Hayatımız ve Hizmetimiz İbadeti Kitapçığı İçin Kaynaklar

3-9 MAYIS

TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | SAYILAR 27-29

Ruhi Hazineleri Keşfedin

it-2-E 528 p. 5

Sunular

Dökme sunuları. Dökme sunuları, özellikle de İsrailoğulları Vaat Edilmiş Topraklara yerleştikten sonra, diğer birçok sunuyla birlikte sunulurdu (Sy 15:2, 5, 8-10). Dökme sunusu olarak şarap kullanılırdı ve sunağın üzerine dökülürdü (Sy 28:7, 14; ayrıca Çk 30:9; Sy 15:10 ile karşılaştırın). Elçi Pavlus Filipi’deki Hıristiyanlara şöyle yazdı: “İmanla sunduğunuz kurbanın ve hizmetin üzerine dökülen bir sunu olsam da bundan memnunum.” Pavlus burada ‘dökülen sunu’ ifadesini mecazi anlamda kullanarak, iman kardeşlerine var gücüyle hizmet etmeye ne kadar istekli olduğunu belirtti (Flp 2:17). Ölümünden kısa bir süre önce Timoteos’a şöyle yazdı: “Ben zaten bir dökme sunusu oluyorum ve kurtulmamın vakti gelmiştir” (2Ti 4:6).

10-16 MAYIS

TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | SAYILAR 30-31

“Adaklarını Yerine Getir”

it-2-E 1162

Adak

Gönüllü Ama Bağlayıcı. İsrailoğulları tamamen gönüllü olarak adakta bulunurdu. Ama Tanrı’nın Kanununa göre, bir kez ağızdan çıktıktan sonra adağın yerine getirilmesi zorunluydu. Kişi adağını dile getirdiğinde ‘nefsini bağlamış’ olurdu; başka sözlerle adağını yerine getireceğine dair kendi canını teminat gösterirdi (Sy 30:2; ayrıca Ro 1:31, 32’ye bakın). Yani kişinin hayatı söz konusuydu. Bu nedenle Kutsal Yazılar, kişinin adakta bulunurken son derece dikkatli olması ve bunun getirdiği sorumluluğu titizlikle düşünmesi gerektiğini vurgular. Kanun şöyle diyordu: “Yehova’ya bir adak adarsan, . . . . Tanrın Yehova onu mutlaka senden isteyecektir; adağını geciktirerek günah işlemiş olursun. Fakat adak adamaktan kaçınırsan günah işlemiş olmazsın” (Tkr 23:21, 22).

it-2-E 1162

Adak

Adak Tanrı’ya verilen ciddi bir sözdür. Bazen bir şey yapmak, bir sunu vermek, belirli bir hizmete başlamak, bir görevi üstlenmek ya da Tanrı’nın Kanununa aykırı olmamasına rağmen bazı şeylerden uzak durmak üzere söz verilir. Kişi, özgür iradesiyle, gönüllü olarak adakta bulunur. Tıpkı yemin gibi, adak da ciddi bir sözdür ve Kutsal Kitapta bazen bu iki ifade birlikte kullanılır (Sy 30:2; Mt 5:33).

Ruhi Hazineleri Keşfedin

it-2-E 28 p. 1

Yeftah

Kutsal mekânla bağlantılı işlerde hizmet etmesi için Yehova’ya insanlar da adanabiliyordu. Bu kararı verme hakkı anne babaya aitti. Buna bir örnek Samuel’di; o doğmadan önce annesi Hanna tarafından Kutsal Çadırdaki hizmete adanmıştı. Hanna’nın adağını kocası Elkana da onaylamıştı. Samuel sütten kesilir kesilmez, Hanna yanına kurban edeceği bir hayvan da alıp oğlunu Kutsal Çadıra götürdü (1Sa 1:11, 22-28; 2:11). Nezir olarak Tanrı’nın hizmetine adanmış başka bir çocuk da Şimşon’du (Hk 13:2-5, 11-14; ayrıca babanın kızı üzerindeki yetkisini gösteren Sy 30:3-5, 16 ile karşılaştırın).

17-23 MAYIS

TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | SAYILAR 32-33

‘Diyarın Tüm Halklarını Kovacaksınız’

it-1-E 404 p. 2

Kenan

Yeşu hikmetli davrandı ve Kenanlıların yok edilmesiyle ilgili “Yehova’nın Musa’ya verdiği emirlerin hepsini eksiksiz yerine getirdi” (Yş 11:15). Fakat İsrail milleti önderleri Yeşu gibi davranmadı ve diyarda kirliliğe yol açan bütün etkenleri ortadan kaldırmadı. Kenanlılar onların arasında yaşamaya devam etti ve İsrailliler onlardan olumsuz etkilendiler. Bu, suçların, ahlaksızlığın ve putperestliğin artmasına, daha da kötüsü birçok can kaybına neden oldu. Eğer Kenanlılara verilen hükmü yerine getirselerdi kuşkusuz bu kadar kayıp yaşamayacaklardı (Sy 33:55, 56; Hk 2:1-3, 11-23; Me 106:34-43). Yehova, adaletini ve hükümlerini uygularken İsrailoğullarını kayırmayacağı konusunda onları uyardı. İsrailoğulları Kenanlılarla yakınlaşır, onlarla evlenip akraba olur, dini inançlarını ve âdetlerini benimser, onlar gibi ahlaksız davranışlarda bulunursa, Kenanlıların yok edilmesiyle ilgili hüküm kesinlikle kendi başlarına da gelecekti. Sonunda diyar onları da ‘kusup atacaktı’ (Çk 23:32, 33; 34:12-17; Le 18:26-30; Tkr 7:2-5, 25, 26).

Ruhi Hazineleri Keşfedin

it-1-E 359 p. 2

Sınır

Kurayla kabilenin coğrafi konumu belirlendikten sonra, kabilenin büyüklüğü hesaba katılarak mirasın boyutları saptanırdı. Kayıt şöyle diyor: “Diyarı kurayla aşiretlerinize göre mülk olarak paylaştıracaksınız. Kalabalık olanın mirasını artıracak, nüfusu az olanın mirasını azaltacaksınız. Kurada neresi çıkarsa mülkleri orası olacak” (Sy 33:54). Kurada çıkan coğrafi konum sabitti ama boyutlarda ayarlama yapılabiliyordu. Bu nedenle Yahuda kabilesinin mirasının çok geniş olduğu anlaşılınca, Şimeon kabilesine o topraklardan pay verildi (Yş 19:9).

31 MAYIS–6 HAZİRAN

HIRİSTİYANLAR OLARAK YAŞAM TARZIMIZ

“Son Günlerin Sonunda Hazırlıklı Olun”

nwtsty, Mt 24:8’deki inceleme notu

sancılar: Yunanca kelime sözcük anlamıyla doğum sırasında çekilen şiddetli ağrı anlamına gelir. Burada genel olarak sıkıntıya ve acıya atfetse de şu anlama da geliyor olabilir: Mt 24:21’de bahsedilen büyük sıkıntıdan önceki dönemde sorunların ve sıkıntıların sıklığı, şiddeti ve süresi tıpkı doğum sancılarında olduğu gibi giderek artacak.

7-13 HAZİRAN

TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | TEKRAR 3-4

“Yehova’nın Kanunları Doğrudur ve Hikmet Doludur”

it-2-E 1140 p. 5

Anlayış

Bir kişi Tanrı’nın Sözünü ve emirlerini gayretle inceler ve hayatında uygularsa öğretmenlerinden ve büyüklerinden çok daha anlayışlı olabilir (Me 119:99, 100, 130; ayrıca Lu 2:46, 47 ile karşılaştırın). Çünkü hikmetin ve anlayışın kaynağı aslında Tanrı’nın kusursuz kuralları ve hükümleridir. Bu nedenle İsrailliler bunlara titizlikle uyarsa etraflarındaki milletler onlar hakkında “hikmetli ve anlayışlı bir halk” diyecekti (Tkr 4:5-8; Me 111:7, 8, 10; ayrıca 1Kr 2:3 ile karşılaştırın). Anlayışlı bir insan Tanrı’nın Sözünü çiğnememesi gerektiğini bilir, ona uygun şekilde yaşamak ister ve bu konuda yardım etmesi için Tanrı’ya dua eder (Me 119:169). Tanrı’nın Sözünün yüreğine kök salmasına izin verir (Mt 13:19-23), onu ‘yürek levhasına yazar’ (Öz 3:3-6; 7:1-4) ve ‘her yalan yoldan nefret etmeye’ başlar (Me 119:104). Tanrı’nın Oğlu yeryüzündeyken böyle bir anlayışa sahip olduğunu gösterdi. İşkence direğinde ölmekten kaçmaya çalışmadı, çünkü Kutsal Yazılarda bildirilen sözlerin gerçekleşmesi için bu şekilde ölmesi gerekiyordu (Mt 26:51-54).

28 HAZİRAN–4 TEMMUZ

TANRI’NIN SÖZÜNDEKİ HAZİNELER | TEKRAR 9-10

Ruhi Hazineleri Keşfedin

it-1-E 103

Anakoğulları

Kenan ülkesinin hem dağlık kesiminde hem de özellikle güney kıyı bölgelerinde yaşayan aşırı iri yarı bir halk. Anakoğullarından önde gelen üç kişi, Ahiman, Şeşay ve Talmay Hebron’da yaşamıştı (Sy 13:22). Diyarı keşfe giden 12 İbrani Anakoğullarını ilk kez bu şehirde gördü. Bu 12 İbrani’den 10’u yaşadıklarını halka aktarırken korkutucu ifadeler kullandılar. Anakoğullarının Tufandan önce yaşayan Nefilimin soyundan olduğunu ve onların karşısında kendilerini “çekirge” gibi hissettiklerini söylediler (Sy 13:28-33; Tkr 1:28). Başka iri yarı halklar olan Emler ve Refaoğulları tarif edilirken de “Anaklar gibi” denirdi. Bu halk çok güçlü olduğu için şöyle bir deyiş de türemişti: “Anakoğullarının karşısında kim durabilir?” (Tkr 2:10, 11, 20, 21; 9:1-3).