Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g98 Ağustos s. 28-29
  • Dünyaya Bakış

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Dünyaya Bakış
  • Uyanış!—1998
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Genital Herpes Tırmanışta
  • İngiltere Kilisesi
  • Sigara İçtiğinden Karısına Dava Açan Koca
  • Avustralya Yaban Develeri
  • Arsenik Zehirlenmesi
  • Çalışan Anneler
  • İflas Yaygınlaşıyor
  • Zararlı Balıkçılık Uygulamaları
  • Britanya’da Yeniyetme Ahlakı
  • Tıp Bilimi Zor Sorunlarla Karşı Karşıyadır
    Uyanış!—1984 (Bilimsel Seri 9-12)
  • İbrahim’in Gerçekten Develeri Var mıydı?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2011
  • Develerin ve Brumbilerin Başıboş Dolaştığı Yer
    Uyanış!—2001
  • Okuyucuların Soruları
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1994
Daha Fazla
Uyanış!—1998
g98 Ağustos s. 28-29

Dünyaya Bakış

Genital Herpes Tırmanışta

Bir Associated Press haberine göre Amerika Birleşik Devletlerinde AIDS’i önlemek için “güvenli seks üzerinde önemle durulmasına rağmen, beyaz gençler arasında genital herpes 1970’lerin sonlarından itibaren beş misli arttı.” Bununla birlikte belsoğukluğu gibi cinsel yolla bulaşan hastalıkların aynı dönem içinde azaldığı bildirildi. Herpes’in tırmanma sebebi nedir? Evlilik öncesi cinsel ilişki ve birden fazla kişiyle cinsel ilişkide bulunmak nedenler arasındadır. Şu anda 45 milyon Amerikalının herpes virüsü taşıdığı tahmin ediliyor ve onların çoğu bunu bilmiyor. Virüs, üreme organlarında ve bazen kalça çevresinde ya da bacakların üst kısmında ara sıra ortaya çıkan yaralara ve kaşınmaya neden oluyor.

İngiltere Kilisesi

İngiltere Kilisesinde pazar günleri katılımıyla ilgili resmi tahmin bir milyondur. Bazı üst düzey din adamları özel sohbetlerinde kiliselerine katılımın bundan yüzde 25 daha az olabileceğini kabul ediyorlar. Bununla birlikte, bilimsel bir araştırma komünyon alan esas üyelerin sayısının ilk kez yarım milyonun altına düştüğünü gösteriyor. Din adamları katılım rakamlarını şişirmeye neden böylesine hevesliler? Aslında kiliselerini kapanmaktan korumak istiyorlar. Aksi takdirde kilise bölgeleri birleştiriliyor ve daha az din adamına gerek oluyor. Londra’da çıkan The Sunday Times’da yayınlandığı gibi, bir kilise bölgesi papazı şunları söyleyecek dürüstlüğü gösterdi: “Rakamları abartmaya eğilimliyim. Az kişinin katılması cesaret kırıcıdır, bu nedenle daha fazla kişinin hazır bulunduğu şeklinde kayıt tutarsam kendi kendime cesaret vermiş oluyorum.”

Sigara İçtiğinden Karısına Dava Açan Koca

Richard Thomas 20 yılı aşkın bir süre boyunca karısının sigarayı bırakması için yalvardı ve ricalarda bulundu, fakat boşunaydı. Bunun üzerine karısını mahkemeye verdi. Bay Thomas, devletten kendisini, sevgili karısının sevgisini, desteğini ve arkadaşlığını kaybetmekten korumasını istedi. Annesini zaten kalp hastalığından yitirmişti ve sonra da babası felç geçirerek yedi yıl boyunca yatağa mahkûm kalmıştı. Ana-babası çok sigara içiyorlardı ve karısını da nikotin bağımlılığından dolayı kaybetmek istemediğini söyledi. Ancak bu yönde bir mahkeme emri çıkarmadan, Bay Thomas iyi bir haberle mahkemeye geldi. “Karım sigarayı bırakmayı kabul etti” dedi. Bayan Thomas, bir bağımlılık tedavi merkezine gitti ve sigarayı tamamen bırakmaya yemin etti. The New York Times’a göre Thomas çifti adliye binasını terk ederken elele tutuşmuşlardı.

Avustralya Yaban Develeri

Çok seneler önce, Avustralya’da telgraf hattı ve ülkenin ıssız bölgelerine uzanacak tren yolu çalışmaları için develer ithal edilmişti. Yük hayvanlarının yerini kamyonlar alınca, develerin Afgan sahiplerinden çoğu onları öldürmektense doğaya salıverdi. Develer, kuru bir bölge olan merkezi Avustralya’da çoğaldılar; bugün sayıları 200.000 kadar olabilir. The Australian gazetesi, şimdi birçok kişinin bu develerin değerli bir milli servet olabileceğine inandığını bildiriyor. Deve eti denendi bile; sığır eti kadar yumuşak olduğu ve daha az yağ içerdiği söyleniyor. Deveden elde edilen diğer ürünler deri, süt, yün, sabun ve kozmetikte kullanılan yağdır. Canlı develere de rağbet var. Central Australian Camel Industry’den Peter Seidel’a göre “uluslararası hayvanat bahçelerinin ve turistlerce sıkça ziyaret edilen hayvan parklarının birçoğu Avustralya devesini istiyor; çünkü bizler hastalıksız bir sürüye sahibiz.”

Arsenik Zehirlenmesi

The Times of India, “yaklaşık 15 milyon Bangladeşli ve Kalküta dahil Batı Bengal’de yaşayan 30 milyon kişi arsenik zehirlenmesine maruz kalıyor” diye bildiriyor. Sorun yeşil devrimin beklenmedik bir yan etkisidir. Ekinlerin sulanması için derin kuyular kazıldığında, yerde tabii olarak bulunan arsenik de su ile birlikte çıktı ve içme suyu için kullanılan kuyulara sızdı. ABD Colorado Üniversitesinden çevre uzmanı Williard Chappel, kısa bir süre önce arsenikten etkilenen yerleri ziyaret etti ve sorunu “dünyada şimdiye kadar olmuş en geniş kapsamlı zehirlenme vakası olarak” tanımladı. Şimdiden 200.000’den fazla insanda arsenik zehirlenmesinin belirtisi olan cilt lezyonları görülmektedir. Bangladeş’te bir hükümet görevlisi “öyle görünüyor ki, açlık problemini (yeşil devrim yoluyla) çözdük ve bu arada daha büyük bir sıkıntı yarattık” dedi.

Çalışan Anneler

The National Association of Working Women, 1991 yılında “1990’ların ortalarında okul öncesi çağda çocuğu olan Amerikan kadınlarının %65’inin ve okul çağında çocukları olanların %77’sinin iş gücüne dahil olacağı” tahmininde bulundu. Bu tahmin ne kadar doğruydu? The Washington Post’un, U.S. Census Bureau kaynaklı haberine göre, beş yaşından küçük çocukları olan kadınların %63’ü bir işte çalışıyor. Okul çağında çocukları olan kadınların ise %78’i çalışan annelerdir. Avrupa’da durum ne? Avrupa Topluluğu İstatistik Bürosu’nca derlenen bilgilere göre, 1995’te Avrupa ülkelerinde “5 ila 16 yaş arasında çocukları olan çalışan kadınların oranı” Portekiz’de yüzde 69, Avusturya’da 67, Fransa’da 63, Finlandiya’da 63, Belçika’da 62, Britanya’da 59, Almanya’da 57, Hollanda’da 51, Yunanistan’da 47, Lüksemburg’da 45, İtalya’da 43, İrlanda’da 39 ve İspanya’da 36’dır.

İflas Yaygınlaşıyor

Newsweek dergisi, 1996’da “1,2 milyon Amerikalının resmen iflasını bildirdiğini ve 1994’ten yüzde 44 daha fazla olan bu sayının bir rekor olduğunu” ifade ediyor. “İflas öylesine yaygın hale geldi ki, bir ayıp olmaktan çıkıverdi.” İflaslara yol açan nedir? Newsweek bir nedenin “iflasın sadece farklı bir yaşam tarzı tercihi olarak giderek daha fazla kabul görmesi” olduğunu söylüyor. “Kredi verenler bu tutum değişikliğinin istismara yol açtığını söylüyor: Bir araştırma, iflas bildirenlerin yüzde 45’inin borçlarının büyük bir bölümünü geri ödeyebilecek durumda olduğunu gösteriyor.” Borç olarak aldıklarını geri ödeme arzusu duymak ve bu durumlarından utanmak yerine, birçokları sadece ‘yeni bir başlangıca ihtiyacım var’ demektedir. Gittikçe artan sayıda kişi ve kuruluş iflas yolunu tercih ediyor; onlar ayrıca avukatların “borç sorununuza hızlı ve kolay çözüm!!” reklamlarından etkilenmektedirler. Gelişen ekonomiyle birlikte iflasların sayısı artmaya devam ederken, uzmanlar borsada büyük bir düşüş ya da bir durgunluk olması halinde olabilecekleri düşündükçe ürperiyorlar.

Zararlı Balıkçılık Uygulamaları

Ticari balıkçı filoları, sayıları giderek azalan balıkları aramak üzere okyanus dibini tarayıp temizleyen aletlere yatırım yapmaktadırlar. Bunlardan biri, bir zamanlar önemsenmeyen türleri kepçeyle alabilmek için 1.200 m’ye kadar derinliklerde okyanus dibinde sürükleniyor. Science News, sorunun “çok sayıdaki denizsolucanının, süngerin, denizşakayığının, denizkestanesinin ve derinlerde yaşayan diğer canlıların” işlem sırasında yakalanması ve “işe yaramaz diye atılması” olduğunu bildiriyor. Onları yok etmek, balık stoklarının tükenmesine katkıda bulunmaktadır. Çünkü bu hayvanlar küçük balıklar için yiyecek ve barınak sağlıyor ve Washington eyaletinin Redmond şehrinde (ABD) bulunan Marine Conservation Biology Institute yöneticisi Elliott Norse, sualtı yaşamının bu yöntemle harap edilmesinin “kara üzerindeki ormanların kökünün kurutulmasına” benzetilebileceğini söylüyor.

Britanya’da Yeniyetme Ahlakı

Yeni bir rapor, Britanya’daki dinsel kurumların ergenlik çağındakilere cinsel ahlakı aşılayabilmek için başlattığı mücadeleyi kaybettiğini ima ediyor. Londra Üniversitesi, bu gençlerin 3.000’ine “evli olmadan uzun süreli bir ilişkileri olan bir çiftin cinsel ilişkide bulunmasının ahlaken yanlış olup olmadığını” sordu. Beklendiği gibi, kendilerini ateist ya da agnostik olarak adlandıranların hemen hepsi hayır, dedi. Bunun yanında, Roma Katolik kilisesine bağlı olanların yüzde 85,4’ü ve Anglikanların yüzde 80’i de bunun yanlış olmadığını söyledi. Bir grup olarak ele alınan Müslümanlar, Yahudiler, Hindular ve diğer dinler için de benzer rakamlar söz konusudur. The Times of London, bu araştırma “kiliselerde olup geleneksel cinsel ahlak standartlarını sürdürmeye çabalayanlar için iç karartıcı bir bilgi olacak” yorumunda bulunuyor.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş