-
Mukaddes Kitap Kaydının Titizliğini Neden Araştıralım?Gözcü Kulesi—1993 | 1 Eylül
-
-
yayıldığı karanlık ve çorak bir arazi olan Öteki Dünya uzanırdı.” Bunun bir efsane olduğu kanıtlandığında, putperest düşünürler, öteki dünya diye adlandırdıkları yeri tekrar belirlemek zorunda kaldılar. Yazar Richard Carlyon şöyle açıklar: “Uygun bir yer bulundu; bu, çeşitli mağaralarla bu dünyayla bağlantılı olup yeraltında idi.” Bugün bunun da bir mit olduğunu biliyoruz. Dünyanın öte tarafında böyle bir yer veya bir geçit bulunmamaktadır.
Mukaddes Kitap, eski kavimlerin efsanelerindeki gibi yeryüzünün düz olduğunu söyleyen yanlış bir görüşü içermez. Aksine, yeryüzünün yuvarlak olup herhangi bir şeyin üzerinde durmadığı şeklindeki kanıtlanmış bilimsel gerçeği belirtir. (Eyub 26:7; İşaya 40:22) Mukaddes Kitapta değinilen diğer coğrafi tanımlamalar için ne denebilir? Onlar efsane niteliğinde midir yoksa Sina Yarımadası da içinde olarak bugünkü Mısır ve İsrail’i ziyaret ettiğimizde, Mukaddes Kitap olaylarını tam olarak gözümüzde canlandırabilir miyiz?
-
-
Mukaddes Kitabın Coğrafyası Titizlikle Kaydedilmiş midir?Gözcü Kulesi—1993 | 1 Eylül
-
-
Mukaddes Kitabın Coğrafyası Titizlikle Kaydedilmiş midir?
FİLİSTİN’DE güneş henüz batmıştı. Yıl 1799’du. Yürümekle geçen sıcak bir günden sonra Fransız ordusu kamp kurmuştu ve başkomutan Napolyon çadırında dinleniyordu. Hizmetçilerinden biri, titrek mum ışığında, Fransızca bir Mukaddes Kitaptan yüksek sesle okuyordu.
Napolyon’un Filistin’deki askeri seferi boyunca bu durum sık sık tekrarlandı. Napolyon, daha sonra hatıralarında şunları belirtti: “Bu eski kentlerin yıkıntıları arasında kamp kurduğumuzda her akşam Kutsal Yazıları yüksek sesle okudular . . . . Kitapta bulunan tanımlamaların gerçekliği ve gördüklerimize benzerliği çarpıcıydı, çünkü bu tanımlamalar, birçok yüzyıldan ve bunca değişiklikten sonra bile hâlâ bu ülkeye uymaktadır.”
Gerçekten, Orta Doğuya yolculuk edenler, Mukaddes Kitaptaki olayların bugünkü yerlere uyduğunu kolayca fark ederler. Fransız ordusunun Mısır’ı ele geçirmesinden önce, bu eski ülke hakkında yabancılar tarafından çok az şey biliniyordu. Sonra Napolyon’un Mısır’a getirdiği bilimadamları ve araştırmacılar, Mısır’ın eski büyüklüğüyle ilgili ayrıntıları dünyaya açıklamaya başladılar. Bu, İsraillilere yaptırılan “ağır iş”in hayallerde daha kolay canlanmasını sağladı.—Çıkış 1:13, 14.
Mısır’dan serbest bırakıldıkları gece, İsrailliler Ramses’te toplandılar ve sonra “çölün kenarın”a yürüdüler. (Çıkış 12:37; 13:20) Bu noktada Tanrı, onlara ‘dönmelerini’ ve ‘denizin yanında konmalarını’ emretti. Bu alışılmamış manevra ‘şaşkın şekilde dolaşma’ olarak yorumlandı ve Mısır kralı eski kölelerini tekrar almak amacıyla ordusu ve 600 savaş arabası ile onların peşine düştü.—Çık. 14:1-9.
Mısır’dan Çıkış
MS birinci yüzyılda yaşamış bir tarihçi olan Josephus’a göre, Mısırlılar, İsraillileri “dar bir yere” doğru kovaladılar ve onları “ulaşılamaz sarp kayalıklarla deniz arasında” tuzağa düşürdüler. İsraillilerin Kızıl Denizi tam nereden geçtikleri bugün kesin olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte, Kızıl Deniz’in kuzeydeki bitimine bakan dağ sıralarının üstünden olayı gözümüzde canlandırmak
-