınırını gerçekten kimse bilmiyor. Geçen yılın başlarında EPA, kendi tehlike sınırı düzeyini düşürdü. Bir EPA yetkilisi olan Dr. Richard J. Guimond şunları söyledi: “Daha önceleri tahminlerimize göre her yıl 21.000 kişi radon yüzünden kanserden ölüyordu, fakat şimdi bu sayı belki de 16.000’dir.” Bununla birlikte kendisi şunu iddia ediyor: “Radon hâlâ insanların karşılaştıkları büyük sağlık risklerinden birisidir.” Bununla birlikte, evde radona maruz kalınarak kanser olunduğundan kimse kesinlikle emin değildir.

Hatta bazıları, radonla ilgili kaygıların çok fazla abartıldığına inanmaktadırlar. EPA’nın eski başkanlarından William Mills, radondan kaynaklanan kanser ölümleriyle ilgili rakamların abartıldığını, aslında bu tür ölümlerin birçoğunun sigara içmekten kaynaklandığını söyledi. Kendisi şunu ekliyor: “Benim görüşüm, radonla ilgili riskin, sıfırla sıfıra yakın bir değer arasında olduğudur.” Kanada hükümetinin sağlık ve refah dairesindeki radon bölümünün başkanı olan Roger Eaton da benzer bir görüşe sahiptir. Eaton, “tecrübelerimize göre, sigara içilmeyen bir ortamda akciğer kanserinin görülmesi çok nadir bir olaydır” dedi.

Sigaranın, radona maruz kalanlarda tehlikeyi önemli şekilde artırdığı ortadadır. Science dergisi, radona maruz kalmanın, sigara içenlerde kansere yakalanma riskini on kez artırdığını söylemektedir. Radonun, sigara içenleri içmeyenlerden neden daha fazla etkilediği bilinmiyor, fakat bazı uzmanlara göre, sigara dumanından zarar görmüş olan akciğerler, radonun bozunması sonucu oluşan radyoaktif ürünleri hapsedebilmektedirler.

Bazı bölgelerin yoğun radon bölgeleri olduğu bilinmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nin New Jersey eyaletindeki Clinton’da bir mahallede yapılan testlerde, oradaki evlerin tümünün yüksek düzeyde radyasyon taşıdığı görüldü. Evlerden beşinde bu oran o kadar yüksekti ki, ömürlerini bu evlerde geçirenlerin akciğer kanserine yakalanma ihtimali, günde 20 paket sigara içen bir kişininkiyle aynıydı.

Dr. Nero şunu açıklıyor: “Bu bölgelerdeki insanların çoğu, radon düzeyi 20 pikoküri’den fazla olan evlerde yaşamaktadırlar. Bu oran, madencilerin çalışma sınırını bile aşmaktadır.” Ayrıca Nero’nun tahminine göre, “bu durumdaki evlerde oturan yaklaşık 100.000 kişi vardır ve hepsinin gerçekten çok yardıma ihtiyacı bulunmaktadır.”

EPA tarafından yapılan bir uyarıda, yaklaşık sekiz milyon Amerikalının evindeki radon düzeyinin, bir litre havada dört pikoküri olan federal sınırı aştığı tahmin edilmektedir. Bununla birlikte bazı uzmanlar, tehlike altındaki evlerle ilgili EPA tahmininin abartılı olduğuna inanmaktadırlar. Onlar ayrıca düşük radon düzeylerinin taşıdığı tehlike derecesinden de kuşkulanmaktadırlar. Pittsburg Üniversitesi’nde fizik ve radyasyon sağlığı profesörü olan Dr. Bernard L. Cohen şunu söyledi: “Benim verilerden çıkardığım sonuç, düşük düzeyde maruz kalınırsa, bunun temelde zararsız olduğudur; birçok evde bulunan düşük düzeylerin hiçbir etkisi yoktur.”

Ya Sizin Eviniz?

Sizin için radonun tehlikesi, büyük oranda, yaşadığınız yerin toprağında bulunan uranyum konsantrasyonuna bağlıdır. Başka önemli bir faktör ise, evinizin altındaki toprağın türüdür. İçerdiği radyum az olsa bile, geçirgenliği daha çok olan toprak, daha çok radonun geçmesine izin verebilir.

Başka bir risk faktörü de, evinizin inşa edilme yöntemidir. Örneğin, modern evlerin çoğu, enerji tasarrufu amacıyla hemen hemen hava geçirmez şekilde yapılmaktadır. Bu yüzden, bu evlerin içine sızan radon kolay kolay dışarı çıkamamaktadır. Bir EPA yetkilisinin dediği gibi, “Bir evi ne kadar izole ederseniz, kirlilik düzeyi de o denli çok olur.” Bu nedenle, hava akımının olduğu daha eski evler, radondan gelebilecek tehlikelere karşı belki de daha korunaklıdır.

Amerika Birleşik Devletlerinin Pennsylvania eyaletinin doğusundan gelerek New Jersey’in kuzeyinden geçip New York’un içlerine kadar uzanan kuşakta, yoğun uranyumun olduğu bilinmektedir. Başka bir kuşak ise, Minnesota ile Kuzey Dakota arasındaki Red River vadisidir. Eğer uranyumun yoğun olduğu bilinen bir bölgede yaşıyorsanız, yaşadığınız yerde radon miktarını saptamak olanaklı ise, evinizin içindeki havayı ölçtürmeniz akıllı bir hareket olabilir.

Fakat eviniz nerede olursa olsun, ölçüm sonuçlarının önceden tahmini mümkün değildir. Örneğin, Amerika Birleşik Devletlerinde Pennsylvania’daki bir evde 2.694 pikoküri olarak ölçülen radon düzeyi, hemen yandaki evde sadece 3,6’ydı. Ayrıca, uranyumun yoğun olmadığı bilinen bölgelerde de ev içinde yüksek radon düzeyleri görülebilir. Önceden tahmin etmenin bu olanaksızlığı yüzünden, bir EPA müdürü şunu söylüyor: “Halktan bütün istediğimiz, 10-20 dolar harcayıp bir ölçümle sorunun olup olmadığını anlamalarıdır.”

Eğer evinizi ölçtürmeye karar verirseniz, bunu yapmanın çeşitli yolları vardır. Çevre kontrolü ile ilgili yerel kurumlardan bilgi alabilirsiniz. Dr. Nero şunu söylüyor: “Bu konuda prensip, oturduğunuz odalardaki ortalama miktarın ölçüsüdür. Fakat EPA ölçümlerinin çoğu, zemin katlara yerleştirilen dedektörler vasıtasıyla yapılmaktadır.” Kendisi ayrıca, “Ölçme işi, aylar, hatta ideal olarak bir yıl sürmelidir,” diye vurgulamaktadır.

Ölçüm için firma seçiminde de dikkatli olmak hikmetliliktir. Çünkü bazı firmalar, diğerlerinden daha saygındır. Ayrıca radon dedektörleri satın da alınabilir. Fakat bazı raporlara göre, doğru gösterme açısından modeller arasında çok farklılıklar vardır.

Eğer ölçtükten sonra evinizde yüksek düzeyde radyasyon olduğu ortaya çıkarsa, bu sorun halledilebilir. Belki zemin katın duvar ve tabanındaki çatlakları kapatmak ve havalandırmayı sağlamak için vantilatör kullanmak yeterli olabilir. New Jersey’nin Clinton kentinde, yukarıda bahsedilen ve evlerin tümünde yüksek düzeyde radyasyon bulunan yerde, çalışma yapılan ilk on evde radyasyon miktarı altı ay içinde zararsız düzeylere çekildi. Sorunu halletmenin bedeli nadiren 1.500 doları geçmektedir; genellikle de bu rakamın çok altındadır.

Nükleer santraldaki mühendisin durumunda olduğu gibi olağandışı durumlarda ise, yoğun bir çalışma gerekebilir. Bu mühendisin yerinin, zemin kattaki beton tabanı ve alttaki toprak kaldırıldı. Binanın temelleri radon geçirmez özel bir plastikle kaplandı ve betondaki tüm çatlaklar silikonla kapandı. Son olarak da özel bir havalandırma sistemi konuldu. Yapılan iş 32.600 dolara mal olmasına karşın, radon miktarının zararsız bir düzeye çekilmesinde başarı sağlandı.

Neyse ki, evlerdeki radon tehlikesinin korkulduğu kadar büyük olmadığına dair deliller mevcuttur. Fakat eğer siz de ölçüm yaptırmanın mümkün olduğu bir yerde yaşıyorsanız ve evinizle ilgili kuşkularınız varsa, zihnen huzurlu olmak için bir ölçüm yaptırabilirsiniz.

[Dipnotlar]

a Bir litre havada dört pikoküri, günde yarım paket sigara içmekle aynı kanser riskini doğurur.

[Sayfa 29’daki resimler]

Radon bir eve nasıl girebilir?

Kuyu sularından gelen gaz

Yer döşemesinde ve duvarlarda çatlaklar

Gevşek pis su boruları

Granit

Kuyu suyu

Yerde çatlaklar

Gözenekli tuğla veya biriketler

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş