Bölüm 25
Şeytan’ın Dünyasının Mı, Yoksa Tanrı’nın Yeni Sisteminin Mi Yanındasınız?
1. Tanrı’nın yeni sisteminin yanında olduğunuzu gerçekten kanıtlayan nedir?
TANRI’NIN adil yeni sisteminin yanında mısınız ve onun gelmesini istiyor musunuz? Şeytan’a karşı mısınız ve onun dünyasının sona ermesini arzu ediyor musunuz? Belki her iki soruya ‘Evet’ diyeceksiniz. Fakat bu yeterli mi? ‘Hareketler sözlerden daha yüksek sesle konuşur’, diye eski bir söz vardır. Eğer Tanrı’nın yeni sistemine inanıyorsanız, yaşamınızı nasıl sürdürdüğünüz bunu gerçekten kanıtlayacaktır.—Matta 7:21-23; 15:7, 8.
2. (a) Hizmet edebileceğimiz iki efendi kimdir? (b) Kimin kölesi veya hizmetçisi olduğumuzu gösteren nedir?
2 Gerçek şu ki, yaşam tarzınız iki efendiden ancak birini memnun edebilir. Ya Yehova Tanrı’ya hizmet edersiniz ya da İblis Şeytan’a. Mukaddes Kitapta bulunan bir prensip bunu anlamamıza yardım eder. Şöyle der: “Bilmez misiniz ki, itaat için kime kendinizi arzeder, kime itaat ederseniz, onun . . . . kullarısınız?” (Romalılar 6:16) Kime itaat ediyorsunuz? Kimin iradesini yapıyorsunuz? Cevabınız ne olursa olsun, eğer bu dünyanın adil olmayan yollarını izliyorsanız, hakiki Tanrı Yehova’ya hizmet etmiş olamazsınız.
ŞEYTAN’IN DÜNYASI—NEDİR?
3. (a) Mukaddes Kitap dünyanın reisinin kim olduğunu gösteriyor? (b) İsa bir duasında dünya ile şakirtleri arasında bir fark olduğunu nasıl gösterdi?
3 İsa, Şeytan’ı “bu dünyanın reisi” olarak adlandırdı. Resul Yuhanna da, “bütün dünya şerirdedir [kötü olanın kudretinde bulunmaktadır, NW]” dedi. (Yuhanna 12:31; I. Yuhanna 5:19) İsa’nın, Tanrı’ya duasında, şakirtlerini Şeytan’ın dünyasının bir kısmı olarak saymadığına dikkat edin. Kendisi şöyle dedi: “Ben onlar [kendi şakirtleri] için yalvarırım; dünya için değil . . . . Ben dünyadan olmadığım gibi, onlar da dünyadan değildirler.” (Yuhanna 17:9, 16; 15:18, 19) Bu sözlerden, İsa’nın hakiki takipçilerinin dünyadan ayrı olmaları gerektiği açıkça anlaşılmaktadır.
4. (a) Yuhanna 3:16’daki “dünya” ifadesi kime işaret eder? (b) Mesih’in takipçilerinin ayrı kalmaları gereken “dünya” nedir?
4 Fakat İsa “dünya” derken, neye işaret ediyordu? Mukaddes Kitaptaki “dünya” ifadesi bazen sadece genel anlamda insanlığa işaret eder. Tanrı, Oğlunu bu insanlık dünyası için hayatını bir fidye olarak vermek üzere yeryüzüne gönderdi. (Yuhanna 3:16) Yine de Şeytan, insanlığın çoğunu Tanrı’ya karşı teşkilatlandırmıştır. Böylece Şeytan’ın dünyası, Tanrı’nın görünür teşkilatından ayrı veya onun dışında var olan teşkilatlanmış insan toplumudur. Bu, İsa’nın hakiki takipçilerinin ayrı kalmaları gereken dünyadır.—Yakub 1:27.
5. Dünyanın önemli bir kısmı nedir ve bu Mukaddes Kitapta ne ile temsil edilmektedir?
5 Şeytan’ın dünyası—onun teşkilatlanmış insan toplumu—birbiriyle yakından bağlantılı olan farklı kısımlardan oluşmaktadır. Onun önemli bir kısmı, sahte dindir. Mukaddes Kitapta sahte din, “Büyük Babil” ismiyle anılan “büyük fahişe” ile temsil edilmektedir. Onun ‘dünyanın kralları üzerinde bir krallığa’ sahip olması, bir dünya imparatorluğu olduğunu göstermektedir. (Vahiy 17:1, 5, 18) Fakat Büyük Babil’in, dinsel bir dünya imparatorluğu olduğunu kanıtlayan nedir?
6, 7. (a)Büyük Babil’in dinsel bir imparatorluk olduğunu kanıtlayan nedir? (b) Sahte dinin siyasal hükümetlerle nasıl bir ilişkisi olmuştur?
6 Mademki “yerin kıralları”nın onunla “zina etti”kleri söyleniyor, Büyük Babil siyasal bir dünya imparatorluğu olamaz. Ayrıca, yerin ‘tüccarları’ uzakta durup onun harabiyetinden dolayı yas tuttuklarına göre o, ticari bir dünya imparatorluğu da değildir. (Vahiy 17:2; 18:15) Bununla birlikte, onun gerçekten dinsel bir imparatorluk olduğu, Mukaddes Kitabın, “bütün milletler senin büyün ile saptılar” ifadesiyle de gösterilmektedir.—Vahiy 18:23.
7 Büyük Babil’in dinsel bir imparatorluk olduğuna dair başka bir kanıt, onun bir “canavar”la olan ilişkisidir. Mukaddes Kitapta canavarlar, siyasal hükümetleri temsil eder. (Daniel 8:20, 21) Büyük Babil, “yedi başı ve on boynuzu olan . . . . kırmızı canavarın üzerine binmiş” biri olarak tanımlanmaktadır. Bu şekilde o, bu “canavar”ı veya dünya hükümetini etkilemek üzere elinden geleni yapmıştır. (Vahiy 17:3) Dinin, hükümetlere sık sık ne yapmaları gerektiğini söyleyerek, bütün tarih boyunca politikaya karışmış olduğu bir gerçektir. O, gerçekten “dünyanın kıralları üzerine kırallığı olan” biridir.—Vahiy 17:18.
8. Şeytan’ın dünyasının diğer önemli bir kısmı nedir ve onlar Mukaddes Kitapta nasıl temsil edilmektedir?
8 Bu siyasal hükümetler Şeytan’ın dünyasının başka önemli bir kısmını oluşturur. Daha önce görmüş olduğumuz gibi onlar, Mukaddes Kitapta canavarlarla temsil edilmektedir. (Daniel 7:1-8, 17, 23) Canavarlara benzeyen bu hükümetlerin, güçlerini Şeytan’dan almış oldukları, resul Yuhanna tarafından kaleme alınan bir rüyette gösterilmektedir: “Ve denizden çıkan bir canavar gördüm, on boynuzu ve yedi başı . . . . vardı. . . . . Ve ejder ona kendi kudretini . . . . verdi.” (Vahiy 13:1, 2; 12:9) Şeytan’ın, bu hükümetleri kendisine sunarak İsa’yı denemiş olması gerçeği, bu krallıkların veya hükümetlerin Şeytan’ın dünyasının bir kısmı olduğunu gösteren başka bir kanıttır. Eğer Şeytan bunların hükümdarı olmasaydı, bu şekilde davranamazdı.—Matta 4:8, 9.
9. (a) Şeytan’ın dünyasının başka bir kısmı Vahiy 18:11’de nasıl tanımlanıyor? (b) Neler yapmakla ve neye önayak olmakla Şeytan’ın kendisiyle beraber olduğunu gösteriyor?
9 Şeytan’ın dünyasının göze çarpan diğer bir kısmı da, Vahiy 18:11’de “dünyanın tüccarı” olarak adlandırılan açgözlü ve ezici ticari sistemdir. Bu ticari sistem, bir ihtiyaç teşkil etmediği ve hatta onlar olmaksızın daha mutlu olunabileceği halde, kendi ürettiği şeyleri satın almaları için insanlarda bencil bir istek geliştirmektedir. Aynı zamanda bu açgözlü ticari sistem gıdaları depolara dolduruyor ve onları satın alacak durumda olmayan milyonlarca insanın ölmesine izin veriyor. Öte yandan, tüm insan ailesini yok edebilecek güçte askeri silahlar üretilip kazanç için satılıyor. Böylece, Şeytan’ın ticari sistemi, sahte din ve siyasal hükümetlerle birlikte bencilliğe, suç işlemeye ve korkunç savaşlara önayak olmaktadır.
10, 11. (a) Şeytan’ın dünyasının başka bir özelliği nedir? (b) Bu özellik tarafından yutulmamak için Mukaddes Kitapta ne gibi uyarılar var?
10 İblis Şeytan’ın kontrolü altında bulunan teşkilatlanmış insan toplumu, gerçekten kötü ve bozuktur. O, Tanrı’nın adil kanunlarına muhalefet eder ve her tür ahlaksız alışkanlıkla doludur. Böylece, onun hafifmeşrep yaşayışının ve ahlaksız yollarının, Şeytan’ın dünyasının başka bir özelliği olduğu söylenebilir. Bu nedenle, hem resul Pavlus hem de Petrus, İsa’nın takipçilerini milletlere mensup insanların kötü alışkanlıklarından uzak durmak üzere uyardılar.—Efesoslular 2:1-3; 4:17-19; I. Petrus 4:3, 4.
11 İsa’nın takipçilerinin, dünyanın yanlış arzularına ve ahlaksız yollarına karşı uyanık durmaları gerektiğini, resul Yuhanna da vurgulamıştır. Kendisi şunları yazdı: “Dünyayı ve dünyada olan şeyleri sevmeyin. Eğer bir kimse dünyayı severse, onda Babanın sevgisi yoktur. Çünkü dünyada olan her şey, bedenin şehveti, gözlerin şehveti, ve hayat gururu, Babadan değil, fakat dünyadandır.” (I. Yuhanna 2:15, 16) Şakirt Yakub da “kim dünyaya dost olmak isterse, kendini Allaha düşman eder” dedi.—Yakub 4:4.
DÜNYANIN BİR KISMI OLMAKTAN NASIL KAÇINILABİLİR
12, 13. (a) İsa, takipçilerinin dünyada olmaları gerektiğini nasıl gösterdi? (b) Dünyada olmak, fakat onun bir kısmı olmamak nasıl mümkündür?
12 Şeytan’ın dünyası var olduğu sürece, İsa’nın takipçileri onun içinde yaşamalıdır. Babasına dua ettiği zaman İsa bunu gösterdi: ‘Onları dünyadan kaldırmanı yalvarmıyorum’ dedikten sonra, takipçileriyle ilgili olarak şunları ekledi: “Onlar da dünyadan değildirler.” (Yuhanna 17:15, 16) Acaba Şeytan’ın dünyasının içinde olmak fakat buna rağmen onun bir kısmı olmamak nasıl mümkündür?
13 Örneğin, siz bugünün teşkilatlanmış insan toplumunu oluşturan kişilerin arasında yaşamaktasınız. Bu insanların arasında fuhuş işleyenler, açgözlüler ve kötü şeyler yapan başka kişiler de bulunmaktadır. Belki siz onlarla beraber çalışıyor, beraber okula gidiyor, beraber yemek yiyor ve buna benzer başka faaliyetleri onlarla paylaşıyorsunuz. (I. Korintoslular 5:9, 10) Hatta, Tanrı’nın yaptığı gibi, onları sevmelisiniz de. (Yuhanna 3:16) Fakat İsa’nın hakiki bir takipçisi insanların yaptığı kötü şeyleri sevmez. Onların tutumlarını, hareketlerini veya yaşamdaki hedeflerini benimsemez. Onların bozuk dinsel ve politik işlerine katılmaz. Geçimini sağlamak üzere çoğu kez ticaret dünyasında çalışması gerektiği halde, dürüst olmayan ticari uygulamalara başvurmaz; onun yaşamdaki başlıca amacı, maddi şeyler elde etmek de değildir. O, Tanrı’nın yeni sisteminin yanında olduğuna göre, Şeytan’ın dünyası için yaşayanların kötü arkadaşlığından uzak durur. (I. Korintoslular 15:33; Mezmur 1:1; 26:3-6, 9, 10) Sonuç olarak, o, Şeytan’ın dünyasındadır fakat buna rağmen onun bir kısmı değildir.
14. Eğer siz Tanrı’nın yeni sisteminin yanında iseniz, Mukaddes Kitabın hangi emrine itaat edeceksiniz?
14 Acaba sizin için ne denilebilir? Şeytan’ın dünyasının bir kısmı olmak istiyor musunuz? Yoksa Tanrı’nın yeni sisteminin yanında mısınız? Eğer Tanrı’nın yeni sisteminin yanındaysanız, sahte din de içinde olmak üzere, dünyadan ayrı olacaksınız. Şu emre kulak vereceksiniz: “Ey kavmım, . . . . ondan [Büyük Babil’den] çıkın.” (Vahiy 18:4) Bununla birlikte, sahte dinin dünya imparatorluğu olan Büyük Babil’den çıkmak, sahte dinsel teşkilatlarla sadece ilişkiyi kesmekten daha fazlasını içerir. Bu aynı zamanda, dünyanın dinsel bayramlarına katılmamak anlamına da gelir.—II. Korintoslular 6:14-18.
15. (a) İsa’nın takipçilerine, onun doğumu yerine neyi anmaları emredildi? (b) İsa’nın kış soğuğunda doğmuş olamayacağını gösteren nedir? (c) İsa’nın doğumunu kutlamak için neden 25 Aralık tarihi seçildi?
15 Noel bugün ünlü bir dinsel bayramdır. Fakat tarih, bunun İsa’nın ilk takipçilerince kutlanan bir bayram olmadığını göstermektedir. İsa, takipçilerine doğum değil, ölüm yıldönümünü anmalarını söyledi. (I. Korintoslular 11:24-26) Gerçek şu ki, 25 Aralık İsa’nın doğum tarihi değildir. Mukaddes Kitap, İsa doğduğunda geceleyin çobanların hâlâ kırlarda bulunduğunu gösterdiğine göre, bu tarih asla İsa’nın doğum tarihi olamazdı. Çobanlar kış yağmurlarının yağdığı o soğuk mevsimde dışarda olmazlardı. (Luka 2:8-12) Aslında, İsa’nın doğumunu kutlamak üzere neden 25 Aralık tarihinin seçildiğini, The World Book Encyclopedia şöyle açıklıyor: “Roma halkı o günü zaten Satürn bayramı olarak tutup güneşin doğum gününü kutlardı.”
16. (a) Başka hangi tanınmış dinsel bayramın kökeni putperestliğe dayanmaktadır? (b) Hangi uygun nedenlerle İsa’nın hakiki takipçileri Noel ve Paskalya’yı kutlamazlar?
16 Çok tanınmış diğer bir dinsel bayram da Paskalya’dır. Güney Amerika’nın birçok ülkesindeki Kutsal Hafta buna benzer bir olaydır. Fakat Paskalya da İsa’nın ilk takipçilerince kutlanmadı. Bunun kökeni de putperest âdetlere dayanmaktadır. The Encyclopœdia Britannica bu konuda şunları söyler: “Yeni Ahit’te, Paskalya’nın kutlandığına dair hiçbir işaret yoktur.” Bununla beraber, Noel ve Paskalya’nın İsa’nın takipçilerinin bayramları olmayıp aslında sahte tanrılara tapınanlar tarafından kutlanmış olması gerçekten önemli midir? Resul Pavlus, “az maya bütün hamuru mayalar” diyerek, sahteyle gerçeği karıştırma tehlikesine karşı uyardı. (Galatyalılar 5:9) O, İsa’nın ilk takipçilerine, Musa kanunu altında tutulan, fakat Tanrı’nın artık İsa’nın takipçilerinden talep etmediği günleri tutmalarının yanlış olduğunu söyledi. (Galatyalılar 4:10, 11) O halde, İsa’nın günümüzdeki hakiki takipçilerinin, Tanrı’nın kutlanmasını asla emretmediği ve sahte dinden gelen bayramları kutlamaktan kaçınmaları, ne kadar daha çok önemlidir!
17. (a) Ünlü insanlara veya teşkilatlara şeref veren bayramlar neden doğru değildir? (b) İsa’nın takipçilerinin bu konuda ne yapmaları gerektiğini Mukaddes Kitap nasıl göstermektedir?
17 Dünyadaki diğer bayramlar ünlü kişileri şereflendirir, bazıları da dünyevi teşkilatlara şeref verip onları yüceltir. Fakat Mukaddes Kitap, insanlara tapınırcasına şeref vermek veya sadece Tanrı’nın yapabileceği şeyleri başarmaları için insan teşkilatlarına güvenmek hususunda uyarıda bulunmaktadır. (Resullerin İşleri 10:25, 26; 12:21-23; Vahiy 19:10; Yeremya 17:5-7) Böylece, bir insanı ya da bir insan teşkilatını yüceltmeye yönelik bayramlar, Tanrı’nın iradesiyle uyum içinde değildir ve İsa’nın hakiki takipçileri bunlara katılmayacaklardır.—Romalılar 12:2.
18. (a) Şeref vermek veya tapınmak için insanlar ne gibi nesneler yapmışlardır? (b) Bir nesneye tapınırcasına şeref vermek konusunda Tanrı’nın kanunu ne diyor?
18 İnsanlar tarafından birçok nesneler yapılmış ve halkın bunlara şeref vermesi veya tapması talep edilmiştir. Bunlardan bazıları madenden veya ağaçtan yapılmıştır. Bazıları ise başka maddelerden yapılarak üzerlerine gökte veya yerde olan herhangi bir şeyin resmi dikilmiş ya da boyanmıştır. Bu dünyada herkesin böyle bir nesneye taparcasına şeref vermesi gerektiğini söyleyen bir kanun çıkarılabilir. Oysa Tanrı’nın kanunu, O’nun hizmetçilerinin böyle bir şey yapmamaları gerektiğini söyler. (Çıkış 20:4, 5; Matta 4:10) Tanrı’nın kavminden olanlar acaba böyle bir durumda ne yaptı?
19. (a) Babil kralı herkesin ne yapmasını emretti? (b) İsa’nın takipçileri kimin örneğini takip etmekle iyi ederler?
19 Eski Babil’de, kral Nebukadnetsar altından dev bir heykel yapıp, herkesin onun önünde yere kapanmasını emretti. Kendisi şöyle dedi: “Kim yere kapanmaz ve tapmaz ise, . . . . ateşi alevli fırının içine atılacaktır.” Mukaddes Kitap bize, Şadrak, Meşak ve Abed-nego ismindeki üç İbrani gencin, kralın emrettiği şeyi yapmayı reddettiklerini söyler. Neden mi? Çünkü bu, tapınma kapsamına giriyordu ve onların tapınması sadece Yehova’ya aitti. Tanrı onların davranışını onayladı ve onları kralın öfkesinden kurtardı. Nitekim Nebukadnetsar, Yehova’nın bu hizmetçilerinin devlet için bir tehlike oluşturmadıklarını anladı ve böylece onların özgürlüklerini korumak üzere bir kanun çıkardı. (Daniel 3:1-30) Bu gençlerin sadakatine hayran kalmıyor musunuz? Acaba siz, Tanrı’nın tüm kanunlarına itaat ederek O’nun yeni sisteminin yanında olduğunuzu gösterecek misiniz?—Resullerin İşleri 5:29.
20. Tanrı’nın cinsel ahlak konusundaki kanunlarını bozmamızı sağlamak üzere Şeytan ne gibi araçlar kullanmaktadır?
20 Tabii Şeytan, Yehova’ya hizmet etmemizi istemiyor. O, kendisine hizmet etmemizi istiyor. Kime itaat edersek onun köleleri olacağımızı bildiği için Şeytan, kendi istediğini yaptırmak üzere bizi ele geçirmeye uğraşıyor. (Romalılar 6:16) Televizyon, sinema, belirli dans şekilleri ve ahlaksız yayınlar aracılığıyla, Şeytan, evli olmayan kişiler arasındaki cinsel ilişkileri ve ayrıca zinayı teşvik etmektedir. Böyle bir davranış kabul edilir ve hatta uygun olarak bile görülmektedir. Ne var ki, bu Tanrı’nın kanunlarına aykırıdır. (İbraniler 13:4; Efesoslular 5:3-5) Bu şekilde davranan kişi, aslında Şeytan’ın dünyasının yanında olduğunu gösterir.
21. Hangi diğer alışkanlıklar onları yapan kişinin, Şeytan’ın dünyasının yanında olduğunu gösterir?
21 Şeytan’ın dünyasının popüler hale getirdiği, fakat Tanrı’nın kanunlarına aykırı olan başka alışkanlıklar da vardır. Aşırı alkol tüketerek sarhoş olmak bunlardan biridir. (I. Korintoslular 6:9, 10) Başka bir alışkanlık ise, zevk için marihuana ve eroin gibi uyuşturucular ve tütün kullanmaktır. Bu şeyler beden için zararlı ve kirleticidir. Bunların kullanımı, Tanrı’nın “kendimizi bedenin ve ruhun her murdarlığından temiz ed”elim talimatının açık bir ihlalidir. (II. Korintoslular 7:1) Tütün kullanmak, yakında bulunup dumanı teneffüs etmek zorunda kalanların sağlığına da zarar verdiği için, sigara içenler, İsa’nın bir takipçisinin komşusunu sevmesi gerektiğini belirten Tanrısal kanunu da çiğnerler.—Matta 22:39.
22. (a) Mukaddes Kitap kan hakkında ne diyor? (b) Kan naklini kabul etmek neden kan “yemek”ten farklı değildir? (c) ‘Kandan çekinmenin’ bedeninize kesinlikle hiçbir şekilde kan almamanız anlamına geldiğini gösteren nedir?
22 Dünyanın farklı yerlerinde çok yaygın olan başka bir alışkanlık, kan yemektir. Nitekim, kanları uygun bir şekilde akıtılmamış hayvanların etleri yenilmekte veya kan, hayvandan alındıktan sonra yemekte besin olarak kullanılmaktadır. Oysa Tanrı’nın Sözü kan yemeyi yasaklar. (Tekvin 9:3, 4; Levililer 17:10) O halde, kan naklini kabul etmek konusunda ne denilebilir? Bazıları bir kan naklini kabul etmenin aslında kan “yemek” anlamına gelmediğini düşünebilir. Fakat bir hasta, ağızdan besin alamayacak durumdaysa, doktorun, çoğu kez kan naklinin yapıldığı aynı yöntemle onu beslemeyi tavsiye ettiği doğru değil midir? Mukaddes Kitap bize, “kandan çekin”memizi söyler. (Resullerin İşleri 15:20, 29) Acaba bu ne demektir? Eğer bir doktor size alkolden çekinmenizi söylemiş olsaydı, bu, ağızdan almanın doğru olmadığı, fakat doğrudan damardan alabileceğiniz anlamına mı gelecekti? Tabii ki, hayır. Aynı şekilde ‘kandan çekinmek’, bedeninize kesinlikle hiçbir şekilde kan almamak anlamına gelir.
23. (a) Hangi kararı vermelisiniz? (b) Verdiğiniz kararı gösterecek olan nedir?
23 Siz Yehova Tanrı’ya, O’nun yeni sisteminin yanında olduğunuzu ve bu dünyanın bir kısmı olmadığınızı göstermelisiniz. Bu bir karar vermeyi gerektirir. Vermeniz gereken karar, Yehova’ya hizmet etmek, O’nun iradesini yapmaktır. Eski zamanlarda bazı İsraillilerin durumunda olduğu gibi, kararsız olamazsınız. (I. Kırallar 18:21) Çünkü unutmayın: Eğer Yehova’ya hizmet etmiyorsanız, o zaman Şeytan’a hizmet ediyorsunuz. Siz Tanrı’nın yeni sisteminin yanında olduğunuzu söyleyebilirsiniz, fakat davranış tarzınız ne söylüyor? Tanrı’nın yeni sisteminin yanında olmak, Tanrı’nın mahkûm ettiği ve O’nun adil yeni sisteminde olmayacak tüm alışkanlıklardan uzak durmayı içerir.
[Sayfa 209’daki resim]
İsa’nın, hakkında dua etmeyeceği ve şakirtlerinin onun bir kısmı olmadıkları dünya nedir?
[Sayfa 211’deki resimler]
Mukaddes Kitapta sahte din sarhoş bir fahişeyle, üzerine binmiş olduğu dünya hükümeti ise bir canavarla temsil edilmektedir.
Hafifmeşrep yaşayış Şeytan’ın dünyasının bir özelliğidir. Açgözlü ticari sistem de onun göze çarpar bir kısmıdır.
[Sayfa 213’teki resim]
İsa doğduğunda geceleyin çobanlar sürüleriyle hâlâ kırlarda olduğuna göre, 25 Aralık tarihinde doğmuş olamazdı.
[Sayfa 214’teki resim]
Tanrı’nın hizmetçileri bir kral tarafından yaptırılan heykele tapmayı reddetti. Benzer bir durumda siz ne yapardınız?