Neden O Kadar Çok Cürüm Var?
“İŞLENEN cürümlerin çoğu malla ilgilidir.” Bu sözler İngiliz hükümetinin yayımladığı bir broşürde söylendi. Bununla beraber bu ülkede insana karşı işlenen şiddetli cürüm, “cürümün en hızlı artan türü” olmasına rağmen, tüm suçların ancak % 5’idir.
Bu durum, cürümün dünya çapında hızla tırmanışını yansıtır. Dünya basını sütunlarında gösterilen insan kaçırma, silahlı soygun, ırza geçme ve diğer şiddet olayları, çok kere şiddetle işlenmeyen cürüm haberlerinden daha çok dikkat çekicidir. Öyle ise hem siz cürüme hedef olabilirsiniz hem de malınız olabilir. Fakat bu, neden böyledir? İnsanları suç işlemeye sevk eden nedir?
Birçok suçlu, fırsat kollayan kişidir. Sonuç olarak, hükümetler, büyük cürüm dalgasına karşı koymak için, insanları, çevrelerinde olup bitenlere karşı daha uyanık olmak üzere teşvik etmeye gayret ederler. Cürüm olaylarını önlemek için, bu gibi yöntemler kullanılırken, insanlar suç işlemekten acaba nasıl kaçınabilirler?
Suçlunun kişiliği, çok incelenen bir konudur. İlginç olarak Tanrı’nın Sözü olan Mukaddes Kitap, bir genci, kendisine kandırıcı olarak şöyle diyen kişilere karşı uyarırken, bir mücrimin düşüncesine dair bir görüş verir: “Eğer derlerse: Bizimle beraber gel, kan için pusuya yatalım; sebep yokken suçsuzu gizlice bekliyelim; onları ölüler diyarı gibi diri diri, çukura inenler gibi bütün olarak yutalım; her çeşit değerli mal buluruz; evlerimizi çapul malı ile doldururuz; aramızda senin de payın olsun.” (Süleymanın Meselleri 1:11-14) Evet, açgözlülük, hırs ve maddeci bir görüş, cürümü destekler.
20. yüzyılda, birçok kişinin düşünce tarzına uyuşturucuları kötüye kullanmak ve zevk duyma eylemi de hakimdir. Taşkınlıkları için para lazım ve bunu elde etmek üzere başkalarına zarar vermeye hatta öldürmeye bile hazırdırlar. Bu ‘çetin anlarda’ “ayakları kötülüğe koş[an] ve kan dökmeğe seğirt[en]” insanların sayısının giderek arttığı gerçekten doğrudur.—II. Timoteos 3:1, 3, 4; Süleymanın Meselleri 1:16.
Cürüm “özellikle ahlaka karşı işlenen ciddi bir saldırı” olarak tanımlanmaktadır. Resul Pavlus, Efesos’taki İsa’nın takipçilerini, “fikir boşluğu ile kendilerinde olan cehalet sebebile, . . . . anlayışlarında kararmış, Allahın hayatına yabancı olmuş olarak . . . . her hissi kaybederek tamah ile her pisliği işlemek için kendilerini şehvete teslim etmiş” olan kişilere karşı uyardı. Benzer şekilde bugün de bunlara dikkat etmeye ihtiyacımız vardır.—Efesoslular 4:17-19.
Sadist video filmlerinin çoğalması, savaşın yüceltilmesi ve kanunsuz bencil zevklerin peşinde koşulması, bütün bunlar masum kişileri hedef alırken, bazılarını suç işlemeye teşvik etmez mi? Bununla beraber cürüm işleten diğer bir unsur da vardır. Acaba bu nedir?
Bu unsur İblis Şeytan’dır. Onun öfkesi, şimdiki dünyanın ayırt edici bir niteliği olan akla sığmayan şiddet ve cürüm olaylarının alevini tutuşturur. (I. Yuhanna 5:19; Vahiy 12:12) Onun amacı, tüm insanları hakiki Tanrı Yehova’dan uzaklaştırmaktır. Mukaddes Kitap, onun, birçok kişiyi saptırmakta başarılı olabilirse de, Tanrı’nın hakiki hizmetçilerinin bütünlüğünü bozmakta başarısız olacağını peygamberlikle söyler. Şeytan, sonunda ortadan kaldırılacaktır. Bununla beraber Şeytan ortadan kaldırılsa bile, cürüm olayları son bulacak mı? Acaba şimdi cürümün sonu yakın mıdır?