Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g99 Ocak s. 25-27
  • Altının Gizemi

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Altının Gizemi
  • Uyanış!—1999
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Altın ve Tarih
  • Kanla Dolu Bir Tarih
  • 19. Yüzyılda Altına Hücum
  • Batık Hazine
  • Savaş Altını
  • Kral Süleyman’ın Serveti Abartılı mı?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1996
  • Altından Daha Değerli
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (İnceleme)—2016
  • İsa’nın Zamanında Yahudiler Neden Dört Bir Yana Dağılmışlardı?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2008
  • Biliyor muydunuz?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2010
Daha Fazla
Uyanış!—1999
g99 Ocak s. 25-27

Altının Gizemi

Altın—bu yumuşak, parlak sarı renkli metale olağanüstü özellikleri yüzünden eski zamanlardan beri büyük değer verilmiştir. Rengi, parlaklığı, kolay işlenebilirliği ve dayanaklılığı onu diğer metaller arasında olağandışı kılmıştır. Altın, peşinde olanların zihnindeki değeri yüzünden diğer metallerden farklı bir tarihe sahiptir.

“ALTIN! Emin ol, bu altın! Altın!” Altın bulunması, yürekleri hoplatmış, nabızları hızlandırmış ve hayal gücünün sınırlarını zorlamıştır. Karada, ırmaklarda, akarsularda ve hatta yerin binlerce metre altında aranmıştır.

Pahalı bir mücevher olarak altın, kralları ve kraliçeleri süslemiştir. Tahtları ve saray duvarlarını bezemiştir. Balıkları, kuşları, hayvanları ve başka nesneleri tasvir eden altın putlara tanrılar olarak tapınılmıştır. Altının uygarlık üzerindeki etkisi, amansızca sürdürülen arama çabalarınınki gibi geniş kapsamlı olmuştur.

Altın ve Tarih

Eski Mısır’da firavunlar, tüccarlarını ve askerlerini altın bulmaları için uzak ülkelere gönderirdi; altın, mutlak anlamda Mısır tanrılarının ve firavunlarının malı olarak görülüyordu. 1922’de ortaya çıkarılan Tutanhamon’un mezarı paha biçilmez altın hazinesiyle doluydu. Tabutu bile saf altındandı.

Bazı tarihçilere göre, Büyük İskender, “ilk olarak Perslerin meşhur altın hazinesinin çekiciliğine kapıldı.” Pers İmparatorluğundan ele geçirdiği altını Yunanistan’a getirmek için, ordusunun binlerce yük hayvanı kullandığı söylenmektedir. Sonuçta Yunanistan altın zengini bir ülke oldu.

Bir tarihçi şunları bildiriyor: “[Roma] imparatorları, memurlarının vefasını güvenceye almak ve diğer ülkelerdeki yüksek mevkiden kişileri etkilemek için altını cömertçe kullandılar. Onlar, fevkalade gösterişli altın süslerin teşhirinden kolayca anlaşılan zenginliklerinin ihtişamıyla halklarını etkilediler ve çoğu kez de korkuttular.” Bir kaynak Romalıların İspanya fethinden ve ele geçirdiği altın madenlerinden büyük miktarda altın edindiğini söylüyor.

Bununla birlikte, kanla dolu tarihi derinlemesine araştırılmadıkça altının öyküsü tamamlanmış sayılmaz. Bu, fetihler, vahşilik, kölelikler ve ölüm içeren bir öyküdür.

Kanla Dolu Bir Tarih

Uygarlık ilerledikçe, yeni yerler keşfetmek, yeni sömürgeler oluşturmak ve altın aramak için daha büyük ve daha güçlü gemiler denize açıldı. Altın bulmak, öncü denizci Kristof Kolomb (1451-1506) da dahil birçok kâşifin saplantısı haline geldi.

Altın ararken Kolomb için yerlilerin hayatı önemli değildi. Kolomb, bir adadaki deneyimlerini seferlerini finanse eden İspanya Kralı ve Kraliçesine anlatmak üzere seyir defterine şöyle yazdı: “Burada hüküm sürmek için gereken tek şey, buraya yerleşip kendilerine her emredileni yapacak olan yerlilere otoriteyi hissettirmektir. . . . . Kızılderililer . . . . çıplak ve savunmasızlar, bu nedenle kendilerine emirler verilmesine ve çalıştırılmaya hazırlar.” Kolomb, Tanrı’nın desteğine sahip olduğuna inanıyordu. Altın hazineleri, İspanya’nın kutsal savaşlarını finanse etmesine yardım edecekti. Bir keresinde, hediye olarak bir altın maske aldığında, ‘Tanrı merhametiyle altın bulmama yardım etsin,’ dedi.

Kolomb’un izinde denize açılan İspanyol fatihlere Kral Fernando tarafından şu talimat verildi: “Bana altın getirin! Mümkünse insancıl yollarla. Fakat nasıl elde ederseniz edin, getirin.” Acımasız kâşifler, Meksika, Orta ve Güney Amerika’da karşılaştıkları binlerce yerliyi katlettiler. Fatihlerin İspanya’ya getirdiği altından, deyim yerindeyse, kan damlıyordu.

Sonra, hiçbir ulusun bayrağı altında olmayan korsanlar ortaya çıktı. Açık denizlerde, altın ve başka değerli hazinelerle yüklü İspanyol kalyonlarını yağmaladılar. Silah ve insan gücü bakımından yetersiz kalyonlar, iyi silahlanmış korsanlara karşı kendilerini fazla savunamıyorlardı. 17. ve 18. yüzyıllarda korsanlık, özellikle Batı Hint Adaları ve Amerika kıtasının kıyıları boyunca denizlerdeki belaydı.

19. Yüzyılda Altına Hücum

1848’de, California’daki Sacramento Vadisinde büyük miktarda altına rastlandı. Haber çok geçmeden yayıldı ve burası hak iddia eden göçmenlerin sürekli akımına uğradı. Ertesi yıl California, “kırkdokuzlular (forty-niners)” diye adlandırılan, dünyanın her yerinden gelmiş onbinlerce servet avcısı tarafından işgal edildi. 1848’de 26.000 dolayında olan California nüfusu, 1860’ta yaklaşık 380.000’e çıktı. Çiftçiler tarlalarını bıraktı, denizciler gemilerini terk etti, askerler ordudan kaçtı; hepsinin tek amacı altın bularak servet edinmekti. Bazıları, “kana susamış düzenbazlar” olarak tarif ediliyordu. Dörtbir yandan gelen her türlü insanın birbirine karışması, bir suç ve şiddet dalgasına yol açtı. Altının büyüsüne kapılan fakat bunun için çalışma zahmetine girmeyen kişiler hırsızlığa, posta arabalarını ve trenleri yağmalamaya başladılar.

California’daki altına hücumun hemen ardından, 1851’de, Avustralya’da büyük altın yatakları bulunduğu haberi çıktı. “Hâsılatın gerçekten müthiş” olduğu haberi yayılıyordu. Avustralya kısa bir süre için, dünyada en büyük altın üreticisi durumuna geldi. California’ya göç eden bazıları çok geçmeden eşyalarını toplayıp Avustralya’ya gittiler. Avustralya’nın nüfusu, 1850’de 400.000 iken, 1860’ta 1.100.000’in üzerine çıktı. Birçok insan altından servet kazanmaya koşarken, çiftçilik ve başka işler fiilen durma noktasına geldi.

19. yüzyılın sonuna doğru, bu çılgın kitle hareketi altın bulunan Yukon bölgesine ve Alaska’ya kaydı. Binlerce insan, Uzak Kuzey’e, yani Klondike bölgesine ve Alaska’ya giderek zengin altın yatakları olan topraklarda hak iddia etmek için şiddetli soğukla mücadeleye girişti.

Batık Hazine

20. yüzyılda derin sulara dalma yöntemlerinin gelişmesiyle birlikte altın arayıcıları dikkatlerini denizin derinliklerine yöneltti. Batık hazineler—altın mücevherler ve yüzyıllar önce yapılmış başka sanat eserleri—bulma amacıyla batık gemileri araştırdılar.

20 Eylül 1638’de, İspanyol kalyonu Concepción fırtına yüzünden Büyük Okyanusta, Saipan adası açıklarında kayalıklara sürüklenerek battı. Kalyon, bugünkü değeri on milyonlarca dolar olan altın ve başka hazineler taşıyordu. Gemideki 400 kişinin çoğu öldü. Dalgıçlar, enkazdan her biri yaklaşık 1,5 metre uzunluğunda ve birkaç kilogram ağırlığında 32 tane altın zincir çıkardı. Dalgıçlar, aralarında zincirler, haçlar, rozetler, broşlar, yüzükler ve kemer tokaları olan toplam 1.300 parça altın mücevher çıkardı.

Başka enkazlar da keşfedildi. Dalgıçlar 1980’de Amerika Birleşik Devletlerinde, Florida açıklarında 17. yüzyıla ait İspanyol kalyonu Santa Margarita’yı buldular. Ertesi yılın sonunda, 44 kilogramdan ağır altın külçelerle birlikte altından el işlerini de çıkardılar.

Savaş Altını

Alman hükümetinin 1945’te teslim olmasından sonra, Müttefik askerleri Thüringen’deki (Almanya) Kaiseroda tuz madenlerinde şaşırtıcı bir keşif yaptılar. The Atlanta Journal’a göre, “madenlerde bulunan külçe altın, sanat eserleri, nakit para ve kıymetli evrakın değeri 2,1 milyar dolar gibi inanılması güç bir rakamı buluyordu.” Ayrıca, Yahudi Soykırımının kurbanlarından alınmış ve bir kısmı eritilmiş, torbalar dolusu altın ve gümüş diş malzemesi bulundu. Muazzam büyüklükteki bu gizli altın hazinesi, Nazi askeri liderlerinin uzatılan savaşı finanse etmelerine yardım etti. Journal, bir zamanlar Hitler tarafından işgal edilmiş yaklaşık on ülkeye tahminen 2,5 milyar dolar değerinde altının geri verildiğini bildiriyor. Gizli Nazi altınının tümünün bulunmadığı yönündeki yaygın inanç yüzünden araştırma devam ediyor.

Altının değerli olduğuna kuşku yok. Bununla birlikte Mukaddes Kitap, diğer maddi zenginlikler gibi altının da, onu arayanlara yaşam veremeyeceğini belirtiyor. (Mezmur 49:6-8; Tsefanya 1:18) Bir Mukaddes Kitap özdeyişi şunu söylüyor: “Hikmet kazanmak halis altından daha ne kadar iyidir!” (Süleymanın Meselleri 16:16) Gerçek hikmet, Yaratıcı Yehova Tanrı’dan gelir ve Sözü olan Mukaddes Kitapta bulunur. Bu hikmeti arayan kişi, Tanrı’nın Sözünü inceleyerek O’nun kanunlarını, ilkelerini ve öğütlerini öğrenebilir ve sonra bunları yaşamında uygulayabilir. Böyle elde edilen hikmet, insanlar tarafından bugüne dek bulunmuş altınların tümünden çok daha arzu edilirdir. Böyle bir hikmet şimdi daha iyi bir yaşam ve gelecekte de sonsuz yaşam anlamına gelebilir.—Süleymanın Meselleri 3:13-18.

[Sayfa 27’deki çerçeve]

Altınla İlgili Bazı Gerçekler

• Altın, tüm metaller içinde biçimlendirilmeye ve haddelenmeye en elverişli olandır. 0,1 mikrometreye dek dövülerek inceltilebilir. 28 gram altın dövülerek yaklaşık 17 metrekarelik bir levha haline getirilebilir. 28 gram altın çekilerek 70 kilometre uzunluğunda ince bir tel elde edilebilir.

• Saf altın çok yumuşak olduğundan, mücevher ve başka altın işi yapımında kullanılırken sertliğini artırmak için genellikle alaşımlanır. Altın alaşımlarının içeriği ayar (ya da kırat) denilen 24 birim üzerinden hesaplanır; bu nedenle 12 ayar altın alaşımında yüzde 50 altın bulunur, 18 ayar altının yüzde 75’i altındır ve 24 ayar altın katışıksızdır.

• Altın üretiminde önde gelen ülkeler, Güney Afrika ve Amerika Birleşik Devletleridir.

[Sayfa 25’teki resim tanıtım notu]

Büyük İskender: The Walters Art Gallery, Baltimore

[Sayfa 26’daki resimler]

Kristof Kolomb’un altın aramak için 1492’de Bahamalar’a çıkışını tasvir eden tablo

[Tanıtım notu]

Museo Naval’ın (Madrid, İspanya) ve Don Manuel González López’in izniyle

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş