Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w81 1/11 s. 28-31
  • Sahip Olduğun Şeylerle Kanaat Ediyor musun?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Sahip Olduğun Şeylerle Kanaat Ediyor musun?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ZENGİNLİĞİN BOŞLUĞU
  • GERÇEK MUTLULUK VE KANAATKÂR BİR YAŞAM
  • Zenginlik Mutluluk Getirebilir mi?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1998
  • Mutlu Olmak İçin Neye İhtiyacımız Var?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1994
  • Yehova’nın Hizmetinde Gerçek Mutluluk
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
  • Elimizdekiyle Yetinmek ve Cömert Olmak
    Uyanış!—2018
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1981 (Dinsel Seri 1-12)
w81 1/11 s. 28-31

Sahip Olduğun Şeylerle Kanaat Ediyor musun?

MUTLULUĞU aramak insanların içinden gelen bir özlemdir. Bu özlem doğru ve uygundur. İnsanların yüreğine Yaratıcı tarafından konulmuştur. Tanrı, kendisi “mutlu bir Tanrı” olduğundan bütün yaratıklarının mutlu olmalarını istemektedir.—I. Tim. 1:11, (YD).

Fakat, soru şudur: Bir kimse, nasıl mutluluğa erişebilir? Bugün maddi olanakların sağladığı konfora çok önem verildiğinden, birçok kimse mutluluğu maddi şeylere sahip olmakla eş anlama getirmektedir. Hayatta nasıl mutlu olabilecekleri sorulduğu zaman, çoğu defa şöyle bir cevap alınır: ‘Param olsaydı, mutlu olurdum.’

Böyle bir düşüncenin insanlara hâkim olmasına şaşmamalı. Dünyada ticari kurumlar—bazen çarpıcı şekilde, bazen kurnazca—her türlü reklamla, insanlara daha çok almalarını ve harcamalarını devamlı teşvik etmektedirler. Belirli bir malın değişik bir tipine ve daha eski modeline sahip olanlarda, bu malın en yenisini satın almakla aslında tasarruf yapabilecekleri hissi uyandırılmaktadır. Örneğin, Hong Kong’daki bir reklam şu uyarıda bulunmuştur: “Halen büyük boy bir otomobile sahipseniz, (daha küçük olan) bu tip bir otomobile de sahip olunuz.” Bir başka reklamda şunlar sorulmaktadır: “Odanızdaki havalandırma cihazınız enerji yutuyor mu?” Arkadan şu tavsiye geliyor: “Onu şimdi yüksek randımanlı . . . . şu üniteyle değiştirin.”

Bütün bu tür reklamların bombardımanından ötürü insanlar arasında bir bakıma hoşnutsuzluk var. Birçokları, özlemini çektikleri mutluluk ve güvenliği maddi şeylere sahip olmakla elde edebileceklerini düşünerek, bunları satın alacak daha çok parayı kazanabilmek için yollar aramaktadırlar. Ama ne kadar sık bu gayretleri başarısızlık ve bunalımla sona ermekte! Bazı kimseler, arzu ettikleri serveti kanuni yollardan biriktiremeyince, bunu kanun dışı yöntemlerle elde etmeğe çalışmışlardı—hırsızlık, silahlı soygun, uyuşturucu madde satmak ve benzeri şeyler gibi. Bu tutum, Mukaddes Kitaptaki şu meselin doğruluğunu vurgulamaktadır. “Zengin olmağa acele eden suçsuz tutulmaz.”—Sül. Mes. 28:20.

Fakat, bazı kimseler şöyle diyebilirler: ‘Birçok kimsenin zengin olmayı başaramadıkları doğruysa da, başkalarının bunu başardığı doğru değil midir? ‘Evet, sayıları nisbeten az olmakla beraber, her ülkede çok çalışmak suretiyle veya hünerleri sayesinde zengin olanlar bulunmuşlar. Bununla beraber, daha önemli olan soru şudur: Onlar acaba memnun ve mutlu mudurlar? Şunu kabul etmek gerekir ki, büyük bir servet biriktiren kimseler bile, hep daha zengin olmayı istemekle çoğu kez durumlarından memnun olamamışlardır. İnsanın Yaratıcısı, nakâmil insanın bu gibi eğilimleri olduğunu iyi bilmektedir. Onun Sözü şunu belirtir: “Gümüşü seven gümüşe, ve bolluğu seven mahsule doymaz.” (Vaiz 5:10) Bu sözlerin ne kadar doğru olduğu görülmüştür!

ZENGİNLİĞİN BOŞLUĞU

Yaratıcı, aynı zamanda, materyalist bir yaşamın getirebildiği zararı ve mutsuzluğu da bilmektedir. Tanrı insanlığa karşı sevgi dolu bir ilgi beslediğinden, Sözünde, bu tuzağa karşı insanları uyaran çok nasihatler vermiştir. Bir kimse, maddi zenginlikler toplamakta ne kadar başarılı olsa bile, ölünce bunların hepsini bırakacaktır. O halde, bir kimsenin, geride kalan başka insanlara bırakmak üzere zenginliğe sahip olmak için bütün gayretini harcaması, kesinlikle boş bir şey olmaktadır. Bu durum hikmetli Kral Süleyman tarafından söylenen şu sözlerle tam olarak ifade edilmektedir: [Bir kimse] anasının rahminden nasıl çıktı ise, geldiği gibi yine çıplak gidecek, ve elinde götürsün diye emeği için bir şey almıyacak.” Bu, hikmetli adamın bu sonuca varmak üzere iyi nedenleri vardı: “Her halde nasıl geldi ise, öyle gidecek, bu da kötü bir belâdır; ve yel için emek çekmesinden ne kazancı oldu?”—Vaiz 5:15, 16.

Bundan başka, zengin olmak isteği ile yanan bir kimse, çoğu kez kaygı, korku ve kıskançlık gibi mahvedici duyguların getirdiği hastalıklara tutulur. Eski devirlerde insanın yaşamını dikkatle incelemiş olan Süleyman, doğrulukla şunlara işaret ederken, her halde mide rahatsızlıklarını da kastederek şöyle demişti: “Hem de bütün günlerinde karanlıkta yiyor, ve çok sıkılıyor ve hastalığı ve öfkesi var. (Vaiz 5:17) Modern tıbbi araştırmalar, olumsuz duyguların bir kişinin fiziksel sağlığı üzerinde çok zararlı etkiler yapabildiğini yeterince ortaya çıkarmıştır. Bozulmuş bir sıhhat, maddi servet için ödenen oldukça büyük bir paha değil midir?

Daha çok maddi olanaklara ve konfora sahip olmak için dizginsiz arzular beslemek, bir kişinin mutluluğunu da mahvedebilir. Örneğin, lüks şeyler satın alabilmek için fazla mesai yapan veya birden fazla işte çalışan kimselerin, bu şeylerin tadını çıkaramayacak kadar yorgun veya meşgul oldukları görülmektedir. Başkaları ise, bu lüks şeyleri satın alabilmek veya pahalı seyahatlere gidebilmek için borç almakta ve böylece ağır maddi yükler altına girmektedirler. Birçokları bu gibi maddi sorumlulukları karşılayamayacak bir duruma geldiklerinden iflas etmek mecburiyetinde kalmışlar ve böylelikle kendilerini ve ailelerini çok acı ve utanç getiren durumlara düşürmüşlerdir. Eğer bu kimseler, hayatın gerektirdiği şeylerle kanaat etselerdi, kendileri ve sevdikleri üzerine bu kadar acı ve keder getirirler miydi?

GERÇEK MUTLULUK VE KANAATKÂR BİR YAŞAM

Üstün hikmeti sayesinde, insanın Yaratıcısı, gerçek mutluluk ve kanaatkâr yaşama giden yolu bilmektedir. Bir Hıristiyan olan resul Pavlus’un aracılığıyla Yaratıcı bize şu nasihatte bulunuyor: “Fakat kanaat ve Tanrısal bağlılık (YD) büyük kazançtır; . . . . Yiyeceğimiz ve örtüneceğimiz oldukça onlarla kanaat edeceğiz.” (I. Tim. 6:6-8) Hayatın temel ihtiyaçları ile yetinebilen bir kimse, sahip olduğu şeyleri artırmak için, hırsa ve açgözlülüğe kapılmaz veya itilmez. Hoşnutsuzluğun yol açtığı mutsuzluktan ve endişelerden de korunmuş olur. Sahip olduğu şeylerle yetindiğinden, zamanını ve enerjisini de maddi şeylerden daha önemli ve daha ödüllendirici nitelikte olan faaliyetlere ayırabilir.

Gerçekten mutlu olabilmek için Tanrı ile iyi bir ilişkimiz olmalıdır. Bu iyi ilişki yalnız Yaratıcımız hakkında doğru bilgiye sahip olmakla ve O’na bütün yürekle hizmet etmekle mümkün olur. Fakat, bazıları şöyle sorabilirler: ‘Bir insan mutlu olabilmek için neden Tanrı’ya candan bağlı biri olmalı? Dünyada dindar olmayan, fakat maddi varlıklarıyla hayatın iyi şeylerinin tadını çıkarabilen birçok kimse yok mudur?’ Bu doğrudur, ama gerçek mutluluğun sadece zevk almaktan veya bir şeyin kısa süreli tadını çıkarmaktan daha derin ve anlamlı olduğunu hatırlamalıyız. Bu mutluluk, derin refah ve iç huzurunu da kapsar. Bir kimse sahip olduğu şeylerden zevk alabilir, fakat hayatta henüz neler olacağını bilmediğinden, yarın için de aynı sevince sahip olacağından nasıl emin olabilir? Bir kişi mutlu olduğunu hissetse bile, her an değişen durum üzerinde duran mutluluğa, gerçekten mutluluk denebilir mi?

Mukaddes Kitap da maddi varlıkları sebebiyle kendilerini mutlu sayan kimseleri tarif eder. Bu kimseler şöyle demektedirler: “Her türlü erzak veren ambarlarımız doludur, tarlalarımızda koyunlarımız binlerce ve onbinlerce yavrularlar; sığırlarımız iyi yüklü olur; saldırış ve çıkış, ve sokaklarımızda çığlık olmaz; bu halde olan kavma ne mutlu!” Bu sözlerin hemen ardından Mukaddes Kitap daha üstün bir mutluluğa değinerek de: “Tanrısı Yehova (YD) olan kavma ne mutlu!” demektedir.—Mezm. 144:13-15.

Tanrı’ya candan bağlı olan ve Yaratıcısı ile yakın bir ilişkide bulunan bir kimse, gerçek mutluluk için zorunlu olan derin bir güvenlik ve barış duygusu içinde olur. Bu kimse, başına her ne felaket gelirse gelsin, Tanrı’nın sevgi dolu himayesinden emin olduğunu bilir. (İbr. 13:5, 6) Tanrı’nın bir hizmetçisi olduğundan dolayı da hayatta bir gayesi vardır ve gelecek zaman için de o kişi büyük bir ümide sahiptir. O, Yüce Olan’ın, bu dünyaya bu kadar acı ve keder getiren nefreti ve kötülüğü tamamen kaldıracağını da bilmektedir. Bugünkü sistem, yerini, insanların “boş yere emek vermiyecekleri ve felâket için doğurmıyacakları” fakat el emeklerinin semeresini ebediyen tadacakları, âdil yeni bir yönetime bırakacaktır.—İş. 65:17-25.

Bugün bütün dünyada binlerce insan var ki, maddi şeyler peşinden koşarak herhangi bir mutluluğa erişmediklerini gördükten sonra, gerçekten mutlu ve kanaatkâr olabilmeyi öğrendiler. Bunu, Tanrı’nın Sözündeki hakikati öğrendikleri ve ona göre yaşamağa başladıkları zaman başardılar.

Güneydoğu Asya’nın bir ülkesinde, zengin bir ailenin genç bir erkeği gerçek mutluluğu, politik bir reform meydana getirmek üzere eyleme geçmekte aradı. Bu davranış, başını sadece hükümet otoriteleri ile derde soktu. Sonra, becerisini ticarette denemek istedi ve kısa zamanda oldukça büyük miktarda para kazanmayı da başardı. Fakat yine de mutlu olmaktan çok uzaktı, uyuşturucu maddeleri denemek de ona memnunluk vermedi. Sonunda, çaresizlik içinde Yehova’nın Şahitlerinden yardım istedi; kısa sürede hakikati bulduğunu fark etti. Sıkı bir tetkik devresinden sonra, iradesini yerine getirmek üzere hayatını Yüce Olan’a vakfetti. Bütün bunlar bu gencin hayata karşı görüşünü bütünüyle değiştirdi. Gerçekten mutluluğun ancak Tanrı’ya bütün yürekle hizmet etmekle elde edilebileceğine inandı ve Tanrı’nın Krallığının iyi haberini dolgun vakitle başkalarına müjdelemeğe koyuldu. Maddi şeyler peşinden koşarken hiç bir zaman elde edemediği, ruhen de tatmin edici bir mutluluk duydu ve yeni işinde birçok nimetlere erişti.

Evet, gerçek kanaatkâr bir yaşam ve mutluluk, ancak maddi şeyleri oldukları gibi görmekle sağlanabilir. Sevgi dolu Yaratıcımız tarafından maddi şeyler zevk almamız için bize verildilerse de, bunlar hiç bir surette mutluluğun başlıca kaynağı değildirler. Aslında Tanrı’nın iradesine değer vermeyerek maddi şeyler peşinden koşmak, sadece mutluluğu kaybetmekle sonuçlanır. Gerçek mutluluk ve kanaat, ancak Yüce Yaratıcı’ya hizmet ederek ve onun iradesini yaparak elde edilir. Bu, bize, Tanrı’nın yarattığı maddi şeylerden tamamiyle yararlanarak ruhi şeylerden de en büyük mutluluğu duymamızı mümkün kılar.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş