Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • yp böl. 36 s. 289-295
  • TV İzleme Alışkanlığımı Nasıl Kontrol Altında Tutabilirim?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • TV İzleme Alışkanlığımı Nasıl Kontrol Altında Tutabilirim?
  • Gençler Soruyor . . . Sorular ve Pratik Cevaplar
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • İzleme Alışkanlığımı Nasıl Kontrol Altına Alabilirim?
  • Kontrolü Ele Almanın Yolları
    Uyanış!—2006
  • Televizyon Sizi Değiştirdi Mi?
    Uyanış!—1991
  • Televizyon Sizi Denetimi Altına Almadan Siz Onu Denetiminiz Altına Alın
    Uyanış!—1991
  • Televizyon—Bizi Nasıl Etkiliyor?
    Uyanış!—1985 (Bilimsel Seri 13-16)
Daha Fazla
Gençler Soruyor . . . Sorular ve Pratik Cevaplar
yp böl. 36 s. 289-295

36. Bölüm

TV İzleme Alışkanlığımı Nasıl Kontrol Altında Tutabilirim?

TELEVİZYON, genç ve yaşlı birçok kişi için ciddi bir bağımlılık haline gelmiştir. Anketler, Amerikalı bir gencin 18 yaşına gelene kadar yaklaşık 15.000 saat televizyon izlediğini ortaya koyuyor. Bunun gerçek bir bağımlılık olduğu, televizyon düşkünleri bu alışkanlıklarını bırakmaya çalıştıklarında ortaya çıkar.

“Televizyon benim için karşı konulmaz bir şey. Açık olduğu zaman görmezlikten gelemiyorum. Kapatamıyorum. . . . . Kapatmak için uzandığımda sanki ellerimdeki kuvvet çekiliyor. Böylece saatlerce karşısında oturuyorum.” Bunları söyleyen toy bir genç mi? Hayır, üniversitede İngilizce dersleri veren bir öğretim görevlisi. Fakat gençler de televizyonkolik olabilir. “Televizyonsuz Bir Hafta” kampanyasına katılan bazılarının tepkilerine dikkat edin:

“Bir tür depresyon geçiriyorum. . . . . Çıldırmak üzereyim.”—12 yaşındaki Suzan.

“Bu alışkanlıktan kurtulabileceğimi sanmıyorum. Televizyonu çok seviyorum.”—13 yaşındaki Linda.

“Üzerimde korkunç bir baskı vardı. Sürekli ve şiddetli bir arzu duyuyordum. En zor zamanlar akşam saatleri sekiz ile on arasıydı.”—11 yaşındaki Louis.

O halde, “Televizyonsuz Bir Hafta” kampanyasına katılan çoğu gencin daha sonra çılgınlar gibi televizyon başına koşturmaları pek de şaşırtıcı değil. Televizyon bağımlılığı, komik bir şey olmanın ötesinde, birçok olası sorunun da kaynağıdır. Bunlardan sadece birkaçını ele alalım:

Ders notlarında düşüş: Ulusal Akıl Sağlığı Enstitüsü (ABD) aşırı televizyon izlemenin “okuldaki başarıyı, özellikle okuma konusunda azalttığını” bildirdi. The Literacy Hoax (Okuryazarlık Aldatmacası) adlı kitap, şu suçlamada bulunuyor: “Televizyon, öğrenmenin kolay, pasif ve eğlenceli olması gerektiği beklentisini yaratıyor.” Bu yüzden, bir televizyon bağımlısı ders çalışmayı büyük bir sıkıntı olarak görebilir.

Okuma alışkanlığının azalması: En son ne zaman bir kitabı alıp baştan sona okudun? Batı Almanya Kitap Satıcıları Birliği adına konuşan biri şöyle yakındı: “İşten sonra eve gidip televizyon karşısında uyuyakalan bir millet haline geldik. Gittikçe daha az okuyoruz.” Avustralya’dan gelen bir rapor benzer şekilde şunları belirtti: Sıradan bir Avustralyalı çocuk, okuyarak geçirdiği bir saate karşılık, yedi saat televizyon izlemiş olacak.”

Kopan aile ilişkileri: İsa’nın takipçisi bir kadın şöyle yazdı: “Aşırı televizyon izlediğim için . . . . çok yalnızdım ve kendimi soyutlanmış hissediyordum. Sanki ailem bana yabancı gibiydi.” Benzer şekilde sen de, televizyon yüzünden ailenle daha az vakit geçirdiğini fark ediyor musun?

Tembellik: Bazıları televizyonun yol açtığı pasifliğin “[bir gencin] ihtiyaçlarının çaba harcamadan karşılanmasını beklemesine ve yaşama karşı pasif bir yaklaşım edinmesine yol açabileceğini” düşünüyor.

Sağlıksız etkilere maruz kalmak: Kablolu TV’de çıkan bazı televizyon kanalları evin içine pornografiyi sokmaktadır. Ayrıca normal bir program akışı düzenli olarak, araba kazaları, patlamalar, bıçaklamalar, karate kavgaları ve silahlı çatışmalar içeriyor. Bir tahmine göre, Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan bir genç 14 yaşına geldiğinde televizyonda 18.000 kişinin ölümüne tanık olacak; yumruk yumruğa kavgalar ve vandalizm ise bunun dışındadır.

Britanyalı araştırmacı William Belson, şiddet içeren TV şovlarını çok izleyen erkek çocukların “ciddi bir şiddet olayına karışma” olasılığının diğerlerine göre daha fazla olduğunu fark etti. O, televizyondaki şiddetin bir genci ayrıca, “küfretmeye, kötü bir dil kullanmaya, sporda ya da oyunda saldırganlığa, başka bir çocuğu şiddet kullanacağına dair tehdit etmeye, duvarlara sloganlar yazmaya [ve] camları kırmaya” kışkırtabileceğini iddia etti. Bu tür etkilerden muaf olduğunu düşünebilirsin; fakat Belson’un araştırması, televizyondaki şiddetin etkisinin “gençlerin [şiddete karşı] bilinçli tavırları” üzerinde olmadığını ortaya koydu. Düzenli olarak şiddete maruz kalmalarının, bilinçaltında şiddetin yanlış olduğu duygusunu ortadan kaldırdığı anlaşılıyor.

Daha fazla kaygı duyulması gereken konu ise, televizyondaki şiddet bağımlılığının, kişinin, şiddeti sevenlerden nefret eden Tanrı’yla ilişkisi üzerinde yaratacağı etkidir.—Mezmur 11:5.

İzleme Alışkanlığımı Nasıl Kontrol Altına Alabilirim?

Bu, televizyonun tamamen kötü görülmesi gerektiği anlamına gelmez. Yazar Vance Packard şuna işaret etti: “ABD televizyonlarında yer alan şeylerin birçoğu yararlı olabilir . . . . Çoğu zaman muhteşem doğa görüntüleri olan akşam kuşağı programları vardır; yarasalar, kunduzlar ve bizonlardan balonbalıklarına kadar pek çok hayvanın yaşam etkinlikleri anlatılmaktadır. Televizyon kanalları enfes bale gösterileri, opera ve oda müziği yayımlıyor. Televizyon, önemli olaylar hakkında bilgi verme konusunda da çok yararlıdır. . . . . Ara sıra aydınlatıcı ve çarpıcı yapımlar sunar.”

Yine de, iyi bir şeyin bile fazlası zararlı olabilir. (Süleymanın Meselleri 25:27 ile karşılaştır.) Eğer zararlı programları kapatma konusunda özdenetime sahip olmadığını fark ediyorsan, resul Pavlus’un sözlerini hatırlaman iyi olur: “Hiçbir şeyin tutsağı olmam.” (I. Korintoslular 6:12, Müjde) O halde, televizyon tutsaklığından kurtulup, izleme alışkanlığını nasıl kontrol altına alabilirsin?

Yazar Linda Nielsen şu gözlemini dile getirdi: “Özdenetim, hedefler belirlemeyi öğrenmekle başlar.” İlk önce alışkanlıklarını gözden geçir. Bir hafta boyunca, izlediğin programların ve bu “kutunun” önünde harcadığın vaktin kaydını tut. Onu eve girer girmez açıyor musun? Ne zaman kapatıyorsun? Her hafta hangi programlar “mutlaka izlenmeli”? Çıkan sonuç karşısında çok şaşırabilirsin.

Daha sonra, ne tür programlar izlediğini ciddiyetle incele. Mukaddes Kitap, “Damak yediğini nasıl tatarsa, kulak da sözü öyle denemez mi?” diye soruyor. (Eyub 12:11) Bu yüzden, ana babanın öğütlerini dinleyerek ve ayırt edici davranarak hangi programların gerçekten izlenmeye değer olduklarını sına. Kimileri hangi programları izleyeceklerine önceden karar veriyor ve televizyonu sadece bu programları izlemek için açıyor. Bazıları daha katı önlemler alıyor; okul olduğu günler televizyon açmama ya da “günde 1 saatten fazla izlememe” gibi kurallar koyuyor.

Fakat ya kapalı bir televizyonun orada durması dayanılamayacak bir ayartmaya yol açıyorsa? Bir aile sorunu şu şekilde çözdü: “Televizyonu, el altında durmaması için bodrum katına koyduk. . . . . Bodrum katında olduğu zaman eve girer girmez düğmesine basma ayartması yok. Herhangi bir şeyi izlemek için aşağı kata gitmek üzere özel bir yol kat etmeniz gerekir.” Televizyonu sandık odasında ya da sırf fişini takılı olmadan tutmak da aynı şekilde etkili olabilir.

İlginçtir ki, “Televizyonsuz Bir Hafta” kampanyasına katılan gençler, “yoksunluk sancıları” yaşamakla beraber televizyonun yerini doldurabilecek bazı olumlu etkinlikler buldular. Bir kız şöyle dedi: “Annemle konuştum. Onun çok daha ilgi çekici biri olduğunu fark ettim, çünkü artık aramıza dikkatimi dağıtan televizyon girmiyordu.” Başka bir kız zamanını yemek yapmayı deneyerek geçirdi. Hatta Jason isimli bir genç “televizyon seyretmek yerine parka” ya da sahile gitmenin, balık tutmanın, okumanın daha eğlenceli olabileceğini fark etti.

Wynat’ın deneyimi (bölümün içindeki “Ben Bir TV Bağımlısıydım” başlıklı kısma bak) televizyon izleme alışkanlığını kontrol etmenin diğer bir anahtarının ‘Rabbin işinde yapacak çok şeyin olması’ olduğunu gösteriyor. (I. Korintoslular 15:58) Sen de Tanrı’ya yakınlaşmanın, sahip olduğumuz pek çok güzel yayınla birlikte Mukaddes Kitabı incelemenin ve Tanrı’nın işiyle meşgul olmanın, televizyon bağımlılığından kurtulmana yardım ettiğini göreceksin. (Yakub 4:⁠8) Televizyon izlediğin zamanı azaltmanın çok sevdiğin bazı programları kaçırman anlamına geleceği doğru. Fakat neden her programı bir köle gibi izleyerek televizyonu sonuna kadar kullanasın? (I. Korintoslular 7:29, 31 ayetlerine bak.) Tıpkı bir keresinde şöyle diyen resul Pavlus gibi kendine ‘sert davranmak’ daha iyidir: “Bedenime eziyet çektirip onu köle ediyorum.” (I. Korintoslular 9:27, Müjde) Televizyonun kölesi olmaktansa böyle yapmak daha iyi değil mi?

Ele Alınacak Sorular

◻ Televizyon izlemenin bazı gençler için bir bağımlılık olduğu neden söylenebilir?

◻ Televizyonu aşırı izlemenin olası zararlı etkilerinden bazıları nelerdir?

◻ Televizyon izleme alışkanlığını kontrol altında tutmanın bazı yolları nelerdir?

◻ Televizyon izlemek yerine neler yapabilirsin?

[Sayfa 295’teki pasaj]

“Bir tür depresyon geçiriyorum . . . . Çıldırmak üzereyim.”—12 yaşındaki Suzan, “Televizyonsuz Bir Hafta” kampanyası katılımcılarından

[Sayfa 292, 293’teki çerçeve]

Bir Röportaj: ‘Ben Bir TV Bağımlısıydım’

—Televizyona düşkünlüğün kaç yaşında başladı?

Wyant: Yaklaşık 10 yaşındaydım. Okuldan eve gelir gelmez televizyonu açardım. İlk önce çizgi filmleri ve çocuk programlarını izlerdim. Daha sonra haberler başlardı . . . . ve mutfağa gidip yiyecek bir şeyler arardım. Sonra tekrar televizyonun karşısına geçip uykum gelene kadar seyrederdim.

—Peki arkadaşlarına ne zaman vakit ayırırdın?

Wyant: Benim arkadaşım televizyondu.

—O halde oyun oynamak ya da spor yapmak için hiç vaktin olmadı, öyle mi?

Wyant: [gülerek] Sportif hiçbir becerim yok. Her zaman televizyon seyrettiğim için hiçbir zaman bu becerileri geliştiremedim. Çok kötü basketbol oynarım. Ayrıca beden dersinde oyuna en son ben seçilirdim. Keşke sportif yeteneklerimi biraz geliştirseydim; etrafta kasıla kasıla dolaşmak için değil, sadece biraz daha zevkli bir yaşam için.

—Notlardan ne haber?

Wyant: İlk ve orta okulu idare edebildim. Geç saatlere kadar oturur ödevlerimi son anda yapardım. Böyle kötü bir çalışma alışkanlığı geliştirdiğimden lise benim için zor oldu.

—Böylesine çok televizyon seyretmek seni etkiledi mi?

Wyant: Evet. Bazen topluluk içindeyken, sohbete katılmak bir yana, konuşanları sanki televizyonda bir “talk show” izler gibi izlediğimi fark ediyorum. Keşke insanlarla daha iyi ilişki kurabilseydim.

—Aslında bu sohbeti oldukça iyi sürdürüyorsun. Belli ki bağımlılıktan kurtulmuşsun.

Wyant: Liseye başladıktan sonra televizyondan kurtulmaya başladım. . . . . Şahit gençlerle arkadaşlık ettim ve ruhen ilerleme göstermeye başladım.

—Fakat bunun televizyon izlemekle ne ilgisi var?

Wyant: Ruhi şeylere karşı takdirim arttıkça, seyretmiş olduğum programların birçoğunun aslında İsa’nın takipçileri için uygun olmadığını fark ettim. Ayrıca, Mukaddes Kitabı daha fazla incelemem ve ibadetlere hazırlık yapmam gerektiğini fark ettim. Bu, televizyon izlemek için ayırdığım vakti azaltmam anlamına geliyordu. Fakat kolay değildi. Cumartesi sabahları oynayan çizgi filmlere bayılıyordum. Fakat sonraları cemaatten bir birader cumartesi sabahı kendisiyle kapı kapı vaaz etme işine katılmam için beni davet etti. Bu cumartesi sabahı televizyon izleme alışkanlığımı sona erdirdi. Böylece en sonunda televizyona ayırdığım vakti azaltmayı öğrendim.

—Bugünlerde bu konuda neler yapıyorsun?

Wyant: Aslında eğer televizyon açıksa hâlâ bu sorunum devam ediyor, hiçbir şey yapamıyorum. Bu yüzden onu çoğu zaman kapalı tutuyorum. İşin gerçeği, televizyonum birkaç ay önce bozuldu ve tamir ettirme zahmetine girmiyorum.

[Sayfa 291’deki resim]

Televizyon izlemek bazıları için ciddi bir bağımlılıktır

[Sayfa 294’teki resim]

Televizyon ulaşılması güç bir yere yerleştirilirse onu açma ayartması azalır

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş