Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w94 15/2 s. 2-4
  • Savaşlar Kaçınılmaz mı?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Savaşlar Kaçınılmaz mı?
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1994
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Biyolojik Bir Gereklilik Mi?
  • Savaşın Nedenleri
  • Savaşları Sona Erdiren Savaş
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1989 (Dinsel Seri 97-108)
  • Birinci Dünya Savaşı ve Ağrıların Başlangıcı
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
  • Savaşlar
    Uyanış!—2017
  • Son Günler “Ülke Ülkeye Karşı”
    Uyanış!—1988 (Bilimsel Seri 25-28)
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1994
w94 15/2 s. 2-4

Savaşlar Kaçınılmaz mı?

SAVAŞ, haberlerin kasvetli bir çehresidir. Vahşet dolu bültenler şüphesiz sizi de üzüyor. Belki bunlar, tüm bu anlaşmazlıkların çözümünde neden silaha gerek duyulduğunu merak etmenize de yol açıyor. İnsanlar barış içinde yaşamayı hiç öğrenemeyecek mi?

Savaş belasına çare bulmak, AIDS’i tedavi etmekten daha zor görünüyor. 20. yüzyıl boyunca, bütün milletler savaş için seferber oldu, milyonlarca erkek savaşa gönderildi ve yüzlerce kent harap edildi. Kan dökmenin sonu gelmeyecek gibi görünüyor. Kârlı silah ticareti, dünyadaki orduların—ve gerillaların—etkilerini gaddarca sürdürmelerini güvence altına alıyor.

Savaş silahları daha öldürücü hale geldikçe ölü sayısında da hızlı bir artış oldu. I. Dünya Savaşına katılan 65 milyon askerin yarısından fazlası ya öldürüldü ya da yaralandı. Yaklaşık 30 yıl sonra sadece iki atom bombası, Japon halkından 150.000 sivili öldürdü. II. Dünya Savaşından sonra çatışmalar daha çok bölgesel nitelikte olmaktadır. Bununla beraber bu çatışmalar da, özellikle sivil halk açısından öldürücüdür; şimdi kurbanların yüzde 80’i onlardan oluşuyor.

Garip olan şey, bütün bu katliamların, milletler arasındaki anlaşmazlıklarda savaşın bir çözüm yolu olarak kanundışı sayılması yolunda benzeri görülmemiş çabaların harcandığı bir çağda meydana gelmesidir. Yakın geçmişte Soğuk Savaşın sona ermesiyle, yeni, barış dolu bir dünya düzeninin oluştuğuna dair ümitler artmıştı. Oysa, küresel barış her zamanki gibi bir hayal olarak kalıyor. Neden?

Biyolojik Bir Gereklilik Mi?

Bazı tarihçiler ve antropologlar, sadece evrimsel nitelikteki hayatta kalma mücadelesinin bir kısmı olduğundan savaşların kaçınılmaz, hatta gerekli olduğunu iddia ederler. Bu tarz düşünüşün etkisinde kalan askeri araştırmacı Friedrich von Bernhardi, 1914 yılındaki savaşın, “biyolojik, sosyal ve ahlaksal gelişme için” yapıldığını savundu. Bu kurama göre, savaş, en uygun olanları hayatta bırakıp zayıf kişi veya milletleri ortadan kaldırmanın bir yoludur.

Böyle bir muhakeme savaş nedeniyle dul veya öksüz kalan milyonlarca kişiyi hiç de teselli etmez. Ahlaka aykırılığının yanı sıra, bu düşünüş, günümüzdeki savaşların acı gerçeklerini de görmezlikten gelir. Makineli tüfek kişiler arasında en uygun olanı gözetmez; bomba zayıfla beraber güçlüyü de yok eder.

Birinci Dünya Savaşının verdiği ağır dersleri hesaba katmayan Adolf Hitler, askeri zafer yoluyla üstün bir ırk meydana getirmeyi hayal etti. Mein Kampf (Kavgam) adlı kitabında şunları yazdı: “İnsanlık ebedi mücadele sayesinde büyük gelişme gösterdi, onu yok edecek tek şey ebedi barıştır. . . . . Güçlü olan hâkim olmalıdır ve zayıf olanla karışmamalıdır.” Oysa Hitler, insanlığı kalkındırmak yerine milyonlarca kişiyi kurban ederek bütün bir kıtayı harap etti.

Eğer savaş biyolojik bir gereklilik değilse, insanları kendi kendilerini yok etmeye iten şey nedir? Hangi güçler milletleri “barbarların işini” yapmaya zorluyor?a Barışı isteyenlerin iyi yöndeki çabalarını engelleyen temel etkenlerden bazıları aşağıda sıralanmıştır.

Savaşın Nedenleri

Milliyetçilik. Politikacılar ve generaller tarafından sık sık başvurulan milliyetçilik duygusu, savaşı körüklemede en etkili güçlerden biridir. Birçok savaş “ulusal çıkarları” korumak ya da “ulusal şerefi” savunmak amacıyla başlatıldı. Milliyetçi zihniyet egemen olduğunda, açık bir ihlal bile düşmana ilk darbeyi vurup etkisiz hale getirmek üzere haklı bir mazeret olarak gösterilebilir.

Etnik düşmanlık. Birçok bölgesel savaş, ırklar, kabileler ve etnik gruplar arasında uzun süreden beri var olan nefret yüzünden başlatıldı ve alevlendi. Eski Yugoslavya’da, Liberya’da ve Somali’deki trajik savaşlar bunun en yakın örnekleridir.

Ekonomik ve askeri rekabet. I. Dünya Savaşından önce görünüşte barışın hüküm sürdüğü günlerde Avrupa’daki güçler aslında büyük ordular oluşturmaktaydı. Almanya ve İngiltere zırhlı savaş gemisi yapımında birbiriyle yarışmakla meşguldü. Çatışma için koşullar hazırdı, çünkü eninde sonunda katliama katılan büyük ulusların her biri, savaşın kendi kudretlerini artırıp ekonomik açıdan umulmadık ölçüde yarar sağlayacağına inanıyordu.

Dinsel kavgalar. Özellikle ırksal bölünmelerle kuvvetlenen dinsel farklılıklar her an patlamaya hazır bir ortam oluşturur. Hindistan ve Pakistan arasında olduğu gibi, Lübnan ve Kuzey İrlanda’daki çatışmalar, dinsel düşmanlıklardan kaynaklandı.

Görünmeyen bir savaş kışkırtıcısı. Mukaddes Kitap, “bu dünyanın ilâhı” olan İblis Şeytan’ın şimdi her zamankinden daha faal olduğunu açıklar. (II. Korintoslular 4:4) Büyük öfkeyle dolu olduğu ve sadece ‘az vakti’ kaldığı için savaşlar da dahil, yeryüzünün acınacak durumunu daha da kötüleştiren şartları kızıştırmaktadır.—Vahiy 12:12.

Savaşın altında yatan bu nedenleri ortadan kaldırmak kolay değildir. 2.000 yıldan fazla bir zaman önce Plato “sadece ölüler savaşın sonunu görmüştür” dedi. Onun bu iç karartıcı değerlendirmesi, kabullenmeyi öğrenmemiz gereken acı bir gerçek mi, yoksa bir gün savaşsız bir dünyanın olacağını ümit etmek için nedenimiz var mı?

[Dipnotlar]

a Savaşı “barbarların işi” olarak tanımlayan kişi Napolyon idi. Yaklaşık 20 yılı başkomutanlık görevinde olmak üzere, yaşamının büyük bir kısmını orduda geçirdiğinden, savaşın gaddarlığını gözleriyle görmüştü.

[Sayfa 2’deki resim tanıtım notu]

Kapak: John Singer Sargent’in Gassed adlı resminden (ayrıntı), Imperial War Museum, Londra

[Sayfa 3’teki resim tanıtım notu]

Instituto Municipal de Historia, Barselona

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş