Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • w01 1/1 s. 2-3
  • Savaş Yaraları

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • Savaş Yaraları
  • Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2001
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Sızlamaya Devam Eden Yaralar
  • Savaş Yaralarının Sarılması
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2001
  • 50 Yıl Önceki Dünya Nasıldı?
    Uyanış!—1995
  • Birinci Dünya Savaşı ve Ağrıların Başlangıcı
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1983 (Dinsel Seri 25-36)
  • Savaşları Sona Erdiren Savaş
    Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—1989 (Dinsel Seri 97-108)
Daha Fazla
Gözcü Kulesi Yehova’nın Gökteki Krallığını Duyurur—2001
w01 1/1 s. 2-3

Savaş Yaraları

“SAVAŞTA kazanan taraf yoktur.” II. Dünya Savaşına katılmış eski bir asker böyle söyledi. “Sadece kaybedenler vardır.” Birçok kişi onunla aynı fikirde. Savaşın maliyeti korkunçtur; kaybedenlerin yanında kazananlar da korkunç bir bedel öderler. Silahlı bir çatışma sona erdikten sonra bile, milyonlarca kişi savaşın yol açtığı derin yaraların acısını çekmeye devam eder.

Hangi yaraların? Savaş nüfusun bir kısmını yok ederek geride çok sayıda öksüz ve dul bırakır. Sağ kalanların birçoğu korkunç fiziksel yaraların yanında ruhsal yaralar da taşır. Milyonlarca kişi ya muhtaç duruma düşer ya da sığınmacı olmaya zorlanır. Böyle çatışmalarda sağ kalan insanların yüreklerinde taşıdığı nefret ve keder duygularını düşünebilir miyiz?

Sızlamaya Devam Eden Yaralar

Savaşın insanların yüreklerinde açtığı yaralar, ateşkes ilan edildikten, silahlar sustuktan ve askerler evlerine döndükten uzun zaman sonra da sızlamaya devam eder. Sonraki nesiller birbirlerine karşı derin bir kin besleyebilir. Böylece bir savaşın yaraları sonraki savaşın temel nedeni olabilir.

Örneğin, I. Dünya Savaşına resmen son vermek üzere 1919’da imzalanan Versailles Antlaşması’yla Almanya’ya kabul ettirilen koşullar, Alman vatandaşları tarafından ağır ve intikam dolu bulunmuştu. The Encyclopædia Britannica’ya göre, antlaşma koşulları “Almanlar arasında kırgınlığa neden oldu ve intikam duygusunu körükledi.” Bir süre sonra, “barış antlaşmasının yol açtığı kırgınlık, Hitler’e bir çıkış noktası sağladı” ve II. Dünya Savaşına yol açan etkenlerden biri oldu.

II. Dünya Savaşı Polonya’da başladı ve yayılarak Balkanları da içine aldı. Bu bölgedeki etnik grupların 1940’larda birbirlerinde açtığı yaralar, Balkanlarda 1990’lardaki savaşın yolunu hazırladı. Alman gazetesi Die Zeit şu yorumu yaptı: “Nefret ve intikam kısırdöngüsü hız kazanarak günümüze dek ulaştı.”

İnsanlık eğer barış içinde yaşamak istiyorsa, kuşkusuz, savaş yaralarının sarılması zorunludur. Bu nasıl başarılabilir? Nefret ve kederi silmek için neler yapılabilir? Savaşın yaralarını kim sarabilir?

[Sayfa 2’deki resim tanıtım notu]

KAPAK: Fatmir Boshnjaku

[Sayfa 3’teki resim tanıtım notu]

U.S. Coast Guard photo; UN PHOTO 158297/J. Isaac

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş