Son Günler Hangi Deliller Var?

“Çanlar çalmadı ve kaybı ne olursa olsun, kimse ağlamadı, çünkü hemen hemen herkes ölümü bekliyordu . . . . İnsanlar ‘dünyanın sonu budur’ diyor ve buna inanıyorlardı.”—Bunlar, 14. yüzyıldaki Büyük Veba’nın etkileri hakkında bir italyan tarihçinin sözleridir.

GEÇMİŞ nesillerde bazı samimi insanlar, yanılgılara düşerek son günlerde yaşadıklarına inandılar. Örneğin yukarıdaki alıntıda veba, dünyanın son günlerinin işareti olarak görüldü. Bazı tahminlere göre, o zaman Avrupa nüfusunun üçte biri vebadan öldü. Fakat yine de son gelmedi. Tanrı’nın müdahalesinin vakti henüz gelmemişti.

Böylece şimdiki dünya sisteminin sonunun yakında geleceğinden ve Tanrı’nın gökteki Krallığının hükümdarlığının bütün yeryüzü üzerinde hüküm süreceğini bildiren Yehova’nın Şahitlerinin haklı olduklarından nasıl emin olabiliriz? Sadece iddialarını araştırıp, Mukaddes Kitabın sözleriyle karşılaştırarak. Öyle ise, son günleri işaretleyen bazı olayları belirten kesin peygamberlikler var mı?

SAVAŞ, AÇLIK VE VEBA

Bu peygamberliklerin en önemli özelliklerinden bazıları Vahiy 6:1-8’de kayıtlı olan ünlü Apokalips’in atlıları rüyetinde özetlenir. Şöyle okuyoruz:

“Bir al at çıktı; ve onun üzerine binmiş olana, dünyadan selameti (barışı) kaldırmağa, ve birbirini boğazlatmak için ruhsat verildi.” Bu atın binicisinin sadece birkaç ülkeden değil tüm dünyadan barışı kaldıracağına lütfen dikkat edin. Bu nedenle o, dünya çapındaki savaş ve katliam dolu bir zamanı simgeliyor. Bunu 20. yüzyılda acaba gördük mü?

“Yağız bir at, ve onun üzerine binmiş olanın elinde bir terazi [vardı].” Bu at çok yerinde olarak açlığı, yiyecek sıkıntısını ve kıtlığı simgeler. Bu durum, acaba yaşadığımız nesil içinde söz konusu oldu mu?

“Bir kula at, ve onun üzerine binmiş olanın ismi Ölümdü, ve ölüler diyarı (Hades) onun ardınca geliyordu. Ve onlara kılıçla ve kıtlıkla ve ölümle (öldürücü vebayla) ve dünyanın vahşi hayvanları ile öldürmek için dünyanın dörtte biri üzerine hâkimiyet verildi.” Burada savaş, kıtlık, veba veya vahşi hayvanlar yüzünden gelen vakitsiz ölüm, onları erkenden mezara (Hadese) gönderiyor. Zamanımızda milyonlarca kişi bu şekilde mezara girmedi mi?

Bu rüyetlerle birlikte İsa’nın önceden söylediği durumlar da gerçekleşmektedir; bunlardan bazıları şunlardır: “Millet millete karşı, ülke ülkeye karşı kalkacaktır; yer yer kıtlıklar, zelzeleler olacak . . . . birçok yalancı peygamberler kalkıp bir çoklarını saptıracaklar. Ve fesat (kanunsuzluk) çoğalacağından ötürü, bir çokların sevgisi soğuyacak.” İsa, aynı zamanda son gelmeden önce, dünya çapında, bir şahadet işinin de yapılacağını, yani gökteki ‘Krallığın bu iyi haberinin’ ilan edileceğini söyledi.

Buna ek olarak resul Pavlus, insanların tepkilerini anlatarak son günlerde “insanlar[ın] kendilerini seven, parayı seven, . . . ana babaya itaatsiz, nankör” olacağını söyledi. Şöyle devam etti: “[Onlar] zevki Allahtan ziyade seven, takva (Tanrısal bağlılık) suretini gösterip onun kuvvetini inkâr edenler olacaklardır.”a

İsa’nın peygamberliğindeki bütün bu olayların bir nesil içinde cereyan ettiğinden, insanlık tarihinde bir zirve teşkil ettiği görülüyorsa da, daha önceki nesillerde cereyan eden benzeri olaylardan sayı ve önem bakımından büyük olmasının mümkün olmakla birlikte şart olmadığını unutmayalım.

Bu olay ve durumları 20. yüzyılda özellikle 1914’ten itibaren görmekteyiz değil mi? Şimdi 1988 yılında bile onları görüyoruz. Bunları hatırlamak amacıyla, insanlığı etkilemiş ve hâlâ etkilemekte olan çarpıcı olayları gözden geçirirken, şu soruyu cevaplandıralım: Bu olaylar, gökteki Krallığı vasıtasıyla Tanrı’nın müdahale edeceği zamanın geldiğini gösteriyor mu?—Luka 21:29-33.

[Dipnotlar]