Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w83 1/10 s. 12-16
  • Önüne Konulan Ümidi Tut

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Önüne Konulan Ümidi Tut
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • “Geri Çekilenlerden Değil”
  • “Kaçırmayalım”
  • ‘Yoldan Sapma’
  • “Bugün” İman Göster
  • Yaşam Koşusunda Pes Etmeyin!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1998
  • Yehova’yı Memnun Eden Kurbanlar Sunmak
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1989 (Dinsel Seri 97-108)
  • İman Noksanlığından Sakının
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1998
  • Dünya Felaketi Yaklaştıkça “İsaya Bakın”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
w83 1/10 s. 12-16

Önüne Konulan Ümidi Tut

1, 2. Ümidi tutma meselesini neden ciddiye almalısın?

RESUL Pavlus “itimadımızın başlangıcını sonuna kadar sıkı tutarsak, Mesihe hissedar olmuş oluruz” demişti. (İbr. 3:15) Ayrıca ‘önümüze konulan ümidi tutmamız’ gerektiğini de söylemişti.—İbr. 6:18.

2 Son yıllarda Yehova’nın bir Şahidi olmuş ve inancının doğruluğundan da kesinlikle emin bir kimse olabilirsin Ya da uzun yıllardan beri bir Şahit olup, hakikat yolunda sağlam düşünen biri olabilirsin. Bunlardan hangisi olursan ol, birinci yüzyılda olduğu gibi, şimdi de hakikat yolunda yürümekten vazgeçen bazı kimseleri tanıyor musun? (Fil. 3:18; Res. İşl. 20:30) Onlardan bazıları belki maddi şeyleri hayatlarında ön plana koyduklarından veya iğvaya düşüp günah işlediklerinden dolayı imanlarını yavaş yavaş yitirmiş olabilirler.

3-5. İbraniler kitabı ümidimiz açısından bize hangi yardımı sağlıyor?

3 Aynı şeyin senin de başına gelmesini nasıl engelleyebilirsin? Lütfen İbraniler kitabında verilen öğüdü düşün. Bugün bu öğüt sayesinde kuvvetlenen Yehova’nın birçok Şahidinin sadık bir şekilde tahammül göstermesinden, bu öğüdün zamanımıza ne kadar uygun olduğunu anlayabilirsin.

4 İbraniler kitabı “semavi davete hissedar olan” Hıristiyanlar için yazılmıştı. Onlar, Tanrı’nın ruhuyla meshedilmişlerdi ve göğe ilk giden Mesih’i takip edeceklerine dair sarsılmaz bir ümide sahiptiler. Senin de bildiğin gibi, ‘o ümit’ can ‘lengeri gibi emin ve metindi.’ Buna rağmen Pavlus, ‘önlerine konulan bu ümidi tutmaları’ gerektiğine dair yine de onların dikkatini çekmişti. (İbr. 3:1; 6:18-20) Eğer bu uyarı onlar için gerekli ise, şimdi yaklaşan ‘büyük sıkıntıda’ hayatta kalmayı bekleyen meshedilmiş mütebaki ve “büyük kalabalık” için de çok daha gereklidir.—Vah. 7:9, 15.

5 Yehova, İbraniler kitabında bize ‘kaçırmak’, ‘yoldan sapmak’, ‘tembel olmak’, ‘helak için geri çekilmek’, ‘reddetmek’ gibi tehlikelere karşı uyanık olmamızı söylüyor. (İbr. 2:1; 6:6, 12; 10:39; 12:25) Bu kitap, ‘ümidin tamamlığı için, sonuna kadar aynı gayreti göstermemize’ ve ‘canlarımızın kurtuluşu için iman edenlerden’ olmamıza yardım eden mükemmel öğütler vermektedir.—İbr. 6:11; 10:39.

“Geri Çekilenlerden Değil”

6. İbrani Hıristiyanlar neyle karşılaşmışlardı? Buna rağmen ne yapmaları gerekiyordu?

6 İbrani Hıristiyanlardan birçoğu şüphesiz zulüm görmüştü. Roma tiyatrosunda temaşaya sunulmak, ya da hapiste bulunanlara yardım ederek tehlikeye atılmak gibi büyük ‘elemler mücadelesine (YD) tahammül etmişlerdi.’ (İbr. 10:32-34) Bununla beraber onlar, “helâk için geri çekilenlerden değil, ancak canın kurtuluşu için iman edenlerden” olabilmek üzere yine de mücadele etmeliydiler.—İbr. 10:39.

7. (a) Zulüm bir Hıristiyanı nasıl etkileyebilir? (b) Kendine neyi sormalısın?

7 Öyle ise bir Hıristiyan için yüreğinde ‘geri çekilmesine’ veya uzlaşmasına neden olabilecek bir muhalefet korkusu geliştirme tehlikesi vardır. Acaba biz ne durumdayız? Belki şimdiye kadar okul veya iş arkadaşlarımızdan bir dereceye kadar muhalefet görmüş olabiliriz. Bazılarımız, imansız eşinden veya ana-babasından fiziki zararlar da görmüş olabilir. Bununla beraber, birçok ülkede bir Şahidin imanından dolayı şiddetli zulüm görmesi olağan değildir. Bu durum, onun şiddetli zulme karşı hazırlıksız olmasına ve böyle bir zulüm geldiği zaman, ‘geri çekilmesine’ neden olabilir. Kendinize [kendimize] ‘acaba ben böyle konforlu bir hayat yaşadıktan sonra evimi, işimi kaybetmek ve hapse girmek veya fiziksel zarar görmek gibi ciddi bir durumla karşılaşsaydım, geri çekilir miydim’ diye sormalıyız.

8. İbraniler kitabı, zulme dayanmamız için bize hangi öğüdü veriyor?

8 Pavlus, muhalefet karşısında iman göstermemizi söylerken, bizi, İsa’nın nasıl tahammül gösterdiğine bakmaya teşvik ediyor. (İbr. 12:2, 3) Daha sonra, şiddetli bir zulümle karşılaşırsak, bir bakıma onu kendimize yararlı bir disiplin olarak saymamızı hatırlatıyor. Tabii ki, zulmü getiren Tanrı değildir; O, sadece onun gelmesine izin veriyor. Bununla birlikte zulüm, sabır, tahammül, Yehova’ya sadakat ve güven gibi gerekli Hıristiyan niteliklerini geliştirmemize yardımcı olabilir veya bu konuda bizi eğitebilir.—İbr. 12:4-11; Yak. 1:2-4.

9. (a) Nakâmil insanların da zulme tahammül edebileceklerini nereden biliyoruz? (b) 1980’lerde bir komünist ülkede hemşirelerimizin başına ne geldi?

9 Sadece İsa gibi kâmil bir insanın tahammül gösterebileceğini düşünmeyelim. İbraniler kitabı, bizim gibi nakâmil kadın ve erkeklerin de imanları sayesinde tahammül gösterdiklerine değiniyor. (İbr. 11:35-40; 12:1) İmanları sayesinde tahammül göstermiş olan o ‘şahitler bulutuna’ çağımızda başkaları da eklendi. 1982 yılının Ağustos ayında İsviçre’de bir gazetede, yirmi yıl kadar önce bir komünist ülkede, bir kadın işçi kampında bulunun Yehova’nın Şahitleri hakkında bir kadının tecrübelerine değinen bir makale yayımlanmıştı. Burada bu yazının kısa bir özetini veriyoruz:

“Devletin izin verdiği kadarını va’zettiklerinden dolayı, sadece büyük kiliseler bir derece özgürlüğe sahiptirler. Evlerde toplantı yapan daha küçük dinler ise, hiçbir özgürlüğe sahip değildir. En çok zulüm görenler ise, Yehova’nın Şahitleridir. Evlerinde inançlarıyla ilgili yayınlar bulunan birçok Şahit, 10’ar yıl hapse mahkûm edilmişti. Şahitlerin kaynağı belirsiz yerlerden bol miktarda bu yayınları kamplarda da elde etmeleri, kamp yetkililerini öfkeden çıldırtıyordu. Her mahkûm çırılçıplak ediliyor ve aranıyordu. Giysileri astarlarına varıcaya kadar aranıyordu. Ayrıca tarlada çalışan her mahkûm, silahlı gardiyanlar tarafından gözetleniyor ve kapıdan geçerken tekrar aranıyordu. Buna rağmen yayınlar yine de ortada dolaşıyordu. Sanki melekler gece gelip bırakıyorlardı. Şahitlerin çoğu çok genç kadınlardı. En kısa hapis süresi 5 ila 7 yıldı; ikinci tutuklamada ise, bu süre 10 yıldan aşağı değildi. Kampta en kötü muamele görenler de yine Şahitlerdi. Üçten fazlası bir araya geldiği zaman, hemen dağılmaları emrediliyordu.”

10. İbraniler kitabı, zulüm konusunda hangi kararı vermemize yardımcı oluyor?

10 İbraniler kitabı zulüm altındaki eski iman örneklerini ele aldıktan sonra, “dünya onlara lâyık değildi” diyor ve Yehova’nın onların yeryüzü Cennetinde ‘kemale erişenleri’ göreceğini ekliyor. Kim bundan daha fazlasını isteyebilir? O halde, hem geçmişteki, hem de şimdiki iman örneklerinden cesaret alalım. ‘Helâk için geri çekilmektense’, ‘canın kurtuluşu için iman etmeğe’ kararlı olalım.—İbr. 11:38, 40; 10:39.

“Kaçırmayalım”

11. Yeni hakikate gelen biri için söylenenleri ‘kaçırmak’ nasıl bir tehlike doğurabilir?

11 İbraniler kitabının da gösterdiği gibi, başka bir tehlike de söylenenleri ‘kaçırmaktır’. (İbr. 2:1) Bunun nasıl olabileceğini lütfen düşün. Bir kimse –Hakikate geldiği zaman, içi coşkuyla dolar. Mukaddes Kitap hakkında az bilgisine rağmen tarla hizmetine çıkmağa hazırdır. (Res. İşl. 3:1-9; 8:39; 13:48, 49) Bu kişi duyduğu heyecanla birkaç yıl sonra, coşkun bir gayret ve derin bir bağlılık içinde olgunlaşmalıdır. Acaba durum böyle midir? Acaba o, kutsal hizmetini, Tanrı’ya karşı sevgisini gösteren ve bir zamanlar kendisine de yardım edilmiş olduğu gibi, başkalarına yardım sağlayan bir vasıta olarak mı görüyor? Yoksa bu hizmet onun için zevksiz günlük sıradan bir iş midir? Eğer çocukları varsa, onları dolgun-vakitli hizmette çalışmaya muntazam şekilde ve coşkuyla teşvik ediyor mu? Yoksa onları yüksek öğrenim görmeleri ve dolgun ücretli bir işe veya bir eve sahip olmaları görüşüne mi öncelik veriyor ve dolgun-hizmet için bu teşvikini gelişigüzel ve inançsız bir şekilde mi yapıyor?—Vah. 2:4.

12. (a) İbraniler kitabı söylenenleri ‘kaçırmaktan’ sakınabilmemiz için bize hangi öneriyi veriyor? (b) Tanrı’nın Sözüne dikkat edip etmediğimiz konusunda kendimize hangi soruları sorabiliriz?

12 ‘İşitilmiş olan şeyleri bir suretle kaçırmaktan’ kaçınmamız için, ilk adım olarak “onlara daha ziyade dikkat etmemiz lâzımdır.” (İbr. 2:1) İbrani Hıristiyanlardan bazıları bunu yapmamışlardı. Onlar “Mesih hakkında ilk öğretileri” elde ettikten sonra, ‘olgunluğa doğru ilerlememişlerdi.’ ‘Öğretmenler olmaları gerekirken,’ hâlâ başlangıçtaki temel bilgiler üzerinde duruyorlardı. (İbr. 5:12–6:2, YD) Ya bizler ne durumdayız? Sadece bilginin ‘kıyısından mı gidiyoruz’ yoksa şahsi tetkikimize önem verip ilerliyor muyuz? Mukaddes Kitaptan, hergün bir bölüm okumağa çalışıyor muyuz? Mukaddes Kitabı açıklayan yayınları içtenlikle ve ilgiyle tetkik ediyor ve hatta öğrendiğimiz yeni noktalar üzerinde başka kişilerle sohbet ediyor muyuz? Çocuklarımızın Tanrı’nın “sözünde” ‘sütten’ daha kuvvetli gıdalar almasına yardım ediyor muyuz? Acaba onlar Mukaddes Kitaptan can, dirilme, Üçlük, Cennet yeryüzü v. b. hakikatleri açıklayabilecek durumda mıdırlar? Onları tarla hizmetinde açıklayabiliyorlar mı? Acaba onlar, geçen yılki bilgi düzeyinde ilerlediler mi?—I. Pet. 3:15.

13. Hapisteki hemşirelerimiz şahsi tetkik bakımından nasıl bir örnek verdiler? Bu bizi niçin düşündürüyor?

13 Hapiste bulunan Şahitlerle ilgili makalede, şunlar da söylenilmişti:

“Onlar kısa süren boş zamanlarında, Mukaddes Kitaptaki ayetleri hatırlamaya gayret ediyorlardı. Ayrıca İngilizce, Fransızca ve Almanca gibi yabancı dilleri de öğrenmeğe çalışıyorlardı. Çünkü ellerine bazen bu dillerdeki yayınlar geçiyordu ve böylece okuyabilenler içindeki konuları diğer hemşirelere de tercüme edebiliyorlardı.”

Pek azımız, bu hemşireler gibi yetersiz bir yemekle uzun saatler boyu çalışmaya zorlandığımıza göre, acaba daha rahat yaşayan bizler, boş zamanlarımızı ‘işitmiş olduğumuz şeylere’ “daha ziyade dikkat” vermek üzere gayretle kullanıyor muyuz?

‘Yoldan Sapma’

14. Uzun zamandan beri hakikatte olanların bile başına ne gelebilir?

14 İbraniler kitabı, devamlı ilerlemeye teşvik ettikten sonra, “bir kere nurlandırılmış [aydınlatılmış, YD]” olanların bile tövbe edemeyecekleri derecede ‘yoldan sapabileceklerine’ dair bizi uyarır. (İbr. 6:4-8) Evet, şimdiki sistemde iğvaya götüren herhangi bir şey, Tanrı’ya uzun zamandan beri hizmet eden kişilere ve hatta “mukaddes ruha (YD) hissedar edilmiş” meshedilmiş olanlara bile çekici gelebilir.

15. Bazıları seksle ve işleriyle ilgili davranışları yüzünden nasıl yoldan saptılar?

15 Bazıları beden veya zenginlik arzuları yüzünden yoldan saptılar. (I. Yuh. 2:16) Tabii, evlilik öncesi cinsel ilişkide bulunan gençlerin cinsel arzuları, bu sonuca yol açmış olabilir. Fakat başka bir yöne daha bakmalıyız. Bazı evli kimseler de eşlerinden bıktılar ve kendilerine çok daha çekici gelen, çok daha ilginç sohbetler yapabilen veya bu dünyada çok daha başarılı olmuş birileriyle buluşmaya başladılar. Çok üzücüdür ki, bu durum, onların boşanmalarına ve ahlâk dışı evlenmelerine yol açtı. Başkaları ise, işlerinden dürüst olmayan veya resmi müsaade veya vergi taleplerini görmezlikten gelen davranışlara karışıp, maddi şeyler sağlamak yüzünden ‘yoldan saptılar.’ (Mat. 22:21) Bazıları da, kardeşlerinden açgözlülükle yararlanma iğvasına düşüren para tuzakları veya çabuk zengin olma entrikaları kurdular. (Res. İşl. 20:33; II. Selânikliler 3:10, 11 ile karşılaştır.) Böyle şeyler yapanlar çok defa Krallığın menfaatlerini gölgede bırakmaktan başka, sahtekârlık derecesine varmamış olsalar bile, düşmanlıklara ve tartışmalara neden oldular. Böylece Mukaddes Kitabın şu sözlerinin doğruluğu kanıtlanmış oldu: “Zengin olmak istiyenler imtihana ve tuzağa . . . . düşerler.”—I. Tim. 6:9.

16. Hapisteki hemşireler denemelere dayanmak bakımından hangi iyi örneği verdiler?

16 Düşmeyecek kadar kuvvetli olmadığımızı alçakgönüllülükle kabul edecek olursak, iğvanın ve günahın oluşmasına izin vermemeğe kararlı olabiliriz. (Rom. 12:3; I. Kor. 10:12) İşçi kampındaki hemşirelerimiz, bu konuda bize iyi örnek veriyorlar:

“Onlardan bazıları, dükkânların, sinemaların ve diğer eğlence yerlerinin bulunduğu büyük bir kente götürüldü. Örneğin, iki gizli polis, bir hemşireyi, açıkta yığınla yiyecek bulunan bir dükkâna soktu. Ona, ‘istediğini seç’ dediler. Hemşire, hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını söyledi. Yıllardan beri gıdasızlıktan yıpranmış bir kimseye, taze ekmeklerle ve pastalarla dolu rafları göstermek korkunçtu. Her şeyi satan büyük dükkânlarda ve sinemalarda da aynı denemeler uygulandı. İmanını reddettiği takdirde, serbest bırakılacağını vaat ederek onu birkaç hafta orada tuttular, fakat hiçbir sonuç elde edemediler. Sadece bir tek hemşirenin direcini kırabildiler. Birkaç ay sonra o hemşire kampa geri döndü; kilo almıştı ve üzerinde süslü giysiler vardı. Kendisine selam bile vermeyen diğer hemşirelere iki saat nutuk çekti. Gizli polis, herhalde bu yöntemin çok ustaca bir gayret olduğunu ve hemşirelerin sırayla imanlarını reddedeceklerini sanıyordu. Ama sonuç umdukları gibi olmadı.

17. Karşılaştığımız denemeler hakkında ne düşünüyoruz?

17 Böyle denemelerle karşılaştığın zaman dayanabileceğini düşünüyor musun? Ya şimdi karşılaştığın denemeler için ne diyebilirsin? Pavlus, “ey kardeşler, dikkat edin; bir suretle sizden birinde hay olan Allahtan irtidat etmekte imansızlığın kötü yüreği bulunmasın; fakat: Bugün, denildikçe, içinizden biri günahın aldatması ile katılaşmasın diye, birbirinizi günden güne teşvik edin” dedi. (İbr. 3:12, 13) Yoldan sapmaktan veya irtidat etmekten kaçınmak için dikkatimizi ‘bugüne’ vermeliyiz.

“Bugün” İman Göster

18. İsrailliler, Tanrı’nın istirahatine neden girmediler?

18 Pavlus, “bugün” hakkındaki sözlerini Mezmur 95:7-11’den yaptığı iktibasa dayandırdı. (İbr. 3:7-11) Bu bölümde belirtildiği gibi, İsrailliler, Musa’nın günlerinde yüreklerini katılaştırmışlardı. Yeşu ve Kaleb’in Vaat Edilen Diyar hakkındaki raporunu dinledikten sonra imansızlık göstermişlerdi. (Say. 13:17–14:38) Orada Tanrı’nın istirahat günü boyunca barış ve nimetlere sahip olabilecekleri halde, yüreklerinin katılığından ve imansızlıklardan dolayı, o diyara girip orada yaşamayı reddetmişlerdi. Bu nedenle Tanrı onları 40 yıl çölde dolaştırmıştı.—İbr. 3:17-19.

19. Yehova’nın rahatına ne zaman ve nasıl girebiliriz?

19 Tanrı’nın büyük Sebti veya istirahat günü hâlâ devam ediyor. (Tekv. 1:31–2:3) Pavlus ‘onun rahatına girmek vaadinin baki’ kaldığını yazdı. (İbr. 4:1, 9) O halde bizler, şimdi bu ‘rahata’ girebilir veya orada kalabiliriz. Nasıl? Eskiden yaşamış olan Yeşu’ya değil, Daha Büyük Yeşu’ya, yani liderimiz İsa’ya iman etmekle. Ayrıca Yeni Nizamın geleceğine gerçekten iman etmeyen insanların yaptıkları gibi, imansız işler yapmaktan da vazgeçmeliyiz. Bu insanların hayatları zevk ve eğlenceye dayanıyor. Onlar, mevki veya unvan kazanıp “önemli bir kimse” olmak istiyorlar. Ya da “çekici” bir insan olma düşüncesindeler.

20, 21. (a) Hangi işlerden kaçınmalıyız? (b) Hapisteki hemşirelerin de örnek verdiği gibi, hangi iyi işleri yapmalıyız?

20 Eğer İsa’ya ve Tanrı’nın kavminin önüne konulan şeylere iman ediyorsak, bunu işlerimizle göstermeliyiz. Pavlus: “[Tanrı’nın] rahatına girmiş olan da bizzat kendi işlerinden istirahat etmiştir” dedi. (İbr. 4:10) O halde, imansız veya kendimizi mazur gösteren işler yapacağımız yerde, imanımızı yansıtan işler yapmalıyız.

21 Hıristiyanların en önemli işi, Yehova Tanrı ve Oğlu hakkında konuşmaktır. Pavlus, İsa ile ilgili “ikrarımızı sıkı tutalım” dedi. (İbr. 4:14) Tabii, bunu ibadet toplantılarında ümidimizi alenen ikrar ederek yapabiliriz; bunu kesinlikle yapmalıyız. (İbr. 10:24, 25) Fakat imanımızın ve ümidimizin dışında bulunanlara da ‘aleni ikrarda’ bulunmalıyız. Gerçekten de biz kendimizi ‘Tanrı’ya hamt kurbanını, yani onun ismini ikrar eden dudakların meyvasını daima takdim etmeğe’ zorunlu hissetmeliyiz. (İbr. 13:15; I. Kor. 9:16) Daha önce sözünü ettiğimiz makalenin yazarı, bir hemşireyle yaptığı sohbeti şöyle anlatıyor:

Ona, inançlarından dolayı değil, başkalarına va’zettiğinden dolayı hapse atıldığını söyledim. Eğer evde oturup sessizce dua edecek olsaydınız, bunu kimse bilmeyecekti dedim. O da bana ‘doğru, fakat başkalarına konuşmak ve inancımı onlarla paylaşmak zorundayım. Bencillik yapıp sadece kendimi, milenyunda yeryüzünde yaşamaya hazırlayamam. O zaman nasıl bir yaşam olacağını bütün insanlar bilmelidirler’ cevabını verdi.

22. İbraniler kitabında sana hangi güvence veriliyor?

22 İbraniler kitabında ana nokta olarak ‘itaatsizlik numunesile kimse düşmesin diye, [Tanrı’nın] o rahatına girmeğe gayret etmemizin’ belirtildiğini görüyorsun. Şimdi bu rahatın içinde bulunduğumuzdan ve yeryüzünde hayatta kalacak olanların Tanrı’ya tapınacakları zaman da bu rahat içinde bulunmağa devam etmeyi güvenceyle beklediğimizden dolayı, derin bir doyuma varıyoruz. Yehova‘nın, iman ve itaatleri sayesinde şimdi Kendi rahatına girenleri bereketleyip korumak istediğine şüphe yoktur. O, ‘kendisini arayanlara mükâfat edicidir’. (İbr. 11:6) Eğer hakkında şüphe edilecek biri varsa, o da ancak biziz. Fakat şüphe edilecek biri olmamalıyız. İmanımız, tahammülümüz ve Tanrı’nın yardımı sayesinde biz de ‘önümüze konulan ümidi tutabiliriz.’—İbr. 6:18.

Cevaplandırabilir misin?

● İbraniler kitabı neden kurbanlar ve kâhinler hakkında çok şeyler söyler?

● İmanımızı tamamlayan başkâhin İsa hakkında ne düşünüyorsun?

● Ümidimizi sıkı tutmak neden ciddi bir meseledir?

Şunlardan Yararlandın mı?

● İbraniler kitabından hangi özel öğüdü veya dersi aldın?

● Hapisteki bazı hemşirelerin verdikleri örnekten nasıl yararlanabilirsin?

● İbraniler 2:1 ayeti, söylenenleri kaçırmaktan sakınabilmen için seni neye ısrarla teşvik ediyor?

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş