Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g96 Haziran s. 10-11
  • Çözüm Nedir?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Çözüm Nedir?
  • Uyanış!—1996
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Çözüm
  • Mikropların Öcü
    Uyanış!—1996
  • 20. Yüzyılda Salgın Hastalıklar
    Uyanış!—1998
  • Bilim Tüm Hastalıklara Çare Bulacak mı?
    Uyanış!—2007
  • Aids ile Mücadelenin Yolları
    Uyanış!—1999
Daha Fazla
Uyanış!—1996
g96 Haziran s. 10-11

Çözüm Nedir?

“İNSANLIĞIN refahının ve belki de bir canlı türü olarak hayatta kalabilmemizin, yeni ortaya çıkan hastalıkları fark edebilme yeteneğimize bağlı olacağı inancı güçleniyor. . . . . HIV havayla yayılan bir patojen olsaydı halimiz ne olurdu? İlerde benzer bir enfeksiyonun bu yolla yayılmayacağını kim söyleyebilir?” Çiçek hastalığının kökünün kurutulmasında önemli payı olan D. H. Henderson 1993 yılında Cenevre’de (İsviçre) bir grup bilim adamına bunları söyledi.

Yeni çıkan hastalıklar nasıl fark edilebilir? Tropikal hastalıklara ilişkin erken uyarı sistemlerinden biri, Dünya Sağlık Örgütüne (WHO) rapor gönderen 35 laboratuvardan oluşan bir küresel ağdır. Fakat bu laboratuvarlarla ilgili bir araştırma, her biri ölümcül bir hastalık olan Japon beyin iltihabını, hantavirüsleri, Rift Vadisi hummasını teşhis için bu laboratuvarlardan ancak yarısından azının yeterli donanıma sahip olduğunu gösterdi. Virüsü sivrisineklerle taşınan ve kusma, karaciğer yetmezliği, iç kanama yapan sarı hummayı yalnızca yüzde 56’sı teşhis edebildi. Kenya’da, 1992’de doktorlar nedenini bulana kadar en az 28 kişi sarı hummadan öldü. Doktorlar altı ay boyunca sıtmayla savaştıklarını sanmışlardı.

Denetleme programlarının bir başka zayıf yanı da etkisini yavaş yavaş gösteren virüs kökenli hastalıkların ortaya çıkışını fark edememesidir. Örneğin, HIV insan bedeninde gizlenebilir, başkalarına bulaşabilir ve aradan en az on yıl geçtikten sonra AIDS hastalığı olarak ortaya çıkabilir. Zamanımızda AIDS salgını üç kıtada hemen hemen aynı zamanda ortaya çıkıp hızla 20 değişik ülkeye yayıldı. Bu hastalık hakkında hiçbir erken uyarı yapılmadığı açıktır!

Bütün sorunlara rağmen, birçok bilim adamı, önümüzdeki yıllarda gerçekleştirileceğine kesin gözüyle baktıkları büyük buluşlar ve atılımlar hakkında iyimser konuşarak geleceğe güvenle bakıyor. International Herald Tribune şu haberi veriyor: “Birçok bilim adamı gerçek atılımlar için en iyi ümidin biyoteknoloji, yani canlı hücredeki kalıtım malzemelerinin işlenmesi olduğunu söylüyor. Biyoteknoloji firmalarında çalışan bilim adamları mikropları öldüren maddeler üreten hücreler yaratmayı, yani gen mühendisliği ürünü antibiyotikler çağını başlatmayı umuyorlar.”

Yalnız bu işin karanlık bir yönü var. Gen mühendisliği, genlerin zararsız bir virüsün içine yerleştirilmesini, böylece virüsün genleri insana aktarmasını olanaklı kılar. Bu teknoloji belki, gen mühendisliği ürünü olarak adlandırılan antibiyotiklerin üretimini gerçekten olanaklı kılarak yararlı şekilde kullanılabilir. Fakat kötü amaçlarla da kullanılabilir.

Örneğin, Ebola’ya ait genler kazayla ya da kasıtlı olarak grip veya kızamık gibi bir virüse yerleştirilebilir. Sonra bu öldürücü virüs belki öksürük ya da hapşırıkla yayılabilir. Bütün yaşamını Machupo ve Ebola gibi virüsleri incelemekle geçiren Dr. Karl Johnson, “birkaç bin dolarlık donanımı ve cebinde üniversiteden alınmış biyoloji diploması bulunan bir kaçığın, Ebola’nın yanında hiç kalacağı mikroplar üretebileceği” günün yakın olduğunu söyledi. Diğer biyologlar da onunla aynı fikirdedir.

Çözüm

Bulaşıcı hastalıklarla ilgili sorun sadece yeni ilaçlar bulmakla çözülemez. Hastalıklarla ilişkili olan yoksulluk, savaş, sığınmacılık, uyuşturucu kullanımı, kentlerin aşırı kalabalıklaşması, sağlıksız yaşam tarzları, kirlilik ve çevrenin harap edilmesi gibi sorunların da çözülmesi gerekir. Kendinize karşı dürüst olun. İnsanların bu karmaşık sorunları çözeceğine ihtimal veriyor musunuz?

Tanrı’nın sözü şu uyarıyı yapıyor: “Emîrlere ve kurtarışı olmıyan âdem oğluna güvenmeyin.” Öyleyse kime güvenmeliyiz? Ayet şöyle devam ediyor: “Ne mutlu o adama ki, yardımı Yakubun Allahıdır, ve ümidi Allahı RABDEDiR.” İnsanlığın karşı karşıya kaldığı sorunları yalnızca onun Yaratıcısı Yehova çözebilir.—Mezmur 146:3-6.

Yehova’nın ilham edilmiş Sözü olan Mukaddes Kitap, İsa’nın ‘bu ortamın sona erişine’ ilişkin büyük peygamberliğini kaydederken, neslimize ıstırap veren korkunç hastalıkların olacağını önceden bildirdi. İsa, “o zaman . . . . yer yer . . . . vebalar olacak” dedi.—Matta 24:3-8; Luka 21:10, 11.

Bununla birlikte, Mukaddes Kitap, gelecekte Tanrı’nın Gökteki Krallığının yönetimi altında, ‘orada oturanın hastayım demeyeceği’ bir zamanın geleceğine de işaret etti. (İşaya 33:24; Matta 6:9,10) Böylece, Yehova’ya güvenenlerin, itaatli kişilerin sadece insanlığı kasıp kavuran öldürücü hastalıklardan değil, bunlara katkıda bulunan etkenlerden de tam olarak kurtulacağına inanmaları için sağlam nedenleri var. İsa’nın hakiki takipçileri, tıp dünyasının öldürücü mikroplarla sürdürdüğü zor savaşta gösterdiği gayreti takdir ediyorlar. Yine de, hastalık ve ölümün kesin çözümünün, “bütün hastalıklarını iyi eden” Tanrı’nın elinde bulunduğunu biliyorlar.—Mezmur 103:1-3; Vahiy 21:1-5; 22:1, 2.

[Sayfa 10’daki resim]

Mukaddes Kitap, hiç kimsenin “hastayım” demeyeceği bir zamanın geleceğini vaat ediyor

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş