Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w85 1/2 s. 4-6
  • Alameti Fark Ettiniz mi?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Alameti Fark Ettiniz mi?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1985 (Dinsel Seri 48-60)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ALAMET NELERDEN OLUŞMUŞTUR?
  • HANGİ YÖNDEN FARKLI?
  • BELİRTİLER NE KADAR CİDDİDİR?
  • KÖTÜ HABERLER VARKEN İYİ HABERLER DE VAR
  • “Dünyanın Sonu” Yakındır!
    Yeryüzündeki Cennette Ebediyen Yaşayabilirsiniz
  • Son Günler
    Kutsal Yazılardan Kanıtlar Gösterin
  • Önceden Bildirilen Dünya İmhası Ne Zaman Olacak?
    Gerçek Barış Ve Güvenlik
  • Armagedon’un Yakın Olduğunu Nasıl Anlayabiliriz?
    Büyük Öğretmenini İyi Dinle
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1985 (Dinsel Seri 48-60)
w85 1/2 s. 4-6

Alameti Fark Ettiniz mi?

İSA MESİH’in şakirtleri, kendi “huzuru ve şeyler sisteminin sona erişi”ne dair bir alamet istedikleri zaman, Yunanca semeion sözcüğünü kullandılar. Aynı sözcük, bir hastalığın belirtilerini kastetmek için de Yunanlılar tarafından kullanılırdı. İsa’nın verdiği alamet, Şeytan’ın dünya sisteminin ölmek üzere olduğunu veya son günlerinin ne zaman başlamış olduğunu açıklayacağından kullanılan bu terim tamamen yerindedir. Dünyanın ölümcül hastalığının belirtilerini fark etmek, onunla birlikte ölmekten kaçınmak bakımından insanlar için hayati bir önem taşıyacaktı.—Matta 24:3; I. Yuhanna 2:16, 17.

ALAMET NELERDEN OLUŞMUŞTUR?

Bir hastada ne kadar çok belirti varsa, iyi eğitilmiş bir doktor için o hastalığın teşhisini doğrulukla koymak o oranda kolay olur. Benzer şekilde İsa da, dünyanın ölümcül hastalığını hatasız olarak teşhis edebilmemize yardım etmek için, birçok “belirti”den oluşan bileşik tek bir alamet verdi.

Alametin tüm özelliklerini saptamak için Matta kitabının 24, 25, Markos kitabının 13, Luka kitabının 21. baplarını okumalısınız. Sizi bunu yapmağa teşvik ediyoruz. Fakat şu anda, İsa Mesih’in söylediği birçok belirtiden sadece birkaçını görelim:

KÜRE ÇAPINDA SAVAŞ: “Millet millete karşı, ülke ülkeye karşı kalkacak.”—Luka 21:10.

AÇLIK: “Kıtlıklar. . . . olacak.”—Matta 24:7.

DEPREMLER: “Yer yer zelzeleler olacak.”—Markos 13:8.

KORKU: “Şaşkınlıkta olan milletlere yeryüzünde sıkıntı olacaktır . . . . İnsanlar korkudan, ve dünyaya gelmekte olan şeyler için beklemekten bayılacaklar.”—Luka 21:25, 26.

HASTALIKLAR: “Yer yer . . . . vebalar”—Luka 21:11.

CÜRÜM: “Kanunsuzluk çoğalıcağından ötürü, bir çokların sevgisi soğuyacak.”—Matta 24:12.

HANGİ YÖNDEN FARKLI?

Bu şeylerden hiçbiri sadece yüzyılımıza özgü değildir. Bundan dolayı, bu olaylar “şeyler sisteminin sona erişini” tanıtacaksa, önceki zamanlarda cereyan eden durumlardan bazı farklılıklar taşımalıdır. Hangi yönlerden?

Birincisi, alametin tüm özellikleri bir tek nesil tarafından görülmeliydi. İsa Mesih, “bütün bu şeyler yerine gelinciye kadar, bu nesil geçmiyecektir.” demişti.—Luka 21:32.

İkincisi, alametin etkisi dünya çapında hissedilmeliydi. İsa, “bütün dünya (meskûn yer)” ve “bütün milletler” hakkında konuşmuştu.—Matta 24:9, 14, 30, 31 ve 25:32.

Üçüncüsü, bu devre içinde bileşik durumlar veya belirtiler gittikçe daha da kötüleşecekti. İsa, “bütün bu şeyler ağrıların başlangıcıdır” demişti.—Matta 24:8.

Dördüncüsü, bütün bu şeyler yerine gelirken insanların tutumu ve hareketlerinde bir değişiklik meydana gelecekti. İsa Mesih şöyle uyarmıştı: “Bir çokların sevgisi soğuyacak.” Resul Pavlus da bu kötüleşen tutumları önceden bildirmişti.—Matta 24:12; II. Timoteos 3:1-5.

BELİRTİLER NE KADAR CİDDİDİR?

“Fakat daha da kötü olabilirdi!” diyerek günlerimizin durumunun ciddiyetini önemsememeğe çalışmayın. Oldukça yüksek ateşle hastalık belirtileri gösteren bir kimse, “durumum daha da kötü olabilirdi” diyerek var olan durumu görmezlikten mi gelir? Kendinize daha çok şunu sorun: Günlerimizin belirtileri şayet “son günler”in “çetin anları”nı yaşadığımızı işaretlemiyorsa, bunu göstermek için, günler acaba daha ne kadar kötüleşmelidir?

KÜRE ÇAPINDA SAVAŞ: Avrupalı bir tarihçi, Ağustos 1914 yılı için şöyle demişti: “Bu aynı tarihin felaket getiren ilk günleri zarfında, kıtamızın görmüş olduğu en barış dolu devirlerden biri sona erdi.” İkinci Dünya Savaşı bile barışı sağlayamadı. Bir Alman dergisi olan Der Spiegel şöyle iddia ediyor: 1945 yılından beri tek bir gün bile dünyada gerçek barış olmadı. . . . . Barış uzmanları II. Dünya Savaşının bitiminden bu yana 130 savaş, iç savaş, ayaklanmalar, soykırım olayı ve terör hareketlerini saymışlardır. Hemen hemen 100 ülke bu işlere karıştı ve Birinci Dünya Savaşında olduğundan çok daha fazla yaklaşık 35.000.000 kişi hayatını kaybetti.”

KITLIKLAR: I. Dünya Savaşını ciddi kıtlıklar takip etmiştir. II. Dünya Savaşının sonunda açlık problemi o kadar ciddi bir durum aldı ki, bunu hafifletmek için Birleşmiş Milletler tarafından, uzmanlaşmış daimi bir örgüt olan FAO (Gıda ve Tarım Teşkilatı) kuruldu.

Ya günlerimiz hakkında ne denilebilir? 20 kişiden oluşan Dünya Açlık Komisyonunun elde ettiği sonuçlarla ilgili şöyle bir rapor var: “Bugün açlık sorunu geçmiştekinden çok farklıdır . . . . Şimdi dünyanın birçok yerinde yiyecek, giderek o kadar azalmıştır ki, dünya nüfusunun tam %25’i aç veya az beslenmekte ve sekiz kişiden biri ise, eksik beslenmeden dolayı acı çekmektedir.”

DEPREMLER: “Yer yer” sık sık depremler oluyor; buna rağmen birçok kişi onlara az önem veriyor. Oysa 1973 yılında “Depremler” adındaki yayın şu uyarıda bulundu: “Bir kişi tekrar daha fazla depremlerin meydana geleceği bir döneme girmekte olduğumuz hissine kapılabilir. Ne yazık ki bu endişe doğrudur.” O tarihten üç yıl sonra Çin’deki T’ang - Şan bölgesi Amerikalı bir uzmanın, “tarihteki en büyük deprem felaketi” olarak adlandırdığı bir deprem tarafından sarsılmıştır. O zamandan beri meydana gelmiş olan büyük depremlerin kaçını hatırlıyorsunuz? Cezayir, İtalya, Kuzey Yemen, Kolombiya ve İran’dakileri hatırlıyor musunuz?

KORKU: 1983 yılında Alman gazeteci Wolfgang Wagner şöyle yazdı: “Geleceğe dair güven, asit yağmuru tarafından soldurulan ağaçlar gibi solmuş görünmektedir. Birçoklarının korku duymaları için yeter derecede nedenlerimiz vardır. Tarih boyunca öldürme ve katletme olayları devam etti, fakat şimdi olduğu kadar hiçbir zaman insan kendisini yok etmeğe kadir olmamıştı. Her zaman hayvan ve bitki türleri yok edildi, fakat hiçbir zaman bu kadar çok tür, günlerimizdeki kadar çabuk silinip süpürülmedi.”

Çağımızı “korku çağı” olarak adlandıran Hamburg’da yayımlanan Die Welt gazetesi şöyle yazıyor: “Günlerimizde olduğu kadar hiçbir zaman korkuya dair okunacak bu kadar çok malzeme olmadı.”

HASTALIKLAR: Savaş alanında ölenlerin iki katını oluşturan en azından 20 milyon kişiyi öldüren korkunç bir grip salgını, I. Dünya Savaşını takip etti. Şimdi Atlanta’nın CDC’nin (Hastalıkları Kontrol Merkezi) müdürü olan Dr.William Foege şöyle diyor: “Muhtemelen hayat süremiz için 1918 yılındaki kadar öldürücü başka bir grip türüne rastlayacağımıza tamamen inanmıyorum.” Sözlerine şunları da ekledi: “Bir hastalıktan kurtulur kurtulmaz yenisi ortaya çıkıyor.”

Son yıllarda birdenbire bazı esrarengiz “yeni” hastalıklar türedi. Örneğin Legionnaire hastalığı, toksit şok sendromu ve büyük korku uyandıran AIDS hastalığı bunlardan sadece üçüdür.

CÜRÜM: Bir kimsenin cürümün beklenmedik yerde bile arttığını anlaması için istatistiklere ihtiyacı yoktur. 1979 yılında alınan bir haber şöyle demektedir: “Yüzyıllar boyunca yazılmış kapitalist Batı’nın getirdiği şiddetli cürümün çoğunu yok etmiş olan Çin, barışsever bir toplumun görünümünü oluşturdu. Ama artık durum böyle değildir . . . . [Bugün] ülke, ulusal çapta bir cürüm dalgasının ortasında bulunmaktadır.”

Günlerimizde işlenen cürümler gerçekten farklıdır. Bir habere göre şiddetli cürüm, sadece bunalımlı şehirlerin fakir mahallelerinde değil, her yerde vardır. Daha önemlisi bu cürümler, daha vahşi, daha mantıksız daha gelişigüzel işlendiğinden büyük korku veriyor.

KÖTÜ HABERLER VARKEN İYİ HABERLER DE VAR

İsa Mesih’in verdiği alametin diğer önemli bir kısmı da şuydu: “Krallığın bu iyi haberi bütün milletlere bir şahadet maksadıyla bütün meskûn yerde vazedilecektir; ve son o zaman gelecektir.” (Matta 24:14) Tanrı’nın Krallığı, 1914 yılından beri gökte hüküm sürüyor! Bu iyi bir haberdir! Yakında bu Krallık, Şeytan’ın sistemini yok edecek ve sonra da küre çapındaki savaşlar, kıtlıklar, depremleri çözmeğe başlayacaktır. Bunu lütfen düşünün! Ölmekte olan bir toplumun bu ve tüm diğer nahoş belirtileri yakında geçmiş olacaktır. Bundan daha iyi bir haber olabilir mi?—Mezmur 46:9; 72:16; İşaya 33:24; Daniel 2:44; Mika 4:3, 4; Vahiy 21:3-5 ile karşılaştır.

Bu nedenle İsa, Şeytan’ın ölmekte olan sisteminin çeşitli belirtilerine dair verdiği alamete dikkati çektikten sonra şöyle demişti: “Fakat bu şeyler olmağa başlayınca yukarı bakın, ve başınızı kaldırın; zira kurtuluşunuz yaklaşıyor.”—Luka 21:28.

Bu şeyler gerçekten 1914 yılında olmağa başladı. İsa Mesih’in verdiği alametin 1914 yılından beri gerçekleşmesi, bu tarihin Mukaddes Kitap kronolojisi tarafından önceden belirtilen ve doğrulukla işaretlenen bir yıl olduğunu gösterir. Evet, 1914 yılı gerçekten Mukaddes Kitap peygamberliklerinin bir odak noktasıdır.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş