Watchtower ONLINE KÜTÜPHANE
Watchtower
ONLINE KÜTÜPHANE
Türkçe
  • KUTSAL KİTAP
  • YAYINLAR
  • İBADETLER
  • g 2/00 s. 12-14
  • ‘Rol Oyunları’ Oynamanın Bir Tehlikesi Var mı?

Bu kısım için bir video yok.

Üzgünüz, video yüklenirken bir hata oluştu.

  • ‘Rol Oyunları’ Oynamanın Bir Tehlikesi Var mı?
  • Uyanış!—2000
  • Altbaşlıklar
  • Benzer Malzeme
  • Şiddet ve Gizemcilik
  • Diğer Etkenler
  • Hayal mi, Gerçek mi?
  • Elektronik Oyunlar Oynamam Uygun mu?
    Uyanış!—2008
  • Bilgisayar Oyunlarının Zararı Var mı?
    Gençler Soruyor: Sorular ve Pratik Cevaplar, 2. Kitap
  • Bilgisayar Ya da Video Oyunları Oynasam mı?
    Uyanış!—1996
  • Elektronik Oyun Oynayanlar Tehlikede mi?
    Uyanış!—2003
Daha Fazla
Uyanış!—2000
g 2/00 s. 12-14

Gençler Soruyor . . .

‘Rol Oyunları’ Oynamanın Bir Tehlikesi Var mı?

“Bu tamamen hayal gücü. Kimi zaman bir büyücüsünüz, kimi zaman bir dövüşçü. Olmayı hayal ettiğiniz pek çok farklı karakterin rolünü üstlenebilirsiniz. Bunun hiçbir sınırı yok.”—Christophe.

“OLMAK isteyip de olamadığın her şey ol.” Bir dergi, ünlü bir fantezi oyununu tanıtırken bu sloganı kullandı. Milyonlarca genç için, rol oyunlarının hayal dünyasına kaçmak çok çekicidir. Ancak ‘rol oyunları’ tam olarak nedir?

Jeux de rôle (Rol Oyunları) isimli kitaba göre, “her oyuncu özel bir görevi olan ya da iz peşindeki bir efsanevi karakterin rolünü üstlenir ve hayal dünyasında bir macera yaşamaya hazırlanır.” Oyunun amacı, bu özel görevi tamamlamak için hayali karakterin deneyim, para, silah ya da sihirli güçler edinerek gelişmesini sağlamaktır.

Rol üstlenilen oyunlar 1970’lerde ‘Dungeons and Dragons’ (Zindanlar ve Ejderler) isimli oyunla rağbet görmeye başladı. O zamandan beri bu, masa üstü oyunlarıyla, çocukların biriktirdiği oyun kartlarıyla, interaktif kitaplarla, bilgisayar oyunlarıyla ve hatta katılımcıların temsilci olduğu canlı aksiyon oyunlarıyla, milyonlarca dolarlık bir endüstri haline geldi. Görünüşe bakılırsa, Amerika Birleşik Devletlerinde altı milyondan fazla, Avrupa’da ise yüz binlerce düzenli oyuncu var. Fransa’daki birçok lisede bu tür oyunlar için kurulmuş kulüpler var; Japonya’da ise bunlar en çok rağbet gören video oyunlarıdır.

Bu oyunları destekleyenler, bunların hayal gücünü ve problem çözme yeteneğini geliştirdiğini ve grup etkileşimini desteklediğini söylüyorlar. Bunlara karşı çıkanlar ise, bu oyunların intiharlarla, cinayetlerle, tecavüzlerle, mezarlıklara verilen hasarlarla ve Satanizmle bağlantısı olduğunu söylüyorlar. Madrid’de (İspanya) iki genç, bu tür oyunlardan birinin senaryosu için, 52 yaşındaki bir adamı öldürdükleri şüphesiyle tutuklandılar. Japonya’da bir genç, benzer bir oyuna final sahnesi olarak ana-babasını öldürdü ve kendi bileklerini kesti. Bunların birer istisna olduğu doğru, aslında oyuncuların çoğu akıllı ve girişken kişilerdir. Yine de, İsa’nın Takipçisi gençler kendilerine şunları sormalı: ‘Bu tür oyunlar bana göre mi? Dikkatli olmayı gerektiren bir durum var mı?’

Şiddet ve Gizemcilik

Rol üstlenilen oyunlar, şekil ve içerik açısından büyük çeşitlilik gösterir. Yine de, hepsi değilse bile birçoğu şiddet içeriyor. Aslında şiddet, bu oyunların yarattığı hayal ürünü olan evrende, ilerlemenin ya da hayatta kalmanın çoğu zaman ayrılmaz bir parçasıdır. O halde, bu tür oyunları oynamak Mukaddes Kitabın öğüdüyle nasıl uyum içinde olabilir? Süleymanın Meselleri 3:31 şöyle diyor: “Zorba adama imrenme, ve onun yollarından hiç birini seçme.” Mukaddes Kitap ayrıca şiddeti değil, ‘barışı arayın ve onun ardınca koşun’ der.—I. Petrus 3:11.

Diğer bir sorun, bu tür oyunlarda sihrin önemli bir yer tutmasıdır. Çoğu zaman oyuncular büyücülerin ya da sihirli güçlere sahip kişilerin rolünü üstlenebilirler. Böylece, büyü kullanılarak engellerin ya da düşmanların üstesinden gelinir. Bildirilenlere göre, ünlü bir oyunda “oyuncular, Başmeleklere ya da Cin Prenslere hizmet eden Meleklerin ya da Cinlerin rollerini üstleniyor . . . . Kutsal şeylere saygı duymayan fikirler, oyunu daha eğlenceli hale getiriyor.” Hatta bir bilgisayar oyununda, oyuncu sadece “Şeytan” kelimesini yazmakla en güçlü kişi haline geliyor.

İsa’nın Takipçisi bazı gençler, buna çok fazla vakit harcamadıkları sürece rol oyunlarında bir sakınca olmadığı düşüncesini savunuyorlar. Bir genç “Bu sadece bir oyun” diyor. Olabilir. Fakat Tanrı İsrailoğullarını gizemciliğe karışmamaları konusunda uyardı. Musa’ya verilen kanunda şu belirtiliyordu: “Aranızda . . . . falcı, yahut müneccim, yahut sihirbaz, yahut afsuncu, yahut büyücü, yahut cinci, yahut bakıcı, . . . . bulunmıyacak. . . . . bu şeyleri yapan adam RABBE mekruhtur.”—Tesniye 18:10-12.

O halde, gizemciliği destekleyen herhangi bir oyunu oynamak akıllıca olur mu? Sihirli güçleri olan kişilerin rollerini üstlenmek, ‘Şeytanın derin şeylerine’ dalmakla aynı şey değil mi? (Vahiy 2:24) Bir genç şunu kabul etti: “Bütün gün böyle bir oyun oynadıktan sonra evden dışarı çıkmaya korktum. Birinin bana saldıracağını düşünüyordum.” Bu tür bir korku yaratan herhangi bir şey sağlıklı olabilir mi?

Diğer Etkenler

I. Korintoslular 7:29 “vakit kısaltılmıştır” diyor. Bu yüzden, diğer önemli sorun ise bu tür oyunların talep ettiği zamandır. Bazı oyunları tamamlamak için saatler, günler hatta haftalar gerekiyor. Dahası, üstlenilen rol o kadar sürükleyici olabilir ve bağımlılık yapar ki, diğer şeyler ikinci plana düşebilir. Bir genç şunları söyledi: “Oyunda her bölümü bitirdiğimde, daha büyük zorluklar ve daha fazla gerçekçilik istedim. Oyun bende gerçekten bağımlılık yapmıştı.” Bu tür bir bağımlılık bir gencin derslerini ve ruhi faaliyetlerini nasıl etkileyebilir?—Efesoslular 5:15-17.

Japonya’dan bir genç şöyle dedi: “Her zaman, oyun oynamadığım zamanlarda bile, oyunun bir sonraki bölümünde neler yapacağımı düşünüyordum. Okulda ve ibadetlerde tek düşüncem o oyundu. Başka hiçbir şey düşünmez duruma gelmiştim. Ruhi sağlığım tamamen bozulmuştu.” Makalenin girişinde adı geçen Christophe, oyuncuların “gerçek dünyadan tamamen koptuğunu” söyledi. Evet, ‘gülmenin vakti ve oynamanın vakti’ olduğu doğru; fakat eğlence, yaşamını, ruhi faaliyetlere hiç yer bırakmayacak kadar doldurmalı mı?—Vaiz 3:4.

Ayrıca, oyunun ne tür bir ruhu desteklediğini de düşün. Fransa’da çıkan bir dergi bir rol oyununun reklamını şu sözlerle yaptı: “Kanınızı dondurmak ve dünyaya bakışınızı değiştirmek için hazırlanmış ve hesaplanmış çeşitli yoz, zararlı ve sapıkça deneyimler yaşayacaksınız.” Böyle bir ruh, Mukaddes Kitabın ‘kötülükte küçük çocuklar’ olmakla ilgili öğüdüne uygun mu? (I. Korintoslular 14:20) Christophe en sonunda oynadığı oyunların “İsa’nın Takipçilerinin ahlak standartlarına uymadığı” sonucuna vardı. O şöyle dedi: “Bir tarafta vaaz ederken, ibadetlere katılırken ve İsa’nın Takipçilerine özgü sevgiyi geliştirmek gibi iyi şeyler öğrenirken, öbür tarafta İsa’nın öğrettikleriyle hiçbir şekilde uyuşmayan bir rolü üstlenmeyi kendime yakıştıramıyordum. Bu kesinlikle mantıklı değildi.”

Hayal mi, Gerçek mi?

Birçok genç gerçeklerden kaçmak için bu tür oyunlara sığınıyor. Fakat insanın kendisini hayal dünyasına kaptırması sağlıklı mı? Fransız sosyolog Laurent Trémel şunları söyledi: “Geleceğin belirsiz olduğu gerçek dünyayla . . . . bu çok gerçekçi fakat sanal dünya arasında korkunç bir zıtlık vardır; orada kuralların yöneticisi siz olursunuz ve rolünü üstlendiğiniz bir karakteri olduğunuz ya da olmak istediğiniz gibi siz şekillendirirsiniz.” Akıl sağlığı uzmanı Etty Buzyn ek olarak şunlara değindi: “Gençler oynarken, tehlikeli bir yaşam sürdürdükleri ve dünyayı yeniden yapılandırdıkları izlenimine kapılırlar, fakat gerçekte onlar kendilerini hiçbir gerçek riske atamazlar. Onlar toplumdan ve kısıtlamalarından kaçıyorlar.”

Ancak eninde sonunda bu tür bir kaçış yalnızca hayal kırıklığıyla sonuçlanabilir; çünkü oyunun sonunda yaşamın gerçekleri yine karşılarına çıkar. Herkes bu tür gerçeklerle er ya da geç karşılaşacaktır. Hayali bir roldeki hiçbir başarı ya da macera, gerçek yaşamdaki başarısızlıkları ya da sıradanlığı telafi etmeyecektir. Yapılacak en akıllıca şey, yaşamın gerçekleriyle cesurca yüzleşmektir. Yaşamdaki gerçek durumlarla yüzleşerek algılama gücünü geliştir. (İbraniler 5:14) Ayrıca sorunlarla başa çıkabilmene yardım edecek ruhi nitelikler geliştir. (Galatyalılar 5:22, 23) Böyle yapmak, herhangi bir oyunu oynamaktan daha doyum verici ve ödüllendiricidir.

Bu, tüm rol oyunlarının zararlı olduğu anlamına gelmez. Mukaddes Kitap devirlerinde bile küçük çocuklar bir miktar hayal gücü ve rol üstlenmeyi gerektiren oyunlar oynadılar; hatta İsa bile bunu gözlemişti. (Luka 7:32) Ayrıca İsa masum eğlenceleri mahkûm etmemişti. Ancak İsa’nın Takipçisi olan gençler ana-babalarıyla birlikte “Rab’bi neyin hoşnut ettiğini ayırt” etmelidirler. (Efesoslular 5:10, Müjde) Bir oyunu gözden geçirirken kendine şunları sor: ‘Bu oyun ‘bedenin işlerini’ mi yansıtıyor? Benim Tanrı’yla olan ilişkimi zedeleyecek mi?’ (Galatyalılar 5:19-21) Bu tür etkenler üzerinde düşünerek rol oyunlarıyla ilgili akıllıca bir karar verebilirsin.

[Sayfa 13’teki resimler]

Rol oyunlarından bazıları ne tür bir ruhu destekliyor?

    Türkçe Yayınlar (1974-2026)
    Oturumu Kapat
    Oturum Aç
    • Türkçe
    • Paylaş
    • Tercihler
    • Copyright © 2025 Watch Tower Bible and Tract Society of PA
    • Kullanım Şartları
    • Gizlilik İlkesi
    • Privacy Settings
    • JW.ORG
    • Oturum Aç
    Paylaş