Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w93 1/4 s. 5-7
  • İyilik Kötülüğü Bir Gün Yenecek mi?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • İyilik Kötülüğü Bir Gün Yenecek mi?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1993
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Dachau’da Kötülüğe Karşı Yapılan Savaş
  • İçimizdeki Kötülüğü Yenmek
  • İblis’i Etkisiz Hale Getirmek
  • “Kötülük Yapmayacaklar”
  • Bizi İyi ya da Kötü Yapan Nedir?
    Uyanış!—2010
  • İyiliğin Kötülüğe Karşı Ezeli Savaşı
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1993
  • İyilik Kötülüğü Nasıl Yenecek?
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2006
  • “Kimsenin Kötülüğüne Kötülükle Karşılık Vermeyin”
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2007
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1993
w93 1/4 s. 5-7

İyilik Kötülüğü Bir Gün Yenecek mi?

YAKLAŞIK iki bin yıl önce, suçsuz bir insan olan İsa Mesih yargılanıyordu. Hayatı söz konusuydu. Kötü adamlar, hakikati söylediğinden dolayı onu yok etmek için komplo kurdular. Onu, isyana teşvikten haksız yere suçladılar ve halk öldürülmesi için bağırıyordu. Bir Romalı vali, alçakgönüllü bir dülgerin hayatından çok, kendi siyasal itibarına önem verdiği için, İsa’yı zalimce öldürülmek üzere mahkûm etti. Görünüşte, kötülük sanki zafer kazanmıştı.

Böyle olmakla birlikte, öldürülmesinden bir gece önce, İsa şakirtlerine şöyle dedi: “Ben dünyayı yendim.” (Yuhanna 16:33) Ne söylemek istedi? Kısmen şunu: Dünyanın kötülüğü onu ne katılaştırmış ne de aynı karşılığı vermeye zorlamıştı. Dünya onu kötü bir kalıba sokamamıştı. (Romalılar 12:2 ile karşılaştırın.) İsa, ölürken bile kendisini idam edenler için şöyle dua etti: “Ey Baba, onlara bağışla; çünkü ne ettiklerini bilmiyorlar.”—Luka 23:34.

İsa —son soluğunu verene kadar— kötülüğü yenmenin mümkün olduğunu gösterdi. Takipçilerini, kötülüğe karşı bizzat savaşmaya teşvik etti. Bunu nasıl yapacaklardı? İsa’nın da yerine getirdiği gibi, Kutsal Yazıların, “kimseye kötülüğe karşı kötülük etmeyin” ve “kötülüğü iyilikle yen” öğüdünü izlemekle. (Romalılar 12:17, 21) Ancak böyle bir davranış işe yarar mı?

Dachau’da Kötülüğe Karşı Yapılan Savaş

Dachau’da hapsedilmiş bir Alman kadın, Else, on dört yaşındaki bir Rus kızına çok değerli bir hediye, iman ve ümit hediyesi vermişti.

Dachau, binlerce kişinin öldürüldüğü ve yüzlercesinin, bu genç Rus kızı da dahil, korkunç tıbbi deneylere maruz kaldığı çok tanınmış bir toplama kampıydı. Dachau, kötülüğün ta kendisi gibi görünüyordu. Buna rağmen, böyle görünüşte verimsiz olan bir toprakta bile, iyilik filiz verdi ve hatta büyüdü.

Else, SS muhafızlarının, annesine vahşice tecavüz etmelerini de seyretmeye zorladıkları bu genç kız için çok üzülüyordu. Else, bunu yapmakla hayatını tehlikeye sokmasına rağmen, bu kızla iyilik, kötülük ve Mukaddes Kitabın dirilme ümidi hakkında konuşmak üzere fırsat aradı. Bu genç arkadaşına, nefret etmektense sevmeyi öğretti. Ve Rus kızı, Else sayesinde, Dachau’da yaşanan korkunç olaylarda sağ kaldı.

Else, böyle davrandı, çünkü Mesih’in bencil olmayan örneğini takip etmek istedi. Yehova’nın bir Şahidi olduğundan kötülüğe karşı kötülük etmemeyi öğrenmişti ve imanı, başkalarının da aynını yapmasına yardım etmek üzere onu harekete geçirdi. Dachau’da acı çekmesine rağmen, şeytani bir rejime karşı ahlaksal bir zafer kazandı. Aslında zafer kazanan sadece o değildi.

Paul Johnson, A History of Christianity adlı kitabında şunları yazdı: “[Yehova’nın Şahitleri], tamamen kötü olarak açığa vurdukları Nazi hükümeti ile herhangi bir işbirliği yapmayı reddettiler. . . . . Onların yüzde doksan yedisine şu veya bu şekilde işkence edildi.” Bu ümitsiz bir mücadele miydi? Values and Violence in Auschwitz adlı kitabında, Polonyalı toplumbilimci Anna Pawelczynska Şahitler hakkında şöyle dedi: “Bu küçük tutuklu grubu sağlam bir ideolojik güç oluşturdu ve Nazi rejimine karşı yaptıkları savaşı kazandılar.”

Bununla birlikte, çoğumuz, dışardan gelen kötülükten ziyade, ilk başta içimizdeki kötülüğe karşı savaşmaktayız. Bu, kendi içimizde yaptığımız bir mücadeledir.

İçimizdeki Kötülüğü Yenmek

Resul Pavlus bu mücadeleyi şu sözlerle tanımladı: “İstediğim iyi şeyi yapmıyorum; fakat istemediğim kötü şeyi işliyorum.” (Romalılar 7:19) Pavlus’un da çok iyi bildiği gibi, iyi olanı yapmak her zaman kendiliğinden olmaz.

Eugenioa, iki uzun yıl boyunca kendi kötü eğilimlerine karşı savaşan genç bir İspanyoldu. “Kendime karşı çok sert davranmalıydım” diye anlatıyor. “Çok genç yaştan itibaren ahlaksızlığa bir eğilimim vardı. Erinlik çağında iken isteyerek homoseksüellerin çılgın partilerine katılırdım ve dürüst olmak gerekirse, bu tür yaşam tarzından zevk alırdım.” Hangi şey, onun sonunda değişmek istemesine yol açtı?

Eugenio şöyle anlattı: “Tanrı’yı memnun etmek istiyordum ve Mukaddes Kitaptan O’nun, yaşam tarzımı tasvip etmediğini öğrendim. Böylece başka bir insan olmaya ve Tanrı’nın standartlarına uymaya karar verdim. Her gün, hâlâ zihnime gelen olumsuz ve ahlaksız fikirlere karşı savaşmalıydım. Bu mücadeleyi kazanmaya kararlıydım ve Tanrı’nın yardımı için sürekli dua ettim. İki yıldan sonra mücadeleyi kazanmaya başladım; fakat kendime karşı hâlâ çok disiplinliyim. Ancak mücadeleye değdi. Şimdi kendime saygım, iyi bir evliliğim ve her şeyden önemlisi, Tanrı ile iyi bir ilişkim var. Kötü düşüncelerin meyve vermeden önce —eğer gerçekten çaba gösterilirse— zihinden atılabileceğini kişisel tecrübemle biliyorum.”

Kötü düşünceleri zihnimizden attığımız ve kötülüğe karşı kötülük yapmayı reddettiğimiz her sefer, iyilik kötülüğü yenmektedir. Ancak böyle zaferler, önemli olmakla birlikte, kötülüğün iki temel kaynağını ortadan kaldırmaz. Ne kadar çaba gösterirsek gösterelim, miras aldığımız zayıflıklarımızın tamamen üstesinden gelemeyiz ve Şeytan hâlâ insanlık üzerinde kötü etkisini sürdürmektedir. Bu durum bir gün değişecek mi?

İblis’i Etkisiz Hale Getirmek

İsa’nın ölüme kadar sadık kalması, Şeytan için büyük bir yenilgiydi. İblis, İsa’nın bütünlüğünü bozma teşebbüsünde başarısızlığa uğradı ve bu başarısızlık, Şeytan’ın sonunun başlangıcını işaretledi. Mukaddes Kitabın anlattığı gibi, İsa, “İblisi, ölüm vasıtası ile iptal etsin” diye ölümü tattı. (İbraniler 2:14) Diriltilmesinden sonra İsa şakirtlerine şöyle dedi: “Gökte ve yeryüzünde bütün hâkimiyet (yetki) bana verildi.” (Matta 28:18) Bu yetki, Şeytan’ın işlerini ortadan kaldırmak için kullanılacaktır.

Vahiy kitabı, İsa’nın Şeytan’ı gökten atacağı günü tanımlar. Başsuçlunun ve cinlerinin faaliyet alanı yerin dolaylarıyla sınırlandırıldı. Bunun sonucunda, Mukaddes Kitap kötülüğün artacağına dair uyarır: “Vay yere ve denize, çünkü İblis vaktinin az olduğunu (kısa bir süresinin kaldığını) bilerek büyük gazapla size indi.”—Vahiy 12:7-9, 12.

Mukaddes Kitap peygamberliği bu tarihi olayın takriben I. Dünya Savaşı esnasında zaten gerçekleştiğini belirtir. Bu, zamanımızda tanık olduğumuz kötülüğün belirgin şekilde artmasının nedenini açıklar. Ancak yakında Şeytan tamamen faaliyetsiz hale getirilecek ve böylelikle artık kimseyi etkileyemeyecektir.—Vahiy 20:1-3’e bakın.

Bütün bunlar insanlık toplumu için ne anlama gelecek?

“Kötülük Yapmayacaklar”

Tanrı’nın gökteki Krallığının Kralı olarak İsa, yakında ‘yeryüzündeki yetkisini’, yeniden ruhi bir eğitim programı düzenlemek için kullanacaktır. “Dünyada oturanlar doğruluk öğrenirler.” (İşaya 26:9) Bu eğitim programının yararları herkes tarafından açıkça görülecek. Mukaddes Kitap bize şu teminatı verir: “Zarar vermiyecekler [“kötülük yapmayacaklar”, Green’s Interlinear Hebrew/Greek English Bible] ve helâk etmiyecekler; çünkü sular denizi nasıl kaplıyorsa, dünya da RAB (Yehova) bilgisi ile dolu olacak.”—İşaya 11:9.

Şimdi bile, birçok kötü eğilimimizin üstesinden gelebiliyoruz. Cinlerin etkisinin olmayacağı zaman, ‘kötüden sakınıp, iyilik yapmak’ şüphesiz çok, çok daha kolay olacaktır.—I. Petrus 3:11.

İyiliğin kötülüğü yeneceğine güvenmek için her nedene sahibiz, çünkü Tanrı iyidir ve İsa’nın da kendi örneği ile kanıtladığı gibi, iyilik yapmak isteyenler Tanrı’nın yardımı ile kötülüğü yenebilirler. (Mezmur 119:68) Kötülüğe karşı savaşmayı şimdi arzu edenler, kötülüğü sonsuza dek ortadan kaldırmakla görevlendirilmiş bir hükümet olan, Tanrı’nın Gökteki Krallığı tarafından idare edilen temizlenmiş yeryüzünde yaşamayı ümit edebilirler. Mezmur yazarı bu sonucu şöyle tanımlar: “İnayet ve hakikat kavuştular; salâh (doğruluk) ve selâmet (barış) öpüştüler. Hakikat yerden bitecektir; ve adalet gökten bakacak.”—Mezmur 85:10, 11.

[Dipnotlar]

a Gerçek adı değil.

    Türkçe Yayınlar (1974-2025)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş