Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w82 1/4 s. 12-18
  • Gökteki Krallığa Karşı İmanın Olsun

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Gökteki Krallığa Karşı İmanın Olsun
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • DANİEL’İN İKAZ DOLU SÖZLERİ
  • TARİH, DANİEL’İN İKAZINI TASDİK EDİYOR
  • KÜÇÜK BOYNUZ ORTAYA ÇIKIYOR
  • ZAMAN AKIŞINDA ŞİMDİ BİZ NEREDEYİZ
  • Peygamberlik Niteliğinde Bir Dev—Onun Düşüşü Ne Anlama Gelecek?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1987 (Dinsel Seri 73-84)
  • Dünya Hükümetindeki Tanrı’nın Başvekili
    Gelmekte Olan Dünya Hükümeti—Tanrı’nın Krallığı
  • Tanrı’nın Krallığı Gelinceye Kadar Olacağı Önceden Bildirilen Dünya Değişiklikleri
    Gelmekte Olan Dünya Hükümeti—Tanrı’nın Krallığı
  • Devasa Heykelin Ortaya Çıkışı Ve Yıkılışı
    Daniel’in Peygamberliğine Dikkat Edin!
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1982 (Dinsel Seri 12-24)
w82 1/4 s. 12-18

Gökteki Krallığa Karşı İmanın Olsun

“Fakat ey kardeşler, vakitler ve anlar hakkında size yazılmasına ihtiyacınız yoktur. Çünkü kendiniz sıhhatle bilirsiniz ki Rabbin günü, gece hırsız nasıl gelirse, öyle gelir.”—I. Selânikliler 5:1, 2.

1, 2. Yehova, diriltilmiş İsa Mesih vasıtasıyla nasıl çalışmağa devam etti?

SEMAVİ Babamız, İsa Mesih gökte “Söz” veya Logos olduğu zaman, onu vasıta olarak kullanarak geniş şekilde çalıştı. (Yuh. 1:1-3; Kol. 1:16) Fakat Yehova Tanrı, İsa’nın diriltilmesinden sonra da çalışırken onu vasıtası olarak kullanmağa devam etti. Bu, resul Pavlus’un ışık verici açıklamalarından kolayca anlaşılıyor.

2 Resul Pavlus Tanrı’nın bizzat Kendisiyle gerek gökte, gerekse yeryüzünde olan her şeyi İsa Mesih’in dökülen kanı vasıtasıyla barıştırmayı amaçladığını açıkça belirtmişti. (Kol. 1:19, 20) Bu, Pavlus’un Yehova hakkında ‘gerek gökte olanları ve gerek yerde olanları, bütün şeyleri Mesih’te birleştireceğine’ dair yaptığı açıklamayla uyum içindedir. (Efes. 1:10; Fil. 2:9-11) Fakat bu konudaki gelişmelere Tanrı’nın Mesihi Krallığının kurulması ve “Yehova’nın günü”nün heyecan verici gelişi de dahildir. (I. Sel. 5:1, 2) Mukaddes Kitap, 1900 yıldan beri gökte olan Mesih’in rolü hakkında birçok açıklamalar yapıyor. Yehova’nın Kendi tanziminde, ona vermiş olduğu anlamlı yere bütün dikkatimizi verirsek, iyi ederiz.

3. İsa, Krallık hükümeti hakkında söylenen peygamberane sözleri nereden biliyordu?

3 Yeryüzüne gelmeden önce, Logos veya “Söz” (“Kelam”) olarak yaptığı görev sayesinde İsa, bu Krallık hükümeti hakkında söylenen peygamberane sözleri çok iyi biliyordu. Bu sebeptendir ki, o, bir insan olarak, yeryüzünde iken bütün okuyucularını “sonun vakti” ile ilgili olan Daniel’in sözlerini derin düşünerek tefrik etme yeteneklerini kullanmağa davet etti. (Dan. 12:4; Mat. 24:15-22) Öyle ise, Daniel’in kitabına dönelim ve İsa’nın Logos veya “Kelam” olarak şüphesiz anladığı bazı şeyleri ele alalım. Anlaşıldığı üzere, peygamberlerin kaleme almış oldukları şeyleri yazdırmak için, o, semavi Babamız tarafından görevlendirilmişti.

4. Krallık hükümetiyle ilgili Daniel 2:44; 7:13, 14 ve 12:1’de neler yazılıdır?

4 Daniel’in kitabına anlayışla baktığımız zaman, özellikle üç ilginç ifade dikkatimizi çeker. Bunların birincisi Daniel 2:44’te bulunuyor:

“Ve o kıralların günlerinde göklerin Allahı ebediyen harap olmıyacak bir kırallık kuracak, ve onun hâkimiyeti başka bir kavma bırakılmıyacak; ancak bu kırallıkların hepsini o parçalıyacak ve bitirecek, ve kendisi ebediyen duracak.”

Diğer bir ifade Daniel 7:13, 14’te bulunuyor ve orada şöyle okuyoruz:

“Gece rüyetlerinde gördüm, ve işte, insan oğluna benzer biri göklerin bulutları ile geldi, ve Günleri eski olana kadar geldi, ve onun önüne kendisini yaklaştırdılar ve bütün kavmlar, milletler, ve diller ona kulluk etsinle diye, kendisine saltanat, ve izzet, ve kırallık verildi; onun saltanatı geçmiyecek bir saltanattır, ve kırallığı yıkılmıyacak bir kırallıktır.”

Son olarak Daniel 12:1’de şu sözler bulunuyor:

“Ve senin kavmin oğulları için durmakta olan büyük reis, Mikael, o vakit kalkacak; ve millet olalıdan beri o zamana kadar vaki olmamış bir sıkıntı vakti olacak.”

Bu peygamberlik ifadelerinin üçünde de Daniel, Krallık hükümetinin kuruluşuna değiniyor; bu kuruluş ise, “İnsanoğlu” veya Mikael’den başka biri tarafından yapılmıyor. Bu ifadeler, açık bir şekilde Krallık kudretini ele alacak olan Mesih İsa’ya değiniyor.—Vah. 12:7-10.

5. Krallık hükümetinin iktidara gelmesiyle ilgili olarak bir zaman faktörüne dikkat etmek Mukaddes Kitaba uygun mudur?

5 Pavlus’un ve Daniel’in yukardaki ifadelerinde, semavi hükümetin zuhur etmesi ve kudret alması için, zaman faktörüne değinildiğine dikkat edelim. Bu zaman faktörüne karşı uyanık olduğumuz takdirde, I. Selanikliler 5:1’deki şu sözler muhakkak bize uygulanabilir:

“Fakat, ey kardeşler, vakitler ve anlar hakkında size yazılmasına ihtiyacınız yoktur.”

Biz, özellikle “sonun vakti”nin sonuna doğru ilerlerken, Tanrı’nın Sözünün önemini gerçekten idrak ettiğiimiz takdirde, olaylar bizim için süpriz olmayacaktır. “Bu şeyler sisteminin sonu” ile ilgili olaylar karşısında muhakkak tefrik etme yeteneği gösteren kişiler olacağız. (Mat. 24:3, YD) Öyle ise, Daniel’in Krallık hükümetinin kurulmasıyla ilgili üç ifadenin anlamını inceleyelim.

DANİEL’İN İKAZ DOLU SÖZLERİ

6. Daniel 2:40’da “dördüncü kırallık” hakkında neler açıklanıyor?

6 Daniel’in 2. babında tasvir edilen rüya hakkında çoğumuzun bilgisi var ve Yehova’nın mukaddes ruhunun yardımıyla Peygamberin, Kral Nebukadnetsar’a bu rüyetin anlamını açıkladığını da biliyoruz. Rüyadaki heykel Babil ile başlayan ve birbirini izleyen dünya krallıklarını temsil ediyordu. Biz özellikle Daniel’in sözünü ettiği “dördüncü kırallık”la ilgileniyoruz:

“Ve dördüncü kırallık demir gibi kuvvetli olacak, çünkü demir her şeyi parçalar ve kırar; ve onların hepsini ezen demir gibi parçalıyacak ve ezecek.”—Dan. 2:40.

7. “Dördüncü kırallık” hangi krallığı sembolize eder?

7 Acaba bu demire benzeyen krallık hangi krallığı temsil ediyor? Mukaddes Kitap tarihinde, Babil’den başlamak üzere gelen “dördüncü kırallık” veya dünya kudreti, Med-Pers ve Yunan İmparatorluğunu takip eden Roma imparatorluğudur. Roma İmparatorluğu, zamanla, daha iyi şekilde yönetilmek gayesiyle Doğu ve Batı gibi iki İmparatorluğa bölünmüştü. Britanya İmparatorluğu, işte bu Batı İmparatorluğundan ortaya çıkmıştır. Onun Amerika’daki sömürgelerinin yaptıkları bir ihtilal sonucu, Amerika Birleşik Devletleri kurulmuştur. Hayati temel nedenlerden dolayı bu iki ülke birlikte askeri ve diğer alanlarda işbirliği yapmayı uygun gördüler ve böylece Anglo-Amerika ikili Dünya Kudreti oluşturuldu.

8, 9. Daniel 2:40 ile Daniel 7:7 arasında hangi benzerlik vardır?

8 Bununla birlikte Daniel, aslında Roma İmparatorluğu olarak bilinen “dördüncü kırallık” hakkında, bize, peygamberliğinin başka bir yerinde şunları söylüyor:

“Bundan sonra gece rüyetlerinde gördüm, ve işte, korkunç, ve ürkünç, ve çok zorlu dördüncü bir canavar; ve büyük demir dişleri vardı; yutuyor, ve parçalıyor, ve artakalanı ayakları ile çiğniyordu; ve kendisinden önceki canavarların hepsinden farklı idi; ve on boynuzu vardı.”—Dan. 7:7.

9 Daniel’in 7. babı tetkik edilirken, peygamberin 2. bapta sözü edilen dört krallığın veya dünya kudretinin aynısını takdim ettiği görülecektir. Fakat Daniel, bu kudretleri altın bir başla başlayan bir heykelin kısımları olarak tarif edeceğine, onları canavarlar olarak tarif ediyor. O, tasvirine yedinci bapta bir aslanla (Babil) başlıyor ve demir dişleri olan olağanüstü kuvvete sahip dördüncü bir canavarla bitiriyor. Öyle ise, Daniel 7:7’nin 2:40 ile bu kadar yakın bir ilişkisi olması raslantı değildir. Bu iki metinde de ezme, sıkma gibi ve korku veren demire benzer bir kudret, Roma krallığıyla açık bir şekilde birleştirilmiştir. Fakat şu soru cevapsız kalıyor: Acaba bu “dördüncü krallık” nasıl iki dünya kudretini temsil edebiliyor?

10. ‘Küçük Boynuz’ nereden çıkıyor?

10 Şimdi Daniel 7:8’i okumağa devam edelim:

“Boynuzlara iyi baktım, ve işte, onların arasında başka bir boynuz, bir küçük çıktı, ve evvelki boynuzlardan üçü onun önünden söküldü; ve işte, bu boynuzda insan gözleri gibi gözler, ve büyük şeyler söyliyen bir ağız vardı.”

Ne kadar ilginç! Roma Dünya Kudretini temsil eden bu dördüncü krallığın sembolik başından başka bir boynuzun çıkmağa başladığı görülüyor; o ana kadar var olan üç boynuz ise, bu yeni boynuzun gelişebilmesi için yerlerinden koparılıyor. Bütün bu şeylerin anlamı nedir? Tarihi olaylara bir göz atalım.

TARİH, DANİEL’İN İKAZINI TASDİK EDİYOR

11. Roma İmparatorluğu üzerinde Daniel’de tasvir edilen olayların gerçekleştiğini görmek, neden çok ilginçtir?

11 Aslında, bundan başka bir şeyin bize ‘yazılmasına ihtiyaç yoktur, çünkü bunların hepsi de Tanrı’nın ilham edilmiş Sözünde yazılıdır. Ayrıca ruhi tefrik etme yeteneğimizi kullanırsak, bir hırsızın habersiz olanları yakaladığı gibi, dünya olayları bizi böyle yakalayamayacaktır. Fakat Mukaddes Kitap hakkında muhakkak iyi bir anlayışa sahip olmalıyız. Daniel’in peygamberane rüyetinde tasvir edilen olayların nasıl ayrıntılı bir şekilde Roma İmparatorluğu üzerinde gerçekleştiğini görmek çok ilginçtir.

12. Roma İmparatorluğunun egemenliği, Britanya Adalarını ne oranda etkilemiştir?

12 Başlangıcından itibaren Roma aslında askeri bir kudret idi; güçlü etkisiyle egemenliğini geniş çapta sürdürüyordu. O zamanlarda Britanya temel olarak kabile krallığına dayalı bir yönetim altında iken, Roma İmparatorluğunun bir kısmı haline geldi, Britanya Adalarının tümünde böyle bir egemenliğin izleri hâlâ mevcuttur. Bunların arasında İngiltere’nin kuzey kısmında inşa edilmiş olan İmparator Hadrian isimli bir sur bulunur.

13, 14. (a) Başlangıçta Roma’nın kudreti neye dayanıyordu? (b) Fakat üçüncü ve dördüncü yüzyıllar boyunca hangi gelişmeler oldu?

13 Roma, zenginleştikçe ve yönetici sınıfın ahlaksız hayatı yüzünden mevkiinden düştükçe, onun askeri kudreti de zayıflamağa başladı. Neron ve onu izleyen diğer imparatorların zamanında, Roma askeri kudretinin düşüşü açıkça belirgin duruma gelmişti. Fakat bu imparatorluğu sürdürmek isteyenler onun askeri bir kudret olmadan dahi, ilerdeki yüzyıllar boyunca dünya işlerinde egemen bir rol oynayabilmesi için çareler tasarlamışlardı. Acaba bu nasıl gerçekleştirildi?

14 M. S. üçüncü ve dördüncü yüzyıllara doğru, Roma, askeri kudretine ek olarak gittikçe gelişen bir dinsel siyasal kudret haline geldi. Roma’daki papa büyük bir kurnazlıkla otoritesini, o zamanki bilinen meskûn yerin üzerinde büyük bir nüfuz temin etmek üzere kullanmayı kararlaştırdı. Bu tanzim, feodal bir sistem olarak ifade ediliyor. Bu sistemin yardımıyla odak noktası olan Roma’daki Papa, Kutsal Roma İmparatorluğuyla en az 1000 yıl boyunca dünya işlerinin yönünü tayin etmiştir.

15. Papalık yüzyıllar boyunca egemenliğini nasıl korudu?

15 Feodal sistem altında insanların büyük bir çoğunluğu köylü olarak büyük bir cehalet ve sefalet içinde yaşadılar. Britanya Adaları dahil onlar ellerinde bulunan pek az geçim olanaklarıyla bütün Avrupa saraylarında yaşayan acımasız beyleri doyurmak zorundaydılar. Bu beyler de, bağlı oldukları krallara haraç veya vergi vermek zorundaydılar. İngiltere’de, Saksonya’da veya Avrupa’nın diğer yerlerinde olsun, bu kralların her biri de köle gibi Roma’daki Papa’ya vergi veya haraç verirdi. Bundan dolayı, papalık, Karanlık Çağ diye adlandırılan bu uzun devir boyunca hem zenginlik, hem de otorite kazanmış oldu.

16. (a) Kutsal Roma İmparatorluğu, Daniel tarafından yerinde olarak nasıl tasvir ediliyor? (b) Roma’yı temsil eden “dördüncü canavar”ın başında neyin çıktığı görülüyor?

16 Bu tarihsel olaylar karşısında, Daniel’in “büyük heykel”in bacakları tarafından temsil edilen krallığın peygamberane tasviri ne kadar yerinde olsa gerek! (Dan. 2:31) Daniel’in yedinci babında yer alan demir dişleri olan, korkunç, ezici ve yutucu canavar da ne kadar bu tasvire uygundur! Başlangıçta Roma, bütün Avrupa’yı çılgın bir şekilde istila ederek askeri kudreti sayesinde önüne çıkan her şeyi kendisine tabi kıldı. Sonra da kudretini siyasal, dinsel ve ticari hile ile pekiştirdi. Fakat acaba Roma’yı temsil eden “dördüncü canavar”ın başında çıkan korkunç ‘küçük boynuz’ hakkında ne söylenebilir? Acaba o ne zaman çıktı?

KÜÇÜK BOYNUZ ORTAYA ÇIKIYOR

17. ‘Küçük boynuz’ nasıl çıkmağa başladı?

17 Britanya krallığı, M. S. 1533 yılına kadar papalığa tabi olduğundan bir nevi köle durumunda kaldı. Onu takip eden yıl Kral VIII. Henry İngiltere’nin Katolik Kilisesinin başına geçti. Kral, Roma ile bütün ilişkilerini kesti. Roma da aynı şekilde karşılık verdi. O zamana kadar Roma Katolik Kilisesine akan Britanya Adalarının zenginliği, artık İngiliz Katolik Kilisesinin Başı olan İngiltere kralının eline geçmeğe başladı. (İngiltere Katolik Kilisesi, Roma Katolik Kilisesinin aynı statüsünü benimsedi; büyük ölçüde bugün dahi, böyle devam etmektedir.) Kutsal Roma İmparatorluğunun kudreti artık zayıflamağa başlıyordu; fakat ondan ‘küçük bir boynuz’ çıkmak üzere idi.

18. Britanya, Kraliçe I. Elisabeth’in yönetimi altında hangi durumdaydı? Onun Fransa, Hollanda ve İspanya üzerinde ne gibi bir etkisi oldu?

18 Aradan onlarca yıl geçti; Britanya’da Kraliçe I. Elisabeth hüküm sürmeğe başladı. O zamana kadar Britanya Adalarında var olan feodal sistem süresinde biriken zenginlik, etkisini gösterdi; çok kuvvetli bir donanmaya sahip oldu. Az zamanda, Drake, Raleigh ve Hawkins gibi ünlü adamların yönetimi altında, Britanya donanması (hâlâ Roma hâkimiyeti altında bulunan) İspanya, Hollanda ve Fransa’nın deniz kuvvetleriyle savaşa girişti ve İspanya Armadası dahil, hepsini yenilgiye uğrattı. Sonuç olarak Britanya, denizlerin hakimi oldu; bununla hâlâ övünür.

19. Daniel’in ikinci ile yedinci baplarını karşılaştırırsak, neyin büyük bir gerçekleşmesini görebiliriz?

19 Daniel 7:8’de neler okuduk? Evet, “küçük boynuz”a yer verilmek için üç “boynuz” sökülecekti; küçük boynuz ise “büyük şeyler” söyleyecekti. Daha sonra Amerika’nın da ona katıldığı, Britanya Dünya Kudreti’nin ortaya çıkmasıyla, bu olağanüstü peygamberlik gerçekleşmiş oldu. Böylece Anglo-Amerika İkili Dünya Kudreti, Roma İmparatorluğunun bir filizidir. O Roma’nın doğurduğu ‘bebektir’. Bu sebeptendir ki onun demir dişli “dördüncü canavar” olan Roma’nın başında ortaya çıktığı peygamberane bir şekilde gösteriliyor. Daniel’in ikinci ve yedinci baplarını karşılaştırırsak, ‘demir bacaklar’ın tek bir dünya kudretini değil, birbirini izleyen iki dünya kudretini temsil ettiği kolayca anlaşılır.—Dan. 2:32, 33.

ZAMAN AKIŞINDA ŞİMDİ BİZ NEREDEYİZ

20. Yirminci yüzyılımıza kadar “demir bacaklar” nasıl gelişti? Onu nasıl izleyebiliriz?

20 Daniel 2:41-43’e göre, birkaç dünya kudretinin birbirini izlediğini kolayca görüyoruz. Öyle ise, bu iki “demir bacak”, her biri ayrı bir dünya kudretini mi temsil ediyor? Hayır. Tam Med-Pers’in parlak günlerinde heykelin “gümüşten iki kolu”nun iki dünya kudretini temsil etmediği gibi. Bu iki bacakla ayaklardaki demir, ikisi birlikte Roma İmparatorluğundan, özellikle Konstantin’in Roma’daki batı başkentini bırakıp Konstantinopolis’de (İstanbul’da) bir doğu başkenti kurmak üzere yola çıktığı döndüncü yüzyıldan itibaren gelişti. Bölünmüş bu İmparatorluktan kendisine tabi olan birçok milletler oluştu. Sonuçta Anglo-Amerikan Dünya Kudreti bunlardan biri olarak zamanla hepsinden üstün bir egemenlik kazanmıştır. Yüzyılımızın iki dünya savaşı sırasında, bu “bacak”lar, gerçekten “demir” gibi olduklarını ispat etmişlerdir; çünkü Anglo-Amerikan Dünya Kudretinin yüce askeri kudreti, düşman ordularını ezdi ve savaşta ilk defa olarak nükleer bir silah kullandı.

21. Heykelin en alt kısmında nihayet hangi zayıflık belirtisi görülüyor?

21 Şimdi, bu büyük heykelin en alt kısmını incelemek istiyoruz. Bu kısım, hâlâ Anglo-Amerikan Dünya Kudretini temsil ediyor. Fakat artık onda bir zayıflık belirtisi görülüyor. Onun ayakları ve ayak parmakları, bacakların demir gibi olan kuvvetini yitirmiştir. Çünkü bunların “bir kısmı demirden ve bir kısmı balçıktan” oluşmuştu. Daniel bunu şu sözlerle açıklıyor:

“Ve mademki demiri balçık çamuru ile karışık gördün, insan zürriyetile karışacaklar; fakat demir balçıkla karışmadığı gibi onlar da birbirine yapışmıyacaklar.”—Dan. 2:33, 43.

22. (a) Sosyalist ve komünist yöneticiler neden burada söz konusu değildirler? (b)Öyle ise, “insan zürriyeti” kimdir? (c) “Demir” ile “balçık”tan hangi sonuç çıktı?

22 Acaba bu, çağdaş sosyalist ve komünist yöneticilerin birlikte bir dünya kudreti haline gelecekleri anlamına mı gelir? Hayır; çünkü Mukaddes Kitap peygamberliği, bu tür halkçı siyasal elemanların hiç bir zaman dünya egemenliğine yükselmeyeceklerini söyler. Zamanla meydana gelen bu korkunç heykelin en alt kısmının hâlâ büyük oranda demirden olduğunu görüyoruz. O, hâlâ Kutsal Roma İmparatorluğundan meydana gelen dünya kudretidir. Fakat demir suretinde olan bu kudret, sonunda balçığa benzeyen yumuşak bir madde tarafından zayıflatılıyor, bu ise, halkın hükümet işlerinde daha büyük bir oyu olmasını talep eden bir harekettir. Başka sözlerle sendikalar, isyan faaliyetleri, gösteri yürüyüşleri ve benzeri hareketler gibi, “İnsan zürriyeti” diye adlandırılan halk adamı, memleketi yönetme konusunda söz sahibi olmak istiyor. Bugün sadece bir zamanlar Kutsal Roma İmparatorluğunun bir kısmı olan batı Avrupa memleketlerinde değil, fakat özellikle Anglo-Amerikan Dünya Kudretinin tüm sahasında da bunu fark ediyouz. Burada özellikle işi yavaşlatma, grevler ve sosyal karışıklıklar bir zamanlar bir “demir” kadar sağlam olan hükümet otoritesini ziyadesiyle zayıflatmıştır. Proletarya, yani işçiler sermaye ile mücadele ettikçe “insan zürriyeti” kendisinin nasıl yaşayacağı ve nasıl çalışacağı hakkında kendi görüşünü dikte ettirmeğe veya zorla yerine getirmeğe gayret ediyor. Acaba bu durum, işçi ile hükümet arasında sağlam bir ilişki temin edebilmiş midir? Tanrı’nın Sözü açık bir şekilde şunu söylüyor: “Onlar da birbirine yapışmıyacaklar.”

23. (a) Biz, şimdi heykelin “ayak parmakları”na vardığımızı söylerken ne demek istiyoruz? (b) Bundan sonra neyi beklemeliyiz? (c)Şimdi “sonun vaktinde”, biz, hangi şeyi yapmayı isteyeceğiz?

23 Öyle ise şimdi biz, zaman akışının neresindeyiz? 43. ayetin sonunda artık “heykel” kalmıyor. Biz “ayak parmakları”na vardık! Biz, insan yapısı hükümetlerin etkinliklerinin sona ermek üzere olduğu bir zamanda yaşıyoruz. Zamanların zirvesi üzerimizdedir. Daniel, bize hangi şeyi beklememiz gerektiğini söyledi? Yehova’nın Evrensel Egemenliğinin “dağ”ından kopan “taş” artık korkunç heykelin ayaklarına çarpmak üzeredir ve böylece tüm zalim insan yönetimlerinin yapısını harap edecektir. İşte o zaman “millet olalıdan beri o zamana kadar vaki olmamış bir sıkıntı vakti” başlayacaktır. Fakat bütün insanlık tarihinin en harikulade devri olan İsa Mesih’in 1000 yıllık krallık devri bu sıkıntıyı hemen izleyecektir. Acaba hakiki bir Hıristiyan, “sonun vaktinde” bu Krallık Hükümetini desteklemek için hiç bir şey yapmadan hareketsiz ve ilgisizce oturup olayları seyredebilir mi? Hangi safta olduğumuzu göstermenin zamanı şimdidir. Biz, Yehova’nın mı, yoksa Şeytan’ın mı saffındayız?—Dan. 2:44, 45; 7:14; 12:1, 4.

24. Biz, ne gibi insanlar olmağa devam edeceğiz? Neden?

24 I. Selânikliler 5:1’in söylemiş olduğu gibi, vakitler ve mevsimler hakkında bize herhangi bir şeyin yazılmasına ihtiyacımız yoktur! Bütün bunlar Tanrı’nın Sözünde vardır. Mesele ancak bunu ‘derin bir şekilde araştırmaktır.’ Öyle ise, İbraniler 10:35-39’un tavsiye ettiği gibi yapalım: “İmdi, büyük mükâfatı olan cesaretinizi kendinizden atmayın. Çünkü Allahın iradesini yaptıktan sonra vade nail olmanız için sabra ihtiyacınız vardır. ‘Çünkü artık pek az zaman, gelen gelecek, ve gecikmiyecektir. Fakat benim salihim imanla yaşıyacaktır; ve eğer geri çekilirse, canım ondan razı olmıyacaktır.’ Fakat biz helak için geri çekilenlerden değil, ancak canın kurtuluşu için iman edenlerdeniz.” Krallığı destekleyen devamlı bir imanımız olsun ve bu bizi faal olmağa teşvik etsin!

[Sayfa 16’daki şema/resimler]

DANİEL’İN KRALLIKLA İLGİLİ VERDİĞİ PEYGAMBERLİKLERDE GEÇEN SEMBOLLER

Büyük Heykel

(Daniel 2:31-45)

Dört Vahşi Hayvan

(Daniel 7:2-22)

BABİL

M. Ö. 625’ten itibaren

MED-PERS

M. Ö. 539’tan itibaren

YUNANİSTAN

M. Ö. 331’den itibaren

ROMA

M. Ö. 30’dan itibaren

BRİTANYA VE AMERİKA

M. S. 1763’ten itibaren

RADİKAL HALK HAREKETLERİ

Küçük boynuz ortaya çıkıyor

(Daniel 7:8)

İmparator Konstantin (M. S. 312-337) İmparatorluğunun doğu başkentini kurar. Fakat Roma İmparatorluğunun batı kısmından Anglo-Amerikan Kudreti meydana gelir.

Kral VIII. Henry, (M. S. 1534) Roma ile ilişkilerini kesti.

Kraliçe I.  Elisabeth’in (M. S. 1558-1603) zamanından itibaren Britanya, İspanya’yı, Hollanda’yı ve son olarak Fransa’yı temsil eden ‘üç boynuzu sökmeğe çalışıyor.’

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş