COVID-19 Salgını Sırasında İbadet Salonlarını Güvenli Hale Getirmek

Mart 2022’nin başlarında jw.org sitesinde Yönetim Kurulunun şu kararı duyuruldu: “Yerel yönetimlerin herhangi bir kısıtlamasıyla çelişmediği sürece, tüm cemaatleri 1 Nisan itibariyle yüz yüze yapılan ibadetlere yeniden başlamaya teşvik ediyoruz.” Bu ilan dünya çapındaki Yehova’nın Şahitlerini çok sevindirdi. Fakat COVID-19 salgını sona ermemişti.a Toplantılara katılanları virüsten korumak için ne gibi değişiklikler yapılmalıydı? Hangi malzemelere ve ekipmanlara ihtiyaç vardı? Yaklaşık iki yıldır ibadetler yüz yüze yapılmadığı için İbadet Salonlarındaki hazırlıklar tamamlanabilecek miydi?

Aslında kardeşlerimiz salonlardaki ibadetlere yeniden başlamak için aylardır hazırlık yapıyordu.

Farklı İhtiyaçlar, Farklı Çözümler

Warwick’teki (New York) Uluslararası Proje/İnşa Departmanı (UPİ) yüz yüze ibadetlerin durdurulmasından sadece bir ay sonra, COVID-19 salgınının İbadet Salonlarımızı kullanma şeklimizi nasıl etkileyeceğini ve ibadet yerlerinin güvenliği için neler yapılması gerektiğini araştırmaya başladı.

Dünyanın farklı yerlerinde genellikle farklı ihtiyaçlar vardı. UPİ’de hizmet eden Matthew De Sanctis şöyle açıklıyor: “Bazı ülkelerdeki sorunlardan biri kardeşlerin ellerini yıkayabilecekleri bir yerin olmamasıydı. Bazı İbadet Salonlarında su olmadığı için suyun satın alınması ya da nehirden veya kuyudan getirilmesi gerekiyordu. Başka ülkelerde bazı yönetimler sağlık ve hijyenle ilgili uyarı işaretleri, klima ve havalandırma gibi konularda zorunluluklar getirdi.”

Kardeşlerimiz bu zorluklarla nasıl başa çıktı? Matthew birader birçok İbadet Salonunda “basit ve düşük maliyetli çözümlerin çok etkili olduğunu” söylüyor. Örneğin Papua Yeni Gine’de, 20 litrelik musluklu plastik bidonların bulunduğu el yıkama istasyonları kuruldu. Kardeşlerimiz kırsal bölgede bulunan standart bir İbadet Salonuna bu malzemeleri sağlamak için yalnızca 40 dolar harcadı. Afrika’daki İbadet Salonları için Asya’daki bir tedarikçiden 6.000’den fazla yüksek kaliteli el yıkama istasyonu satın alındı.

İbadet Salonlarındaki havalandırmayı daha iyi hale getirmek için fanların ve havalandırma ünitelerinin kurulması veya değiştirilmesi de diğer ayarlamalar arasındaydı. Birçok cemaat mikrofonların elden ele dolaşmasını engellemek için mikrofon uzatma çubukları satın aldı. Virüslerin bulaşabileceği kapı kolları ve musluklar gibi temas noktalarının en aza indirilmesi ve düzenli olarak dezenfekte edilmesi için çaba gösterildi. Bazı cemaatler tuvaletlere otomatik olarak açılan sensörlü musluklar taktı. Şili’de gerekli değişikliklerin yapılması her İbadet Salonu için ortalama 1.400 dolara mal oldu.

Kardeşlerimiz İbadet Salonlarını güvenli bir hale getirmek için çalışırken aynı zamanda bağışları en iyi şekilde kullanmaya gayret etti. Örneğin bazı yerlerde el yıkama istasyonları ve mikrofon uzatma çubukları için vergi muafiyetlerinden yararlanıldı. Bürolar malzemeleri toptan satın alarak bağışları daha iyi kullanmak için işbirliği yaptı. Küresel Satın Alma Departmanı ve Bürolar gerekli malzemeleri çoğunlukla doğrudan tedarikçilerden satın aldı, böylece maliyet azaldı ve teslimat süreleri kısaldı.

“İhtiyacım Olan Güveni Hissettim”

İbadet Salonlarının daha güvenli olması için yapılan düzenlemeler yüz yüze ibadetlere katılmaya başlayanları korudu ve onlara güven verdi. Peru’da yaşayan Dulcine hemşire yeniden İbadet Salonlarına dönüleceğini öğrendiğinde biraz korktuğunu itiraf ediyor. Şöyle diyor: “Salgın başladıktan kısa bir süre sonra COVID-19 virüsüne yakalandım. Bu yüzden tekrar virüse yakalanabileceğimi düşünerek İbadet Salonuna gitmek beni tedirgin etti. Fakat İbadet Salonuna gittiğimde ihtiyarların güvenliğimiz için birçok şey yaptığını fark ettim. El dezenfektanları, mikrofon uzatma çubukları kullanılıyordu ve tüm salon ibadetten önce ve sonra temizleniyordu. Bunlar sayesinde ihtiyacım olan güveni hissettim.”b

Zambiya’da yaşayan Sara hemşire farklı bir zorlukla karşılaştı. O şunları söylüyor: “Eşim birkaç ay önce COVID-19 yüzünden hayatını kaybetti. O olmadan katılacağım ilk yüz yüze ibadette neler hissedeceğim konusunda kaygı duyuyordum.” Sara şimdi nasıl hissediyor? Şöyle diyor: “Yüz yüze ibadetler Yehova’nın bu son günlerde bizimle olduğunu görmemi sağladı. İhtiyarların ve kardeşlerimin bana ihtiyacım olan cesareti, sevgiyi ve desteği verdiğini hiç olmadığı kadar çok hissediyorum.”

Dünya çapındaki sevgili kardeşlerimiz İbadet Salonlarına yeniden dönme fırsatı buldukları için minnettar. Çoğunlukla donate.jw.org üzerinden yaptığınız bağışlar için çok teşekkür ederiz. Bu bağışlar pak tapınmanın yapıldığı yerlerin hem rahat hem de bir araya gelmek için güvenli olmasında büyük bir paya sahip.