1914 Yılı Sizin İçin Ne Anlam Taşıyabilir?
I. DÜNYA SAVAŞI, o zamana kadar yapılan, insanlık tarihindeki en kapsamlı ve en çok tahribata yol açan savaş oldu. II. Dünya Savaşı, aslında I. Dünya Savaşının bir devamı olup, çok daha korkunçtu. Bu iki savaşta, sivil halk hariç, 25 milyondan fazla asker öldürüldü.
Eğer dünyanın süper kudretleri, nükleer silahları kullanarak bir üçüncü dünya savaşını başlatırlarsa bu, uluslararası bir intihar olur. Otoriteler, böyle bir savaşın, en azından bildiğimiz uygarlığın sonu ve belki de insan ırkının yok edilişi anlamına geleceğin kabul etmektedir. 1914 yılında Avusturya veliahtının ölümünü gören nesilden bazıları hâlâ yaşıyor ve savaşların en korkuncu olabilecek bu savaşa da şahit olabilirler.
Bununla birlikte, günlerimiz, sadece siyasal yönden değil, başka yönlerden de önemlidir. Mukaddes Kitabın peygamberlikleri, geçmiş 70 yıl boyunca insan gözüne görünmeyen bazı olayların vuku bulduğunu da açıklıyor. Bu olaylar sizin önünüze büyük bir fırsat koyuyor. Bunların en önemlilerini ele alalım.
İSA VE 1914 YILI
İsa, bir keresinde sadece dört takipçisiyle bir aradayken, onlar kendisine şunu sordular: “Senin huzurunun ve şeyler sisteminin sona erişinin alâmeti ne olacak?” İsa bir tarih vermedi. Daha ziyade, takipçilerinin, kendi ruhi “huzuru”nun başlamış olduğunu anlayabilmeleri için, ardı ardına dünya sahnesinde vuku bulacak olaylar hakkında bilgi verdi. İsa’nın verdiği peygamberlik şöyleydi: “Millet millete karşı, ülke ülkeye karşı kalkacaktır; yer yer kıtlıklar, zelzeleler olacak.” Sonra şunları da ekledi: “Bütün bu şeyler ağrıların başlangıcıdır.”—Matta 24:3, 7, 8.
Yüzyılımızda yapılan iki dünya savaşının bu kadar önemli oluşunun gerçek nedenini şimdi fark edebiliyor musunuz? Bu savaşlar İsa’nın verdiği peygamberliği gerçekleştiriyor. Tarihte başka hiçbir savaş onlarla mukayese edilemez. Sadece toptan intihar anlamına gelen bir üçüncü dünya savaşı onlardan daha büyük olabilir; oysa İsa Mesih, böyle bir şeyi peygamberlik etmedi; hayır, İsa’nın sözünü ettiği savaşlar “ağrıların başlangıcı”nı oluşturan olayların bir kısmıdır. Savaşların patlak vermesiyle, sıkıntılar devam edecek, hatta yoğunlaşacaktır. İsa’nın verdiği peygamberlik, 1914 yılında I. Dünya Savaşı ile gerçekleşmeye başladı; buna hiç şüphe yoktur.
Bunun böyle olduğu, İsa’nın Matta’nın 24. babında “huzurunun alameti” ile ilgili verdiği özellikler ve Mukaddes Kitabın diğer kısımlarında onun “huzuru” ile ilgili bilgiler incelendiği zaman doğrulanmaktadır. Bu ayetleri bizzat okuyabilirsiniz. Bu yayının geçmiş sayılarında bu bilgileri bol bol bulabilirsiniz; böylece tüm özelliklerin yerine gelmesiyle yüzyılımızda, İsa’nın “huzuru” gerçekten gerçekleşip, inkâr edilemez şekilde kanıtlanmış oldu. Acaba bu, bizim için ne demektir?
İsa’nın “huzuru”, onun, Tanrı’nın gökteki Krallığının Kralı olarak hüküm sürmeğe başladığı anlamına da gelir. Bu olay harfi gözlerimizle görebileceğimiz bir olay değildir, zira Tanrı’nın Krallığı gökte kurulmuştur. (Yuhanna 18:36) Bu nedenle onun kurulduğunu anlayabilmemiz için, görünür bir “alâmete” ihtiyacımız vardır. Yüzyılımızın başlarında imparatorluklar parçalanıp yeni yeni kudretler sahneye çıktı; ancak tüm bu dünya kudretlerinin en büyüğünün, yani Tanrı’nın gökteki Krallığının kurulması hayati önem taşıyan bir gerçektir.
ŞEYTAN VE 1914 YILI
İsa’nın “huzuru” görünmez olmasına rağmen, acaba neden o kadar önemlidir? İnsanlık üzerindeki etkisinden dolayı. Başka peygamberlikler bunu anlamamıza yardım eder. Örneğin resul Yuhanna, gördüğü bir rüyette, İsa’nın Mesihi Kral olarak hüküm sürmeğe başladığı zaman neler olacağını Vahiy kitabında yazdı. Şöyle okuyoruz: “Ve gökte cenk oldu, Mikael ve kendi melekleri ejderle cenketmek için çıktılar; ve ejder ve kendi melekleri cenkettiler, ve galip olmadılar, ve gökte artık onların yeri bulunmadı. Ve İblis ve Şeytan denilen büyük ejder, bütün dünyayı saptıran eski yılan, yeryüzüne atıldı, ve onun melekleri kendisile beraber atıldılar.”—Vahiy 12:7-9.
Bunun için 1914 yılında sadece I. Dünya Savaşı patlamadı. İnsanların görmemesine rağmen, gökte daha büyük bir savaş yapıldı. Fakat bu savaşın etkisi yeryüzünde hissedildi: “Ve gökte büyük bir ses işittim: Allahımızın kurtarışı, ve kuvveti, ve melekûtu, ve Mesihinin hâkimiyeti şimdi oldu; . . . . Bunun için ey gökler ve onlarda oturanlar mesrur olun. Vay yere ve denize, çünkü İblis vaktinin az olduğunu bilerek büyük gazapla size indi, dedi.”—Vahiy 12:10, 12.
Bu nedenle, insanların sorunları 20. yüzyılda yeni boyutlar kazandı. Şeytan ve cinleri yeryüzü dolaylarına atıldılar. Tarih boyunca yaşamış olan insanların en kötülerinden bazılarının zamanımızda yaşamaları ve başarılı olmaları, acaba şaşılacak bir şey midir? Şeytan, faaliyetini ancak “kısa bir vakit” sürdürebilecektir. Bu süre içinde ise, durum kesinlikle düzelmeyecektir. İsa’nı I. Dünya Savaşının ve ona bağlı olayların sadece “ağrıların başlangıcı” olduğunu söylemesine şaşmamalıyız.
Fakat bu ağrılar ebediyen devam etmeyecektir. İsa Mesih, bu ağrıların ancak kısa bir süre devam edeceğini dedi. 1914 yılında; ‘huzurunun alametinin’ gerçekleşmesini de görecek olanlara değinerek şöyle dedi: “Doğrusu size derim: Bütün bu şeyler oluncıya kadar, bu nesil geçmiyecektir.” (Matta 24:34) Bu neslin yaşam süresi içinde olması gereken şeyler arasında, Mukaddes Kitabın daha eski bir peygamberliğinin gerçekleşmesi de vardır.
1914 YILI VE DÜNYA HÜKÜMETİ
İsa’nın günlerinden yüzyıllar önce, ismi Daniel olan İbrani bir peygamber, yaşadığı günlerden günlerimize kadar uzanan dünya kudretlerinin sırasını verdi. Bu peygamberliğin sonunda, günlerimizdeki dünya kudretlerine değinerek şöyle dedi: “Ve o kıralların günlerinde göklerin Allahı ebediyen harap olmıyacak bir kırallık kuracak, ve onun hâkimiyeti başka bir kavma bırakılmıyacak; ancak bu kırallıkların hepsini o parçalıyacak ve bitirecek, ve kendisi ebediyen duracak.”—Daniel 2:44.
Bundan dolayı 1914 yılında gökte Tanrı’nın krallığının doğuşu, dünya tarihinde çok önemli bir dönüm noktasına işaret eder. Bu krallık, gökte olduğu halde, gerçekten bir dünya hükümetidir. Bu hükümet yakında tüm yeryüzü üzerinde hüküm sürecektir.
Onun etkisi yeni bir döneme yol açacaktır. 1914 yılında bir karışıklık ve şiddet çağı başladı. Tanrı’nın gökteki Krallığı ise, Armagedon’dan [yani bu kötü dünya sistemi Tanrı tarafından yok edildikten] sonra, bir barış ve huzur çağını getirecektir. Eski bir peygamberlik, İsa’nın yönetimi altında yakında gerçekleşecek olan dünya çapındaki birliğin güzel bir tasvirini şöyle dile getirir: “Onun günlerinde adil olan çiçeklensin, ve ay yok oluncıya kadar barış bolluğu bulunsun. Denizden denize kadar, ve Irmaktan yerin uçlarına kadar saltanat sürsün.”—Mezmur 72:7, 8.
Böylece 1914 yılından beri dünyada görülebilmekte olan uluslararası kargaşa, bu “şeyler sisteminin sona erişi”ne dair yanılmaz bir kanıttır. Bu durum, Şeytan’ın öfkesinin bir ispatıdır, zira o, vaktinin hemen hemen bitmek üzere olduğunu bilmektedir. Bu ise, yeni ve daha iyi bir sistemin yakın olduğunun belirtisidir.
1914 YILI VE TANRI’NIN HİZMETÇİLERİ
Acaba İsa neden hemen insanlığa barış ve birlik getirmedi? Çünkü önce yerine getirilmesi gereken bir iş vardı.’ Huzurunun alametine’ değinirken, İsa bunu şu sözlerle açıklamıştı: “Krallığın bu iyi haberi milletlerin hepsine şahadet olmak üzere, bütün dünyada vâzedilecektir; ve son o zaman gelecektir” (Matta 24:14) Buna göre insanlar, olaylar hakkında haberdar edilmeden son gelmeyecektir. Acaba insanlara gerçekten gereken bilgi verilmekte midir?
Evet, I. Dünya Savaşı’nın bitiminden hemen sonra Yehova’nın Şahitleri, Tanrı’nın gökte yeni doğmuş Krallığını gayretle ve korkusuzca ilan etmeğe başladılar. Bugün 200’den fazla ülkede insanları evlerinde ziyaret etmeğe devam ediyor ve onlara yüzyılımızın sorunlarını gerçek nedenleri hakkında bilgi veriyorlar. Onlara, Tanrı’nın Krallığı altında yakında kurulacak olan yeni sistemi müjdeliyorlar ve böylece geleceğe dair ümitlerini onlarla paylaşıyorlar. Bu ilan etme işi tamamlanmadan önce son gelmeyecektir.
İlan etme işi, Tanrı’nı Krallığı hakkında insanları haberdar etmekten başka bir amaca da hizmet etmektedir. İnsanlara Tanrı’nın Krallığın kabul etme fırsatı da verilmektedir. Yehova Tanrı, hem tüm ulusları hem de yöneticileri “Yehova’ya korku ile kulluk edin, ve titriyerek mesrur olun. Oğlu öpün ki, hiddet etmesin, siz de yolda yok olmıyasınız,” diyerek teşvik etmektedir. (Mezmur 2:11, 12) Uluslar bir bütün olarak bu daveti kabul etmediler, fakat birçok kişi bunu kabul etmektedir. Fakat bu kişilerin Tanrı’nın krallığını kabul etmeleri, onları yeryüzündeki yöneticilere karşı gelen ihtilalciler durumuna getirmemiştir. (Romalılar 13:1-7) Fakat bu onlarda, Tanrı’nın Krallığının kanunlarını öğrenme ve onlara itaat etme isteğini uyandırmıştır.
Bu sonuç, günlerimizde, hâlâ dikkate değer başka bir peygamberliği gerçekleştirdi: “Ve çok kavmlar gidecekler, ve diyecekler: Gelin ve RABBİN [Yehova’nın] dağına, Yakubun Allahının evine çıkalım; ve kendi yollarını bize öğretecek, ve onun yollarında yürüyeceğiz . . . . ve kılıçlarını sapan demirleri ve mızraklarını bağcı bıçakları yapacaklar; ve millet millet karşı kılıç kaldırmıyacak, ve artık cengi öğrenmiyecekler.”—İşaya 2:2-4
Birçok kişi bu peygamberliğin gerçekleşmesine şimdi katkıda bulunmaktadır. Tüm ulus ve dillerden gelen milyonlarca kişi, Tanrı’nın gökteki Krallığının kanunlarıyla uyum içinde hareket etmeğe ve birbirleriyle barış içinde yaşamağa başladılar. Yüzyıllar boyu süren sosyal ve dinsel kavgalar artık bu kişiler arasında çözümlenmiştir. Bu nedenle bugün, bir insan grubu yakın gelecekte Tanrı’nın Krallığı altında kurulacak bir yeni dünya sisteminin nüvesini oluşturmak üzere bu dünyadan ayrılmış bulunuyor.—Vahiy 7:9-17.
1914 YILI VE SİZ
Şimdi 1914 yılının önemini anlıyor ve size yapabileceği etkiyi görebiliyor musunuz? O yılda, nihayet dünya sahnesinde köklü değişikliklere yol açacak olayların seyri başlatıldı. Bu değişikliklerin anahtarı, Tanrı’nın gökteki Krallığıdır. İsa, bu Krallıkta hüküm sürmeğe başladığından beri her şey değişti. Şeytan gökten atıldı. Eski dünya düzeni çökmeğe başladı ve insanlar, onun yerini alacak güvenilir hiçbir şey bulamadılar. Fakat Tanrı’nın Krallığı, sonunda insanların hükümet sistemlerini “ezecek” ve bizzat ebediyen onların yerine geçecektir.
Bunun için 1914 yılı, büyük bir fırsat ve aynı zamanda bir acillik getirdi. Krala tabi olduğunu göstermek üzere “oğlu öpmek” için hâlâ vaktiniz var. Bunu yapanlar yakında gelecek olan bu şeyler sisteminin sonunda hayatta kalacaklar ve tek Kral, İsa Mesih’in otoritesi altında barış ve uyum içinde yaşayacak insan toplumunu bir kısmını olacaklardır.
Bu gelecek, sizin için 1914 yılının gerçek anlamı olabilir.
[Sayfa 5’teki pasaj]
En büyük dünya kudreti—Tanrı’nın Krallığı—yüzyılımızın başlangıcında gökte kuruldu.
[Sayfa 6’daki pasaj]
İsa’nın peygamberlik ettiği tüm şeyle, 1914 neslinden hiç olmazsa bazıları hâlâ hayatta iken yerine gelecektir.