Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • “Işığın Silahlarını Kuşanalım”
    Gözcü Kulesi—1991 | 1 Ekim
    • 22. Yehova, şimdi ışığa gelenleri nasıl bereketliyor ve onları gelecekte de nasıl bereketleyecektir?

      22 Kral Davud: “Hayatın kaynağı sendedir [Yehova]; senin nurunla nur görürüz. Seni bilenlere inayetini . . . . daim et” demişti. (Mezmur 36:9, 10) Işığı sevenler, Yehova’yı tanımayı öğreniyorlar ve bu, onlar için hayat demektir. (Yuhanna 17:3) Yehova, sevgi dolu inayeti sayesinde şimdi onları destekliyor ve büyük sıkıntı geldiğinde onları yeni dünyaya geçirecektir. Şimdi Şeytan’ın dünyasının karanlığından uzak durursak, bunu biz de tadacağız. Yeni dünyada insanlar Cennette kâmil bir yaşama kavuşturulacaklar. (Vahiy 21:3-5) Olumlu hüküm alanlar o zaman sonsuza dek Yehova’nın ışığında yürümek imkânına sahip olacaklar. Bu, ne görkemli bir ümit! Ve şimdi ‘karanlığın işlerini üzerimizden atıp ışığın silahlarını kuşanmamız’ için ne güçlü bir neden!—Romalılar 13:12.

  • ‘Bu Ne Zaman Oldu?’
    Gözcü Kulesi—1991 | 1 Ekim
    • ‘Bu Ne Zaman Oldu?’

      ‘ACABA saat kaç?’ Bu soruyu ne kadar sık soruyorsun? Vaktin hızla akıp gittiği çağımızda vaktin daima bilincindeyiz. Sabahleyin kalkmak, işe gitmek, yemek yemek, arkadaşlarla buluşmak vb. gibi günlük faaliyetlerimizin çoğu, doğrudan doğruya vakte bağlıdır. Ve biz de saati öğrenmek için kol saati, duvar saati, çalar saat ve radyo gibi gereçlere bel bağlarız.

      Acaba Mukaddes Kitabın yazıldığı ve vakti ölçen bu gibi gereçlerin bulunmadığı zamanlarda insanlar ne yapıyordu? Zamanı nasıl hesaplıyorlardı? Mukaddes Kitap buna dair bir şey söyler mi? Mukaddes Kitabın anlattığı bir olayın günün hangi saatinde olduğunu bilirsek, Tanrı’nın Sözü hakkında yeni bir görüş kazanıp Mukaddes Kitabı incelemekten daha çok zevk duyabiliriz.

      Tanrı’nın Verdiği Zaman Göstergeleri

      Eskiden, bir olayın ne zaman olduğu, Yaratıcı’nın “gündüzü geceden ayırmak için” göğe yerleştirdiği ‘iki büyük ışığa’, yani güneş ve aya bakarak hesaplanırdı. (Tekvin 1:14-16) Örneğin, iki melek, Lut ve ailesini hüküm giyen Sodom’dan çıkmaya teşvik ettiğinde, vakit ‘seher vaktiydi.’ (Tekvin 19:15,16) İbrahim’in sadık hizmetçisi, Rebeka’ya rastladığı kuyuya vardığında, vakit ‘akşam vaktiydi.’—Tekvin 24:11, 15.

      Bazen vakit daha da kesinlik kazanır. Örneğin, Hâkim Gideon’un zorba oğlu Abimelek’e, Şekem şehrine “sabahleyin güneş doğar doğmaz” saldırması öğütlenmişti. (Hâkimler 9:33) Şüphesiz bu bir taktikti. Abimelek’in kuvvetlerinin ardında doğan güneşin göz kamaştıran ışınları, Şekem’i savunanların, ‘dağların gölgesinde’ saldıran orduyu fark etmesini çok zorlaştıracaktı.—Hâkimler 9:36-41.

      Zamanın Deyimlerle Belirtilmesi

      İbraniler, zamanı belirtirken, canlı ve ilginç ifadeler kullanırlardı. Onlar, bize sadece yörelerinin çevresel koşulları ve gelenekleri değil, olayların durumu hakkında da ayrıntılar verdiler.

      Örneğin, Tekvin 3:8 bize, Yehova’nın, günah işledikleri gün Âdem ve Havva ile “günün serinliğinde” konuştuğunu bildirir. Bu olayın, onları günün sıcağından kurtaran serin bir esintinin çıktığı güneşin battığı sırada olduğu anlaşılır. Genelde günün sonu, rahatlık ve dinlenme zamanıdır. Ne var ki, Yehova, henüz vakit varken, böyle önemli adli bir meseleyi ele almak için onu ertesi güne ertelememişti.

      Öte yandan Tekvin 18:1, 2 Yehova’nın meleğinin Mamre’de İbrahim’in çadırına “günün sıcağında” geldiğini açıklar. Öğlen sıcağında Yahuda dağlarının alev alev yanışını bir an gözlerinizin önüne getirin. Bunaltıcı bir sıcak olmalıydı. O sırada herkes yemeğini yemiş dinleniyordu. (Tekvin 43:16, 25; II. Samuel 4:5) Bu nedenle İbrahim de, belki yemekten

Türkçe Yayınlar (1974-2026)
Oturumu Kapat
Oturum Aç
  • Türkçe
  • Paylaş
  • Tercihler
  • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
  • Kullanım Şartları
  • Gizlilik İlkesi
  • Privacy Settings
  • JW.ORG
  • Oturum Aç
Paylaş