Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 12/92 s. 26-28
  • Bir Dansöz Olarak Şöhret Arayışım

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Bir Dansöz Olarak Şöhret Arayışım
  • Uyanış!—1992
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • “Başarı” Kazanmak
  • Eve Dönüşüm
  • Yaşamımda Önemli Bir Gün
  • Değişiklikler Yapmak
  • Yeni Bir Yaşam
  • Dans Etmek Sadece Zararsız Bir Eǧlence Türü Deǧil Mi?
    Uyanış!—1986 (Bilimsel Seri 17-20)
  • Dans Etmek İsa’nın Takipçileri İçin Uygun mu?
    Uyanış!—1997
  • Kutsal Kitap Hayatları Değiştirir
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2009
  • Gerçek Başarının Peşinde Koşun
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2012
Daha Fazla
Uyanış!—1992
g 12/92 s. 26-28

Bir Dansöz Olarak Şöhret Arayışım

DOĞDUĞUM şehir olan Roma’da bir dansöz olarak sahneye ilk defa çıktığım zaman, henüz 12 yaşındaydım. Bu, İkinci Dünya Savaşından hemen sonra, 1945 yılındaydı.

O korkunç katliamın etkilerini gören ve hisseden bir çocuk için, dans pistine çıkıp en çok yapmak istediği şeyi yapmanın—dans etmenin—ne demek olduğunu bir düşünün! Büyük heyecan içindeydim!

Çeşitli gruplarda dans ettikten sonra, solo dansöz olmak üzere adımlar attım. Özellikle Afro-Kuba, Oryantal ve Hawaii dansları üzerinde çalıştım. Fakat aynı zamanda rumba, çaça, tango, boogie-woogie ve o zamanlar moda olan diğer dansları da yapıyordum.

Dans etmek bana yepyeni ve büyüleyici dünyaların kapısını açtı. Örneğin, 1950’lerde Harp ve Sulh ve Quo Vadis de dahil, çok tanınmış filmlerde rol aldım. Elizabeth Taylor, May Britt, Eleonora Rossi Drago, Robert Taylor, Valentina Cortese ve Gabriele Farzetti gibi çok ünlü kişilerle çalışmak bana heyecan verdi.

“Başarı” Kazanmak

Başarı arayışımda Aden (Yemen); Cape Town (Güney Afrika); Londra (İngiltere); Bangkok (Tayland); Tahran (İran) ve Avustralya’nın sayısız kentlerini ziyaret ederek dünyanın bir ucundan diğerine seyahat ediyordum. Nihayet başarıya ulaşmıştım. Henüz 19 yaşındayken, içinde bulunduğum sözde göz kamaştırıcı dünyadan zevk duyuyordum.

Formda kalmak ve de fiziksel çekicililiğimi korumak amacıyla uygulamam gereken yorucu antreman ve sıkı bakım programı o kadar kolay şeyler değildi. Bununla birlikte, zaten kazanmış olduğum başarıyı ve daha da meşhur olma hedefimi düşündüğümde, bu gibi zorlukları seve seve kabul ettim.

Seyahatlerim sırasında çevrelerde, zengin ve saygıdeğer insanların, hırsızlar, uyuşturucu satıcıları ve mafia ile ilişkileri vardı. Tahmin edilmeyecek derecede bozuk; uyuşturucu, alkol, ahlaksızlık ve şiddete boğazına kadar batmış bir dünya. Ne var ki, bu durum beni o zaman fazla ilgilendirmiyordu. Tüm yaşamım dans etmeyi, pahalı arabalar, mücevherler, giysiler almayı ve tanınmış otellerde kalmayı içeren lüks bir yaşam tarzı üzerinde odaklanmıştı.

Çok para kazandımsa da, bu paranın büyük kısmı menajerlerimin cebine girdi. Alışmış olduğum yaşam standardını muhafaza etmek için, kasiyer olarak bir gündüz işi buldum. Ne yazık ki, prensiplerimi ihlal edecek kadar kendimi alçaltıp ahlaksız faaliyetlerde bulunmaya başladım.

Eve Dönüşüm

Dış ülkelerde profesyonel olarak hatırı sayılır bir başarıya eriştikten sonra, 1965’te, İtalya’ya dönerek devrimin gerçek anlamda büyük bir dansözü olmak üzere kendimi bu işe adamaya karar verdim. Dış ülkelerde edindiğim tecrübe ve şöhret sayesinde yurdumda önüme birçok kapının açılacağını düşündüm. Bunun yerine, acı bir düş kırıklığına uğradım. Başarıya giden yol sanki birdenbire kapanmıştı.

Zamanla, ahlaksız gece kulüplerinde ve diskolarda dans etmeye başladım. Kendimi yalnız hissettim, bozuk bir çevrede tuzağa düşürülmüş olarak her tür tehdit ve şiddete boyun eğmeye zorlandım. İki kez kürtaj yaptırdım ve bu yüzden neredeyse ölecektim. Başarı arayışında izlediğim aptalca yol yüzünden ne büyük bir paha ödemeliydim! En aşağı noktaya düştüğüm sırada, yaşamımı gerçek başarıya dönüştüren bir şey buldum.

Yaşamımda Önemli Bir Gün

1980 yılının bir yaz günü, bir gün öğleden sonra, Allessandria eyaletinde oturduğum apartmana yakın bir yüzme havuzuna gidiyordum. Yolda rastladığım bir arkadaşım bana çok garip bir teklifte bulundu. Bana şunu sordu: “Yehova’nın Şahitlerinden biriyle Mukaddes Kitabı tetkik ediyorum, benimle gelmek ister misin?”

“Yehova mı? Yehova da kim?” diye sordum.

“Yehova Tanrı’nın ismidir” diye cevap verdi.

Bunun ardından, bana yüzmeyi tamamen unutturan canlı bir sohbete başladık. Arkadaşımı arabamla Şahit kadına götürdüm ve benim de tetkike katılıp katılamayacağımı sordum. Orada mistik bir atmosfer bulacağımı, belki bir guru ya da nur saçan bir kutsal kişinin acayip ve korkutucu dinsel ayinler yapacağını tahmin etmiştim. Bunun yerine, kendimi normal bir evde ve bizi kibarca içeri davet eden normal bir kadının karşısında buldum. Tetkik, Ebedi Hayata Sevk Eden Hakikat kitabının “Tanrı Kimdir?” temasını işleyen üçüncü bölümüne dayanıyordu.

Tanrı’nın özel bir isme sahip olması ve bu ismin “Yehova” oluşu, benim için olağanüstü bir vahiy idi. (Mezmur 83:18) Kendi kendime, ‛eğer kiliseler Tanrı’nın ismini bile gizledilerse, kim bilir başka hangi hakikatleri gizliyorlar’ diye düşündüm! Şahit kadına, yaptığı tetkiklerin ücretinin ne olduğunu sordum, onların ücretsiz olduğunu öğrendiğimde daha da şaşırdım. İçinde bulunduğum dünyada hiç kimse ücretsiz olarak bir şey yapmazdı. Bu, beni bir Mukaddes Kitap tetkikine başlamaya isteklendirdi.

Değişiklikler Yapmak

İş programımdan dolayı çok az boş vaktim vardı—hâlâ birçok kentte dans etmek üzere yaptığım taahhütleri yerine getirmeliydim. Buna rağmen, hakiki Tanrı Yehova hakkında daha fazla bilgi edinebilmem için bu kadının beni ziyaret etmesini dört gözle bekliyordum. Tanrı’nın bir ismi olduğunu öğrenmemin yanı sıra, İsa ve Tanrı’nın aynı şahıs olmadığını da buldum. Onlar Üçlüğün bir kısmı değildi. Ayrıca, Tanrı’nın ölü olduğunu düşünmekte ne kadar hatalı olduğumu da anladım! Böyle düşünmektense, şimdi gerçek bir şahısla, yaşayan ve işler başaran bir Tanrı ile dostluk kurmaya başladım!

Nihayet, yaşama isteği duyuyordum! Bu nedenle Yehova’ya ne kadar minnettarım! Yehova’nın Şahitlerinin tüm ibadetlerine katılmaya başladım. Orada, bu sevgi dolu ve merhametli Tanrı’nın olağanüstü nitelikleri hakkında daha iyi bir anlayış kazandım. Sürdürmüş olduğum yaşam tarzı göz önünde tutulursa, bu, benim için çok teselli verici idi. İbadet Salonunda bulunanların yüzlerindeki sükûnet ve huzuru gördüğümde, gerçekten şahane bir dünya bulmuş olduğumu anladım ve bunu hiçbir zaman terk etmemeye kararlıydım.—Mezmur 133:1.

Bununla birlikte, yeni bulduğum bu dünyada yaşamak istediğim takdirde, yaşamımda bazı büyük değişiklikler yapmam gerektiğini anladım. Yehova’nın Şahitlerinin bir kongresine katıldıktan ve açıkça ifade edilen Mukaddes Kitap prensiplerini işittikten sonra, yaşamımı değiştirmeye kesin olarak karar verdim. O zamana kadar hayatımda bana en büyük sevinç kaynağı olan dansı bıraktım. Daha önceki altı yıl boyunca beraber yaşadığım erkeği terk ettim ve geçmiş hayatımla ve bozuk şov dünyasıyla olan tüm ilişkilerimi tamamen kestim. Menajerlere ve sözde arkadaşlara ait olan tüm adres ve ajandaları yok ettim.

Yeni Bir Yaşam

Bu noktada işsiz ve evsiz idim, fakat Yehova’ya tam olarak güvenmeyi öğreniyordum. Maddi yönden ihtiyaç içinde olduğum için değerli şeylerimi,—araba, kürk mantolar, mücevherler—bir zamanlar yaşamda gerçek başarıyı simgelediklerini düşündüğüm şeyleri sattım. İş olarak, büyük evlerde merdiven silmeye ve aileler için temizlik işleri yapmaya başladım. Yaşamdaki gerçek başarının bir kimsenin sahip olduğu maddi şeyleri veya pozisyonuyla değil, sadece birinin Yehova’nın bereketine sahip olup olmadığıyla ölçüldüğünü fark ettim.

Yehova’nın Şahitlerinden biri olarak, 23 Nisan 1983’te vaftiz edildim. O gün etrafımı saran fotoğrafçılar yoktu, sadece Yehova’ya hamt eden yeni birini aralarına kabul etmekten mutluluk duyan Şahit kardeşlerim vardı. Bundan kısa bir zaman sonra, kardeşimin de, öğrendiğim güzel şeyleri öğrenmesine yardım etmek amacıyla Avustralya’ya gittim. Kendisi ve çocukları Mukaddes Kitabın hakikatine gösterdiğim coşkuyu paylaşmamalarına rağmen, Avustralya’da kalmam çok verimli sonuçlar verdi.

Çok geçmeden, bir öncü olarak dolgun vakitli hizmete başlayabildim ve Avustralya’da oturan İtalyanlar arasında Mukaddes Kitaba ilgi gösteren birçok kişi buldum. Zamanla, ilerleyen pek çok Mukaddes Kitap tetkiki idare ettim. Sonra, 1985 yılında tekrar İtalya’ya taşındım. İlk başta oraya yerleşmekte zorluk çektim, fakat şimdi küçük bir dairem ve yaşamımı sürdürmeme yetecek kadar bir emekli maaşım da var ve bu sayede, dolgun vakitli bir vaiz olarak hizmet ediyor ve tüm cemaat ibadetlerine katılabiliyorum.

Uzun yıllar boyunca, dans etmekte başarı kazanmayı her şeyden fazla arzu etmiştim. Her şeyin izzet ve şöhrete bağlı olduğunu düşünmüştüm. Dünyada putlaştırılan kimseleri taklit etmeye çalışmıştım. Her şey şimdi ne kadar farklı! Tabii, dans etmek şahane bir şeydir, fakat şimdi, hayattaki gerçek başarının şöhret için yaşamakta değil, daha ziyade Yehova Tanrı’nın şahane vaatlerini öğrenmeleri için diğer insanlara yardım etmekte olduğunu öğrendim.

Şimdi güvenle şu harikulade vaadin yerine gelmesini bekliyorum: “RABBİ (Yehova’yı) bekle, ve onun yolunu tut, ve yeri miras almak için seni yükseltecektir; kötülerin kesilip atılacağı zaman bunu göreceksin.”—Mezmur 37:34; II. Petrus 3:13.—Edvige Sordelli tarafından anlatılmıştır.

[Sayfa 27’deki pasaj]

Harp ve Sulh ve Quo Vadis de dahil çok tanınmış filmlerde rol aldım

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş