Armagedon—Gerçek Barışı Sağlayan Savaş
BUGÜN uluslararası ilişkilerle meşgul olan kişiler, dünya durumunu tanımlamak için MADa sözcüğünü kullanıyorlar. (Bu üç harf, “Mutual Assured Destruction” ifadesinin kısaltılmasıdır. Türkçesi ise, “Karşılıklı Kesin Harabiyet”) Bu terim çok yerindedir. Savaş sırasında Hiroşima’ya atılan ilk atom bombasından bu yana, 40 yıldan beri, dünyanın nükleer silah depoları inanılmaz şekilde artmıştır. Bazı raporlar 12 milyar ton TNT’ye eşdeğerde olduğunu bildiriyor; böylece insan başına yaklaşık 3 ton patlayıcı düşmektedir!
Fakat “onu [yeri] boşuna yaratmayan, üzerinde oturulsun diye ona şekil veren” Yehova Tanrı, ulusların intihara yönelik gidişatına devam etmelerine izin vermeyecek, aslında izin veremez. (İşaya 45:18; Mezmur 104:5 ayetine de bak.) İnsanlar birbirlerine karşı bu öldürücü silahların tümünü kullanmağa ve böylece kendilerin ve çevreyi yok etmeğe fırsat bulamadan, yeryüzünün ve üzerinde olan her şeyin Yaratıcısı ve Sahibi harekete geçecektir. O, bu hareketin Mukaddes Kitaptaki Armagedon, yani “Her Şeye Kadir Olan Tanrı’nın büyük günün savaşı” olacağını vaat etti.—Vahiy 16:14, 16.
Bundan dolayı Armagedon savaşı, günümüzdeki siyasal çıkmazdan kurtulmak için başlatılan savaşlardan çok daha farklı bir savaş olacak. Çağlar boyu insanın ümit ettiği şeyi başaracaktır. İnsan yapısı tüm savaşların nedenlerini ortadan kaldıracaktır. Yeryüzüne gerçek barışı getirecek. Her şeyden önce yeryüzünün Sahibi Yehova Tanrı’nın, adil yönetimini tüm yaratıkları üzerinde yeniden kuracaktır. Bütün bunlar acaba nasıl gerçekleşecektir? Bunu görelim.
BARIŞ—SAVAŞ ARAÇLARINI YOK ETMEKLE
Ulusların, savaşları ona erdirmemelerinin bir nedeni, savaş araçlarını yok edememelerindendir. Sürekli silah yapmanın aslında intihar anlamına geleceğini bildikleri halde, bundan vazgeçmek veya bunu azaltmak istemiyorlar. Yehova harekete geçerken ve ulusların yapamadıkları şeyi “yayı kırar ve mızrağı parçalar; cenk arabalarını ateşte yakar” vaadini yerine getirirken, durum gerçekten “hayret verici” olacaktır.—Mezmur 46:8, 9.
Yehova, geçmişte, ulusların kullandıkları en geliştirilmiş ve en korkunç silahları bile etkisiz duruma getirme yeteneğini göstermiştir. Örneğin, savunmasız gibi görünen kavmını, Eski İsraillileri, birinci dünya kudreti olan Eski Mısır’ın güçlü askeri kuvvetlerinin elinden Kızıl Deniz’in sularını doğal güçlerini kullanarak kurtarmıştır. (Çıkış 15:3-5) Benzer şekilde Yehova, Kenan kralı Yabin’in ordusunun kumandanı olan Sisera’nın yönetimindeki çok geliştirilmiş silahları, yani “dokuz yüz demir savaş arabası”nı şiddetli bir sele sebebiyet verdiği zaman tamamen etkisiz duruma getirmiştir. Sonuç olarak düşman askerleri tam bir karışıklığa düşürülmüş ve öldürülmüşlerdi. Böylece, “memleket kırk yıl rahat etti.”—Hâkimler 4. bap ve 5:21, 23.
İlginç olarak Kral Yabin’in askeri güçlerine karşı kazanılan bu kesin savaş, “Megiddo suları yanında” Kişon ırmağı vadisinde yapıldı. (Hâkimler 5:19-21) Bundan dolayı bu gerçek, bize, yaklaşan Armagedon savaşında Yehova’nın kesin zaferine dair dramatik bir öngörü oluşturur.
Yehova’nın düşmanlarına karşı hangi “esrarengiz” güçleri kullanacağını bilmeyiz. Fakat bildiğimiz, milletlerin askeri araçlarını tamamen yok edebilecek güçleri elinde bulundurduğudur. Örneğin, bilginler, atmosferde nükleer bir bomba patlamakla meydana gelecek kısa süreli elektromanyetik dalgaların—bir ülkenin iletişim ve askeri güvenlik kontrol sistemlerini felce uğratabileceğinin ve böylece her şeyi kaos durumuna getirebileceğinin bilincindedirler. Akla uygun olarak, Yehova, barışın temelini atmak için ulusların tüm silahlarını yok edecektir.
BARIŞ—SADECE ONU İSTEYENLER İÇİN
Savaşı yapanların, silahlar değil, insanlar olduğu sık sık söylenmiştir. Bu nedenle savaş araçlarının kaldırılması zorunluysa da, bu önlem aslında sürekli barışı sağlamayacaktır. Gerçek barışı görmek istiyorsak mantıklı olarak, bu kadar çok blok ve gruplaşmalara neden olan siyasal, ırksal nefret duyguları da tümüyle ortadan kalkmalıdır. Yehova Tanrı, dünyanın her tarafında milyonlarca kişinin yaptığı “Krallığın gelsin” duasını gerçekleştirerek bunu yapacaktır.—Matta 6:9, 10.
Mukaddes Kitabın gerçekleşmiş olan peygamberlikleri, Mesihi Krallığın İsa Mesih’in elinde I. Dünya Savaşının patlak verdiği 1914 yılında gökte kurulmuş olduğunu açıkça gösterdiği halde, onun kuruluşu uluslar tarafından iyi karşılanmadı. Hiçbir millet, silahlarını bırakıp, egemenliklerini devretmeyi bir an bile düşünmediler. Bunun yerine, dünya hakimiyeti için yaptıkları çılgın mücadeleri onları o güne kadar yapılmış savaşların en büyüğünün içine itti.
İkinci Mezmur bu durumu peygamberane şekilde şöyle dile getiriyor: “Niçin milletler kaynaşıyor ve ümmetler boş şey düşünüyor? Dünyanın kıralları kalkıyor ve hükümdarlar RABBE (Yehova’ya) karşı ve mesihine karşı birbirile öğütleşiyorlar.” Bunun için, tayin edilen İsa Mesih’e Yehova şu emri veriyor: “Onları demir çomakla kıracaksın; bir çömlekçi kabı gibi onları parçalayacaksın.”—Mezmur 2:1, 2, 9; 110:2.
Tanrı tarafından meshedilmiş Kralın bu zaferi, mecazi ayrıntılarla Vahiy 19:11–20:3 ayetlerinde tasvir edilmiştir. Orada Tanrı’nı Sözü olan İsa Mesih, ardındaki melek ordularıyla beyaz bir ata binmiş olarak tasvir ediliyor. O, “adaletle hükmedip cenk eder . . . . ve milletleri vursun diye kendi ağzından keskin bir kılıç çıkıyor.” Öldürülen kötülerin sayısı çok büyüktür. Kesin zafer kazanan Kral, daha sonra dikkatini, yeryüzündeki tüm vaylar ve kederlere neden olan gerçek suçluya çevirecektir. Vahiy’deki rüyette, bunun sanki zaten gerçekleşmiş olduğu şöyle denilerek tasvir edilir: “İblis ve Şeytan olan ejderi eski yılanı tuttu, ve onu bin yıl müddetle bağladı.”
BARIŞ—BİN YIL VE ÖTESİ
Bin yıl sürecek olan bir barışın insanlık için ne anlama geldiğini gözünüzde canlandırabilir misiniz? Bugün otoriteler, eğer her yıl dünyadaki silahlanma için harcanan yüz milyarlarca doların sadece bir kısmı milletlerdeki açlık, hastalık ve yoksulluk sorunlarını halletmek için kullanılsaydı, bunların bertaraf edilebileceğini kabul etmektedirler. Dünyanın tüm kaynakları yapıcı amaçlar için kullanılırsa, nelerin başarılacağını da lütfen düşünün. İşaya, ilhamla “Barış Prensi” İsa Mesih’in yönetimi hakkındaki “Prensliğinin ve barışının artmasına son olmayacak” diyen peygamberliği yazdığı zaman, bu, hayal gören birini bir düşü değildi.—İşaya 9:6, 7.
Şimdi acil olan soru şudur: Sonsuz barışı tatmak için, Armagedon’daki harabiyette acaba sağ kalacak mısınız? Belki şöyle sorabilirisiniz: ‘Sağ kalmak için acaba ne yapmalıyım? Mukaddes Kitabın tembihi şudur: “ RABBİN (Yehova’nın) hükümlerini yapmış olan dünyanın bütün alçak gönüllüleri, RABBİ (Yehova’yı) arayın; salâhı (adaleti) arayın, alçak gönüllülüğü arayın; RABBİN (Yehova’nın) öfkesi gününde belki örtülürsünüz.” (Tsefanya 2:2, 3) Yehova’nın Şahitleri bunu yapmanıza seve seve yardım edecekler. Bu takdirde, Armagedon, sizin için bir harabiyet değil, gerçek barışı sağlayan bir savaş olacaktır.
[Dipnotlar]
a İngilizce “mad”, “deli” anlamına gelir.