Yehova’nın halkına yıllarca önderlik eden Yeşu, 110 yaşında öldü. Yeşu yaşadığı sürece İsrailoğulları Yehova’ya ibadet ettiler. Ama o öldükten sonra Kenan diyarında yaşayan insanlar gibi putlara tapınmaya başladılar. Yehova’ya bağlı kalmadılar. Bu yüzden Yehova, Kenan Kralı Yabin’in İsrailoğullarına sıkıntı çektirmesine izin verdi. Onlar da yardım etmesi için Yehova’ya yalvardı. Yehova da onlara önderlik edecek yeni birini görevlendirdi. Barak isimli bu adam halkın yeniden Yehova’ya dönmesine yardım edecekti.

İsrail’de Debora adında bir kadın peygamber vardı. O, Barak’ı çağırttı ve ona Yehova’nın şu mesajını bildirdi: “Yanına 10.000 adam al ve Kişon Vadisi’ne git. Kral Yabin’in ordusunun karşısına çık. Ordu komutanı Sisera’yı orada yeneceksin.” Barak Debora’ya, “Giderim ama sen de benimle gelirsen” dedi. Debora da şöyle dedi: “Seninle geleceğim ama bilmen gereken bir şey var. Sisera’yı sen öldürmeyeceksin. Yehova onu bir kadının öldüreceğini söyledi.”

Barak, ordusuyla ve Debora’yla birlikte savaşa hazırlanmak için Tabor Dağı’na çıktı. Sisera bunu duyunca savaş arabalarını ve ordusunu toplayıp oradaki vadiye geldi. Debora Barak’a “Yehova’nın sana zafer kazandıracağı gün bugündür” dedi. Barak ve 10.000 adamı dağdan hızla inerek Sisera’nın güçlü ordusunun karşısına çıktı.

Sonra Yehova Kişon Irmağı’nın taşmasını sağladı. Sisera’nın savaş arabaları çamura saplandı. Sisera da arabasını bırakıp koşmaya başladı. Sonunda Barak ve askerleri Sisera’nın ordusunu yenilgiye uğrattı. Fakat Sisera kaçmıştı! O, gidip Yael isimli bir kadının çadırına saklandı. Yael içmesi için ona süt getirdi ve battaniyeyle üstünü örttü. Yorgun düşen Sisera uykuya daldı. Sonra Yael sessizce ona yaklaşıp başına bir çadır kazığı sapladı ve Sisera öldü.

Barak Sisera’yı aramaya geldi. Yael çadırdan çıkıp ona “İçeri gel, aradığın adam burada” dedi. Barak çadıra girince Sisera’nın ölmüş olduğunu gördü. Tüm bunlardan sonra Barak ve Debora Yehova’yı bir ilahiyle yücelttiler, çünkü Yehova İsrailoğullarına düşmanları karşısında zafer kazandırmıştı. Sonraki 40 yıl boyunca İsrailoğulları huzur içinde yaşadı.

İsrail’de bir kıtlık yaşanıyordu. Bu yüzden Naomi isimli İsrailli bir kadın, kocası ve iki oğluyla birlikte Moab topraklarına taşındı. Sonra Naomi’nin kocası öldü. Oğulları Moablı kadınlarla evlendiler. Onların adları Rut ve Orpa’ydı. Ne yazık ki bir süre sonra Naomi’nin oğulları da öldü.

Naomi İsrail’deki kıtlığın bittiğini duyunca oraya dönmeye karar verdi. Rut ve Orpa da onunla birlikte yola çıktı. Naomi yoldayken onlara şöyle dedi: “Oğullarıma iyi eşler, bana da iyi evlatlar oldunuz. İkinizin de yeniden evlenip yuva kurmasını istiyorum. Gidin, Moab’a, evinize dönün.” Ama Rut ve Orpa “Seni seviyoruz! Seni bırakmak istemiyoruz” dediler. Naomi onlara dönmeleri için ısrar edince Orpa geri döndü, fakat Rut Naomi’yle kaldı. Bunun üzerine Naomi ona “Bak, Orpa kendi halkına ve tanrılarına geri dönüyor. Sen de onunla git, annenin evine geri dön” dedi. Ama Rut “Seni bırakmam. Senin halkın benim halkım, senin Tanrın benim Tanrım olacak” dedi. Sence Naomi bunu duyunca ne hissetmiştir?

Rut ve Naomi İsrail’e vardığında çiftçiler arpa toplamaya yeni başlamıştı. Bir gün Rut, bir adamın tarlasında geriye kalan başakları toplamaya gitti. Bu tarla Rahab’ın oğlu Boaz’ındı. Boaz, Rut’un bir Moablı olduğunu ve Naomi’ye ne kadar vefalı davrandığını duydu. İşçilerine, Rut toplayabilsin diye arkalarında biraz daha fazla başak bırakmalarını söyledi.

O akşam Naomi Rut’a “Bugün kimin tarlasında çalıştın?” diye sordu. Rut da “Boaz isimli bir adamın tarlasında” dedi. O zaman Naomi şöyle söyledi: “Boaz kocamın akrabası olur. Sen oradaki diğer kızlarla birlikte onun tarlasında çalışmaya devam et. Orada kimse seni rahatsız etmez.”

Rut hasat bitene kadar Boaz’ın tarlasında çalıştı. Boaz Rut’un çok çalışkan ve değerli bir kadın olduğunu fark etti. O günlerde bir adam oğlu olmadan ölürse, onun karısıyla adamın akrabalarından biri evlenirdi. Dolayısıyla Boaz da Rut’la evlendi. Onların Obed adında bir oğulları oldu. Obed’in kim olduğunu biliyor musun? O ileride Kral Davut’un dedesi olacaktı. Obed doğunca Naomi’nin arkadaşları çok sevindi ve ona şöyle dediler: “Yehova sana önce seni çok seven bir gelin verdi, şimdi de bir torunun oldu. Yehova’ya şükürler olsun!”