Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g97 Ekim s. 18-20
  • Öfkemizi Neden Denetim Altında Tutmalıyız?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Öfkemizi Neden Denetim Altında Tutmalıyız?
  • Uyanış!—1997
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Kusurlu İnsanlar Öfkelendiğinde
  • İsa’nın Takipçileri de Hesap Vermeli
  • Kutsal Kitap Öfke Hakkında Ne Der?
    Kutsal Kitapla İlgili Soruların Cevapları
  • Öfkelenmek Her Zaman Yanlış Mıdır?
    Uyanış!—1994
  • Öfkeyi Kontrol Altına Almak—Sizinkini ve Başkalarınkini
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1987 (Dinsel Seri 73-84)
  • Öfke Sorunu
    Uyanış!—2012
Daha Fazla
Uyanış!—1997
g97 Ekim s. 18-20

Mukaddes Kitabın Görüşü

Öfkemizi Neden Denetim Altında Tutmalıyız?

İLERİDE kötü şeyler olacağını gösteren bir başlangıçtı. Yahya, “Artık bu evin reisi benim, geç kalıp beni huzursuz edemezsin” diyerek yeni evlendiği eşi Gül’e haykırdı.a Eşini kanepede oturmaya zorlayarak 45 dakikadan fazla, öfkeyle bağırıp çağırdı. Kaba konuşmalar evliliklerinde olağan hale geldi. Üzücüdür ki, Yahya’nın öfkeli davranışları daha da arttı. Kapıları çarpıyor, mutfak masasını yumrukluyor ve direksiyona şiddetle vurarak başkalarının hayatını tehlikeye sokacak şekilde çılgınca araba kullanıyordu.

Ne yazık ki, sizin de kuşkusuz aşina olduğunuz bu tür sahneler sık sık tekrarlanıyor. Bu adam öfkelenmekte haklı mıydı, yoksa kontrolünü mü kaybediyordu? Her tür öfke yanlış mıdır? Öfke ne zaman kontrolden çıkmış olur? Ne zaman aşırıya kaçılmış olur?

Denetim altında tutulan öfke haklı bir nedene dayanabilir. Örneğin, Tanrı’nın öfkesi geçmişteki ahlaksız Sodom ve Gomorra şehirlerine karşı alevlendi. (Tekvin 19:24) Neden? Çünkü, tüm bölgede iyi bilindiği gibi, bu şehirlerde oturanların şiddet dolu ve sapkın cinsel alışkanlıkları vardı. Örneğin, melek haberciler adil adam Lût’u ziyaret ettiklerinde, genç ve yaşlı erkeklerden oluşan bir ayaktakımı Lût’un misafirlerine tecavüz etmeye yeltendi. Bu ciddi ahlaksızlık karşısında Yehova Tanrı haklı olarak öfkelendi.—Tekvin 18:20; 19:4, 5, 9.

Babası gibi, kusursuz insan İsa Mesih’i de öfkelendiren durumlar olmuştu. Yeruşalim’deki mabet Tanrı’nın seçilmiş kavmi için tapınmanın merkezi olmalıydı. İnsanların, Tanrı’ya kişisel kurbanlar ve takdimeler sunabileceği, O’nun yolları hakkında öğretim alabileceği ve günahlarından bağışlanabileceği bir “dua evi” olmalıydı. Deyim yerindeyse, onlar mabette Yehova ile söyleşebilirlerdi. Bunun tersine İsa’nın günlerindeki dinsel liderler, mabedi “bir ticaret evi” ve bir ‘haydut inine’ çevirmişlerdi. (Matta 21:12, 13; Yuhanna 2:14-17) Kurban edilecek hayvanların satışından kişisel kazanç elde ediyorlardı. Sürüyü gerçek anlamda soyuyorlardı. Bu yüzden Tanrı’nın Oğlu, bu dolandırıcıları Babasının evinden atmakta tamamen haklıydı. İsa’nın öfkesi anlaşılabilirdi.

Kusurlu İnsanlar Öfkelendiğinde

Kusurlu insanlar da zaman zaman haklı olarak öfkelenebilir. Musa’nın başına gelenleri düşünün. İsrail milleti çok kısa bir süre önce Mısır’dan mucizevi şekilde kurtarılmıştı. Yehova, Mısırlıları on belayla vurarak kudretini Mısır’ın sahte tanrıları üzerinde çarpıcı biçimde göstermişti. Sonra Kızıldenizi ikiye ayırarak İsraillilere kurtulmaları için yol açmıştı. Daha sonra Sina Dağının eteklerine geldiler, orada bir millet olarak teşkilatlandırıldılar. Bir Aracı olarak görev yapan Musa, Tanrı’nın kanunlarını almak üzere dağa çıktı. Diğer kanunların yanı sıra Yehova Musa’ya, bizzat Kendisinin dağdan alıp oyduğu taş levhalar üzerine “Allahın parmağı” ile yazılmış On Emri verdi. Bununla birlikte Musa indiğinde ne gördü? Kavim bir altın buzağı heykeline tapınmaya başlamıştı! Olanları ne kadar çabuk unutmuşlardı! Yalnızca birkaç hafta geçmişti. Haklı olarak “Musanın öfkesi alevlendi.” Taş levhaları kırdı ve buzağı heykelini yok etmeye girişti.—Çıkış 31:18; 32:16, 19, 20.

Başka bir olayda, kavim su yokluğundan şikâyet ettiğinde Musa kendini tutamayıp öfkelendi. Sabrı tükenip bir an için çok iyi bilinen alçakgönüllüğünü ya da uysallığını kaybetti. Bu, ciddi bir yanlış yapmasına yol açtı. İsrail’in tüm ihtiyacını Sağlayan Yehova’yı yüceltmek yerine, Musa kavme sert sözler söyledi ve dikkati kardeşi Harun’a ve kendisine çekti. Bu nedenle Tanrı Musa’yı terbiye etmeyi uygun gördü. Vaat edilen diyara girmesine izin verilmeyecekti. Meriba’daki bu olaydan sonra, Musa’nın kendisini kaybedip öfkelendiğinden bir daha söz edilmiyor. Bu olaydan ders aldığı görülüyor.—Sayılar 20:1-12; Tesniye 34:4; Mezmur 106:32, 33.

Bu nedenle, Tanrı ile insan arasında bir fark var. Yehova ‘öfkesini geciktirebilir’ ve yerinde olarak “geç öfkelenen” diye tarif edilir, çünkü baskın niteliği öfke değil, sevgidir. Öfkesi her zaman doğru, her zaman haklı ve her zaman kontrollüdür. (Çıkış 34:6; İşaya 48:9; I. Yuhanna 4:8) Kusursuz insan İsa Mesih öfkesini her zaman denetim altında tutabiliyordu; ondan ‘yumuşak huylu’ olarak söz edilmişti. (Matta 11:29) Diğer yandan kusurlu insanlar, hatta Musa gibi imanlı bir adam bile, öfkesini denetim altında tutmakta zorluk çekmişti.

İnsanlar genelde öfkenin sonuçlarını da gereği gibi düşünmüyorlar. Öfkeli biri kontrolünü kaybederse, sonuçlarına katlanması gerekebilir. Örneğin, bir koca karısına öfkelenip, yumruğuyla duvarda bir delik açacak kadar kendini kaybederse bunun sonuçları neler olacaktır? Ev zarar görecek. Belki eli yaralanacak. Fakat daha da kötüsü, öfke nöbeti kadının kocasına duyduğu sevgi ve saygı üzerinde nasıl bir etki yapacak? Duvar bir iki günde onarılabilir ve eli birkaç haftada iyileşebilir; fakat karısının güvenini ve saygısını kazanması ne kadar zaman alacak?

Aslında Mukaddes Kitap, öfkesini denetim altında tutmayı başaramayan ve bunun acı sonuçlarını çeken insanların örnekleriyle doludur. Bunların birkaçını ele alalım. Kain, kardeşi Habil’i öldürdükten sonra sürgün edilmişti. Şimeon ve Levi, Şekem erkeklerini öldürdükleri için babaları tarafından lanetlendiler. Uzziya, tuttuğu yanlış yolu düzeltmeye çalışan kâhinlere hiddetlenince Yehova Uzziya’yı cüzamla vurdu. Yunus ‘çok kızdığında,’ Yehova onu tedip etti. Hepsi de öfkesinin hesabını vermek zorunda kaldı.—Tekvin 4:5, 8-16; 34:25-30; 49:5-7; II. Tarihler 26:19; Yunus 4:1-11.

İsa’nın Takipçileri de Hesap Vermeli

Benzer şekilde, bugün İsa’nın takipçileri davranışları konusunda hem Tanrı’ya hem de bir ölçüye kadar iman kardeşlerine hesap vermelidir. Bu, Mukaddes Kitapta öfkeye işaret eden Yunanca ifadelerin kullanımından kolayca görülebilir. Orgeʹ en sık kullanılan iki sözcükten biridir. Genelde “gazap” olarak çevrilen Orgeʹ sık sık öç alma, bir şeyin bilincinde olma ve hatta önceden tasarlamış olma fikrini içerir. Bu nedenle Pavlus İsa’nın Roma’daki takipçilerini önemle şuna teşvik etti: “Ey sevgililer, kendiniz için öç almayın, fakat Allahın gazabına [orgeʹ] yer verin; çünkü yazılmıştır: “Rab diyor: Öç benimdir, karşılığını ben vereceğim.” Kardeşlerine karşı kötü duygular beslemek yerine şu davranışa teşvik edildiler: “Kötülüğü iyilikle yen.”—Romalılar 12:19, 21.

Sıkça kullanılan diğer sözcük ise thymosʹ’tur. Sözcüğün kökü “aslında havanın, suyun, yerin, hayvan ya da insanın sert bir hareketini belirtir.” Böylece sözcük değişik biçimlerde “düşmanca duyguların şiddetle dışa vurulması,” “öfke patlamaları” ya da “zihin uyumunu bozan ve hem içte hem de toplumda kargaşa ve huzursuzluk yaratan şiddetli kızgınlık” olarak tanımlanır. Öfkesini denetim altında tutamayan bir erkek ya da kadın, uyarıda bulunmadan patlayan ve sıcak kül, kaya parçaları ve lav püskürterek yaralayabilen, sakatlayabilen ve öldürebilen bir volkan gibidir. Thymosʹ sözcüğünün çoğul şekli, Pavlus’un ‘öfke nöbetleri,’ fuhuş, dizginsiz davranışlar ve sarhoşluklar gibi ‘bedenin işlerini’ (19. ayet) sıraladığı Galatyalılar 5:20’de kullanılır. Başlangıçta değinilen Yahya adlı kişinin davranışı kuşkusuz ‘öfke nöbetlerine’ iyi bir örnektir.

Bu nedenle İsa’nın takipçilerinin cemaati, başkasının şahsına ve malına karşı tekrar tekrar şiddet hareketlerinde bulunan cemaat üyelerini nasıl görmelidir? Denetim altında tutulmayan öfke yıkıcıdır ve kolayca şiddete dönüşür. O halde İsa geçerli nedenlerle şunu söyledi: “Kardeşine kızan (kızmaya devam eden) her adam hükme müstahak olacaktır.” (Matta 5:21, 22) Kocalar şöyle uyarılıyor: “Karılarınızı sevin, ve onlara karşı acı muamele etmeyin.” “Tez öfkelenen” biri cemaatte nazır olarak yeterli olmaz. Bu nedenle, öfkesini denetim altında tutamayan kişiler cemaatte örnek olarak görülmemelidir. (Koloseliler 3:19; Titus 1:7; I. Timoteos 2:8) Aslında böyle bir kişinin zihni tutumu, davranış tarzı ve diğerlerinin hayatına verdiği zararın ciddiyeti ele alındıktan sonra, denetimsiz öfke nöbetlerine kapılan bir kişi cemaatten çıkarılabilir—gerçekten de korkunç bir sonuç.

İlk başta değinilen Yahya duygularını denetim altına alabildi mi? Hızla ve kötü şekilde felakete doğru kayışını kontrol altında tutabildi mi? Ne yazık ki, bağırmalar sonuçta itip kakmaya kadar vardı. Eşini suçlayan konuşmaları, acı veren şiddetli yumruklara dönüştü. Yahya eşinin bedeninin kolayca fark edilen kısımlarını berelemekten kaçınarak davranışını gizlemeye çalışıyordu. Ancak sonunda tekmelemeye, yumruklamaya, saç çekmeye ve daha kötü davranışlara başvurdu. Gül sonunda Yahya’dan ayrıldı.

Bu kaçınılamaz bir durum değildi. Birçokları benzer durumlarda öfkelerini denetim altında tutabildiler. Bu nedenle İsa Mesih’in kusursuz örneğini izlemek yaşamsaldır. İsa bir tek denetimsiz öfke nöbetinden bile suçlu değildi. Öfkesi her zaman haklıydı; asla kontrolünü kaybetmedi. Pavlus hikmetle her birimize şu öğüdü verdi: “Öfkelenin, ve günah işlemeyin; öfkenizin üzerine güneş batmasın.” (Efesoslular 4:26) İnsan olarak sınırlarımız olduğunu ve ektiğimizi biçeceğimizi alçakgönüllülükle kabul ettiğimizde öfkemizi frenlemek üzere daha çok nedene sahip oluruz.

[Dipnot]

a İsimler değiştirilmiştir.

[Sayfa 18’deki resim tanıtım notu]

Saul Davud’u öldürmeye yelteniyor/ The Dore Bible Illustrations/Dover Publications, Inc.

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş