2. BÖLÜM
Tanrı Sundukları Armağanları ‘Onayladı’
KONU: Yehova’ya ibadet etmek için yapılan düzenlemelerin tarihçesi
1-3. (a) Hangi soruları ele alacağız? (Bölümün başındaki resme bakın.) (b) İbadetin Tanrı tarafından kabul edilebilmesi için hangi dört önemli koşul karşılanmalı?
HABİL sürüsünü dikkatle inceledi. Doğdukları günden beri hayvanlarıyla sevgiyle ilgilenmişti. Aralarından bazılarını seçip kesti ve Tanrı’ya armağan olarak sundu. Acaba Yehova bu kusurlu insanın ibadet etmek için sunduğu armağanı kabul edecek miydi?
2 Elçi Pavlus, Habil hakkında ilhamla şunları söyledi: ‘Tanrı sunduğu armağanları onayladı.’ Fakat Yehova Kain’in sunusunu kabul etmedi (İbraniler 11:4’ü okuyun). Bu bizi de ilgilendiren bazı sorular doğuruyor. Tanrı neden Habil’in ibadetini kabul ederken Kain’inkini kabul etmedi? Habil’den, Kain’den ve İbraniler 11. bölümde sözü edilen diğer kişilerden ne öğrenebiliriz? Cevaplar doğru ibadetin neler içerdiğini daha iyi anlamamıza yardım edecek.
3 Şimdi Habil’den Hezekiel’e kadar geçen zaman boyunca neler olduğunu kısaca gözden geçireceğiz. İbadetin Tanrı tarafından kabul edilebilmesi için dört önemli koşul olduğunu göreceğiz: Sadece Yehova’ya sunulmalı; Yehova’ya en iyisi verilmeli; O’nun onayladığı tarzda yapılmalı ve doğru güdülerle olmalı.
Kain’in İbadeti Neden Kabul Edilmedi?
4, 5. Kain armağanını Yehova’ya sunması gerektiği sonucuna nasıl vardı?
4 İbraniler 4:2-5’i okuyun. Kain, armağanını Yehova’ya sunması gerektiğini biliyordu. Yehova hakkında bilgi almak için çok zamanı ve fırsatı olmuştu. Kain ve kardeşi Habil armağanlarını sunduklarında yaşları 100’e yaklaşmış olabilir.a İki kardeş Aden Bahçesi’ni iyi biliyordu. Belki onlar bu yemyeşil parkı uzaktan görerek büyüdüler. Bahçenin girişini koruyan kerubileri de görmüş olmalılar (Başl. 3:24). Anne babaları onlara tüm canlıları Yehova’nın yarattığını şüphesiz anlatmıştı. Yavaş yavaş yaşlanıp sonunda ölecek olsalar da, Yehova’nın insanlarla ilgili amacının başlangıçta çok farklı olduğunu öğrenmişlerdi (Başl. 1:24-28). Kain belki de tüm bunları bildiği için Tanrı’ya armağan sunması gerektiği sonucuna vardı.
5 Kain başka hangi sebeplerle Yehova’ya armağan sunmuş olabilir? Yehova bir ‘soyun’ ortaya çıkacağını ve Havva’yı kandıran ‘yılanın’ başını ezeceğini önceden bildirmişti (Başl. 3:4-6, 14, 15). İlk oğul olan Kain kendisinin vaat edilen “soy” olduğunu düşünmüş olabilir (Başl. 4:1). Ayrıca Yehova günahkâr insanlarla tüm iletişimini kesmemişti. Âdem günah işledikten sonra bile Tanrı muhtemelen bir melek aracılığıyla onunla konuştu (Başl. 3:8-10). Kain armağanını sunduktan sonra Yehova onunla da konuştu (Başl. 4:6). Şüphesiz Kain Yehova’nın ibadet edilmeye layık olduğunu biliyordu.
6, 7. Kain’in armağanının kalitesi ya da sunulma tarzıyla ilgili bir sorun var mıydı? Açıklayın.
6 O halde Yehova Kain’in sunusundan neden memnun olmadı? Acaba armağanının kalitesinde bir sorun mu vardı? Kain elindekinin en iyisini vermemiş miydi? Kutsal Kitap bu konuda bir şey söylemez. Sadece Kain’in “toprağın ürünlerinden” getirdiğini söyler. Yehova daha sonra Musa’ya verdiği Kanunda böyle sunuları da kabul ettiğini belirtmişti (Say. 15:8, 9). Ayrıca o günlerin şartlarını düşünelim. O zaman insanlar sadece sebze meyve yiyordu (Başl. 1:29). Aden Bahçesi’nin dışındaki toprak Tanrı tarafından lanetlendiği için Kain sunusunu büyük zahmetlerle yetiştirmişti (Başl. 3:17-19). Hayatta kalmasını sağlayacak yiyeceği Tanrı’ya sunmuştu. Buna rağmen Yehova Kain’in sunusunu kabul etmedi.
7 Öyleyse sorun armağanın sunulma tarzı mıydı? Kain sunusunu Yehova’nın kabul etmeyeceği şekilde mi sundu? Muhtemelen hayır. Bunu nereden biliyoruz? Çünkü Yehova Kain’in armağanını reddettiğinde sunulma tarzıyla ilgili kötü bir şey söylemedi. Aslında Kain’in ve Habil’in armağanlarını nasıl sunduklarını bilmiyoruz. O halde sorun neydi?
Kain’in güdüleri doğru değildi (8, 9. paragraflara bakın)
8, 9. (a) Yehova Kain’den ve sunusundan neden memnun olmadı? (b) Kutsal Kitap’ta Kain ve Habil ile ilgili kayıttan hangi dikkat çekici bilgileri alıyoruz?
8 Pavlus’un İbranilere yazdığı sözler, Kain’in armağanını doğru güdülerle sunmadığını gösteriyor. Onun gerçek bir imanı yoktu (İbr. 11:4; 1. Yuhn. 3:11, 12). Bu yüzden Yehova sadece sunusundan değil, Kain’in kendisinden de memnun olmadı (Başl. 4:5-8). Yehova sevgi dolu bir Baba olarak nazikçe oğlunu düzeltmeye çalıştı. Fakat Kain Yehova’nın yardım elini geri çevirdi. Onun yüreği ‘düşmanlık, çekişme ve kıskançlıkla’ doluydu (Gal. 5:19, 20). Yüreği kötü olduğu için, ibadetinin olumlu yönlerinin de bir değeri kalmıyordu. Onun yaptıklarından, göstermelik bir bağlılığın Yehova’yı memnun etmek için yeterli olmadığını anlıyoruz.
9 Kutsal Kitap’tan Kain hakkında çok şey öğreniyoruz. Yehova’nın onunla konuştuğunu ve Kain’in nasıl cevap verdiğini okuyoruz. Çocuklarının isimlerini ve yaptıkları bazı şeyleri bile öğreniyoruz (Başl. 4:17-24). Ancak Habil’in çocuk sahibi olup olmadığını Kutsal Kitap belirtmez. Ayrıca onun hiçbir sözü kayıtlı değildir. Buna rağmen Habil bugün hâlâ bizimle konuşuyor. Nasıl?
Habil Doğru İbadet Açısından Örnek Oluşturdu
10. Habil doğru ibadet açısından nasıl örnek oluşturdu?
10 Habil armağanını Yehova’ya sundu. İbadet edilmeye layık tek Kişinin Yehova olduğunu biliyordu. O elindekinin en iyisini verdi. Yehova’ya “sürüsünün ilk doğanlarından sundu.” Kutsal Kitap onun, armağanını bir sunak üstünde sunup sunmadığını belirtmiyor. Anlaşılan Yehova bu armağanın sunuluş tarzından memnundu. Fakat armağanıyla ilgili asıl dikkat çeken nokta Habil’in güdüsüydü. Aradan 6.000 yıldan uzun bir süre geçmiş olsa da onun örneğinden bugün hâlâ birçok şey öğreniyoruz. Habil’i harekete geçiren şey Yehova’ya olan imanı ve Tanrı’nın adil standartlarına duyduğu sevgiydi. Bunu nereden biliyoruz?
Habil Tanrı’yı memnun eden ibadetin tüm gereklerini yerine getirdi (10. paragrafa bakın)
11. İsa neden Habil’den doğru biri olarak söz etti?
11 İlk olarak Habil’i çok iyi tanıyan İsa’nın onun hakkında ne söylediğine bakalım. Habil yeryüzünde yaşadığı sırada İsa gökteydi ve mutlaka Âdem’in bu oğluyla yakından ilgilendi (Özd. 8:22, 30, 31; Yuhn. 8:58; Kol. 1:15, 16). Bu yüzden kendi gördüklerine dayanarak Habil’i doğru biri olarak tanıttı (Mat. 23:35). Doğru biri, doğru ve yanlış konusundaki standardı belirleme yetkisinin sadece Yehova’ya ait olduğunu kabul eder. Aynı zamanda bu standartları kabul ettiğini söz ve davranışlarıyla ortaya koyar (Luka 1:5, 6 ile karşılaştırın). Bir kişinin doğru biri olarak tanınması için zaman gerekir. Belli ki Habil Tanrı’ya armağanını sunmadan önce de Yehova’nın standartlarına uygun yaşıyordu. Kuşkusuz bu onun için hiç kolay değildi. Abisi Kain’in yüreği kötü olduğundan, onun Habil üzerinde olumlu bir etkisi olduğunu söyleyemeyiz (1. Yuhn. 3:12). Annesi Tanrı’nın emrine itaatsizlik etmişti. Babası da Yehova’ya isyan ederek, neyin iyi neyin kötü olduğuna kendisi karar vermek istemişti (Başl. 2:16, 17; 3:6). Habil, ailesinden farklı bir yol izleyerek çok büyük bir cesaret gösterdi.
12. Kain’le Habil arasındaki asıl fark neydi?
12 İkinci olarak da Elçi Pavlus’un imanla doğruluk arasında nasıl bir bağlantı kurduğuna bakalım. O şöyle dedi: “İman sayesinde, Habil Tanrı’ya Kain’inkinden daha değerli bir kurban sundu. İman ettiği için Tanrı onu doğru bir insan olarak kabul ettiğini gösterdi” (İbr. 11:4). Pavlus’un sözlerinden görüldüğü gibi, Habil yaşamı boyunca Yehova’ya yürekten iman etti ve O’nun meseleleri ele alış tarzına güvendi.
13. Habil’den ne öğreniyoruz?
13 Habil’den ne öğreniyoruz? İbadetimizin saf ve temiz olması için yüreğimizdeki güdüler temiz olmalı. Başka sözlerle yüreğimiz Yehova’ya imanla dolu olmalı ve her zaman bizi O’nun adil standartlarıyla uyumlu davranmaya yöneltmeli. Aynı zamanda Yehova’yı memnun eden ibadet, bağlılık yansıtan tek bir hareketten daha fazlasını gerektirir. Tüm hayatımızı, bütün davranışlarımızı kapsar.
Habil’in Örneğini İzleyen İmanlı İnsanlar
14. Yehova Nuh, İbrahim ve Yakup’un kurbanlarını neden kabul etti?
14 Habil, Yehova’ya O’nun kabul ettiği şekilde ibadet eden ilk kusurlu kişiydi. Ancak daha sonra Yehova’ya O’nun istediği gibi ibadet eden başkaları da oldu. Kutsal Kitap Nuh, İbrahim ve Yakup’un bu kişiler arasında olduğunu söyler (İbraniler 11:7, 8, 17-21’i okuyun). Onların her biri Yehova’ya kurbanlar sundu ve Yehova onların sunularını kabul etti. Neden? Çünkü bu adamlar sadece sözde bir bağlılık göstermedi. Tanrı’yı memnun eden ibadetin tüm şartlarını yerine getirdiler. Onların yaşamına yakından bakalım.
Nuh sunduğu kurbanlarla bir gerçeğe dikkat çekti (15, 16. paragraflara bakın)
15, 16. Nuh, Yehova’yı memnun eden ibadetin dört koşulunu nasıl yerine getirdi?
15 Nuh, Âdem’in ölümünden sadece 126 yıl sonra doğdu. Fakat dünya artık Yehova’ya ibadet etmeyen insanlarla dolmuştub (Başl. 6:11). Tufan’dan önce yaşayan tüm ailelerin içinde sadece Nuh’un ailesi Yehova’ya O’nu hoşnut edecek şekilde ibadet ediyordu (2. Pet. 2:5). Tufan’da hayatta kalan Nuh, bir sunak yapıp Yehova’ya kurbanlar sunmak istedi. Aslında bu, Kutsal Kitap’ta sözü edilen ilk sunaktır. Nuh, içtenlikle sunduğu bu kurbanla ailesine ve soyundan gelecek tüm insanlara açıkça şunu gösterdi: Sadece Yehova ibadet edilmeye layıktır. Nuh’un kurban edebileceği birçok hayvan olsa da o “temiz hayvanlardan ve temiz kanatlılardan bazılarını” seçti (Başl. 8:20). Bu kurbanlar Nuh’un elindekinin en iyisi miydi? Evet, öyle diyebiliriz. Çünkü bizzat Yehova onların temiz olduğunu bildirmişti (Başl. 7:2).
16 Nuh yakılan kurbanlar sunmak için bir sunak inşa etti. Bu tarzda kurban sunmak Yehova’yı memnun etti mi? Evet. Kutsal Kitap’a göre Yehova sunuların kokusundan hoşnut oldu ve Nuh ile oğullarını kutsadı (Başl. 8:21; 9:1). Fakat Yehova’nın bu sunuyu kabul etmesinin asıl sebebi Nuh’un güdüleriydi. Bu sunularla Nuh, Yehova’ya iman ettiğini ve O’nun meseleleri ele alış tarzına güvendiğini bir kez daha gösterdi. Nuh her zaman Yehova’ya itaat etti ve O’nun standartlarına bağlı kaldı. Bu nedenle Kutsal Kitap onun ‘Tanrı’nın yolunda yürüdüğünü’ söyler. Sonuçta Nuh doğru biri olarak kalıcı bir isim yaptı (Başl. 6:9; Hez. 14:14; İbr. 11:7).
17, 18. İbrahim, Yehova’yı memnun eden ibadetin dört koşulunu nasıl yerine getirdi?
17 İbrahim sahte tanrılara tapınan insanlarla dolu bir yerde yaşıyordu. Memleketi olan Ur şehrinde, ay tanrısı Nanna adına yapılan devasa bir tapınak vardı.c İbrahim’in babası bile bir zamanlar sahte tanrılara ibadet etmişti (Yeşu 24:2). Fakat İbrahim Yehova’ya ibadet etmeyi seçti. Muhtemelen o Nuh’un oğlu olan Sam’dan gerçek Tanrı hakkında bilgi almıştı. Onlar 150 yıl boyunca aynı dönemde yaşadı.
18 İbrahim uzun yaşamı boyunca birçok kurban sundu. Bunu hak eden tek kişinin Yehova olduğunu bildiği için tüm kurbanlarını Yehova’ya sundu (Başl. 12:8; 13:18; 15:8-10). Peki o, Yehova’ya elindekinin en iyisini verdi mi? İbrahim, sevgili oğlu İshak’ı kurban etmeye istekli olduğunu gösterdiğinde bu soru kesin olarak yanıtlanmış oldu. Bu olayda Yehova, kurbanın hangi tarzda sunulacağını tüm ayrıntılarıyla belirtti (Başl. 22:1, 2). İbrahim talimatlara en ince ayrıntısına kadar uydu. Yehova onu durdurmasaydı oğlunu kurban edecekti (Başl. 22:9-12). Yehova İbrahim’in kurbanlarını kabul etti, çünkü o bunları doğru güdülerle sunmuştu. Pavlus onun hakkında şunları yazdı: “İbrahim Yehova’ya iman etti, bu nedenle doğru biri sayıldı” (Rom. 4:3).
Yakup ailesi için bir örnek oluşturdu (19, 20. paragraflara bakın)
19, 20. Yakup, Yehova’yı memnun eden ibadetin dört koşulunu nasıl yerine getirdi?
19 Yakup yaşamının büyük kısmını Kenan topraklarında geçirdi. Yehova bu toprakları İbrahim’e ve soyuna vermeyi vaat etmişti (Başl. 17:1, 8). Orada yaşayan insanların tapınma şekli o kadar iğrençti ki, Yehova o toprakların ‘üzerindeki halkı kusup atacağını’ söyledi (Lev. 18:24, 25). Yakup 77 yaşında Kenan’dan ayrıldı; daha sonra evlendi ve kalabalık bir aile olarak oraya geri döndü (Başl. 28:1, 2; 33:18). Ne yazık ki ailesinden bazı kişiler sahte tapınmadan etkilendi. Fakat Yehova Yakup’a, Beytel’e gidip bir sunak yapmasını söylediğinde o hemen harekete geçti. Ailesine şöyle dedi: “Yanınızdaki putları atın, kendinizi arındırın.” Sonra sadakatle Yehova’nın tüm talimatlarını yerine getirdi (Başl. 35:1-7).
20 Yakup Vaat Edilmiş Topraklarda birçok sunak yaptı. Fakat bu sunaklarda sadece Yehova’ya kurbanlar sundu (Başl. 35:14; 46:1). Kurbanlarının kalitesi, Tanrı’ya ibadet etme tarzı ve onu harekete geçiren güdülerden dolayı Kutsal Kitap Yakup’tan “doğru bir adam” olarak söz eder (Başl. 25:27). Bu ifade Tanrı’nın onu onayladığını gösterir. Yakup, soyundan gelecek İsrail milleti için tüm yaşamıyla harika bir örnek bıraktı (Başl. 35:9-12).
21. Eskiden yaşamış imanlı kişilerden Tanrı’nın istediği ibadet konusunda ne öğreniyoruz?
21 Eskiden yaşamış bu imanlı kişilerden Tanrı’nın istediği ibadet konusunda ne öğreniyoruz? Bizim de çevremizde, hatta ailemizde Tanrı’ya tam bağlılık göstermekten bizi alıkoyacak kişiler olabilir. Bu baskılara karşı koyabilmek için Yehova’ya güçlü bir iman geliştirmeli ve O’nun adil standartlarının bizim için en iyisi olduğuna emin olmalıyız. Peki imanımızı nasıl ortaya koyabiliriz? Yehova’ya itaat ederek ve zamanımızı, enerjimizi ve olanaklarımızı O’na hizmet etmek için kullanarak (Mat. 22:37-40; 1. Kor. 10:31). Yehova’ya elimizdekinin en iyisiyle, O’nun istediği şekilde ve doğru güdülerle ibadet ettiğimizde O bizi doğru biri olarak kabul eder (Yakup 2:18-24’ü okuyun). Bunu bilmek bizi çok güçlendiriyor.
Gerçek Tanrı’ya İbadet Eden Bir Millet
22-24. Kanun’da İsrailoğullarının kurbanlarını kime sunacağı, kurbanlarının kalitesi ve sunulma tarzıyla ilgili hangi talimatlar verilmişti?
22 Yehova, Yakup’un soyuna kanunlar vererek onlardan ne beklediğini açıkça gösterdi. Yehova’ya itaat ederlerse O’nun “özel halkı” ve “kutsal bir millet” olacaklardı (Çık. 19:5, 6). Kanunda Yehova’nın istediği ibadetin dört özelliğine nasıl dikkat çekildiğine bakalım.
23 Yehova İsrailoğullarının kime ibadet edeceğini açıkça belirtti. Şöyle dedi: “Benden başka tanrınız olmayacak” (Çık. 20:3-5). O’na sundukları kurbanlar en iyi kalitede olmalıydı. Örneğin kusuru olmayan, sağlıklı hayvanlar kurban etmeliydiler (Lev. 1:3; Tekr. 15:21; Mal. 1:6-8 ile karşılaştırın). Levioğulları Yehova’ya sunulan armağanlarla geçimini sağlıyordu. Ancak onlar da kurbanlar sunuyordu. Kendilerine getirilen tüm armağanlardan “her şeyin en iyisini” Yehova’ya vermeliydiler (Say. 18:29). Yehova, İsrailoğullarının ibadet etme tarzıyla ilgili de net talimatlar verdi. Onların neyi, nerede ve nasıl kurban edeceklerini açıkça belirtti. Davranışlarına yön veren 600’den fazla kanun vardı. Onlara şu talimat verildi: “Tanrınız Yehova’nın emirlerine dikkatle uyun, O’nun emirlerinden sağa sola sapmayın” (Tekr. 5:32).
24 İsrailoğullarının kurbanlarını nerede sunacakları da çok önemliydi. Yehova, halkına bir Toplanma Çadırı yapmalarını söyledi (Çık. 40:1-3, 29, 34). Bu çadır Yehova’nın onayladığı ibadetin merkezi olacaktı. Bu dönemde İsrailoğulları kurbanlarının Tanrı tarafından kabul edilmesi için onları bu Kutsal Çadır’a getirmeliydid (Tekr. 12:17, 18).
25. Kurbanlar sunarken asıl önemli olan neydi? Açıklayın.
25 Bununla birlikte, asıl önemli olan, kurban sunan İsrailoğullarının güdüleriydi. Onları harekete geçiren güç, Yehova’ya ve standartlarına duydukları içten sevgi olmalıydı (Tekrar 6:4-6’yı okuyun). İsteksizce ibadet ettiklerinde Yehova onların kurbanlarını kabul etmedi (İşa. 1:10-13). Göstermelik bir bağlılıkla O’nu aldatamazlardı. Yehova İşaya Peygamber aracılığıyla şöyle dedi: “Bu halk . . . . Beni dilleriyle yüceltiyor, ama yürekleri Benden çok uzak” (İşa. 29:13).
Mabette İbadet
26. Süleyman’ın inşa ettiği mabedin Yehova’ya sunulan ibadet için nasıl bir önemi vardı?
26 İsrailoğullarının Vaat Edilmiş Topraklara yerleşmesinden yüzyıllar sonra, Kral Süleyman ibadet için Kutsal Çadır’dan çok daha heybetli bir bina inşa etti (1. Kral. 7:51; 2. Tar. 3:1, 6, 7). Başlangıçta bu mabette sadece Yehova’ya kurbanlar sunuluyordu. Süleyman ve halk burada en iyi hayvanlardan binlerce kurban sundu. Bunu Yehova’nın kanununda belirtilen tarzda yaptılar (1. Kral. 8:63). Ancak mabetteki ibadeti Yehova’nın kabul etmesinin nedeni, bu binanın değeri ya da kurbanların sayısı değildi. Yehova için asıl önemli olan ibadet edenlerin güdüleriydi. Süleyman mabedin adanması sırasında bu gerçeği açıkça vurguladı. Şöyle dedi: “Bugün olduğu gibi O’nun kurallarına ve emirlerine uyarak Tanrınız Yehova’ya tüm yüreğinizle bağlı kalın” (1. Kral. 8:57-61).
27. İsrail kralları ve halk zamanla nasıl değişti? Yehova buna nasıl karşılık verdi?
27 Ne yazık ki İsrailoğulları zamanla Kral Süleyman’ın bu sözlerine uygun davranmayı bıraktı. Tanrı’yı memnun eden ibadetin bazı gereklerini yerine getirmediler. Hem İsrail kralları hem de halk yüreklerinin yozlaşmasına izin verdi. Onlar Yehova’ya olan imanlarını yitirdi ve O’nun adil standartlarına uymayı bıraktı. Yehova sevgiyle davranarak onları düzeltmek ve davranışlarının sonuçları konusunda uyarmak için birçok peygamber gönderdi (Yer. 7:13-15, 23-26). Bu peygamberlerden biri olan Hezekiel, doğru ibadet açısından kritik bir zamanda yaşadı.
Hezekiel Doğru İbadetin Bozulmasına Tanık Oldu
28, 29. Hezekiel hakkında neler biliyoruz? (“Hezekiel: Hayatı ve Yaşadığı Dönem” başlıklı açıklamaya bakın.)
28 Hezekiel, Süleyman’ın inşa ettiği mabette nasıl ibadet edildiğini çok iyi biliyordu. Babası bir kâhindi ve sırası gelince mabette hizmet ederdi (Hez. 1:3). Hezekiel’in çocukluğu çok güzel geçmiş olmalı. Kuşkusuz babası ona Yehova ve Kanun’u hakkında çok şey öğretti. Ayrıca Hezekiel’in doğduğu dönemde mabette “Kanun kitabı” bulunmuştu.e O zaman hüküm süren iyi kral Yoşiya duyduklarından çok etkilendi ve Yehova’nın istediği ibadeti desteklemek için çabalarını artırdı (2. Kral. 22:8-13).
Hezekiel’in babası ona Yehova ve Kanun hakkında çok şey öğretmiş olmalı (28. paragrafa bakın)
29 Daha önce yaşamış imanlı kişiler gibi Hezekiel de Yehova’nın onayladığı ibadetin dört gereğini yerine getirdi. Hezekiel kitabını incelediğimizde şunu görüyoruz: O sadece Yehova’ya ibadet etti. Her zaman O’na elinden gelenin en iyisini verdi ve Yehova’nın emirlerini O’nun istediği tarzda yerine getirdi. Tüm bunları yaparken Hezekiel’i harekete geçiren güdü yüreğindeki imandı. Onun döneminde yaşayan çoğu insan için aynı şeyi söylemek mümkün değildi. Hezekiel, Yeremya’nın bu insanlar hakkında bildirdiği sözleri dinleyerek büyümüştü. Yeremya hizmetine MÖ 647 yılında başlamıştı ve Yehova’nın yaklaşan hükmü hakkında halkı gayretle uyarmıştı.
30. (a) Hezekiel’in kaleme aldığı sözler neyi gösteriyor? (b) Peygamberlik etmek ne anlama gelir? Hezekiel’in bildirdiği sözleri nasıl anlamalıyız? (“Hezekiel’in Bildirdiği Sözleri Anlamak” başlıklı açıklamaya bakın.)
30 Hezekiel’in ilhamla kaleme aldığı sözler, Tanrı’nın halkının doğru ibadetten ne kadar uzaklaşmış olduğunu gösteriyor (Hezekiel 8:6’yı okuyun). Yehova, Yahuda halkını terbiye etmek için harekete geçtiğinde, Babil’e tutsak götürülen kişilerin arasında Hezekiel de vardı (2. Kral. 24:11-17). Fakat bu Hezekiel’in cezalandırıldığı anlamına gelmiyordu. Tutsak götürülen halkının arasında özel bir görev yerine getirecekti. Hezekiel’in kaleme aldığı etkileyici görüntüler ve bildirdiği sözler doğru ibadetin Yeruşalim’de yeniden nasıl başlayacağına dikkat çekiyordu. Fakat bu sözler aynı zamanda Yehova’yı seven herkes için daha büyük bir anlam ifade ediyor: Yehova yakında saf ve temiz ibadetin bütün dünyada olmasını sağlayacak.
31. Bu yayın bize nasıl yardım edecek?
31 Bu yayının sonraki kısımlarında Yehova’nın bulunduğu yerle yani göklerle ilgili genel bir fikir edineceğiz. Ayrıca saf ve temiz ibadetin nasıl kirletildiğini ve sonra nasıl yeniden canlandığını ele alacağız. Yehova’nın halkını nasıl savunduğunu öğreneceğiz ve gelecekte tüm insanların Yehova’ya ibadet edeceği zamanla ilgili bilgi alacağız. Sonraki bölümde Hezekiel’in kaleme aldığı ilk görüntüyü inceleyeceğiz. Bu kayıt, Yehova’nın yüceliğini ve O’nun teşkilatının gökteki kısmını gözümüzde canlandırmamıza yardım edecek. Şunu bir kez daha anlayacağız ki, tam bağlılıkla ibadet edilmeye layık olan tek kişi Yehova’dır.
a Habil muhtemelen Âdem ve Havva Aden Bahçesi’nden çıkarıldıktan kısa bir süre sonra doğdu (Başl. 4:1, 2). Başlangıç 4:25’e göre Tanrı ‘Habil’in yerine’ Şit’i verdi. Habil’in acımasızca öldürülmesinden sonra Şit doğduğunda Âdem 130 yaşındaydı (Başl. 5:3). Bu nedenle Habil öldürüldüğünde muhtemelen 100 yaşlarındaydı.
b Başlangıç 4:26’da Âdem’in torunu Enoş’un günlerinde ‘insanların Yehova adını kullanmaya başladığı’ söylenir. Fakat anlaşılan, Yehova’nın ismini putlarla bağlantılı olarak saygısızca kullanıyorlardı.
c Ay tanrısı Nanna, Sin adıyla da tanınıyordu. Ur şehrinde yaşayanlar birçok tanrıya tapınsa da, oradaki tapınak ve sunakların çoğu ona adanmıştı.
d Anlaşılan Ahit Sandığı, Toplanma Çadırı’ndan başka bir yere götürüldükten sonra, Yehova Toplanma Çadırı’nın dışında sunulan kurbanları da kabul etti (1. Sam. 4:3, 11; 7:7-9; 10:8; 11:14, 15; 16:4, 5; 1. Tar. 21:26-30).
e Hezekiel MÖ 613 yılında peygamberlik etmeye başladı. Anlaşılan o zaman 30 yaşındaydı. Dolayısıyla o MÖ 643 yılında doğmuş olmalı (Hez. 1:1). Yoşiya MÖ 659 yılında hüküm sürmeye başladı ve MÖ 642-641 yıllarında, onun krallığının 18. yılında, Kanun kitabı bulundu. Bu muhtemelen Musa’nın kaleme aldığı metindi.