Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w83 1/12 s. 7-11
  • Bizi Azat Edebilecek Hakikat Nerede Bulunuyor?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Bizi Azat Edebilecek Hakikat Nerede Bulunuyor?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Hakikate Dayanmayan Ümitler
  • Dinsel “Hakikat”i Denemek
  • Hakikat Tanrısına Güvenmek
  • Özgür Fakat Sorumlu Bir Kavim
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
  • İnsanın “Yeni Dünya Düzeni” Yakın mıdır?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
  • Tanrı’nın Verdiği Özgürlüğün Amacını Kaçırma
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1992
  • Gerçek Özgürlüğü Yehova Verir
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2012
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
w83 1/12 s. 7-11

Bizi Azat Edebilecek Hakikat Nerede Bulunuyor?

“İsa . . . . dedi: siz hakikati bileceksiniz, ve hakikat sizi azat edecektir.”—Yuh. 8:31, 32.

1. Dünyadaki insanlar hangi tür özgürlükleri arzu ettiler?

ÖZGÜRLÜK! Bu sözcük yıllardan beri insanların zihin ve yüreklerini coşturdu! Özgürlük için savaşlar yapılmıştır. Özgürlük uğruna milyonlarca kişi öldürülmüştür. Birçok insan, 200 yılı aşkın bir süre önce: “Bana özgürlük verin, yoksa öldürün” diyen Amerikalı devlet adamı Patrick Henry’nin duygularını paylaşmışlardır. İkinci Dünya Savaşı sırasında A. B. D.’nin başkanı olan Franklin D. Roosevelt, “dört özgürlük” için çağrı yapmıştı: Konuşma özgürlüğü, tapınma özgürlüğü, yoksulluktan özgür olma ve korkudan özgür olma.

2, 3. Gerçek özgürlük neyi içine almalıdır?

2 Bununla beraber, daha derin anlamdaki gerçek özgürlük, bunlardan daha da kapsamlı olmalıdır. Örneğin, bu özgürlüklerden herhangi biri bizi nakâmillikten kurtarabilir mi? Hastalıklardan azat edebilir mi? Bundan başka, bir kimse ne kadar sağlıklı olursa olsun, er veya geç ihtiyarlayıp ölecek. İnsan bu gerçekle de kaçınılmaz biçimde karşı karşıya kalmaktadır. Acaba bir kimse, mezarda bir şeyden zevk alabilir mi? Mukaddes Kitap, “ölüler bir şey bilmezler” ve bu nedenle “sağ köpek ölü aslandan iyidir” der.—Vaiz 9:4.

3 Tam anlamıyla özgür olabilmemiz için, nakâmillik, hastalık ve ölümün esaretinden kurtulmamız gereklidir. Evet, bununla birlikte tarih boyunca insanlığı kasıp kavuran yoksulluk, zulüm, cürüm ve savaş gibi korkunç şeylerden de kurtulmaya ihtiyacımız var. Acaba bu tür özgürlükleri bize kim verebilir? Kanser, kalp hastalığı ve diğer hastalıkları tedavi edebileceğini garantileyebilen bir doktor var mı? Acaba ihtiyarlamak ve ölmekten bizi kurtarabilecek veya öldükten sonra tekrar hayata getirebilecek bir bilgin var mı? Yeryüzünde barışı ve bir daha asla savaşın olmayacağını garanti edebilecek siyasal bir lider var mı? Dünyanın herhangi bir şehrinde, cürümden bizi kurtarmağı garanti edebilecek bir belediye başkanı veya polis müdürü var mı? Hangi ekonomik sistem bizi yoksulluk, işsizlik veya enflasyonun pençesinden azat edebilir ve herkes için sürekli biçimde gerçek refahı getirebilir?

4. Gerçek özgürlük neye dayanmalıdır?

4 Eğer şimdi, insanlığın bütün bu kötü durumlardan kurtulmak üzere herhangi bir ümidi varsa, bunun cevabı hakikate dayanmalı. Gerçek özgürlük hile veya yalana dayanmaz. O halde bir dünya lideri, bir bilgin, bir ekonomist, bir ruhani veya herhangi bir kimse, hangi şeyin özen duyulan özgürlükleri getireceğine dair bir fikir beyan ederse, şu soru sorulmalı: Acaba bu kişi hakikati söylüyor mu? İnsanlık pek uzun bir süreden beri, insanların gösterdiği çabaların gerçeğe, yani hakikate uyup uymadığını görme imkânına sahip olmuştur.

Hakikate Dayanmayan Ümitler

5. Hastalıklardan azat edilme arzusu ne derece gerçekleşmiştir?

5 Örneğin, bir zamanlar çok kişi tıbbi ilerlemeler sayesinde insanlığın hastalıktan azat edileceğini zannetti. Tıp alanında birçok ilerlemeler kaydedildiyse de, bunlar acaba insanlığı hastalıktan azat edebildi mi? Hayır, zira kanser ve kalp hastalığı gibi illetler salgın hale gelmiştir. Bir zamanlar zührevi hastalıkların da yeni ‘harika ilaçlar’ sayesinde alt edileceği zannedildi. Oysa The Lancet isimli tıbbi yayının açıkladığı gibi, Dünya Sağlık Teşkilatına göre: “Her yıl 250 milyon yeni belsoğukluğu ve 50 milyon yeni frengi olayı var. Cinsel yoldan başkasına geçebilen diğer hastalıklar bundan daha yaygın olabilir.”—Süleymanın Meselleri 7:10, 21-23 ile karşılaştır.

6. Bilimin ve sanayinin insanı hayal kırıklığına uğrattığı neden söylenebilir?

6 Ayrıca, bir ya da iki yüz yıl önce bilim ve endüstrinin uyandırdığı büyük ümitlere ne oldu? Örneğin, otomobil büyük bir ilerlemenin ürünü olarak selamlandı. Gerçi, bu, bazı yönlerden bir ilerlemeydi. Fakat büyük şehirlerin sokaklarını tıkamaya ve gürültü ile doldurup havasını kirletmeye başladı. Bütün dünyada, her yıl 200 binden fazla kişi trafik kazalarında hayatlarını kaybediyor ve milyonlarca insan sakat kalıyor! Uçağın mucitlerinden biri olan Orville Wright, teknolojinin üzücü sonuçlarını kabul etti. II. Dünya Savaşı sırasında Henry Ford’a şunları yazdı: “Wilbur ile ben uçağın dünyaya barışın gelmesini çabuklaştıracağını zannettik. Oysa, şimdiye kadar tam tersini yaptığı anlaşılıyor. Sanırım, çağlar boyunca yapılan büyük icatlardan biri olan seri imalatı başlattığımız zaman. . . .bunun dünyayı yok etmek üzere tankların yapımı için kullanılacağını aklınızın ucundan bile geçirmediniz. Bir kimsenin onu kötüye kullanmak üzere bir yol bulmaksızın yararlı herhangi bir şeyin icat edilemediği anlaşılıyor.”

7. Dünyanın ekonomik sisteminden herhangi biri herkese refah getirebilir mi?

7 Yüzyıllardan beri değişik ekonomik sistemlerin denenmesi sonucunda istikrarlı ve herkese refah sağlayacak bir sistem meydana geldi mi? Hayır, zira ekonomik istikrarsızlık şimdi her yerde hüküm sürmektedir. Montreal’ın Mc Gill Üniversitesinde bir ekonomi profesörü olan Jack Weldon şöyle dedi: “Yetenekli ve dürüst olan herhangi bir ekonomist, şimdi sanayileşmiş büyük ülkelerin pek çoğunun yüz yüze gelmiş bulundukları başlıca sorunları nasıl ele almamız gerektiğini gerçekten bilmediğimizi kabul edecek.” Az gelişmiş ülkelerdeki durum daha da kötüdür. Time dergisinin bir raporuna göre, sadece böyle tek bir ülkede “yoksul anne ve babaları tarafından terk edilen 2 milyon çocuk yaşıyor; diğer 14 milyon çocuk ise, öyle bir yoksulluk içindedir ki, onları terk etmek hemen hemen tercih edilir bir durum gibi görünür.” Dünyanın başka bir kısmında The Philippine Daily Express gazetesi şöyle yazdı: “Tahminlere göre, yarım milyara yakın Asyalı ‘tamamıyla fakir’ sayılır; onların sayısının 1980’lerde çoğalacağı beklenilir.”

8. Demokrasi, ne derece vatandaşlara can güvenliği getirmiştir?

8 I. Dünya Savaşı sırasında, bu savaşın “dünyadaki demokrasiyi emin kılmak” amacıyla yapıldığı söylendi. Bugün az ülke demokrasiyle yöneltiliyor. Demokrasinin hâkim olduğu söylenen yerlerde bile acaba vatandaşlar ne ölçüde emniyet içindedirler? Amerika Birleşik Devletlerinde, her üç aileden biri cürmün kurbanı oluyor. Anayasa Mahkemesinin başkanı olan hâkim Warren Burger şunları söyledi: “Bugün. . . .toplumun çaresiz kaldığı bir durumun eşiğindeyiz, toplumun sokaklarda, okullarda ve halkımızın evlerinde temel güvenliği sağlayabilme yeteneğinden şüphe edilmektedir.” Şunları da ekledi: “Milletimizin ve diğer ülkelerin liderlerinin birçoğu geçen 10 yıl boyunca uluslararası terörizm hakkında konuştu. Ama Amerika Birleşik Devletleri’nin hemen hemen her büyük şehrindeki terör bir yılda bildirilen tüm ‘uluslararası terörden’ daha fazla kurban almaktadır.”—Vaiz 8:11 ile karşılaştır.

9. Yüzyılımızda savaşın sona ereceğine dair yapılan kehanetlere ne oldu?

9 I. Dünya Savaşı için, “tüm savaşları sona erdirecek savaş” dendi. Encyclopedia Americana şöyle diyor: “Savaş sırasında politikacılar ve yazarlar savaşların artık olmayacağı, silahların yapılmayacağı ve milletlerarası çarpışmaların bulunmayacağı büyük günlerin geleceğinden söz ettiler.” Fakat tam tersi oldu. Güney Afrika’da yayımlanan The Natal Mercury geçenlerde şunları yazdı: “Başkan Woodrow Wilson I. Dünya Savaşını ‘tüm savaşları sona erdirecek savaş’ olarak nitelemişti. Yaptığı kehanet, eğer ‘barışı sona erdiren savaş’ şeklinde olsaydı daha isabetli olurdu.” Bu makale devamen şöyle dedi: “Dünya 1914’ten beri, galiba bütün kayıtlı tarih boyunca görmediği çok daha şiddet ve kargaşalığa şahit oldu.” Dünyanın askeri harcamaları şimdi yılda 500 milyar doları aşıyor. Milletler, bugün bir milyondan fazla büyük şehri harap etmeğe yetecek nükleer silaha sahiptirler. Oysa yeryüzünde bu sayı kadar şehir bile yoktur.

10. İnsanların uğraştıkları herhangi bir alanda kaydedilen aşamalar hakkındaki gerçek nedir?

10 Gerçek şu ki, bilimde ve başka alanlarda her ne kadar aşamalar kaydedildiyse de, bunlar insanlığı sömürülmekten, ıstırap çekmekten, yoksulluktan, cürümden, savaştan, korkudan, hastalık ve ölümden azat edemedi. Yüzyıllar boyu biriken delillerin açıkça gösterdiği gibi, dünya liderlerinin iddiaları, vaatleri ve fikirleri hakikate dayanmamıştır. Tıpkı Mukaddes Kitabın II. Petrus 2:19’da beyan ettiği gibi: “Kendileri fesat kulları oldukları halde, onlara hürriyet vadederler.”

Dinsel “Hakikat”i Denemek

11. Dinsel hakikat olarak ileri sürülen şeylere hangi deney uygulanabilir?

11 Sadece bugün her yerde görülen üzücü durumlardan değil, sahte dinsel öğretilerden ileri gelen zihinsel esaretten de azat edilmemiz gereklidir. Bununla beraber Hıristiyan âlemi ve bu dünyanın diğer dinleri inançlarının hakikat olduğunu öne sürerler. Böyle bir iddiada bulunmak kolaydır, ama gerçekler ne gösteriyor? Tanrı’nın Sözünün şunu söylediğini unutma: “İman da, işler (YD) olmayınca ölüdür.” (Yak. 2:26) Ayrıca İsa Mesih: “Yalancı peygamberlerden sakının; onlar size koyun esvabında gelirler, fakat iç yüzden kapıcı kurtlardır. Onları meyvalarından tanıyacaksınız” demişti. Evet, dinlerin hakiki veya sahte oldukları iddialarla değil, meydana getirdikleri meyvelerle saptanabilir. İsa, yalancılar hakkında şöyle demişti: “İyi meyve vermiyen her ağaç kesilir ve ateşe atılır.”—Mat. 7:15-20.

12. Dünya dinlerinin durumu neyi açıklar?

12 Eğer bir din hakikati temsil ediyorsa, herhalde meydana getirmesi gereken meyve en azından onu takip edenler için birleştirici olmalıdır. İsa, hakikate sahip olanların “hepsi bir olsunlar” dedi. (Yuh. 17:20) Tanrı’nın Sözü aynı zamanda şöyle der: “Ayni şeyi söyleme”lisiniz. “Aranızda fırkalar olma”sın. “Ayni fikir ve ayni reyde birleşmiş ol”un. (I. Kor. 1:10) Bu sözler Tanrı’yı gerçekten temsil edenler için gerçek olmalıdır, çünkü “Tanrı düzensizlik değil, barış Tanrısıdır. (I. Kor. 14:33, YD) Bununla beraber, bu dünyanın dinleri binlerce mezhep ve tarikata bölünmüştür. Ayrıca öğreti ve alışkanlıkları, sadece değişik dinler arasında değil, sık sık aynı dinde bile çelişmektedir. Böyle bir karışıklık ve yanılgı Tanrı’dan kaynaklanamaz. Avustralya’da yayımlanan bir kilise dergisi şunu itiraf etti: ‘Ayrılık içinde yaşamak Mukaddes Kitap açısından günah işlemek demektir. Biz Mukaddes Ruhun işleyişini açıkça inkâr ediyoruz.’

13. (a) Sahte dinlerdeki ayrılıklar neyle sonuçlanmıştır? (b) Öyle ise sahte din nereden kaynaklanmaktadır?

13 Böyle dinlerin hakikati temsil edemediklerine ve Tanrı’dan gelmediklerine dair başka kanıtlar da vardır; bu, ayrılıkların meydana getirdiği sonuçlarda görülür. Eğer bir din hakikati öğretiyorsa, her şeyden önce o dinin üyeleri birbirini öldürmemeli. Aksi halde bu ne türden bir hakikat ve ne türden bir kardeşlik olur? Oysa tarih, aynı dinden olanların sırf farklı ülkelerde yaşadıklarından dolayı, savaşlarda birbirlerini öldürdüklerini gösteriyor. Bazen, aynı dinden olanlar bile, sivil bir ayaklanma veya bir ihtilal sırasında, aynı ülkenin içinde, birbirlerini öldürüyorlar. Mukaddes Kitap, I. Yuhanna 3:10-13’te, ancak “İblisin çocukları”nın kardeşlerini öldürdüklerini belirtmektedir. (Tekv. 4:8 ile karşılaştır.) Tanrı’nın çocukları bunu yapmazlar, aksine birbirine karşı kopmaz sevgileri olduğunu gösterirler. İsa ayrıca şöyle dedi: “Eğer birbirinize sevginiz olursa, benim şakirtlerim olduğunuzu bütün insanlar bununla bilecekler.”—Yuh. 13:35.

14. İsa’nın “meyvalarından tanıyacaksınız” şeklindeki kuralını uygulayarak dünya dinleri hakkında ne söylenebilir?

14 Böylece bu dünyanın dinleri, içlerinde bulunan yaygın ahlaksızlık ve ikiyüzlülükle birlikte, kötü meyveleri, ayrılıkları ve savaşlarıyla hakikati, evet, Tanrı’yı temsil etmediklerini açıkça göstermişlerdir. Onlar çürük meyve veren kötü ağaçlardır. ‘Ateşe atılmaya’ layıktır.

Hakikat Tanrısına Güvenmek

15. Kime tam anlamıyla güvenmeliyiz? Neden?

15 İnsanların, hayatın önemli yönlerinde gerçek özgürlüğü sağlayamamaları, Mukaddes Kitabın Yeremya 10:23’te söylediklerini vurguluyor: “İnsanın yolu kendi elinde değildir; adımlarını doğrultmak yürüyen insanın elinde değildir.” Hayır, Tanrı, insanı hem Kendi rehberliğinden bağımsız olup, hem de başarılı olmak ayrıcalığı veya yeteneğiyle yaratmadı! Tanrı’nın, insan yönetimine binlerce yıldan beri izin vermesinin nedenlerinden biri de budur. Böylece Tanrı insan yönetiminin gerçek özgürlük ve mutluluk getiremeyeceğini ilk ve son olarak göstermiş oldu. Dolayısıyla Mezmur 146:3’te şöyle okuyoruz: “Emîrlere ve kurtarışı olmıyan âdem oğluna güvenmeyin.” O halde kime gevenebiliriz? Mukaddes Kitap şu cevabı veriyor: “Bütün yüreğinle Yehova’ya (YD) güven, ve kendi anlayışına dayanma; bütün yollarında onu tanı, o da senin yollarını doğrultur.”—Sül. Mes. 3:5, 6.

16. Yehova’ya neden güvenebiliriz?

16 Tanrı’ya neden böyle tam bir güven gösterebiliriz? Çünkü Mezmur 31:5’in söylediği gibi “Yehova hakikat Tanrısıdır.” (YD) Yaşamın tüm önemli sorunlarıyla ilgili hakikati ve dünya liderlerini dahi şaşkınlığa düşüren meselelerin cevaplarını öğrenmek istiyorsak, Tanrı’ya başvurmalıyız. ‘Tanrı’nın yalan söylemesi imkânsız olduğuna’ göre, O, ne söylerse, o gerçekleşir! “Orduların Yehova’sı (YD) and edip dedi: Gerçek, nasıl düşündümse öyle olacak; ve nasıl tasarladımsa öyle duracak.”—İbr. 6:13; İş. 14:24.

17. Yehova, hakikati seven samimi insanlar için nasıl bir kaynak sağlamıştır?

17 Tanrı hakikati samimiyetle arayan insanlara hakikatlerini muhakkak açıklar, çünkü İsa Yuhanna 8:32’de şöyle dedi: “Siz hakikati bileceksiniz; ve hakikat sizi azat edecektir.” O, duada Tanrı’ya hitaben: “Senin sözün hakikattir” dedi. (Yuh. 17:17) Acaba Tanrı’nın “sözü” veya O’nun hakikati nerede bulunabilir? Resul Pavlus, bunun cevabını veriyor: “Her Mukaddes Yazı Tanrı tarafından ilham edilmiştir.” (II. Tim. 3:16 YD) Evrenin kadirimutlak Yaratıcısı, böylelikle Mukaddes Kitabı, yani Tevrat, Zebur ve İncili yazdırdığını belli ediyor. Kendi güçlü faal kuvveti veya mukaddes ruhu vasıtasıyla sadık adamları düşüncelerini yazmaya sevk etti. Böylece Mukaddes Yazıları okuduğumuz zaman, sanki Tanrı bizimle konuşuyormuş gibi olur.—I. Sel. 2:13; II. Pet. 1:20, 21.

18. Tanrı’nın, Mukaddes Kitabı yazdırmadığını düşünmek, neden akla yakın değildir?

18 Bazıları Tanrı’nın Mukaddes Kitabı yazdırmadığını iddia ediyorlar. Oysa insanlar kitaplar yazdırabilirler ve şüphesiz insanları yaratan Tanrı’dır. İnsanın üstün yetenekli Yaratıcısı çok daha aşağı bir düzeyde bulunan insanların yapabileceklerini yapamaz mı? Bilginler, elektronik cihazlarla uzaydaki uydulara talimatlar gönderip yörüngelerinde onları yönetiyorlar. Bir spiker, bir mikrofondan konuşur ve sesi binlerce kilometre uzaktan duyulur. Televizyon aracılığıyla aydan bile görüntüler alındı. Oysa kulağı, gözü, elektriği ve sesi yaratan bizzat Yehova’dır. Acaba “dinamik enerji”siyle yeryüzündeki sadık hizmetçilerine Kendi düşüncelerini iletemez mi? Muhakkak görkemli evrenin Yaratıcısı bir kitap yaratabilir!—İş. 40:26.

19. Tanrı, Mukaddes Kitabın anlaşıması zor kısımlarını da neden yazdırdı?

19 Fakat bazı kişiler şöyle diyorlar: ‘Mukaddes Kitabı anlamak güçtür’. Evet, onun bazı kısımları zor anlaşılır. (II. Pet. 3:16) Acaba Tanrı onu neden bu şekilde yazdırdı? Çünkü hakikati kimin anlayacağını tayin eden bizzat Tanrı’dır. Pavlus, Tanrı’nın hakikatlerine dair şunları söyledi: “Ben diktim, Apollos suladı; fakat Allah büyüttü.” (I. Kor. 3:6) Pavlus, aynı zamanda Tanrı’nın hikmetine ve kutsal sırlarına dair şöyle dedi: “Fakat Allah onları bize ruhu vasıtasıyla (YD) keşfetti.” (I. Kor. 2:10) Böylece Tanrı hakikatlerini açıklamak hakkını, sadece hakikati gerçekten öğrenmek ve onlarla uyum içinde yaşayıp Kendisine sadakatle hizmet etmek iseyenler için saklıyor. “Gerçek Rab Yehova. . . .kullarına sırrını açmadıkça bir şey yapmaz.”—Amos 3:7; Dan. 2:28, 47.

20. Bizi azat edebilecek hakikat nerede bulunur?

20 Evet, bir Hakikat Tanrısı vardır. Onun hakikatleri ilham edilmiş Sözü olan Mukaddes Kitapta bulunmaktadır. O, Mukaddes Yazıların anlaşılmasını alçakgönüllü ve birleşmiş hizmetçileri için mümkün kılmaktadır. Öyle ise Tanrı Kendi Sözünde bulunan hangi hayati hakikatleri özellikle zamanımızda hakikati arayanlara açıklamaktadır? Bundan sonraki makalede bunlardan bazıları incelenecektir.

Şu Noktaları Hatırlıyor Musun?

● İnsanlık hangi özgürlüğe gerçekten muhtaçtır?

● Dünyanın ümit ettiği şeyler nasıl hayal kırıklığıyla sonuçlanmıştır?

● Hakiki dini nasıl sahte dinden ayırt edebiliriz?

● Yehova’ya tamamıyla güvenmek için hangi nedenler vardır?

● Yehova hakikatini kimlere açıklar?

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş