Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w99 1/10 s. 28-31
  • Yanlış Davranışı Reddetme Gücü

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Yanlış Davranışı Reddetme Gücü
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Hayır Demek Bugün Özellikle Önemlidir
  • Hayır Diyen Bir Gençten Öğreneceklerimiz
  • Yaşıtların Baskısına Karşı Koymak
  • Hayır Demek Ölüm Kalım Meselesidir
  • ‘Nasıl Böyle Büyük Bir Kötülük Yaparım?’
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2014
  • Ahlaksal Temizlik Hakkında Tanrısal Görüş
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2000
  • Doğru Olanı Yapma Mücadelesi
    Yeryüzündeki Cennette Ebediyen Yaşayabilirsiniz
  • Başkalarının Günahına Katılmayın
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1986 (Dinsel Seri 61-72)
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1999
w99 1/10 s. 28-31

Yanlış Davranışı Reddetme Gücü

“HENÜZ 15 yaşlarındayken, bir bakkal dükkânında çalıştığım sıralarda bir iş arkadaşım beni evine davet etti.” Timothy şöyle devam ediyor: “Arkadaşım, ana-babasının evde olmayacağını, birkaç kızın da geleceğini ve onlarla cinsel ilişkide bulunmak için uygun bir ortam olacağını söyledi.” Bugün birçok genç bu davete gözü kapalı evet derdi. Peki Timothy ne cevap verdi? “Hemen, gitmeyeceğimi ve vicdanımın, evli olmadığım biriyle cinsel ilişkiye girmeme izin vermediğini söyledim.”

Timothy, arkadaşının teklifini reddederken aynı işte çalışan genç bir kadının onları dinlediğinin farkında değildi. Kadın onun masumiyetinden çok etkilendi ve çok geçmeden Timothy, nedenini sonradan göreceğimiz gibi, ona da birkaç kez hayır demek zorunda kaldı.

Dört bir yandan gelen ayartmalarla karşılaşmak elbette yalnız bizim zamanımıza özgü bir durum değil. Yaklaşık 3.000 yıl önce Kral Süleyman şöyle yazmıştı: “Oğlum, günahkârlar seni ayartırlarsa, razı olma. . . . . Ayağını onların yolundan alıkoy.” (Süleymanın Meselleri 1:10, 15) Bizzat Yehova İsrail ulusuna şöyle emretmişti: “Kötülük için çokluğun peşinde olmıyacaksın.” (Çıkış 23:2) Evet, yanlış şeyler yapma ayartmasına karşı koymak için hayır demek yaygın bir davranış olmasa da, gerektiği zaman bunu yapmalıyız.

Hayır Demek Bugün Özellikle Önemlidir

Yanlış davranışı reddetmek hiçbir zaman kolay olmadı ve günlerimizde özellikle zor olabilir, çünkü Mukaddes Kitabın belirttiği gibi bu ortamın ‘son günlerinde’ yaşıyoruz. Mukaddes Kitabın önceden bildirdiği gibi, insanlar genel olarak zevk ve şiddet düşkünü oldular, ruhi ve ahlaksal değerlerden yoksun duruma geldiler. (II. Timoteos 3:1-5) Bir üniversitenin Cizvit rektörü şunu belirtti: “Eskiden doğruluğundan şüphe edilen, yetersiz veya çağdışı görülen bir takım geleneksel standartlarımız vardı. Fakat artık ahlaksal konularda kesinlikle bir rehber kalmadığı görülüyor.” Bir yüksek mahkeme hâkimi benzer şekilde şöyle dedi: “Artık hiçbir şey siyah ya da beyaz değil. Her şey gri . . . . Çok az insan doğru ile yanlış arasındaki farkı ayırt ediyor. Şimdilerde günah olan suç işlemek değil, yakalanmak.”

Resul Pavlus böyle davranan insanlarla ilgili olarak şöyle yazdı: “Kendilerinde olan cehalet sebebile, yüreklerinin katılığı sebebile, anlayışlarında kararmış, Allahın hayatına yabancı olmuş olarak . . . . onlar her hissi kaybederek tamah ile her pisliği işlemek için kendilerini şehvete teslim etmişlerdir.” (Efesoslular 4:17-19) Fakat onları belalar bekliyor. İşaya şöyle bildirdi: “Kötüye iyi, ve iyiye kötü diyenlerin; karanlığı ışık yerine, ve ışığı karanlık yerine koyanların . . . . vay başına!” (İşaya 5:20) Bu kişiler sadece ektiklerini biçmekle kalmayacak, onların başına en büyük “vay” gelecek ve Yehova’dan aleyhte hüküm alacaklar.—Galatyalılar 6:7.

Mezmur 92:7 şöyle diyor: “Kötülerin ot gibi bitmesi, ve hep fesat işliyenlerin çiçeklenmesi, onların ebediyen helâk olmaları içindir.” Başka sözlerle, herkes için yaşamı dayanılmaz hale getiren kötülüğün bol ürün vermesi sonsuza kadar sürmeyecek. Aslında İsa, kötülüğü destekleyen bu ‘neslin,’ Tanrı’nın ‘büyük sıkıntıda’ tamamen yok edeceği nesil olduğunu söyledi. (Matta 24:3, 21, 34) Dolayısıyla eğer biz bu sıkıntıda hayatta kalmak istiyorsak, iyi ile kötüyü Tanrı’nın standartlarına göre ayırt etmeliyiz; ayrıca her tür yanlış davranışı reddedecek ahlaksal güce sahip olmalıyız. Bu kolay değildir, fakat Yehova, bize Mukaddes Kitap devirlerinde ve günümüzde bazı cesaretlendirici örnekler sağlamıştır.

Hayır Diyen Bir Gençten Öğreneceklerimiz

Cinsel ahlaksızlığa hayır demek, İsa’nın takipçisi olan bazıları için bile özellikle zor görünür. Giriş kısmında sözü edilen Timothy, Kutsal Yazılarda Tekvin 39:1-12’de kayıtlı olan genç Yusuf’un örneğini ciddiye almıştı. Yusuf, Mısırlı saray görevlisi Potifar’ın karısı defalarca kendisiyle cinsel ilişkide bulunmak istediğinde ahlaksal bir güç göstermişti. Kayda göre Yusuf, “reddedip efendisinin karısına dedi: . . . . nasıl bu büyük kötülüğü yapayım, ve Allaha karşı suç edeyim?”

Yusuf Potifar’ın karısına her gün hayır diyecek ahlaksal gücü nasıl kazandı? İlk olarak, o Yehova ile olan ilişkisine anlık zevklerden daha çok değer verdi. Bunun yanı sıra, Tanrısal bir kanuna tabi olmamasına rağmen (Musa Kanunu henüz yoktu), Yusuf ahlaksal ilkeleri açıkça kavramıştı; Potifar’ın tutkulu karısıyla cinsel ahlaksızlık yapmanın sadece Potifar’a değil, Tanrı’ya karşı da suç olacağını biliyordu.—Tekvin 39:8, 9.

Yusuf’un, kontrol edilemez tutkuyu alevlendirebilecek bir arzu bile beslememenin önemini anladığı belliydi. İsa’nın bir takipçisinin Yusuf’un örneğini izlemesi hikmetli bir davranıştır. 1 Temmuz 1957 tarihli Watchtower şöyle belirtti: “Kişi, bedensel zayıflıklarının farkında olmalı ve Kutsal Yazılarda belirlenen sınır çizgisine kadar bedensel arzularının peşinden gidip orada durabileceğini düşünmemeli. Bir süre için bunu yapmayı başarsa bile, sonunda o sınır çizgisini aşarak günaha sürüklenecektir. Bu kesinlikle olacaktır, çünkü beslenen şehvet duygusu zamanla güçlenir ve yavaş yavaş kişinin kontrolünü ele geçirir. Daha sonra, zihnini bunlardan uzaklaştırması daha da zorlaşır. En iyi savunma, bunlara başlangıçta karşı koymaktır.”

Doğru olanı sevip, yanlış olana karşı nefret geliştirirsek, başlangıçta karşı koymak daha kolay olur. (Mezmur 37:27) Fakat bu konuda sürekli gayret etmemiz gerekir. Eğer böyle yaparsak, Yehova’nın yardımıyla doğru olana karşı sevgimiz ve yanlış olana nefretimiz güçlenecektir. Bu arada tabii ki, tıpkı İsa’nın emrettiği gibi ayartmadan korunmak ve kötü olandan kurtulmak için sürekli dua ederek uyanık kalmalıyız.—Matta 6:13; I. Selânikliler 5:17.

Yaşıtların Baskısına Karşı Koymak

Yanlış davranışa yönelten başka bir etken yaşıtların baskısıdır. Bir genç şunu itiraf etti: “İki farklı yaşam sürdürüyorum, biri okulda, öbürü de evde. Okulda, neredeyse ağızlarını her açtıklarında küfreden dünyevi arkadaşlarla vakit geçiriyorum. Ben de onlara benzemeye başladım. Ne yapmalıyım?” Gerekli olan şey, farklı olma cesaretini göstermektir; bu cesarete sahip olmanın bir yolu da, Tanrı’nın Yusuf gibi vefalı hizmetçileriyle ilgili Mukaddes Kitap kayıtlarını okumak ve bunlar üzerinde derin düşünmektir. Daniel, Şadrak, Meşak ve Abednego adlı dört genç erkek de yaşıtlarından farklı olma cesareti gösteren diğer olumlu örneklerdir.

Babil Sarayında diğer genç erkeklerle birlikte eğitilen bu dört İsrailli gençten “kralın güzel yemeklerinden . . . . her gün gündelik” yemek yemeleri istendi. Musa Kanununda geçen beslenmeyle ilgili kuralları bozmak istemediklerinden, bu yemekleri reddettiler. Bu güçlü olmayı gerektiriyordu, özellikle ‘kralın güzel yemeklerinin’ lezzeti muhtemelen durumu daha da ayartıcı kılıyordu. Bu genç adamlar, bugün aşırı alkol, uyuşturucu ya da sigara kullanmak üzere ayartılabilecek, hatta baskı görebilecek olan İsa’nın takipçileri için ne kadar güzel örneklerdir!—Daniel 1:3-17.

Ayrıca Şadrak, Meşak ve Abednego İsa Mesih’in sonradan söylediği şu sözlerin doğruluğunu ortaya koydular: “En azda sadık olan çokta dahi sadıktır.” (Luka 16:10) Yemekle ilgili, küçük gibi görünen bir mesele karşısında cesurca aldıkları tavır ve Yehova’nın sağladığı güzel sonuç, hiç şüphesiz onları sonraki daha ciddi bir denemeye hazırladı. (Daniel 1:18-20) Bu sefer, onlara putperestlik yapmaları emredilmişti ve yapmadıkları takdirde ateşte yakılarak ölüm cezasına çarptırılacaklardı. Bu üç genç, sadece Yehova’ya tapınma ve sonuç ne olursa olsun O’na tam olarak güvenme konusundaki kararlılıklarını cesurca korudular. Yehova imanları ve cesaretlerinden dolayı onları bir kez daha bereketledi, bu sefer aşırı kızdırılan bir fırına atıldıklarında onları mucizevi şekilde ateşten koruyarak bunu yaptı.—Daniel 3:1-30.

Tanrı’nın Sözünde, yanlış davranışı reddeden başka birçok kişinin örneği bulunur. Musa, “Firavun kızının oğlu denilmeği” reddetti; halbuki bu kendisine Mısır’da “bir müddet günahın safasını sürmek” üzere bol bol fırsat verebilirdi. (İbraniler 11:24-26) Peygamber Samuel rüşvet alarak yetkisini kötüye kullanmayı reddetti. (I. Samuel 12:3, 4) İsa’nın resulleri, kendilerine artık vaaz etmemeleri söylendiğinde bunu cesurca reddettiler. (Resullerin İşleri 5:27-29) İsa bizzat her tür yanlış davranışı reddetti; yaşamının son dakikalarında askerler ona “mür ile karışık şarap” verdiğinde bile. Çünkü bunu kabul etmek böyle kritik bir zamanda onun kararlılığını zayıflatabilirdi.—Markos 15:23; Matta 4:1-10.

Hayır Demek Ölüm Kalım Meselesidir

İsa şöyle dedi: “Dar kapıdan girin; zira helâke götüren kapı geniş, ve yol enlidir; ve ondan girenler çoktur. Çünkü hayata götüren kapı dar, ve yol sıkışıktır, ve onu bulanlar azdır.”—Matta 7:13, 14.

Geniş yol daha çok tercih edilir, çünkü orada seyahat etmek daha kolaydır. Bu yolda gidenler zevk düşkünü, bedenin düşüncelerine ve yollarına eğilimlidir ve farklı olmayı değil, Şeytan’ın dünyasına uymayı isterler. Onlar Tanrı’nın kanun ve ilkeleri altında kendilerini ahlaksal açıdan kısıtlanmış hissediyorlar. (Efesoslular 4:17-19) Bununla birlikte, İsa kesin olarak geniş yolun ‘helake götürdüğünü’ söyledi.

Fakat İsa neden sadece çok az kişinin sıkışık yolu tercih ettiğini söyledi? Çünkü ilk olarak, Tanrı’nın kanun ve ilkelerinin yaşamlarını yönlendirmesini, çevrelerinde var olan ve yanlış davranmalarına yol açacak birçok ayartmaya ve fırsata karşı koymakta onlara yardım etmesini sadece küçük bir azınlık istiyor. Ayrıca, sadece çok az kişi yasak arzulara, yaşıtların baskısına ve seçtikleri yoldan dolayı gelebilecek herhangi bir alay korkusuna karşı savaşmaya hazırlıklıdır.—I. Petrus 3:16; 4:4.

Bu kişiler, resul Pavlus’un günah işlemeyi reddetmek üzere verdiği mücadeleyi anlatırken neler hissettiğini tam olarak anlar. Günümüz dünyası gibi, Pavlus’un zamanındaki Roma ve Yunan dünyası da yanlış davranışlar için fırsatlarla dolu geniş bir yol sağlıyordu. Pavlus, doğruyu bilen zihninin, yanlış davranmaya eğilimli olan bedeniyle sürekli ‘savaş’ halinde olduğunu açıkladı. (Romalılar 7:21-24) Evet, Pavlus bedeninin iyi bir uşak, fakat kötü bir efendi olduğunu biliyordu, bu yüzden ona hayır demeyi öğrendi. O şöyle yazdı: “Bedenime cefa verip onu köle ederim.” (I. Korintoslular 9:27) Böyle bir üstünlüğü nasıl kazandı? Kendi yetersiz gücüyle değil, Tanrı’nın ruhunun yardımıyla.—Romalılar 8:9-11.

Sonuç olarak Pavlus, kusurlu olmasına rağmen, Yehova’ya olan bağlılığını sonuna kadar korudu. Ölümünden kısa bir süre önce şöyle yazabildi: “Yüce mücadeleyi sürdürdüm, yarışı bitirdim, imanı korudum. Bundan böyle, doğruluk tacı benim için hazır duruyor.”—II. Timoteos 4:7, 8; Müjde.

Kusurluluğumuza karşı savaşırken, ne kadar cesaretlendirici örneklere sahibiz; sadece Pavlus değil, onun örnek aldıkları da var; Yusuf, Musa, Daniel, Şadrak, Meşak, Abednego ve başka birçok kişi. Kusurlu insanlar olmalarına rağmen, bu imanlı adamların her biri yanlış davranışları reddetti. Onlar bunu inatçılıklarından ya da dirençli olduklarından değil, Yehova’nın ruhunun sağladığı ahlaksal güçten ötürü yaptılar. (Galatyalılar 5:22, 23) Onlar ruhi düşünüşlü adamlardı. Yehova’nın ağzından çıkan her bir söze karşı açlık hissediyorlardı. (Tesniye 8:3) Yehova’nın sözü onlar için yaşam anlamına geliyordu. (Tesniye 32:47) Her şeyden önce, Yehova’yı seviyorlardı, O’ndan korkuyorlardı ve O’nun yardımı sonucu sabırla yanlış davranışa karşı nefret geliştirdiler.—Mezmur 97:10; Süleymanın Meselleri 1:7.

Bizler de onlar gibi olalım. Aslında her tür yanlış davranışı reddetmeye devam etmek için, tıpkı onlar gibi bizim de Yehova’nın ruhuna ihtiyacımız var. Eğer biz ruhunu dilersek, Sözünü araştırır ve düzenli olarak ibadetlere katılırsak Yehova ruhunu bize cömertçe verir.—Mezmur 119:105; Luka 11:13; İbraniler 10:24, 25.

Başlangıçta sözü edilen Timothy, ruhi ihtiyaçlarını ihmal etmediği için sevinç duyuyor. Onun iş arkadaşıyla konuştuklarını duymuş olan ve Timothy’nin masumiyetinden yanlış yönde etkilenen kadın, daha sonra Timothy’yi kocasının olmadığı bir vakitte eve davet etti. Timothy bu teklifi geri çevirdi. Kolay pes etmeyen kadın, daveti birçok fırsatta yineledi, tıpkı Potifar’ın karısı gibi. Timothy ciddi fakat nazik bir şekilde her seferinde hayır dedi. Hatta Tanrı’nın Sözü hakkında iyi bir şekilde şahitlik etti. Timothy, kendisine hayır diyecek ahlaksal gücü verdiği için Yehova’ya derin bir minnettarlık duyuyor ve şimdi aynı inancı paylaştığı güzel eşiyle mutlu bir evlilik sürdürüyor. Aslında, Yehova, yanlış davranışı reddederek İsa’nın takipçilerine özgü bütünlüğü korumak isteyen herkesi bereketleyecek ve onlara güç verecektir.—Mezmur 1:1-3.

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş