İnşa Halindeki Adalar
“HAWAİİ.” Hawaii Adaları tatlı tatlı esen alize rüzgârlarını, tropikal bir cennet ve güneşli plaj görüntülerini çağrıştırır. Fakat bu adaların hayli tecrit edilmiş durumda olduğunun farkında mıydınız? Hawaii’nin harita üzerindeki yerini saptadıysanız, bu adaların Kuzey Pasifik’in merkezine yerleşmiş olduğunu, anakaradaki sahil şeridinden çok çok uzakta bulunduğunu göreceksiniz. Bu yüzden siz de şu tür soruların yanıtını merak edebilirsiniz: ‘Bu adalar oraya nasıl konumlandılar? Bilim adamları gelecekte başka adaların oluşacağına inanıyor mu? Bu adalar ayaklarımızın altındaki yer kabuğu hakkında ne söyleyebilir?’
Hawaii Takımadaları
Hawaii’yi ziyaret eden çoğu insan, kuzeybatıdan güneydoğuya doğru uzanan ve en büyükleri Kauai, Oahu, Molokai, Lanai, Maui ve Hawaii olan sekiz adanın oluşturduğu zinciri bilir. Daha küçük olan Niihau, Kauai’nin batısında ve Kahoolawe, Maui’nin güneybatısındadır. Küçük Kahoolawe sadece 117 kilometre karelik bir alanı kaplarken, Büyük Ada diye de adlandırılan Hawaii adası 10.000 kilometrekarelik bir alana yayılmıştır. Bundan başka, ada zinciri kuzeybatıya kadar uzanan 124 küçük ada ve adacığı da kapsamaktadır. Zincirin kuzeydoğu ucuna doğru olan Midway, Büyük Adadan yaklaşık 2.500 kilometre uzaktadır! Büyük ölçüde mercandan ve kumdan oluşan adacıklar toplam olarak sadece 8 kilometre karelik bir yüzey alanı oluştururlar. Yerinde olarak bazıları tüm adalar grubu için Hawaii Takımadaları ismini kullanır.
Bu ada ve adacıkların, çevrelerindeki deniz tabanından ortalama 4.000 metreden yüksek geniş platformlar üzerinde bulunduğunu düşünürsek, onların sadece muazzam dağların ortaya çıkmış uçları ve başları olduğunu anlarız. Gerçekte, okyanus dibindeki tabanlarından ölçüldüğünde Hawaii adasındaki Mauna Kea ve Mauna Loa’nın yüksekliği yaklaşık 10.000 metreyi bulur. Böylece onlar bir anlamda dünyanın en yüksek dağlarıdır!
Bir Adanın İnşası
Hawaii adasını daha etraflı inceleyelim. Jeologlar, Büyük Adanın birleşik beş büyük yanardağdan oluştuğunu saptadılar. Çoğu ziyaretçi en büyük üçünü bilir; bunlar, sönmüş olduğu düşünülen ve deniz seviyesinden 4.205 metre yüksekliği ile Hawaii’deki doruk noktasını oluşturan Mauna Kea, 4.169 metre yüksekliğinde ve kütle bakımından en büyük Hawaii yanardağı olan Mauna Loa ve adanın güney kanadında bulunan en genç yanardağ Kilauea’dır. Bunlardan başka adanın kuzeybatı ucunu oluşturan Kohala yanardağı ve Kona sahili üzerinde yükselen Hualalai vardır.
Her yanardağ binlerce lav akıntısının püskürmesi ve yığılması ile büyümüştür. Yanardağ patlamaları sonucunda akan lavlar çabucak soğuyup kabuklar ve dil şeklinde donmuş kütleler oluşturur; bunlar üst üste yığılarak yastık yığını gibi görünür. Büyüyen yanardağ suyun üstüne çıktığı zaman, donmuş lav akıntıları değişik bir görünüm alır. Yanardağbilimciler, pütürsüz, dalgalı ve ip biçiminde yüzeyleri olan sıvı akıntılar için Hawaii dilindeki “pahoehoe” terimini, kaba, blok yapılı ve moloz görünümündeki lavlar için de “aa” terimini kullanırlar. Kalkan yanardağ, eski Roma savaşçılarının taşıdığı kalkana benzeyen, hafif eğimli bir dağ olarak gelişir. Magmanın, yani eriyik kayaçların yüzeye yakın yerlerdeki yarıklardan püskürmesi ya da çekilmesiyle yanardağın zirvesinde geniş kraterler ortaya çıkar. Ayrıca, yanardağın içindeki magma rezervi basınç yaratır. Bu basınç, yukarıda bir dizi geniş çatlak açarak yanardağın bir parçasını denize doğru iter. Sonunda, Mauna Kea’nın durumunda olduğu gibi, bir kalkan yanardağının püskürmesi daha patlayıcı olur ve yanardağı belirginleştiren koni şeklinde kül yığınları üretir.
Mauna Loa ve Kilauea’nın dünyadaki en etkin yanardağlar arasında olduğu ortaya çıktı. Hawaii yerlilerinden, misyonerlerden, bilim adamlarından ve diğerlerinden kalan tarihi kayıtlar Mauna Loa’nın 1832’den bu yana 48 kez ve Kilauea’nın da 1790’dan beri 70’den fazla kez püskürdüğünü gösteriyor. Bu püskürmeler saatlerce ya da yıllarca sürdü. Kaydedilen en uzun püskürme, 1800’lerin başından 1924’e kadar hemen hemen sürekli aktif olan Kilauea üzerinde bulunan Halemaumau krateri içindeki bir lav gölü idi. Kilauea Ocak 1983’ten beri zaman zaman, göz alıcı ateş fışkırmaları ve denize doğru akan lav nehirleri de üreterek püskürüyor.
Kendilerine has tipik sıvı lavları nedeniyle, Hawaii’deki yanardağ püskürmelerinin çoğu patlamasız ya da hafif derecede patlamalı olmuştur. Bununla birlikte nadiren yeraltı suları magma ile karışarak buhar patlamalarına yol açmıştır. 1790’da böyle bir patlama sırasında, Kilauea’dan fışkıran sıcak gazlar ve yanan küller bir grup yerli savaşçıyı ve aile üyelerini yutarak 80 kişinin ölümüne neden oldu.
Kayan Adalar
Günümüzden 200 yıldan fazla geriye giden tarih kayıtları en güneydoğudaki adalar üzerinde bulunan yanardağlardan sadece ikisinin, Hawaii ve Maui’dekilerin aktif olduğunu gösteriyor. Bu şaşırtıcı durum bilim adamlarını ada zincirinin kayaç tarihçesini daha geniş çapta incelemeye yöneltti. Lav içinde sıkışmış halde bulunan çok az miktardaki bir radyoaktif potasyum türü ve onun bozunma ürünü olan argon gazı laboratuvarda ölçülerek kayaçların yaşları hesap ediliyor. Böyle bir araştırma tüm Hawaii Takımadalarının yaşlarının milyonlarca yıldan fazla olup kuzeybatıya doğru sistematik şekilde arttığını ortaya çıkardı.
Hawaii püskürmelerinin, ada zincirinin güneydoğu kısmında daha çok olması, alttaki magma kaynağının kaydığı anlamına mı geliyor? Aslında bilim adamları, kızgın nokta diye adlandırdıkları magma kaynağının hareketsiz olduğu sonucuna vardı. Bunun yerine, Büyük Okyanusun tabanı tıpkı hareketli bir taşıyıcı kayış üzerindeki taş yığınları gibi ada yanardağlarını taşıyarak bu kızgın nokta üzerinden kayıyor. Bu kayma hareketi, Büyük Okyanusun tabanını komşu kıta kütlelerine ve deniz tabanının diğer kısımlarına sürterek Büyük Okyanus kıyısı boyunca meydana gelen büyük depremlerin çoğuna neden olmaktadır. Eğer Hawaii’de yaşıyorsanız eviniz geçen yıldan bu yana kuzeybatıya doğru 7,5 santimetre sürüklenmiş olmalı!
Bilim adamları dünyanın her yerinde, Hawaii’nin altındakine benzer diğer kızgın noktaların karada ya da denizde birçok yanardağın oluşmasına neden olduğunu öne sürüyor. Bu kızgın noktaların çoğu, aynı zamanda püskürmelerin yer değiştirebildiğinin bir kanıtıdır ve bu büyük olasılıkla yaşadığınız yerin yüzeyinin de benzer şekilde kaydığını göstermektedir.
Yeni Adaların Oluşumu . . .
Büyük Ada üzerinde yeni yanardağların oluşabilmesi için yüz binlerce yıl gerektiğinden, bu süre boyunca adanın kayarak kızgın noktadan uzaklaştığını düşünebiliriz. Bu takdirde kızgın nokta, etkilenmemiş deniz tabanıyla karşılaştığında üzerinde yeni yanardağlar ve adalar ortaya çıkmalıdır. Şu anda ortaya çıkmış Büyük Ada yanardağlarının dışında yenilerin oluşma olasılığı var mı?
Elbette var. Hawaii adasının güneyinde, etkin bir sualtı yanardağı olan Loihi büyümektedir. Fakat kısa bir süre içinde denizin üstüne çıkmasını beklemeyin. Halen 900 metre daha yükselmesi gerekiyor ve bu on binlerce yıl sürebilir.
. . . ve Eski Adaların Yok Oluşu
Hawaii Adalarını oluşturan büyük kalkan yanardağları ve sarp lav akıntıları okyanusun içine tekrar batmayacakmış gibi, aldatıcı bir görünüm sergiliyor. Ama Hawaii’nin kuzeybatısındaki küçük adacıklar ve batık deniz dağları başka bir gerçeği ortaya koyuyor. Örneğin Midway ve Kure adalarındaki kum ve mercanlar şimdi zirveleri deniz seviyesinden onlarca metre aşağıda olan yanardağların üzerine kurulmuştur. Yanardağ adaları neden yok oluyor?
Adalar akarsu akıntıları, dalga hareketleri ve diğer etkenlerden kaynaklanan düzenli bir aşınmaya uğruyor. Okyanus dibini bastırarak kendi ağırlıklarıyla suya gömülüyorlar. Bazı adaların kenarlarında bulunan dik uçurumlar, yanardağ adalarının yok olmasına neden olan başka bir etkeni ortaya koyuyor: Toprak kaymaları. Adaların deniz altında kalan kısımlarının sonar görüntüleri deniz dibi üzerinde onlarca kilometre devam eden büyük toprak kaymalarını ortaya çıkarıyor.
Kızgın Nokta Faaliyette
Hawaii adasında, Hawaii Yanardağları Doğal Parkı’nı ziyaret edenler kızgın nokta yanardağ faaliyeti sonucu sürekli değişen arazi manzaralarının sergilenişini görebilirler. Kilauea kraterinin çevresinde kurulu olan Hawaii Yanardağ Gözlemevindeki bilim adamları devam etmekte olan tehdit edici püskürmeleri gözlüyor. Çalışmaları yanardağların işlevleri ve yer yüzeyinin nasıl kaydığı konusunda daha derin bir anlayış sağladı. Büyük Okyanusun ortasındaki bu muhteşem adalar zincirini, Hawaii Takımadalarını oluşturan ve şekillendiren jeolojik kuvvetler karşısında hayranlık ve takdir duygularıyla dolmak mümkündür.
[Sayfa 25’teki harita]
(Ayrıntılı bilgi için lütfen yayına bakın)
Hawaii Adaları
Niihau
Kauai
Oahu
Molokai
Lanai
Maui
Kahoolawe
Hawaii
[Tanıtım notu]
Mountaın High Maps® Telif hakkı © 1997 Digital Wisdom, Inc.
[Sayfa 24’teki resim]
Kilauea’nın doğu yarığı üzerinde bir dizi lav fışkırması
[Sayfa 24, 25’teki resim]
Kilauea’daki bir püskürme
[Tanıtım notu]
Yanardağlar: Dept. of Interior, National Park Service
[Sayfa 25’teki resim]
Mauna Loa üzerindeki bir lav nehri
[Sayfa 26’daki resim]
Mauna Loa’da bir ateş perdesi
[Tanıtım notu]
Sol üst ve sol alt: Dept. of Interior, National Park Service
[Sayfa 26’daki resim]
Kilauea’da lav püskürmesi
[Tanıtım notu]
U.S. Geological Survey
[Sayfa 26’daki resim]
Kilauea üzerindeki bir lav gölü
[Tanıtım notu]
Sol üst ve sol alt: Dept. of Interior, National Park Service