Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • rr böl. 7 s. 71-81
  • Milletler “Anlayacaklar ki Ben Yehova’yım”

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Milletler “Anlayacaklar ki Ben Yehova’yım”
  • Yehova Saf ve Temiz İbadeti Yeniden Canlandırıyor
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • İsrailoğullarını ‘Küçümseyen’ Akrabalar
  • Yehova Düşmanlarını ‘Öfkeyle Cezalandırdı’
  • “Servet” Kalıcı Koruma Sağlamadı
  • ‘Dayanıksız Kamışa’ Benzeyen Bir Siyasi Güç
  • Milletler “Anlayacaklar”
  • Yehova Sur’un Gururunu Kırıyor
    İşaya’nın Peygamberliği: Tüm İnsanlık İçin Işık I
  • Kutsal Kitaptaki Sırası 26—Hezekiel
    ‘Kutsal Yazıların Tümü Tanrı İlhamıdır ve Yararlıdır’
  • Sur Şehri Hakkında Bildirilenler Yehova’nın Sözüne İmanımızı Güçlendiriyor
    Hayatımız ve Hizmetimiz—İbadet Kitapçığı 2017
  • Yeruşalim’in Çevresindeki Milletler
    Yehova Saf ve Temiz İbadeti Yeniden Canlandırıyor
Daha Fazla
Yehova Saf ve Temiz İbadeti Yeniden Canlandırıyor
rr böl. 7 s. 71-81
Etrafı kurtlarla çevrilmiş yalnız bir koyun.

7. BÖLÜM

Milletler “Anlayacaklar Ki Ben Yehova’yım”

HEZEKİEL 25:17

KONU: İsrailoğullarının Yehova’ya karşı gelen milletlerle ilişkisinden ne öğreniyoruz?

1, 2. (a) İsrailoğulları neden kurtlar arasında yalnız bir koyun gibiydi? (Bölümün başındaki resme bakın.) (b) İsrail halkı ve kralları hangi hataya düştü?

YÜZLERCE yıl boyunca İsrailoğulları etrafı kurtlarla çevrilmiş yalnız bir koyun gibiydi. Doğuda Ammonlular, Moablılar ve Edomlular onları tehdit ediyordu. Batıda İsrailoğullarına sürekli düşmanlık eden Filistîler yerleşmişti. Kuzeyde devasa bir ticaret imparatorluğunun merkezi olan zengin ve güçlü Sur şehri bulunuyordu. Güneydeki topraklara ise tanrı olarak kabul edilen Firavunun yönettiği eski Mısır milleti yayılmıştı.

2 İsrailoğulları Yehova’ya güvendiği sürece Yehova onları düşmanlarından korudu. Bununla birlikte hem halk hem de kralları defalarca çevre milletlerin etkisine yenik düştü ve doğru yoldan saptılar. Örneğin kolayca başkasının etkisinde kalan Kral Ahab’ı düşünebiliriz. Yahuda Krallığı’nın başında Yehoşafat varken, o da on kabilelik İsrail Krallığı’nı yönetiyordu. Kral Ahab zengin Sur şehrini kontrolünde bulunduran Sayda Kralının kızıyla evlendi. İzebel adındaki bu kadın, Baal tapınmasının İsrail’de büyük çapta yayılmasına neden oldu. Kocasını da etkisi altına alarak saf ve temiz ibadetin görülmemiş ölçüde kirlenmesine yol açtı (1. Kral. 16:30-33; 18:4, 19).

Bir haritada Yeruşalim’in etrafındaki milletler savaşçılarıyla temsil ediliyor.

AÇIKLAMA 7A: Yeruşalim’in Çevresindeki Milletler

3, 4. (a) Hezekiel dikkatini İsrailoğullarından sonra kimlere yöneltti? (b) Hangi soruları ele alacağız?

3 Yehova halkını sadakatsizlik etmenin sonuçları hakkında uyarmıştı. Sonunda sabrı tükendi (Yer. 21:7, 10; Hez. 5:7-9). MÖ 609’da Babil ordusu Vaat Edilmiş Topraklara üçüncü kez akın etti. Önceki saldırılarından bu yana neredeyse on yıl geçmişti. Bu sefer Yeruşalim surlarını yıkacak ve Nabukadnezar’a isyan edenleri yok edeceklerdi. Kuşatma başladığında Hezekiel’in önceden bildirdiği sözler en küçük ayrıntısına kadar yerine geldi. Artık Hezekiel dikkatini Vaat Edilmiş Toprakların etrafındaki milletlere yöneltebilirdi.

Yehova’ya karşı gelen milletler davranışlarının sonuçlarından kaçamadı

4 Yehova düşman milletlerin Yeruşalim’in yıkımına sevineceğini ve hayatta kalanlara eziyet edeceğini Hezekiel’e açıkladı. Bu milletler Yehova’ya karşı geldiler, O’nun halkına zulmettiler ve yozlaşmasına neden oldular. Onlar artık davranışlarının sonuçlarından kaçamayacaktı. İsrailoğullarının bu milletlerle ilişkisinden biz hangi dersleri alabiliriz? Hezekiel’in bu milletler hakkında bildirdiği sözler bize nasıl ümit veriyor?

İsrailoğullarını ‘Küçümseyen’ Akrabalar

5, 6. Ammonlularla İsrailoğulları arasında nasıl bir ilişki vardı?

5 Ammon, Moab ve Edom İsrailoğullarıyla akrabaydı. Aralarındaki kan bağına ve ortak geçmişlerine rağmen bu milletler Tanrı’nın halkına uzun yıllar boyunca düşmanca davrandı ve onları ‘küçümsedi’ (Hez. 25:6).

6 Ammonluları ele alalım. Onlar İbrahim’in yeğeni olan Lût’un küçük kızının soyundan geliyordu (Başl. 19:38). Dilleri İbraniceye o kadar yakındı ki Tanrı’nın halkı muhtemelen onların konuştuklarını anlayabiliyordu. Akraba olduklarından Yehova İsrailoğullarına onlarla çatışmaya girmemelerini söyledi (Tekr. 2:19). Fakat Ammonlular, hâkimler döneminde Moab Kralı Eglon’la birlikte İsrailoğullarına zulmetti (Hâk. 3:12-15, 27-30). Daha sonra Saul kral olduğunda İsrail’e saldırdılar (1. Sam. 11:1-4). Kral Yehoşafat’ın günlerinde de tekrar Moablılarla bir olup Vaat Edilmiş Toprakları istila ettiler (2. Tar. 20:1, 2).

7. Moaboğulları, akrabaları olan İsrailoğullarına nasıl davrandı?

7 Moaboğulları Lût’un büyük kızının soyundan geliyordu (Başl. 19:36, 37). Yehova İsrailoğullarına Moab’la savaşmamalarını söylemişti (Tekr. 2:9). Fakat Moablılar onlara düşmanca davrandı. Akrabaları olan İsrailoğulları Mısır’daki kölelikten kaçarken onlara yardım etmediler. Aksine onların Vaat Edilmiş Topraklara girmelerine engel olmaya çalıştılar. Hatta Moab Kralı Balak, İsrailoğullarına beddua etmesi için Balam’ı tuttu. Ondan İsrail erkeklerini ahlaksızlık ve putperestlik tuzağına nasıl düşüreceğini öğrendi (Say. 22:1-8; 25:1-9; Vah. 2:14). Moaboğulları yüzyıllar boyunca, Hezekiel’in günlerine kadar akrabalarına eziyet etmeye devam etti (2. Kral. 24:1, 2).

8. Yehova, neden Edomlularla İsrailoğullarının kardeş olduğunu söyledi? Buna rağmen Edomlular nasıl davrandı?

8 Edomlular Yakup’un ikiz kardeşi Esav’ın soyundan geliyordu. İsrailoğullarıyla Edomlular arasında çok yakın bir akrabalık bağı olduğu için Yehova onların kardeş olduğunu söylemişti (Tekr. 2:1-5; 23:7, 8). Buna rağmen Edomlular İsrailoğullarının Mısır’dan çıkışından Yeruşalim’in MÖ 607’de yıkılışına kadar onlara düşmanca davrandılar (Say. 20:14, 18; Hez. 25:12). İsrailoğulları acı çekerken Edomlular buna sevindi. Hatta Yeruşalim’i yıkmaları için Babillileri kışkırttılar. Ayrıca yıkımdan kaçan İsrailoğullarını yakalayıp onları düşmanlarının eline teslim ettiler (Mezm. 137:7; Obad. 11, 14).

9, 10. (a) Ammon, Moab ve Edom’un sonu ne oldu? (b) Hangi örnekler bu milletlerden olan herkesin İsrailoğullarına düşman olmadığını gösteriyor?

9 Halkına kötü davrandıkları için Yehova tüm bu akraba milletlerden hesap sordu. Yehova Ammonluları doğuluların eline vereceğini söyledi ve şunu ekledi: “Ammonlular bir daha milletler arasında anılmayacak.” Moab hakkında da şöyle dedi: “Hükmümü Moab’da yerine getireceğim; o zaman anlayacaklar ki Ben Yehova’yım” (Hez. 25:10, 11). Yeruşalim’in yıkılmasından beş yıl kadar sonra bu sözler yerine gelmeye başladı. Babilliler Ammon ve Moab’ı ele geçirdi. Edom hakkında da Yehova şöyle dedi: “İçindeki insanı da hayvanı da yok edeceğim ve Edom’u ıssız bırakacağım” (Hez. 25:13). Önceden bildirildiği gibi sonunda Ammon, Moab ve Edom tamamen yok oldu (Yer. 9:25, 26; 48:42; 49:17, 18).

10 Fakat bu milletlerden olan herkes Tanrı’nın halkına düşman değildi. Örneğin Ammonlu Tselek ve Moablı İtma Kral Davut’un savaşçı yiğitleri arasındaydı (1. Tar. 11:26, 39, 46; 12:1). Moablı Rut da Yehova’nın sadık bir kuluydu (Rut 1:4, 16, 17).

En ufak bir taviz bile vermeyin

11. İsrailoğullarının Ammon, Moab ve Edom milletleriyle ilişkisinden hangi dersleri alabiliriz?

11 İsrailoğullarının bu milletlerle ilişkisinden hangi dersleri alabiliriz? Onlar bazen akrabalarının etkisinde kalıp sahte tanrılara tapınmaya başladılar. Örneğin Moablıların tapındığı Peor’daki Baal’e ya da Ammonluların Molek tanrısına tapındılar (Say. 25:1-3; 1. Kral. 11:7). Biz de benzer bir durumla karşılaşabiliriz. Yehova’nın Şahidi olmayan akrabalarımız bizi bağlı kaldığımız ilkelerden taviz vermeye zorlayabilir. Örneğin bazı bayramları neden kutlamadığımızı, neden bazı özel günlerde hediye alıp vermediğimizi ya da sahte dinle bağlantılı bazı adetleri neden yerine getirmediğimizi anlamayabilirler. Niyetleri kötü olmasa da inançlarımız konusunda bize baskı yapabilirler. Sadece bir kereliğine taviz vermemizi isteyebilirler. Fakat böyle bir baskıya asla boyun eğmemeliyiz. Eski İsrail tarihinin gösterdiği gibi en ufak bir taviz bile Yehova’yla ilişkimize büyük bir zarar verebilir.

12, 13. Nasıl bir muhalefetle karşılaşabiliriz? Sadık kalırsak nasıl bir sonuç elde edebiliriz?

12 Akraba milletlerle İsrailoğulları arasında yaşananlardan başka bir ders daha alabiliriz. Biz de inançlarımızı kabul etmeyen akrabalarımızdan şiddetli bir muhalefet görebiliriz. İsa duyurduğumuz mesajın ‘babayla oğul, anneyle kız arasında ayrılık yaratabileceğini’ söyledi (Mat. 10:35, 36). Yehova İsrailoğullarına akraba milletlerle sürtüşmeye girmemelerini emretti. Biz de Yehova’nın Şahidi olmayan aile üyelerimizle tartışmak istemiyoruz. Yine de muhalefet gördüğümüzde şaşırmıyoruz (2. Tim. 3:12).

13 Bazı akrabalarımız Yehova’ya ibadet etmemize doğrudan karşı çıkmayabilir ama yine de hayatımızı Yehova’dan daha çok etkilemeye çalışabilirler. Buna izin vermemeliyiz. Çünkü yüreğimizdeki ilk yer Yehova’ya aittir (Matta 10:37’yi okuyun). Ayrıca Yehova’ya sadakatimizi korursak, akrabalarımızdan bazıları Tselek, İtma ve Rut gibi bizimle birlikte Yehova’ya ibadet etmeye başlayabilir (1. Tim. 4:16). O zaman onlar da tek gerçek Tanrı’ya hizmet etmenin sevincini yaşayabilir. Yehova’nın sevgisini ve korumasını hissedebilirler.

Yehova Düşmanlarını ‘Öfkeyle Cezalandırdı’

14, 15. Filistîler İsrailoğullarına nasıl davrandı?

14 Filistîler Kenan topraklarına Girit adasından göç etmişti. Yehova daha sonra bu toprakları İbrahim ve soyuna vermeyi vaat etti. Kutsal Kitap İbrahim ve İshak’la bu halk arasında yaşanan olaylardan söz eder (Başl. 21:29-32; 26:1). İsrailoğulları Vaat Edilmiş Topraklara girdiğinde Filistîler artık büyük bir millet olmuştu ve güçlü bir orduya sahipti. Onlar Baal-zebub ve Dagon gibi sahte tanrılara tapınıyordu (1. Sam. 5:1-4; 2. Kral. 1:2, 3). Zaman zaman İsrailoğulları da onlara katılıp bu tanrılara tapındılar (Hâk. 10:6).

15 İsrailoğulları sadakatsizlik ettiği için Yehova Filistîlerin uzun yıllar boyunca onlara hâkim olmasına izin verdi (Hâk. 10:7, 8; Hez. 25:15). Filistîler İsrailoğullarına ağır kısıtlamalar getirdia ve onların birçoğunu katletti (1. Sam. 4:10). Ancak İsrailoğulları tövbe edip döndüğünde Yehova onların yardımına koştu. Halkını kurtarmak için Şimşon, Saul ve Davut gibi önderler kullandı (Hâk. 13:5, 24; 1. Sam. 9:15-17; 18:6, 7). Önce Babilliler, sonra da Yunanlılar Filistîlerin topraklarını istila etti. Böylece Hezekiel’in önceden bildirdiği gibi Yehova onları ‘öfkeyle cezalandırmış’ oldu (Hez. 25:15-17).

16, 17. İsrailoğullarının Filistîlerle ilişkisinden hangi dersleri alabiliriz?

16 İsrailoğullarının Filistîlerle ilişkisinden hangi dersleri alabiliriz? Yaşadığımız çağda da dünyanın en güçlü milletlerinden bazıları Yehova’nın toplumuna muhalefet etti. Fakat biz İsrailoğullarından farklı olarak Yehova’ya sarsılmaz bir vefa gösteriyoruz. Yine de bazen saf ve temiz ibadetin düşmanları üstün geliyor gibi görünebilir. Örneğin 20. yüzyılın başlarında Amerika Birleşik Devletleri yönetimi Yehova’nın toplumunun yürüttüğü faaliyeti durdurmaya çalıştı. Bunun için teşkilatın ileri gelenlerini onlarca yıllık hapse mahkûm etti. Sonra, 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya’daki Naziler, Yehova’nın toplumunu tamamen ortadan kaldırmaya çalıştı. Binlerce kardeş hapsedildi ve yüzlercesi öldürüldü. Savaştan sonraysa Sovyetler Birliği, Yehova’nın Şahitlerine karşı uzun yıllar süren bir saldırı başlattı. Kardeşlerimiz çalışma kamplarına gönderildi ya da ülkenin uzak bölgelerine sürgün edildi.

17 Hükümetler duyuru işimizi yasaklamaya devam edebilir. Yehova’nın Şahitlerini hapsedebilir, hatta aramızdan bazılarını öldürebilirler. Ama böyle olaylar bizi korkutup imanımızı sarsmamalı. Çünkü Yehova vefalı kullarını her zaman korur (Matta 10:28-31’i okuyun). Şimdiye kadar birçok güçlü ve baskıcı hükümetin yok olduğunu gördük. Oysa Yehova’nın toplumu varlığını sürdürdü, hatta sayıca çoğalmaya devam etti. Çok yakında tüm hükümetler eski Filistîler gibi Yehova Tanrı’yı tanımak zorunda kalacak ve dünya sahnesinden yok olup gidecekler!

“Servet” Kalıcı Koruma Sağlamadı

18. Sur nasıl bir imparatorluğun merkeziydi?

18 Eski Surb şehri antik dünyanın güçlü bir ticaret imparatorluğunun merkezinde bulunuyordu. Batıda geniş bir ticaret ağı oluşturmuştu, gemileriyle Akdeniz’in her yerine ulaşıyordu. Doğuya doğru uzanan karayolları sayesinde de en uzak imparatorluklarla bağlantı halindeydi. Yüzyıllar boyunca bu uzak ülkelerle yaptığı ticaret sayesinde servetine servet kattı. Tüccarları o kadar zenginleşti ki kendilerini soylu prensler olarak görmeye başladılar (İşa. 23:8).

19, 20. Sur şehrinde yaşayanlarla Gibeonlular arasında nasıl bir fark vardı?

19 Kral Davut ve Süleyman’ın zamanında İsrail ve Sur arasında yakın ticari ilişkiler vardı. Davut’un sarayının ve daha sonra Süleyman’ın mabedinin inşasına yardım etmek için Sur hem malzeme hem de hünerli ustalar gönderdi (2. Tar. 2:1, 3, 7-16). Onlar İsrail milletinin en iyi zamanına tanık oldu (1. Kral. 3:10-12; 10:4-9). Sur’da yaşayan binlerce insanın ne büyük bir fırsata sahip olduğunu düşünün. Onlar Yehova’yı tanıyabilirdi; O’na sunulan ibadet hakkında bilgi alabilir ve gerçek Tanrı’ya hizmet etmenin getirdiği nimetleri kendi gözleriyle görebilirlerdi.

20 Sahip oldukları bu fırsata rağmen Sur halkı maddiyatçı tutumlarını ısrarla sürdürdü. Onlar güçlü Kenan şehri Gibeon’da yaşayan insanlardan çok farklıydı. Gibeonlular Yehova’nın büyük işlerini sadece duyduğu halde O’na hizmet etmek için harekete geçmişti (Yeşu 9:2, 3, 22–10:2). Sur şehrinde yaşayanlarsa sonunda Tanrı’nın halkının düşmanı oldu. Hatta İsrailoğullarından bazılarını köle olarak sattılar (Mezm. 83:2, 7; Yoel 3:4, 6; Amos 1:9).

Maddi şeyleri koruyucu bir duvar olarak görmeyelim

21, 22. Sur şehrinin başına neler geldi? Neden?

21 Yehova Hezekiel aracılığıyla bu zalim millete şöyle dedi: “Ey Sur, karşında Ben varım. Birçok milleti senin üzerine yollayacağım; denizin kıyıya vurduğu dalgalar gibi gelecekler. Onlar Sur’un duvarlarını yerle bir edecek, kulelerini yıkacaklar. Onun toprağını kazıyacağım; parlak ve çıplak bir kaya haline gelecek” (Hez. 26:1-5). Şehrin ada kısmında yaşayan Sur halkı 46 metre yüksekliğindeki duvarların içinde kendilerini güvende hissediyordu. Bu surlar gibi, servetlerinin de onları koruyacağını düşündüler. Aslında bunun yerine Süleyman’ın şu uyarısını dikkate almalıydılar: “Zenginin serveti onun surlu şehridir, hayalinde onu koruyan bir duvar gibidir” (Özd. 18:11).

22 Hezekiel’in Sur kenti için önceden bildirdiği sözler, Babilliler ve sonra da Yunanlılar tarafından yerine getirildi. O zaman Sur halkı şehrin zenginliğinin ve çevrelerindeki güçlü duvarların onlara sadece hayali bir koruma sağladığını anladılar. Babil orduları, Yeruşalim’i yerle bir ettikten sonra Sur şehrini kuşattı. 13 yıl süren bu kuşatmanın sonunda şehrin anakaradaki kısmını ele geçirdi (Hez. 29:17, 18). Daha sonra MÖ 332 yılında Büyük İskender, Hezekiel’in bildirdiği sözlerin dikkat çekici bir kısmını yerine getirdi.c Onun askerleri anakaradaki Sur şehrinin kalıntılarını topladı. Sonra yıkılan şehrin taşını, kerestesini ve toprağını suya atarak adaya doğru bir yol inşa etti (Hez. 26:4, 12). Büyük İskender duvarları yıktı, şehri yağmaladı, askerlerden ve halktan binlerce kişiyi öldürdü ve on binlercesini köle olarak sattı. Sur halkı, servetin kalıcı bir koruma sağlamadığını yaşadığı acı olaylarla öğrendi ve Yehova’nın gücünü kabul etmek zorunda kaldı (Hez. 27:33, 34).

Yunan askerleri Sur ada şehrinin duvarlarını aşıyor.

Sur fethedilemez görünse de Hezekiel’in bildirdiği gibi yerle bir edildi (22. paragrafa bakın)

23. Sur halkından hangi dersi alabiliriz?

23 Sur halkından hangi dersi alabiliriz? ‘Zenginliğin aldatıcı gücüne’ kapılıp maddi şeylere güvenerek onları koruyucu bir duvar olarak görmeyelim (Mat. 13:22). ‘Hem Tanrı’ya hem de paraya kulluk edemeyiz’ (Matta 6:24’ü okuyun). Sadece Yehova’ya tüm yürekle hizmet edenler gerçekten güvendedir (Mat. 6:31-33; Yuhn. 10:27-29). Sur’la ilgili önceden bildirilen sözler yerine geldiği gibi bu ortamın sonuyla ilgili sözlerin de en küçük ayrıntısına kadar yerine geleceğinden emin olabiliriz. Yehova, bu dünyanın açgözlü ve bencil ticari sistemini yok edecek. O zaman servetine güvenenler Yehova’nın gücünü kabul etmek zorunda kalacak.

‘Dayanıksız Kamışa’ Benzeyen Bir Siyasi Güç

24-26. (a) Yehova neden Mısır’ı ‘dayanıksız bir kamışa’ benzetti? (b) Kral Tsedekiya Yehova’nın talimatını nasıl göz ardı etti? Bunun sonucu ne oldu?

24 Mısır Yusuf’un günlerinde Vaat Edilmiş Topraklarda etkili bir siyasi güçtü. Babil’in Yeruşalim’e saldırdığı zamana kadar da böyle olmaya devam etti. Geçmişi çok eskiye dayandığı için kökleri derine inen, büyük ve sarsılmaz bir ağaç gibi görünebilirdi. Fakat Yehova’yla karşılaştırıldığında ‘dayanıksız bir kamış’ kadar güçsüzdü (Hez. 29:6).

25 Hakikat yolundan sapmış Kral Tsedekiya bu gerçeğin farkında değildi. Yehova, Yeremya Peygamber aracılığıyla ondan Babil kralına boyun eğmesini istemişti (Yer. 27:12). Tsedekiya, Nabukadnezar’a isyan etmeyeceğine dair Yehova’nın adıyla yemin bile etmişti. Fakat sonra Yehova’nın talimatını göz ardı ederek yeminini bozdu; Babillilere karşı savaşırken Mısır’dan yardım istedi (2. Tar. 36:13; Hez. 17:12-20). Mısır’ın siyasi gücüne güvenen İsrailoğulları bundan büyük zarar gördü (Hez. 29:7). Mısır ‘koca bir deniz canavarı’ gibi yenilmez görünüyor olabilirdi (Hez. 29:3, 4). Fakat Yehova, Nil Nehri’nde timsah yakalayan avcılar gibi çenelerine çengeller geçirip onu felakete sürükleyeceğini söyledi. Yehova bu eski ülkeyi ele geçirmeleri için Babillileri göndererek söylediklerini yerine getirdi (Hez. 29:9-12, 19).

26 Sadakatsiz Tsedekiya’nın başına neler geldi? Hezekiel bu ‘kötü önderin’ Yehova’ya isyan ettiği için tacını kaybedeceğini ve yönetiminin yıkımla sonuçlanacağını bildirdi. Ancak Hezekiel’in sözleri bir ümit de içeriyordu (Hez. 21:25-27). Yehova, Davut’un soyundan bir kralın geleceğini ve onun “hak sahibi” olarak tahta geçeceğini bildirdi. Sonraki bölümde onun kim olduğunu göreceğiz.

27. İsrailoğullarının Mısır’la ilişkisinden hangi dersi alabiliriz?

27 İsrailoğullarının Mısır’la ilişkisinden hangi dersi alabiliriz? Siyasi güçlerin kalıcı güvenlik sağlayacağını düşünerek onlara bel bağlamamalıyız. Düşüncelerimizle bile ‘bu dünyaya ait’ olmak istemeyiz (Yuhn. 15:19; Yak. 4:4). Günümüzdeki siyasi sistem çok güçlü görünebilir. Fakat o da eski Mısır gibi dayanıksız bir kamıştır. Sınırsız güce sahip olan Yehova’ya güvenmek yerine ölümlü insanlara ümit bağlamak ne büyük bir akılsızlık olur (Mezmur 146:3-6’yı okuyun).

Bir çift, televizyonda izledikleri siyasi seçimler hakkında konuşuyor.

Yanımızda başkaları yokken bile siyasi konularda tarafsız kalmalıyız (27. paragrafa bakın)

Milletler “Anlayacaklar”

Hezekiel kitabındaki önemli ifadelerin kullanım sıklığını gösteren farklı renkteki kutular.

AÇIKLAMA 7B: Hezekiel Kitabındaki Bazı Önemli İfadeler

28-30. Milletlerin Yehova’yı tanımasıyla bizim Yehova’yı tanımamız arasındaki fark nedir?

28 Hezekiel kitabında Yehova milletler için “anlayacaklar ki Ben Yehova’yım” sözlerini defalarca kullandı (Hez. 25:17). Geçmişte Yehova halkının düşmanlarına karşı hükmünü yerine getirdiğinde bu sözler gerçekleşti. Fakat günümüzde daha büyük çapta gerçekleşecek. Nasıl?

29 Tanrı’nın geçmişteki toplumu gibi biz de milletlerin gözünde yalnız ve savunmasız bir koyuna benziyoruz (Hez. 38:10-13). Bu yayının 17. ve 18. bölümlerinde göreceğimiz gibi çok yakında milletler bir araya gelerek Tanrı’nın toplumuna acımasızca saldıracak. Ancak o zaman kimin gerçekten güçlü olduğunu anlayacaklar. Yehova, onları Armagedon savaşında yok ettiğinde Yehova’yı tanımak, yani egemenliğini kabul etmek zorunda kalacaklar (Vah. 16:16; 19:17-21).

30 Fakat biz Yehova tarafından korunacağız ve O’ndan nimetler almaya devam edeceğiz. Neden? Çünkü O’na güveniyoruz, itaat ediyoruz ve O’nun istediği gibi ibadet ediyoruz. Böylece şimdiden O’nu tanıdığımızı gösteriyoruz (Hezekiel 28:26’yı okuyun).

a Örneğin, Filistîler İsrail’de demir ustalarının çalışmasına izin vermediler. İsrailoğulları tarım aletlerini bilemek için Filistîlere gitmek zorundaydı. Bu iş için birkaç günlük ücrete eşdeğer bir ödeme yapmalıydılar (1. Sam. 13:19-22).

b Sur şehri Karmel Dağı’nın yaklaşık 50 kilometre kuzeyinde bulunuyordu. Anlaşılan şehir başlangıçta kıyının biraz açığındaki bir kayalık üzerinde inşa edilmişti. Daha sonra şehrin devamı anakarada inşa edildi. Sami dillerinde Sur “Kaya” anlamına gelir.

c İşaya, Yeremya, Yoel, Amos ve Zekeriya da Sur şehrinin başına gelecekleri önceden bildirmişti. Onların sözleri de tüm ayrıntılarıyla gerçekleşti (İşa. 23:1-8; Yer. 25:15, 22, 27; Yoel 3:4; Amos 1:10; Zek. 9:3, 4).

YEHOVA’NIN ONAYLADIĞI İBADET VE SİZ

  1. Akrabalarımız Yehova’ya ibadet etmemize karşı çıkarsa neden şaşırmamalıyız?

  2. Güçlü yönetimlerden zulüm gördüğümüzde bile hangi şeyden emin olabiliriz?

  3. Sur halkından hangi dersi aldınız?

  4. Yehova’yı tanıdığınızı nasıl gösterebilirsiniz?

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş