Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w89 1/8 s. 4-7
  • ‘Dirilmede Onların Dirileceğini Biliriz’

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • ‘Dirilmede Onların Dirileceğini Biliriz’
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1989 (Dinsel Seri 97-108)
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • ‘Dönüşü Olmayan Diyar Mı?’
  • Dirilmeye İnanmak
  • Bazı Kişiler İçin Semavi Bir Ümit
  • Kralın Yeryüzündeki Tebaaları
  • Güvene Dayanan Ümit
  • Tek Çare!
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2006
  • Ölen Sevdiklerimiz İçin Gerçek Bir Ümit
    Kutsal Kitap Aslında Ne Öğretiyor?
  • Dirilme—Kimler İçin ve Nerede?
    Yeryüzündeki Cennette Ebediyen Yaşayabilirsiniz
  • Ölüler İçin Bir Ümit: Dirilme
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2014
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1989 (Dinsel Seri 97-108)
w89 1/8 s. 4-7

‘Dirilmede Onların Dirileceğini Biliriz’

KADİRİMUTLAK Tanrı insanlığa hayat verdi. Ölmüş olanları da hayata geri getirebilir. Hayat ve ölüm hakkında Tanrı’dan gelen çok güvenilir bir bilgi kaynağımız var: Bu, iki kısımdan oluşan ve tüm Mukaddes Kitabı teşkil eden İbranice ve Yunanca Mukaddes Yazılardır. Ölmüş olanların çoğunun geri gelecekleriyle ilgili gerçeklere dayanan mesajı vermektedir.—Yuhanna 5:28, 29.

Bunu tasvir etmek için, İsa Mesih tarafından iyi tanınan Beytanyalı Lazar’ın tarihsel hikâyesine bir göz atın. Lazar hastalandı ve öldü. Daha sonra İsa, Lazar’ın kızkardeşi Marta’ya şöyle dedi: “[ölmüş olan] kardeşin kıyam edecektir (dirilecektir).” Marta da: “Bilirim ki, kıyamette (dirilmede), son günde, kıyam edecektir (dirilecektir)” dedi. (Yuhanna 11:23, 24) Marta bunu biliyordu. O, güvenilir bilgiye dayandığından, sevgili kardeşi Lazar’ın, “son günde” geri geleceğinden hiç şüphesi yoktu.

Yuhanna’nın 11. babındaki tarihsel kaydı başından sonuna kadar okuduğunuzda, olayla ilgili bazı ayrıntılar bulacaksınız. Dört günden beri ölmüş olmasına rağmen, İsa, Lazar’ı hayata getirdi. Bu dirilme, Tanrı’nın ölmüş olanları “son günde” hayata getireceğiyle ilgili vaadinin gerçekleşebileceğine dair bir kanıttır. Fakat Marta, Lazar’ı acaba nerede yeniden görmeyi ümit ediyordu? Diğer sadık Yahudiler, gelecekteki dirilmenin acaba nerede olacağını düşündüler?

‘Dönüşü Olmayan Diyar Mı?’

Yeryüzü insan için doğal bir yer olarak Tanrı tarafından seçildi. Mezmur yazarı bunu şu sözlerle dile getirir: “Gökler RABBİN (Yehova’nın) gökleridir; fakat yeri âdem oğullarına verdi.” (Mezmur 115:16) Şayet Adem ile Havva Tanrı’ya sadık kalmış olsalardı, yeryüzünde ebediyen yaşayacaklardı. Mukaddes Yazılar başka bir yerdeki hayat hakkında hiçbir şey göstermez. İlk insan çifti, Tanrı’ya karşı itaatsizliğe düşmeden önce, sevinç duyduğu cennette yaşayacaktı ve “hayat ağacı” zaten burada yeryüzünde değil miydi? (Tekvin 2:9; 3:22) Tanrı buna zıt olan yeni bir bilgi vermediği için, Aden bahçesinin dışında yaşayacak sadık hizmetçileri (Adem’in, Tanrı’dan korkan oğlu Habil’den itibaren) doğal olarak insanın bildiği tek meskende—yeryüzü üzerinde dirilmeyi düşüneceklerdi.

Mukaddes Kitabı bilen bazı kişiler, ‘bir dakika’ diyerek şöyle itiraz edebilirler: ‘Eyub’un 16. babının 22. ayetinde Eyub, “geri dönmiyeceği yola gideceği”ni söylemedi mi? Ve Eyub 7:9’da “ölüler diyarına inen bir daha çıkmaz”, 10. ayetinde “artık evine dönmez ve artık yeri kendisini tanımaz” demedi mi?

Böylece, bazı Mukaddes Kitap bilginlerinin ileri sürdüğü gibi, bu ayetler ve benzeri sözler, Eyub’un, ölüme, ‘dönüşü olmayan diyar’ olarak baktığını göstermez mi? Bu tür beyanlar, Eyub’un gelecek bir dirilmeye inanmadığı anlamına mı gelir? Bu sorulara cevap almak için ayetlerin çevresinin ışığında bu sözlere bir göz atmalı ve onları bu konuda Eyub’un söylediği diğer sözlerle karşılaştırmalıyız.

Eyub, acılarının gerçek nedenlerini bilmiyordu. Bir süre, yanılarak sıkıntısının sorumlusunun Tanrı olduğunu zannetti. (Eyub 6:4; 7:17-20; 16:11-13) Cesareti kırılmış olduğundan o anda kurtuluş için tek çarenin mezar olduğunu düşündü. (Eyub 10:21; 17:1; 3:11-13 ayetlerini karşılaştırın.) Orada yaşıtları tarafından görülmeyecek, evine dönmeyecek, tanınmayacak, Tanrı’nın tayin ettiği zamandan önce geri gelmeyecek veya geri gelmek üzere hiçbir ümidi olmayacaktı. Eyub ve Adem’den gelen tüm diğer insanlar, Tanrı’nın müdahalesi olmadan kendilerini diriltemezler.a—Eyub 7:9, 10; 10:21; 14:12.

Dirilmeye İnanmak

Bununla birlikte, Eyub’un geçirdiği deneme hakkında bilgi sahibi olmaması ve kendi yakın geleceği hakkında yaptığı karamsar yorum, onun, dirilmeye inanmadığı anlamına gelmez. Onun, Eyub 14:13-15 ayetlerinden, gelecekte bir dirilme olacağına inandığı açıkça bellidir. Eyub, bu kısımda, ‘ölüler diyarında gizlenmek’ ve sonra da Tanrı tarafından ‘hatırlanmak’ istediğinden söz eder. Bundan başka, sadık ve bütünlüğünü koruyan bu adam, Eyub 19:25-27 ayetlerinde Tanrı’nın, “kurtarıcısı” olduğu ve daha sonra ‘O’nun göreceğini’ söylemektedir. Evet, Eyub dirilmeye inanmaktaydı. O, tıpkı daha önce İbrahim’in oğlunu, Tanrı’nın “ölülerden bile diriltebileceğine” iman etmiş olduğu gibi, Tanrı’nın yeniden kendisini hayata getirebileceğine inandı.—İbraniler 11:10, 16, 19, 35.

Yahudiler bugün bile yeryüzü üzerinde gerçekleşecek bir dirilmeye inanmaktadırlar. (1971) The Encyclopedia Judaica şöyle der: “Ölmüş olanların, sonunda bedende hayata gelecekleri ve yeryüzünde yeniden yaşayacakları inancı, Yahudiliğin “önemli bir doktrini”dir. Ansiklopedi şöyle devam ediyor: “Bu düşünce dindar Yahudiler tarafından o kadar ciddi ve harfiyen dikkate alınmıştır ki, Yahudiler, çoğu kez giysileri ve noksansız olarak tüm organlarıyla birlikte ve İsrail’de gömülmüş olmakla yakından ilgilenirler.”

İlginç olarak Mukaddes Kitap Tanrı’nın dirilmede, ölmüş olanların çürümüş bedenlerini tekrar bir araya getireceğini söylemez. Uzun süreden beri ölü olan bu kişilerin bedenlerini oluşturan atomlar tamamen toprağa dönüşmüş ve daha sonra ise, bitki ve hayvanların atomlarıyla birleşmiştir—evet, hatta başka insanların atomlarıyla bile birleşebilmiştir; bu insanlar da daha sonra diğerleri gibi öldüler. Dirilmede bu aynı atomların diriltilen tek bir kişiden fazla kişide kullanılamayacağı açıktır. Tanrı, ölümden önce acı çektikleri bir durumda veya bozuk uzuvlarla değil, istediği gibi uygun bedenler vererek insanları hayata iade edecektir.—I. Korintoslular 15:35-38 ile karşılaştırın.

Bu diriltilen kişiler, hayata iade edilmiş olan kendi dost ve akrabaları tarafından acaba tanınacaklar mı? Evet, tanınacaklar. Aslında bu husus mantıklıdır, çünkü diriltilen kişileri tanımak mümkün olmayacaksa, onlar da bizi tanımayacaklarsa, ölmüş olan sevdiklerimizin gerçekten geri geldiklerini nasıl anlayacağız? Lazar’ın bedeni çürümeye başlamışken bile, İsa onu, dirilttiğinde akrabaları ve dostları onu tanıdı. Bu şekilde, yeryüzündeki hayat dirilmesinde, Yehova Tanrı’nın, sevgiyle birbirimizi görmeye ve tanımaya izin vereceğini biz de bekleyebiliriz.

Bazı Kişiler İçin Semavi Bir Ümit

Daha önce de belirttiğimiz gibi yeryüzü, Tanrı’nın insanlığa verdiği bir meskendir. Bununla birlikte İsa Mesih, insanlar arasından belirli sayıda seçilmiş kişilerin, gökte kendisiyle birlikte çürümez, ölümsüz ruhi bir hayata diriltilecekleriyle ilgili bir ümit verdi. (II. Timoteos 1:10) İsa, gökteki hayat için, “taze ve diri yol”u başlattıktan bir süre sonra, onun tüm takipçileri, bu ümidi paylaşmaya davet edildiler. (İbraniler 9:24; 10:19, 20) Nihayetinde acaba kaç kişi bu ödüle ulaşacaktı? ‘Yakında vaki olması lazım gelen şeyleri kullarına göstermek için Tanrı’nın İsa’ya verdiği’ ilham edilen ‘Vahiy’de’ “yeryüzünden satın alınmış olan”ların sayısının 144.000 olduğu belirtilir.—Vahiy 1:1; 7:4-8; 14:1-3.

Gökte yaşamak üzere “yeryüzünden satın alınmış” olanların sayısı acaba neden bu kadar az? Aynı kitap, yani Vahiy 20. bap 5. ve 6. ayetleri bize bu sınırlı sayının nedenini belirtir. “Birinci kıyamet (dirilme) budur. Birinci kıyamette (dirilmede) hissesi olan mutlu ve mukaddestir; onların üzerine ikinci ölümün hâkimiyeti yoktur; fakat Allahın ve Mesihin kâhinleri olacaklar, ve onunla beraber bin yıl saltanat süreceklerdir.”—Vahiy 5:9, 10 ayetlerine de bakın.

Kralın Yeryüzündeki Tebaaları

Gayet tabii, tüm insanlar kral ve kâhin olarak hüküm sürmeyecekler; eğer hepsi kral olsaydı, onlar kimlerin üzerinde “saltanat” süreceklerdi? İsa’nın sadık resullerinin temeli üzerine bina edilmiş olan özel olarak seçilmiş bu grup, Vahiy 7. bap 9’dan 17. ayetine kadar tasvir edilen “büyük kalabalık”ın yaşadığı yeryüzü üzerinde hüküm sürecek. Milyonlarca kişiden oluşan bu “büyük kalabalık” sevinçle, şimdi hızla yaklaşan ve dünyayı tüm adaletsizlikten temizleyecek olan “her şeye kadir Allahın büyük gününün cengi”ne doğru bakıyorlar. Onlar, Tanrı’nın hak edilmemiş inayeti sayesinde büyük sıkıntıda sağ kalacaklar ve ölmeden yeni yere geçecekler.—Vahiy 16:14; 21:4; Süleymanın Meselleri 2:21, 22.

Fakat ya ölmüş olan sevdiklerimiz, örneğin kaybettiğimiz yakınlarımız hakkında ne denilebilir? diye sorabilirsiniz. İsa, bizzat, Marta’ya başka kişiler için “ölmüş olsa da yaşar” demişti. (Yuhanna 11:25) Yeryüzünde bir dirilme olacaktır. Gökte 144.000 kişinin hükmü süresince Tanrı’nın hatırladığı milyonlarca kişi diriltilecek ve onlara Yehova’nın hakiki tapıcıları olma fırsatı verilecektir. Sadık kaldıkları takdirde yeryüzü cennetinde ebedi hayat mükâfatını kazanacaklar. Bu, Lazar’ın diriltilmesi olayında Marta’nın, İsa’ya “bilirim ki, kıyamette, son günde, kıyam edecektir” dediği “son gün” zarfında olacak.—Yuhanna 5:28, 29; 11:24; Luka 23:43.

Güvene Dayanan Ümit

Mukaddes Kitaptaki dirilme örnekleri, dirilme ümidinin güvenilir olduğunu kanıtlar. Kutsal Yazılar, Hıristiyanlıktan önce yaşayan peygamberler İlya, Elişa ve İsa Mesih, resul Petrus ile Pavlus tarafından ve özellikle bizzat Oğlunu dirilten Yehova Tanrı tarafından diriltilen kişilerden söz eder. Bunlar hakkındaki kaydı Mukaddes Kitabınızın şu ayetlerinde bulabilirsiniz: I. Kırallar 17:17-24; II. Kırallar 4:32-37; Matta 28:1-10; Luka 7:11-17; 8:40-56; Yuhanna 11:38-44; Resullerin İşleri 9:36-42; 10:38-42; 20:7-12.

Böyle sağlam delillere dayanan dirilme ümidiyle Pavlus, Atina’dakilere şu güveni verebilirdi: “Allah . . . . bir gün tespit eyledi, o günde tayin ettiği adam vasıtası ile, dünyaya adaletle hükmedecektir; onu ölülerden kıyam ettirerek (dirilterek) bütün insanlara teminat verdi.”—Resullerin İşleri 17:30, 31.

Evet, İsa’nın diriltilmesi, bu ümidin hâlâ yürürlükte olduğuna dair en kuvvetli delildir. Bundan dolayı, Yehova Tanrı’nın kudret ve sevgisine karşı sarsılmaz bir güven duyabiliriz. Biz de güven içinde Marta gibi ‘ölmüş olanların, son günde diriltileceklerini’ söyleyebiliriz.

Pavlus’un Mars tanrısının ismini taşıyan tepede “ölülerin bir dirilmesi” hakkındaki konuşmasından sonra, onu dinleyenler şu üç gruba ayrıldı: “Bazıları eğlendiler, fakat başkaları: Bunun hakkında seni yine dinleriz dediler . . . . Fakat bazı adamlar ona katılıp iman ettiler.”—Resullerin İşleri 17:32-34.

Dirilme ümidine karşı acaba sizin tepkiniz nedir? Yehova, milyonlarca hatta milyarlarca kişinin diriltilmesiyle ilgili vaadini şüphesiz yerine getirecek. Onları yeniden görmek için orada bulunup bulunmayacağınız büyük çapta ne yapacağınıza bağlıdır. Bunun hakkında bilgi almaya ve ebedi hayatı kazanmak için Tanrı’nın talepleriyle uyum içinde yaşamaya istekli misiniz? Eğer istekliyseniz, Yehova’nın Şahitleri, ölmüş olanlar hakkında ümit için ve bu şeyler sisteminin sonunda nasıl sağ kalacağınıza dair size bilgi vermekten çok mutlu olacaklar.—Yuhanna 17:3.

[Dipnotlar]

a Aynı düşünceyle Mezmur yazarı, Tanrı tarafından herhangi bir müdahale olmadan zamanında var olan durum hakkında şunları yazdı: “[Tanrı] hatırladı ki, onlar [İsrailliler] beşerdir, geçen ve geri dönmiyen bir yel [veya Tanrı’dan gelen hayat kuvveti].”—Mezmur 78:39.

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş