Güvenlik—Şimdi ve Ebediyen
HER şeyin değerini bilen Yaratıcımız, bazı erkeklere şu nasihatleri vermelerini ilham etti: “Zenginliğine güvenen düşer.” “Askerin çokluğu ile kurtulan kral yoktur; kuvvetinin çokluğu ile yiğit azat olmaz.” “Kurtuluş için at boş şeydir, ve büyük kuvvetile kimseyi kurtarmaz.” (Sül. Mes. 11:20; Mezm. 33:16, 17) İsa Mesih, yerinde olarak “insanın hayatı kendisinde olan şeylerin çokluğunda değildir” dedi.—Luka 12:15.
Tabii, cürmün arttığı bir ortamda, hayatımızı ve malımızı korumak için bazı pratik adımları atmamız gerekli olabilir. Ama aldığımız bu önlemlerin ancak geçici olduğunu ve hiçbir şekilde güvenliğimizi garanti etmeyeceğini de fark etmeliyiz. Gerçekten arzuladığımız şey, herhangi bir ortamın bize kalıcı bir zarar vermeyeceği güvencesidir. Böyle bir güvence ile yaşamak mümkün müdür? Hayat yolumuzu şimdi ve ebediyen güven altına alabilen bir kuvvet ve otorite kaynağı var mıdır? Şiddetle, kıtlıklarla veya ekonomik çöküntüyle tehdit edildiğimiz zaman bile, güvenlik içinde yaşayabilir miyiz?
Gerçek Güvenliğin Tanıtılması
Şunları düşün: Eski İsrail’de yaşayan aileler, etraflarında düşman milletlerin varlığına rağmen, dinsel bayramları için Yeruşalim’e yolculuk ettikleri zaman, neden evlerini ve köylerini korumasız bırakabildiler? Yeruşalim, güçlü Asur ordusu tarafından kuşatıldığı zaman, bir gecede 185.000 düşman askeri öldüğü halde, neden hiçbir İsraillinin burnu bile kanamadı? (II. Kır. 19:22-35) Üç milyon erkek, kadın ve çocuktan oluşan bir millet, nasıl 40 yıl içinde “yakıcı yılanlar ve akrepler ve susuz, kurak toprak bulunan büyük korkunç çölde” yaşayabildiler.—Tesn. 8:15.
Her şeyin Yaratıcısı ve Tanrıları Yehova, onların hayatlarını güven altına aldı. Durum, tıpkı ilham altındaki Mezmur yazarı Davud’un söylediği gibidir: “Hem selâmette yatacağım, hem de uyuyacağım; çünkü ancak sen ya Yehova (YD), beni emniyette oturtursun.”—Mezm. 4:8.
Semavi Babamız, Yehova Tanrı’nın 20. yüzyılda, İsraillilere baktığı gibi bize de bakacağından şüphen var mı? Farz edelim ki, mahalli bir bankanın müdürü sana şunu söylüyor: “Sizin hiçbir şeyden kaygılanmanızı istemiyorum. Sadece muhtaç olduğunuz şeyleri bana bildirin ve ben bunları karşılayacağım.” Acaba böyle yapılan bir vaat, güvenlik hakkındaki kaygını hafifletmez mi? Tabii, bir banka müdürünün sana böyle bir garantiyi verebilmesi pek muhtemel bir şey değildir, ama Yehova Tanrı, tüm sadık hizmetçilerine, bütün ihtiyaçlarını karşılayacağına dair teminat vermiştir. (Mat. 6:31-33) Buna tamamen güvenebiliriz, çünkü Yüce Tanrımız, geçmişteki ve şimdiki örneklerden anlaşıldığı gibi, Sözünü daima yerine getirmiştir.—Yeşu 21:45.
Hikmetli Kral Süleyman, maddi şeylerin ancak sınırlı değerler taşıdıklarının farkına vardı. O aynı zamanda, kendisini güvenlik içinde yaşatabilen Yehova Tanrı ile oluşturduğu yakın bir ilişkinin değerini tattı. Şöyle yazdı: “Zengin adamın malı kendisinin kuvvetli şehridir, ve kendi hayalinde (YD) o yüksek duvar gibidir.” (Sül. Mes. 18:11) “Hayalinde” sözü ne kadar doğrudur. Zengin adam, felaket çattığı zaman, servetinin kendisi [kendisini] koruyacağını hayal eder. Oysa, ekonomik çöküntü, önü alınamayan enflasyon, siyasal devrim veya öldürücü hastalık zamanlarında böyle “yüksek duvar”ın bir hayal olduğu ve hiç koruma sağlamadığı sık sık anlaşılmaktadır.
Süleymanın Meselleri 18:10 ise, şu karşıt düşünceyi verir: “Yehova’nın (YD) ismi kuvvetli kuledir; adil olan (YD) onun içine koşar, ve emin olur.” Ölçüsü ne olursa olsun, hiçbir bunalım veya ortam Tanrı’nın bir hizmetçisini Tanrısal yardımdan yoksun bırakmaz. Öyle ise, burada gerçek bir güvenlik kaynağı vardı [vardır]: Bu, sevgi dolu semavi Babamızla olan kişisel ilişkimizdir.—Mezm. 59:16, 17; 62:5-8.
Korunmaktan Nasıl Emin Olabiliriz?
Böyle bir güven, bir gecede oluşmaz. Yıldan yıla kuvvetlenen ve atlattığı her fırtınada daha da sağlamlaşan bir ağaç gibi, Yehova’ya olan imanımız da O’nun adil yollarının hayatımızda sağladığı iyiliği gördükçe, güçlenir. O’nun Sözünü her gün tetkik etmek, “iyi Haber”i her zaman va’zetmek ve muntazaman O’na dua etmek gibi hareketlerimiz bu kişisel bağın kuvvetlenmesine katkıda bulunur.
İşaya arzuladığımız güvenliği şöyle dile getirdi: “Yüksek yerlerde o oturacak; kaya hisarları onun yüksek kulesi olacak; ekmeği verilecek; suyu emin olacak.” (İş. 33:16) Bununla beraber, bu güvenlik, sadece başkalarının refahına katkıda bulunan bir hayatı yaşamayı arzulayanlar içindir. İşaya şunları da söyledi: “Devamlı (YD) hakla yürüyen, ve doğru söyleyen, gadr ile olan kazancı hor gören, rüşvet almakta ellerini silken, kan dökme sözünü işitmeğe kulak tıkıyan ve kötülüğü görmemek için gözlerini yuman.” (İş. 33:15) Tanrı’nın koruması için koşulan bu şartları çağdaş zamana nasıl uygulayabiliriz?
“Devamlı hak” sözü, Yehova’nın adalet veya dürüstlük standartlarını her gün uygulamak fikrini verir. “Gadr ile olan kazancı hor gören” sözü, bize dünyanın ‘çabuk zengin olma’ yollarını takip etmemek gereğini hatırlatır. Rüşvet almamak, yani haksız bir iltimasın veya maddi kazancın yargıya farklı bir yön vermesine asla izin vermemekten başka, Yehova’nın tasvibini kazanmak isteyen bir kişi “kan dökme sözünü işitmeğe kulak tıkayan, ve kötülüğü görmemek için gözlerini yuman” biri de olmalıdır. Yirminci yüzyıldaki filimler, kitaplar ve mecmualar peygamberin zamanında yoktu; ama bugün Yehova ile yakın bir dostluk oluşturmak isteyen kişi, bugünün şiddetli ve ahlaksız eğlencelerinden kaçınmalıdır.
Doğru prensiplerini tutmak, güvenlik duymamıza katkıda bulunur. Hikmetli Kral Süleyman meseleyi şu birkaç sözle özetledi: “Doğrulukla yürüyen emniyette yürür.”—Sül. Mes. 10:9.
Arasıra Yehova’nın Şahitlerinden bazıları, Tanrısal koruma olarak telakki ettikleri durumlarla karşılaştılar. Örneğin, bir gün, bir birader, Yehova’nın Şahitlerinin bir yayını [yayınını] arabasında okurken, biri ani olarak arkadan geldi ve boğazını sıkmağa başladı. Birader o anda Yehova’ya hararetle dua etti. Saldırgan az sonra hareketsiz kaldı ve parmakları gevşedi. Birader arabasını çalıştırdı, adama veda etti ve o adam sokağın ortasında heykel gibi dururken kendisi ondan uzaklaştı.
Kenyalı bir Yehova’nın Şahidinin başından şu tecrübe geçti: Hemşire Yehova’ya hizmet etmeye başladığı zaman, ana-babası ona şiddetle muhalefet ettiler. Babası “beyaz maymunlar” diye adlandırdığı şahitleri terk etmediği takdirde onu öldüreceğini söyledi. Katiller kiraladı. Sonunda hemşire şöyle dedi: “Onların eline hiçbir zaman düşmemek üzere Yehova beni korudu.”
Bu tecrübelerin gösterdiği gibi, Hıristiyanlar kritik durumlarla karşılaşabilir. Bununla beraber, eğer Yehova’ya tamamen güvenirsek, hiçbir şeyin bize kalıcı bir zarar veremeyeceğinden emin olabiliriz. Semavi Babamızın vaadi şöyledir: “Seni hiç boşa çıkarmam, ve seni hiç bırakmam.” Böylece biz cesaret ederek şöyle diyebiliriz: “Yehova bana yardımcıdır, korkmam, insan bana ne yapar?”—İbr. 13:4, 5.
Pek yakında tüm insan ailesi, zenginlik, askeri kuvvet veya siyasal güç tarafından görünürde sunulan koruyucu duvarları yıkacak olan bir bunalım görecektir. Sadece Yehova’nın görünmez, ama kudretli eline güvenmiş olanlar, Tanrı’nın krallığının adil yönetimi altında ebediyen güvenlik duymak üzere hayatta kalacaklar. (Vah. 21:1, 4) Yüce Tanrı ile yakın kişisel bir bağ geliştirdiğin için bu, senin mutlu mükâfatın olsun.