Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • re böl. 16 s. 89-99
  • Dolu Dizgin Dört Atlı!

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Dolu Dizgin Dört Atlı!
  • Vahiy—Görkemli Doruğu Yakındır!
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Beyaz At ve Onun Şanlı Binicisi
  • Yenerek Çıkıyor
  • İşte, Al At!
  • Bir Yağız At İleri Atılıyor
  • Kula At ve Binicisi
  • Atlıların İlerlemelerinden Sonra Harikulade Bir İş
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1984 (Dinsel Seri 37-47)
  • Dört Atlı Kim?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur (Halka Yönelik)—2017
  • Apokalips’in Atlıları—Onların Hareketleri Sizi Nasıl Etkiler?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1986 (Dinsel Seri 61-72)
  • Atlıların Sırrının Çözülmesi
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1986 (Dinsel Seri 61-72)
Daha Fazla
Vahiy—Görkemli Doruğu Yakındır!
re böl. 16 s. 89-99

Bölüm 16

Dolu Dizgin Dört Atlı!

Rüyet 3—Vahiy 6:1-17

Konu: Dört atlının koşusu, mezbahın altındaki şehit edilmiş şahitler ve büyük gazap günü

Gerçekleşme zamanı: 1914’ten bu ortamın yok edilişine kadar

1. Yehova İsa’nın açtığı çok ilginç tomarın içeriğini Yuhanna’ya nasıl açıkladı?

SIKINTILARLA dolu bu günlerde ‘yakında vaki olması lazım gelen şeylere’ yoğun bir ilgi duymuyor muyuz? Konu bizi de kapsamına aldığına göre mutlaka duyuyoruz! Öyleyse İsa bu çok ilginç tomarı açmaya başlarken Yuhanna’ya eşlik edelim. Yuhanna’nın tomarı okumak zorunda kalmaması dikkate değer. Neden? Çünkü içindekiler ona bir dizi dinamik, hareketli sahneden oluşan ‘işaretlerle’ aktarıldı.—Vahiy 1:1, 10.

2. (a) Yuhanna neler gördü ve duydu; kerubinin görünüşü hangi fikri veriyordu? (b) İlk kerubinin verdiği emir kime yöneltilmişti, neden böyle yanıtlıyorsunuz?

2 İsa tomarın ilk mührünü açarken Yuhanna’yı dinleyin: “Ve Kuzu yedi mühürden birini açtığı zaman, gördüm, ve dört canlı mahlûktan birinin gök gürlemesi gibi bir sesle: Gel, dediğini işittim.” (Vahiy 6:1) Bu ilk kerubinin sesiydi. Onun aslana benzer görünüşü Yuhanna’ya Yehova’nın teşkilatının, O’nun adil hükümlerini yerine getirirken cesaretle davranacağı fikrini vermiş olmalı. Emir kime yöneltilmişti? Yuhanna’ya olamazdı, çünkü o, peygamberlik niteliğindeki bu sahnelere katılma davetini zaten almıştı. (Vahiy 4:1) “Gök gürlemesi gibi bir ses” dört heyecanlı bölümden oluşan bir dizinin ilkine katılacak diğer kişileri çağırıyordu.

Beyaz At ve Onun Şanlı Binicisi

3. (a) Yuhanna bu kez neler anlattı? (b) Mukaddes Kitaptaki sembolik anlatıma göre beyaz at neyi betimliyor olmalı?

3 Yuhanna ve onunla birlikte günümüzdeki gayretli Yuhanna sınıfı ile arkadaşları, hızla gelişen olağandışı bir olaylar dizisini izleme ayrıcalığına sahiptir! Yuhanna şunları söyledi: “Ve gördüm, ve işte, bir kır [beyaz, Müjde] at, ve onun üzerine binmiş olanın bir yayı vardı; ve kendisine bir taç verildi; ve yensin diye (zaferini tamamlamak için) yenerek çıktı.” (Vahiy 6:2) Evet, o gök gürlemesini andıran “Gel!” çağrısına karşılık olarak bir beyaz at harekete geçti. Mukaddes Kitapta atlar genellikle savaşı simgeler. (Mezmur 20:7; Süleymanın Meselleri 21:31; İşaya 31:1) Büyük olasılıkla güzel bir aygır olan bu at kusursuz kutsallığı simgeleyen bir beyazlıkla parlıyordu. (Vahiy 1:14; 4:4; 7:9; 20:11 ile karşılaştırın.) Söz konusu at Yehova’nın kutsal gözlerinde temiz ve adil olan bir savaşı betimlediğine göre bu gerçekten yerindedir!—Ayrıca Vahiy 19:11, 14’e de bakın.

4. Beyaz atın Binicisi kimdir? Açıklayın.

4 Bu atın Binicisi kimdi? Onun savaşta saldırı silahı olarak kullanmak üzere bir yayı vardı, fakat aynı zamanda kendisine bir taç da verilmişti. Rabbin gününde taçlar giydiği görülen adil kişiler yalnızca İsa ve 24 ihtiyarla temsil edilen kişilerdi. (Daniel 7:13, 14, 27; Luka 1:31-33; Vahiy 4:4, 10; 14:14)a Bu 24 ihtiyardan oluşan grubun bir üyesinin kendi liyakati nedeniyle taç alıyor olarak betimlenmesi pek olası değildir. Dolayısıyla, bu tek atlı İsa Mesih’ten başkası olamaz. Yuhanna onu, gökte 1914’teki tarihi anda gördü; o zaman Yehova “ben kıralımı . . . . koydum” diye bildirmiş ve “miras olarak sana milletleri . . . . vereceğim” sözleriyle bunu yapmaktaki amacını açıklamıştı. (Mezmur 2:6-8) Böylece, ilk mührün açılışında İsa kendisinin yeni taç giymiş Kral olarak Tanrı’nın tayin ettiği zamanda nasıl savaşmaya çıktığını açıkladı.

5. Mezmur yazarı bu Biniciyi Vahiy 6:2’dekine benzer sözlerle nasıl tarif eder?

5 Bu sahne Yehova’nın tahta geçirdiği Krala seslenen Mezmur 45:4-7’deki şu sözlerle çok uyumludur: “Ve hakikat, hilim ve adalet uğruna, haşmetinle, muvaffakiyetle bin; ve sağ elin sana korkunç işler öğretir. Okların sivridir; onlar kıralın düşmanları yüreğindedir; kavmlar senin altında düşerler. Tahtın ebedî ve daimîdir, ey Allah; kırallığının asası doğruluk asasıdır. Salâhı seversin ve kötülükten nefret eylersin; bunun için Allah, senin Allahın, seni arkadaşlarından ziyade meserret yağı ile meshetti.” Peygamberlik niteliğindeki bu betimlemeyi iyi bilen Yuhanna, bunun İsa’nın Kral olarak giriştiği etkinliği anlattığını fark edecekti.—İbraniler 1:1, 2, 8, 9 ile karşılaştırın.

Yenerek Çıkıyor

6. (a) Bu Atlı neden yenerek çıkmalıydı? (b) Bu zafer seferi hangi yıllar boyunca sürdü?

6 Fakat yeni taç giymiş bu Kralın neden savaşa çıkması gerekiyor? Çünkü onun Krallığı, Yehova’nın başdüşmanı olan İblis Şeytan’dan ve yeryüzünde bilerek veya bilmeyerek onun çıkarına hizmet eden kişilerden gelen şiddetli bir muhalefet karşısında kurulmuştur. Bu Krallığın doğuşunda bile gökte büyük bir savaş gerekmişti. İsa, Mikael (“Tanrı Gibi Kimdir?” anlamına gelir) adıyla savaşarak Şeytan ve cinlerini yendi ve onları yeryüzüne attı. (Vahiy 12:7-12) İsa’nın zafer seferi Rabbin gününün ilk dönemlerinden bu yana devam ediyor; bu sırada koyun benzeri insanlar toplanıyor. Bütün dünya hâlâ “kötü olanın denetiminde” bulunsa da, İsa meshedilmiş kardeşlerini ve onların arkadaşlarını sevgiyle gütmeyi sürdürerek, her birinin imanın zaferine ulaşmasına yardım ediyor.—I. Yuhanna 5:19, Müjde.

7. Rabbin gününün ilk yıllarında İsa yeryüzünde hangi zaferleri kazandı; biz ne konuda kararlı olmalıyız?

7 İsa Rabbin gününün başlamasından bu yana geçen 80’den fazla yıl boyunca başka hangi zaferleri kazandı? Dünya çapında Yehova’nın kavmi birey veya cemaat olarak, resul Pavlus’un hizmeti hakkında kanıtlar verirken anlattığına benzer birçok zorluğa, baskıya ve zulme maruz kaldı. (II. Korintoslular 11:23-28) Yehova’nın Şahitleri özellikle savaşın ve şiddetin hüküm sürdüğü bölgelerde dayanabilmek için ‘kuvvetin aşırı büyüklüğüne’ ihtiyaç duydu. (II. Korintoslular 4:7) Fakat en zor durumlarda bile sadık Şahitler Pavlus gibi şunları söyleyebildi: “Vâzedilen haber benim vasıtamla tamamlansın . . . . diye, Rab yanımda durdu, ve beni kuvvetlendirdi.” (II. Timoteos 4:17) Evet İsa onlar uğruna zafer kazandı. Biz imanın zaferini tamamlamaya kararlı olduğumuz sürece zaferini bizim uğrumuza da sürdürecek.—I. Yuhanna 5:4.

8, 9. (a) Yehova’nın Şahitlerinin küresel cemaatinin hangi zaferlerde payı oldu? (b) Yehova’nın Şahitlerinin nerelerdeki gelişmesi gerçekten göze çarpar olmuştur?

8 Yehova’nın Şahitlerinin küresel cemaati, yenmek üzere çıkan Krallarının yönlendirmesiyle birçok zafer kazandı. Şeytan’ın siyasal teşkilatının Mukaddes Kitap Tetkikçileri üzerinde geçici bir ‘zafer’ kazandığı 1918 yılında bu Kral onları göze çarpar şekilde koruyup tamamen ortadan kaldırılmalarını önledi. Ancak, 1919’da onları özgürlüğe kavuşturmak üzere cezaevi parmaklıklarını kırdı ve bundan sonra iyi haberi “dünyanın en uzak yerine kadar” bildirmek üzere canlanmalarını sağladı.—Vahiy 13:7; Resullerin İşleri 1:8.

9 Dinsel liderlerin, özellikle de Katolik hiyerarşisinde yer alanların zalim diktatörlere açıktan veya gizlice destek verdiği birçok ülkede, diktatörlük yönetimindeki Mihver kuvvetleri II. Dünya Savaşından önce ve savaş boyunca Yehova’nın Şahitlerinin kökünü kazımaya çalıştı. Fakat vaaz etmekte olan Şahitlerin sayısı, savaşın başladığı 1939’da 71.509 iken, aralarından 10.000’den fazla kişi yıllarca hapiste ve toplama kamplarında kalmış ve diğer binlercesi öldürülmüş olduğu halde, savaşın sona erdiği 1945’te sayıları 141.606’ya yükselmişti. Dünya çapında etkin şekilde Şahitlik edenlerin sayısı bugün altı milyona yaklaşmıştır. Katolik ülkelerde ve zulmün en ağır olduğu yerlerde çok göze çarpar bir gelişme oldu; örneğin Almanya, İtalya ve Japonya gibi ülkelerin her birinde Şahitler şimdi tarla hizmetinde etkinlik gösteren 100.000’den fazla kişi olduğunu bildiriyor.—İşaya 54:17; Yeremya 1:17-19.

10. Galip Kral kavmini “incilin müdafaa ve teyidinde” hangi zaferlerle bereketledi?

10 Galip Kralımız ayrıca gayretli kavmini mahkemelerde ve yöneticiler önünde “incilin müdafaa ve teyidinde” birçok zafere eriştirerek bereketledi. (Filipililer 1:7; Matta 10:18; 24:9) Bu durum uluslararası çapta, Arjantin, Avustralya, Hindistan, İsviçre, Kanada, Svaziland, Türkiye, Yunanistan ve başka ülkelerde gerçekleşti. Yehova’nın Şahitlerinin Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesinde kazandığı 23 yasal zafer arasında, iyi haberi “açıkça ve evden eve” ilan etme ve putperestçe törenlerden uzak durma hakkını güvenceye alanlar da vardı. (Resullerin İşleri 5:42; 20:21; I. Korintoslular 10:14) Böylece, giderek daha geniş çapta bir küresel şahitlik için yol açık tutuldu.

11. (a) Binicinin ‘zaferini tamamlaması’ nasıl olacak? (b) İkinci, üçüncü ve dördüncü mühürlerin açılması bizim üzerimizde nasıl bir etki yaratmalı?

11 İsa nasıl ‘zaferini tamamlayacak’?b Göreceğimiz gibi, bunu sahte dini ortadan kaldırmakla ve sonra Yehova’nın egemenlik hakkını doğrulayarak Şeytan’ın görünür teşkilatının geri kalan tüm kısımlarını sembolik bir ‘ateş gölüne’ atmakla yapacak. Şimdi, “kıralların Kıralı” olan kralımızın Armagedon’da Şeytan’ın baskıcı siyasal teşkilatı üzerinde son zaferi kazanacağı o günü güvenle bekliyoruz! (Vahiy 16:16; 17:14; 19:2, 14-21; Hezekiel 25:17) Bu arada, Yehova yeryüzündeki adil milletine dürüst yürekli kişileri katmaya devam ederken, beyaz atın üstündeki yenilmez Fatih ilerlemeyi sürdürüyor. (İşaya 26:2; 60:22) Gökteki Krallığa ilişkin bu sevinçli gelişmede meshedilmiş Yuhanna sınıfıyla birlikte sizin de payınız oluyor mu? Öyleyse, diğer üç mühür açıldığında resul Yuhanna’nın gördüklerinin, sizde bugün Yehova’nın işine daha çok katılma isteği uyandıracağına kuşku yok.

İşte, Al At!

12. İsa Kral olarak görünmez hazır bulunuşunu neyin işaretleyeceğini söyledi?

12 İsa’nın yeryüzündeki hizmetinin sonuna doğru öğrencileri ona özel olarak şöyle sordu: “Senin gelişine ve dünyanın sonuna alâmet ne olacak?” İsa yanıt olarak “ağrıların başlangıcı” olacak felaketleri önceden bildirdi. Şunları söyledi: “Millet millete karşı, ülke ülkeye karşı kalkacak; büyük zelzeleler, ve yer yer kıtlıklar ve vebalar olacak; korkunç şeyler, ve gökten büyük alâmetler olacak.” (Matta 24:3, 7, 8; Luka 21:10, 11) Tomarın diğer mühürleri açıldığında Yuhanna’nın gördükleri bu peygamberlikle göze çarpar bir paralellik gösterir. İzzetlendirilmiş İsa ikinci mührü açarken izleyin!

13. Yuhanna açısından hangi tezat ortaya çıkmak üzereydi?

13 “Ve ikinci mührü açtığı zaman, ikinci canlı mahlûkun: Gel, dediğini işittim.” (Vahiy 6:3) Bu emri veren, boğa görünümlü ikinci kerubiydi. Burada simgelenen nitelik kudretti; ancak adil şekilde kullanılan kudret. Oysa şimdi tam tersine Yuhanna kudretin korkunç, öldürücü biçimde ortaya konuşunu görecekti.

14. Yuhanna daha sonra hangi atı ve binicisini gördü, bu rüyet neyi temsil ediyordu?

14 Öyleyse ikinci “Gel!” çağrısına nasıl karşılık verildi? Şöyle: “Ve başka bir at, bir al at çıktı; ve onun üzerine binmiş olana, dünyadan selâmeti kaldırmağa, ve birbirini boğazlatmak için ruhsat verildi; ve kendisine büyük bir kılıç verildi.” (Vahiy 6:4) Gerçekten de ürkütücü bir rüyet! Bunun neyi betimlediğine hiç şüphe yok: savaş! Yehova’nın galip Kralının adil, zafer getiren savaşı değil; gereksiz kan dökme ve acıyla dolu, gaddar, insan kaynaklı, uluslararası bir savaş. Bu binicinin bir al at üzerinde olması çok uygun!

15. İkinci atlının koşusuna katılmayı neden istememeliyiz?

15 Yuhanna şüphesiz bu atlıya ve onun atını dolu dizgin sürüşüne katılmak istemez; çünkü Tanrı’nın kavmi hakkında şunlar peygamberlik edilmişti: “Artık cengi öğrenmiyecekler.” (İşaya 2:4) Yuhanna ve daha geniş anlamda bugünkü Yuhanna sınıfı ile büyük kalabalık, hâlâ “dünyada” olsalar da bu kanlı sistemin “bir kısmı değildirler.” Silahlarımız ruhidir ve bedensel savaştan farklı olarak, hakikati etkin şekilde bildirmek üzere “Allah indinde kudretlidir.”—Yuhanna 17:11, 14; II. Korintoslular 10:3, 4.

16. Al atın binicisine ne zaman ve nasıl “büyük bir kılıç” verildi?

16 Beyaz atın Binicisinin taç giydiği 1914’ten önce de birçok savaş olmuştu. Fakat şimdi al atın binicisine “büyük bir kılıç” verildi. Bu neyi gösteriyor? I. Dünya Savaşının patlak vermesiyle insanların yaptığı savaşlar daha kanlı ve öncekilerden çok daha yıkıcı oldu. 1914-1918 yıllarındaki katliam boyunca, tanklar, zehirli gazlar, uçaklar, denizaltılar, büyük toplar ve otomatik silahlar ya ilk kez ya da daha önce görülmemiş ölçüde kullanıldı. Yaklaşık 28 ülkede, sadece profesyonel askerler değil, tüm nüfus savaş etkinliklerine katılmaya zorlandı. Yaralı ve ölü sayısı tüyler ürpertici boyuttaydı. Dokuz milyondan fazla asker katledildi, yaralanan ve ölen sivillerin sayısı astronomik düzeydeydi. Savaş sonunda bile, yeryüzünde gerçek barışa dönüş olmadı. Bu savaştan 50 yıl sonra Alman devlet adamı Konrad Adenauer şunları açıkladı: “Güvenlik ve huzur 1914’ten beri insanların yaşamından kaybolmuştur.” Gerçekten de, al atın binicisinin dünyadan barışı kaldırmasına izin verilmiştir!

17. Birinci Dünya Savaşından sonra ‘büyük kılıcın’ kullanımı nasıl sürdü?

17 Bu al atın binicisi sonra, daha da kana susamış halde II. Dünya Savaşına atıldı. Katliam araçları daha da acımasızlaştı, yaralı ve ölü sayısı I. Dünya Savaşındakinin dört katına fırladı. 1945’te Japonya üzerinde iki atom bombası patladı ve her biri bir anda on binlerce kurbanını imha etti. İkinci dünya savaşı boyunca al atın binicisi, yaklaşık 55 milyon canı kapsayan büyük bir hasat yaptı ve hâlâ doymadı. Güvenilir kaynaklara göre II. Dünya Savaşından beri 20 milyondan fazla can bu ‘büyük kılıcın’ önünde yere serildi.

18, 19. (a) II. Dünya Savaşından beri süren katliam savaş teknolojisinin bir zaferi olmaktan çok neyin bir kanıtıdır? (b) İnsanlığın karşısında hangi büyük tehlike var, fakat beyaz atın Binicisi bunu ortadan kaldırmak üzere ne yapacak?

18 Buna savaş teknolojisinin bir zaferi diyebilir miyiz? Bu daha çok acımasız al atın dört nala koştuğunun kanıtıdır. Bu koşu nerede bitecek? Bazı bilim adamları, planlı bir nükleer patlama bir yana, kaza sonucu bir nükleer savaşın bile olası olduğundan söz ediyorlar! Fakat, beyaz atın galip Binicisinin bu konuda başka düşünceleri var.

19 Toplumun temelinde ulusal gurur ve nefret var olduğu sürece insanlığın bir nükleer barut fıçısı üzerinde oturması kaçınılmazdır. Uluslar başka çareleri kalmadığı için tüm ateşli nükleer silahları elden çıkarmak zorunda kalsalar da, bunların nasıl yapıldığını biliyor olacaklar. Kısa süre içinde öldürücü nükleer aygıtları tekrar üretebilirler; dolayısıyla konvansiyonel silahlarla yapılan her savaş çok geçmeden bir katliama dönüşebilir. Bugün ulusları saran gurur ve nefretin insanlığın kendi kendini yok etmesine yol açacağı kesindir; bunun olmaması ancak ve ancak beyaz atın Binicisinin al atın delice koşusunu durdurmasına bağlıdır. Kral Mesih’in hem Şeytan’ın kontrolündeki dünyaya karşı zaferini tamamlamak hem de sevgi üzerine kurulmuş yeni bir yeryüzü toplumu oluşturmak üzere harekete geçeceğine güvenelim; Tanrı ve komşu sevgisi çıldırmış dünyamızda bulunan güvenilmez nükleer caydırıcılardan kat kat üstün bir barış gücüdür.—Mezmur 37:9-11; Markos 12:29-31; Vahiy 21:1-5.

Bir Yağız At İleri Atılıyor

20. Beyaz atın Binicisinin her vahim durumla başa çıkacağına ilişkin hangi güvencemiz var?

20 İsa bu kez de üçüncü mührü açtı! Yuhanna neler gördü? “Ve üçüncü mührü açtığı zaman, üçüncü canlı mahlûkun: Gel, dediğini işittim.” (Vahiy 6:5a) Üçüncü kerubinin ‘yüzü insan yüzü gibiydi’ ve bu sevgi niteliğini betimliyordu. İlkelere dayanan sevgi bugün bile Yehova’nın teşkilatının her kısmına iyice sinmiştir; bu güzel nitelik Tanrı’nın yeni dünyasında da bol bol artacak. (Vahiy 4:7; I. Yuhanna 4:16) ‘Tanrı bütün düşmanları kendi ayakları altına koyuncaya kadar, hüküm sürmesi gereken’ beyaz atın Binicisinin, Yuhanna’nın dikkatine bundan sonra sunulan vahim durumu sevgiyle ortadan kaldıracağından emin olabiliriz.—I. Korintoslular 15:25.

21. (a) Yağız at ve binicisi neyi betimledi? (b) Yağız atın hâlâ dolu dizgin koştuğunu kanıtlayan nedir?

21 Üçüncü “Gel!” çağrısı cevaplandığında Yuhanna neler gördü? “Ve gördüm, ve işte, yağız [siyah, Müjde] bir at, ve onun üzerine binmiş olanın elinde bir terazi vardı.” (Vahiy 6:5b) Amansız bir açlık! Peygamberlik niteliğindeki bu görüntünün ilettiği korkunç mesaj buydu. Bu, Rabbin gününün başlangıcında yiyeceğin teraziyle dağıtılmasının gerekeceği durumları önceden gösteriyordu. Açlık 1914’ten beri dünya çapında süregelen bir sorun olmuştur. Bu çağın savaşları ardından açlık getirir, çünkü normal olarak açları doyurmakta kullanılan kaynaklar genelde savaşa silah sağlamak üzere harcanır. Çiftçiler askere alınır, tarlaların savaş yüzünden harap olması ve geri çekilen orduların yakıp yıkma politikası nedeniyle üretim azalır. Milyonlarca insanın açlık çekip öldüğü birinci dünya savaşında gerçekten de tam böyle olmuştur! Üstelik açlığı temsil eden yağız atın binicisi savaşın sonunda doymamıştır. Ukrayna’da 1930’lardaki tek bir açlık döneminde beş milyon kişi telef oldu. İkinci dünya savaşı, ardında daha büyük gıda sıkıntısı ve açlık bıraktı. Yağız at koşusuna devam ederken, Dünya Gıda Konseyi 1987 ortalarında 512 milyon insanın açlık çektiğini ve her gün 40.000 çocuğun açlıkla bağlantılı bir nedenle öldüğünü bildirdi.

22. (a) Bir ses ne söyledi ve neyin gereğini belirtti? (b) Bir ölçek buğday ve üç ölçek arpanın fiyatıyla ne ima ediliyor?

22 Yuhanna’nın bize söyleyeceği başka şeyler var: “Ve dört canlı mahlûkun ortasında sanki bir sesin: Bir ölçek buğday bir dinara, ve üç ölçek arpa bir dinara; ve zeytinyağı ve şaraba zarar etme, dediğini işittim.” (Vahiy 6:6) Dört kerubi de, gıda kaynaklarına dikkat etmenin gereğini bir ağızdan dile getirdi. Durum tıpkı MÖ 607’de Yeruşalim’in yıkımından önce insanların “korku içinde tartı ile ekmek” yemek zorunda kaldığında olduğu gibiydi. (Hezekiel 4:16) Yuhanna’nın günlerinde bir ölçek buğday bir askerin günlük tayını sayılırdı. Bu yiyecek ne kadar ederdi? Tam bir günlük çalışma ücreti bir dinardı! (Matta 20:2)c Peki birinin ailesi varsa? O zaman bunun yerine üç ölçek parlatılmamış arpa alabilirdi. Bu bile yalnızca küçük bir aileyi besleyebilirdi. Ayrıca arpa, buğday kadar kaliteli bir yiyecek sayılmazdı.

23. “Zeytinyağı ve şaraba zarar etme” sözleriyle ne ifade ediliyor?

23 “Zeytinyağı ve şaraba zarar etme” sözleriyle ne anlatılıyor? Bazıları bu sözlerin, birçokları yiyecek sıkıntısı hatta açlık çekerken zenginlerin lüksüne dokunulmayacağı anlamına geldiğini düşünmüştür. Fakat aslında Ortadoğu’da yağ ve şarap lüks değildir. Mukaddes Kitabın yazıldığı devirlerde, ekmek, yağ ve şarap temel gıdalar olarak görülürdü. (Tekvin 14:18; Mezmur 104:14, 15 ile karşılaştırın.) Su her zaman iyi olmadığından şarap yaygın bir içecekti; bazen de tıbbi amaçlarla kullanılırdı. (I. Timoteos 5:23) Yağa gelince, İlya’nın günlerinde Tsarefat’taki dul kadının fakir olmasına rağmen hâlâ kalan ununu pişirecek biraz yağı vardı. (I. Kırallar 17:12) Öyleyse, “zeytinyağı ve şaraba zarar etme” emrinin, bu temel ürünleri çabucak tüketmeyip tutumlu kullanmayı öğütlediği anlaşılıyor. Aksi halde, bunlar “zarar” görecek, yani açlık sona ermeden önce bitecekti.

24. Yağız at neden dolu dizgin koşmayı uzun zaman sürdürmeyecek?

24 Beyaz atın Binicisi yakında, dört nala koşan yağız atı yavaşlatıp durdurmak üzere dizginlerini çekeceği için gerçekten sevinebiliriz! Çünkü O’nun yeni dünyayla ilgili sevgi dolu düzenlemeleri hakkında şunlar yazılmıştır: “Onun günlerinde salih çiçeklensin, ve ay yok oluncıya kadar, selâmet bolluğu bulunsun. . . . . Yerde, dağlar başında, buğday bolluğu olsun.”—Mezmur 72:7, 16; ayrıca İşaya 25:6-8’e bakın.

Kula At ve Binicisi

25. İsa dördüncü mührü açtığında Yuhanna kimin sesini duydu, bu neyi gösteriyordu?

25 Henüz öykünün tümü anlatılmadı. İsa dördüncü mührü açıyor ve Yuhanna bunun sonucunu bize anlatıyor: “Ve dördüncü mührü açtığı zaman: Gel, diyen dördüncü canlı mahlûkun sesini işittim.” (Vahiy 6:7) Bu uçan bir kartala benzeyen kerubinin sesiydi. Bu, ileriyi görebilen hikmete işaret eder; gerçekten de Yuhanna’nın, Yuhanna sınıfının ve Tanrı’nın yeryüzündeki tüm diğer hizmetçilerinin burada betimlenen şeyler karşısında ayırt etme güçlerini kullanıp ona göre davranmaları gerekmiştir. Böyle davranarak, dünyaya göre akıllı sayılan bugünün gururlu ve ahlaksız neslinin başına dert olan ıstıraplara karşı bir ölçüde korunabiliriz.—I. Korintoslular 1:20, 21.

26. (a) Dördüncü atlı kimdi ve atının rengi neden uygundu? (b) Dördüncü atlıyı kim izliyordu ve onun kurbanlarının başına ne geliyordu?

26 Öyleyse dördüncü atlı bu çağrıya cevap verdiğinde hangi yeni dehşetli olaylar çığırından çıkacak? Yuhanna şunları söylüyor: “Ve gördüm, ve işte, bir kula [soluk renkli, Müjde] at, ve onun üzerine binmiş olanın ismi Ölümdü; ve ölüler diyarı onun ardınca geliyordu.” (Vahiy 6:8a) Sonuncu atın binicisinin bir adı vardı: Ölüm. Apokalips’in dört atlısı arasında kimliğini bu kadar doğrudan ortaya koyan yalnızca oydu. Uygun olarak Ölüm kula bir ata biniyordu, çünkü kula olarak tercüme edilen sözcük (Yunanca, khlorosʹ ) Yunan edebiyatında sanki hastalıklı gibi duran solgun yüzleri tarif etmek üzere kullanılırdı. Yine uygun olarak, Hades (mezar) açıklanmayan bir şekilde ölümün hemen ardından geliyordu, çünkü dördüncü atlının verdiği zararın kurbanlarının büyük bir kısmını kendine alıyordu. ‘Ölüm ve ölüler diyarı kendilerinde olan ölüleri verdiğinde’ bu kişiler dirilecektir. (Vahiy 20:13) Fakat Ölüm bu kurbanları nasıl alıyor?

27. (a) Ölüm adlı Binici kurbanlarını nasıl topluyor? (b) Ölümün otorite sahibi olduğu “dünyanın dörtte biri” ifadesi ne anlama gelir?

27 Rüyette bunun bazı yolları sıralanıyor: “Ve onlara kılıçla ve kıtlıkla ve ölümle, (öldürücü hastalıklarla) ve dünyanın vahşi hayvanları ile öldürmek için dünyanın dörtte biri üzerine hâkimiyet verildi.” (Vahiy 6:8b) Dünya nüfusunun tam dörtte biri olmayabilirse de, nüfus yoğunluğu az ya da çok olsun, yeryüzünün büyük bir kısmı bu atlının koşusundan etkileniyor. Bu atlı, ikinci atlının büyük kılıcının ve üçüncüsünün yol açtığı açlık ve yiyecek sıkıntısının kurbanı olanları topluyor. Ayrıca öldürücü hastalıklardan kaynaklanan kendi hasadı kadar Luka 21:10, 11’de anlatılan depremlerin hasadını da topluyor.

28. (a) ‘Öldürücü hastalıklarla’ ilgili peygamberlik nasıl gerçekleşti? (b) Yehova’nın kavmi bugün birçok hastalıktan nasıl korunuyor?

28 Burada dikkat etmemiz gereken şey ‘öldürücü hastalıklarla’ sözleridir. I. Dünya Savaşının yol açtığı yıkımı izleyen İspanyol gribi 1918-1919 yıllarında yalnızca birkaç ay içinde 20 milyonu aşkın insanın canını aldı. Dünyada bu illetten uzak kalabilen tek yer St. Helena adlı küçük adaydı. Nüfusun çoğunun öldüğü yerlerde ceset yığınlarını yakmak üzere odun ateşleri yakıldı. Bugün de çoğunluğu tütün kullanımından kaynaklanan kalp krizi ve kanser olayları korkutucu boyutlardadır. “Çirkin on yıl” olarak adlandırılan 1980’lerde, Mukaddes Kitap standartlarına göre yasa tanımama anlamına gelen bir davranış tarzı, bu ‘öldürücü hastalıklara’ AIDS belasını da ekledi. 1990’da sadece Kuzey Amerika’da bir milyon kişinin AIDS virüsüne yakalandığı tahmin ediliyordu; Afrika’da da milyonlarca kişi ölüme mahkûm görünüyor. Ve bu satırlar yazıldığı sırada söz konusu hastalığa yakalananları kurtarma olanağı henüz bulunmamıştı. Yehova’nın kavmi, O’nun Sözündeki hikmetli öğüt sayesinde bugün birçok hastalığın bulaşmasına neden olan fuhuş ve kanın kötüye kullanımından uzak durdukları için çok minnettardır!—Resullerin İşleri 15:28, 29; ayrıca I. Korintoslular 6:9-11 ile karşılaştırın.

29, 30. (a) Hezekiel 14:21’deki ‘dört ağır hükmün’ bugün nasıl bir geçerliliği vardır? (b) Vahiy 6:8’deki “vahşi hayvanlar” sözlerinden ne anlayabiliriz? (c) Peygamberlik niteliğindeki bu görüntüde asıl noktanın ne olduğu anlaşılıyor?

29 Yuhanna’nın rüyetinde vakitsiz ölümün dördüncü nedeni olarak vahşi hayvanlar belirtiliyor. Gerçekten de, dördüncü mührün açılmasıyla ortaya konan dört etken, yani savaş, açlık, hastalık ve vahşi hayvanlar, eski zamanlarda, vakitsiz ölümün başlıca nedenleriydi. Böylece bunlar bugünkü vakitsiz ölümlerin tüm nedenlerini önceden temsil etti. Durum tıpkı Yehova’nın İsraillileri uyardığı gibiydi: “Hele Yeruşalimden insanı ve hayvanı kesip atmak için dört ağır hükmümü, kılıcı, ve kıtlığı, ve kötü hayvanları, ve vebayı ben onun üzerine gönderince, daha neler olacak!”—Hezekiel 14:21.

30 Çağımızda vahşi hayvanlardan kaynaklanan ölümlere gazete başlıklarında çok ender rastlanır; ama yine de tropikal ülkelerde 20. yüzyıl boyunca vahşi hayvanlar can almaya devam etmiştir. Gelecekte, savaş yüzünden topraklar ıssız kalırsa veya açlık yüzünden insanlar aç hayvanlarla mücadele edemeyecek kadar zayıf düşerse vahşi hayvanlar daha fazla can alabilir. Ayrıca bugün “idraksiz” hayvanlar gibi olan ve İşaya 11:6-9’da belirtilenlere tamamen zıt vahşi davranışlar gösteren insanlar da var. Bu insanlar çağdaş dünyamızdaki cinsel suçlar, cinayet, terör ve bombalama eylemlerinden büyük çapta sorumludur. (Hezekiel 21:31; Romalılar 1:28-31; II. Petrus 2:12 ile karşılaştırın.) Dördüncü atlı onların kurbanlarını da topluyor. Gerçekten de, bu peygamberlik niteliğindeki görüntüde ana noktanın kula atın binicisinin insanların başına birçok şekilde gelen vakitsiz ölümün hasadını toplaması olduğu anlaşılıyor.

31. Al, yağız ve kula atların binicilerinin neden olduğu sıkıntılara rağmen neden yürekli olabiliriz?

31 İlk dört mührün açılmasıyla ortaya çıkan bilgiler bize güvence veriyor, çünkü günümüzde çok yaygın olan savaş, açlık, hastalık ve diğer vakitsiz ölüm nedenleri karşısında çaresizliğe düşmemeyi öğretiyor; ayrıca insan liderlerin şimdiki sorunları çözememesi karşısında da ümidimizi kaybetmemeliyiz. Dünya durumu al, yağız ve kula atın harekete geçtiğini açıkça gösteriyorsa da, koşuya ilk başlayanın beyaz atın Binicisi olduğunu unutmayın. İsa Kral oldu ve zaten Şeytan’ı gökten atacak ölçüde zafer kazandı. Daha sonraki zaferleri ruhi İsrail’in oğullarının geri kalanını, ayrıca büyük sıkıntıdan sağ geçecek olan ve sayısı milyonlara varan uluslararası bir büyük kalabalığı toplamayı içeriyordu. (Vahiy 7:4, 9, 14) Onun koşusu zaferini tamamlayana kadar sürmelidir.

32. İlk dört mührün her birinin açılışında belirleyici özellik nedir?

32 İlk dört mührün her birinin açılışını şu çağrı izledi: “Gel!” Her seferinde bir at, üzerinde binicisiyle koşmaya başladı. Beşinci mühürden başlayarak artık böyle bir çağrı duymayacağız. Fakat bu atlılar hâlâ koşuyor ve bu ortamın sona erişine kadar dolu dizgin koşmaya devam edecekler. (Matta 28:20 ile karşılaştırın.) İsa geri kalan üç mührü açtığında hangi önemli olayları açıkladı? Bu olaylardan bazıları insan gözüyle görünemez. Başkaları görülebilir olmasına rağmen gelecekte gerçekleşecektir. Ancak gerçekleşmeleri kesindir. Bunların neler olduğunu görelim.

[Dipnotlar]

a Bununla birlikte, Vahiy 12:1’deki ‘kadının’ mecazi olarak “on iki yıldızdan tacı” olduğuna dikkat edin.

b Birçok tercüme bu ifadeyi “yenmeye” (Revised Standard, The New English Bible, King James Version) veya “yengi kazanmaya gitti” (İncil—Çağdaş Türkçe Çeviri) diye tercüme etmekle birlikte, orijinal Yunanca’da burada bir bitiş veya sona eriş fikri veren “aorist” zamanın dilek-koşul kipi kullanılmıştır. Bu nedenle, Robertson’un Word Pictures in the New Testament adlı kitabı şunu belirtir: “Burada ‘aorist’ kipi nihai zafere işaret eder.”

c Reference Bible dipnotu.

[Sayfa 92’deki çerçeve]

Kral Zaferle İlerliyor

Kararlı düşmanlar 1930 ve 1940’lar boyunca Yehova’nın Şahitlerinin hizmetini yasadışı, suç niteliğinde, hatta yıkıcı olarak göstermeye çalıştı. (Mezmur 94:20) Sadece 1936 yılında, Amerika Birleşik Devletlerinde kayda geçen 1.149 tutuklama olmuştu. Şahitler Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesine kadar uzanan birçok yasal davada mücadele verdi; bu konudaki bazı göze çarpar zaferler aşağıdadır.

Yüksek Mahkeme, 3 Mayıs 1943’te Murdock - Pennsylvania davasında Şahitlerin parayla yayın vermek için bir belgeye ihtiyaçları olmadığına karar verdi. Aynı gün Martin - City of Struthers davasında el ilanları ve başka tanıtım malzemelerinin evden eve dağıtımına katılırken kapı zillerinin çalınmasının yasalara aykırı olmadığı kararına varıldı.

Yüksek Mahkeme, 14 Haziran 1943’te Taylor - Mississippi davasında Şahitlerin vaaz etmekle hükümete vefasızlığı teşvik etmediği yönünde karar aldı. Aynı gün, West Virginia State Board of Education - Barnette’te mahkeme, bir okul kurulunun Yehova’nın Şahitlerinin çocuklarını tarafsızlıkları nedeniyle okuldan atmaya hakkı olmadığına karar verdi. Hemen ertesi gün, tam heyet halindeki Avustralya Yüksek Mahkemesi bu ülkenin Yehova’nın Şahitleri üzerindeki yasağını kaldırarak bunun “keyfi, kaprisli ve baskıcı” bir karar olduğunu bildirdi.

[Sayfa 94’teki çerçeve]

‘Dünyadan Barışı Kaldırma Yetkisi Verildi’

Teknoloji Nereye Yöneliyor? Kanada’nın Toronto şehrinde çıkan 22 Ocak 1987 tarihli The Globe and Mail, International Development Research Centre’ın başkanı L. Head’in konuşmasından şunları aktardı:

“Güvenilir tahminlere göre, dünyada araştırma ve geliştirme alanında görevli her dört bilim adamı ve teknoloji uzmanından biri silahlar üzerinde çalışıyor . . . . 1986’daki oranlara göre, harcamalar dakikada 1,5 milyon dolardan fazladır. . . . . Teknolojinin bu konuya böylesine eğilmesiyle hepimiz daha güvenlikte sayılır mıyız? Süper güçlerin elindeki nükleer silah depolarında II. Dünya Savaşı boyunca savaşan bütün milletlerin harcadığı tüm cephanenin 6.000 katı patlayıcı güç vardır. Bu altı bin kez İkinci Dünya Savaşı anlamına gelir. 1945’ten beri dünyanın askeri bir faaliyetten uzak kalabildiği süre yedi haftadan azdır. Sayısı 150’yi geçen uluslararası savaşın veya iç çatışmaların 20 milyondan fazla can aldığı tahmin ediliyor ve bunların çoğu Birleşmiş Milletlerin bu döneminde geliştirilmiş verimli yeni teknolojilerin sonucuydu.”

[Sayfa 98, 99’daki çerçeve]

Vahiy Kitabının Çatısı

Vahiy kitabıyla ilgili incelememizde bu noktaya kadar ilerleyince, kitabın çatısını daha net olarak görmeye başladık. Heyecanlı giriş bölümünden sonra (Vahiy 1:1-9), Vahiy aşağıdaki gibi 16 rüyete bölünerek ele alınabilir:

1. RÜYET (1:10–3:22): Yuhanna ilham yoluyla yedi cemaate sıcak öğütlerle dolu mesajlar gönderen izzetlendirilmiş İsa’yı görüyor.

2. RÜYET (4:1–5:14): Yehova’nın gökteki tahtının muhteşem görüntüsü. O, Kuzu’ya bir tomar veriyor.

3. RÜYET (6:1-17): Kuzu tomarın ilk altı mührünü açarak Rabbin gününde olacaklarla ilgili bileşik bir rüyeti açıklıyor. Apokalips’in dört atlısı koşmaya başlıyor, Tanrı’nın şehit edilmiş kulları beyaz kaftanlar alıyor ve büyük gazap günü tarif ediliyor.

4. RÜYET (7:1-17): Melekler, ruhi İsrail’in 144.000 üyesi mühürleninceye kadar yok edici yelleri alıkoyuyor. Tüm milletlerden büyük bir kalabalık kurtuluşu Tanrı ve İsa’ya atfediyor ve büyük sıkıntıda sağ kalmak üzere toplanıyor.

5. RÜYET (8:1–9:21): Yedinci mührün açılmasıyla, ilk altısı beşinci rüyetin içinde olan yedi boru sesi duyuluyor. Bu altı boru sesi Yehova’nın insanlara ilişkin hüküm ifadelerini bildiriyor. Beşinci ve altıncı borular aynı zamanda birinci ve ikinci “vayı” bildiriyor.

6. RÜYET (10:1–11:19): Güçlü bir melek Yuhanna’ya küçük bir tomar veriyor, mabet ölçülüyor ve iki şahidin başından geçenleri öğreniyoruz. Rüyet yedinci borunun çalınmasıyla doruğa ulaşıyor; bu Tanrı’nın düşmanları için üçüncü “vay”ı yani, Yehova’nın ve O’nun Mesihinin gelmekte olan Krallığını bildiriyor.

7. RÜYET (12:1-17): Rüyet Gökteki Krallığın doğuşunu anlatıyor; bu ise Mikael’in Yılan’ı, yani Şeytan’ı yere atmasıyla sonuçlanıyor.

8. RÜYET (12:18–13:18): Denizden güçlü bir canavar çıkıyor ve kuzu gibi iki boynuzu olan canavar insanlardan ona tapınmalarını ısrarla istiyor.

9. RÜYET (14:1-20): Sion Dağı üzerinde 144.000’lerin görkemli görünümü. Tüm dünyada meleklerin mesajları duyuluyor, yerin asma mahsulü toplanıyor ve Tanrı’nın gazap masarası çiğneniyor.

10. RÜYET (15:1–16:21): Gökteki mahkemeye yine kısa bir bakışın ardından Yehova’nın yedi gazap tası yer üzerine dökülüyor. Bu bölüm de Şeytan’ın sisteminin sonunun peygamberlik niteliğindeki anlatımıyla bitiyor.

11. RÜYET (17:1-18): Büyük fahişe olan Büyük Babil, kırmızı bir canavarın üzerine biniyor; bu canavar kısa bir süre uçuruma gitmiştir fakat yeniden çıkıp onu “perişan” eder.

12. RÜYET (18:1–19:10): Büyük Babil’in düşüşü ve nihai yok edilişi bildiriliyor. Onun hükmünün ardından bazıları yas tutuyor, başkaları Yehova’ya hamt ediyor; Kuzu’nun düğünü duyuruluyor.

13. RÜYET (19:11-21): İsa, Şeytan’ın sistemi, orduları ve onun destekçileri üzerine Tanrı’nın gazap dolu hükmünü infaz etmek üzere göklerin ordularına komuta ediyor; leş yiyen kuşlar onların etiyle kendilerine ziyafet çekiyor.

14. RÜYET (20:1-10): İblis Şeytan uçuruma atılıyor, İsa ve yardımcı krallarının Binyıllık Hükümdarlığı başlıyor, insanlık son kez deneniyor ve Şeytan ile cinleri yok ediliyor.

15. RÜYET (20:11–21:8): Genel dirilme ve büyük Hüküm Günü; adil insanlığa sonsuz nimetler getirecek yeni gökler ve yeni yer ortaya çıkıyor.

16. RÜYET (21:9–22:5): Kuzu’nun zevcesi Yeni Yeruşalim hakkındaki muhteşem bir rüyetle Vahiy doruğa ulaşıyor. Bu şehirden Tanrı’nın şifa ve hayat veren nimetleri akıyor.

Vahiy Yehova’dan, İsa’dan, melekten ve Yuhanna’nın kendisinden gelen sıcak temenniler ve öğütlerle sona erer. Herkese yapılan davet şudur: “Gel!”—Vahiy 22:6-21.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş