Doğru Yol Şimdi Seçilmelidir
1, 2. (a) Mukaddes Kitap yakında, tapınma konusunda nasıl bir dünyanın meydana geleceğini önceden bildiriyor? (b) O zaman takip edilecek hareket tarzı bakımından şimdi bir karar vermek neden acildir?
YAYINLANAN gerçeklere göre, insanlığın büyük çoğunluğu Mukaddes Kitabın Tanrı’sına tapınmamaktadır. Tarih boyunca yeryüzünde yaşayanların büyük çoğunluğu bunu hiç bir zaman yapmadı. Hıristiyan âleminin Örgütlenmiş Dini bunu yaptığını iddia etmektedir. Diğer birkaç dinsel sistem de, hiç olmazsa Mukaddes Kitabın bir kısmını kabul ettiğinden bunu yaptığını iddia edebilir. Fakat bir din olduklarını iddia eden örgütlenmiş dinin bütün sistemleri yok edildiği zaman veya insanlar tapınma şekillerini terk etmeğe zorlandıkları zaman acaba çok farklı bir durum mu ortaya çıkacak? Veya o anda dünyanın durumu nasıl olacak? Mukaddes Kitabın yakında gerçekleşeceğini önceden bildirdiği gibi, kısa bir süre dinsiz bir dünya oluşacaktır.
2 Başka sözlerle, ‘bu şeyler sisteminin tanrısına’ bir zamankinden daha açıkça tapınan bir dünya oluşacaktır. Bu “tanrıyı” tanıtan Mukaddes Kitap, onun Yehova’nın büyük muhalifi olan İblis Şeytan olduğunu söylemektedir. (II. Kor. 4:4, YD) İsa onu, “bu dünyanın reisi” olarak adlandırmıştı. (Yuh. 12:31; 16:11) Yakında tüm dünya bu sahte ‘tanrıya’ tapınmaya zorlandığı zaman, böyle bir fikirden iğrenen bir kimse o anda ne yapacaktır? Dinsel gücü onu ne yapmağa sevk edecektir? Bunun akıllıca yönü şimdi karar vermenin acil olduğudur!
3. Yehova kararını milletler üzerinde uygulamasından ne kadar önce vermişti?
3 Yoel 3:14 şunları önceden bildiriyor: “Kalabalıklar, hüküm deresinde kalabalıklar! Çünkü hüküm deresinde Yehova’nın (YD) günü yakındır.” The Living Bible tercümesi Yoel 3:14 için, daha açık bir anlam vererek şöyle diyor: “Kalabalıklar, mahkûmiyetleri için yargı vadisinde bekleyen kalabalıklar! Çünkü Hüküm Vadisinde Rabbin Günü yakındır.” Byington’un tercüme ettiği The Bible in Living Englisch onu “Karar Ovası” olarak adlandırıyor. Yoel, kitabını M. Ö. 820 yıllarında tamamlamıştı, yani, Yehova’nın o zamanlarda yaşayan milletler üzerinde ‘kararını’ tipik bir şekilde uygulamasından 200 yıldan fazla bir süre önce.
4. (a) Yehova bu konuda bize nasıl iyi bir örnek vermektedir? (b) Neriya’nın oğlu Baruk bize nasıl iyi bir örnek vermiştir?
4 Yehova bize iyi bir örnek vermektedir. Kararını önce vermiş ve onu alenen ilân etmişti. Bugün daha az kritik olmayan bir zamanda yaşayan bizler, yaklaşmakta olan dünya felaketi gelmeden önce ferden bir karar vermeliyiz. O an geldiğinde, bir kimsenin o zamana kadar ısrarla gittiği yoldan aniden dönüp doğru karar vererek felakete uğramaktan kaçabileceğini düşünmek, tehlikeli bir şekilde kendi kendini aldatmak demektir. Bu konuda örnek biri var; o M. Ö. 625’de haberdar edildiği uluslararası felaketten önce, 18 yıl boyunca doğru hareket etmiş olan Neriya’nın oğlu Baruk’dur. M. Ö. 625 yılı, mahkûm edilen Yeruşalim’in sondan üçüncü kralının hükümdarlığının dördüncü yılıydı. Bu kral, Yoşiya’nın oğlu Yehoyakim idi. Kardeşi Yehoaz’ın Mısır Firavunu Neko tarafından tahttan idirilip Mısır’a götürülmesinden sonra M. Ö. 628’de tahta geçmişti.
5, 6. (a) Yeremya’ya Yehova’nın Baruk’la ilgili sözünün geldiği yıl neden kritik bir yıldı? (b) Yeremya 45:1-3’e göre, Baruk o zaman neler hissetmişti?
5 Yehoyakim’in Mısır’a tabi olarak üç yıl hüküm sürmesinden sonra, peygamber –kâhin Yeremya, Yehova’dan, yazmanı Neriya’nın oğlu Baruk için bir mesaj almıştı. O sırada kral Yehoyakim’in hükümdarlığının dördüncü yılıydı. O yıl kritik bir yıldı, zira (M. Ö. 625’de Nabopolassar’ın oğlu Nebukadnetsar Babil kralı olmuştu. Yeruşalim’deki kral, Asur İmparatorluğunun fatihi olan Üçüncü Dünya Kudretini yani Babil hükümdarını artık hesaba katmalıydı. Bu noktada Yeremya 45:1-3’ü okuyalım:
6 “Yahuda kıralı Yoşiya oğlu Yehoyakim’in dördüncü yılında, Neriyanın oğlu Baruk, Yeremyanın ağzından bu sözleri kitaba yazdığı zaman, Yeremya peygamber ona şu sözü söyledi: “Ey Baruk, senin için İsrailin Allahı Yehova (YD) şöyle diyor: Sen: Şimdi vay başıma! Çünkü Yehova (YD) sızılarıma keder kattı; iniltimden yoruldum, ve rahat bulmuyorum, dedin.”
7. Baruk, Yeruşalim’in kötüleşen durumunu gördüğü zaman ne hissetmiş olabilir? Yeremya’nın tekrar ve tekrar söylediği mahkûmiyet mesajının Baruk’un üzerinde nasıl bir etkisi olabilmişti?
7 Baruk’un Yeremya’nın yazmanı olarak ondan önce ne kadar yıl hizmet ettiğini bilmiyoruz, fakat, daha sonra, en az 18 yıl peygamberle beraber çalışmıştı. Yahuda krallığının kötüleşen durumunu gördükçe Baruk’un nasıl bir “sızı” duyduğunu bilemeyiz; o sırada Yeremya’nın kendisine dikte ettirdiği keder verici mahkûmiyet mesajını da kaydetmeliydi. M. Ö. 607’de Yeruşalim’in Babil kralı tarafından yıkılmasından sonra Yeremya’nın “Mersiyeler” kitabını yazdığı zaman hissettiklerini Baruk da hissedecekti. Yeremya’nın o mahkûmiyeti tekrar ve tekrar ısrarla peygamberlik etmesi Baruk’u yormuş olabilir.
8. Yehova Baruk’a o sırada hangi amacını açıklamıştı? Fakat Baruk kendisi için ne arıyordu?
8 Baruk’un bir “istirahat yeri” bulacağına dair hiç ümidi yoktu. Yehova, Baruk’un yüreğindeki kuruntularını görüp Yeremya’ya ona şöyle demesini söylemişti: “Yehova (YD) şöyle diyor: İşte, bina ettiğimi ben yıkacağım, ve diktiğimi ben sökeceğim, hem de bütün memlekette. Ve sen kendin için büyük şeyler mi arıyorsun? Arama”—Yer. 45:4, 5.
9, 10. Yehova’nın, Baruk’un o sırada kendisi için “büyük şeyler” aramasını tasvip etmemesi için ne gibi sebepleri vardı?
9 Yehova’nın bunları kendisine belirtmemiş olmasına rağmen Baruk ne gibi “büyük şeyler” aradığını biliyordu. Herhalde, Yehova onları tasvip etmiyordu; bu nedenle onları aramaktan vaz geçmeliydi. Neden?
10 Yehova’nın yakında yerine getireceği maksadından dolayı, Yehova, o yıl Nebukadnetsar’ı Babil kralı olarak yükseltmişti. Onu, Baruk’un kavmine karşı hükmünü infaz edici olarak kullanmayı amaçlamıştı. Yehova İsrail krallığını, özellikle Kral Davud’un (M. Ö. 1077-1037) zamanından beri bina ettiği halde, o sırada Nebukadnetsar’ın eliyle, bu kraliyet hükümetini yıkmak üzereydi. Bu hükümet, 2520 yıl boyunca, ya da yüzyılımızın 1914 yılına kadar faaliyet dışı kalacaktı. Yehova İsrail milletini geçmişte M. Ö. 1473 yılında Vaat Edilen Diyarda dikmiş olmasına rağmen 800 yıldan fazla bir süre sonra, onu sökmek üzereydi. Yahuda kavmi Nebukadnetsar’ın memleketinde sürgün olacağı için bu krallık diyarı 70 yıl boyunca Yahudiler ve evcil hayvanlar olmaksızın ıssız kalacaktı. Yakında olacak bu olaylardan dolayı, Yeremya’nın ilan etmiş olduğu gibi, o zaman Yehova’nın maksadını bilen bir kimsenin kendisi için “büyük şeyler” aramasının uygun zamanı mıydı? Asla değildi!
11. Baruk’un hangi şeyi o sırada doğru karar vermesine bağlıydı?
11 Bu nedenle, Yehova ona bu gibi şeyler aramaktan vazgeçmesini söylemişti. Oysa Baruk bencil şeyler aramağa devam ettiği takdirde ne olacaktı? O zaman ilân etmek üzere yazdığı bu mesajla uyumlu bir yüreğe sahip olabilir miydi? Hayır! Yehova’nın peygamberi Yeremya ile arasında kuşkusuz bir ayrılık meydana gelecekti. Baruk eğer yüreğinin, Yeremya ve onun mesajıyla uyumunu korumak istiyorsa, bencil hırsını bastırmalıydı. Önceden bildirilen felaket gelene kadar 18 yıl geçecekti; ama o sırada Baruk’un bir karar vermesi gerekiyordu. Hayatı, yani “canı”, doğru karar vermesine, ve o kararla uyum içinde yaşamasına bağlıydı. Eğer bağlantılarının kopmamasını istiyorsa, böyle yapmalıydı.
12. Baruk’un vakasında olduğu gibi, bu dünyada kendimiz için “büyük şeyler” aramaktan vazgeçmemiz neden şimdi tavsiye ediliyor?
12 Baruk’un kritik durumu, bugün haberdar edilmiş olan bizlerin durumuna ne kadar çok benzer! Özellikle 1914 yılından beri. Çünkü o yıldan beri, Yehova’nın Şahitleri, sadakatsiz Yeruşalim’in çağdaş karşılığı olan Hıristiyan âleminin, Nebukadnetsar’dan daha büyük olan ve şimdi hüküm süren semavi Kral isa Mesih tarafından harap edileceğini va’zetmektedirler. O halde, Tanrı ile bir ahit ilişkisi içinde bulunan bir kimsenin, bu kadar önemli bir zamanda bu çöken şeyler sisteminde kendisi için “büyük şeyler” araması tehlikeli olurdu. Bu, o kişinin “sonun vakti”nde yaşadığımızı, tamamıyla benimsemediğinin bir belirtisi olurdu. Bunu yapmakla o, Yeremya sınıfının bu eski şeyler sisteminin mahkûmiyeti konusunda yayınladığı mesajın doğruluğuna ve zamanına karşı iman ve güven noksanlığı göstermiş olur. Onun hayatı veya “canı” şimdi söz konusudur! Yehova şimdi, Nebukadnetsar’dan daha güçlü biri, yani İsa Mesih vasıtasıyla yıkma ve sökme işini yapmak üzeredir. İrtidat eden Yeruşalim’in çağdaş karşılığı olan Hıristiyan âlemiyle birlikte idam edilmek istiyor muyuz? Eğer istemiyorsak, şimdi vakit varken, Yehova’nın Yeremya’nın yazmanına yapmasını söylediği şeyi yapmak üzere karar vermeli ve bu dünyada “büyük şeyler” aramaktan vazgeçmeliyiz.
13. Şimdi, Yeremya sınıfıyla beraber hangi işe katılmamızın vaktidir?
13 Yeremya sınıfının ilân ettiği mesajla, bireysel olarak, uyumlu yaşayalım. Bencil hırslardan vazgeçelim. Bu mahkûm edilen şeyler sistemindeki geçici şeylere gönül bağlamayalım. Bu, Yehova’nın gelmekte olan ‘öç alma günüyle’ ilgili mesajı, Yeremya sınıfıyla birlikte cesaretle ilan etmemizi gerektirir. Şimdi bölünmüş bir yüreğe sahip olmamalıyız.
14, 15. (a) Baruk’un itaatine karşı mükâfatı yani “çapul malı” olarak nesi olacaktı? (b) Bu böyle oldu mu?
14 Bunu yapmanın mükâfatı nedir? Baruk’a söylemesi için Yeremya’ya emredilen sözler bunu açıklar: “Çünkü işte, ben bütün beşerin üzerine kötülük getireceğim, Yehova (YD) diyor; fakat gideceğin bütün yerlerde canını sana çapul malı olarak vereceğim.”—Yer. 45:5b.
15 Baruk için bu gerçekten böyle olmuştu. Bu durum, onun yersiz bir gecikme yapmadan doğru karar vermiş olduğunu açıklar. Daha önceki bapta bu durum doğrulanmaktadır. Yeremya 43:6, 7’de Yeruşalim’in M. Ö. 607’de yıkılmasından sonra olup bitenler anlatılmaktadır. Hayatta kalan korku içindeki Yahudiler, Yahuda diyarından güneye Mısır’a kaçarlarken şunları okuyoruz: “Yeremya peygamberi, ve Neriyanın oğlu Baruku alıp gittiler. Ve Mısır diyarına girdiler; çünkü Yehova’nın (YD) sözünü dinlemediler. Ve [Mısır’ın kuzeyinde) Tahpanhese geldiler.” Fakat Yeremya, o itaatsiz Yahudilere bu olaydan sonra da peygamberlik etmeğe devam etti.—Yer. 43:8–44:30.
16. Eğer Baruk, Babil kralı Mısır’ı devirdiği zamana kadar yaşasaydı, o fatihten ne bekleyebilirdi?
16 O inatçı Yahudiler, Babil Dünya kudretinin hâkimiyetinden uzun süre kaçamadılar, çünkü zamanla Nebukadnetsar Mısır’ı imparatorluğunun alanına kattı. Eğer Yeremya ve Baruk, Babillilerin Mısır’ın yönetimini teslim aldığına tanık olarak o sırada Mısır’da yaşamış olsalardı, Nebukadnetsar’ın gazabına kurban olmayacaklardı. Neden? Çünkü Nabukadnetsar’ın onları merhametle hatırlaması için bazı nedenler vardı. Baruk, Yehova’nın Yeremya 45:5’de kayıtlı vaadinin gereğince “canını” çapul malı olarak almaya devam edecekti. O zaman, kendisi için “büyük şeyler” aramakla ilgili göstereceği uygunsuz davranıştan vazgeçmekle ne kadar hikmetli ve doğru düşünmüş olduğunu tam olarak anlayabilecekti
17. Nasıl davranmamız gerektiğine dair bir örnek olarak, Baruk’un itaatli davranışından nasıl yararlanabiliriz?
17 Bugün bizler, Baruk’un Yehova’nın düzeltici öğüdüne itaat edip tabi olmasından gerçekten yararlanabilir miyiz? Evet! Yeremya sınıfıyla ne kadar yakın bağlantımız olursa olsun, Hıristiyan âleminin şu son günlerinde, kendimiz için “büyük şeyler”e el uzatmamakla, Tanrı’nın tasvip ettiği şekilde davranmış oluruz. ‘Canımız’ veya bir şahıs olarak hayatımız, geçmeğe mahkûm olan bu kötü dünyada edinilen ‘büyük şeylerden’ çok daha değerlidir. Herkesin ‘canına’ kadar soyulacağı o zamanda Tanrı’nın tasvip ettiği bir “can” olarak hayatta kalmak, şimdi Hıristiyan âleminin ve tüm Örgütlenmiş Din’in çürüyücü şeylerine kısa bir süre için sahip olmaktan çok daha kıymetli olacaktır.
Lânetlenmemek İçin “Kılıcı” Kullanmak
18, 19. Yahuda ve Yeruşalim’in üzerine gelen felaketle, Yehova’nın “öç alma günü” neden bitmemişti?
18 Baruk ve Yeremya, Yeruşalim’in harap olup diyarının ıssız kalmasına kederlenmişlerdi. Oysa komşu ya da civardaki putperest milletler, Yehova’nın ahit kavminin başına gelen bu felaketten aşırı zevk duymuşlardı. (Mezm. 83:6-8; 137:7) Tabii ki Mısır buna pek sevinememişti. Çünkü o, Yahuda ve Yeruşalim’in kendisine tabi bir müttefiki olmasından memnundur. Bunun yanısıra, Yahuda krallığı, onunla tehdit edici dünya kudreti olan Babil arasında bir tampon bölge oluşturuyordu. Fakat Mısır’ın, Yahuda ve Davud’un kraliyet soyundan gelen kralların oturduğu “Yehova’nın tahtı” bulunan başkenti Yeruşalim’e karşı davranışı onur kırıcıydı. Yehova, kendi tapınması söz konusu olduğundan, milletlerin Kendi ahit kavmine duydukları çirkin nefrete göz yummamıştı.
19 Bu nedenle, Babil kralını Yahuda krallığını devirmek üzere bir alet olarak kullandığında Yehova’nın “öç alma günü” bitmemişti. O kin güden milletler, Yahuda ve Yeruşalim’in dudaklarına götürülmüş olan ulusal felaket köşesinden [kâsesinden] kendilerine içirilmesini hak etmişlerdi. Yehova’dan nefret eden milletler olarak onlar da devrilmeliydiler.
20. (a) Yehova, Yeremya’ya o kin güden milletler hakkında ne yapmasını ilham etmişti? (b)Yeremya 48:10 kime atfen söylenmişti? Onlar laneti hak etmişler miydi?
20 Böylece Yehova, Yeremya’ya, Mısır, Filistî, Moab, Ammon, Edom, Kedar ve hatta Elam gibi kötü milletlerin feci şekilde yıkılacaklarını önceden bildirerek peygamberliğini tamamlamasına dair ilham vermişti. (Yer. 46:1–49:39; 25:15-33) Yehova, hakiki Tanrı olarak, kendisine karşı koyan o milletlere karşı idam ‘kılıcını’ harekete geçirmek üzere Kral Nebukadnetsar’ın yönetimindeki Babillileri kullanmağı amaçlamıştı. Bu nedenle, hükmünü yerine getiren bu kuvvetler hakkında Yeremya’ya şunları söylemesini ilham etmişti: “Yehova’nın (YD) işini gevşeklikle yapan lânetli olsun; ve kılıcını kandan alıkoyan lânetli olsun.” (Yer. 48:10) Ne Babilliler ne de kral Nebukadnetsar, Tanrı’nın verdiği “işi” noksan yapma lâneti altına bütünüyle girmişlerdi.
21. (a) Yeremya ve Baruk madeni bir “kılıç” kullanmadıklarından ‘lanetlenmişler miydi? (b) Kimler Hıristiyan âleminin yok olmasını sağlayacaklar?
21 Ya bugün bizler için ne denilebilir? Acaba “kılıcı” kullanmaktan geri çekilip görevimizi ihmal ettiğimizden dolayı benzer şekilde lanetlenebilir miyiz? Gerçi, Yeremya’nın ve de Baruk’un o düşman milletlere karşı madeni bir kılıç kullanmadıklarını biliyoruz. Bu onların görevi değildi. Böyle bir görev yeni tahta geçen imparator Nebukadnetsar’ın yönetimindeki Babilli askerlere verilmişti. Bugün Yehova’nın Şahitleri adıyla Yeremya sınıfı, irtidat eden Yeruşalim’in ve diyarının karşılığı olan Hıristiyan âlemine karşı şiddet veya zor kullanmayacaktır. Komşuları olan Yeruşalim’in ve krallığının yok olmasına sevinmiş olan tıpkı eski milletler gibi, Hıristiyan âleminin bir zamanlar politik dostları olanlar ve diğer tanrısız unsurlar da, hiçbir şefkat duymaksızın onun yok olmasına sevineceklerdir.—Vah. 17:12-18.
22. Örgütlenmiş Din’in tümünü yıkanların yüksek ümitlerini kimler paylaşmayacaklar? Onlar, hüküm süren yeni kuvvetlere karşı hangi tutuma sahip olacaklardır?
22 Fakat Hıristiyan âleminin ve sahte dinin dünya imparatorluğunun tümünün ortadan kaldırılmasından sonra, yeryüzü sahnesinde ne kalacaktır? Dinsiz politik kuvvetler tüm insanlığın işlerini kontrolleri altına alacaklardır! Bunu, Örgütlenmiş Dinin baskısından artık kurtuldukları için rahatlık hissederek ve büyük başarı elde etmek ümidiyle yapacaklardır. (Hezekiel 23. bapla karşılaştır.) Yeremya sınıfı ve onun Tanrı’dan korkar arkadaşları, hüküm süren yeni kuvvetlere yeni “üstün otoriteler (YD)” olarak nispi bir tabiiyet gösterebilecekler, fakat onların Tanrı’ya meydan okuyan ümitlerini paylaşmayacaklardır.—Rom. 13:1, 2, YD.
23. O zaman Yehova’nın ‘öç alma gününün’ geri kalan kısmının tamamlanmasına hangi durum neden olacaktır?
23 Yehova’nın “öç alma günü” o zaman zaten başlamış olacaktır; fakat o gün sahte dinin dünya imparatorluğunun, yani Örgütlenmiş Din’in harabiyetiyle bitmeyecektir. Bugün, Yehova’nın evrensel egemenliğinin tüm muhaliflerinden tamamıyla “öç” alana kadar sürmelidir. Fakat önce tanrısız kuvvetler, tıpkı eskiden Yohanan ve takipçilerinin Yeremya ve Baruk’u tutuklayıp zorla Mısır’a beraberlerinde yürüterek götürdükleri gibi, Yeremya sınıfını ve onun vefakâr arkadaşlarını da tanrısız şeyler sistemine kayıtsız şartsız tabi kıldırmağa çalışacaklardır. Bunu başaramayınca, Yehova’nın bu uzlaşmayan tapıcılarına karşı toplu bir saldırıya geçeceklerdir. Magog diyarının Gog’unun yönetimi altındaki düzensiz kalabalıklar gibi, Yehova’nın mütebakisinin ve onlardan ayrılmayan arkadaşlarının ruhi cennetini istila etmeye çalışacaklardır. Böylece mutlak dünya kontrolünü elde etmeğe çalıştıklarından, Yehova’nın öfkesinin kendilerine karşı patlamasını hak ettiklerini göstereceklerdir.—Hez. 38:1–39:20.
24. O zaman kimler karşı saldırıya geçecekler? Onlar ihmalkârlıklarından ya da çekindiklerinden dolayı ‘lanetlenmeyi’ hak edecekler midir?
24 O zaman ne olacak? Vahiy 19:11-21, Kral Nebukadnetsar’dan daha büyük fatih olan İsa Mesih’in, melek ordularıyla beraber karşı saldırıya geçeceğini göstermektedir. Onlar, Yehova’nın kendilerine verdiği görevi ihmal ettiklerinden dolayı lanetlenmeyecekler ve idam ‘kılıcını’ düşman kanından alıkoyduklarından dolayı da lanetlenmeyi hak etmeyeceklerdir. (Yer. 48:10) Onlar saldırgan milletlerden Yehova’nın öcünü alacaklardır. Yehova onları Kendisini ebediyen haklı çıkaran şanlı bir zaferle bereketleyecektir.
25. O zaman Yehova’nın Şahitleri, aleyhinde peygamberlik etmiş olduğu diyara sürüklenmesinden sonra da peygamberlik etmeğe devam eden Yeremya’yı nasıl örnek almalıdırlar?
25 M. S. 1914 yılından beri ‘sonun vaktinde’ bulunuyoruz. (Dan. 12:4) Bu nedenle, Yeremya sınıfı ve Tanrı’ya vakfolmuş arkadaşları, şimdi dünyanın dikkatini Yehova’nın yaklaşan ‘büyük sıkıntıda’ kullanacağı idam aletine yani tehdit edici ‘kılıca’ çekmelidirler. (Mat. 24:21) Onlar, Yahuda diyarından zorla alınıp götürüldükten sonra, sürüklendiği Mısır diyarına ve ayrıca Filistî, Moab, Ammon, Edom ve diğer düşman diyarlarına karşı Kral Nebukadnetsar’ın tehdit edici “kılıcını” ilan eden Yeremya’yı örnek almalıdırlar. Onlar “büyük sıkıntı” patlak vermeden önce dahi, şimdiden, Örgütlenmiş Din’e ve tüm dünya milletlerine karşı “Allahımızın öç alma gününü ilân” etme emri altındadırlar. (Yer. 46:1–49:39) Onların “görevi” şu uyarı mesajını ilan etmektir: “Yehova’nın (YD) öç alma günü, Sion davasından ötürü karşılık yılı var.”—İş. 34:8.
26, 27. Yeremya sınıfı, Yehova’nın bekçi olarak Hezekiel’e söylediği hangi sözleri yüreğinde tutup yerine getirmelidir?
26 İsa’nın Luka 21:22’de kayıtlı peygamberlik sözleri bugüne atfetmektedir: “Bütün yazılmış olanların yerine geleceği öç günleri bunlardır.” Özellikle şimdi Yeremya sınıfının, Yehova’nın Hezekiel’e söylediği sözleri unutmaması gereken zamandır. Hezekiel, Yeremya’nın zorla güneye Mısır’a götürülmesinden yedi yıl önce, M. Ö. 613’de Babil’de peygamberlik etmeğe başlamıştı:
27 “Kılıcın gelmekte olduğunu bekçi görür de boru çalmazsa, ve kavm sakındırılmış olmazsa, ve kılıç gelir, ve onlardan bir canı alırsa; o kendi fesadında alınır, fakat onun kanını bekçinin elinden ararım. Ve sen âdem oğlu, İsrail evine seni bekçi koydum, ve sözü benim ağzımdan işiteceksin, ve benim tarafımdan onları sakındıracaksın. Kötü adama ben: Ey kötü adam, mutlaka öleceksin, diyince, sen kötü adama, yolundan sakınsın diye söylemezsen, o kötü adam fesadında ölür, fakat kanını senin elinden ararım. Ve yolundan dönsün diye kötü adamı ondan sakındırırsan, ve yolundan dönmezse, o adam kendi fesadında ölür, fakat sen kendi canını azat etmiş olursun.”—Hez. 33:6-9; Hezekiel 9:2-10 ile karşılaştır.
28. Yeremya sınıfı ve onun arkadaşları bu konuda ne istiyorlar? Fakat ne olabilir? Bu onlar için ne anlama gelecektir?
28 Bugün Yeremya sınıfı ve onunla birlikte çalışan arkadaşları, böyle bir kan suçu altına girmek istemiyorlar. Fakat kendileri için böyle bir şey mümkündür. İnsan korkusundan dolayı, tüm insanları Yehova’nın öç gününün’ “kılıcı” konusunda uyarmaktan çekinip ‘görevlerini’ yerine getirmezlerse O’nun lanetini hak edecekler. Bu onların ihmalciliklerinden dolayı hayatlarını yitirmeleri anlamına gelecektir.
29. Ebediyen yaşamak isteyenler, Örgütlenmiş Din yok edildikten sonra, uyarılara kulak vermeyen insanların gittiği yoldan kaçınmak için şimdi neyi seçmelidirler?
29 Hızla yaklaşan “büyük sıkıntı”da Tanrısal öç “kılıcı” Örgütlenmiş Din’in tümünü vurup yok ettiği zaman, Yehova’nın ‘bekçisi’ olan Yeremya sınıfına kulak vermemiş olan insanlar, mahkûm olan politik toplumlara sığınmak isteyeceklerdir. Bu durum onların “Tanrı’nın büyük gününün savaşı (YD)” olan Armagedon’da kesin harabiyetlerine yol açacaktır. (Vah. 16:14, 16) Onlarla aynı yolda gitmekten kaçınmak için, şimdi henüz doğru yol açıkken bu doğru yol seçilmelidir. Yaşamak isteyenler, o yolda yürürken yollarını değiştirmedikleri takdirde ebedi hayata kavuşacaktır.
[Sayfa 22’deki resim]
Tanrı’nın “öç alma günü” bir kimsenin kendisi için “büyük şeyler arama” zamanı değildir.
[Sayfa 23’teki resim]
Hiçbir zaman “Yehova’nın işini” gevşeklikle yapmayalım