Dünyaya Bakış

Çocuk İstismarı Çok Yaygın

The New York Times gazetesine göre, “Büyüme çağındaki erkek çocukların sağlığı ile ilgili bir araştırma, lise çağındakilerin sekizde birinden fazlasının fiziksel veya cinsel istismara uğradığını gösteriyor.” Araştırma “fiziksel istismarın diğerinden çok daha yaygın olduğunu ve bu vakaların üçte ikisinin evde bir aile üyesi tarafından gerçekleştirildiğini” ortaya koydu. Asya kökenli Amerikalı çocukların uğradığı cinsel istismar vakalarının yüzde dokuz oranıyla en yaygını olduğu ortaya çıktı. İspanyol kökenlilerin yüzde yedisi cinsel istismara uğradığını söyledi. Beyazlar ve siyahlar arasında ise bu oran yüzde üç idi. Ankette istismarın kapsamı sorulmamıştı. Çocuklara sadece fiziksel veya cinsel yönden istismar edilip edilmedikleri soruldu.

“İlk Ata”

Bütün Asya’dan gelen piskoposlar Vatikan’da toplanıp Katolik dinini Asya ülkelerine yayma yollarını tartıştı. Sri Lanka’dan Monsenyör Oswald Gomis, “Asya ülkelerinin çoğunda Hıristiyanlık, sömürgecilik ile Batıdan gelen bir dindir” diyor. Bu yüzden, Associated Press ajansına göre, “İsa’yı Asyalı ölçülerde tanıtmak” aşılması gereken bir engel oluşturuyor. “Piskoposlar Roma Katolik kilisesini yerel âdetlere ve dillere uyarlamaktan ya da tam tersinden bahsediyorlar.” Bu bağlamda verilen bir örnek atalara tapınmadır. Hong Kong’tan gelen Monsenyör John Tong Hon Katoliklerin “Hıristiyan” Tanrı’yı (İsa) adım adım “ilk ata” olarak tanıtmalarını teklif etti.

Cerrah-Robot

Fransa’da yayımlanan Le Figaro gazetesi Paris’teki bir hastanede iki cerrahın bilgisayar-kontrollü bir robot kullanarak ilk başarılı açık kalp ameliyatını gerçekleştirdiklerini söylüyor. Koroner by-pass da dahil altı ameliyat yapıldı. Bu yöntem ile doktorlar 4 santim genişliğindeki bir kesikten cerrahi müdahalede bulunuyorlar. Hastadan birkaç metre uzaktaki kontrol panosunda oturan cerrahlar bir kamerayla hastanın iç organlarına bakıyor ve iki tane uzaktan kumanda koluyla robotun kol hareketlerini kontrol ediyorlar. Bilgisayar, cerrahların hareketlerini üç ila beş katı kadar azaltıyor. Böylece cerrahi müdahale daha titiz ve daha az zararlı oluyor. Bu yöntemin başka bir avantajı ise hastanın daha ağrısız bir iyileşme dönemi geçirmesidir.

Ölümcül Trafik Kazaları Artıyor

Fleet Maintenance & Safety Report bültenine göre, dünyada her yıl otobanlarda 500.000’den fazla kişi ölüyor ve ölümcül trafik kazaları artıyor. Ciddi bir trafik kazası geçirme olasılığınız nedir? Rapora göre, “‘motorlu araçların yaygın olduğu’ ülkelerde her yıl 20 kişiden en az biri otoban kazasında ölüyor veya yaralanıyor, ayrıca her iki kişiden biri hayatında en az bir kez trafik kazasında yaralandığı için hastanede yatıyor.”

Hijyenik Olmayan Yüzeyler

Ne kadar uzak bir ihtimal gibi görünse de, evinizdeki klozet kapağı mutfağınızdaki kesme tahtasından daha hijyenik olabilir. Arizona Üniversitesinden araştırmacılar, 30 hafta boyunca 15 evde bakterileri inceledi. Ekip her evde musluk bataryaları, eviyeler, kesme tahtaları, bulaşık bezleri ve klozet kapakları gibi 14 yerden örnekler aldı. Sonuçta ne elde ettiler? New Scientist dergisine göre, “bulaşık bezlerinden çıkan suda, klozet kapaklarından bir milyon kat daha fazla bakteri bulundu. Kesme tahtalarındaki bakteriler bile klozet kapaklarında bulunanlardan üç kat fazla idi.” Araştırma sözcüsü Pat Rusin “klozet kapaklarının, nemli ortamları tercih eden bakterilerin üremesi açısından fazla kuru” olduklarını söyledi. Daha iyi hijyen elde etmek için bulaşık bezlerinin her hafta temizlenmesini öneren Rusin şöyle diyor. “Eviye dolusu suya bir bardak çamaşır suyu ekleyin, bulaşık bezini 10 dakika bu suda bırakın, sonra da sıkıp kurutun.”

Böbrek Taşı Riskini Azaltmak

Science News dergisine göre, 1986-1994 yılları arasında ABD’de hastanelerde çalışan 80.000 hemşirenin beslenme rejimlerini inceleyen araştırmacılar, bazı sıvı içeceklerin böbrek taşlarını önlemekte diğerlerine göre daha etkili olabileceğini açıkladılar. 17 içecek incelendi. Çay böbrek taşı riskini yüzde 8 oranında, normal veya kafeinsiz kahve ise yüzde 9 oranında azaltıyordu. Ölçülü şarap tüketiminin böbrek taşı riskini azaltma oranı ise yüzde 20 veya daha fazlaydı. Araştırma “şaşırtıcı bir şekilde, her gün içilen bir su bardağı kadar greyfurt suyunun taş riskini yüzde 44 oranında artırdığını” gösteriyor ve “başka hiçbir içecek bu kadar olumsuz bir etki yapmıyor.” Boston’dan nefrolog ve epidemiyolog Dr. Gary Curhan’ın şu sözleri iktibas edildi: “İçecek tüketimini ayarlamak böbrek taşı riskini etkileyebilir” fakat sadece daha kapsamlı bir tedaviyle birlikte.

Avustralya’da Paskalya’nın Anlamı

Avustralya’da yayımlanan Sun Herald gazetesi bir araştırma yaptı ve rasgele seçilen insanlara, onlar için Paskalya’nın ne anlama geldiğini sordu. Yayımlanan sonuçlar şöyleydi: çikolatalı Paskalya yumurtaları (yüzde 54), uzun bir hafta sonu tatili (yüzde 39), Kraliyet Paskalya Gösterisi (yüzde 21), dini bir gün (yüzde 20). Birleşik Kilise vaizi David Milikan Sidney de Paskalyayı dinle bağdaştıran insanların bu kadar az olmasına şaşırmadığını söylüyor. Şunu ekliyor: “Kiliseler can çekişiyor . . . . Bütün ana mezheplerin üye sayılarında büyük düşüşler var.” Sidney Roma Katolik piskoposu “birçokları için Paskalya’nın dini bir önemi olmadığından ve dünyevi bir kutlamadan öte anlam taşımadığından” şikâyet etti.

Kadınlar İçin Pornografi

The New York Times gazetesinde “kadınların bilgisayar ortamındaki açık saçık cinsel materyal ile ilgilenme konusunda erkeklerle aralarındaki açığı yavaş yavaş kapattıkları” bildiriliyor. Kadınlar için açılan birçok Internet sitesi “hafif pornografik resimler . . . . ve alışverişi” bir arada sunuyor. Karşı cinse ilgi duyan kadınlar için özel hazırlanan bir sitenin açılışından sonra, The Times “bu sitenin açık saçık cinsel malzeme sunan bilgisayar dünyasının derin kuyusunda sadece küçük bir damla” olduğunu yazdı.

Alışveriş Bağımlılığı

Grafschafter Nachrichten gazetesi Almanya’da ‘alışveriş bağımlısı insanların giderek arttığını’ yazdı. İş psikoloğu Alfred Gebert’a göre, alışveriş bağımlıları ödeme yapıldıktan sonra çabucak kaybolan bir mutluluk duygusuna kapılıyor. Gebert bazılarının fiziksel yoksunluk belirtileri bile gösterdiğini söylüyor. “Onlar titriyor, terliyor ve mide krampları geçiriyor.” Bu yüzden, yüksek gelir ve kredi limitine sahip olanların fakirlere oranla alışveriş bağımlısı olma riski daha yüksek. Bu bağımlılığın sebepleri arasında ‘yalnızlık, özsaygı eksikliği, stres ve işyerinde sorunlar’ sıralanıyor. Bu sorun ile başa çıkabilmek için Gebert bir hobi geliştirmeyi tavsiye ediyor; özellikle sosyal ilişkilerin önemli olduğunu söylüyor ve “dışarıdan yardım olmazsa, bağımlılık ancak borç tuzağına düşüldüğünde ve kredi sonuna kadar kullanıldığında fark edilir” diye ekliyor.

Çocukları Gizlice İzlemek

Japonya’da bazı ana-babalar çocuklarını okuldaki kabadayıların zorbalığından koruyabilmek için dedektif tutarak onları izletmeye başladı. The Daily Yomiuri gazetesine göre, 6.000 öğrenci üzerinde bir araştırma yapmış olan Osaka City Üniversitesi’nden bir profesör şöyle dedi: “Zorbalığa uğramış çocuklar baskıları durduramadıkları veya karşılık veremedikleri için evde eleştirilmekten korkarak bunu ailelerinden genelde saklamaya çalışıyor.” Çocuklarının kabadayılığa maruz kaldıklarından şüphelenen bazı ana-babalar elektronik dinleme cihazları kullanarak onların konuşmalarını dinliyor. Başkaları “çocukları uygun bir mesafeden takip edecek, onlara zorbalık edenlere karşı delil toplayacak ve çocuğun hayatı tehlikeye düştüğünde koruyucu melek gibi müdahale edecek” dedektifler tutuyor. Fakat gazeteye göre çocukları savunanlar “ana-babaların bu gözetiminin bir büyüğe güven duymaya en çok ihtiyacı olan gençleri, onlardan daha da uzaklaştırabilecek korkunç bir adım” olarak niteliyor. Ana-babalar ise çocuklarıyla iletişimleri yoksa, bunun başı dertte olan çocuklarına yardım etmenin yolu olduğunu söylüyor.